N No. 2 İEHİİCİLE HAYAT | Reşadın Sarayında Geçen Çocukluğum | Yazan: Nevzat Vahdettin | İ Haremden bir manzara en 7, 8 yaşında iken babam öldü. Annem dört çocukla kaldı. Büyük halam benimle kız kardeşimi yanına alıp büyütmeyi teklif etti, Zavallı annem dört ç0- cuğa nasıl bakacak, razı oldu. Büyük halamın kocası, Sultan Re gadın Mabeyn müdürü Hüseyin Bey di. Kız kardeşimle beraber onun €- vine yerletşik, Fakat burada çok kalmadık. Halam, saray için birkaç “acemi,, arandığın; duymuş. Reşadın esvap- çıbaşısı Sabit Beyin haremi araya girdi. Bizi acemi diye saraya kabul ettiler. Saraya girmem, Reşadın cü lüsunun üçüncü senesinde oldu. Ben, Ziyaettin Efendinin dairesi- ne yerleştim. İyi muamele görüyor- dum. Kulaktan kulağa söylendiğine göre beni Ziyaettin Efendi için bü- yütüyorlarmış. Bir gezmiye gittiğimiz zaman : “Güneşten yanmasın, rengi bozul- masın." diye kadın efendiler ken- di elleriyle yüzüme pudra sürüyor- Yardı. Başım üstünde bir şemsiye tutan eksik olmuyordu. Uzerime bu kadar titrenmesine fağmen bir sevgi ve şefkat #icak- lığı duymuyordum. Bana karşı ©- Jan alâka, serde yetiştirilmek iste- nilen bir çiçeğe gösterilen itinadan farklı değildi. untazam tahsil görüyordum. Sultanlara verilen hususi derslerden beni de istifade ettiri- yorlardı. Derslere merakım vardı, ik mektep programını bitirdim. Or ta tahsili bitirmezden evvel Reşat vefat etti. Ondan sonra derslere de vam etmedim. Reşadı her hafta görüyordum. Cuma günleri sarayın iki Üç yüz kişilik kalabalığını huzuruna kabul ediyordu. Çocukları da dahil oldu- ğu halde hepimiz ayağını öpüyor- duk. Reşat bir bakımdan iyi bir adam- dı. Kimseye ne zararı, ne de fayda- st vardı. Kendisi Abdilhamitten gok gadir ve tazyik çekmişti, Kim- senin fenalığını istiyecek bir adam değildi. Hayatı, içki, musiki, ibadet için- de geçiyordu. Devletle, memleketle alâkası azdı. Kurulu ananeler için- de körükörüne yaşayıp gidiyordu. Bütün iyi kalpliliğine rağmen bu anunelerden ilerisini görecek bir kudreti yoktu. Çocuklarına evlât muamelesi etmez, onlardan baba muamelesi beklemezdi. Çocuklar, babalarından “efendimiz” diye bah #ederler, baba demeyi hatıra getir mezlerdi, eşat, “Türk kızı” diye bana çok alâka gösteriyordu. Sa- ray muhiti Çerkezler, Abazalar, Gürcüler, Arnavutlarla dolu oldu- ğu için bir Türkün saray hayatma karışması, çok istisnai bir hâdise idi, Reşat, sarayın acemileri arasın- da bir Türk kızı bulunduğunu belle- miş olmakla beraber yüzlerce kişi arasmda beni derhal teşhis etmez- di. Çok dalgın ve unutkan bir a- 'damdı. Dimağı ile muhiti arasmda âdeta bir perde vardı, Beni görünce her defa yanmdaki lere fısıldayarak sorardı; — Türk kızı, bu gördüğüm yav- ru idi, değil mi? Tasdik cevabı aldıktan sonra be- ni yanına çağırır, okşar: — Gel bakalım, Türk Nevzadı, derdi.. Sen bir Türk koncasısın. “Nevzat” kelimesini her defa tek rar ettiği için sarayda Padişabm bana evzat” adımı taktığı zan- nedildi. Saray usulü mucibince bundan Sonra saray hayatımda a- sıl adin tamamiyle unutuldu, Her kes beni Nevzat diye tanırdı, Yal nız Vahdettinle nikâhım, kendi a- dımla oldu. Vahdettin böyle iste- mişti, arayda, hususi dairesinde bulunduğum Ziyaettin Efen diden de iyi muamele görürdüm. Bana derdi ki: — Sen benim ahret kızımın. Sa- na herkesin İyi wunamele ötmesini isterim. Sana fens munmela eden olursa bana bildir; Derhal haddini bildiririm, Bana fena muamele eden yoktu. Sonraları mevki sahibi olduğum za» man ortaya bir Türklük, Çerkezlik meselesi çıkmıştı. O zaman daimi bir rekabet ve entrika mevzuu ol- muştum. Fakat sarayın sessiz, sa- dasız, zararsız acemilerinden biri halinde iken kimse beni aldırmız yordu. Kenarda, köşede, kendi ha“ yatımı geçirir, giderdim. Ziysettin Efendi, pek zavallı bir adamdı, Bir aralık damaya merak etmişti. Sabahlara kadar uyumaz, önüne gelenle dama oynardı. ünün birinde azmi ve irade- si ayaklandı. Tıp tahsil et- miye merak etti. Babasının iradesi- le Tıbbiyeye girdi. Tahsilinin ne dereceye kadar ciddi olduğunu bil. miyorum. Fakat merskı, delilik de- recesine varmıştı. Her eline geçe- nin nabzını, kalbini dinler, uzun u- zadıya muayene eder, kitaplarda 0- kuduğu bütün hastalıkları bepimiz de keşfederdi. Bir gün Reşat söndü gitti. Saray halkı birer tarafa dağıldı. Ben kısa bir zaman Ziyaettin Efendinin Hay darpaşadaki köşkünde kaldım. Son ra saraydan ayrıldım. Küçük ha- lam, Rejide Kâmil Beyin haremi Fatma Hanımın Anadolu Hisarın- daki evine yerleştim. Nevzat Vahdettin (Arkası var) İBeykozlular Sivrisinekten Şikâyetçi Son zamanlarda Beykoz ve bilhas- sa Çayırcaddesi şimdiye kadar görül memiş derecede sivrisinek istilâsma uğramıştır. Bu mahallede gündüzle- ri bile evlerde oturmıya imkân yok- tur. Bazı aileler evlerin pencerelerine bile cibinlik tülleri germiye başla» mışlardır. Çayır boyundaki mahallelerin ö- nünden geçen şose de, yapıl - dığı o gündenberi hiç tamir gör- mediği için toz deryası haline gelmiş, arabalarm ve otoblislerin kaldırdığı toz bulutları bütün mahalleyi kapla- mıya başlamıştır. r İLE İŞ N şeyden önce belediye gelirlerinin X çoğaltılması icap edeceği anlaşıl- N mıştır, Bu maksatla belediye ta- A rafından derin ve esaslı bir tet. V 9 kik yapılmaktadır. Bu tetkik es. N nasımda, bilhassa varidatı ço. N ğaltmak için mevcut kanunlar. İN dan istifade edilerek hangi re X simleri değiştirmek lâzım gelece- N ği veya yeniden ne gibi resimler N konabileceği — araştırılmaktadır. V Fakat belediye bilhassa şehre ait Y olması icap ederken baska eller tarafından idare edilmekte olan X | | müesseseler meselesi üzerinde de durmaktadır. ) © Şimdi belediyeyi en ziyade iş İ V gal eden Akay ve Şirketi Hayri, Ye ile henüz hukuki vaziyeti hal. $ ledilemiyen Halicin birer şehir müessesesi olmaları itibariyle belediyeye devredilmeleri keyfi. | yetidir. Belediye bu hususta nlâ. "ararsa a Japon Filo Kumandanı Visamiral Koga Yakumo gemisinin süvarisi Albay Ugaki Öbür gün (çarşamba) Umanımıza iki Japon mektep gemisi gelecektir. Gemilerden birinin adı Iwate'dir ve kumandanı da Marki 'T. Daigo'dur.