Yazan: Ziya Sehir Bu Acı Mağlübiyet Şam Saraylarını Altüst Etti v Haccaç; Emevi Böntereyi sere kadar muhalefet Bin yüz, 38la affetmiyor; her kat ye Zavallınm kafalarını nay etiyle hanümanlar âsi : erlerinin emirlerine ita- ik Ve bilhassa, halkı is- Tick ir edenler, en tüyler ür- kenceler altımda can veri, i B ni Yatsı namazından #den bir Küfeli, vec- ik sesle tekbir ge- Bu ddümm bu i t İsyana dik bu, hareketi Niş ) mahiyetindi N deprek ertesi gün bir e ig bağlan? çıplak bir deve üze. ü rak Küfe sokakların. Mi miş Sonra; cami kapı- i Mel götürülerek orada dü olmak için kelpetenle kle par» Sekiçlerle, çeneke- üniyg, , başı taşlarla Bün, yi Ecele yan relslerinden Mirilmiş; Haocaçın huzu Zirmek istiyor. kalbin çok ka. e Bonra, büyük bir sü. & şu emri ver - kadar Mi ve t hakkı vermiyor. irk halkımın bütün Yağma ediy, PryL zalimane siya - kan, taraf. i BvuŞ avuç paralar # Mİ, serpiliyor.. Araplar arasındaki mu- halif fırkalara menfaatler temin 6- diliyor.. bütün bunlar; altm bi - Ter zincirle, Emevi taç ve tahtının etrafına bağlanıyordu... Şöhret sa- hibi şairler, hekimler, meddahlar, kıssehanlar; Emevi saraylarna davet ediliyor. Emevi hanedanmmn lehinde, ve (Hazreti Ali) ile evlât- larmın sleyhinde propaganda yâp- maları şartiyle bunlara bol bol ih- sanlar ve caizeler veriliyordu. Camilerde beş vakit namazda ve Cuma hütbelerinde, (İmamı Ali) *le (Ehlibeyte) karşı (Seb) (1) sdiliyordu. Hangi İmam ve hangi hatip, bunlara karşı daha kuvvetli küfür ve hakaret kelimeleri kulla- nırsa, ona o nisbette sahavet gös- TELİLİYORĞM, ese ütün bü Hareketler, İslâm dininin safi esaslarma mu- halifti, Dinin (Resulü Ekerm) io- lan (Hazreti Muhammet) e karşı, sarih birer ihanetti, Fakat (Şam) sarayları, bu muhalefet ve ihane . tin en büyük coşkun birer kaynağı haline gelmişti. Hazreti Peygam - berin, hayatında en çok sevdiği iki torununun en feci cinayetlere kur. ban olması, bütün müslümanların kiblegâhir olan mukaddes ve mü. kerrem (Kâbe) nin mâncmıklarla taşa tutulması. Resülü Ekremin o derece sevdiği amcazadesi ve da - madı (Ali) ye camilerde alenen (seb) olunması; Emevi Saltanatı - nın hangi esaslara intinat ettiğini vazuhan göstermekte İdi. Mevkilerinin zahiri haşmetleri, le sermest olan Emeviler, bastıkla. rı dalı, bizzat kendi elleriyle kes - tiklerinin farkında değillerli. İslim ülkesinin en mamur kıt'slarına ma lik olan İran ve Türk halkınm kalp lerinde uyandırdıkları nefrete kat'. iyyen ehemmiyet vermiyerek, yeni den fütuhat icrasına girişmişlerdi. eyaz Emevi bayrağını taşı » B yan ordular, mütemadiyen Afrika sahillerinde ilerliyor. Ber. beristan diyarında seller gibi kan akıyordu. Şehirler ve kasabalar; yakılıyor, yıkılıyor, yağma edili - yor; Şamdan kopup gelen bu istilâ ordusunun atları ve hecinlerinin a- yakları altınla çiğnenerek, bir çöl haline geliyordu. Nihayet; (Kâhine) isminde va - tanperver bir kadın başına olduk- ça mühim bir kuvvet toplamış.. Sİ. | yah bir bayrak açmış. Emevi or- dusunun karşısma atılmıştı... Şam- | 1 kumandanlar, evvelâ (Kâhine) ye ehemmiyet vermemişlerâi.Fakat sonra, bu cessur kadından yedikle ri kahir bir darbe Üzerine, perişan olan ordulariyle (Bürke) ye kadar | çekilmek mecburiyetini hissetmiş « lerdi. Bu acı mağlübiyet, Şam sarayla- rmm şevket ve âzametini altüst et- mişti. Daha fena neticeler almak istidadmı gösteren vaziyeti ıslah etmek için lerhal muazam bir im- etmek için derhal muazzam bir im. (1) Sövmek. dâğ kuvveti gelmez, Emevi ordusu, tekrar hüçuma , geçmişti, (Kâhine), korkunç ve mun. tekim bir sel gibi oakan Emevi ordusu karsısında hay. rete şayan bir mukavemet gös termişti... (Arkası var) lir Polonya Karpuz . . ıstıyor Polonya tüccarlarından bir kaçı Türk karpuzlarmı bu sene memle . ketlerine ithal etmek istediklerini ve karpuz cinsleriyle fiyatların şim - diden tesbit edilerek bir anlaşma ya . pılmak üzere bildirilmesini İstemiş- lerdir. Meyvalarımızm her taraf. ta takdir edilmiye başlanan nefase, tinden dolay; kıymet kazanması mem leketimiz için iyi bir ihraç sistemi ku. İ rulmasının lüzum ve ehemmiyetini bu vesile ile anlatmaktadır. — NİSAN PAZARTESİ PARALAR . Liret Drahmi Beiçika frangi İsriçre Pr. | | Sterlin Dolar Fransız Fr. | Leva : | Londra İ Ne..York Paris Solya Amsterd. 1.4465 Prx 127342 42270 107,7170 34.000 , 21562 Sinirli Çocuk Sıvasta sayın bir bayan okuyü- cumuz, küçük çocüklarda görülen bayılma hali endişe verecek bir has talık mıdır, diye soruyor, Pek bu * sit, meselâ İstediği şeyin eline ve- rilmemesi gibi bir vesile İle bayıl - masının sebebi nedir ve ne yapma hıdır, dedikten sonra yazılarımdan birine bu bahsin mevzu o olmasını istiyor. Sayın okuyucumuzun söylediği hal çocuklarda - bereket versin - pek çok görülmemekle beraber $i- nirli çocuğun alâmetlerinden biri- dir. Sinirli çocuklar ise pek çoktur, bahis bu suretle umumi olunca 0 kuyucularımızdan daha birçokları na, hele çocuk annelerine, alâka verir sanıyorum, Çocuklarda sinirlilik endişe ve- recek bir hastalık sayılamaz. Buna bir mizaç demek daha doğru olur. Erkenden dikkat edilmezse #onr8 hastalanmıya istidat verir, Fakat önünü almak ta imkânsız değildir. Sinirli çocuk daha pek küçük ya Sında belli olur. Henüz birkaç aylık iken sık sık uykusuz kalır, yahut uyuduğu vakit birdenbire şıcrama lar gelir, Sebepsiz haykırır, halin - de sık sık değişiklikler görülür. Bİ raz büyüdüğü vakit ehemmiyetsiz Seyler için ağlar, sebepsiz güler, pek küçük sebeplerle alay etmiye kalkışır, Arkadaşlarile çabuk kav &a çıkarır, onları kıskanır, kin bağ lar. Bununla beraber duyguları ince dir, pek küçük bir kabahatinden mü teessir olur, ufacık bir azardan bü yük keder duyar. Annesine, baba sma, kardeşlerine karşı büyük sev gi gösterir, bazı zamanlarda da hiç birini aldırmaz. Günü gününe uy- maz . Bir gün bir hiçten dolayı çırpm | maya başlar, titreme gelir, Ufacık bir heyecandan kalbinde ta duyar, zafiyete tutulur, başı döner ve « Sivastaki okuyucumuzun de - diği gibi - bayılır. Ağladığı vakit | hıçlara hıçkıra, boğulacak gibi ağ ar. Sinirli çocuğun hayali pek kuv - vetlidir. Kendi kendine birçok şey- ler uydurur, hiç yoktan masallar kurar, sonra bunlara kendisi de ina nır. Bazı günler de annesini, baba- sını, bütün ev halkını biribirlerine düsürür. Çocukta böyle sinirlilik, tabli, za vallınm kendi kabahati değildir. Eskiden bunlara dejenere derler ve vücutlarında türlü &irlü inhitat a - lâmetleri bulurlardı. Halbuki çocu gun sinirliliği birçok defa, annesi- nin karnındayken onun geçirdiği hastalıklardan sıkıntılardan, yahut babasının fazlaca rala içmesinden veya gençliğinde o kötü hastalığı tutulmuş olmasından ileri gelir. Böyle olmakla beraber sinirli ol- mak çocuğa mutlaka bir çirkinlik vermez, Huyu pek hosa gitmese bi Te, vileutça, hele yüzünden pek gü- zel sinirli çocuklar vardır. Çocuğum sağlığına dikkat edilir. se sinirliliği düzeltmek mlimkün » dür, Ancak, sinirli çocuğun anne- si, babası da çok defa sinirli olduk larmdan çocuğun sağlığına dikkat etmeleri güç olur. Sinirli çocuğu temiz havalı, hem de sakin, bir yerde büyütmek kizim EKONOMİ Filistin Patates Patateslerimize hariçten ve bilhassa Filistinden & hemmiyetli miktarda talip çıkmıştır. Piyasaya gelen malümata göre, yalnız Fi- listinin senede 16 bin ton patatese ihtiyacı olduğu, bu patatesleri kısmen Kıbrıs- tan ve mühim bir kısmını da Bulgaristandan temin ettiği anlaşılmıştır. Patates için senede yüz bin İgiliz Lirasından fazla para 6. diyen Filistin, Türk patatesle, rini tercih etmektedir. Fakat, memlekette yetişen patatesleri mizden bilhassa sarı cinsi an. cak kendi ihtiyacımızı karşılıya. bilmektedir. Bu sene rekolte i. istiyor yi ve yüksek olursa patates ih. raç edebileceğimiz anlaşılmak. tadır. Geçen sene mahsul az olduğu için patates fiyatları 10 kuruşa kadar yükselmiştir. Buna mu. kabil Bulgarlar küçük patates lerini sif olarak tonu35 — 5.75 İngiliz lirasma satmışlar. dır, Halbuki bizim en ucuz pata. teslerimiz memleket piyasala. *rmda, bile 3,5 kuruştan aşağ düşmemiştir. Bulgarlara reka. bet edebilmek için memleketi- mizde yetişen makbul cins pata, tes ekimini arttırmak. Kolombo adalarında bazı fir- malar da Türkiyeden patates it. hal etmek için tilocarlarımıza müracaat etmişlerdir. tir. dır. İleketlerde koyun mevcudunu göster- | mektedir: İ Ülkeler Koyun mevcudu Tane Rusya 35.000.000 Büyük Britanya 24.900.000 İspanya 18.100.000 Türkiye 12.500.000 yi 12.300.000 İtalya 10.300.000 Fransa 9.600,00 Yugoslavya 8.900,00 Yunanistan 8.700.000 Bulgaristan 8.600.000 Almanya 4.300.000 Birleşik Amerika 51.700.000, Arjantin 39.300.000 İngiliz Hindistan 43.600.000 Cenubi Afrika Birliği 35.000.000 Avustralya Bund 113.000.000 Yeni Zeland 29.100.000 Koyunu çok olan — memleketler arasında dördüncü geliyoruz Dünya koyun mevcudu 600 milyon baş olarak tahmin edilmek- tedir, Bundan 169.500.000 baş Avrupada bulunmaktadır. Bundan sonra 148.000.000 baş ile Amerika, 142 milyon baş ile Avustralya, 80.000.000 baş ile Afrika ve 61.000.000 başilede Asya gel- mektedir. Bu itibarla kıt'alar arasında ko - yun mevcudu bakunından en zengini Avrupadır. Dikkate değer ki, Tür. kiye, koyunu çok olan memleketler arasındadır. Memleketimizde neşre - dilen son İstatistiklere nazaran Tür- kiyenin koyun mevcudu 1985 te 12500,000 baş olarak tesbit edilmiş Avrupada en çok koyunu olan memleket. 35.000.000 baş ile Rusya - Ondan sonra 25.000.000 baş ile Bü yük Britanya ve üçüncü olarak| 19.000.000 baş ile İspanya gelmekte dir, Türkiye ise 12.500.000 baş ile Av- rupada dördüncü gelmektedir. Muhtelif memleketlere ait ar Aşağıdaki istatistik muhtelif mem. | —————— dır. Şehirlerin kapalı ve gürültülü havası, çocuğu sinirlilikten kurta” racak bir şey değildir. Yalnız yaz mevsiminde hava değiştirtmek, de niz kenarma götürmek yetişmez. Ona bütün yil temiz hava, sakin bir yer lâzımdır. Bazı memleket - lerde böyle sinirli çocuklar için, kır lık yerlerde, orman içerisinde yatılı mektepler yaparlar. Orada çocuk bem sinirlilikten kurtulur, hem de iyi terbiye alır, iyi öğrenir. Keşki bizde de olsa!, Sinirli çocuğun yemesinde, içme sinde İntizama dikkat etmek lüzu- munu söylemek fazladır. Spor, ken disini yormamak şartile, çocuğun sinirlerini sakinleştirecek, vücudü- nü kuvyetlendirecek iyi bir vasıta olur. Tık sudan başlıyarak, sonra soğuk su ile muntazam duş yaptır mak ta sinirler höm teskin eder, Zahire Piyasası Gevşek bun Şeliritmize 58 vagon buğday, 15 vagon çavdar, 5 vagon arpa gel, miş ve mühim bir kısmı satılmıştır. Gelen buğdaylarm büyük bir kısmı yumuşak buğdaydır. Bunlar, çavdar misbetine göre, kilosu 5.30 kuruştan 6.18 kuruşa kadar fiyat bulmuştur. Sert buğdayların fiyatı 6—7 kuruş arasında kalmış ve bir miktar mal sa, tılmıştır. İhracat için arpa üzerine biraz muamele u'muştur. Gelen ar, palar 4,15 —4,20 kuruş arasında sa» tılabilmiştir. Çavdara beş kuruştan alıcı olmamıştır. Mısır üzerine 435-— 5,02 kuruştan muamele olmuştur. Pi, yasa gevşek olarak açılmış ve gev. şek kapanmıştır. ZAHIRE BORSASI 19.4.987 FiaTLAK Yumuşak buğday $30 6325 Sert buğday 617 629 Arpa Anadol 412. 429 Çavdar 5— S2 Misir sarı 48 5250 Fındık içi fay ME a üftile sma 129, Tiük derili MY Peynir beyaz 2915 317 GELEN Buğday 622 Ton Rip 28 Ton ami Kepek 105 Ton Ur “4 Ton Razmol 63.4 Ton Misir 4 Tes Afyon 14 Ton G'DEN Yapak 12 Ton Tiftik 139,14 Tos yem HAREKETLERİ Bugün limanımıza gelecek vapur » MAKİ Saat 1i Erzurum Karadenizden, 14,30 Anafarta Bartından, 6,30 Sar adet Bandırmadan, 16 İzmir İzmir. den, 17 Tayyar İmrozdan . 4 Bugün limanımızdan gidecek va« purlar : Sant: 12 Tarı Karadenize, 930 U- Hur İzmite, 8,80 Bandırma Mudanya. ya, 20 Saadet Bandırmaya, 19 Sey - yar Karabigaya, 19 Kemal Ayvalığa, 10 Canakkale Mersine .