m Mahnkermelerde SUC İSNAT ETMİŞ Bir Davacı, Mahkemede | Tevkif i Dün, İkinci Sulh Ceza mahkemesinde 10 aydanberi neticelendi- rilemiyen bir davaya bakıldı. Suçlulardan birinin kardeşi, dinle- Yiciler arasından muhakemeye karıştı. Bu sırada suçlu her şeyi dini itiraf etti. Tafsilât Net Hâl Müdür Muavini Berdet Kararı Aldı Resmi mllessese hademesini şahsi hizmetinde kullandığ: iddinsile geçen mayısta İşten el çektirilen hal müdür muavini B. Feyzi Gerçiğin Asliye 3 üncü ceza mahkemesinde devam et - mekte olan muhakemesi neticelenmiş v B. Feyzi Gerçiğin bersetine karar verilmiştir. Sevgilisini Yaralıyan Genç Tutuldu Evvelki gün, Pazlı ile Hayriye adın ds iki genç Büylkadada gezdikten Bonra, akşam üzeri Köprüye dönmüş. ler, vapurdan çıktıkları zaman hir mesele yüzünden kavga etmiye baş- lamişlardır, Birdenbire çok hiddetle. nen Fazlı, sevgilisini bıçakla iki ye - rinden yaraladıktan sonra kaçmış ve nibayet dün Kasımpaşada Dir akra- basının evinde yakalanmıştır. , Kızgın Tavaya Düşen Yavru Ayvensarayda oturan Yaşarın € - Yinde, kabak kızartırlarken 3 yaşın- — daki Fikret tavaya doğru yuvarlan- mış ve vücüdünün muhtelif yerlerin- den ağır surette yanmıştır. Bilecikte Bir Tren Kazası Bilecik, (TAN) — Bileciğe gelmek- te olan marşandiz treni Karaköyün Naldöven mevkiindeki dönemeçte Ka “raköylü Mustafa kızı elli yaşlarında Emineye çarpmış, kadıncağız başın - dan ağır sürette yaralanmıştır. Yaralı kadın ayni trenle buraya ge 'tirilerek memleket hastanesinde te. “davi altına almmıştır. Merzifonda Bir Ev Çöktü Merzifon, (TAN) — Alala köyün. “de bir ev çökmüş, iki adam altında kalarak ölmüştü Edildi Davacı Şefik isminde bir gençli. Şefik, hasta yatan kardeşi Yusufu, ziyaret için eve gelmiş ve Cemil ve Hasan aömdaki iki arkadaşmn halı çaldıklarını ileri sürüyordu. Bn iddi- aya göre halıları Cemil çalenış, ertesi gün Hasanla beraber Hulüsi adında bir halıcıya satmıştır. Yusuf, evvelki celselerde dinlen - mişti, Dün de hâkim karşısına Ha - san getirildi. Rels sordü: "“— Oğlum, karakolda verdiğin i- fadede berber dükkânmda otürürken Yusufla Cemilin sana bir halı getir- diklerini, bunu ertesi günü Hu üsiye | sattığını söylemişsin. Halbuki mah- kemede, Cemille beraber Yusufa git- tiğini, fakat evden evvelâ Cemilin çık tığını ve ertesi günü de sana balı ge- ârdiğini bildiriyorsun. Bunların han- gisl'doğru?,. Bu sirada dinleyiciler arasmdan bir adam söze karıştı: “«— Ben Hasanın ağabeysiyim. Kor kuğan hakikat! söylemiyor... dedi. Reis, duruşmıya karışan bu dinler | şiciyi dışarıya çıkarttırdı.. Suçlu da hakikati söyliyeceğini bildirerek şun- tarı anlattı: “. Ben berber dükkânda oturu- yordum. Yusufla Cemil, bana hir tor. ba içinde halı getirdiler. Yusuf: “Bu halı benimdir. Sat, 150 kuruşunu Ce- mile ver, ist tarafını senden alırım... dedi. Sonradan anladığıma göre, Yu- suf, bu halıyı ağabeyisi Şefiğin evin. den çalmış. Yusuf sabıkalıdır. Beni ölümle teh- âit etti, Korkudan hakikati sakla - dım,, deği, Hâkim, Yusufun hilâfı hakikat'ye- minile, Cemile hırsızirk suçu İsnat et- tiğinden dolayı hakkında takibat ya: pılmak Üzere müddetumumiliğe tez - kere yazılmasına ve Hasanm serbest bırakılmasını karar verildi. İki analı Çocuk Dün altıncı hukuk mahkemesinde iki analı çocuk davasına devam edil. TRAMVAYDA ABDEST BOZMUŞ Dün üçüncü ceza mahxemesinde tuhaf bir davaya bakıldı, Suçlu, 48 yaşlarında Tahsin isminde bir bele diye memuru İdi. Tramvayda âlenen abdest bozduğu iddia ediliyordu. Tahsin, mahkemede hâdiseyi göyle anlat; “— O gece, kızımın nikâh merasi- mi vardı. Toplantı sabaha kadar de TAN 15.6-937 Suni Kan İcat Edildi. Viyananm Sero - Therapeutic i essesesi doktorlarından Fried” Göttendenker iki yıllık tecrübe den sonra sun'i kan i muf fak olmuştur, Bilhassa sekeri HÜ hassıslar bu icat ile alâkadar lar ve bu icattan harp zami <d da çok büyük istifadeler temin leceğini Böylemişlerdir. Doktor Gottendenker ise, MÜ mn harpte olduğu gibi sulh nında da insan hayatını kurtar hizmet edeceğini anlatmış ve ŞU leri söylemiştir: 3 “.. Fazla kan kaybedildiği ei man bu kanı süratle telâfi <Ü.. Uzrmgelir, İnsan kanı için bu £ÜĞ Bigada Yatılı Y (*ğ | Köy Okullarına İhtiyaç Var Biga, (TAN) — Diğer yıllardeki- ne nisbetle burada bu sene köy kültü rü daha canlı, daha verimli olmuştur. Küylülerde okuma aşkı, şehirlilerden çok fazladır. Hele Bigada orta okul açılalı bu heves bir kat daha artmış. tır. Vakti hali müsait olan her köylü- nlin biridei emeli çocuğunu okutmak, cahil brakmamaktır. Lâkin Bigade köy çocuklarınm barımmalarna mü- sait telebe yurdu veyahut buna ben- zer müessese olmadığından evlâtları. na pansiyon bulmak için birçok ba- balar nereye başvuracaklarını bilemi- yorlar, e 15 Hazlran 1937 Salı Öğle Neşriyatı: 12,30: Plâkla Türk musikisi, 12.50 Havadis, 13,05: Muhtelif plâk meşri- yatı, 14,000: Sön. Akşam Neşriyatı: 18,30: Konferans: Beyoğlu Halke- vinden naklen Bay Semih Miümta (Eski ve yeni muaşeret telâkkileri); 10,30: Konferans: Eminönü Halkevi Sosyal Yardım. Şubesi namma: Dr. Kâzım Esat (Çocuklarda diş bakımı) 20,00: Belma ve arkadaşları tarafm dan Türk musikisi ve halk şarkıları. 20,30: Ömer Rıza tarafmdan arapça söylev, 20,45:Cemal Kâmil ve arka- daşları tarafmdan Türk musikisi ve| Bütün köylüler, köylerindeki ilk o- Halk şarkıları (Saat âyarr). 2115: | kulların beger sınıf olmasını istemek vam etti, Sabahleyin, Bahçekapıdan tramvaya bindim. Beyazıdı geçerken yanımdaki bir adam, abdest boz - mıya başladı. Görüldüğü sırada tram- vaydan atlıyarak kaçtı. Biletçi beri zannetti.,, Tramvaym biletçisi Şevket şehit olarak dinlendi. Beyazıt istasyonun - dan kalkarken bir müşterinin arka İtaraftan bindiğini ve kendisine bağı” rarak bir yolcunun üzerine doğru ab- dest bozduğunu haber verdiğini söY- ledi ve: “— Tramvaym arkasma koştum. Hakikaten bu adamin abdest hozmak- ta olduğunu gördüm... dedi. Dinlenen diğer şahit Ramazan da biletçinin bu şehadetini teyit etti. Ki sa bir müzakereden sonra, mahkeme, | suçlu Tahsinin 15 gün hapsine karer verdi. Limana Gelen Yatlara da Kolaylık Gösterielcek Türkiye limanlarına gelecek hususi yatlarm da bundan sonra seyyah ge mileri gibi ayni muameleye tâbi tu- tulmaları kararlaşmıştır. Yalnız em. niyet memurları yatları ticari bir mu- amele yapmamalarmı ve yolcu alıy vermemelerini kontrol edeceklerdir. Antalyada. Bisiklet Yarışları Antalya, (TAN) — Bisiklet seri yarışları bitmiş, Akdeniz klübünden Mihri birinciliği kazanmış ve kendisi- ne bir saat hediye