sonluk yapan Muharrem adımda ları garson arkadaşları arasında koyuyor: riyor. Bu sırada işin sarpa sardığını “gören Muharrem kimse görmeden tezgâhm yanına geliyor ve cebindeki 5 markayı masanm bir köşesine bi- rakıyor. Bunlardan üç tanesi de tex- gihm arkasma düşüyor. Meşhut suçlar omüddelumumisi, garson Muharremi Sultanahmet bi- rinci sulh ceza hâkimliğine gönderdi ve hâkim Reşit suçu sabit gördüğü i- çin Muharreme iki ay hapis cezası verdi ve derhal tevkif etti, Beş Lira Ceza Sirkecide bakallık yapan Ahmet, dün pazar olduğu halde hafta tatili yasağını dinlememiş ve dükkânmı a- © çarak peynir ekmek satmıştır. Sul © tanahmet sulh üçüncü ceza hâkimi, bakkal Ahmedi beş lira para cezası na mahküm etmiştir, MARKALARI MÜZAYEDEYE ÇIKARMIŞ! Yenikapıda Sandıkburnu gazinosunda gar- dün tevkif edildi. İddiaya göre suç şudur: Bu gazinoyu Mehmet Çakırgöz işletmekte. © dir. Tezgâhın çekmesinde birer liralık mar- - kalar varmış. Garson Muharrem bir aralık tezgâhın yanına sokuluyor ve markalardan s6- kiz tanesini yavaşça aşırıyor. Sonra bu marka- — 3 marka 250 kuruşa. Alan var mı? Garsonlar. dan biri marka alıyor. Diğerleri ise Muharremin bu teklifini reddediyorlar, Halbuki Mehmet Çakırgöz sa- bahleyin garsonlarına 70 marka verdiği halde akşam | üzeri 73 marka eline geliyor. Zaten markanm çalın- masından da şüphelendiği için derhal polise haber ve- ————. Bir Garson, Gazinonun Sahibini Soymak İstemiş bir delikanlı müzayedeye Garip Bir Sahtekârlık Aynaroz büyük manastırmda vazife gören pa; Efren Andonoviç Gavrilef'in Galatada Tophane varında 30 odalı bir a; müştür. Burada daha evvelce kendisini temsil Beyaz Ruslardan papaz Savati Asliye Üçüncü Hukuk. mahkemesine başvurarak: “.— Papaz Efren oAndenoviç Gavrilef benim |Galatadaki 151 numaralı mülkilmü Aynaroza vakfı diyorum.,, diyor ve iddiaya göre mahkemeye vesikalar da ibraz ediyor. Mahkeme de bu göre, papazm istediği kararı veriyor. Savati ke: Beyaz Rus iken ve Türk tabiiyetinde bulunduğu de Aynarozda doğduğunu ve Yunan tebensmdan bur, lunduğunu da söylemiştir. İşte tam bu sırada müdde- umumi Hikmet Onata bir ihbar yapılıyor ve sede sahtekârlık bulunduğu haber veriliyor. müddelamumilik bu sahtekârlığın suçluları takibat yapmaktadır, va, vardır. Papaz öl- | i Şöyle Bağırmış: Bana Çingene Etem Derler! Abidin oğlu Etem isminde birisi Hasan oğlu Mehmedin kapısı- nın önüne oturmuş, bu sırada Mehmet te balkonda hava alıyor- muş. Etem evvelâ Mehmedin suratına uzun uzun baktıktan sonra: — Hazret. Orada ne kuruluyor- sun. Bana Çingene Etem derler. Ali- mallah senin gibi on tane Mehmedi cebimden çıkarırım, diye bağırmış ve fena lâkırdılar da söylemiştir. Mehmet bu tecavüzü karakola ha- ber vermek İçin aşağı indiği zaman da Etem gırtlağından tutup ölümle tehdit etmiştir. Dün meşhut suçlar müddelumumi- İiğine verilen çingene Etem kendini şöyle müdafaa etmek istemiştir: “e Vallahi Bey müddelumumi... Ben körkütük sarhoştum. Ne yaptır ğımı bilmiyordum. Kafamı yokluyo- rum, fakat hiçbir şey hatırlamıyo- | Polise ve Bekçiye Söylenmiş Sirkecide oturan Melâhat adlı bir kız, dün meşhut suçlar müddelumu- miliğine verilmiştir. Mel'/vat bekçiye, polise ve komşusuna sövmekten suç- Tudur, Sonja Henni Eski Kocasile Sevişiyormuş Son günlerde, Hollwood'da bir dedikodu çıkmıştır: Sabık dün- ya paten şampiyonu sarışın güzel, Sonja Henni, Tyrone Power'le sevişiyormuş. Sonja şimdi, tatilini geçirmek üze- re memleketine dönmüştür. Bu mesele hakkında diyor ki — Evet, birkaç zamandanberi, iki- mizin adının biribirine eklendiğini pek iyi biliyorum. Fakat biz Tyrone ile gayet iyi iki arkadaştan başka bir. şey değiliz. Biz onunla vaktiyle se- viştik, evlendik ve sonra boşandık. Şimdi ise ikimizin de işlerimiz o ka-" dar çok ki sevişmiye değil ya, yeryü- zünde aşk denen birşey mevcut oldu- ğunu düşünmiye bile vaktimiz yok, — Peki amma, siz Avrupaya ve vatanınız olan Norveçe döndüğünüz zaman, ona her gün mektup yazıyor. muşsunuz, diyorlar, — Katiyyen, mektup değil ya bir kart postal bile yazmıyorum. Maama fih, Norveçten Holivuda her gün tele fon etmeyi ve Tyrone ile konuşmayı aklıma koydum ve bunu her gün yapıyorum. Kilometrelerce uzaktan Zekrar eüleneeekleri söylenen onunla konuşmak pek hoş oluyor. Sonja Henni Günün programı — istanbul Öğle Neşriyatı : Saat 12,30 Plâkla Türk m8 12,50 Havadis, 48,5 Muhi neşriyatı, 14 SON. Akşam Neşriyatı : Sant 18,30 Plâkla dans muf'ga 19,30 Afrika av hatıraları: © gi lâhaddin Cihanoğlu tara fm Rıfat ve arkadaşları tarsfi?. Türk musikisi ve halk hagi 20,30 Ömer Rıza tarafından Sg söylev, 20,45 Safiye ve arkâö ei tarafından Türk musikisi ri 0 şarkıları (Saat âyarı), 2 kestra, 22,15 Ajans ve bors? berleri ve ertesi günün pros” 22,30 Plâkla sololar, opere VE ret parçaları, 23 SON. eski kocası o Günün program özü SENFONİLER 16.15 Roma ktsa dalgası: fonik konser (Fuga, Ferrari eğe 22 Milano, Fiorans: | (Maudr, Pek, Hrubes vs.) HAFIF KONSERLER 740 Berlin kisa dalgasi" konseri (kismen oplâkla). © Konserin devamı, 9,20 Paris dalgası: Plâk, 9.45: Keza, 11,50 ve 13 te Keza, 13 ve Tyrone , Busene PARİS SERGİSİNE Tertip edilen seyahatlerin en güzeli 10 Eylül Çelyo veporile hareket 2gün Tgün 3gün İgün 3 gün Fazla tefsilât ve Broşür için NATTA Yerler süratle tutuluyor. VENEDİK PARİS PRAG VİYANA BUDAPEŞTE BÜKREŞ İkinci mevki seyahat birinci sınıf otel T.L. 295 sa dalgası: Eğlenceli “8 14.15: Devamı,. 14,15 Paris dalgası: Limoj'dan konser 15,15 Berlin kısa dalgası: muzika. 15: Monpelyeden nakli. 15,85 Roma" kısa dMÜ Orkestra, piyano, 16,30 Beri? sa dalgası: Büyük bir kons© Ain kismen nakil, 16,30 Paris kıs, gası: Orkestra, şarkı, 19 Galatasaray va: Koro. 18.30 Moskova: Tel, 44014 konser, 18.35 Roma kisa Cetra orkestrası (Hafif mi 19,03 Bükreş: Radyo salon —— — — — trası, 20 Petşe: Orkestras. Adamcağızı Denize Denize Düşmüş (| İris km dü Huri Fırlatmışlar Önlutağa Kalafat yerinde mein siki Kenzeti, 2008 Prag ka > yapmakta olan Niyazi Huda motüru. | gast: Ez maka Dün Yenikapıda, deniz üstünde ga- rip bir hâdise olmuş, bir sandalla ge- ten iki arkadaş, rakı içtikten sonra sarhoş olmuşlar ve yanlarından bâş- ka bir sandalla geçen bir adamı ya- kalayıp denize atmışlardır. Adamca- ğız, bin