19 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sah Ârtık Bütün Maksadı Anlıyordu D ğubuki bu adamların vazife Urat Bey tarafından yazılmış o- '-e“kîz mektubu, Amasya beyle- ki Maktul Ahmet Sultanın orada- Sadık adamlarına teslim ederek Şifahen de bazı talimat ver Ve bu işleri bitirdikten sonru &l avdet etmekti. Lâkin, ara - Bi Ç aya yakın bir zaman geçti- Tniy, de, ne bu üç adam avdet et- ;* he de bunlardan bir haber gel- 'B.Umm için Şah İsmail endişe * İdi. Şayet bu üç adamı ele îğîuış ise, hiç şüphesiz ki, plânı - İi kısmı, altüst olmuş demekti. Şah İsmail bu üzüntüler ara da bekleyip dururken, Anadolu- korkunç bir haber gelmişti: h & olu ve Rumelideki (Şii)ler, ye hyğşmdan yetmiş yaşına ikadar âm edildiler. 'ah İsmail, evvelâ bu habere inan İstememişti. Çünkü ortada hiç Kaj “_ebep yokken, bu kadar insanın Pa € hiçbir mâna verememişti. ta t günler geçtikçe, Anadoludan kârvanlar bu müthiş facianın at olduğunu teyit etmişler, d;;htelif memleketlerde cereyan e- tit blğu kanlı hailenin tafsilâtma h'Tl İrçok yürekler parçalayıcı ha- ©r getirmişlerdi. derh f ımd "âkik ah İsmail, bunları dinliye din $ liye öfkesinden: çıidıracak hale gelmişti. Ve artık Sultan Mi h bütün maksadını keşfet - di Demek ki, Selim; artık kati ; ak harbe karar vermişti. Bu kat ba::(da. bu harbin başlangıcından & bir şey değildi. tin &h İsmail, gafil avlanmamak i- | derhal harekete geçmişti. İra- V yaçı Arkında bulunan bütün kuv - B .ğtrl:“nîn. mümkün olduğu kadar lîtinîıe Azerbaycana gelerek orada & etmeleri için emirler gön - Tah h Irak hudutlarında bulu - q&hm“h.im bir süvari fırkasını da al Tebrize celbetmişti. ı,ı.;h İsmail, esasen çoktanberi kay, Plânmı kararlaştırmıştı. Bu Ara göre; ilk taarruzu kendisi hryacak, sadece müdafaa vazi- alacaktı. Bu müdafaa esna- lo:,.î Selimin kuvvetini kırdıktan 0 Mukabil taarruza geçecek; An Anlı hudutlarından atlıyarak l!şı U içlerine doğru - ilerlemiye İYacaktı. qî“e D_lânı muvaffakıyetle tatbik lar k için her şeyden evvel, şun - Mek elzemdi: — Selim, ordusuna seferberlik Vermiş midir? 4%;1 i:)"rdusu, nerelerde içtima e- Pinîx İçtima eden ordu, İran üze- Cek h&ng'i istikametlerden yürüye- Beean SNBi noktalardan taarruza Sektir.? ı&y ğ:lla.n doğruca öğrenmek ko - tah » İŞ değildi. Çünkü; eğer Sul- işe Velim seferberlik emri vermiş ha“!yî şüphesiz ki, hudutlardan düpa, Aak her tarafa emirler gön- * Casusluğun önüne geç - Sİn her tedbire müracaat ede- #Utma Ste, bu kadar sıkı kayıtlar Böcecey, Osmanlı hudutlarmı kim !Eylmn' öğrenilmesi lâzımgelen ti> haberlerini, kim getirecek ulek İ heî::ğ Bu işe kabiliyeti olanların kat, bğ Zihninden geçirmişti. Fa - TMan; yl? nazik ve tehlikeli bir za çbirine güvenememişti. hiı-ı Yet aklına, (Kılıç) isminde gehl'lişti_ Tucuh,” Farabağdaki saraym ko - “tbaş“l idi. Aslen İranlı olan ba — Müş, “aktile ticaret için İzmire git LA Sttüyaz Yerleşmişti. Ve, bir yer kızı ile izdivac etmişti. Bu bi * izdivaçtan da, (Kılıç) husule gel- mişti. Kılıç, tam yirmi beş senelik ha - yatını, İzmirde geçirmiş, babası - nın İranlı olmasıma rağmen, Türk- lüğü benimsemişti. Fakat hayatı - nın yirmi beşinci senesi, ona bü - yük bir felâket getirmişti. Bu yakı şıklı delikanlı, İzmir beylerinden birinin kızı ile sevişmişti. Bu ma - cerayı duyan kizın babası bütün nüfuzunu kullanarak onu hükümet memurlarıma yakalatmış, İzmir ka- lesinin zindanlarında hapsettir - mişti. Kılıç; iki sene bu zindanda kal - dıktan sonra, nasılsa firar edebil - miş, dağdan dağa aşarak İrana gel mişti. Fakat gelinciye kadar bir- çok yerlerde büyük tehlikelere ma ruz kalmış, ancak bu tehlikeleri, silâhımın kuvvetile yarıp İran hu - dudunu geçmişti. Onun bu maceralarını haber a- lan Şah İsmail, bu kadar cesur, ve pişkin bir adamım, günün birinde kendisine faydalr olabileceğini dü - şünerek onu maiyetine almış, Ka - rabağ sarayının korucu bölüğüne vermişti. Kılıç, burada da az za - manda kendini göstermiş, nihayet sarayın korucubaşılığına geçmişti. ah İsmail, Kılıçı hatırlar ha- tırlamaz, derhal onu huzu- runa celbetmişti. — Kılıç!., Senin cesaret ve sa - dakatinden eminim. Onun için sa- na çok mühim bir vazife verece - ğim. Fakat peşinen şunu söyleyim ki, bu vazife son derecede ağır ve tehlikelidir... İyice düşün.. Eğer her tehlikeyi göze alryorsan, göre- ceğin işi izah edeyim. Demişti. Kılıç; — Emret, Şahım... Hayatta, be- nim gözümü yıldıracak hiçbir teh- like yoktur. Her tarafımı ölüm ku şatsa, yine kendimi kurtarabilece- ğime dair bende göarip bir itikat var. Böyle itikada malik olan bir adam, tehlikeye ehemmiyet ve Diye, pervasızca bir cevap ver- mişti. hemmiyetsiz bir saray koru- cusu olduğu halde, kısa bir zaman sonra, çoök mühim bir tari- hi vazife deruhte ederek meşhur bir adam olan (Kılıç), Şah İsma- ilden aldığı talimat üzerine, gizli- ce Tebrizden hareket etmiş.. kim- seye görünmeden Osmanlı hudu- duna kadar gelmişti. Ve bir gece zifirt karanlıklar içinde, yerlere sürüne sürüne hududu geçmişti. Kılıç; hududu geçer geçmez, der hal yeniçerilerin (serhad bölük- leri) ne mahsus bir elbise tedarik ederek sırtına geçirmişti. Ve bir de sahte izin tezkeresi uydurarak - güya izinli bir hudut askeri gibi- hiç kimsenin nazarıdkkiatini cel- betmeden, (Sıvas) a kadar gel- mişti. Sıvasa gelir gelmez, mahirane bir şekilde tahkikata girişmişti. Selimin, seferberlik emri verdiği- ni.. ordunun (Yenişehir) ovasın- da içtima edeceğini.. yaprlan men- zil teşkilâtıma nazaran bu muaz- zam Osmanlı ordusunun nereler- den geçeceğini timamen öğrenmiş - Şah İsmail ile aralarında karar- laştırdıkları şifre mucibince - Sı- Yazan : Ziya Şakir fkelenmişti di vastaki İranlı tüccarlar vasıtasile Şah İsmaile bildirmişti. Ve ondan sonra da, bizzat Os- manlı ordusu içine girerek daha esaslı tetkik ve müşahedelerde bu lunmak için, (Ankara) yolile (Es- kişehir) e doğru ilerlemişti. S.ıltan Selim, debdebeli bir a- layla Üsküdara geçtikten sonra, hiç durmadan yoluna de- vam etmiş; (Maltepe) de ordusu- na yetişmişti. Ordu, büyük bir intizam ile yo- luna devam etmekte idi. Şimdi, Selimin zihnini yalnız bir şey işgal ediyordu. O da, Şah İsma ilin tamamile hazırlanmasına mey dan vermeden evvel, İran ordusu- nun üzerine yüklenmek.. ilk ham- lede büyük bir galebe temin et- mekti. Bu maksatla Maltepede de an- cak o geceyi geçirdikten sonra, er ağır ağir ilerliyen lüîîfaîa“â?ğâw süratli davranmaları için emir ve- rerek, kendisi de ilk kestirme yol- lardan Yenişehir ovasma geldi. EKONOMİ Yumurta Piyasası Düzeliyor —O Bulgaristan Bizimle Rekabet Ediyor Yumurta piyasası yavaş yavaş can lanmıya yüz tutmuştur. Yumurtala- rımızın bellibaşlı rakibi Bulgaristan yumurtalarıdır. Bulgarlar son altı ay da yirmi bin beslenmiş tavuk ihraç et mişlerdir. Bu müddet içinde yalnız Al manyaya 96 bin sandık yumurta gön derilmiştir. Bulgaristanm bu seneki yumurta hasılatı malüm olmamakla beraber eylüle kadar 150 bin sandı- 48 ihraç edildiği anlaşılmıştr. Memleketimizin kırk senedenberi müşterisi olân bazı memleketlerde Bulgar yumurtaları kuvvetli bir ra- kip vaziyetindedir. Evvelce 300 bin sandık yumurta ihraç ettiğimiz hal- lde bu miktar her sene azalmıya yüz tutmuştur. Bunüun başlıca sebebi, Türk yu- murtalarının Bulgar yumurtaların- dan daha pahalıya verilmesidir. Hal buki Türk köylüsü için hiçbir serma yeye mal olmadan “kendi gelen” bir mahsul telâkki edilen yumurtalarını zın fiyatlarını biraz daha ucuzlat- mak dış piyasalarda kaybettiğimiz eski vaziyeti çarçabuk kazandırabile- cektir. Almanya ile yapılan yeni an- laşmada Türk yumurtaları için de geniş bir kontenjan verilmesi yumur ta tüccarlarımızı sevindirecektir. S EREP Zi < GDN HAYVAN BORSASINDA FİYATLAR Dün Hayvan Borsasında kilosu 17,18 kuruştan 1318 karaman, 17 ku ruştan 16 dağlıç ve 18,68 kuruştan 63 kıvırcık, 22,70 ten 663 kuzu, 14 öküz, 12 den 5 inek, 12,72 den 27 da- na 13,98 den 2boğa ,10,98 dan 18 man da ile 12,75 kuruştan 43 malak sa- (Arkası var) tılmıştır. Kaç Türlü Romatizma? Kaplıcalara en çok müzmin ro - matizma için giderler. Fakat kap- hca her romatizmalıya iyi gelmez. Niçin? : Müzmin romatizma, her vakit ay ni sebepten ileri gelen, başlıbaşma bir hastalık değildir de ondan, Vak tile romatizmayi biri hâd, öteki müzmin diye iki türlü ayırırlar ve bunu söyleyince rahat ederlerdi. Halbuki bugünkü mânasile roma- tizma sadece mafsallarda ağrı de- gildir. Bu ağrılar yüksek ateşle birlikte olduğu vakit ona hâlâ hâd romatizma derler. Bu şeklinin ayırt edilmesi de, tedavi edilmesi de ko- laydır. Fakat müzmin olunca iş değişir. Mafsallarda ağrı birçok türlü sebep lerden ileri gelir, Tedavisi de mut- | laka o sebebin bilinmesine bağlıdır. O sebeplerin bazılarını kaplıca te- davisi ortadan kaldırır, bazdarı - na tesir edemez . Romatizmaların birçoğu mikrop- lardan ileri gelir. Kimisinde mik - rop doğrudan doğruya mafsalın i- çinde veya etrafında bulunur. Ki - misinde mafsala girer, çabuk çı - kar, fakat ağrı yapan maddelerini bırakır. Kimisinde de — maf- ldan çok kta olduğu halde o- radan çıkardığı zehirleri kanla mafsala giderler ve orada ağrı ya- parlar, Meselâ dişlerde, boğazda, ba- demciklerde olur. Mikrobum bulun duğu yer