——— 18.109897 — ee op Radyomuzun Güzel Sesli Tabip Mugannisi: Cemal ize evvelâ bir sır ifşa et- mek isterim: Cemal Kâmil, bir tabiptir, diş tabibidir. Tahsili ni memleketinde ve Avrupada yap miş kiymetli bir gençtir. Hayret mi ediyorsunuz, bir tabibin muganni- lik etmesini tuhaf mı görüyorsu- nuz? Ben bir doktorun çok iyi bir muganni olabileceğine inanıyorum. Belki doktorlar, mugunrilerin ve musiki üstatlarının en birincileri olmıya namzettirler. Deneseler ve bir uğraşsalar, bütün musiki dün- yamıza onlar hâkim olurlardı. Ne- den mi? Diyorsunuz. Afzedeyim: Hayattan insanlarm derdile ve ıztıraplarile, bu dertlerin ve Izi - rapların dindirilmesile en çok me#- gul olenlar doktorlar değil mi? Bü- tün günlerini çeşit çeşit dertlere ç8” re bulmakla geçiren bu kıymeti! in- sanlar kalplerinde biriken, kafa - larını buran acıları ne ile teskin edebilirler? Ne ile kendilerine bir yudum teselli temin ede! Sanatin nezih kucağını tan başka çare var mı? Ve sana- tin berrak ve sonsuz ufkundan baş ka bir ufuk bu engin iştiyak: tat- min edebilir mi? “8 Onun için ben, Cemal Kâmil © tadm, asıl meslek bakımından bir tabip olduğunu haber aldığım 2a- man onun mikrofon karşısında mu- siki eserleri okumasma katiyyen şaşmadım. Bilâkis onu, en temiz teselli kaynağını bulmuş bahtiyar bir insan saydım ve kendisine gıp- ta ettim, emal Kâmilin hayatta ne güç bir işle meşgul olduğunu ünün bir kere! İnsanım uzviyetleri “içinde, gâ- Jiba, kendi kendini tamir edemiye- ni dişleridir. Tabiat bunların ti rini insan zekâsma ve insan hüne- rin bırakmıştır. İnsansa bu işi çok geç anlamış ve çok geç başarmı- ya başlamıştır. Dişlerin tamiri İse İnsanın sinirlerin çesile kaprişyöz bir bayanın dişi Tini sökmek, tamir etmek veya ye- nilemek ne müşkül iştir. En ince okşayışlardan bile esnı yanan ba- yandan Cemal Kâmllin neler çek- tiğini, ne ben tasvir edebilirim, ne siz tasavvur edebilirsiniz. Fakat, Cemal Kâmil cidden akılı bir a- dam. Çünkü o çektiği bütün ıstı- rapları, musyenehanesinden ayrı - Mp evine döndü mü, yeni iki şar- kıyı meşk veya terennüm ederek unutur ve ertesi gün, gecen gü - nün bütün serencamına musikinin asil nağmelerinden bir perde çeke- rek yeniden meslek hayatma ka- vuşur. Cemal Kâmili mikrofonun öni de ilk gördüğüm sırada onun diş abibi olduğunu öğrenir öğrenmez, ün bunlar aklımdan geçmi Daha sonra onun hayatma daha yakından asins olumea aklımdan gecenlerin tam hakikat olduğunu anlıyarak sevindim. emal Kâmlli, mikrofonun ö. G nünde biraz bırakalım da arkadaşlarmı görelim. Ön safta Bayan Fahire, tanburi Uztat Refiğin refikası, kemençe ü: tadı Fahire, Ve yanıbaşında zevci stat Refik! Bu zevç ile zevceyi, hayatta fi- kir ve kalp birliğinden doğabilecek Snadetin en güzel veen heyecan ve- rici timsali sayabilirsiniz. Birini Bördünüz mü, mutlaka berikini, ve srikini gördünüz mü mutlaka ö- İni hatırlar, görmek istersiniz. Zsten onlar da daima beraberdir- ler: Hayatta, sanatte ve ber yer- e. Bayan Fahire, işittiğime göre, Musiki nağmeleri aranmda doğ - Muş, ve hizmetçilerine varmcıya ka dar'her biri muhakkak saz çalan bir ailenin evlâdı olarak yetişmiş, büyümüş O zaman senn başlamış, daha sonra mukadderat ona bir Kâmil YAZAN: Ömer Rıza DOĞRUL “A A | , , , , , £ B. Cemal Kâmül olarak hasip etmiş ve musiki nağ- meleri içinde başlıyan hayat, mu - siki nağmeleri ve bediaları içinde —— —3 Nihayet Kocasını ! Kurtardı ig m | Mkpümnlği ee rp “Sue cin arasında ne şaypmı üli yardır. Meşhur Amerikalı tayyareci Dahl, Ispanya Cümhuriyeti m | girerek asileri bombalarken. ki kistlerin eline esir düşmüştü. Karısı Misters Edith Dahi" ığraşması Ve nihayet Frankoya bir mektupla bera ber kendi resmini göndermesi sâye - sinde kocasını bugünlerde kurtarmış bulunuyor. Meşhur tayyareci Jim Mollison güzel Bayar Dahl ile bera- ber bir tayyare ile Salimangsya &i- derek kadının kocasını alacaktır. Ba- yan Dahi'in resmini görünce Fran konun yumuşayışma şaşmamak pek elden gelmiyor. ika olanlar TA > devam etmiş, devam ediyor ve in- şallah uzun bir zaman devam c- decek Fakat Bayan Fahirenin yalnız hayatı değil, kendisi de bir musi- ki bediasından farksızdır. Sanki fitret nağmelerden, nağ- melerin ahenginden ve ahengin fü- | Sunundan bir İnsan yaratabileceğini göstermek için ona can vermiş. Fakat kocası üstat Refik te bu hu- susta kendinden farksız. O da nağ menin sanki heyecanından ve he- yecanm enerjisinden yaratılmış bir adam, ahirenin kemençesi ile hem- hal olduğunu gösteren öy- le bir tavrı var ki, kocasının tan. bur ile ahenkleşmesine benzer. İ- kisi de sazlarına ve sazları da ken- dilerine tam le uygun, ke. mençe Fahirenin elinde ideal bir saz, ve tanbur da asm elinde ayni mahiyettedir. İkisi de sazları için. daha doğrusu iki sazları da kendileri yaratı). miş! Hiç unutma için ile r! bir gece idi, Av- rupan'n hangi tarafından geldiği radyo Türk , Heyetin her şey - sret etmişti, sarı dinliyordu. den fazla, gi İne çarpan m 5 ensini hnvrete İclerinden biri, Faht- bitirin gitmesini fr vk ayağa kalktı, kemen- görmek İstedi ve Bavan Fa- bire hem sazmı <fisterdi. hem 'sah etti. Uzaktan dikkat ediyordum. Onün sazmı (o anlatışmda, © saza Obağlanışmın ve inani- şınm bütün hararet © ve heyeca- nr vardı. Ve vahaner misafirin ilk önce hissettiği avretin. yavas van vas hayranlığa ve takdire çevrildi- ünden okunuyordu. emal Kâmili mikrofonun ö- de fazla beklettik galiba, dönelim, Cemal Kâmil, ü çe yüzünden &y- yan g me İle, döktorlu- ğunu unutturacak ve yalnız mu - ani olduğunu hatırlatacak kud- rette orijinal bir şahsiyet oldu- ğunu tebarüz ettiren bir salâhiyet- le okuyor. kı üç sında güzide sanatkârlarımızja" birkaçı konuşuyorlar. ve radyo da yeni oçalışmıya (o başlıyı bir gençten bahsediyorlardı: Ustatlardan biri bu genç hak kmda — Henüz kendini bulamamış. de“ di. a Üstat Kemal Niyazi ilâve etö: — Calısırsa hsivetine sahip © Tür, Cemal Kâmil de ilkönce öy'€ yaptı, Fakat sonra sahsiyetini but du ve tebarliz ettirdi. Ben de ilâve edeyim ki, Cemal in şahsiyetini bulup tebari? ettirmesi on, on beş senelik çalış” manm neticesidir ve Ceninl Kâmil hicbir firsat kaçırmadan çalışıy o her boş vaktini sanatin sinesini? be Hele sadece, mugânni ye sini tmeğen, yani sanati © tından ç0X nat İçin severek çalıştığından © büyük muvaffakıvetlere namzet ©” | duru şünhe götürmez. Bir gün kendisine sordum: — Musikiye * verdiğiniz erek meslek hayatınıza müdahale ?di yor mu? Cevan verdi: — Asla! Kati bir hakikati ifate R KİA Belki onun musikiye hasres- tiği saatler, meslek beyatmdnki mesafesini hızlandırıyor, ve yn mesleğini, yalnız bir fen adamı! 9” gislle değil, bir sanat adamı ?0V kile, ve sanatin insan ruhu derin - Hklerine varan sezisile yavma8 ve baasrmasma yardım ediyor. Radvomuzun doktor artisti C mal Kümildir. Bir gün size TN ade ederse avukat artistimizden †bahsetmeyi umarım. ettiği be- N DA 9 d Erken Gelen Kışın İlk Resimleri 1937 KIŞININ İLK FİLMİ Bu sene kış, öteki yıllara nisbetle daha erken, hattâ çok er- ken geldi. Bugünkü soğukları, fırtınaları, biz diğer seneler, bundan bir ay, bir buçuk ay sonra görürdük. Halbuki daha Birinciteşrinin ilk günlerinde havalar bozdu, yağmurlar başla. dı. Ve on gündenberi şemsiye elde, palto sırtta geziyoraz. Fırtına cayırtılarından da kulaklarımız tırmalanmış bir hal- Bu münasebetle işte size, yeni kıştan birkaç manzara: | . Sobacı dülkân'arında faaliyet iyice başladı a da odun tedariki başlamış bulu ınayor. İdirde kafesten gıkmıyacağını İevvel 75 yaşmda Sidney Hit Temz Tuha ve Garip Hâdiseler Londrada 78 yaşında Elisa Farig isminde bir büyük anne birkaç gilin adinda bir ihtiyarla evlenmiştir. Kadın, ko- casma 4 ay evvel ilk rastlayışta â. şık olmuştur. Kadınım düğününe ilk »caamdan olan 1 etmiş, torun ve çocukları 30 kadar çelenk göndermişlerdir. Sahte Doktorlar Polonyanın Yankov kasabasında hırsızlar, para çekmek için #cayip bir cürüm işlemişlerdir. Sahte ev. rakla doktor olduklarını ve kasaba- nm çocuklarma aşı yapmak için gel. diklerini belediye reie.ne söylemişler, bunun üzerine belediye reisi de kasa. banin meydanlığında topladığı 500 ço cuğa kibar hırsızlar, aşı yaparak 10 bin zloti ücret almışlardır. Kafeste Grev Avustralyada Sidney gehrinde bir salan mürebbisi, kafesle tım aslanm yanmda bulunduğu anda grev ilân et miştir, Içeriden kafesin kapısmı da Kilitledikten sonra, & fından maaşinın k İdaresi tara- artırılmadığı tak. miştir, Nihayet, maaş hakkmda teminat aldıkları ve kafes. te 21 saat kaldıktan sonra dışarı çık mıştır, Sevgi Sigortası Nevyorkta Don Juan'lara, yani ka- ları sigorta eden hususi bir sigorta nl dım avcılarına kazşı nişanlı genç kiz- müessesesi kurulmuştur, Sigorta © dilmek için alman ücret az olduğun dan müessese çok inkişaf etmistir. Linç Etmişler Jorj Kiphuresu adında 60 lık Romen zengini, 18 genç kızi bir miştir. Jorj, kızlara, bir mü |rübe için mal; şamaları şarti! det tec. ânesinde beraber ya- resmen evleneceği ni vâdetmiştir. Kızlar biribirlerinden haberi olmadan ihtiyarm tesbit etti ği muayyen günlerde zenginin mali- j kânesine ayrı a; gidip bir müddet | onunla kalmışlar, fakat kızlardan hiç İbiri ihtiyar Romen zengininin zevki. ne uymamışlardır. Bunun Üzerine kız» Jar, toplanarak bu ihtiyar Don Juan'ı malikânesinde attıkları taşlarla linç MM) cümisiler, öldürmüşlerdir. | Milyoner Dilenci Prag mahkemesi Ana Polak adm- | da milyoner bir kadını mahküm et- miştir. Kadının. bankalarda 800 bin frank kıymetinde bonoları ve evleri İvarmış, Kiraya verdiği evlerinden ayda 30 bin frank alıyormuş. Buna rağmen, Bayan Ana Polak kilise ön: lerinde dilendiği için tevkif edilmiş, ve bu: suçla hapise mahküm edilmiş. tir. . Sakat Kızla Evlenmiş Tagilterede Dorset şehrinin, en gil. zel erkeklerinden sayılan Filip Vi. yamıs, geçen gün Mis Meri Voker na, mında bir sakat kızla evlenmiştir. Sa kat kız, nikâhınm kıyılması için kili. seye bir hasta arabesile götürülmüş. tür, Kizm sakatlığı, alı ay evvel! at. tan düşme neticesinde belkemiğinin kırılmasından ileri gelmektedir. Fa. kat bu sırada nişanlı bulunuyorlardı, Erkek, kendisini çok sevdiği için bu sakat kızla evlenmeyi kararlaştırmış tır, Çölde İlk Kilise Afrikada Sahrayikebirin ortasmaa bulunan El Gole çölünde 20 Mart 1938 yılında bir kilisenin resmiküşsa. dı yapılacaktır. Bu kilise, Sahrayike birde ilk kilise olacaktır. : ——— .... Yurddaş! 31 Birinciteşrin “Beynel. milel arttırma günüdür, Yurddaş! O gün diğer ulus- lardan geri kalmamamız için bankaya az da olsa pa- | | ra yatır. Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu