| NİCİN GİTMED Çocuklar Nerede Kaldılar? ii kulaktan kulağa yayılacağına diğ olarak tatlı tatir gülerken; m İaraftan da hazinesini açtır- mk e takım kıymetli eşya seçe- ü, , anları - parlak bir itifatname > Ebâ Müslime göndermişti. Müslim, Halifenin bu iltifa» Bayi kalbinde büyük bir mem kü hissetmişti, Hattâ, hususi da çe, Malik bin Haşim) 4 bühas. suruna çağırtarak: karşı gelikt.. Beni, daima Halifeye W itimatsızlığa ve ihtiyata sev- & Yorsunuz... Vâkıa Cafer gibi, ii Yüzlü insanlara itimat caiz de- G3 Fakat, şa mektubu dikkatle Yen 28 mektubun altmı mühürlü. bir adama emniyetsizlik gös- Dk korkaklık sayılmaz mı?, İl . lümder daha korkunç bir ceza a, er) e altı saat kadar mesafe- ve, Kuban Kale) isminde bir köy oan, Bu köy, zümrüt gibi yesil bir pi ii kenarında birdenbire yükse ba gi Kayalar Üzerine kurulmuş- , Miçük Kale, trpkr bir kartal yu- & benziyordu. in dizdarı (1) (Sehil) is (öge, Pir adamdı. Bu adamla, Rika) li (Süleyman bin Kesir) Yangı > pek yakm bir hasrmlık LL “#wvweles» Ebâ Müslimin en LE *li pereatişkârlarndan.. biri Hor, buki Süleyman bin Kesirin dir, Sönli serdar tarafmdan katle- han, Üzerine, artık onun en â- *iZ bir düşmanı kesilmişti. iü - yim, tabiidir ki Ebâ Müslim Mağ, eldeleye girişecei kuvvete | nağ değildi. Onun için o da, bir et - Silleyman Kesirin diğer dey elan gibi - Ebi Müslimin a- Iş, , ©€ Bizlice ifsadatta bulunmak- age Halifeye Ebâ Müslim hak h e korkunç haberler yollamak kin tifa etmişti. Fakat bu münta Sdâm; bunlardan hiç birşey ta Adığını uzun müddet düşüm- Mug Korikunç dir teşebbüse giriş. “iu. Biri on beş, diğeri de on ye- ia nda bulunan iki oğlunu ya- ER ad hacca gitmek bahane- Bişi, Kuban Kale) den hareket et- ayet, Horasanm hac kervanı t *dayn) kasabası civarma geldi- iŞ gn, birdenbire hastalanmış- ayy kaç gün kasabadaki dostla- k,,, Yanında istirahat etmek için andan ayrılmıştı. “#Yan, ertesi gün gitmişti. Da- İyge tesi gün de, hasta, birden bire a şt, Bir akşam, tam kale ka yaz kapanacağı zaman (Sehil) b etini tebdil ederek, yanında bine İki oğlu olduğu halde, atma hk kasabadan çıkmış; akşa- kin alaca karanlığı içinde, çölün sü ileri arasma karışıvermişti. Bint, ÜÇ atlı; kendilerini kimseye Hüngyeemeye gayret ederek, altı bap iX bir yolculuktan sonra (An- Şehrine gelmişler; Basra yol- rinm ikamet ettikleri bir hana Mislerdi, 2 ri “8 gün; Sehil yüzünü gözü den gesıkı sardıktan sonra, erken- Yi, oğruca Halifenin sarayma git tin, Siraym Arap erkânmdan bi- Müracaat ederek: t, ç Horasandan geliyorum. Hali- ay etlerine gayet mühim bir ., Zilta bulunacağım. Fakat bu bip yazim © kadar mühimdir ki; lapa, 5 Kimse, bihusus Horasanlı ti, hiçbir fert tarafından İşi- t idir. Şayet içitilirse, Hali. Ky etlerinin de mevkiini mlş- Ya, ye ebiir... Benden, korkma * Meni, çlmüi başımı araym İster - ; beni çırçıplak soyarak bir eh “1 Kala kumandanı... Muhafız. hı, rama