29 Haziran 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1

29 Haziran 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| SALI | 29 HAZIRAN 1987 Istanbul a. TANEVİ TELEFON : 24818, 24819, 24810 TELGRAF : UÇÜNCÜ YIL — No. 7189 Ankara caddesi TAN, İSTANBUL URUŞ BAŞMUHARRİRİ: AHMET EMİN YALMAN Yeni Çocuk Ansiklopedisi 28 Cilt Kuponu 30 kupona mukabil bir cilt (300) kuruştur. Cüz Kuponu| 174 14 kupona mukabil bir cüz 714 kuruştur. Sergerde Seyit Rıza Yaralandı Harekât Sahasında Yeniden Yakalanan 34 Şakinin İstiecvapları Devam Ediyor (xı*m” ' Çapulcuların Son döküntüleri Teslim oluyor Elâziz, 28 (TAN muhabirinden) — Tun- celi vilâyetimizde tabit vaziyet artık teessüs | $ 2 etmiştir. Asayiş müfrezelerimizin bu vilâye- N iöntedüki harekötyü faaliyetleri iki cepheli $ olarak devam ediyor. Müfrezelerimizden bir 2 kısmı, son çapulcu döküntülerini takibe de- vam ederken diğer müfrezelerimiz de yollar E açıyorlar, köprüler kuruyorlar ve bu suretle bu vilâyetimizi medeniyete kavuşturuyorlar. 2 Son alınan haberlere göre, bugün yeniden bir kısım şakiler daha teslim olmuşlar ve bunlar hemen adliyeye verilerek isticvap edilmiye başlanmışlardır. Şakilerin elebaşısı yaralı Seyit Rıza çok # ümitsiz bir haldedir. Yanında birkaç avene- sinden başlm kimse yoktur. mıştır. Seyit üzeredir. ' Hert tarafta Araştırmalar Yapılıyor Hozat, 28/29 (TAN'ın hususi muhabirin- 'den) — Tuncelinin sarp kayalıkları arasında çapulculuk yapan haydutların elebaşısı olan Seyit Rıza, asayiş müfrezelerimizin sıkı takip- leri neticesinde yakasını kurtaramıyacağını an- lamış, sığındığı inden kaçmak isterken yaralan- Rıza yaralı olarak ele geçmek Hozat, 28/29 (TAN'ın husust muhabirin- den) — Dün yakalanan otuz dört şakinin istic- vapları devam ediyor. Asayiş müfrezelerimize dan açılmakta lışıyorlar. dehalet edenler, imar müfrezelerimiz tarafın- olan yollarda sevine sevine ça- "Artık Kurtulduk,, (7' AoY COA ve Vazıfe 'Ahmet Emin YALMAN ir, iki gün evvel Muhittin Üstündağ ile Hüseyin Cahit Yalçın arasındaki muha- kemenin bir safhası hepimizi he- yecanlandırdı. Hüseyin Cahit kudretli kale- minin en canlı eserlerinden biri şeklinde bir müdafaaname yaz- dı. Kanaatimize uygun olsun, ol- masin bu yazıyı hepimiz lezzetle okuduk. Yalnız hoşumuza gitmiyen bir nokta vardı: Ortada bir sen ve ben kavgası görüyorduk. Sen ve ben kavgaları, herkeste ko. layca alâka uyandırır. Şu veya bu taraf bizim tarafımız olur. Karşı ta- raftakilere çatarız. Bu sayede de ke- &Bif şekilde heyecanlar duyarız. Fakat bütün kuvvetini ve alâka- Bmi müsbet kıymetler yaratmıya hasretmesi lâzımgelen bir memleket için sen ve ben kavgaları en zehirli bir şeydir. Cahidin müdafaanamesi- ni lezzetle okuduktan sonra güzel bir enerjinin akim bir maksada sar- fedilmesinin elemini ve ıztırabını duyduk. Ertesi günü gördük ki, Hüseyin Cahit Yalçına da ayni duygu gelmiş. Davasından vaz geçtiğini ilân etti. Bu sen ve ben kavgası da kapandı. Yalnız bu müdafaaname, kırk se- nedenberi hepimizin malı olan bir yazıcı hayatının acı bir feryadını bir saniye için kulağımıza getirdi. Bü- nun acısınt duymamak elde değildir. Cahidin, kırk senelik ikballi, idbar. h bir yazı hayatından sonra ilk baş- ladığı şekilde hayatmı yazılarile kat- Te katre kazanırken, bir akşam ga- Zetesindeki başlıca geçinme kapısı- hım yüzüne karşı kapanması üzerine duyduğu ve ifade ettiği acı duygu- lar içimizi sızlattı. ırk sene