edilmiştir. İkinciliği kazanan Süleyman ismin. deki gencede bir saat hediye olun- muştur, Askerler —| İon Askerlik işleri di. Fatma, Than, Ali ve Nezahet mah kemede bulundular, Evvelce Ati ta - rafmdan sulh cezada açılan dav#nm dosyası gelmediğinden duruş bağ ka bir güne bu meram Ehliyetnameliler Çağırılıyor Fatih askerlik şubesinden: hemen telâfi etmek imkânı bef man mevcut değildir. Onun yeri tutacak bir şey icndi lâzımdı teti; belerim sayesinde dayanıklı ve miz kan yapmıya imkân buldun Radyo fonik dram: 22,15: Ajans ve| te, üç devreli mekteplerden yavrula- Dorsa haberleri ve ertesi günün prog | rının hakkiyle istifade edemedikleri. ramı, 22:30: Plâkla sololer, opera ve |ni söylemektedir. öperet parçaları, 23,00: Son. Bugünlerde tatil edilen köy mek. Benfonlleri teplerinin her birinde müzeler, ser- ml 21.30 Bilkreş: Eobesko'nun ida | £iler açılmış, talebenin elişleri teşhir resinde senfoni (Saint - Saens, | ©dlmeğe başlanmıştır. Malatya a Bruch, Beethoven), 22,15 Lâyprig: Partinin İzmir Sporcularına Hediyesi İzmir, i4 (TAN Muhabirinden) — Cümhuriyet Halk Partisinin satın a- larak gençliğe hediye ettiği Karıya. kadaki tiçüncü stadyum sahasmın ha zırlanmâsına bugün başlandı. Bu mü nasebetle Vali B, Fazl: Güleç bir nu- Eski Viyana senfonik musikisi. 2230 Paris P. T. T. : Mendelssolın, Mozart, Gounod vs. Hafif Konserler 7,10 Berlin kısa dalgası: Plâk konseri, 7,30: Orkestra, 11 Paris kısa dalgası: Plâk konseri. 11,30 Bolanda kısa dalgası: Eğlenceli Program. 13,10 Bükreş: Romen Hastane İnşaatı Malatya, (TAN) — Hususi (80. tarafından yaptırılmakta olan yy ve asri hastahane İnşnatr ilerlerit binanm çatısı atılmıştır. Geçen MÜ musikisi konseri, 13,10 Paris kı 5 i erdi tuk söyledi, bir yan eticesinde yanan sil $a dalgası: Strasburg'dan konser AA İda K.E mz İsmet | nakli, 15 Prag kısa dalgası: Hafif Tasköprüd bahçesi çok mükemmel bir tar? musiki, 15,25: Orkestra. 16,25 Ro- aşköprüde tanzimi edilmiş ve açılmıştır. BAM ma kisa dalgası: Karışık musiki, 16,20 Paris kısa dalgaar: Plâk. 16, 25 Prag kısa dalgası: Hafif mu- siki, 20,15 Varşova: Hafif musi- ki konseri, 20,20 Bükreş: Mando- lin orkestrası. 20,30 Holanda kı- sa dalgası: Füips stüdyosundan karışık eğlenceli program. “2040 Viyana: Karışık musikili program. 20,35 Prag : Askeri bando, 21,40 Prag kısa dalgası: Hafif musiki, 2150 Peşte: Radyo orkestrası gresini toplıyarak, nizamnamesinde bazı değişiklikler yapmış ve yeni ida- re heyetini seçmiştir. Idare heyetinin basmda kaymakam vekili vardır. Klüp Faaliyeti | Taşköprü spor klübü umum! kon - | ilerlemiştir. hararetle devam YENİ NEŞRİYAT Kırmızı — Beyaz Maruf spor muharrirlerimizden Ta- yazlık sinema tesisatı da yapım”. Yedi hükümet konağı inşaat Açilacak büyük mensucat faik sma ait muhtelif binaların imgesi olunuyor. Sö) diğine göre, asıl fabrika binası © mel atma merasimi yakmda Yö caktır. 22,05 Milâno, Florans: Nevyork- tan nakil; Yeni Amerikan musi- kisi, 23,05. Prag kışa dalgasi: Hu- İLE elanları 20,90. me reş: Eğlenceli musiki, 23,20 Viyn- na: Orkestra refakatile flüt kon- seri, 23,20 Prag 4 üncü Şarl 20 manma âit kilise musikisi Opera, Operetler 20,45 Varşova: Borodin'in “ Le Prinee İgor, operasınm birinci ve ikinci perdelerini operudan nakil, Dakti'o arıyoruZ Türkçesi . kuvvetli, Seri yacaı bü Yasi N arıyoruz. *TAN idaf& hanesine o müracaât edilmesi. hara lât Mitat tarafından kurulan “Kırmı- # . Beyaz" spor mecmuasının ilk nüs hes inis iştir. Haftanın a e simlerile ihtiva etmektedir. Tavsiye ederiz. MUĞLA — Muğla Halkevinin bu isim altında çıkardığı derginin 4 üncü sayısı da neşrolunmuştur. Sİ no ve oda musikisi, 1830 Roma 22 Roma: Offenbach'ın “Hofma- nın hikâyeleri, İsimli operası 22,45 kısa dalgası: Napoli havaları. 22, 05 Prag kısa dalgası: Oboc Piyano TAN Orta ehliyetnameliler 1 temmuz 937 de Yedek Subay okuluna sevke- dileceklerdir. 26 haziran 937 tarihine Milâno vessire: “A colpi di buna, | konseri (Sehmaun). 2225: Halk ABONE BEDELİ isimli operet. şarkıları, 23,15 Belgrad: Çift pi- ÖN Oda Musikisi: yano konseri, 23,20 Peşte: Piyano —— 15,45 Prag kısa dalgası: Sesli | konseri (Beethoven, Brahms). 1400 Kp, A Sene A Kİ kuartet tarafından halk şarkıları, Dans musikisi e” Ş Agi — 16.15 Roma kısa dalgası: Oda mu 24 Lâyprig . 21,15 : Peşte. 10, Ar li siki triyosu. 18.25 Prap Yaylı saz. | © Muhtelif al şen» oamalikedr ii 19,30 Roma kısa dalgası: Arap- ça, Türkçe ve Rumca program. lar kenteti (Mozart), 16,05 Prag kısa dalgası: Piya- Peki bu Kâmran Beyli ratları nasıldı, renkleri niceydi? — Ikisi de ter biyik. Tbembeyaz., gelin kızlardan nazik. Birisi emme yavuz zengindi. Babası paşa mı imiş ne imiş. Her hafta Dohça bohça armağan gön - derirdi, Şeker mi İstersin, lokum mu ararsın? İpekli bağlıklar mı, kadifeli frenk hurkaları mı?. Herşey herşey... — Ya öteki? — Öteki de ceride, kitap düşmanı. — Kitap düşmanı mı? — Her posta bir zembil dolusu kitap, ceride ge- Tirdi. — Pekhlâ. Bunlar ne oldu? Şimdi nerede? Bekir yutkundu, gözlerinin ucuyla dağlara baktı. Kısık bir sesle: — Şehit... Diyebildi, Erden, ayni sada ile tekrar sordu: — Kaçarken mi? 'Bekir birdenbire irkildi ve yumruğunu sıkarak sesini yükseltti: — Yoo. Kaçarken mi?” Dört ay beraber bulun- © duk. Kaçtıklarını görmedim. Hem efendim, sana bak anlatıvereyim.. Bir gün Zigımdere boyunca hücum var dediler. Karşıdakiler bunu sezmiş, gülleyi öyle- cesine savurmağa başladılar ki, kimse göz açmağa vakit bulamıyordu. Kasaturaları bile zor taktık, Gel gölelim hücuma. Ne yaln söyliyeyim, asker de za- bitler de donakalmıştık. Bilir misin sen orasmı? © Aret gününde cehennem kurulduğu vakit, Çanak» kaleden örnek alıp kurulacak. Allah bir böyle... Ki- iran Efendi bizim ikinci takımın zabitiydi. Oteki de “içüncünün. Bir aralık baktım, bizimki, siper içinde © arkamıza sürünerek, benim sol tarafıma geçti, gü- © rültü içinde Nurulak Beye bağırdı. O da yanma gel- © di. Birihirlerine dediler ki: — Böyle olmaz. — Ne yapalım? urullah Beyin su « * — No. — Ikimiz, önce şu siperi aşânn. Basam ileri, Elbette bu asker haram Süt emmemiştir. Arkamız- dan fırlarlar, Inanır mısın efendim? Tüylerim dim dik oldu. Haram süt mü? Benim babam Dömekede kaldı, ben küçümendim. Büyük amcam eski Mos - kofta, Şikadan dönmemiş. Tabanım hemencecik is- tinada bastı, avuçlarım kenetlendi, iki zabit hâlâ ko- nuşuyorlardı: — Öyle ise hadi dediler. Nah bu gözlerimle gör- düm. İkisi de elele tutuştular, Kâmiran Beyin elinde küçük bir bayrak, ötekinde de bir hançer vardı. Iki hamlede siperi çıktılar, ikisi birden haykırdı. lar: — Yaşa Türkiye Siperler inledi, göklerin gürültüsü sanki sustu, gö- rünmezden geriden bir kuvvet geldi, heplciğimiz kendimizi siperlerin dışımda bulduk. Bir nefeste na- &1l sıçradık, nasıl bakıştık, nasıl yürüdük, hâlâ bile- alyorum! Önde İki ter bıyıklı, gelin kızdan nazik Is. tanbullu mülâzim.. Arkadan mahşer.. Bir Allah Al lahtır koptu... Bekirin gözleri ileride, yumruğu havada kalmış- tı. Erden bu sakat gazinin, o mühip şeklini bir sa- niye seyrettikten sonra içini çektid — Ey! Sonra? Bekir kendine geldi ve bu sefer ağır ağır, ağlıyan bir ses, hicranlarını karşısmdakinin ruhuna damla damla akıtan bir sesle: 4— — Sonra mı? dedi. Biz karşı sipere girdiğimiz za- man, İkisi de istinat yerinde upuzun yatıp dururdu. Emme gene. elele, gene bayrak elde, gene o hançer acuvunda, Solümüzdan bıçkıya uğramıştık. Bilir mi- sin, bıçkı edir biçkı?.. Biz askerler mitralyöze öyle deriz işte.. Bizim İki takımdan beş altı kişi ancak sipere girebilmiştik. — Sen o zaman yaralarımadın mr? — Lâfa değmez. Gövdemden ikicik kurşun geçi- vermiş? ı irdün mü ya? Demek İstanbul çocuğu, taze kızdan aşik amma, çelik siperlere, cehennem ağız larına saldırıyor. Bekir, atının boynunu okşamak bahanesile eğildi. Yanık çöhresi utançtan kıpkırmızıydı. Kekelemeğe — Ben, söz temsili demek istedimdi. Yeni.. Mese- 1h- Hani görürdük te, Hem öyle işitirdik te... Yalnız bu kadar mı? Hele bir Galiçyadakini bilsen. — O da mi Istanbullu idi? — O tam stanbul çocuğuydu. Adı Istanbul kar. talı koymuşlardı. Tayyareci idi. Her muharebâde be- gımizm. üstünden geçer, karşıya bomba, bıçkı yağ- dırırdı. — O dn mı şehit oldu, — Ecel bu.. Birşey dinlemez. Bir gun gene taar- ruza kalkmıştık. Bir baktık ki stanbul kartalı, gü- rüldüye gürüldüye arkamızdan uçup yatır. Başı- mız üstünden geldi geçti. Hep oralarını alan talak etmeğe başladı. Bölükte okumak bilenler söyledi. Tayyaresinin kanatlarma kendi eliyle (Yaşa Tür kiye!) yazmış, Efendime söyliyeyim, tam cü güm bürtülü bir Brada makinesi mi sakatlandı ne olâüe daha... kuş gibi görünürken makanizma yay! gi döne döne hücum hattının gericiğine indirmesin mi O patırdı içinde yüreğimiz hop etti. Acap Istanbul Kartalma birşey oldu mu diye meraklanmağa baş” ladık, Hem ileriye koşuyoruz, hem arasıra arkamız? bakıyoruz.. Derken efendime söyliyeyim, Arkada bir ses işittik. — Ben yerde de dövüşürüm! Diye haykırıp durur. Bir bakıverdimdi, ne göreyim? Sakat tayyarede” inen Kartal mülâzim, elinde tabancası, bize doğrü koşup gelir! Saflara sokuldu. Gözleri kanganağı gi” bi.. Rengi supsarı,.. Emme dudakları gülüyordu hep? —— Ben yerde de dövüşürüm kahbe tali diyip #9” ır. Doğrusu dövüştü, Tabancanın son kurşunu bitts Düşen bir askerin tüfeğini kaplı, bizim Cadı Mü” zimin yanında koşmağa başladı.. Başladı emme.- ; — Yazık ki bie şarapnel gövdesini yağ gibi erit verdi... N — Cadı Mülâzim mi dedin? Hamm. Öyle ad takmışlardı. Neden bilen mİ” Gece demez, gündüz demez, ateş. top, tüfek demez Karşısında hangi siperi kumanda etseler. Biraz ga ra o siperin ya içinde, ya başmda görtünlrdü. Gazayu dönüşlümüzde bir bacağı kaybetmiğ-e — Nereliydi 0? — Fatihli derlerdi. — Fatih nerede biliyor musun” (Arkası ver)