CUMHURtYET 30 tkinciteşrin 1937 Küçük hikâye Aynalar ("Gağnlar, Konteranslar, konflrelef) Osmanlı Bankası ÎLAN %3 faîzli 1911 Ihraclı Mısır Kredi Fonsiye tahvilâtınm 1/12/937 tarihinde yapılacak itfa keşidesinde başabaş te • diyesi tehlikesine karşı, Osmanlı Ban kası Galata merkezile Yenicami ve Beyoğlu şubeleri tarafmdan pek iyi şartlarla sigorta edlleceği, mezkur tahvilât hâmillerinin malumu olmak üzere ilân olunur. Peride Celâl Spor şampiyonları Birer birer sinemaya intisab ediyorlar Remidenin kapısını çalarken kendi keni dime gülümsüyordum. Onu kaç aydanberi hiç ziyaret etmemiştim. Kimbilir bana ne sitemler edecekti. Kapıyı her zamanki gibi gene hizmetçisi Şadan açtı. Beni görür görmez yüzü sevincle güldü: «O, buyrun, dcdi. Ne zamandanberi görünmüyordu nüz. Gözlerimiz yolda kaldı..» «Remide evde mi Şadan» dedim. Genc kızm birdenbire yüzündeki tebessüm kayboldu, gözlerinin içine gölgeler düştü ve bu halini benden gizlemek istiyormuş gibi te lâşh bir hareketle önümc geçerek cevab verdi: Evde efendim, fakat daha yatak odasından çıkmadı. Siz yabancı değilsiniz, buyrun yanına götüreyim.» «Peki» dedim. Yürümeğe başladık Merdiven başına geldiğimiz zaman durdum, kolundan tutarak Şadanı da durduttum ve yüzüne dikkatle bakarak: «Sende birşey var Şadan, dedim. Yoksa Remide rahatsız mı?» Şadan evvelâ söyliyeyim mi söylemiye yim mi der gibi yüzüme baktı. Sonra birdenbire başını bana doğru uzatıp, heyecandan sık sık kesilen gayet yavaş bir sest le: «Ah efendim, ah, dedi. Siz gelmiyeli, hanımefendi çok değişti. Nerede o eski neşeli, güler yüzlü kadın... Şimdi bütiin zoru aynalarla. Aynalara düşman.. Ben bundan birşey anlamıyorum efendim, şaşkına döndüm. Geçen gün odasmda kendi kendine birşeyler söyleniyordu. Ben içeri girince sustu. Aynasınm önünde idi, hemen geri çekildi. Yüzü öyle korkunc bir hal almıştı ki..» • » Şadan sustu. Ben artık fazla birşey sormıyarak süratle merdivenleri çıkmağa başladım'. O da beni takib etti. Yukanda geniş bir oda kapısının önünde durduk. Şadan yavaşça vurdu ve içeriden «giriniz» denilince kapıyı açıp bana yol verdi. İçeri girdim. Genc kız arkamdan kapıyı kapayıp çekildi. Remide tuvalet masasının önüne orurmuştu. Yüzünü iki elinin arasına almıştı. Kıpırdamadan du * ruyor. Dalgm dalgın aynasma bakıyordu. Beni göriince hemen yerinden kalktı. Kucaklaştık. Ben bir koltuğa yerleşirken o kendisini karyolasının üzerine atarak, arkaüstü uzandı. Içimden Şadana hak verdim. Hakikaten çok değişmişti. Yüzü sapsan idi. Gözlerinden derin bir yeis içinde olduğu belli oluyordu. Benim konuşmama vakit bırakmadan derin derin yüzüme bakarak: Beni çok değişmiş buluyorsun değil mi? dedi. Rahatsız mısınız, dedim > Cevab vermedi, döndü, karyolasının üzerinde duran gümüş çerçeveli küçük el aynasmı alıp yüzüne baktı. Kaşlan çatılmış, gözleri korkunc bir mana alarak bir yümüştü. Birdenbire aynayı yere çarpıp kırdı. Yerimden sıçradım. Hayretler içinde kalmıştrm. O aynayı fırlattıktan sonra gene kendini karyolasma atmıştı. Ben hâlâ ayakta şaşkın