U-ı.vu TAN LİLİAN HARVEY | AMERİKADAN KAÇTI | Bundan bir sene kadar evvel Amerikadan vatanı olan Alman- İ yaya dönmüş olan güzel artist Lilian Harvey anlaşıldığına göre, artık Amerikada iş bulaniadığından değil, büsbütün başka ve | hususi bir sebepten Amerikayı terketmek zorunda kalmıştır. Lilian Harvey, Amerikaya gitme- den önce hemen bütün fimlerini, çok sevilen bir erkek artistleWilli Fritseh ile çevirirdi, Uzun zaman dedikodu- lara sebep olan bu film arkadaşlığı nm hususi atta da mühim bir ro- Tü olduğu aşikârdı. Fakat Lilian, arkadaşmın çok s& vilmesinden ve sayısız aşk mektup- ları almasından korkmuş, yıllarca bu hayat arkadaşlığını resmileştirmek- ten çekinmişti. Nihayet, genç artist, İ Amerikaya gidince, vefasız Willi de uzun zamandır uzaktan tanıştığı bir dansözle ahbaplığı ilerletmiş, hattâ bu ahbaplık o derece şayanı dikkat bir hal almıştır ki, Lilian'ın dostları, bütlin süratlerile Amerikaya telgraf Üstüne telgraf çekip, Willi'nin yavaş yavaş elden kaçacığmı haber ver- İmişlerdi. Ne çere!. Zavalir Lilia'nm | kontratın bitmesine daha beş ay lâzımdı, Kontratı bitmeden gelmesi ise, milyonlara mal olacaktı. Ve Lölian, ancak beş ay sonra gel- di. İstasyonda Willi, yabancı bir ka- İdmia beraber onu karşıladı. Lilian, İbu kadmı tanıyordu. Bu Dinah Grece isminde güzelliğile meşhur bir dansözdü. »diği erkeğin elden gittiğini an- lamakta gecikmiyen Lilian, artık 6- mümkün mertebe az görerek, a9- Gİ Adliye Memurları Arasında Ankaradan gelen haberlere # göre, adliye memurlarınm terfi edeceklerini ayırmak üzere top. # lanan tefrik komisyonu vazife, — Bugünkü Program Oğle'neşriyat. Saat 12,30 Ptâkla Türk musikb 12,50 Havadis, 13 Beyoğlu Hali gösterit kolu tarafından bir tel 14 Son, Akşam neşriyatı: Saat 16 Talisim stadmdan mi len, Milli Küme futbol maclarmmf mali, Fenerbahçe . Güneş ve Gal tasaray - Beşiktaş, 1930 Konf& rans: Ordu saylavı Selim Sirri T8f can (Kuşların dostları ve düşme” ları) 20 Müzeyyen ve arkadaşi tarafından Türk musikisi ve MAĞ şarkıları, 20,30 Omer Rıza tarafi” | dan Arapça söylev, 20,45 Muzafff ve arkadaşları tarafından Türk mi sikisi ve halk şarkıları (Sant ay” rı) 21,15 Orkestra, Ajans W borsa haberleri ve ertesi günün pr ramı 22,30 Plâkla sololar, Opers ff? operet parçaları. 23 Son. Günün Program Ozü 7,10 Berlin kısa dalgası: Pİ 730: Konser. 9,20 Paris kısa gası: Plâk. 945: Plük, 10,30 BN za. 11,50: Keza. 13 Paris kısa döl gası: Konser nakli, 13,10 Bükref” plâk musikisi, 14,15 Paris kısa gl gas: Konser hakli, 15: Keza, İN 15,55 Bükreş: Romen rmu 18, 1830 Roma a Kelle İbrahime İşkence Yapanlar Mahküm Oldular Üsküdar Asliye Ceza Mahkemesi din, meşhur futboleü Beykozlu Kelle | $ Hbrahimi tavana asmak suretile işkence edenler hakkındaki davayı netice. lendirdi, Bayan Kanita ile Cemil, Kürt Ali, Mustafa, Enver, Hasan adi; | g SİNİ bitirmiş ve terfle hak kaza. altı suçlu üçer ay hapse mahküm oldular, fakat cezaları tecil edildi. İğ man hüküm ve müdetamumile- Mahkemede iki tabanca ve bir ka- 4 rin listesini Vekâlete vermistir. ma ile beraber birkaç deste değnek Terfi eden hâkimlerin Hstesi A- ve pencere iri vardı. Hâkim suç a 4 Sustosta neşredilecektir. Vasıtası olan bu aletlerin de müsade- » (HİZİ EN iş / resine kararverdi . mda, hâdiseyi ve iş- eferrüatile tah- Ju. İddiaya göre Aİ GA Tİ .Beni Derhal Sehpaya Çekiniz! Polis din, meşhut suçlar milddel 6, İzzet oğlu Halil adlı gö- rip tavırlı bir suclu verdi. Halil, müğ. delumuminin ilk sualini şöyle karşı lamıştı: Beni derhal Beyazıt meydanın. | da sehpaya çekiniz. Ben onun için buraya geldim. Çünkü ben bedav sarhoş oluyorum. Bir berdak su içi- yorum, Bir tas çorba içi; : larm içinde esrar varınış nı tazelememek istedi, sersem ve sarhoş edi Onu toniyanlar, bütün neşesini | zeri | kaybettiğini, cöktüğünü söylüyorlar. | Yine film çeviriyor amma, Willi'den ayrı Tam bir sene bir gün Paşa- bahçe iskelesine çıkan Kelle İbrahi- min koluna Kanitanm oğlan kardeşi Enver giriyor ve evlerinde bir yemek tiyafetine da ediyor. İbrahim ya- nmda bir arkadaşile beraber Kanita- nin evine gidiyor. Bahçede kendisine İkram edilen kahveyi içtikten sonra evin İçine çağırılıyor ve: arıda yemek yiye ceğiz, deniyor. İbrahim yukarıya çi- karken ani bir tekme ve çelme ile merdivenden aşağıya o yuvarlanr Karışık musi Askeri bandi Orkestra. za rşova: Şen proj sa dalgası: Bini ko Radyo orko şarki © Hüngür hüngür Ağlayan Bir suçlu Devlet Demiryolları, 9 uncu İşlet- me dairesine ait olan malzeme anba- rından iki kalın demir çalmaktan 8uç lu Muzaffer, dün cürmü meşbut hâ- kimi Kâmilin huzuruna çıkarıldı. Suçlu Muzaffer, iyice görmiyen kı- zarmşt, hastalıklı gözlerinden müte- madiyen yaş dökerek ağlıyordu: — Ben yapmadım efendim.. Habe- rim yok! Bu demirleri de bir yerde| görmemişim. — Sen, Görmemişsin amma, seni görenler olmuş! Vâkın dinlenen şa- hitler, Muzafferin bu iki parça demi. ri anbandan çıkarırken, gördükleri) Küçükpezar karakolunda, muh ni söylüyorlardı. zasna memur olduğu Hâkim, icabımı düşünerek, suçlu|lü Ali oğlu Mehmedin firarına m. Muzafferi bir ay beş gin hapis ceza sma çarptırdı. Ve kendisinin o kadar müddet, zabıta mezareti altıda bı. | tr. Davaya, dün de dömtüncü asliye | lunâurulmasma karar verdi, casa malsemesinde d Kiza | Müzaffer, bu kararı dinlerken, ar tık ağlamayı bırakmış, dalgın dal- gm hâkimin yüzüne bakıyordu. Kıy metleri (20) lira olarak tezpit edilen çalınmış demirler, makbuz mukab linde dokuzuncu işletme ziresine tes m edilmiştir. seri. 22.55 Bükreş trası (Operet musik 23 Vurşov: Akşam konsei Prag kıa dalgus. Hafif m OPERALAR, OPPRETLER v9 op: (Bu operif ve Leipzig radyoları Gİ akledecöklerdir). İ KESİTALLER 16, Peşte kısa dalgası: Şar keman musikisi. 19,10 Pefg tabancasını dayı- bancanın namlusunu * yukarı! Emri veriliyor. Bu #ırada kürt Ali ile arkadaşları ka- malarmı sıyırarak tavana takılan i-| pin uçlarını İbrahimin kollarına geçi- riyorlar ve böyle kollarımdan tavana asılan İbrahime evvelce hazırlanan larla ve demirlerie vurulmı- r.Odunlar kırıldıkça bah eri kesiliyor ve İbrahim böylece altı saat asılı kaldıktan son- ra öldü zannile yere indiriliy disina mezâr aranması mevzuubahs #eshi'üyılin İbrahim-tekrar tavana a- Biliğör ve böyle'sâât yirmiye kadar Gövüldülkten sonra sokağa birakılı. yor. Bütün vücudü bere içinde kalan İbrahimi o vakit muayene eden dok- torlar: Paris Serg sine — 2, de vupurla Ve (O Eylül yolile gide Parii, Prag, Viyana Peşte, Bükreş, Venedik otel ve yemek ülde Vişi'de ya- ar kongresine ye- m Wili ile dansöz evleneli dört | ay oldu 25 Gün Yatacak Geçen gin Yedikulede bir sövme ve döğüşme hâdisesi olmuştu. Em ne adlı bir kadm başkasına < ça vaa: lâ ustura ile kei taşa atarak yakmıştı, Dos tü Hasan Eminenin kö di-yine bu yüzden biçakla yar | kânma dalarak ömründe hiç gö di, © tahımadığı Ahmet oğlu Hi ralamış ve kendisir lere de bıçağını g Müddetumumilik, kında bazı noksanlar görd küğıtlarnı polise inde etti, Fia gün hâkim huzuruna çıkartacaktır. Şehirlerin (Bu grup 16 lacak Dokto şebilecektir). or ken- Acele30 Temmurts Wenadir dıniz ole gidecek grupta 7 Eoş Yer “aldı Paris, Londra, Berlin Venedik, Bükreş, Hamburg LE” : (Ayrıca bu grupta Şimal) deni- Sahte Dişçi 00 ol Bi lm Mahkâm Oldu lantik içinde Pilymouth'dan Ham- Sirkecide Demirkapıda oturan Fat bürga Kader 2 k bir gezin İma Hidayet adli bir kadının gizli diş. KAYIP — İzmir Seritler me zi i vardır) K yaptığı iddia ediliyordu. Geçen binden 1027 — 1928 senesinde almış! yin parçalar dt Adres: NATTA Beyoğlu S Telefon: 44y)14 see gün de iki müşterisine gizlice diş ta karken cürmümeşhut halinde yaka- K iy olduğum şehadetanmeyi zayi ettim.|Üİ yatlar Tabidot 4 tabak 75 kurüf hükmü yok-| Daire - Tepebaşı lanmıştı. Sultanahmet sulh birinci ce #ker Fabrikasında | NOVOTNİ Serin ve güzel bahçesinde Her akşam meşhur BUJAPEŞTE BÜLBÜLÜ ve sevimli tenor BAY YUNKA en güzel şarkılarını okuyorlsf | Her öğleden 14,30 a kadar'me$i hur NOVOTNI orkestrası en se$'ji Suçluyu Kaçırmış kimi dün bu davayı n | Hasanı 25 gün hapse mahküm e er başkası olsaydı, bu dayak Muhiddin a'eytinde tan ölürdü. İbrahimin sporculuğu bayatmı kurtarmıştır, diyorlar, Hâkim kararında suçluları 150 li- ra da tazminata mahküm ediyordu. Mahkeme salonu çok kalabalıktı. çok sporcularla dolmuştu. bir gine turakıldı, HAPİSANELERDE Adliye Vekâleti Hapisaneler Mute- hassısı ve Hapisaneler Umum Müdür Muavini Bay Mutahhar İstanbula gelmiş ve hapisanede tetkiklerde bu- Yaz Tatilinde Müddeiumumilik yaz tatili yapa- | mamanın cak mahkemelerin listesini tasdik i-| Liste yarın tasdikten gelecek ve alâ- eni A il za hâkimi Reşit dün bu tirdi, Suçu sabit gördüğü için Bayan Fatma Hidayeti 15 gün hapis ceza- — Orasma karışmam Hacı Efendi! Senin paran çok, verebilirsin. — Elim adamı dediğin bizim mebusumuz. — Kasım Ağa! Senin bugün istihracın bana çat- makla açılmış. Mebusumuz, mebusumuz.. Pekâlâ sin — Niçin? i — işbu e geldikten sonra, ben senin yeri de olsam bir dakika durmam. — Beni intihap eden etmiş. anladık. Mebusumuz şimdiye kadar bize ne yaptı! Memleket için ne — Çook — Şu çook! diye sekiz elif boyunda uzattığın işle- fin bir tekini söyle, şimdi elli lira vereyim. — Siz görmek istemezseniz o başka, — Görecek bir şey yok ki, Ben sana istersen ne f0- naliklar ettiğini bir bir sayayım. — Fenah:klar mı? — Neye taaccüple bakıyorsun ? Davullu, koca köy, Çepiçören, Kızılen, daha sayayım mı? Bütün yarı köylerinin bir yudum tarla suyunu değirmenlerine çeviren ben değilim. Köylünün yanan tarlalarındaki bir avuç buğdayı, tâ Incirli üstünden, değirmen çar- kı bozulmasın diye geçirten ben değilim. Memleketin evkafmı allak bullak eden ben değilim. Açıktan açığa meşrutasmı değiştirip medrese vakfiliğini İlzerine çevirten ben değilim. Daha sayayım mı? — Peki! Öyle ise, neye bu komisyonda âza olma- yı kabul ettin? Madem ki. — Lâfı değiştirme, kaymakam bey git konuş de di, ben de geldim, fikrimi söylüyorum. Hem bu ko- misyon gökten nas gibi İnmemiş ya. Hiçbir resmiye- ti de yok. Madem ki, böyle, ben çıkar giderim... — Otur canım! — Kızma yahu, hele bir otur. Fettah Efendi dinlemiyerek dışarı çıktı, Erdenle gözgöze geldiler. Erdenin çehresinde memnun ve par- Jak bir tebessüm vardı. Fettah Efendinin arkasından kapıya gelen belediye reisi, Erdeni görünce: — Hah, dedi, Ben kolayını buldum. Hiç tatsızlığa meydan kalmadan hallettik gitti, / Fettah Efendi, belediye relsine baktı, rcis* SG RDU pe — Işte, Erden Efendi burada, evlâdımız yerinde, oabasının bize y örr, Hele bir onun da fikrini s0- ralım. Bir dakika için olsun gel Fettah Efendi, Erdeni içeri aldılar. Kasım Ağa ne olacak diye bön bön bakıyordu. Hacı, sahte bir tebessümle Erdeni karşıladı. Reis: — Otur oğlum otur, şu bizim davamız: hallet! Dedi, — Estağfurullah bir emriniz varsa buyurunuz: Röls, Erden işitmemiş zannile meseleyi anlattı. Ve: — Şüphesiz bizden beceriklisin, gel gu işi bir halle- diver, Erden bir lâhza düşündü. Elihi caketinin iç cebine soktu, Çıkardığı bir kirli kâğıdı uzatarak: — Zannedersem dava bitti, Dedi, Uzattığı kâğrt, ellilik bir banknottu. Kes sevindi: — Gördün mü babasmın oğlunu! Diye haykırdr. Serçe parmağının ucuyla bamtelini karıştıran Hacının, rengi uçtu. Kasım Ağa hayretle gözlerini açtı. Fettah Efendi mânalı bir tebessümle: — Allah kabul eyiesin. Binbir kazayı defeder! Diye alay etti. Kasım kızdı: — Biz sadaka istemiyoruz! Diyerek sedirde doğruldu. Erden kayıtsız ve müte- vazi: — Estağfurullah benden sadaka istiyen olmad, memleketimin eşrafı bir meseleyi halledemediler, lüt. fen bana sordular. Ben de fikrimi söyliyerek aradaki soğukluğu kaldırdım. Eniştesine baktı. Hacının bir şey söylemesi lâzım- Kekeler gibi lenin hakkı var, dedi. Bir yabancıdan değil Fettah Efendi: — Hah, dedi. Işte bu hallolundu. Gelelim müdafa- aya, onu da Hacı Efendi Üstüne alsın. Müdafaa şu- besinin reisi değil mi? Hacının hık mik edeceği zaman değildi. Hayhayı bastırdı. Geriye donanma kalıyordu. Belediye reisi, Kasım Ağaya döndü: — Ey bakalım, donanma reisi! söyle, — Bizim sandıkta otuz beş kırk lira kadar bir na- ra var, Eksiğini âza arkadaşlardan tamamlamıya çalışırım. Fettah Efendi kızdı: —Yani fakir fıkaranın otuz beş kırk llrasmı selle- mehllaselâm vereceksin? Kasım cevap bulamadı. Zaten Fettah Efendide meydan bırakmadan: — Hayır! Dedi. Biz bune razı değiliz. Biz de reisle bunu, ikimiz üzerimize alıyoruz. Fakat bir şartla.. Hepsi Fettah Efendiye baktılar: Sen de bir şey — Oyle amma, kırk lirasını da göz kırpmadali VERİ dememiş K Uzun bir âğız kaygasımdan sonra bu da Fetö Efendinin teklifi üzerine hallolundu. Yalnız istifa WE i mevzuu bahsolmıyacaktı. Bütün bu patrrdi nda, asıl mühim harp, Erdenle eniştesi aram geçti. Hiç kimse bilmeden ve sezmeden, Erden eniği tesine cepheden bir darbe indirmiş; Hacıyı serseri mişti, iç Hacı bunun bir cömertlik, bir ulüvvücenap eseri SN madığına kanidi. Ve Frdenin de bunu Biç gi pekâlâ biliyordu, Mağlübiyetin acıs bir ezginlik altında hırsından kıvranıy gi Eğer mesele husus! ve mühim olmasaydı or ği patlıyacaktı. Tesbihini şakırdatarak, etippesinin lerini çekip düzelterek ve dudaklarını ısın tini teskine çalışırken, Erden hiçbir şey olmamlf ii hissetmemiş gibi izin alıp çıkt! ; Kızlar Harbi i , j 6 | Bu üstü kapalı harp ilânihaye böyle devam eğefi İ di. Mesele müphem bir şekilde kasabanm ağzma bir sakız olmak üzere idi. Dört grup hakkında © dikodu vardı. Birincisi Dümbelekzade ile Frdefi gi ortalarında Hacı. Tkincisi Erden, Güner ve analaf güncüsü Emiş ile Erden, Dördüncüsü Emiş ile ner.. Birincisi için erkekler pek merakta idi, KuvÜ le züaf, ibtiyarlıkla gençlik bakalım ne yapı diyorlardı. İkincisi, ekseriyeti şu fikirde topluyordu: (Arkası var)