r Prof. Faik Sabri Duranm Viyana Coğrafya Enstitüsü matbaasında basılan Tabıı ve Sıyası Turkıye haritası 1/2.000.000 mikyasında olan ve en son vilâyet taksimatına göre yapılan bu harita alfabe sırasile endeksi de muhtevidir. Fiatı 50 kuruştur. Kanaat Kitabevi umhuri Ondörduncu yıl sayı: 4868 Teigrat ve m a u b ^ S t ,^ ^ a t . o 248 Salı 3 0 Ikincifeşrin 1 9 3 7 Telefon: Başmuharrlr ve evi: 22368 Tanrlr heyetl: 24298. tdare ve matbaa kısmı 24299 24290 ııııııııını ı ııııııııııııııııııMııııııııııııı ıııı ıııııııılııııııniMUiıılııınııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııiMiıııııııııııııııımııııııııı • ılıııınıııııı ı ııııııııııııııııııııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı Her yerde ve Tabiî K ıııııııııııııııııııııııııı Soğuğa ıııııııııııııııııııııııııııııııı Hatay istiklâli Suikasda Uğradı Miıııııııııııııııııııııııııııii ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ıııııııııııııııııııııııııiiiııııııııııılıııııııııııı ıı J Son sahifedeki ilânrlrifnyunuz Delegenin Çıkardığı hâdiseler yiizünden yeni rejim ilân edilemedi ııııııııııııl m H a . a , a Halka hücum ettiler aid vazifelerimiz bitmemiş imiş Kont dö Martel Antakyaya gelmedi TeşkilâtıEsasiye tadilâtı ittifakla kabul edildi Ankara 29 (Telefonla) Teşkilâtı Esasiye kanununun 44, 47, 48, 49, 50 ve 61 inci maddeleri Meclisin bugünkü toplantısında değiştirildi. Devlet dairelerinin Vekâletlere ayrılması hakkındaki kanun lâyihasmı tadil eden kanun teklifi de bundan sonra kabul olundu. Meclis, saat 15 te Hilmî Uranın başkanlığında toplandı. Izmir meb'usu Celâl Bayarla 152 arkadaşının lüzumsuzluğu anlaşılan siyasî müsteşarlıkların ilgası dolayısile verdikleri kanun teklifinin müstaceliyetle müzakeresi ittifakla kabul olundu. Lâyihanın heyeti umumiyesi hakkında söz alınmadı. Maddelere geçildi. Kanun teklifindeki 7 madde de aynen kabul edildi. Bundan sonra devlet daîrelerinîn Vekâletlere ayrılması hakkındaki kanun lâyihası da müstacelen görüşüldü. Mazbata muharriri Kenan Örer, bir suale cevab olarak teklifteki madde ile encümende formüle edilmiş olan şekli arasındaki farkın sadece yazıştan ibaret bulunduğunu, her iki madde ruh itibarile birbirinin ayni olduğu cihetle esbabı mucibede bunun izahına bittabi lüzum görülmediğini söyledi. Teşkilâtı Esasîye Encümenî reîsi Şemseddin de izahat vererek maddedeki (inkişaf) kelimesinin ihtiyac manasına kullamldığını, bu manaya olduğuna göre de Vekâletlerin lüzumsuz yere parçalanmıyacağı, işlerin lüzumsuz yere bir yere toplanmıya(Arkası Sa. 7 sutun 4 te) Elemle kaydetmeğe mecburuz ki maatteessüf Hataya aid mukarre ratın tatbikatı bizim iyi zan ve niyetlerimizi tekzib eden mukaddemelerle başlamiftır Meydanlarda toplanan Türkler, zaptiyelerin taarruzuna uğradı, 12 kişi yaralandı atay meselesinde Fransa ile aramızdaki ihtilâf Milletler Cemiyeti kararıle bertaraf edilmiş ol" duktan ve Hatayın istiklâlı bu yüksek