| Sare TAN Tarih Kurultayı Toplantıya dünyanın en büyük tarih ve arkeoloji âlimleri geliyorlar Mengi tir, (Başı 1 incide) ifatile kongrede bulunacak- baz "yada gelecek âlimlerden Vilezin “ighin tarihten Ün say, PüYük mütehasssların. dan ge, eş r. Yine Avusturya- tek olan Prof. Stzygowski: tarihinin anahtarı sıfatile Türk Suhati,, mevzulu bir tez okuya- Skye, yi aki İn Önceki devirlerin Fransa- legs Aİ âlimi Prof. Breuil, bon, ayyy rance'tan Prof, Massig- tada, r*bolog Prof. Vallois, Fran- İng ecekler arasmdadır. Pig çrtden gelecekler arasnda bie ,, etang, Prof. Lamb isminde YAL âlim ve şimdi İstanbulda tag, S4 Meşgul olan Prof, Baxter el Müzesinin müdürü, Belçika, a. İsveç, Bulgaristan, İtal- tan a Çekoslovakya, Yuna- Yün, “Onunnya, İsviçre, Yugöslav- rey İshmmış tarih âlimleri ge- Tri arasındadır. ira Semiyeti azasile İstanbul U- Coğraş side ve Ankara Tarih ve teki ye Fakültesinde bulunan ee tük, eler de kongreye iştirak ede- a Koname, Dil Kurultayının toplan- ir, onda olacaktır. En modern Vey, “Ksiyon makinesi getirtilmiş isa ulu konferanslar verile Kuyt, İSİN her türlü tertibat alın. Kı vi yi ©shasmda kürsüden nazari Mar İleri Sürülen tezler, muayede Biliş <2 hazırlanan bir tarihi ser- Üre A€Ykellerin, Abidelerin ve di- Bet, ll Vesikalarn canlı şehade- SİX olunacaktır. “rklüğün Tarihte y,, Büyük Rolü eken gayesi, Saftndı , beşer kültürünün in- yek roj vaPtığr fesiri, oynadığı bü- İYük di, östermek ve Atatürkün MÜZ ot VR tarihi telâkkisini tebs- Kop, “ektir, in Ee ve sergide, 'Türk mille- ören £TİYet tarihinin başından İ- Mep e Piltün tarih devrelerinde ve Mkaj, ihinin bütün inkişaflarında Mikim ve müessir bir. rol İecektir. sittikten sonra sergi iki etle lise ve orta mektep yi imlerine tahsis edilecek ti, <İne burada kurslar veri- ylliki ay Kurslar ikmal edilince a Y müddetle bütün halkın zi- ” Sersiye, Açık bulunacaktır. ita kay, Plânlar en küçük tefer- gd, < hazırlanmıştır. Mü- yek hep ge uş bir teşkilât maki- Misiy, Sevi düşünüyor, her tarafa Tarih Kurumu Reisi Bay Kurumun kıymetli “mi şeklinde geceli Salışiyorlar, “Münevver NN den mürekkep küçücük Mây , “İlden iftihar verici bir Üni yy örüyor, serginin ve kon- i kin ©mmel bir eser haline gel- Sandan uğraşıyor. i . ergi Tertibatı na, rafından eski muayede sa- İS ve giz 170 düşen avlu, heykel Sele S€T Sanat eserlerile tanzim 4 Serginin ilk methali va ln recektiy. lan Aptsımdaki iki büyük Hi- e etbalin iki tarafında bu- ii öylece insan dahs ilk İç günlerin havası içine gi- “dini; aPıdan girilince ziyaret- 5 metro genişliğinde bir üg, 2 Cemil ve Büngiyyazile taki ten l biç erimiz atin ie, Pin bir büstü buluna Ga bir granit kayn par- yi suretile meşhur Al g1 Torek tarafından Ni büst Lelpzip Güzel Kurye s*hde teşhir edilirken, bir g, MUhun ricası üzerine bü- Bİ Yol, VK Ve alâka esöri olarak İting Kerılmış ve eksprese İN a İstanbula gelmistir. ir, Me 1390 kilo ağırlı - Bü, ik 'n eseri cidden musz- Sefin yüzündeki kud- Sanatkâr duymuş ve Yu duyuşa göre olgun. Md bulacaktır, Tam kar. | tr önceki de- Sanatkâr Türk gençleri Zincirli hafriyalının bir modelini hazırlıyorlar laştırmıştır. Büst, kaya içinden sem- bolik bir mânada tekâmül ve teba- rüz etmiş olmak hissini ver dir. Zeminde on buçuk metre uzunlu- ğunda bir dünya harilası hazırlan yor ki, Türkiyeye ait kısmı tam hey» kelin önline raztgelecektir. Bu heri- tada yalnız tarihi isimler gösteril miştir. Tarihi inkişafların o Merkezi Asyadan Gârbi Avrupava doğru yılması, yarım daire şeklinde dalga: larla ifade edilmektedir. Ş f- salonunun İki “tarafmdaki perdeli methallerden asil sergi dalre- sine girilecektir. Burada insanı umul | maz manzaralar (karşılayacaktır. Yüksekte fotomontaj halinde Ata- türkün Iki metre yüksekliğindeki bir resmi, bir tarafta. köylüyü, ameleyi, gençliği, bütün halk, di orduyu temsil &der diğer montaj... Atatürkün Tarihi Saati Bümun alundaki camekünlarda As tatürkün hususiyetine sit eşya; Per) simler, mektuplar vardır. Atatürkün | Çanakkalede kullandığı: tarihi bir saat çok sranmış, fakat bulunama- mıştır, Bir mermi, tam bu saate İsa- bet etmiş ve talihin en mesut bir te- sadüf ile Türk milletinin kurtar. cısını korumuştur. Her Türk vatan- daşınım minnetli bir gözle göreceği bu hayırlı saati, Fon Sanders bir ha- tıra diye almıştır. Sanders öldükten sonra saat, geriye Kalan eşyası ara- smd bulunamamıştır. Muayede sslonunun etrafındaki mermer sütunlar satıh kazanmak £- çin kapanıp, bunların arasnda al kovlar vilende getirilmiştir. Bunlar- dan her biri ayr! bir devre aittir, Taş devrine, bakar, tunç devirlerine ait eserlerden büşlanarak sırssile Selçuk ve Osmanlı devirlerine gelin- mektedir. Her alkovda, © devre nit kitabe, 1, âbide gibi o devrin kültür ve: gösteren eserler vardır. Bunlardan bir Kismının asil- ları müzelerimizden getirilip teşhir edilecektir. Nakli Mümkün olmıyan- ların mulâjları yapılmaktadır. Kül tür inkişafı zincirine ait olup ta ya- bancı müzelerde bulunan eserlerin s- sılları, mulâjları veya resimleri o mü- zelerden istenmiştir. Tarih Kurumunun Alacaöyükte yaptığı hafriyatta bulunan bir meza- rın ayni şimdiden buna sit bölükte hazırlanmış bulunmaktadır. Bunun çinde bulunmuş olan iskelet ve eser- fer aynen teşhir edilecektir. Bu ke- gifler pek çok alâka uyandıracak, ta- rihin ve tarihten önceki devirlerin | karanlık soyfalarını aydınlatmıya ve yeni ufuklar açmıya hizmet edecek- Büyük İnkılâp Sergisi Ortadaki avizenin alima tesadüf eden yerlerde paravan geklinde böl meler hazırlanıyor. Bunlarin iç te- rafı vekâletlere, dış tarafı müessese- lere ayrılacaktır. Vekâletlerden her biri cümhuriyet devrindeki icraatını modeller, resimler yardımile canlan- dıracaklardır. Müesteselere ait kı- sımda da güzel sanatlere, tayyareci- liğe, spora, Ankaraya, Orman çiftli ğine ait bölmeler yardır. İki tarafta başta bulunan böyimeler orau ve do- nanmıya ayrılmıştır, Ortadaki bir pano, Büyük Millet Meclisini, Atatürkün bir nutkunu dinler vaziyette gösterecektir. Pano nun üstünde “Hakimiyet milletindi levhast bulunacaktır, Bunun iki ta- rafında Atatilrke ait iki pano vardır ki, Büyük Şefimizin muhtelif tarihi vaziyetlerde resimlerini ihtiva et- mektedir. Arada Atatürkün bazı vecizeleri de Bu panoların iki tarafında Partiye ve Başvekâlete ast yerlet vardır: Bir tarafta Atatürkün gençliğe hitabesi yazılıdır ki, fotomontaj & linde canlı bir gençlik kütlesi emsne- ti taşıyacaktır. Diğer bir tarafa vak- tile Atatürkün bir direktif halinde Tarih Kurumuna verdiği şu vecize yazılacaktır: “Tarih yazmak, tarih yapmak ka- dar milhimdir. Yazan, yapana sadık kalmazsu değişmiyen hakikat insan- lığı şaşırtacak bir mahiyet alır... Tarihi serginin etrafmdaki bölme- leri; Türklüğün Taş devrindenberi devam “eden tarihi tekümülünü gös- terdiği halde ortadaki kısım, inkılâbı mıza aittir. Büyük Şefin; Büyük Mil- let Meclisile ve Parti ile beraber mil. | etin başına geçerek yürüttüğü var. lığı gözümüz önünde canlandıracak- tır. Büyük Bir Atölye Muayede sarayındaki hazırlıkları gördükten sonra eski veliaht sarayı- na geçtik. Burası muazzam bir mu- lâj ve model atölyesi haline getiril miştir. Ankara Gazi Enstitüsü Eliş- leri Profesörü Bay Hayrullahm ida- resi altında bir çok kıymetli gençler, eski eserlerin tabii büyüklükte kop- yelerini, hafriyat yapılan yerlerin mo dellerini büyük bir meharetle hazır» lyorlar. Bu gençlerden bir çoğu, ta- rihi eserlere ait mulüj ve model yap- mak sanatini Almanyada ve Avus- lerdir. a bir ay evvel bir başlangıç bile bulunmadığı halde az zamanda elde edilen yaman neticeler ve eser- ler tarihi sergimizin, yüzümüzü ağar tacak bir eser olacağı kanaatini ver. mektedir. Bu atölyenin diğer bir kısmında ân tarihi eserlerin agrandisman şek- linde resimleri yapılmaktadır. Eskiden milletin mukadderatında- ki boşlukların bir ifadesi olduğu hal- de bugün kati hedefli, canlı bir kül- tür bareketinin eserlerile ve ruhüle dolan bütün bu binaları gezerken, derin bir iftihar ve ferah duyduk. İnkılâbın Toplu Bir Manzarası sördüklerimiz şimdilik yanılz bir hazırlık mahiyetindedir. Fakat tat- bik halindeki bir proje temamile meydana çıkınca gerek bizim ve ge- rek harici âlemin gözü önünde Tür- kün mazisi yeni bir mânada canla. nacak ve Türk inkılâbının neticeleri ni, toplu bir manzara halinde gözle ihata etmek mümkün olacaktır. Bu kongre ve sergi Türklüğün mânası hakkmda insanlık âleminde yeni w- fuklar açmıya, yeni görüşler yarat- mıya hizmet edecektir. Dolmabahçe sarayındaki plânlı ha- zırlıkları ve çalısmaları büyük bir alâka ile takip edeceğiz ve okuyucu. larmızı bu hususta günü günlne tenvire çalışacağız. —— (BAŞMAKALEDEN MABAAT) Bir Haftalık Tarih Başı 1 incide) Asyada sulhün devam etmesinin €- 8as temeli, Japon şartlarınm kabul edilmesi, Çinlilerin Japon düşmanlı- an kati surette vazgeşmeleri- Bu sözler, Pekin civarındaki hâ- diselerin tesadiifi olmadığını, Japon- m her fırsattan istifade ederek Çinde hakimiyetlerini kurmıya karar verdiklerini ve Japon düşmanlığı ha» reketini kökünden temizlemek İste- diklerini göstermiye kâfidir. Bir şekil davası ve devletler akat bir taraftan da Japonya harice karşı şekli muhafaza etmiye ehemmiyet veriyor. Japon- lar diyorlar ki ekin civarındaki manevralarımızdan Çinlilerin kuşku- lanmıya hakları yoktur. Baksör hareketleri Üzerine imza edilen 7 eylül 1901 tarihli protoko- lün 9 uncu maddesi, Pekin ile deniz arasındaki münekaleyi temin için imza, sahiplerinden her birinin Çin- de askeri kuvvet bulundurmasma müsaade etmektedir. Protokol, bu kuvvetlerin miktarma hudut koymu- yor.,, Bu iddia şekle uygun olmakla, Ja- ponlarm tecavüz emellerini örteniye kâfi gelmiyor. Ancak, İngiltere ve Amerika buna İnanmış görünmeyi tercih ederek sulhün rruhafazası İ- çin ayrı ayrı teşebbüslerde bulunu- yorlar. Fransa da kendi hesabına uğ” raşmaktan geri kalmıyor. Dünyanın bugünkü halinde her- hangi bir tarafta silâh patlaması ih- tirali barış dostlarını ciddi surette r. Dünyasın mukaddereti biribirine o kadar bağlı ki, dövüş bir tarafta başladıktan sonra nerede du- racağını kimse kestiremez. İspanya hakkında İngiliz teklifi ulh, Uzaktşarita böyle tehlike- li dakikalar geçirirken, İspan- ya vaziyetinde slüküma doğru bir ce- reyan başgöstermiştir. Ispanyaya karışmamazlık komite- sinde temsil edilmiş bulunan 27 dev- Jet, İngiltereyi bu işe bir çıkar. yol aramıya memur etmişlerdi. İngiltere bir taraftan bununla uğ- raşırken, İngilizler şunu açık bir li- sanla anlatmışlardır ki, bu defa da mllsbet bir neticeye varılmazsa ade- mi müdahale işini bırakıp çekilecek- ler ve tam mâna ile serbestilerini ele alacaklardır. Fransızlar daha ileri gitmişler, ge- | çen salı gününden itibaren, İspanya hududundaki bitaraf o müşahitlerin faaliyetine nihayet vermişlerdir. Karşı cephede bulunan Portekizin hareketine Fransa tarafından bu $€- kilde mukabele edilmesi bilhasst İ- talyanları çok kızdırmıştır, Büyük Faşist Meclisi azasmdan Farina€ci, bir makale yazarak Fransayı tehdit etmiş, Duçenin ilk işaretinde milyon- larca faşistin Franco'nun yardımma koşmıya müheyya olduğunu anlat” mıştır. Fakât Fransızlar sükünetlerini hiç kaybetmeden anlatmışlardır ki, Por- tekiz bitaraf müşahitlerin vazife görmesine müsaade etmezse Fransa da etmiyecektir. İngiltere de Fran- sanm hareketini çok makul bulduğu- nu kuvvetli bir lisanla teyit etmiştir. İşin bu defr şakaya gelir yeri olms- dığı, İngiltere ile Fransanın sonun& kadar gitmeyi göze aldıkları, İngiliz uzlaşma teklifi ortaya çıkmazdan bir iki gün evvel böylece karşı tara- fa duyurulmuştur, Eesas itibarile kabul 4 ngilizlerin cuma günü karış- mamazlık komitesine bildiri- len teklifinde zaten beklenen esaslar vardır. İngiltere, deniz kontrolü ye- rine gemilere girecek müşahitlerin kontrolünü geçiriyor. Kara hudutla- rmm her ikisinde kontro) sistemi av- det ediyor. İspanyada her iki taraf- ta bulunan gönüllülerin yabancrls- Fesatçı Bir Çete imha Edildi (Başı 1 incide) Tepelendiler ve teslim oldular Çetin bir müsademeden #onra Ab- durrahim, Misbah, Savurlu Hüseyin, İ Kör Cemil tepelenmiştir. Ziya, müsa- demeden çok geçmeden teslim olmuş, diğer üç şaki kaçmıştır. Müfrezele- rimiz, kaçanlarla ikinci bir müsade me daha yapmış, bunlardan biri da- ha yaralanmıştır. Çetenin silâh ve tabancalarından başka beyanname, hüviyet cüzdanı, silâh ve yol vesika- Jarı bulunmuştur, Kaçanlarn tepe- lenmeleri bir saat işidir Verilen malümsta göre, bu çete, çapulculuk için hududu geçen tâkım- dan değildir. Bunlar, Piran ve Palu taraflarında teşkilât yapmak, ma- sum halkı aldatmak, cenupta bir asa- yişsizlik hâdisesi çıkarmak, Dersimli | Seyit Rızaya yardım etmek ve şim- diye kadar asılan, tepelenen arkadaş- larınm intikamını almak niyetile el. birliği etmişlerdir.Çetenin fesat plânı tamamen suya düşmüştür. Çete, da- ha yurdumuza girmeden, teşkilât i- çinde bulunan Muşlu Hilmi, Kör Ce- mil Şeyda tarafından vaktile Şeyh Sait aleyhinde yazı yazdığı için öldü- rülmüştür. Bu hâdiseyi hazırlayanlardan şu isimleri öğrendim: Bunların hepsi cemup aşırı yerlerden gelmişlerdir. Cemil paşa oğullarmdan Kadri, Ek- jrem, Mehmet, Savurlu Hüseyin, Ab- dürrahim ve adamı, Sofu Sait, Mus- Ju Hilmi ve Hasan ağa, evvelce Seyit Han çetesinden kalıp kaçan Salâhad. din, Abdülâziz ve Şeyh İbrahimle | bazı tevabli Şamda bir toplantı yap- mışlardır. Şeyh Abdürrahim, Ziyayı orada bulmuştur. Ziya, Bahikide Ce- mil paşa oğlu Mehmedin yanına gön- | derilmiş, orada bir müddet kalmıştır. Müteakiben Abdurrahimin reisliğin- de cenupta Sisincarda Şeyh Musta- fanın evinde, sonra Helvada Şeyh Tbrahimin yanında toplantı yapa- rak vaziyeti müzakere etmişler ve İ Abdürrahimin Nusaybin oyanmdaki Himara köyünden itibaren harekete geçmişlerdir. Şakilere Şeyh Misbah, burada iltihak etmiş ve toprağımıza girerlerken de tepelenmişlerdir. Fesatçı çetenin tepelenmesinde, Diyarbekir vali vekili Kâzım Demir. er, müfrezeler komutanı binbaşı Hamdi, merkez bölük komutanı yüz- başı Hulüsi, Bismil jandarma komu- tanı yüzbaşı Salih, Sinan nahiye mü- dürü Hâki, yaralı Diyarbekir mer- kez karakol komutanı Faruk, şehit jandarma Zülkif göçmen köylü Nasuh, diğer jandarma ve korucu- VA büyük feragatle çalışmışlar. ir. Cenaze merasimi , Şehit jandarma Zülkifl için bugün muazzam bir cenaze alayı tertip e- dildi. Müfettişlik, vilâyet ve kolordu erkânile zabitler, halk, mektepliler merasime İştirak ettiler. Namazı U- lu camide kılmdı, Sayiav Akagündüz, tabut önünde ölünün hatıra ve hiz. metlerini andı. Şehit jandarmamız, herkesin göz yaşları arasında defne. dildi, rılacaktır. Buna mukabil, her iki raf bazı şartlar altında muhasım di- ye tanmacaktır. 'Bu teklif her mânasile bir uzlaşma esasıdır. Dikkate değen nokta şudur ki, her devlet bunu müzakereye lâ- yık bulmuştur. Gelecek salı günü tâli komitede müsbet müzekereler başlıyacaktır. Bunların neticesi hakkında şimdiden fazla bir derecede nikbin olmıya mâ- hal yoktur. Bir teklifi müzakereye lâyık bulmakla kabul ve tatbik et- mek arasında büyük mesafeler var- dır. Lâkin iş her halde son hadde gel- miştir. Ya ip nihâyet kopacak, yahut ta İspanyadaki maskeli cihan har- binde hakiki bir mütarekeye varıla- caktır. Eğer buna imkân bulunursa İspanyadaki dahili harbe nihayet ve- recek müdahale ve uzlaşma esasları» na düşünmiye de yol açılmış olur. Ahmet Emin YALMAN rm her nevi, İspanya haricine çika- Istanbul Nafıa müdü 5, 8, 937 perşembe günü saat 14 rlüğünden: te Istanbulda Nafın Müdürlüğünde (898) lira keşif bedelli Erkek Öğretmen Okulu istinat duvarı inşaatı açık eksiltmeye konulmuştur. Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel, hususi ve fenni şartname. leri, proje keşif hulâsasile buna görülecektir. Muvakkat teminat (75) liradır. müteferri diğer evrak dairesinde İsteklilerin en az (500) liralık bu işe benzer iş yaptığına dair göste receği vesika ilzerine Nafız Müdürlü günden almış olduğu mütaahhitlik ve ticaret odası vesikalarile gelmeleri. (4267) n Moskova Görüşmeleri (Başı 1 incide) ne ve en açık bir fikir teatisi neti- cesi olarak, aşağıdaki hususatın mü- şahedesine 'n vermiştir: 1 — Takriben 16 sene evvel Sovs yetik Sosyalist Cümhuriyetleri Birli- ği ve Türkiye Ciimhuriyeti arasında tesis edilip iki memleket arasında ak- Imiş iki taraflı ve müteaddit ta- flu muahedeler ve anlaşmalarla tak- viye olunmuş bulunan ve bu kadar urun bir devre esnasmda enternasyo- nal hayatm bütün safhalarnın imti- hanını geçirmiş olan samimi dostluk münasebetleri, muhakkak surette, iki memleket menfaatleri için tam kıymetlerini isbat etmiştir. u ayni menfaatler, haliha- zırdaki münasebetlerin, bütün şümul. İleri ile,istikbalde de iki devletin has riei siyasetlerinin değişmez ve sağ- İlam bir unsuru olarak idamesini ta- İlep etmektedir. 3 — Sovyet — Türk dostluğu, ü- mumi sulh için büyük ehemmiyeti haiz bir unsur olarak kendisini gös» termiştir. 4 — Enternasyonal münasebetler» de halen mevcut olan ve enternasyo- nal hayatta kendisini gösteren teca- vüzkâr temayüller tarafından yara» İtilmış bulunan bulanık vaziyet, bü» tün sulhçü devletlere, sulhün tak- sim kabul etmezliği ve kollektif em- niyet esasları üzerinde sulhün ve ü- mumi emniyetin idamesi için husu- si endişeler tahmil etmekten hali kâ- lamaz. 5 — Sovyetik Sosyalist Cümhuris yetleri Birliği ile Türkiye arasında» ki dostluk ve karşılıklı emniyet mü- nasebetleri bunların sulh fikirlerine ve Milletler Cemiyetinin yukarıda kay, dedilen prensiplerine samim! bağlı lıkları ve sulh o kuvvetlerinin en iyi bir surette teşkilâtlandırılmasına mü zaheret eylemek ve tecavüz kuvvet- lerine bir müzaheret veya bir teşvik olabilecek her şeyden tevakki etmek azimleri, sulh potansielinin bütün un» surlarmın takviyesi için, iki memle- İket arasında hassatan müsmir bir İş birliği esası yaratmaktadır. Mesut Bir Düğün Cumhuriyet Gazetesi Başmuharriri B. Yunus Nadinin küçük kızı Nilifer Nadi ile Cümhuriyet Merkez Bankası Kontrolörü Etem Izzet Ayaydınm dü. günleri, din gece Perapalasta parlak bir surette yapılmıştır. Genç evlileri tebrik eder, saadetler dileriz. Dermin Nasır İlâcı İnsanlığı tazib eden nasırı ku” rutmak ve düşürmekte çok müessir olan bir ilâçtır. Bir müddet ayaklarınızı sıcak su- da banyo. ederek nasırlara sürünüz. Bu beliyeden kısa zamanda kurtulursunuz. pe e a a 3 a kk il İN ağ ön eğ ğin iü ağ anal