anlaşılıp orası temizlen - meyince romatizma geçmez. An « cak romatizmaya sebep olan mik - roplar da türlü türlüdür. Verem mikrobu olunca, onun bulunduğu yerin temizl i de güçleşir. Romatizma mafsallardaki ke - miklerin veya kıkırdakların bozul- masından ileri gelebilir. O vakit te tedavisi güçtür. Kaplıcaların en iyi geldiği ro - matizma, Gut hastalığınım — sebep olduğu romatizmadır. Bizim Yalo- va l ı-' ları, Bursa & rı ları bü türlü romatizma ağrılarmı geçir - mek için dünyanmıı en iyi yerlerin- dendir. Dahili guddelerin bozulması da mafsallarda ağrı yapar. Meselâ boy numuzdaki tiroit guddesinin roma- tizma ile mümasebeti pek çok oldu- ğu gibi bayanlarda yumurtalıklar yolunda işlemediği vakit yine maf- sallarda ağrı olur. — Damarlarımızı açıp kapatan, ka- nın dönmesine hâkim olan sinirler bozul yine rc a ağrıları gelir. Çok defa bu sebep ötekilerle birlikte bulunur. Çok ayakta durmak, bazı “sçile - rin maruz oldukları gibi, ayni maf- salı mütemadiyen işletmek, vomatiz maya asıl sekap olmasa bile, başka sebeplerin tesir etmesini kolaylaş- tırır. Daha sonra da sebepleri henüz anlaşılamıyan romatizmalar var - dır. Bunlara da şimdilik sinirtilik - ten ileri gelen romatizma denilir. Bir de müterakki romatizma de- nilen bir hastalık vardır ki, bu da yine türlü türlü sebeplerden ileri gelir ve yerleştiği mafsalın şekli- ni değiştirir. Çirkinleştirir. g KA Buğdaylar Anadoluda Yüksek | Dün şehrimize elli beş va- gon buğday gelmiştir. İki üç gündenberi buğday piya- sası gevşek gittiğinden Fiyat- larda da 3 - 4 para kadar dü- üşlük devam etmiştir. Ana- doludaki fı'yatfar piyasa- mızdan daha | yüksektir. Bunun sebebi Ziraat Banka- sının yeni mahsul buğday- lardan toplamakta olması ve bilhassa Polatlının ekstra ekstra mallarını iyi fiyatlar- la al! dır. Dün y şak buğdaylar 5,20 - 5,38 kuruş- tan, Polatlı malları 6,10 - 6,16 kuruştan — satılmıştır. Sert buğdaylar ise daha is- teklidir. Piyasada 5,25 - 5,35 kuruş arasında satılmış- tır. Çavdar 4,20 - 4,28, bur- çak 3,35, sarı musır 4,10 - 4,15 kuruştur. aş ha a 13,13 kuruştan 61 genede Dört Milyon Çiçek Yetiştiriliyor Şehrimizdeki çiçek satışları etra- fımdaTürkofisçe tetkikler yapılmakta dır. Verilen malüimata göre, İstanbul da senede 1 milyon 200 bin kadar ka ranfil, 3 milyondan fazla gül, lâle, sünbül, — menekşe, —Jleylâk — vesa- ire gibi çiçekler yetiştirilmektedir. Bu çiçeklerin kıymeti 80 - 100 bin li- ra arasındadır. Anadoluya da vasati şılmaktadır. Karadenizin Sarı Mısırları Yetişti Karadeniz mıntakasının sarı mısır mahsulü erişmiş olduğundan piyasa- mızdan Karadeniz limanlarına mısır sevkiyatı durmuştur. Şehrimize ge- tirilmekte olan Trakya ve Adapazarı mısırları depo edilmektedir. Mısır ih- racı başlamadığı için mısr fiyatları- nm düşeceği tahmin olunmaktadır. göreeaeeRaLU K anaş KA EE MAT Bene NNNT DeTENAAN Frankta Yeni - Bir Değişme — Olmadı AAA Türk Borcu Kuponları Yakında Ödeniyor Fransız frangı şimdilik eski vazi- yetini muhafaza etmektedir. Dün Lonra Borsası bir sterlini 146,65 frank olarak göstermiştir. Bir ster- line Merkez Bankasınce 625 kuruş a- lış ve 627,75 kuruş satış fiyatile tes- bit olunmuştur. Ünitürk sabah 13 liradan açılarak biraz yükselmiş ve 13,30 lirada ka- panmıştır. Ünitürkün kupon tediyatı için hükümetimizle yapılan anlaşma ya ve mevcut kararnameye göre kü- ponların frank ve dolarla ödenmesi icap etmektedir. İkinci teşrinde öde- necek kuponlar düşük frank kıyme- tile ödendiği takdirde kupon başma 80 kuruş isabet edecektir. Gelecek mayısta kuponlar dolarla ödenecek- tir. Bu suretle dolar hesabile bir ku- ponun bedeli 94 kuruş olacaktır. Dün, Merkez Bankası hisseleri 90,50 liradan, Aslan çimentosu 10,10 liradan muamele görmüştür. Diğer hisse ve tahviller üzerinde hiçbir mu amele geçmemiştir. l Ğdi Amerikada Buğday Rekoltesi Tahminden Fazla Havalar müsait gittiğinden umu - miyet itibarile bu sene iyi buğday mahsulü almacağı anlaşılmaktadır. 1 ağustos tarihinde yapılan rekolte tah minleri bir ay evvel yapılan tahmin. lerden yüksektir. Amerika Ziraat Nezareti, rekolte tahmin dairesi tarafından 1 ağustos 1937 tarihinde yapılan tahmin mem- leketin son ve ilkbahar ekimi buğday rekoltesini 890 milyon buşel olarak göstermektedir. Sonbahar ekiminden — 688 milyon-buşel-ve ilkbahar akimin.. den 202 milyon buşel buğday alma-« caktır. Bu tahmin geçen aya nazaran 8 milyon buşel daha fazladır. z diğamiz Ziraat Odasında Ziraat odası dün toplanmıştır. O< — da yerli meyvalarımızın mülajlarını yaptırmya karar vermiştir. ZAHİRE BORSA | 18 Eylül Cumartesi PARALAR Sterlin 626,— — 630,— |Dolar 123,— — 127,50 Fransız Fr, 82,— 90,— Liret 110,— 115,— Belçika frangı 80,— B4,— Drahmi 18,— 23,— İsviçre Fr. 5T0,— — 580,— Leva 20,— D B Florin öğrm < y Türen İKron Çek T4,— Si,— Şilin Avusturya 21,— 23,— Mark 28,— — 3l1,— Zloti 20,— 23,— Pengo 2Zi— 25,— Ley 12,— 14,50 Dinar 48,— 52,— Altın 1055,— 1056,— | Banknot 259;— — 260,— ÇEKLER Londra 627,15 628, — İNew-York 0,7895 0,789T Paris 23,365 23,3575 Milano 15,0155 — 15,01 Brüksel 4,6950 4,6930 Atina 87,0570 — 87,0225 Cenevre 3,4416 3,44 Sofya 63,72 63,3942 Amsterd, 1,4338 1,4332 Prag 22,60 22,5915 Viyana 4,1750 4,1735 Madrid 11,7084 — 11,7038 Berlin 1,9693 1,9685 Varşova 4,1816 4,18 Budapeşte 3,9825 3,9810 Bükreş 107,0490 107,0063 Belgrad 34,4484 — 34,435 Yokohama 2,7366 2,71356 Moskova 20,3275 — 20,3375 Stokholm 3,0896 3,0883 a 18-9-937 FIYATLAR Cınsi Aşağı Yukarı — K. P. K. P. Buğday yumuşak 5 388 6 T4 — Arpa & 24 4 12i | Bakla 410 —— Mısır beyaz 4 124 — — Mısır sarı 420—— Kuşyemi dökme T 10 — — Keten tohumu 9 30 — — İç fındık 42 — — — — Yapak Anadol 56 — — 58— z GELEN : N Buğday s92. Tom — Arpa 245 —Tonll Çavdar 45 Ton — Yapak 25 Ton: Mısır 88 Ton- Fasülye 191 Tonkç Kuşyemi 254 Ton Nohut 9. Toniğ Un 4234 Ton — Tiftik 12 “Tonü GIDEN Ş İç findık 32 Ton Kuşyemi 3414 Ton Razmol 25 Ton Afyon 7T34 Ton — DIŞ FIYATLAR ğ Buğday: Liverpul 6,06 K, » : Şikago 4,82 » » : Vinipek 5,89 Arpa: Anvers 5,12 A Mısır: Londra 3,94 ,,0 Katen- Tti çe 12 «0 Fındık G. : Hamburg — 94,52 SPA ZOLEM " 94,52

Bu sayıdan diğer sayfalar: