Bugün sahife | De let Nüshası | BROD Sultanhamamında yeni açılan kumaş ticaret” hanesinde hakiki İNGİLİZ kumaşlarını bulacaksınız. .Sene 19 — No, 6716 — Fiati her yerde 5 kuruş SALI 29 Haziran 1937 Türkiye, siyaseti mektebi Üç gün evvel İngiltere parlâmento- sunda geçen münükaşayı telgraf ha- berleri kısaca bildirmişti İngiliz mebusları arasında, Millet- ler Cemiyetnin tuttuğu yolu beğenmi- yenler çoktur. Bugünkü İngiliz poli- tikası Milletler Cemiyetini tutmak, kuvvetlendirmek gayesini güttüğü için, hükümetin dış siyasetini tenkid etmek istiyen mühalifler, hükümete çalarken Cenevreyi de asla unutmaz- lar Seçen gün Hariciye Nazırı B. Eden parlâmentoda “bu hücumlardan biri- ne daha uğradı. İngiltere hükümetini, Avrupa işlerini karıştırmak “istiyen bazı devletlere “karşı zayıf“ davran- makla itham ettiler, Sadece Milletler Cemiyetine dayanmakla iş görülemi- yeceğini, İngilterenin kendi siyasetini kendi karar ve kudretile yürütmesini istediler. B. Eden bu şiddetli tenkidlere cevab verdi. İngiliz Hariciye Nazırı, son seneler- de Milletler Cemiyetinde en çok ve en devamlı çalışmış devlet adamlarından biridir. Orada mühim roller oynadığı da hatırlardadır, Demek istiyoruz ki, Milletler Cemiyetini ve onun beynel- | milel sulha ettiği ve edebileceği hiz- | metleri kendi arkadaşlarına en iyi an- lalabilecek vaziyettedir. Londradan gelen ve ancak dün ga- zetelerde çıkan bir teigraftan öğreni- yoruz ki İngiliz Hariciye Nazırı bu | tenkidlere cevab olarak Başvekil İsmet İnönünün “bir nutkunu aynen oku- makla iktifa elmşitir. B, Edenin Avam Kamarasında okuduğu bu ruluk, Bâş$vekilimizin 14 haziranda, Halay meselesinin halli münasebetile Mi: let Meclisinde söylediği nutüktur. İs- | met İnönü, ezcümle demişti ki: «Cemiyeti Akvam, buğün onun hu- kukan ve fiilen haricinde bulunan devletlerin ( faaliyetinden mahrum bulunmakla büyük bir mahrumiyet ve zayıflık içindedir. Buna şüphe yok. Haricinde bulunan devletlerin. kıymetli ve müşterek çalışmalarını Cemiyeti Akvamda birleştirmeleri bu müessesenin beynelmilel sulh ideali için haiz olduğu yüksek otoriteyi çok Kuvvetlendirecek, ideal - bir şekle sokacaktır. Buna da şüphe yoktur. Bunu temenni ederim. Bazı kıymetli tecrübeler göstermiş- dir ki Cemiyeti Akvam. beynelmilel meseleleri mütalâa ve bazı ahvalde iyi çareler bulmak için kıymetli bir vasıtadır ve nihayet Cemiyeli Akva- amın beynelmilel sulh için çizmiş ol- duğu ideni, herkesin tahakkukuna yardım etmesi temenni olunan bir idealdir. Bununla Türkiyenin, Cemi- yeti Akvamın lehinde ve aleyhinde ileri sürülen bütün noktaları düşü- merek, onun Jaydalı bir müessese ol- duğuna, onun esasları dahilinde siya- set takip etmek istediğini hulüs ile | ve ştur ile kani olduğumuzu göster- miş oluyorum.» Burada, Türkiyenin Milletler Cemi- yetine karşı vaziyetini, Başvekilin bu sözlerinden mülhem olarak tekrar izah niyetinde değiliz. Dikkatimizi tu- tan hâdise başkadır. İngiltere Hariciye Nazırı; muarızla- rına cevab olsun diye herhangi bir milletin bir hatib veya müellifinin Milletler Cemiyeti lehinde sayılâbile- Cek sözlerini tekrarla iktifa edemez. On beş senedir Milletler Cemiyeti le- hinde söz söylemiş, yazı yazmış meş- hur devlet adamları eksik değildir. Bu fikir ve iddiaların, yalnız şahsen B. Edene kanaat verici, kuvvetli görün- müş olması dâ yetmez. B. Edenin, kendi siyasetini müdafaa etmek için bu nutku Avam Kamarasında okuma- 81, İsmet İnönünün sözlerini kendisi beğendikten başka, İngiliz mebusları üzerinde de ikha edici bir tesiri oldu- una inanmasından ileri geliyor. Bun- dan dolayıdır ki, hâdise, Başvekilimi- sn yüksek siyasi şahsiyetinin Necmeddin Sadak (Devamı dördüncü sahifede) Sıhhiye Vekili diyor ki: “Su ve lâğım tesisatı yapılmadıkça her sene Istanbulda tifo vakası çıkabilir,, Bostanların şehir haricine çıkarılması fikri Belediyece henüz kabul edilememektedir İki günde 23 vaka tesbit edildi, Hıfzıssıhha müessesesi müdürü Ankara 28 (Telefonla) — Sıhhat ve İçtimai Muavenet vekili doktor Refik” Saydam İstanbuldaki tifo hastalığı hakkında şu beyanatla bulunmuş- tur: — İstanbulda son zamanlarda tifo vakalarının arttığını biliyorsunuz. Ti- fo hastalığı her sene yazın başlar ve sonbahara doğru artar, kışın da azalır, Bu sene âdetten erken başlamış ve va- kaları “geçen senelerde görülmiyen miktara çıkmıştır. Vekâlelimiz İstan- bul tifosu ile senelerdenberi meşyul olmaktadır Fakat maatteessüf şehrin su ve iâ- ğım tesisatı fenni bir şekle getirilme- dikçe bu hastalığa karşı halkı aşıla- maktan başka yapacak bir tedbir yok- tur ve bu tesisat bu halde kaldıkça İs- tanbulda her sene bazen az ve bazen çok tifo vakalarının çıkmasını da bek- lemek lâzımdır. Yalnız şurasını da ilâve etmek lâ- zum gelir ki, bir memlekette tifo has- | İ talığının zühuru hiçbir zaman o mem- leket için ayıp bir şey sayılmaz. Şim- | di isimlerini söylemiye lüzum görme- | | diğim ve şehirleri hertürlü fenni va- | , sıtalarla mücehhez birçok memleket- İ lerde her sene binlerce tifo vakaları görülür, Sıhhat Vekâleti gene mümkün olan her türlü tedbirleri aldıktan başka İs- tanbul valiliği ve belediyesini de her zaman olduğu gibi bu vesile ile de şe- | hir su ve lâğım tesisatını ikmal için . Madrid cephesinde çok | i şiddetli muharbe başladı Bask hükümeti Bilbaodan sonra Santanderi de boşaltıyor TEE in hyun re Madrid cephesindeki Madrid 28 (A.A.) — Jarama mınta- kasında cümhuriyetçilerin okuvvetle- ri, asileri Pingarro önünden geçen de- miryolunun ölesine ricat etmeğe icbar etmişlerdir. yapılan ve büyük bir mukavemete ma- ruz kalan ilk taarruzdan sonra mu- hacimler, cumhuriyetçilerin mukabil Asiler tarafından cümhuriyetçilerin | Perales de Tajuna mevzilrine . karşı | Hıfzıssıhha reisi ile şehrimize geliyorlar Sıhhiye vekili B, Refik Saydam teşvikten geri kalmamaktadır. Matbu- atımızın da bu vadide neşriyat ile hal- kı aşılanmıya sevketmek suretile ten- vir etmeleri her suretle temenniye şa- yandır. Bu son salgın hakkında gene icabe- den İedkikatta bulurmak üzere Sıh- hat vekâleli hufzıssıhha dairesi reisi ile merkez hıfzıssıhha müessesesi mü- dürü de İstanbula gitmek üzeredirler. Bu defa yapılacak tedkikatın da re- ne eskiden elde edilmiş olan neticeleri teyid edeceğine şüphe yoktur.» (Devamı dördüncü sahifede) | | ZN RİN DAİ Çoüsverss eN Yaziyeti gösterir harita ğın bütün arızalarından istifade ede- rek bir taarruz-icra etmişler ve asile- ! rin mevzilerine 100 metre kadar yak- | laşarak bütün gün tüfenk ateşine tut- muşlardır. Gün kavuşurken asilerin kuvvetleri | demiryolunu müdaafa eden mevzileri terketmek mecburiyetinde kalmışlar- İ Ayni zamanda hükümetçiler, topra- düre cephesinde Tage'nin (Devamı 4 üncü sahifede) Telefon: 24240 (İdare) — 24249 (Tahrir) — 24248 (Müdür) — 20113 (Klişe) “İ Seyid Rıza hava hücumu esnasında ağır yaralandı Şakiler tarafından Munzurun şima- line kaçırıldı, ele geçmesi yakındır Kıtalarımızın hareketi mukavemete uğramaksızın inkişaf ediyor m . Umumi müfettiş general Abdullah Elâziz 29 (Akşam) — Seyit Rıza, | tayyarelerimizin Sırpotia yaplıkları | muvaffakıyetli bir hava hücumu es- nasında omuzundan yaralanmış ve &t- rafındaki çapulcular tarafından Mun- Zar şimaline kaçırılmıştır. Ayni'bom- | bardıman esnasında muhalif serger- | delerden Şahin de yaralanmıştır. Kı lalarımızın ileri hareketi mukaveme- te uğramaksızın inkişaf etekle ve şakiler kaçmaktadırlar. Geceleyin iki nöbetçimize taarruz eden şakiler cezalarını bulmuşlardır. Elâziz 28 (Akşam) — Tarama ha- rekâtına devam eden ve Seyit Rızayı aramakta olan kitaatımız, nihayet İzini bulmağa muvaffak olmuşlardır. Vükubulan müsademede Seyit Rıza yaralânmıştır. Kendisinin bugünler- de yaralı olarak ele geçirilmesi bekle- niyor. 'Tarama ve temizleme harekâtı dört | bir Tuncelili ile görüşüyor istikametle (yapilmaktadır. Henüz yakalanmamış şükilerin miktarı pek azdır, Kutuderesini kuşatan çember gittikçe daralmaktadır. Şakilerin son sığındıkları yer olan bu mıntaka da tamamile taranacak ve temizlenecek- tir, Harekâlımız, zayiat vermeden ileri- leme ve temizleme prensipine uygun bir şekilde yapılmaktadır. Dün yaka- landıklarını bildirdiğim 34 şakinin sorguya çekilmesine başlanmıştır. Suçlular, Seyit Rızanın kendilerini aldattıklarını yana yakıla anlatıyor- lar, Sen nahiyesinden Hasan dede Se- yit Rızadan şikâyet ederek diyor ki: — O, benim dayımı öldürttü. Seyit Rızanın zulmünden rahat edemiyor- duk. Şimdi cumhuriyet hükümeti 53- yesinde bu hainden kurtulduk. Hükü- met sayesinde rahat ve korkusuz ya- şiyoruz. osasansasan Fotoğraf tahlilleri !.. (29) Fevkalâde nüfuz sahibidir. Akıllıla- rın güç lâf anladıkları bu asırda ocn azılı delilere bile söz geçirir!.. İcat fikri kuvvetlidir. Kendi ihtisası dahilinde öyle usuller icat eder ki ben- zerine rastlamak güçtür. Meselâ has- talar üzerinde tatbik ettiği muayene ücretleri ile- bir: adamın ne derece Akılsız olduğunu derhal anlar! Apartımanma katlar ilâve etmek suretile memleketin akıl seviyesini ilân eder, ki bu da zatına mahsus bü- luşlardandır!... (Apartımanın üç kat- ta karar kılmasını da ayrıca ve Şük- ranla kaydetmelidir!.) Herkeste bir delilik vehmetmek vehmine müptelâdır!.. Halka zeytin, ekmek gibi ucuz yemek listesi tavsiye etmesi de bu sebepledir. Zira bütün kazancını yiyip bitiren bir adamın bir kerecik olsün müuayenehanesinin kapısından içeri giremiyeceğini bi- lir! Koca İstanbulda daha elverişli yer- ler dururken gelip Babıâlide, edip ve muharrirler arasında muayenehâne açması, teşhislerinde son derece İsa- betli olduğunu gösterir!.. Tedavisi altındaki delileri kimseye göstermemek, tedavihanesini ziyaret- çilerin gözünden saklamak, hattâ de- liler hastanesinin resmini bile çektir- memek gibi kıskançlıkları varsa da bünlar alelâde kıskançlık değil, has- tanedeki mükemmeliyetin akıllılar Dr. Mazhar Osınan imrendirmemesi gibi insani duygu ların mahsulüdür!.. o (Cemal Nadir rma