milletlerarası mahkemesince kabul ve teyid olunmuş bulunduktan sonra asıl vazifenin artık bilhassa kendi müsellem haklannı tatbikatta tahakkuk ettirecek Hatay Türklerile bu istıklâl tatbikatının pürüzsüz ve bittabi çok hayırhah bir bitaraflıkla filiyata geçmesıne nezaret edecek olan Fransız otoritesıne terettüb ettiğini söylerken biz Hatayda yeniden yeniye ihtr lâflar ve kargaşalılclar çıkarılabileceğine asla ihtimal vermek istemiyen bir zihniyete tâbi oluyorduk. Son yazılarımızdan bu meselede Türkiye Cumhuriyetine teveccüh eden vazifenin hemen hemen bitmiş olduğunu andıran bazı ifadelerin samimî manası bundan ibaret bulunduğunu bilmeyiz ki izaha hacet var mıdır? Eğer H..'..><» müteaiiik olarak alman kararlar hakkile infaz ve tatbik olunmıyacak olurAntakyada, Türk evlerinde Hatay bayraklan larsa, esaslı şartlara muallâk bulunan o talcyaya gelmesî beklenen Kont dö Maryazılarımızm bizı hiç bir suretle bağlamıAnkara 29 (A.A.) Ulus gazetesr rindeki suikasdler anlaşılmıştı. yacağı meydanda bir hakikat değil mi nin sureti mahsusada Hatay hududuna Yeni delege bilhassa şu bir kaç gün tel gelmiyordu. dır? gönderdiği muhabiri gazetesine §u tel içinde Antakya hükumetini sinsi bir en Saat 9 a doğru hâlâ fialkı dağıtmaya grafı vermiştir: gizisyon sahnesine döndürmüştü. Bu saugraşan zaptiye kuvvetlerinin kâfi gelmeBugün kalbimîzî burkmağa başlıyan «Dündenberi büyük istiklâl bayramma bah bu vaziyet bütün çıplaklığile meydadiği anlaşılmış olacak ki, Halebden 15 bir elemle kaydetmeğe mecburuz ki maatbaşlıyan Hatay, dün gece denebilir ki, en na döküldü. Sabahleyin binlerce Hataykamyonetle gelen kuvvetler halkı kordon teessüf Hataya aid mukarreratın tatbikatı eşsiz tezahürata sahne olmuştur. Bugün lı Türk belediyesinin önüne dolmuştu. altına aldı ve belediye binasının pencerebizim iyi zan ve niyetlerimizi tekzib eden mukaddemelerle makus bir şekilde tecelli öğleden evvcl tören yapılacağı ilân edil Derken halk hükumet binası tarafından lerinden uzanan silâhlı askerlerle halka ermeğe ve karşımıza yarın ve ö'bür gün diğinden Antakyada bulunmak ve öğle gelen silâhlı zaptiyelerle dağıtılmağa baş ateş açılacağı tehdidi savruldu. Biraz için hiç de güzel umudlar vermiyen çeh den sonra İskenderuna gitmek üzere bü landı. Bu esnada mahallî hükumetin zap sonra Antakya merkez.karakol kuman relerle çıkmağa başlamıştır. O halde bu tün îskenderunlular ve Türk köylüleri tiyeleri, «Âli Komiser Kont dö Martel danı halka bağırarak bayramın yalnız millî ve büyük davamızda vazifelerimizin şehre dolmuşlardır. Fakat haftalardanbe gelmiyecektir, dağılın» diye bağınyordu. Türk mıntakasına inhîsar ethrildiğini bilhenüz bitmemiş olduğuna hükmetmek za ri istiklâl bayramma susamış olan Hatay Fakat bu tehdidlere rağmen halk dağıldirdi. Bu esnada Türkler Köprü tarafınrurî olur. Hatta hükumet bugünü ve ya Türklerine bu bayram çok görüldü ve mıyordu. Bütün bu kütleleri teşkil edendaki Yenî Gün matbaasına doğru müteler büyük bir itidal içinde idiler. Türk rını daha diinden görmenin ilmi ve san'atı Hataylılann bayramma sed çekildi. essir bir halde ilerlemeğe başladı. Delege Zaten Sancağa geldiğindenberi ace vakar ve ciddiyetini taşıyorlardı. Sonra demek olduğuna göre, bugün karşımıza Roger Garreau'nun bu gazeteyi de ka çıkanlan mağşuş hareketlerden dolayı mi diplomat manevralarile Hatay Türk' herşey anlaşıldıı kendi hükumetimizi kâfi derecede basiret lerinin gözünü boyamak istiyen delege Maadalar idaresî bayrama îştîrak et pattığı anlaşılmıştı. li hareket etmek lüzumunu beyhude bir Roger Garreau'nun son günlerde zami miyor, rejimin tatbikatını ilân için AnlArkast Sa. 8 sütun 1 de] nezakete ve beyhude dostluk ihtimali umudlarına feda etmiş diye tahtıe etmek ihtiyacından bile kendimizi alamıyoruz. Bu hatay işinde biricik muhatabımız olan Fransa ile ötedenberi şöyle kanşık bir vaziyetle karşı karşıya kaldık: Fransız müstemleke memurları metropol Fransasını da hiçe sayar gibi hususî bir siyaset takib ediyor görünüyorlardı. Biz Suriye hududlarında bu memurların hareketlerinden şikâyet ettıkçe metropol Fransası şikâyetlerimizi muhik bularak onlara mevzu teşkil eden fenalıkları kaldırmağı vadeder ve çok kere o dahi (ne yaparsm, işte bu küçük memurlar böyle) der gibi bir tavırla bizim şikâyetlerimize iltihak ederdi. Hatay meselesinin kat'î halline takaddüm eden bütün cenub hududu komsuluğumuzda Fransa ile aramızdaki vaziyeti böyle hulâsa etmek mümkündür. Bu işin aradaki ihtilâfı kat'iyyen halleden Milletler Cemiyeti karanna kadar Fransız müstemleke memurlannı mazur gösteren bir tek tarafı vardı ki o da ikide bir metropol Fransasının da bu hususta kat'î bir siyasete sahib olmadığınm görülmüş olmasıydı. Nitekim bu ihtilâf bilâhare, bilhassa Hatay meselesinde, iyiden iyiye meydana çıktı ve hâd şekillere girdikten sonra Fransanm teklifile Milletler Cemiyetine gitti. Gitti, fakat orada hallolundu. Artık mesele kalmamış olmalı, Fransanın pürüzsüz bir siyaset takib etmeğe başladığı görülmeli değil miydi ? Doğrusu bunu çok umduk, adeta kat'î telâkki ederek Türk Fransız dostluğunun bu yüzden mazhar olacağı yeni inkişaflar üzerinde bugün mubalâğalı olduğunu acı acı takdir ettiği" miz fazla hayallere bile düştük. Londra miizakereleri başladı ÇinJapon ve Şanghay vaziyeti gorüşüldü Londra matbuatı, Çekoslovakyayı; Alman ekalliyet işinde Almanyayi memnun edecek tarzda harekete davet ediyorlar Londra müzakerelerine iştirak eden İngiliz ve Fransız Nazırlan: Soldan sağat M. Delbos, Chautemps, Chamberlain, Eden, Lord Halifax, Sir John Simon1 Londra 29 (A.A.) Chautemps, yonunda trenden inmişler ve Eden namı» Delbos ve Fransız murahhas heyetinin na Robert Vausittart tarafından karşılan* azalan dün saat 23,07 de Victoria istas mışlardır. lArkası Sa. 8 sütun 6 dai Memlekette bayram Ânkarada teessür Hariciye Vekâleti Fransız hükumetine nota