TAN ii — Atı, Inanlıdaki Meşhur “Hayyam, dır tomobilimiz bizi Lülebugaz- dan Inanlıya götürüyor. Is. tanbuldan Bdirneye trenle gelirken arpâ, yulaf, çavdar, küşyemi, pi- rinç ve ayçiçeği larlalarnm yalnız hattın iki tarafmdaki dar sahaya in hisar ettiğini sanmıştım. Halbuki mevsiminde düşen bol yağmur; top rağın cömert kabiliyeti ile karış mış, bütün Trakyayı yeşil dalgalı bir bereket tufanma sarmıştır. Iki gaattenberi Lüleburgazdan İnanlı- ya yol alıyoruz. Altın başaklı tarla- Jar payansız bir zincirin halkaları Eibi biribirine geçerek devam edi- yor. Pencerelerinden sardunya ve #akiz dalları sarkan şen ve temiz muhacir övleri görüyoruz. Her €- vin yanında bir tavşanlık, şehir nü mune mektebindekinden farksız fenni bir tavuk kümesi, bahçesini çerçeveliyen veni sistem arı kovan ları var, Göğün bereketi, toprağın feyzi ve köylünün almteri karışmış, Trakyada yepyeni bir hayat doğur muştur, Trakya kalkınıyor, hayır. Kalkı- nan Trakya kendisine ilerileme ve #sıçrama Hit hazırlıyor. © 8 şte yeşil bir sathı mailin içi- I De batmış gibi duran İnanlı harasınm binaları gözüktü. Uzak- tan toprak renginde İki dağ yav- rusu göze çarpıyor. Bu; hara hay- vanları için hazırlanmış ve makine ile bağlanmış ot demetlerinin vücu Ge getirdikleri minimini ehramlar dan sonra otomobilimiz haranın me murlar dairesi önünde durdu. Hara; hendesi bir intizamla şu- iresi, lâboratarı. ellişer aygırlık iki ahırı, yem silosu, memur evle- xmet hayvanları ahırlarile in- &.na derhal muntazam ve ciddi bir müessese içinde bulunduğu kanaat ve inanını veriyor. Gezdikten son Ta da buraya verilen İnanlı isminin müsemmasma pek te uygun düştü- gü anlaşılıyor. Mücssese müdürü Bay Mitatla şimdi aygır deposuna girdik. Gıcır gıcır, temiz bir dehlizde ilerliyo- Tuz. Sağlı, sollu yumuşak ot sedir- ler üzerinde eşinen ve kişniyen besili aygırlar var. Müdür deponun mevcudunu veriyor: — 43 aygırımız var: 13 ü halis Arap, yirmi beşi Nonyos, dördü yarımkan Arap, bir Ardene, Tavlaların üstündeki rakamları ve adları sordum, — Bunlar, dedi. Hayvanların si- cilleridir. Gördüğünüz rakamlar do ğum yıllarını gösterir. Meselâ şu Ali 1932 doğum'u, beş yasında ha Jis bir Araptır. Anası Pavâ, buba sı Şakyadır. Peti 1931 doğumlu Ma ctr Nonyosu, Hetes 1930, Ürmey 1932 doğumludur. S Aygırlarımızın şecerenameleri vardır. İsimlerini hiç değiştirmeyiz, satın aldığımız memleketlerdeki ad larını muhafaza ederiz. Burada soy suz, sopsuz atın yeri yoktur. ay Mitat sesleniyor: Küheylan Ceylân, Veedi.. Ve uzanan Xir, al, yağız alımları bir evlât gefku- ır. Bir Ardene aygırı ö- nünde durduk; Bay Mitat anlattı: — Bu, top hayvanıdır. Çok ta- hammüllüdür. Iki yaşında bile ara- baya koşulur. Fakat zürriyet kabi Yiyetini çabuk azaltır. Bir Macar atınm önündeydik. Kiymetli rehberim: — Bu da Macar kadanasıdır, de- di ve sorduğu: Kadana hangi diğe dendir, bilir misiniz, sualinin ceva- bini yin kendisi göyle izah etti: — Kadana macarca asker demek tir. Macarlar bize bu adı vermişler. Bizden de (bırak) kelimesini istia- re etmişler. Dedelerimiz Macaris- tandan at alırlarken Macarlar sat- tıkları atlara kadana oldu, yani as ker oldu derlermiş. Beğenilmiyen Otuz beş yaşındaki “Hayyam,ıın hâlâ ihtiyarlık göstermiyen sert fakat sevimli başını buracıkta görüyoruz İnanlı aygır deposu müdürü Mithat Güler hayvanlara dabırak admı verirler. miş. Çünkü “Türk heyetler alacak- ları atları muayene ederlerken be Zenmediklerine (Birak) derlermiş. Macarlar bunu fena hayvan anlamı na almışlar, yy itinalı ve geniş bir köşesindeyiz. Bay Mitat ses- leniyor: — Hayyam, Hayyam! Kır ve neğeli bir baş uzanıyor ve dudaklarile müdürün avucunu gi- dıklamıya çalışıyor. Bu oynak, ve fıkır fıkır kaynıyan, kıvrak endam İk Hayyamın menkibesini dinliyo- rum: — Kıymetli hayvanlar için depo- muzda hususi kabineler yapılmış - tır. Buralarda hayvanlar bağsız ve tam mânasile serbest olarek istira hate bırakılırlar. İşte Hayyam da depomuzun baş kabinesini işgal edi- yor. Hayyam bu sene tam 35 yaşını doldurdu. Bu; kimin beygiridir, bi- ür misiniz? Son halife Abdülmeci- din. Establi âmireden çıkmış, Zi- raat mektebine gelmiş, Lâğır bir hayvandır, yattığı yerden kalka- madığı için kuyruklayıp kaldırırlar mış. Burada bakıldı, rahata erdi. Ne cevher olduğunu gösterdi. Saltanatın yıkılması zavallı ve €- sir Hayyamı bile haşmetli Feres Hazretleri yaptı. Şimdi bizim depo- muzun baş aygırıdır 0. Müdürden rifa ettim. Hayyam: dışarı çıkardık. Böğürlerinde ame- Hyat izlerini gösteren sağlı, sollu iki derin boşluk vardı. Rehberim bunları bana izah etti: — Abdülmecit, alaylarda yalpa ve heybetli yürüsün diye zavallı hayvanın böğürlerindeki velerleri kestirmiş, ameliyat yaptırmış. E - ğer Establi âmire kalsaydı, şimdi- ye kadar çoktan ölürdü. epo müdürü onu şöyle vasıf landırıyordu: — Paaldir, kçıdır, yani yavru ları temamen kendisine benzer, tem yeti fazladır, Dölülhiç şaş- maz, şıp diye tutar. Trakyada Hay yamm; Ün a birçok yavruları ardır, Birçokları sergilerde mükâ kazandılar. Bay Mitat izahatımı bitirirken: — Bunlar aşıdan yeni döndü- ler, dinlendiriyoruz. Dinlendirmek için de bunlara her gün üzüm ve yumurta veririz. Aygırlar tabağa kırdığımız yumurtalar: bayıla bayı la içerler. Aşım esnasmda da böyle kuvvetli şeyler veririz. İ.H. Ki | Uzak Şarkta (Başı 1 incide) tsin — Pukeh hattından yukarı doğ- ru gitmekte olduğunu görmüşler. dir. Japon tayyareleri, Çinlilerin &te- gine maruz kalarak trenlerden dördü- nli bombardıman etmişler ve Pau - Timg - Fu istasyonunu yakmışlardır. Bu tayyareler Iki hat boyunca Çinli- lerin birçok yardımcı tayyare mey- danları ve Lunghay demir yolu bo- yunda da mühim harekât üsleri mev cut olduğunu görmüşlerdir. Yeni maktuller Tientsin, 1 (A.A) — Çin krtaları- nın Tangku ile Tinetsin arasında Mukden ekspresini yoldan çıkarmış oldukları Japon erkânı harbiyesi ta- rafından bildirilmektedir. 6 kişi öl- müş ve 60 kişi yaralanmıştır. Bun- lar meyanında ecnebiler de vardır. İ Resmen vörilen malümata göre, italya konsolosu Çin #milislerine ta- arruz etmek üzere şark istasyonuna hareket eden Japon kıtalarının Ital- yan İmtiyaz mıntakasında geçmele- rini protesto etmiştir. Ecnebi imtiyaz mmtalarında yiye- cek azalmaktadır. Hububat fiyatla- İse iki misline çıkmıştır. Japon topçu kuvvetleri Çin keşif kollarımı bombardıman etmişlerdir. Japonlar Fransız imtiyaz mıntakasi- le yedi kilometre ilerisinde bulunan İ Fransız tersanesi urasındaki telefon tellerini ve yolları kesmişlerdir. Japonlar Fransızlara taarruz ettiler Tientsin, 1 (A.A.) — Çinlilere ta- arruz etmek üzere beynelmilel köprü- den geçmeleri menelilmiş olan Japon- lar, 1901 muksvelenamısi mucibince Şark istasyonugda bulunmakta olan F.ansız müfrezösine taarruz etmiş lerdir. Japonlar, bu müfrezenin silâhlar Dı almışlar ve sonra efradın gözler bağlamak istemişlerdir. Fransız ne. ferleri, kaçmağa mu “ak olarak istasyon salonunda ' rikatlar vücude lerdir. Japonlar, Fransız â8- in üzerine 8teş (asarak bir çavuş ile bir neferi ağır surette'yara- ilamışlar ve yaralıları tedavi etmek- * İTariki Bir Fırsat (Başı 1 in Havacılığın barikalr inkişafınm pek yakın bir atide nerelere varaca- ğını görmek için kuvvetli bir hayale ihtiyaç yoktur. Memleketimiz bu ba- kımdan büyük bir fırsatla karşılaş- mıştır. Fakat tarihin bir milletin kar- en büyük fırsat- lardan birini kaçırmak üzere bulunu- yoruz, iz Avrupa ile Asya arasmdaki en kısa ve en emniyetli havs yolunun sahibiyiz. Dünyanm en bü- yük hava caddesi Üzerinde bir mem- leket haline gelmek (elimizdedir. (Vasko dö Gama) nın bulduğu deniz yolu neticesinde asırlarca tecerrüt halinde kaldık. Terakkinin uyandırı- cı harekötleri bu sırada kapımıza hiç uğramadı, Havacılık hareketinin bir merkezi olursak bu birkaç asırlık za- İrar tamir edilmiş ve dünyanın can- İdamarı bizim topraklarımıza getiril- miş olur. Bunun iktısaği ve içtimai | neticeleri ve bilhassa aramızda hava. cilık devrinin çok hararetli zihniyeti- ni yerleştirmek bakımmdan uyandı. İ racağı tesirler pek aşikârdir. | B u saniyedeki manzara bu yolu i tıkamış olmamızdır, Brassert İŞirketinin Karabük tesisatı müdürü İsıfatile memleketimize gönderdiği İB. Hopkinson ile iki gün evvel konuş- İmuş ve havacılık hakkinda söyledik- lerini yazmıştık. Memleketimize çok İdost olan bu İngiliz, kendi şirketinin emrine verdiği bir tayyare ile Lon- dradan buraya geliyor, fakat bu tay- yareyi Karabükle Ankara ve İstan- bul arasında memleketimizin heyri ve faydası için sık sık yaptığı seya- hatlerde kullanamıyor. Bir günde ya- pılacak işleri 5, 6 günde yapmak, 50 dakikalık yola 15 saatte gitmek S- retile zamanını, yani bizim zamanı. mızı israfa mecbur kalıyor. İngiliz dostumuzun vardığı hüküm şudur: “Siz tayyareyi henüz bir nak- liye vasıtası diye kabul etmemiş bu- lunuyorsunuz,., ü hüküm bir inkilâp memleke- ti için çok acıdır. Dünyanı, bütün havalarında serbestçe uçan ins sanlarm, 'T: x havalarında bir Tibet manzarâsı görmesi, Türkiyeden uç- çıkması, memleketimiz hakkında çok zararlı bir propaganda mevsuudur. Tayyare bir sürat vasıtasıdır. Acele işlerde kullanılır. Tayyare ile Avru- padan memleketimize (gelecek veya Avrupadan Asyaya gidecek bir insa- nt altı hafts bekletmek, hava yolu- muzu kapamak demektir. Zaten dünyanm büyük hava yolla- rı, bizim havalarımızm haricinde ku- rulmiya başlanmıştır. Dünyanın «en büyük hava iltisak merkezlerinden biri haline gelmek elimizde iken, bu- nun aksi olarak havacılık bakımın. dan tecerrüt haline düşmek tehlike- sine maruzuz. B u gidişin tarihi mesuliyeti bü- yüktür, Bunun bir kırtasi me- esi diye değil, mühim bir memle- ket meselesi diye mütalea edilmesi lâzımdır. İlk iş, tayyareyi mevcut ve lüzumlu bir nakil vasıtası diye tanı- mak ve dünyanın bütün başka mem- leketlerine nispetle aldığımız aykırı vaziyete nihayet vermektir. Tayya- renin faydalarına mukabil elbette mahzurları vardır ki, bunlara ayrica çare düşünmek lâzımdır. Nitekim her memleket bu çareleri düşünmüş ler ve tedbir slmışlardır. Dünyanın ticari inkılâp ve smai inkılâp gibi iki büyük tarihi hareke- tinden hariç kaldık ve asırlarca bu- nun zararmiı çektik. Havacılık inkılâ- br ayni ölçüde bir tarihi harekettir. Bunun mânasını kavramakta ve İcap- larını yapmakta gecikirsek ve dün- yanın en ik hava caddesi üzerin- de yer alabilecek bir memleketi te- cerrüt haline düşürürsek cidden ya- zık olur. Ahmet Emin YALMAN zn bırakmışlardır. Fransız, kitaatı, bur'arın yardırı- na ancak 30, temmuz sabahı yetişe- bilmiştir. Frânsız memurları, hâdiseden Fran İsız sefaretine malümat vermişlerdir. 1000 telefat Şanghay, 1 (A.A.) — Tlentsin'den Central News ajansına bildirildiği- ne göre, Hotoung şehrinin kalabalık mahallesinin bombardımanı netice- sinde ölen ve yaralananların miktarı bine baliğ olmuştur. mıya ait bir müsandenin altı haftada | Spordan Galatasarayın Yıldönümünde (Baştarafı 6 ıncıda) da kendi kendine kaleye girdi ve bu suretle Admira birinci golünü kazandı. Admira hâkim bir vaziyette a- kınları istediği cenahtan yürütü- yor. Solaçıklarınmn tehlikeli iki şü- tünlü kale direkleri kurtardı. 17 nci dakikada Galatasarayın sağdan yaptığı bir akında Siley- manın kaleye müvazi şütünü ka- lecileri ancak ayakla kurtarabil- di. Galatasarayın fazla enerji sar- fetmesile oyunda bir müddet teva- ün hâsıl oldu ise de çekilen şüt- ler isabetli o olmadığından neticö almamıyordu. Avusturyalılar merkezden ine- rek açıklarma topu geçiriyor ve en fazla glitü açıklar kaleyi gönderi- yor. Hiç alışmadığımız o bu oyun sistemi hr ân kalenin (tehlikeye girmesine sebep oluyordu. 35 inci dakika sarr kırmızılıların soldan yaptıkları bir hilcumda Ha. şim kaleci ile karşı karşıya kaldığı halde topu kaleye atamadı. Bir de- fasmda Süleyman çok müsait bir İrrsatı çalım hevesi yüzünden he- ba etti, o son dakikaları A- vusturyalılarm hâkimiyeti altında geçmeğe başladı. Galatasa- Tay kalesi üstüste üç mühim tehli- ke atlattı, Mitat yaptığı entbo- lü çok sıkı bir şütle kaleye gönde- ren Viyana sâğiçinin şütünü ka- le kurtardı. İkinci gutu Avni fedakârlikla atlattı, Ö ü şütü Salim güzel bir ayak koyarak kurtardı, Bu üstüste olan tehlikeleri atla- tan Galatasarayın merkezden yap- tığı bir akın Admira kalesi önünü karıştırdı. Süleymandan o Haşime ve ondan Bülende geçen topu Bü- lent durdurmadan plâse bir vu- ruşla Avusturya milli takım kale- cisinin bacakları arasından kaleye şokarak Galatasarayı berabere va- ziyete getirdi ve İki dakika sonra birinci devre 1—1 beraberlikle ni- hayetlendi. ? kinci devreye Galatasaraym I sağdan yaptığı bir hücum- la başlandı. Galatasaray, takımın- da ufak bir tadilâtla sahaya çıktı, Mitat çıkmış yerine Suavi geçmiş. Genç takımdan Bedii solhafa alın- mışti, Admira muhacimleri karşısında en fazla muvaffak olan oyuncu sağ haf oynıyan Eşfaktı. Karşısında oynıyan müteaddit defalar beynel- milel olmuş solaçık Vogl, hiç mu- vaffak olamıyordu. Onuncu dakikada Admiranm sağdan yaptığı ani bir hücumda solaçığa geçen ve ondan sıkı bir şütle kaleye giren topu Avni mu- vaffakıyetli bir blokajla kurtardı. 16 mcı dakikada kaleye 30 metre mesafede olan bir favulden Avru- panm en namdar şütçüsü Şall, bom ba gibi bir şütle Admiranın ikinci golünü yaparak şöhretinin adamı olduğunu isbat etti, Bu sırada sakatlanan Avni çıka- rak yerine Sacit kaleye geçti. 21 inci dakikada ceza çizgisi İ- çinde olan bir kargaşalıktan veri- len penaltıyı Etyen sıkı bir şütle kaleye gönderdi ise de kaleci lâs- tik top gibi yerinden fırlıyarak za- viyeden girmekte olan topu yaka- tadı. B u kaçırılan penaltıdan #on- ra sarı kirmizililârın açil - dığını ve Avusturya kalesini üst- Üste sıkıştırdıklarını gördük. Fa- kat muhacirlerin acelesi, isabetsiz. şütleri netice almalarma mâni vluyordu. 30 uncu dakikada Haşimin geri- den alarak kaleye kadar getirerek sol köşeye çektiği sikr şütü Plat- zer avuçlarile âdeta okşar gibi ya- kaladr. inci dakikada Galatasaray kalesinin önü karıştığı sırada mü- sait vaziyette topu yakalıyan sol- açık Vogi sıkı bir şutla üçüncü gol lerini yaptı, Biraz sonra soldan Inkişaf eden bir Galatasaray akmda #olaçığın ayaklarma yatan Avusturya kale- cisi sakatlandı ise de bir dakika sonra tekrar oyuna başladı. on dakikalar Galatasaraym hâkimiyeti altımda geçiyor- sa da bir çok fırsatları ya muha- 7.5. VI Mabaatler Belgrad Maçı 3-1 Yugoslat Takımı Kazan& (Bastarafı 6 me Bu golden sonra oyun er bir şekle girdi ve karşılıklı akt” la geçerek bu vaziyet den 3 — 1 Yugoslavların siyle nihayet buldu. Maç , gk N“ oynadılar: y Takımımız umumiyet çok gayretli bir oyun 9 seri olması haf hattım muvaffakıyeti göste ne Eğ oldu, Bilhassa muhacim hstö” bu yüzden fazla beslenemedi- Kaleci Cihat gününde idi. Birinci ve leri hatalı yedi. Iki.müdafiimiz Hü: güzel oynadılar. Muhacim hattında ya R oynadı, Fenerli Niyazi de sâl nıncya kadar iyi idi, Ras goalavya halkı çılgınca alkışla” Yugoslavlar çok güzel bir # çıkardılar. Bilhassa havadan © da uzun boyları yüzünden def hâkimiyeti alıyorlardı. Bakal kaç hatası müstesna fena di Ugüncü gol bariz bir ofsayt Hi Yüzmede Galatasd Kürekte BeykoZ Taksim stadında futbol ve *E tizm müsabakaları yapılırken bek Denizcilik şubesinde de KÖĞ ve yüzme müsabakalarına SÜ edildi. Anadoluhisarta Bebek #rs9i Boğazı geçme müsabakasını * G tasaraydan 16, Fenerden 1, GÜN ten 1, po 4, e. ” bünden 1 yüzücü olmak üzere ü ak etti, Neticede © latasaraydan Hajil 23 da'kilcadiği rinei, Orhan ikinci, Mahmut i cü oldu. Beykozla Bebek arasmda af, lan dörtlük klâsik tekneler vemet yarışı çok heyecanlı © sıkı bir mücadeleden sonra ad kozun geçen haftaki Moda yö! rında birinci olan Hilmi Ural dörtlük skifi bi saray ikinci ra birincilere kupa diğer dere lanlara madalyaları verildi. Bakırköyünde | Dünkü Maçlar Dün Bakırköyde Burutgüğ hasında yapılan Yeniköy #P takımile Barutgücü genç tak? rasındaki maç 2—5 BarutgüdÜ galebesile neticelenmiştir, Akınspor B takrmile Barutğ B takımı arasındaki maç ta Barutgücünün galebesile biti Fenerbahçe ve Beşiktaşım metli elemanlarile takviye gi Akmspor A takımile Barutgü' takımı arasmdaki maç ise rabere neticelenmiştir. Maç ? köy Barutgücü sahasmda bi kın seyircinin önünde oynan! Çek Güreşçileri . Gelmek İstiyorl4 Ankara, 1 (TAN) — Çek güreş takımı iki temas yapi zere Federasyonumuza mü etti, Bü müracaat tetkik edi” tedir, cimler kaçırıyor veya kale tarıyordu. Oyunun bitmesine İki daki, ken soldan yapılan bir Adr” kımımda yine solaçık siki bir. dördüncü gollerini yaptı v8 ,, sonra maç bu vaziyet di diş ”4—1 Galatasarayın mağiüf nihayet buldu. / Bu maçtan sonra Miri MÜ Vekili Kâzım Özalp. bütü? bakalarda kazananlara Kv madalyalarmı vererek roi nihayet verildi, Galatasaray bayramına Taksim stadda saat 20 d€ k güreşçilerle yapılacak gi sabakalarile devam edilec“”