| Diğer geminin adı ise Yakuma'dır.| Bunun da kaptanı Ugaki'dir. Bu iki gemilik filoya Visamiral Koğa ku- | manda etmektedir. Gemilerin ikisi de 1900 tarihinde tezgâhtan indirilmiştir. Biri İngiliz biri de Alman mamulâtmdandır. /ı- ber alındığına göre, filo çarşamba gü İni saat 9 da limanımıza gelerek Ss- limiye ile selâmlaşacak. mütcak'ben de 31 pare topla Atatürkü selâmlıya- caktır. 9,30 da İstanbul Üssübahri kumandanı filo kumandanmı ziyaret edecek, 10 da da Amiral, Dolmabah- çe rihtımına çıkıp saraydaki deftere adımı yazdıktan sonra valiyi ve İs tanbul kumandanmı ziyaret edecek- tir. Şehir Suları Mikropsuz Bir Hale Getirilecek istanbul sularmın mikropsuz bir hale getirilmesi için belediyede bir komisyon kurulmuştur, Bu komisyon memba suları da dahil olduğu halde ıslahına ait bir proje hazırlıyacaktır. : Belediye X h X a » Varidatı | | Üzerinde * h Istanbulun temiz, ucuz, ma , X mur bir şehir olabilmesi için her. k A AN Galatasaray lisesinin bahçe ve * lonlarında tertip edilen Dokuzuncu! Yerli Mallar Sergisi, dün pazar oldu- Zu için, sabahın erken saatlerinden, akşam çok geç vakitlere kadar tah- minen 40 bin kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Serginin çok güzel hazır- lanan pavyonları arasmda bilhassa Etibankın pavyonu çok beğenilmiş- tir, Güzel Sanatler Akademisi profe- sörlerinden B, İsrsail Hakkı tarafın. dan hazırlanan bu pavyonda Etiban- kın faaliyeti, meta! krome olarak ha- Telsiz Ü Dünden itibaren meriyet mevkiine giren telsiz kanununa göre, muhtelif radyo âletlerinden her mali sene baş- langtemda almacak ücretler şöyledir: Yalnız kulakla dimliyebilen kristal detektörlü, limbasız ve hoparlörsüz ahizelerden 2 Tira, meskenlerden, nü- fusu on binden az olan yerlerde ö ve nüfusu on binden çok olan şehirler. de 10 lira, Kara ve hava nakil Vası- talarile, Türkiye limanları dahilinde çalışan deniz nakil vasıtalarından 10 lira, limanlar haricinde çalışan yolcu | ne konan tesisettan 30 lira. Nüfusu on binden az olan yerlerde, sayba- umuma mahsus, kahvehane, ne, kırantane, pastane, lokant hane, gazino, sinema, tiyatro, dans salonu ve barlarda, otellerin umumi salon ve bahçelerine konan tesisat- tan 10 lira, 10 — 100 bin nüfuslu ş6- hirlerde E fıkrasında sayilan umum hususi mahâllere konan tesisattan birinci gınıf için 20, ikinci smıf için 10 lira, 100 — 250 bin nüfuslu şehir- lerde E fıkrasında sayılan umuma mahsus mahallere konan tesisattan Yerli Mallar Dün Sergiyi Tamam 40 Bin Kişi « Gezdi Etibank İçin Hazırlanan Pavyon Tak Etibankın faaliyetini gösteren madeni harita -Jzırlanan Pürkiye haritası üzerinde cretleri Könünğt Göre Hazırlanan