evvel edebi yazılarını zevkle okuduğumuz Hüseyin Cahidi, Meşrutiyetten sonra Tani. Ain başında görmüştük. Cahidin ya- Bu Çocuğu Babası mı Oldürdü? Dün yaşlı bir adam, adliye dok- torlarının önünde, üzeri beyaz bezle örtülü bir çocuk cesedi tutuyordu. Bu adam, suçlu bir baba idi: Makbule is- minde dört yaşındaki çocuğunu dö- verek öldürmekten suçlu bulunuyor- du. Tabibiadil Salih Haşim, cesedi muayene etti Ve morga kaldırılması- na lüzum gösterdi. Suçlu baba, kü - çük cesedi öpe öpe morga götürdü. Şimdi bu hâdise etrafındaki iddia- yı da anlatalım: Unkapanında oturan B. Veysi, ge- çenlerde çocuğunu dövmüş, çocuk has taneye götürülmüş, hiraz sonra çıka- rılmış ve bugün de ölmüştür. Veysinin refikası polise: — Kızımı babası dövdü de öldür- dü.,, demiştir. Morg raporu almadıktan sonra müddelumumilik kararını verecektir. ALMAN HARBİYE BAKANI MACARİSTANA GİTTİ Budapeşte, 28 (A.A.) — Mareşal' Von Blomberg kızı ile birlikte tayya re ile Berlinden buraya gelmiş ve tay yare meydanında harbiye nazırı ge- | neral Roedor, İtalyan ve Alman sefir | leri ve diğer bazı zevat tarafından Öğle zamanı Mareşal, general Ro- | edor tarafından şerefine verilen ziya | fette hazır bulunmuştur. zılarındaki fikirlere taraftar olalım, olmıyalım, kaleminin kudretini he- | pimiz teslim ettik. Hele eskiye kn.rşı cüretli mukavemetleri o0 Zzamanki | gençliğe ferah verdi. Sonra Cahit uzun müddet yazı ha- yatından uzak kaldı, Politika hayatı- nın başka sahalarma karıştı, Maltada; eski ideallerine dönmüş, Hozat yolunda Sin nahiyesinden Hasan Dede bana şunları söyledi: “— Seyit Rıza benim dayımı öl- dürttü. Bu herifin sinsi haydutluğu yüzünden hiç rahat yüzü göremiyor- duk. Kazandığımızı elimizden alıyor, bize rahat yüzü göstermiyordü. Şim- di, hükümetimizin bizi koruması ve bakması sayesinde hem kazanıyor, hem de rahat ve huzur içinde yaşıyo. ruz. IMuhabirimizin — notu: Şimdi, şakilerin sıkıştırılmış olduğu Kutuderesine gidi- yorum.| Elâziz, 28 (TAN Muhabirinden) — Bugün alâkadar makamlardan aldı. ğım malümata göre, Tuncelinde vazi- yet çok normal ve durgundur. Çapul- culuk mıntakasında sağa, sola, şima- le vecenuba doğrüu ilerlemekte olan asayiş müfrezelerimiz her tarafta a. raştırmalar yapıyorlar, bütün mağa. raları ve taş kovukları arıyorlar. Ça- pulcuların pek Çoğu teslim olduğu için artık sayıları pek az kalmıştır. Bunlar da sarp kayalar arasmdaki bazı mağaralara sığınmışlardır. Cep- haneleri tükenmiş, erzakları bitmiş ve çok bitkin vaziyette kalmışlardır. Askerlerimiz bir taraftan araştır- malar yaparken, diğer taraftan da Tuncelinde imar faaliyetine devam ediyorlar, Tuncelindeki asayiş müfrezelerimiz Munzur köprüsünden geçerken.. ? İstanbulda bir ayda 274 Tifo Vakası Tesbit Edildi SIHHAT MÜDÜRÜ, BİR GÜNDE DOKUZ TİFONUN ÇOK OLMADIĞINI SÖYLÜYOR İstanbulda tifo; günün meselesi oldu. Her yerde, bundan bah- sediliyor. Halk arasında, birtakım mübalâğalı rivayetler dolaşı- yor. Filân falan mahallelerde, hastalığın hergün kırkar, ellişer kurban verdiğini söyliyenlere rastlanıyor. Sıhhat Muduru &. Alı Rıza YENİ TEFRİKALAR, YENİ ROPORTAJLAR W___l 1- Hâmidin kısmı elimizde bulunuyor. Bu 2-Meraklılar Serisi “TAN,, yarından itibaren okuyucularma yeni tefrikalar ve ı yeni röportajlar takdim edecektir. Geçende aramızdan ebediyyen ayrılan, fakat Türk Edebiyat tarihinde ebedi bir şöhret yaratan Şairiâzam Abdülhak Hâmidin ilk gençliğinden itibaren dostlarıma gönderdiği mektupların mühim bir b © * S Mektupları mektupları yırmdan itibaren *“TAN,, okuyucuları da ol sade ve samimi bir Cahitle karşılaş- (Arkası beşincide) © Muharrir arkadaşımız Salâhattin Güngör, bıttim meraklılarla görüşmüş, hakikaten çok meraklı bir röportaj serisi hazırlamıştır. Kuş, antika, çiçek, balık meraklılarının cidden çok cazip olan ha- yatlarının, kolleksiyonlarının zenginliğini bu yeni röportaj serisinde yarından itibaren okuyacak ve muhakkak siz de meraklanacaksınız. Vakıâ, tifo vakalarımm bu ara, ço. ğaldığı muhakkak. Fakat hastalığın tahribat derecesi nedir? Günde, vasa- ti olarak tifoya tutulanlar kaç kişi. dir? Hastalık, en ziyade hangi mın- takalarda görülüyor? Tifoya karşı alman ve almması düşünülen tedbir- ler nelerden ibarettir? Şimdiye kadar kati olarak cevabı verilemiyen bu noktaları aydınlatmak için, en salâ- hiyettar makam tanıdığımız İstanbul Sıhhat Direktörlüğüne müracaat et- tik. Bazı mıntakalarda salgın halini a. lan tifo vakaları hakkmda, Sıhhat Direktörü Bay Ali Rıza bize şu iza.- hatı verdi: — Tifo vakaları, şehrimizde ilk gö- rüldüğü günden itibaren, mevsimi göz önünde tutarak, hastalığı önle- mek için şu tedbirleri aldırdık: 1 — Bulundukları yerde tecrit- leri mümkün olmıyan yüksek ha. raretli hastaları hastanelere kal. dırttık. Ve bunların kültür muaye- nelerini hastanelerde )aptırttık. 2 — Hastalık de kullanılan Halkalı ve Kırkçeşme sularını bakteriyolojik muayene- den geçirttik. - Fakat muayene neticesi; menfi çıktı. Yani bu suların hiç birinde tifo âmili bulamadık. Binaenaleyh, hastalığın Halkalı ve Kırkçeşme sularını kullanmak. tan ileri gelmediği tesbit edilmiş oldu. (Arkası 8 incide) Hüseyin Cahitten Son- 'ra Vali Üstündağ da Davasından Vazgeçti Izmit, 28 (TAN Muhabirinden) — Muharrir Hüseyin Cahidin İIstanbul Valisi aleyhine açtığı davadan vazgeç mesi üzerine Istanbul Vali ve Beledi- ye Reisinin de mukabil davasından vazgeçtiği anlaşılmıştır. İranile İrak arasında Anlaşma Bağdad, 28 (A.A.) — Türkiye ile Irak arasında yapılan müza« kerelerden sonra lrak hükümeti, büyük bir diplomasi faaliyetine girişmiştir. İrak ile İran arasm- daki münasebetlerin heyeti mec- muasını tarif ve tayin edecek bir itilâflar ve mukaveleler projesi akdetmek üzere Tahrana gide- cek bir heyet tayin olunmuştur. Bu heyetin İrandaki ikametinden bilistifade Şark misakının akdin: den evvel, İran ile İrak arasında bir itilâfname imzalanması muh- temeldir. Diğer taraftan Irak hükümeti, bü- yük iska işleri yaptırmak için Mısırlı mütehassıslara müracaat etmiştir ve İrak ile Mısır arasındaki dostluk mü- nasebetlerinin Nahas paşanım önü- müzdeki ilkteşrin ayında yapacağı bir ziyaret ile takviye edilmesi ihti- mal dahilindedir. RÜŞTÜ ARAS TAHRANA VARDI Tahran, 28 (A.A.) — Tevfik Rüştü Aras ve maiyeti bu sabah Tahrana İ geldiler, şehrin dışında Hariciye Ves ? ziri ve Hariciye Erkânı ile diğer zevat. * tarafından karşılandılar. Tevfik Rüştü Aras ve maiyeti Şim. (| randa Sahibülkerami sarayına mis&« fir edildiler. Saray kapısında bir as. keri kıta selâm resmini ifa etti. Misafirler Şehrimızden Ayrıldıar Şehrimizde bulunan Suriye Başve« kili Cemil Merdam ile Fransanın Sus riye fevkalâde komiseri Kont de Mar- tel, dün sabah Toros ekspresile Süs« ) riyeye gitmişlerdir. Istasyonda vali muavini ve daha ;” bir çok zevat tarafından uğurlanmış- lardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: