e İle ilm ia Mühim araştırmalara sahne olan Süleymaniyedeki Kilise camii Çok Nefis Bir Sanat Hazinesi a am irin Kilise Camiinde ? Güzel Mozayikler © Meydana Çıktı stanbul, Kariye camiinden eski, ondan daha kıymetli bir sanat hazinesine kavuşuyor. Bu hazineyi bulan zat, bir ecne âlimi değildir. Bulmak için sarfedilmesi Li zam gelen binlerce lira da, bir ecnebi mües- sesesinin kasasından çıkmamıştır. Merhum Maraşal Fuad oğlu, tanmmış sanat me. Aklısı Bay Hidayet Fuat, bu sanat hazinesini bul. muş ve bu uğurda kendi kesesinden sanat sevgisi na. mına binlerce lira sarfetmiştir. Bay Hidayet, Süleymaniye civardaki Kilise ca, milinde çok kıymetli mozayikler bulunması yetmiş sene evvel Bu mozayikleri arâ- olduğunu Salzenberg tarafından yazılan bir eserde okumuştur. ihtimali mak için Maarif Vekâletinden izin almış, derhal işe başlamıştır. ay Hidayet etraf'ma bir iki mütehassıs usta küçük kubbesi dıktan sonra camiin iki top. için- » kuyu kazür şekilde az zamanda yaman ırları kaplıyan ka- bn harem altmdan evvelâ daki kıymetli mozayikler, $on. ra kubbede insan resimleri meyda- na çıkmıştır. Kubbelerden birinin içinde Meryem Ana Hazreti İsanın ve Meryem Anan sekiz ceddinin, diğerinde havariyunun ve aizzenin Tesimleri vardır. Tik kubbede tama. miyle meydana çıkan sekiz resim hiç şüphesiz büyük bir sanatkâr eseridir. Neşrettiğimiz bir nümune. den anlaşılacağı üzere yüzlerde ve bütün hal ve tavırda çok kuvvetli ve canlı bir ifade vardır, Camiin iç kısmmda daha mühim eserler bulunacağı muhakkak ad- .dedilebilir. Bunlar Üzerine vurulan kuvvetli harç, mozayikleri asırlar. dön beri gözden saklamakla bera. ber bu sanat eserlerini bugüne ka- dar muhafaza etmek hususunda muhakkak bir faydası olmuştur. ozayiklerin bu iki kubbe ha. M ricindeki kısımları, henüz kalın bir sıva tabakasi altında giz lenmiş bulunuyor. Yalnız sütunla. rından birinin sıvası açılmış, altın. dan yaman bir mermer Sütün çık- mıştır. Kapının dış tarafında mey. dana çıkarılan birkaç sütunun da daha eski asırlarda başka bir ma- bet için hazırlanmız, sonra buraya nakledilmiş olduğu anlaşılıyor. Bay Hidayet Fuat, bina dahilin. deki çalışmalırma devam edeceği gibi, mabedin yer altındaki hir kıs. mında hafriyat yapmak için de &Y- ren müsaade istemiştir. pencereler etrafın. m , / / 4 eski mozayiklerden biri V Tİ Fu ortada Maarif Vekâleti. nin Evkaf Umum Müdürlü- ün ve müzelerin sürtle düşün. lâzım gelen bir vaziyet var. dir: Büyük bir tarihi kıymeti olen bu sanat eseri çöküp gidebilecek bir haldedir. Kubbe üzerine hariç- ten ancak bir yelken bezi gerilerek Camide meydana çıkarılan Ş sarsa bu sanat hazinesi bozulabilir. Halbuki seyyahlar için Kariye ca- miinden de cazip bir ziyaret haline muhakkaktır. höndiz zaten tesisatı gözden geçir. mişlerdir. Harici tamirat ve inşaa- tm bir an evvel başlamasını temen. ni ederiz. Evkuftaki yeni idare, ik- tidarının ve uyanıklığının eserleri. ni her vesile ile gösteriyor. Bu bü- yük sanat eseri hakkında da eyni hassasiyeti bekliyoruz. Bay Hidayet Fuat keşfinin neti- celerini ve ilk resimleri neşir için dünyanın ber tarafından müracaat ler vaki olmuştur, Ük resimlerinin neşri hakkını ve ilk müsbet malü- matı gazetemize verdiğinden dola. yı kendisine müteşekkiriz. ün bir muharririmiz, Kilise D camiindeki tesisatı Bay Hi. dayet ile beraber gözden geçirmiş- tir. Arkadaşımız, bir, iki saat müd. det dokuz asır evvelki bir âlemde gezip dolaşmak hissini duymuştur. Elde ettiği neticelere dair Bay Hi- dayeiten malâmat istedik. Şu ifa. delerde bulundu: “— Evvelâ şunu söyliyeyim ki, bu eserlerin meydana | çikarı'ması hususundaki şahsi çalışmalarımın busüsi bir değeri yoktur. Ancak sanata merakım ve bazı mü tetkiklerimin neticesi olarak bu güzel ve girin camide bazı muzâ- yikler meydana çıkarmak gibi bir hüsnü talih ve zevke kavuştum. Bu mozayikler hakkmda bazı ecnebi gazetelerinde yer bulan rivaystle. rin hakikatten uzak olduğunu söY- lemek isterim; Şimdiye kadar bu hususla tarafımdan hiçbir gazete. ye beyânatta bulunulmamışır. Bun- dan bir iki hafta evvel son Avrupa seyahatim esnasında haber aldım ki, camide çalıştırdığım bir usta, bir öehebi gazetesinde propaganda kılıklı bir makale neşretmiş. Buna çok müteessir oldüm. Bu yarım yü. malak yazıların hâsıl ettiği yanlış bilgilerden dolayı kızmakla bera- ber benim şahsi eser ve malım olan bir iş hakkında bir ecnebi gazete. sinin Türk gezetelerinden evvel ha- ber neşretmesine üzüldüm. ademki merak edip buraya kadar zahmet ihtiyar etmek Matfunda bulundunuz, bütün sualle. rinize elden geldiği kadar cevap Ku savaşmda Nasuh çal tepelerini, midafaa mev zii olarak, 8 inci fırka hazırlamış- tı. Fakat bu fırka, Sarıcaovadaki on ikinci grup muharebe bölüğü. ne verildiği için, Yerini dördüncü fırkaya bırakmıştı. Dördüncü fır- kanın kumandanı Miralay Nâzım mintakayı gezdi, bu mevzilerin ö- İ nündeki Altıntaş ovasına ve bu- nun biraz ötesinde sırtlan gibi ka- baran Cin dağlarma, bir de kendi müdafaa mevzilerine baktı, Bir fır ka ile bürasmı müdafaa etmenin ne demek olduğu- nu sezdi, Hem de | küsünün bir alayı bizim © zamanki fırkalar, o bugün- kadar ancak var- dı. En kabadayı fırkanın mevcudu üç bin neferin için- de oynardı. Düş- man fırkaları ise, bir Türk fırka- sını tam üç misli ve bir Türk ko- lordusu kadardı, Nâzım &ararını vermişti. Nasuh çal sırtlarını müdafaa etmek uğurunda o firkasnı (o eritmek- ten kendisini başta olmak gmkiyelm,saeleimemiyanaleki Kemik İnönü muharebelerinde çetin imti- bunlar vermiş olan dördüncü fır- kanm kısa boylu, giçek bozuğu, 78 ki kumandanına, canlılığndan ötü rü “Civa Nâzım" derlerdi 8 Temmuz 337 sabahı düş- man &ni olarak Nasuhçal mevzilerine yüklendi. Fırkasının tem altı misli kuvvetler karşısın- da Nâzım, son haddine kadar dö- vüştü. Bu cepheye sevkedilen 3 üncü Kafkas ve yedinci piyade fır- kaları mevzileri teslim almcays vermiye mecburiyet duyarım. g1 velâ, bu cami ve daha doğrusu bu eski kilise, iki muhtelif ve biribirin. den eyrı devirde inşa edilmiştir. En eski kısım, dört mermer sütunlu bir Nerteksi ihtiva eden kiliseden (ba- ret olan parçadır ki, on birinci as. ra âittir. Ikinci kısmı hariç Nar- teksle iki taraftaki kanatların ilâ. vesine devam edilmiştir. Hali hâ- zırda görülmiyen ve uzun zaman. | danberi yok olan ve Texur ve Sal- zenberg eserlerinde (bahsettikleri yan şapellerin mahalleri teferrünti- le tesbit edilmiştir. En mühim nokta, bu kilisenin hakiki ismidir. Terarla iddia edebi. Jirim ki, bu kilisenin kimin veya azizlerden hangisi namma Tek7©- dildiği hakkında kati bir tarihi de. lil yoktur. Şimdilik ancak hariç Nartksin sekiz köşeli kubbesinde çalışmak. tayım. Bu kubbenin büt pence- releri tag ve tuğla ile örülmüştü. | Bunları tamamile açtım ve ondan sonra bu pencerelerden gelen ziya ve havanın sayesinde çalışabildim. Meydana çıkarılan mozayikler eid. den hayret verici bir güzelliktedir ve oldukça iyi bir haldedir. Cami. nin uzun senelerdenberi bakımsız- lık ve bilhassa hericinin müthiş ha. rabisine ve sıvaların içerilerine ka- dar giren bol bol yağmurlara rağ- men mozayikler okadar tahrip edil. memiştir. Bozuk olan kısımları da muhafaza kabildir. Buradaki mo- zayikler Kariye camiindekilerden biraz daha eskidir.,, 18.7. 97 EE İ URUŞTULAR LDÜLER!.. ÇA NE » Yazan: , »Sezci Affilâ ! m kadar mukavemet etti, Dördüncü fırkanm başmda bir masal kahra- manı gibi hârikalar yarattı. Ne ya zik ki şehit oldu. Üstünde Nâzımın «876 Kanı &o- kan topraklar müdafaa için iki fır ks yetişmişti. Bu fırkaların ikisi de henüz muharebe vermemiş, İnö- nü muharebelerinden sonra cephe- ye girmişlerdi. Firkalar, mevzilerini akşamm a- laca karanlığında işgal ettiler. Ye- dinci fırka sağdaydı. Düşmanm u- zaktan gelen piyade mermileri ha- fif fısiltlarla tepeleri yalazlıyarak geçiyordu. üşmanm tasrruzu başladı. Tenvir mermileri Türk me #ilerini aydınlatıyor, bu aydmlık- lar içine birer birer düşen taneler Nasuhçal sırtlarını karman gibi sa- vuruyordu, Düşman bir tepeye baskm yaptı. Bu tepede 23 üncü alayın birinci taburu ve 7 inci fır- kanm hücum taburu vardı, Zabit vekili Ahmet Şakir Dersaadetle (Sakaryada şehit) zabit vekili Trabzonlu Cemal (kurmay yüzbaşı) o gece düşmanla bilfiil yumruk yumruğa, gırtlak gırtlağa dövüştüler. Siperlerin üstünde bi- rer ejder gibi duran neferler düş- mann beynini dipçiklerle paraladı lar, Püskürttüler düşmanı! Tepe- leri vermediler, Daha soldaki üçüncü Kafkas fırkasının elinde bulunan Kanlıte- pe düşman için bir mezbaha oldu. ey Ss abah, alaca karanlık, muh rebe takrirleri geliyor. küst umulduğundan çok az. Bir kaç nefer şehit olmuş, bir de ihti- yat birinci mülüzim Ali Rıza yok! Macaristanda bir ziraat mektebin- de okumuş, uzun boylu, zayıf, €8- mer, kara kaşlı, endamli Rıza bö- Tüğünden *bir takımla rmukabil ta- arruz yapmış, derinleşmiş ve bir daha dönmemiş; Onun göğÜ nünde öldürüldüğünü görenler miş. Alay kumandanı boynunu büktü. — Tuzlu oldu bu iş, Rızayı Kİ bettik! diye mırıldandı. ür a sabi günden birkaç meler, brahim da Dadaylı Ibrahim oğlu vardı. Altmtaşa doğru inen nin yamaçlarında, kıyametler maya başladı. Birkaç ye birkaç yüz düşmana, kahıramsBi. larmın bütün cömertliği ile lüklerinin bütün feragatiyl0 dr ruz ediyorlardı. Birkaç Meb! Zin karşısında birkaç yüz çakıldı kaldı, Taarruzu Ri lüğü besledi. Nihayet bu © 23 üncü alayın eline geçti. ölük Rızayı buldu. Delik şik edilmişti Rızs beş Mehmetçikle birlikte ğına uzanmış olan Rıza ve > are larmn, ceğetleri bile be; an Gİ Çevrelerinde birçok düşm ri vardı, Fakat Rıza ile ars # ları, bunların arasında, vuruk ri hinler gibi kabararak yat dı. Bölük onlara mezer W bü mert şehitler Kanlı üstlerindeki silâhlarile ler, # Gözleri dolmuş olan mii rahim oğlu Mustafa, YU sıktı, Yüzünü düşmana Za eğ nerek çağlayan bir sesle” ik kıp oba söndürmenin 1€ duğunu tez anlarsuz. kense biz tükenmeyiz! — Sözünü bitirdi. ei koliyle gözlerini sildi. Tüf tümseğe yaslıyarak kiy$ etmeye koyuldu. Muharebenin en rinde, en kanlı ve zayiat! “e da omun sesi bütün #i larında Mz sir Güle eti iye” Vuruştular... ri tükendi; Di pi temediler.