veriyor mu? Kardeş Hatayın yeni rejime resmen başladığı tarih olan dün, Türkiyenin her yerinde büyük bir sevincle kutlulandı General Franco, Ispanya sularını abluka ediyor Bu tasavvur İngilterenin itirazlarile karşılandı, Akdeniz filosu kumandanı müzakerelere girişecek İstanbuldaki Hatay çocukları Taksim abidesine çelenk koyuyorlar Kardeş Hatayın yeni rejime kavuşu şu, dün İstanbulda da büyük merasimle tes'id edilmiştir. Bu mes'ud güne gözlerini açan Ha taylılar, yıllarca hasretini çektikleri istiklâl ve hürriyet havasınm verdiği sevincle, muayyen saatten çok evvel, Eminönündeki (Hatay Erkinlik cemi yeti) merkezinde toplanmağa başlamışlardı. Gelenler, cemiyetin güzide reisi ve Hatayın münevver ve idealist evlâdı doktor Abdurrahman Melek tarafm dan samimiyetle karşılaruyor, sonra birbirlerini tanıyanlar gibi, hiç tanımıyanlar da kucaklaşarak bayramlaşıyorlardı. Gencler misafirlerine şekerlemeler, kahveler ikram ediyorlar ve ilk defa hakıkî bir saadete kavuşnruş bü yu*^anın ayni emel, ayni aşkla çarpan kalblerin yarattığı temiz ve sıcak mu hitinde hep ve sade Hatay amlıyor, sonra bütün gözler, onu kurtaran, ona bugünü gösteren Kurtarıcmm, rengini sonsuzluklardan almış engin bakışlarına sevgılerini sunarlarken, diller o büyük adı minnet ve şükranla tekrar ediyorlardı. ^ lArkası Sa. 8 sütun 3 teî YUNUS NAD1 lArkası Sa. 8 sütun 2 de] Ankara 29 (Telefonla) Hatayda yeni rejimin mer'iyete girdiği bugünde kardeşlerimizin tazyiklara uğradıkları yolundaki haberler, burada umumî bir teessür uyaıdırdı. Türkiyede bayramlarını kutlulıyan Hataylılar da büyük sevinc günlerinde bu müessif noktayı heyecanla tebarüz ettirmişlerdir. Alınan malumat, delege Roger Garreau'nun bir müddettenberi maskeli olarak devam eden politikasının nihayet bütün açıklığile iç yüzünü meydana vurduğunu tesbit etmektedir. Bugün Hatayda unsurların birbirlerile boğuşmaya sevkedildikleri au bir hakikattir. Halbuki gene bugünden itibaren Fransa ve Türkiye, bu memleketin mülkî tamamiyetinin ve silâhtan tec ridinin kâfilidir. Cemiyeti Akvam mukarreratının tam olarak tatbikından başka emeli olmıyan Türkiyenin, hususî rejimin daha başlangıcmda yapılan bu hareketlere seyirci kalacağı umulamaz. Bu sebebledir ki, hükumetin vaziyeti dikkatle takib ettiği şüphesiz addedilmek icab eder. Son dakikada şayî olduğuna gö're, Hariciyemiz tarafından Fransa hüku metine bu yolda bir nota verilmiştin L. Abluka edilecek limanlardan biri olan Valansiyadan bir manzara runda olduğuna dair olan haWr'doîayısile Reuter Ajansı, bu meseleyi asiler ma • kamatile görüşmeğe Akdeniz îngiliz filosu kumandanının memur edilmiş olduğunu istihbaratına atfen yazmaktadır. lArkaaı Sa. 7 sütun 5 te\ Londra 22 (A.A.) Salamanca radyosile neşredilen ve General Franconun cumhuriyetçilerin ellerinde bulunan bütün Ispanyol sahillerini abluka etmek ve bu sahillerdeki limanlarda mevcud biJ taraf mmUkalan ilga eylemek Usayyu