Uetoyi Meoçrediyeruz vapurlarının salon veya güverteleki- | 2-4. y31 Nafıa Kadrosunda Tayinler Nafın Vekâleti tarafından yapı! son tayin, nakil /ve terfiler şunle - Vekilet hesabma Amerikada Pi” hendislik tahsil ederek o memlektÜ mize dönen Mehmet Zeki şose ve KR rüler fen heyeti mühendisliğine #* esi yapı işleri umum müdürlüğü *© hircilik fen heyeti mimarlığına 147 edilmişlerdir. Samsun vilâyeti yapı işleri MÜR cü snıf baş fen memurlarından İX san Çanakkale vilâyet! yapı isleri çündü sınıf fen memurluğuna, M8 sa vilâyeti üçüncü sınıf mühendisi rinden Salim, Tunceli vilâyeti Ül dinliğine; Ordu viliyeti üçüncü #Pİ fen memurlarından Sabahatün geti vilâyeti üçlineli smıf fen memurli na; Tunceli vilâyeti — birlnel sinif Tiğ memurlarından Şükrü Elâziz viliyeğ " birinci snf fen memurluğuna, AHİ İya nafta müdürü üçüncü sınıf vari ği bendisi Rasim İş'er Eskişehir yil? t Nafın müdürlüğüne, Bursa ” şirket ve müesseseleri komiseri j Altan İzmir ve Ankara nafın Şi ve miiesseseleri komiseri Halit gr demir de Bursa nafta şirket ve”. assöööleri Komiseriiklerine,' demli ları inşaat fen heyeti dördüncü set | baş mühendislerinden Akif BorüU nafıa müfettişliğine, Ankara viy birinci sınıf mühendislerinden al nafın müfettişliğine, binalar fen?” yeti mimarlarından Süreyya vilâyeti mimarlığa, içel vilâyet SÜ rinci smıf fen memurlarmdan EH rettin şose ve köprüler birinci si fen memurluğuna, Malatya atın Sİ) dürü üçüncü sıf baş müheni Necmettin Akyol Kütahya vi nafıa müdürlüğüne, İstanbul >” şirket ve milesseseleri köminesiii san Yunusoğlu ile Ankara matt 4 Sergisinde dir Kazandı çok zevkli ve açık bir surette göste- rilmiştir. Dekor, pavyonun içinde teşhir edi- len &ğyayı kıymetlendiren ve tamsm- yan bir unsur olarak kullanılmıştır. Işık ve renk bakımlarından da pav. yon pek muvaffak bir vaziyet gös- termektedir. İktısat Vekili B. Celâl Bayar, Bü- bank pavyonunu çok beğenmiş ve bu- run sergiler için iyi bir örnek oldu- ğunu söylemiştir. mıya yarıyan hususi tesisattan keza her mali sene için 10 ilâ 100 lira, bin nüfuslu şehirlerde elli ve yüz binden yukarı şehirlerde 1090 lira almir. Pos- ta idaresinin telsiz postalarından bi- ri vasrtasile neşredilecek ilân ve rek- iâmlardan günde bir defa okunmak üzere bir gün için kelime başma 30 kuruş, 3 gün için kelime başma 25 fen memurlarından Niyazi, # vilâyeti dördüncü sınıf fen mem. rından Rıza, Edime vilâyeti dö cü sınıf fen memurlarından Ab Şakir Tunceli vilâyeti üçüncü gi fen memurluğuna terfi sureti vw yin edilmişlerdir. kuruş, 12 gün için kelime başına 20 iz kuruş, bir ay'için 15 ve 3 ay İçin 10 kuruş almaaktır. İpekli Kumaşlar Posta telsizlerile Posta idaresinin telsiz postâlarm- dan biri vasıtasile yapılacak trans- misyonlardan beher saat ve kesri İ- gin 60 lira ücret ulmır, Ancak gerek devlet müesseselerinin ve gerek hu- susi müesseselerin yaptıracakları bu transmisyonlar için, stüdyo İle trans misyon yapılacak mevkiler arasında İviicude getirilmesi muktazi neşriyat devresi ile Telefon İdaresinin Posta İdaresi tarafmdan lüzum gösterile - Kontrol Edilecek İktisat Vekâleti, Türkiyede nan ipekli kumaşları, ticarette şin men'i hakkındaki kanun gi naden kontrol altma alacakü” nun için kumaşların şarj ve Psi hil olmamak şartile haiz ol ö standard bir nizamname ile tenli dilmiştir. 16 ağustosta meriyeti eyi cek olan nizamname Devlet $ü gi dan çıkmıştır. Bu nizamnameY? ni tabit ipekten maksat yaban! ski birinci sınıf için 30, ikinci sınıf için 20, üçüncü smıf için 10 lira, Nüfusu 250 binden fazla olan şehirlerde E fıkrasında sayılan umuma mahsus mahallere konan tesisattan birinci smıf için 50, ikinci sınıf için 30, üçün cü sınıf için 20, dördüncü sınıf için 10 lira. Hajkevleri, spor klüpleri, askeri küp ve mahfeller, hastaneler, mek- tepler ile belediyelerin menafti umu- 'miyeye hâdim tesisetindan lira. Spor klüplerile, askeri klüp ve mah- fellerden gayri klüplere, bankalara ve telsiz alıcı satan müesseselere ko- İnan tesisattan nüfusu on binden az olan yerlerde 10 lira, 10 — 100 bin nüfuslu şehirlerde 20 lira, 100 — 250 bin nüfuslu şehirlerde 30 lira, 250 bin den fazla nüfuslu şehirlerde 50 lira, Yukardaki fıkralarda sözü geçen bi- lümum tesisattan ise 10 lira, Eğer hoparlör adedi birden fazla olduğu takdirde, fazla hoparlörler i- çin keza her sene yüzde 25 nisbetin- de ücret almır, Haber radyoları e alâkadar | oekböceğinin ifrazatı olan çeki i Romanyaya İthal Petrol ve Benzin Edeceğimiz Mallar Ucuzlayınca > gi Gaz ve benzin fiyatlar! teşebbüsü ve kararile mühim te tenezzül ettiği için bu tene” dolayı daha evvel eski fiyat rinden aktedilmiş mukavel Romany'a ticaret ve sanayi nezare- tü, bu senenin eylül nihayetine ka- İdar Romanyaya Türkiyeden ithal e- dilecek malların bir ilstesini yapmış tır. Bu müddet içinde Türkiyeden Ro| tadili ve yeni vaziyete uygu! < manyaya 160 milyon leylik mal ithal | icap edeceği Maliye Vekletini # olunacaktır. Bunun yüz milyon leyi| kadar makamlara bildirilmirt kontenjana tâbi ve 60 milyon leyi kon | vaziyet husus mukeveleler Ki tenjana tâbi olmıyan mallardan ola-| hi tatbik edileceği haber veril caktır. dir. * e 1 b Bugünkü Hava: AÇIK 8 Gün si Hi | Art 1896 Rami w Cemaziyülevvel: 24 vee Süneş: 4,57 — Öğle: 0 İkindi: 16,16 — Akşam: Yeşilköy meteoroloji istasyonun: | zg dan alman malümata göre, yurdu- muzda Ege mmtakasının, Doğu-ve Cenubi Anadolunun, Trakyanm a çık, orüzgürlarm Cenubt İuda, cenuptan, Eğede garpten, diğer mmtakalarda şimalden esmesi muh- asate, Kanunun yedinci matbuat ve borsa gibi haberleri al maddesinin B bütün şehir sularmın esaslı surette | fıkrasında yazılı abone olanlar. için, İ yatanı 2117 — imei ai temeldir , 20 sa DUNKU HAVA raret en çok 30, en 87 rar olarak kaydedilmiştir. KUZ Dün, barometre 759 milimetre, ha-i ğudan eşmiştir