şaşkm, ona bakıyordum. Elile «otur» der gibi bir işaret yaptı. Oturdum. Sık sık soluklar alarak, asabiyetten titriyen bir sesle konuşmağa başladı: Bana telâş ve korku ile bakma. Endişeni anlıyorum. Belki de çıldırdığımı sanıyorsun. Hayır, çıldırmadım. Yalnız bu gidişle vaktinden evvel öleceğim. Karştmda kimdir biliyor musun? Bu aynalar.. Yavaşça: Siniılerinîz bozulmuş kendinizi bir doktora göstermelisiniz, dedim. O sanki sözümü duymamış gibi konuşmasına dV vam etti: Eskidenberî aynalara karşı bende bir zâf vardır. Daha pek küçüklüğümde küçük cam, kristal parçalarını toplayıp oynamağa bayıhrdım. Bu parlak şeylerde ayn ayn, meselâ bir kaşımı, dudağımın bir ucunu seyretmek, onlarda silik bir halde de olsa kendimi görebilmek en büyük zev kimdi. Sonra büyüdüm. Bu cam parçalan çöplüğe gitti. Çünkü onlann daha bü yüklerini buUnuştum: Aynalan.. Boy boy, şekil şekil aynalar. Ah onlan ne çok scviyordum. Genc kızlığa girdiğim zaman çiçeklerin rengini ve safiyetini taşıyan yüzümü ve daha tamamile çocukluktan çıkmamış olan parlak, kokak bakışlı gözlerimi orada görmüştüm. Sonra gelin oldum. Beyaz duvagı, içinde bulutlardan sıynlmış bir ay parçası gibi göz alan gir zel gelin gene bana büyük bir boy aynasınm içinde gülümsedi. «Ne güzelim» de dim ve bu güzelliği bana bahşeden sanki karşımdaki aynaymış gibi içimden adeta ona karşı derin bir minnet hissi duydum. Senelerce bu sevgî, minnet hissi içimde azalmadı, arttı. En zevk aldığım şey aynamla bajbaşa kalmak, onun bana gös terdiği genc, taze kadmı doya doya seyretmekti. Derin bir soluk aldı.. Gözlerinden solgun yanaklanna yaşlar döküldü: Geçen gün, dedi, her zamanM gibi aynamm önüne oturduğum zaman ne gör düm biliyor musun? Alnımda, gözlerimm etrafında ince ince kınşıklar. Biraz daha yaklaştnn ve kendime daha yakmdan, daha dikkatli baktım. Adeta gözlerime bir fersizlik gelmiş. Sonra şakaklarımda bir kaç tel ak.. Birdenbire gözlerim karardı, aynamm önünden kaçtım. Fakat onu büsbütün terketmek mümkün mü? Aynalara eskidenberi adeta gönül vermiş bir kadı nım.. İşte böyle gene sık sık onlann karşısma geçiyorum ve içim parçalanarak orada. alnımda günden güne derinleşen kı nşıklan, yüzümün aldığı zavallı harab hali seyredivorum.' Ah sen bunun ne derin bir azab olduğunu bilmezsin. Düşün ki bir zaman o aynalarda bana gülümsiyen hayalim nekadar bugünkünden başka idi. Şimdi eskiden minnet ve şükranla baktığım aynalara düşman oldum, onlara öyle kin duyuyorum ki.. Ah bu aynalar.. Hepsini, hepsini kırmak, yok etmek istiyorum. Remide derin derin içini çekerek sus tu. Yavaşça gözleri örtüldü. Öylece hareketsiz kaldı. Ona dikkatle bakıyordum. Gerçekten şu görmediğim bir kaç ay içinde nekadar çökmüştü! Adeta ihtiyar bir kadın olmuştu. Aradan yarım saat geçti. O, hâlâ gözleri kapalı, kımıldamadan duruyordu. Belki uyumuştu, belki de gene karanlık düşüncelerine dalmıştı. Aynalan ve o aynalann artık görmeğe tahammül ede mediği zavallı, solgun, buruşmıya yaklaşan yüzünü düşünüyordu. Yavaşça ye rimden kalktım ve oradan çıktım. Birkaç hafta sonra idi. Seyahate çık tım. Ancak bir yıl sonra dönmek kabil oldu. İlk ziyaretine koştuğum kimse Remide oldu. Kapıyı gene bana Şadan açtı. Fakat zavallı kızcağız harab bir halde idi. Gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı. Beni göriince ellerime sanldı: Ah, geç kaldınız efendim, çok geç kaldmız, diye, hıçkırmağa başladı. Bir denbire bir endişeye düşerek: Ne oldu Şadan dedim, ne var, Remide nerede? O, hıçkırıklan zîyadeleşerelc: Sizin hiçbir şeyden haberiniz yok, belli diye, inledi. Daha fazla tahammül edemiyerek merdivenlere doğru koştum. Şadan ar kamdan geldi, gözyaşlanm kurutarak: Yukan çıkmayın efendim, dedi. Ben size herşeyi anlatayım. Sonra mendilini çıkanp gözyaşlanm kuruttu, titrek, yaslı bir sesle anlatmağa başladı: Size o gün de demiştim. Bayan son zamanlarda hep aynalarla uğraşıyordu. Bütün küçük el aynalannı kırdı. «Aman yapmayın, etmeyin, bir doktor çağıralım» diyordum. Acı acı gülüyor, sıhhaünden ^ikâyeti olmadığım söylüyordu. Uç dört ay oldu. Nihayet onu kandırabildim. lkimiz beraberce îstanbula yakm sayfiyelerden birine gidecektik. «Orada hava değiştirir belki, biraz kendini toplar» diye, düşünmüştüm. Sonra bütün aynalan da ortadan kaldmrım diye, kendi kendime karar verdim. Genc kız derin derin îçinî çektî. Yenr den sulanan gözlerini silerek inler gibi devam etti: Gideceğimiz gün bavullanmızı, herşeyimizi hazırladık. Kendisi de giyindi, aşağı indik... Biliyorsunuz, şurada eskiden büyük bir ayna duruyordu. Elile gösterdiği yere baktım ve orada eskiden büyük tavana kadar uzanan bir boy aynası olduğunu hatırladım. Şimdi yerinde iki koltuk duruyordu. Genc kız: İşte, dedi, tam çıkacağımız sırada bayan bu aynanın önüne gitti. O gün de yüzü öyle san, hali öyle perişandı ki... Aynaya uzım uzun baktı. Ben kapınm yanında duruyordum.. Onun aynaya bakarken vücudünün asabiyetle gerildiğini, gözlerinin büyüdüğünü farkettim.. Sonra birdenbire uzanıp, aynanın önünde duran büyük çiçek vazosunu kaptı ve büyük bir hızla aynaya fırlattı. Bir anda koca man aynanın dehşetli şangırtılarla onun üzerine yıkıldığını gördüm. Artık nasıl deli gibi koşup onu kurtardığımı tahmin edebilirsiniz. Ayna kırıklan hep vücudüne, yüzüne batmıştı. Baygın bir haldeydi. Doktor çağırdık. Hastaneye kaldırma mızı söyledi. Hastaneye kaldırdım... Ve orada yavaş yavas yaraları kapandı. Derin bir nefes alarak: Oh neyse dedim, kurtuldu ya... Şadan başmı iki tarafına esefle sallıyarak güç işitilir bir sesle fısıldadı: Yaralar kapandı. Fakat çok sarsılmıştı. Doktorlar kalbinin bozulduğunu söylüyorlardı. Ve o, günden güne eriyordu. Birkaç hafta evveldi, gayet sakin uykuya daldığı bir gecenia sabahında yatağında onu ölü bulduk. Genc kız omuzları sarsılarak gene hıçkırmağa başlamıştı. Dişlerinin arasuıdan inler gibi mırıldanıyordu: Ah bu aynalar, bu aynalar.. Ona ne olduysa aynalardan oldu. r Key Stemmers Eleanor H. Jarret Yüzme şampiyonları John Weissmüller, Buster Crabe gibi sporcuların birkaç senedenberi sinema sahasında kazanmakta olduklan muvaffakiyetin hepkniz şahidiyiz. Sonja Henie ise her yeni filminde san'atkârane kudret itibarile bir mertebe daha yükseliyor ve bu misaller, birçok filim âmillerini yeni şampiyonları angaje etmek hareketine sevkediyor. İşte bu kabilden olmak üzere geçen sene Berlın Olimpiyadlanna Amerika namına iştirak edip bilâhare diskalifiye edilen kadın yüzme şampiyonu Eleanor Holm Jarret ile gene o Olimpiyada iştirak etmiş erkek atletlerden Glenn Morris Holivud şirketlerinden biri tarafmdan «Yeni Tarzan» filminde başrolleri oynamağa davet edilmişlerdir. Kordelânm çevrilmesine yakmda başlanacaktır. Diğer taraftan îngilterenin tenis şampiyonlarından Key Stemmers de diğer biı Amerikan şirketi tarafmdan yapılan tecrübelerde muvaffakiyet kazandığmdan yakmda mühim bir filmin başrolü de ona verilecek ve spor merakhsı seyirciler o kordelânm içinde mükemmel tenis maçları gb'rmek fırsatını elde edeceklerdir. italyan artisti «Duse» nin hayatı filme çekilecek Tatil zamanını geçirmek üzere Avrupaya gelen Ermeni rejisörü Ruben Mamulyan, Marlene Dietrich ve Tino Rossi ile birlikte Amerikaya dönmüş ve vapura binmez den evvel Fransız gazeteleri muharrir lerine beyanatta bulunarak istirahat ««ben Mamulyan müddetinin son günlerini îtalyada geçirdiğini, orada eski İtalyan tablo heykellerini tetkik ettiğini söylemiştir. Ruben Mamulyan îtalyada meşhur muharrir Axel Munthe ile de görüşmüştür. Bu muharririn «San Michele'in Kitabı» ismindeki türkçeye de tercüme edilmiş olan eserini filme almak arzusundadır. Fakat Ruben'in gaye edindiği işlerden biri de meşhur İtalyan artisti «Eleonore Duse» nin hayatım beyaz pcrdeye aksettirmektir. Onun için de Ruse'nin yakın dostlanndan Madam Signorelli'yi ziyaret etmiştir. Eğer bu fikrini tatbik sahasına koymak istiyecek olursa senaryoyu onun meşhur artistin hayatma dair yazmış olduğu kitabı esas tutarak vücude getirecektir. •^T Eski sinema artisti Norma Talmadge ile kocası George Jessel radyolarda skeçler yapmakla hayatlannı kazanmaktadırlar. ANKARA: 12,30 muhtelif plftk neşriyatı 12,50 Türklye Tıb Encümeni Genel Sekreterplâk: Türk muaikisl ve halk şarlcıları 13,15 liğinden: dahül ve harici haberler 18,30 muhtellf Türkiye Tıb Encümeni 1/12/1937 çarşamplâk neşriyatı 19,00 Türk musikisi ve halk ba akşamı saat 18 30 da Etıbba Odasmda şarkıları. (Husnuye ve arkadaşları) 19,30 toplanacak ve muhtellf tebllğlerde bulunusaat ayan ve arabca neşriyat 19,45 Turk lacaktır. Muhterem meslekta§ların teşrifŞehzadebaşı miLsikisi ve halk şarkıları. (Hlkmet Rıza leri rica olunur. Sesgör ve arkadaşları) 20,15 sıhhî konuşTURAN TİYATROS' ma. Dr. Tevfik Vassaf 20,30 plâkla danfl Bu gece 20,30 da musikisi 21,00 A]ans haberlert 21,15 Eminönü Halkevinden: studyo salon orkestrası 21,55 yarmld Evimız temsil şubesi, bugün ve perşembe Naşid ve arkadaşları program ve İstiklal marsı. akşamları saat 20,30 da Gülhane parkı için Okuyucu Küçük Sem' deki Alayköşkünde (Şehirll Kız) plyeslnl ha ve Misel varyete ISTANBUL: temsil edecektir. 12,30 plâkla Türk mualkijji 12,50 havaFERMANLI ÇENGÎ dis 13,05 plâkla Türk musiklsi 13,30 Millî komedi 4 yerdt muhtellf plâk neşriyatı 14,00 SON 18,30 Perşembe günü akşamı Hamiyet plâkla dans muJifclsi 18,45 konferan»: Eminonü Halkevi neşriyat kolu namına konseri Yeni Adam Ansiklopedisi Nusrat Safa 19,00 çocuklara masal: Bu haftadan itibaren Yeni Adam gazeBayan Nine tarafmdan 19,30 konferans: ERTUĞRUL SADİ TEK tesi «Yeni Adam Ansiklopedisi» adlı büyük Eminonü Halkevi sosyal yardım şubeai naeserl ilâve olarak vermeğe başlıyor. Bu ilâTtYATROSU mına: Eşref (Çocuk ve genclerin musikide ve Yeni Adam nüshalarile birlikte parasız tahassüs kabilıyetleri) 19,55 borsa haberBu gece Bakırköy olarak verilecektir. Eser müt€hassıs bir leri 20,00 klâsik Türk musiklsi: Okuyan Aliltiyadi) sinemasında Nuri Halil, keman Reşad, tambur Dtirrü, heyet tarafmdan yazılmıştır. NUR BABA kanun Vecihe, ud Sedad, kemençe Kemal Sevda yaprakları Niyazi, nısfiye Salâhaddin Candan 20,30 Yarın gece: Üsküdar Şiire hevesli genclerden Hayri Alper, bu hava raporu 20,33 Ömer Rıza tarafmdan (Hâle) sinemasında isimde bir şlir kitabı neşretmiştir. Tavslye arabca söylev 20,45 Vedia Rıza ve arkaKUDRET HELVASI ederiz. dajları tarafmdan Turk musiklsi ve halk şarkıları, (saat ayarı) 21,15 ORKESTRA: 1 Grieg: Peer Gynt Suıte. 2 WaldKorsanlar... inci arayıcıları... Ve ınsan avcıları... tenfel: Espana valse. 3 Peaae: Menuetto. 4 Offenbach: La Belle Helene potpourri. 5 Tschaikowsky: Nathavalse22,15 Ajans haberleri 22,30 plâkla aoîo lar, opera ve operet parçalan 22,30 «on haberler ve ertesi günün programı 23,00 SON. Büyük Franaız filminde, zaptolunnoaz S e y i d All've karjı mGcad«le ediyorla VIYANA: 18,30 karısık yayın 20,40 KONSER: Orkestra ve tenor 21,45 konuşma, »arkılar, konuşma, haberler ve salre 23,25 dans önUmUzdeki perşembe akşamından İtibaren musıkLsi. PEŞTE: 18,35 KORO KONSERt 19,35 konferans20,05 ÇINOENE ORKESTRASI 21,08 plyes 22.15 haberler, dana plâkları, lcortferana 23,50 OPERA ORKESTRASININ KONSERİ 1,10 son haberkr. BÜKREŞ: 18,05 radyo tekniği, gramofon, haberler, konferans, gramofon 21,20 KONSER: Şan ve musiki (Verdı'nin eserleri) 22,35 hava, haberler, spor ve saire 22,50 KONSER 23,50 haberler. VARŞOVA: .. Dâhi rejisör Cecil B. D. Mille ^ 18,20 SOLISTLERİN KON3ERİ: Kreialer, Dvorak, Strauss ve sair bestekârlann eserleri 18,55 konuşma, spor, mektub kutusu ve saire 20,05 plyes 20,35 ŞAN KONSERİ: Grieg, Strauss ve sair beatekârların eserlerl 21,05 TATAR MELODI VE DANSLARI 21,50 haberler 22,05 KARIŞIK KONSER 23.55 havadis, gramofon. LONDRA: 18,05 MUSİKİ, gramofon, çocuklann zamanı 20,05 KONSER, ORG KONSERİ 21,05 haberler ve saire 21,35 MUSIKI, ŞAN KONSERİ 22,39 KONSER: Handl, BughSarih adresİDİzle ya Miilî Teya Alemdar MfldiriveHne yazm ton ve sair bestekârların eserlert 23,29 DANS ORKESTRASI 24,05 haberler, ha va, spor ve saire 24.30 DANS ORKES YARIN BAŞLIYOR TRASI 1,35 hava, haberler, gramofoa ve salre. V.. Tüberküloz Cemiyetinden: Tuberkuloz Cemlyeti senenin mutad iklncl toplantısmı 1/12/1937 günü saat 18,30 da Etıbba Odası salonunda yapacaktır. Tüberküloz Cemiyetinin içtimaı RADYO Ç Bu akşamki program J Tıb encümeni toplanıyor Yenî Eserler KIZIL DENİZİN ESRAR1 S A R A Y sinemasında MUSABAKA AÇTIK N.üştereken başladığımız büyük hafta îçin MACERALAR KRALI Seyid Ali rolünü HARRY BAUR oynamaktadır BUFFALOBİL Büyük eserin büyük san'atkârı (GARY COOPER) in bu yıl çevirdiği başka macera filmi var mı ve ismi ne? Istanbulda ALEMDAR c J j n C 1 / Şeker bayramı İçin • • * "^ en muazzam filmini sineması hazıriadı NÖBETÇİ ECZANELER A S i GENERALİN SON E M R i Baş rollerde: (Türkçe sözlü) Madelein Carol Akim Tamirof Sergüzeşt Aşk Macera Heycan Casusluk ve kahramanhk şaheseri (Bufaio Bıl'ın unutulmaz kabjramanı) ve GARY COOPER Bu gece çehrimizin muhtelif semtlerindeki nöbetçi eczaneler şunlardır: Istanbul ciheti: Emınonünde (Sallh Necatl), Fatihte (Hamdi), Karagümrükte (Ahmed Suad), Bakırkoyde (Merkez), Aksaray Cerrahpaşada (Şeref), Fenerde (Emilyadi), Beyazıd Kumkapıda (Belkis), Küçükpazarda (Hasan Hulusi), Alemdar Dlvanyolunda (Esad), Samatyada tçola), Şehremininde (Ahmed Hamdi). Beyoğlu ciheti: Şişli Osmanbeyde (Şark Merkez), İstiklâl caddesinde (Kemal Rebül), Beyoğlu Tünelde (Matkoviç), Yüksekkaldınmda (Vinlkopulos), Galata Topçular caddesinde (Merkez), Kasımpasada (Vasıf), Haakoy Halıcıoğlunda (Barbud), Beşiktaşta (Süleyman Receb), Sarıyerde (Osman), Ta rabya, Yeniköy, Emirgân, Rumelihisar, Bebek, Arnavudköy, Ortaköy eczanelerl. Kadıköy Pazaryolunda (Rifat Mümtaz), Modada (Alâeddin), Üsküdar da (İttihad), Heybeliadada (Halk), Büyükadada (Halk) eczaneleri. #"• Bütün Bütün Istanbul haikı " ^ " TUrkiyede ilk defa TUrkiyt I Sinemamızın bayram programıoa he hazırlanıvor YURUYEN YÜF A L E I Ki I I Zaferden zafere koşan hafta S U M E R sifiemasında Bahsediyor ve bn senenin en güzel Hlmi olan Genc delikaDİılar... Genc kızlar.... hatta genc ve ihtiyar herkes Neşe.... Musiki... ve şarkı filmini takdir nazarlarile seyrederek candan alkışlıyor. DEANNA DURBIN^den 3 M O D E R N KIZ Yarın akşam M E L E K ' t © bir sinema karikası başlıyor EN Hep sene şeker bayramında en büyük filmini göstermeyi itiyad edlnen M E L E K sineması Şeker bayramı tıaftası için YARIN AKŞAMDAN başhyarak Baş rolde : CEZAR RGMERO Mütbiş ALK.APON filmine nazire olarak yapılmış, re simdiye kadar buna beDzer hiçbir GANGSTER fi mi çevrilmemi t'r. Hylivut'on n> ?6zel kadınları . En orijinal musiki Dans ve eg Ienceterile »937 yıtmıo en son krşfi üzerine yapılan bir inci ve tamamı tabiî renkli NEFİS EN ZEVKLi EN EGLENCELi BiR MEV2U ve AŞK MACERASI Peride Celâl AMASYADA Cemaleddin Kitabevi Cumhuriyet Gazetesinin ve bütün mekteb kitablan, kırtasıye ve mecmualann tevzi yeriidr. AŞK TERZiHANESi Baş rollerde : Yarın matine'erden itibaren ALKAZAR JOAN BENET WARNER BAKSTER DiKKAT: Amerikanın gtetde 1000 dolar ficret alan me$bur zenci hatikalar orkestra ve dans heyeti bu filimde mühim bir rol oyoamaktadır. Numarah pileter bnguoden itibaren satılmaktadı wm Sînemasında başlıyor •• T Ü R K sinemasında BEKARET Lil Dagover Sabine Peters