sarm, Emirülmümininin hu- zuruna o suretle çıkarm. Demişti. Sehil'in bu talebi, derhal hare - ye arzedilmişti. Evhamlı ve müves. vis Halife, mükemmel tedbirler al- dıktan sonra Sehil'i huzuruna ka- bul etmişti, Bu cüretkâr adam, Halifeye kar- $1 şu suretle söze girişmişti —Yi, Emirülmüminin!.. Hayatta; en ziyade sevdiğim ve Üzerine tit- rediğim iki evlâdım var, Merv'den gelirken, onları da beraber getir- dim. Şimdi onları, sana teslim ede- ceğim. Eğer benim sözlerimden zer re kadar şüpheye kapılırsan. ve beni, Müslimin bir casusu sanırsan onları derhsl katlet... Ben, (Kuban Kale) nin dizdarıyım. Ebâ Müslim terafından yalnız bir şüphe üzeri- ne, haksız yere katledilen (Süley- man bin Kesir) in de amcası oğul. larmdanım... Babam kadar sevdi - ğim bu zavallı ihtiyarın katledildi- «gi gün, onun intikamığı almıya, Rh- dötmiştim. “Fakat, “çok uğraştığım halde, bu âhdimi yerine getireme- dim... Çok iyi biliyorum ki, sen de benim kadar Ebâ Müslime dilş- mansın. Sen de; benim ve bütün ak rabalarım gibi, onun vücudünü or- tadan kaldırmıya çalışanlardan- sin... Ve gunu da biliyor ve tekdir ediyorum ki; bu Horasanlı türedi- yi açıktan açığa katlettiremiyor- sun. Hattâ onun Üzerine, asker de gönderemiyorsun.. Zaten, göndersen de nafile, Bu adama; ne zehir, ne hançer, ne ordu; hiç birşey kâr et» mez. Fakat ben ona öyle bir o878 düşündüm &i; onu,tâğâ cenevin- den vuracak.. Onu, yıldırım vur muş bir servi ağacı gibi bir andâ yere yıkacak... O zaman hem bi- zim intikamımız almacak.. Hem de, böyle korkunç bir adamdan kurtul duğun için, artık senin kalbin ta mamile müsterih olacak. Halife, gittikçe artan Dir hayret- le bu sözleri sonuna kadar sükü- netle dinlemişti. Karşısmdaki ada mm, Ebi Müslim tarafından gön- derilmiş bir casus olmayıp, derin bir kin ve intikamla hareket etti ğine hüküm vermişti. Duvarlara bile işittirmekten korkan bir se8- le: — Otur şuraya.. Anlat... Ne yapa caksın Demişti. O zaman Semi: biraz dana Hali- feye sokularak, bütün plânı izah etmişti. o Aradan, üç gün geçmişti. Kü feden, Anbar şehrine bir kervan gelmişti. Bu kerman Horasans gi- decekti, Schil, bu kervana katılmıştı. Fa- kat yanında, iki oğluna mukabil, siyah çarşafa bürünmüş; yüzü gö- 20 kalm bir peçe ile örtülmüş bir kadm vardı. Se! bu kadmla evvelâ Horass- na, sonra da Merve gelmişti. — Niçin hâces gitmedin” Ço etiklermı nerede bıraktın ?.. Bu ka- dın kim?.. Diye soran dostlarma, şu ceva- bı vermişti: — Yolda hastalandım. Şiddetli bir sıtmaya yakalandım, Hekimler, o halde hacca gitmemi muvafık görmediler, Yoldan geri çevirdiler. Çocuklarımı, tahsil için Küfedeki Yazan: Ziya Şakir IN? medreseye biraktım... Yanımdaki kadın da, Habeşli bir cariyedir. O. nu ucuz bir fiyatla yolda satn al dım. Bütün bunlar, yalandı. Sehil, rehin olmak üzere çocuklarını Ha- lifenin sarayma bırakmıştı. Şayet yalan söylediği tahakkuk ederse, bu iki çocuk, derhal katlolunacak. ti... Yanındaki kadm da, bir Habeş li cariye değildi. Bilâkis, yüzüne bakanların bir anda kalbini sarsa. cak kadar güzel olan genç bir köle idi, 5 Sehil, bu köleyi evinm en nücra bir köşesine saklamıştı.. Ve kendi- si de, beş on gün hareketsiz kal mişti... Fakat on beş gün sonra, Atına binmiş, Merve gitmişti. Ora- da bir gece kalıp avdet ettikten sonra da, doğruca kölenin saklı ol duğu odaya girmiş; bu genç ve em salsiz derecede güzel olan delikanlı ile arasmda şöyle bir konuşma — Felhan!.. Emirülmilminin; se. ni bana teslim ederkön, ne emir ver diğini hatırlıyorsun değil mi?.. — Evet... Bugünden itibaren, de- nim adimi unytacaksın. Bu zat, ne emir verirse, körü körüne onu yi. pacaksm; demişti. (Arkası var) En Güzel Bir kadının en güzel samanı kaç yaşında gelir? Yaşın ne hük- mü olabilir, bir kadın ne zaman s6 vilirse en güzel zamanı o vakittir, diyeceksiniz, şüphesiz. Aşk bakı- mından düşünürseniz, bir kadının en güzel zamanı, şevildiğinden 7i- yade, kendisinin sevdiği zamandır. Ask, tabiatin eserini tamamlıyan büyük bir artisttir, güzelliğe nur- dan bir hâle takar, onu görebilen gözleri kamaştırır. Aşk çirkinleri bile değiştirir, onlara da güzellik verir, Bazılarına da hastalık « pek müs tesna olarak . güzellik getirir. He le © kâfir verem hastalığı, arkaya kalanların acısını artırmak Istiyor- muş gibi, götüreceği hastaya bazan © kadar tatlı bir güzellik verir ki hem ona bakmakla doyamazsınız, hem de gözyaşlarınızı tutmaktan tıkanırsınız... Fakat benim söylemek istediğim böyle tesirler nitında güzellik de- ğildir. Tenasüp güzelliği deyiniz. heykel gizelliği deyiniz, işte o ba- kımdan bir kadının en güzel zamanı se vakit olduğunu söylemek istiyo- rum. Güzel bir karın tab'atin yer yer yarattığı güzel peyza'lar gi bidir. Günes o peyzaj etrafında yükselip alçaldıkça ona başka baş. ka güzellikler verdiği gibi zaman da kalmm yaşma göre güzel liğine türlü türlü tatlılıklar getirir. İlkin güzel bir küçük kız, tabiat yarattığı herşeyin ilk zamanını gi- zel yapar, Hayatım başlangıcını gös teren hersey güzellik, tazelik ifade eder. Fakat küçük kızda tenaslip EKONOMİ DÜN FAZLA BUĞDAY GELDİ, PEK AZ SATIŞ OLDU Dün şehrimize piyasada satılmak üzere elli bir vagon buğday, üç vagon çavdar, bir vagon arpa ile Trakyadan dört vagon mısır ve bir vagon çavdar gelmiştir. Ziraat Bankası namına da 25 vagon buğday gelerek #'lolara alınmıştır. Fazla miktarda gelen malların pek az kısmı satılmıştır. Cenevredeki Komis - yonda Noktai Nazar Neticesi Anlaştık Cenevre, 14 (A.A.) — Anadolu A- jansınm hususi muhabiri bildiriyor: Istisari afyon komisyonunda hülkü. ınet*mizi temsil eden Cenevre (Baş konsolosu Numan Tahir Seymer ko misyon müzakeratmın son safhaların. Aa söz alarak demiştir ki: “Biikâmetimin haşaş zeriyatmın tahdidi hakkındaki cevabının menfi olarak telâkki edilmemesini söyle. mek isterim, Bizim bu İnsani mesele. deki teşriki mesaimiz müemmendir. Yanı haşaş zeriyatımın tahdidi hak kında 1988 yılmda içtimaa davet e dilmesi tasavvur edilen istihzari kon. feransın beklenilen neticeleri veremi. yeceğine de kaniiz. Zira bugüne kadar yapılan tetkikat henüz kati esaslar vermemiştir. Böyle mühim bir kon- feransın noksan esaslar ve vesikalar | üzerinde müzakeratta bulunmasından fayda beklenemez. Bizim iktisadi men fsatterimiz haşhaş zeriyatının tahdi- din: âmir olmakla beraber bu zeriyat- .a meşgul köylünün menfaatlerinin tetkiki de zamana ve ilmi tetkiklere auhtaçtır. Bunun için acele odilme vesİ taraftarıyım.,, Murahhasımızm bu sözleri konfe rans muhitinde çok iyi tesirler yap - mp ve hükümetimizin afyoy işinde gösterdiği hüsnü niyet komisyon aza 8 tarafından sitayişle karşılanmıştır. Zamanı? güzelliğini bulamazsınız. Onun gü- zelliğini ancak, tenasübe pek te &- hemmiyet vermiyen ressamlar tas- vir ederler, Çocuk heykeli pek az tiçiik kız büyür. Güzelliği wüte mâdiyen, hemen her gün gibi, deği- $iİr. Ancak bu da gene bizim bekle- diğimiz tenasüp güzell'ği değil, te- nasüpte eksiklik güzelliğidir. Çün. kü tenasüpsüzlük, eksiklik te . ifca | ta gitmezse - gene güzellik getirir. Zaten tablat o eks'kliği tamam. lamakta acele eder. Küçük kız on İki, on üç, bazılarında ondört ik limine göre daha erken veya daha ECÇ - yaşma gelince, tabii hayat bakımından, kadın olur. İşte o za- man tenasüibün en güzel devrine varmıştır, Heykel artistlerinin ara- dıkları tenasüip güzelliği, en mü- kemmel güzellik te o zamandadır. Fakat - yazık ki - o mükemmel gü. zellik ancak birkaç ay sürer. On- dan sonra inhitata - hem de vücut tam büyüme devrini bitirmeden in- hitata - başlar, İnsanların içtimaf kanunlarına göre evlenmek yaşına gelen bir kız, tabiat kanununa gö: artık inhitata başlamış bir güzel ğe sahiptir, Bu tabiat kanununun sebebini de kolayen tahmin ede! ilirsiniz: Kadı- na güzellik veren şey kadınlık hor- monlarıdır. Bunları çıkaran, bütün vücude yayan uzuv ne vakit işleme ge başlarsa, kadının en güzel zama- nı da o vakit gelir. Vâkıs, bu hormonlar kaybolacak Çavdarı fazla olan buğdaylar gevşek kalmış ve satılmamıştır. Ekstra ekstra buğdaylar iyi fi- yatlar bulmuş 1 - 2 çavdarlılar 7.20 kuruştan, ekstralar 7,10 kuruştan, 3 - 4 çavdarlılar 7 ku- ruştan, ekstra ekstra sertler 6,10- 6,15 ve sıra mallar 5,35 - 6 ku. ruştan müşteri bulmuştur. Çav- darlara alıcı çıkmamıştır. Ancak bir vagon 4,025 kuruştan verile. bilmiştir. Arpa satışları dahi gev| şektir. Yalnız sarı mısırlar geçen haftaya nazaran on para yüksel- miştir ve istekl'dir. Paris Borsası Londra, 110,90, Nevyark 22475.| Berlin 000, Amsterdam 1288 Roma 11825, Lizbon 10065, Cenevre 516.355, MADENLER: Kurşun 22,23, Bakır 61 - 62 ka -| lay 246.7.6, Altın 140,85, gümüş 20. çinko 20, Mersin Yüzücüleri Çalışıyor Mersin, (TAN) — Idman yurdu denizcileri geçen sene İstanbulda se- kiz bölge arasmdâ yapılan Türkiye yüzme birincilik müsabakasma işti - rak etmiş ve iyi dereceler alarak tas- nifte beşincilik kazanmıştır. | Oğrendiğimize göre antrenör ne - zaretinde çalışan yüzülclilerimiz bu sene de Türkiye birinciliklerine işti - rak etmiye karar vermişlerdir. PARALAR Sterlin 623,— Dolar 123,50 Fransız Fr. 110— Liret 120, Belçika frangı SU.— Drahmi 18,50 İsveç Fr. 510.— Leva 2 Florin Kron Çek Şilin Avusturya 20,— Mark Zoti Din Kron İsveç Mü Altın 1050,— Banknot 25— ÇEKLER Londrâ New-York Paris Milâno Brüksel Atina Cenevre İ Sofya Amsterdam Proğ Viyana Madrid Berlin Varşova Budapeşte Bükreş Belgrad Yokohama Moskova Stokholm 625,5 0,7889 17,7335 14,9925 4,8675 4131 626,— 3,0888 o 3,9858 107,2740 107,18.84 345225 345050 2.1484 o 2,1443 23.0650 239850 3,10 3.0982 Borsada fiatlar Dün borsada muamelele, pek canlıl olmamıştır. Pa risten açılış ve kapanış 265 frank gelen Türk Borcu üze. vine de hararetli iş yapılma: naştır. 18,55 lirada açılan Türk Borcu 18,60 lirada ha sanmıştır. Diğer tahvil ve hisselerde hiçbir değ şmel yoktur. Aslan çimentosu| "3,30 lira ile 13,25 lira ara; unda muamele görmüştü: Merkez Bankası bir sterline! 723 - 626 kuruş kiymet tes vit etmiştir. Merkez Banka 4 88, Ergani tahvilleri 9) “radır. Silolar Bir Elden İdare Edilmeli Ziraat Vekâleti, Ticaret Odasından mühim bazı sualler sormuştur. Bu a. rada siloların manipulasyon fiyatları, ahsap ve demir malzeme ile yapılacak #iloların hangilerinin daha elverişli o. lacağı, Haydarpaşa siloları ile mem- leketin muhtelif imıntakalarında ya. pılmış ve yapılmakta olan siloların idare tarzları hakkında izahat İstenil. miştir. Oda, sorulan maddelere cevap verecektir. Ancek silolarm bir elden | idarelerinin muvafık olacağı kanaati vekâlete bildirilmiştir. ZAHİRE BORSASI 146.987 Kanak Aşağı Er. P, SINSI Buğday yumuşak m Dert Arpa Çavdar muşyemi dökme Marux mal Tart deri reynir veyuz Yamuk yüy Buğday Çavdar DİŞ FİYATLAR İ Buğday Liverpul » Şikago » — Vinipek Arpa Anvers Misir Londra Keten 'T. Londra Fındık G. Hamburg di, | Findik L. Hamburg 9452 eeaeeaaareseraasasersen Hi MAN HARe&KETLE sanaeamasanaaaaaaaaması Bugün limanımıza gelecek purlar: Saat: 10 Bartın Mudanyadan, 6,30 Saadet Bandırmadan, 14.40 Antal - ya Bartından, 17 Tayyar İmrozb « dan, 16 Ankara İzmitten, Bugün limanımızdan gidecek va - purlar: Saat 12 Aksu Karadenize, 9,30 Uğur İzmite, 8,30 Kocaeli Mudanyaya, 20 Saadet Bandırmaya, 19 Seyyar Ka. rabigaya, 19 Kemal Ayvalığa, 10 Anafarta Mersine, Ankarada AKBA Yerli ve yabancı bütün ları zaman, kadına son bir teselli vermek istiyorlarmış gibi, ona ye alden bir güzellik verirler. Bu gü. | zellik te, olgun yemişler gibi, gene tatlıdır, fakat batmak üzere bulu- nan akşam gilneşinin peyzaja ver. gazeteler. mecmualar, kitaplar . Her cins kırtasiye ve malzemesi * Yeni Cocuk Amsiklonmfisi diği güzellik gibi, insana hüzln ve- | ren bir güzelliktir.