müşkülâtin kurtarılmış, iki Arkadaş hakkında takibata başlar- rate Gürlede Hayırlı Bir İş * Menemen, — Gürle çifliği sahibi Kadri kâhya, Tuz ve Çullu köyünden 45 kimsesiz çocuğu sünnet ettirmiş, giyeceklerini de vermiştir. ——————— denize düşmüşse de tarılımız ve Deyeğim sine yatırılmıştır. Usküdar askerlik nün arkasına bağlı olan kayıkta Ka- sımpaşada Yeniçeşme mahallesinde 10 numaralı evde oturan Aslan adir bir çocuk varmış. Çocuk manevra es nasında muvazenesini kaybederek b Askerlik işleri | Askerliğe Dair Bir Tebliğ ha yüksek okul tahsiline devam ede- lâkları (1875 m.) 22.35 igan orkestrası, 2245 Eğlenceli musiki nakli, OP 'ERALAR, OPERETLER 20,05 Viyana: o (Salzbufü nakil) Mozart'ın “Don Juabe Tası, 21 Nis: Mozart'ın “ an,, operası: (kıshen) 23 siz, ya .. 2135 Bükreş: Oda mi 2215 Lâyppsig: Oktet K 2230 Prag kısa dalgası: konseri (Smetana). ğ RESITALLER pi yetişilerek kur- samanı S besinden: Da- 9,45 Berlin kısı. dalgasi: Sa # Dal bartin yarkılarından Bari 12 Berlin kısa dalma: gar ür Şal Floryada Bir Boğulma Faciası Dün Floryada bir boğulma faciası olmuştur. Otuz beş yaşlarında tah- min edilen bir adam, öğleden sonra plâjda denize girmiş, iki yüz metre kadar açıldıktan sonra dermanı kesil- miş ve suda çırpına çırpına boğulmuş TUM. ne gönderilmiştir. Etem, seliye nöbetçi mahkemesi Bir Yankesici Sabrkalılardan Ömer oğlu Ahmet, dün Yalova postası yapan vapur. | da Mustafa adında bir yolcunun cüz- | sorunca Melâhat: danını çalarken cürmü meşhut halin- İddinya göre, Melâhat evvelki gün gece yarısından sonra pencereden sokağa şüprüntü atmış.. Komşuların dan Cavit bunu görmüş ve devriye gezen polis Muztafaya gikâyet etmiş. Polis, yanmda bekçi olduğu halde Melâhatin kapısını çalmış. Melâhat kapıyı açmış. Polis kendisine adımı — Benim adım yok, demiş ve he- reden devam etmiştir. Polis ısrarla Melâhati karakola da- vet ediyor, o da pencereden bu dave- ti bin bir küfürle karşslıyormuş, Ni- hayet Melâhat karakola getiriliyor, İnkat yolda da polis ve bekçiye söv- melerine devam ediyor ve sokağa süp rüntü atmadığını söylüyor. Karakol- da kendisinden sokağı kirlettiği için bir lira para cezası almıyor, sonra da hakaret suçundan mahkemeye ve- miyecek olan erlerden 937 yılı lise ve muadili okullarla yüksek tahsil me. zunu olanlardan yedek subay okulu- na gönderilmek Üzere yoklamaları yapılarak #ıhhi durumlarına göre a8- kerliklerine karar verileceğinden 1— 8—937 de Beşiktaş askerlik şubesin- de 15 gün devam etmek tzere başi. yacak olan askeri meclisine gönderi leceklerdir. Bu gibilerin okul vesaiki 1310 Bükreş: Meşi ni rin pplâkları. 17,15 Berlin g dalgası: Piyano solo (Polâi Xi ner) (21,30 da) ayni nesriyi, Peşte: Flüt konseri (b 18,40 Ka —— ei şarkıları, 19: Hugo Wolf İarı, 19 Peşte: Şarkı resital Sf Varşova; Şarkı (Plâk). 1930 yg lin kısa dalgası: Zimbal s0l0 vee Halk şarkıları, 2055 Pi Çift piyano ile modem ” 22.05 Prag kısa dalgası: A ve nüfus cüzdanile tez şubeye gelme- 22,10 Bükreş (36 m.): tur. Ceset denizden çıkarılmış, fakat de yakalanmış ve adliyeye verilmiş men kapıyı suratlarma kapamış. Ko- hüviyeti henüz tesbit edilmemiştir. İtir. nuşmanm bundan sonrası İse pence- (-- Mükerreren arz ve tafsil olunduğu Üzre ce- (miyeti fesadiye mürettip ve mlşevviklerinden ve (belki de belli başlı rüesasından olan Tibbiye mektep Ci Erden nam müfsit makasıdı muzmiresini bitema- “ (mlha meydanı icraya vazetmiye başlamıştır. Bura- (da haiz olduğu nüfuz ve sahip bulunduğu serveti ce (sime sayesinde elde ettiği kesiriilmikdar ehli fesa- ddr bilfiil istihdam ettiği görülmektedir. (Nitekim, bu sabah cemiyeti mukaddesemizin “klübü cihanmeclübunda esdekayi mebusanı kiram- (dan Dünbelek zade Cebbar Efendi Hazretlerile te- (alli satveti hükümet babında tertili ediyei makru- (z4 olunurken asker şubesi yüzbaşılarından ve Er- (denin sağ kolu makamında bulunan erbabı fesat- (tan Refik Tekinin riyaseti altında elii'altmış kişi- (den mürekkep bir heyeti fesadiye cebren ol binayi (mübareke dahli olarak çakirlerine tevcihi hitapla (hükümeti âdilel meşrutamızı ve mebusu müşarün- Üleyh hazretlerine teveecühle meşrutiyeti meşruni (kâmilemizi alenön tahkir etmişlerdir. Mühim bir (fesadın önünü almak üzere her ikimiz tarafından (münasip vesaya ve nesayihte bulunulmuş İse de (sözümüz kârgiri tesir olmıyarak yüzbaşı merküm Cunfü şiddetle ve alâmeleinnas “yakında görecek- (siniz, mebusanmızı hükümeti zalimanenizi de baş- (Carınıza yıkacağız” dedikten #onra hişâ sümme (hâşâ bütün nüzzarı kiram bhazeratına ayrı ayrı (sebbü şetim etmiş ve maiyeti efradı ellerini salta- (lar altında mahfi olan silâhlarına uzatarak ankarip (bu işe teşebbüs olunacağını tekiden beyan ve tarafı (çekiranemizden esbabı soruldukta hiç bir şak ş€- (de bulunamıyarak tahkiratta devam ile müfsit mer- (kum Erdenin nilfuz ve küvvetini ima eylemişler- (dir, Şahsımıza ait tahrikat ve şütum, sadakatimizin Üzefareti olmak üzere kal ve nazara alınmamış ise (e vatanı mukaddesin ve hükümeti müazgezenin Celyevm bülunduğu ahvali nazikeye karşı vukubul- (ması katiyen melhuz ve hattâ muhakkak bulunan Nea e e ie (azim ve kabili sirayet bir fesadın önüne geçmek (akdemü vezaifi sadakatinden olmagin...) ! Dünbelek zade bunu muvafık bulmakla beraber: — Bir vaka daha var, dedi, Onu da ilâve etsen müeyyet ve müessir olur.” — Bir vaka daha mı var? — Evet bizim Hacı Zeynullah Efendinin maruz kaldığı bir vaka. Kadı bundan da haberdar olunca biraz düşlindü. Buna kolay bir kulp bulamadı. Yandan çizerek, bu işi mebusun sırtına yükledi: — Onü zatı âliniz ilâve buyurursanız, vukuat bu suretle karşılaşmış olur. — O da muvafık. Onu da ben yazayım. Şu kadar ki benimkiler de şifreli olursa daha münasip düşer. — Hay hay! Hemen burada yazar ve derhal tel- grafhaneye göndeririz, Mebus ta yazdı. O da ayni mealde, fakat biraz da- ha tomturaklı idi. Fazla olarak bir tane de başku- mandanlığa yazdı. Hacı Zeynullah vakasını da şu suretle ilâve etti: (... Hacı Zeynullah Efendi dâilerinin maruz kaldı- (dığı tecavüze gelince, işbu esdekayi bendegân ku- (lumuza ve hattâ ayni gün ve ayni saatte yirmi o (tuz kişiden mürekkep bir zümrei bağiye giderek (hânesi kapısını dak ile taşra hurucunu talep etmiş- (ler. Müşarünileyhin havfü hirası arz ile vâki olan (mücanebeti üzerine “bre hain, yezid, sen ki hükümeti a ebekiin muhtelif A riliyor, leri. (zalimenin adamısın, mebusan denilen “Con” gürü- (bunun intihabında cemiyetlerine yardım eylersin, (seni pâre pâre etmiyelim de kimi edelim" diyerek (hâmll oldukları eslihai nâriye ve âlâtı carihai saki- (leleri ile kapının her iki kanadını çâki çâk eyleyip (derunu haneye akurane dühul eylemişlerdir. Çaki- (ri müşarünileyh kemali tedehhüşünden hanesinin (bir canibine ibtifa eylemiş ve hatunlardan İbaret (olan efradı ailesi havli can ile baş açık, yalm ayak (taşra fırlayıp mütearrizinden istimdet ve âhu fer- (yat etmeleri üzerine mütecavizler kağmlar arasın- (da genç ve &lâ rivayetin hasna bir bikri baligayi (görerek kimdir?” deyu sual etmelerile “Hacı (Efendinin kerime meşruasıdır” cevabı verilmesi Ü- (zerine hep bir ağızdan “öyle ise bunu alıp reise gö- ” (türelim” deyu yaygara etmişler ve içlerinden birisi (saikai gafletle “Erden Efendi emme de bundan (hoşlsnacak hâ” tefevvühatile reislerinin müfsidi (merkum mektepli Erden olduğu gereği gibi anla- (şılmıştır. Bu erbabı buğzu fesadın gözleri şol mer- (tebe kararmış ki cebir ile kaldırmak istedikleri mer (kumenin, müfsidi melün ile karaberi karinesi oldu- (ğu bile nazarı dikkat ve insafa alınmamıştır. O e8- (nada civardaki kadınların yetişip saatlerce yalvar- (ma ve yakarmaları neticesinde Efendi çakirinize (üç gün müsaade edilerek hitamında kendi cemi- (yetlerine iltihak edip etmiyeceklerine ve takriben (mübaşeret olunacak harekâtı Isyaniyeye İştirak ey dl tsi o me kili id Namusumuz, gerefimiz bir paralık oldu. sitali (Hahn, Godard, Pu (leyip eylemiyeceğine dair son sözünü almak ie (geleceklerini ifade ederek gube istikametinde “yel (olup gitmişlerdir. Bunların bilâhara ahzi (besi denilen debboyun arkasındaki derunumâ? (başı Refik çetei fesadiyesile birleşip akdi mE8” Ceyledikleri mesmu olmuş ise de bir polis MUĞ (üç beş ikmal efradı jandarmadan ibaret olan (vel zabıta ile üzerlerine yürümek kabil olms” (dan bizzarure hellerine terkolunmuştur.) Müsveddelerin doğruluğuna, iğriliğine, kötülüğüne dair hiç bir mübahase ve münaki meden şifrelendi. Yalnız Kadı şu kadar söyl — Bir defa da Hacı Efendiye okusak ta ond#” ra göndersek. 1 — Birazdan gelirim demişti. Nerede ise geli” ne hacet? Müsveddeleri okuruz, yeter. Bu t9©” nâmusgİkenaneye karşı ne türlü müracist cümlesine muvafakat edeceği bedihidir. Bâhv rek şahsı âlinize, gerek kilabınıza itimad: dır. Şifreler aşağıda bekliyen jandarma neferi grafhaneye gönderildi. Şimdi Hacının dö Tiyorlardı. Hacı evin kapısından köpük secar$$ miş, hemen karısmın odasına çıkmustı. ve ağ Yaralanan Güzel Kuş Odadan girince baldızı Hafız Hanımın köşcüf duğunu gördü. Ve ilk sözü: Sözü: ğ — Maşallah Hafız Hanım! ugredi Diye haykırmak oldu, Hafız Hanım neye 5” yö nı bilemiyerek Hacınm yüzüne şaşkın gaski” Hacı coştu: , — Sormıya diliniz varmıyor değil mi öyle Y9 kadar rezaletten sonra sormıya lüzum VA” Kadıncağız yutkundu bir ses çıkaramadı. haykıra haykıra söylüyordu: 4 (Arkası © (ii