20 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a —— 20 KA |— - &. 937 AHARTAL —Emir YUVA PINDA Âğrı isyanında Kahramanlık Günlerinde ;:ac'lmmm başmdan ge- Mühim N heyecanlı maceralardan tayyu.e bığ ]'flâlm Ağrıya aittir. Bir Şind ge lük k_umandammız ba - ığenlen şöylece anlattı: Siyle Ağıı 80 da bir keşif tayyare K%'ıen_ Diyohnu çıktım, Ankara, - mer, bekir, Erciş olmak “Gük Bön Thale Merhale. gidiyor - i Müptedi'bir tayyareci i- b'a'rey:a ektebiBitirmiş, askeri tay- öi Yeni geçmiştim. n kîıf vazifesine çıkı - - Cevki yüksekti. Tayya- di ;: tğekhgı uzaktan görünuğîr- belu in Motör sesi de tayyareyi Tüp “yî';rdu. Asiler tayyareyi gö lar, Üktç 1Ca çadırlarını bırakıyor- Bina ik; İçinde, taş yığınları ara- &x fotam!’orlardı. Keşif yapın- Bürette O8raf almca mükemmel kat p Çadırlar belli oluyordu. Fa- Wktu_ n boş olduğuna şüphe Telepi . vazı'f eıı'nd e 5 Ağustos b; 1930 İ i Vazifesiyle Bünü yine keşif z îışpmn. Fakat u'ım issediyordum. A- öz Nerede olduğ u gör - İ k, Rnl&n_mk lâzımdı.guğu ng:lîta düm n şiddetli bir mMerak duy- "e Yet alcağa indim. İrtifa ? Metre gösteriyordu. Da- :ıathından yüksekliği Yerder etre olduğuna göre ancak 200, 300 Metre yük- Ulunuyordum. p alçalınca insanları far- îeüı;m içine kesif bir S de Saklanmışlardı. Si Yaz beyaz dumanlar Dettim ';-ğî'—eş larını zen- a T esi i ekleriyi, “eşki Sistem kaval lâz etti. Tayyarenin 8övdesine de isa - ';,ı:_â"t“' Âteş emri ol. €N gelen selâmr Takmağa mecbur ol. Kesif bir halde âsiler mükem- Yazan: Ahmet Emin YALMAN lece çok faydalımneticeler vermiş-, ti. Âsilerin kaval tüfekleriyle at « tıkları kurşunlar da kendilerine pa halrya mal olmuştu..,, aAhA Havacılık hasreti Tayyare bölük kumandanla- rımızdan topladığım heye - canlı hikâyeler burada bitti. Şim- di de tayyareci olmak hevesiyle ba şına gelmedik şey kalmıyan bir le- vazım subayımızın hikâyesini anla tacağım: Bu subayımızın hastalık derece- sinde tayyare iptilâsını" bilmiyen yoktur. Bana başından geçenleri şöylece anlattı: “Kuleliden Harbiyeye geçtiği - miz zaman herkes tayyare sınıfına hücum etti. Hepemizi birden al - mak imkânı yoktu. Sıra numara - siyle havacıları ayırmak lâzım gel. di. Benim bütün emelim tayyareci olmaktı. Bunun için çok müteessir oldum. Teselli verdiler: — Müteessir olma. Zabit vekili olduktan sonra da havacı olmak imkânı vardır. Sonradan havacı olmak için bari topçuya ayrıldım, dedim. Fa- kat numaralarım bilhasa levazıma müsaitti. Fransızcam, riyaziyem iyi idi. Çıktıktan sonra yine havacı o- lurum ümidiyle levazım sınıfı ders- lerini takip ettim . İlk istida ğ “ektebi bitirince havaya ay Mrılmam için i!lk - istidamr verdim. Havacı arkadaşlar: “Seni vermeyiz” dediler. Bir ay zemini hazırlamakla meşğul oldum. - Son ra ikinci istidamı hazırladım. Ar . kadaşlar hastalık halindeki iptilâ- ma acıdılar. İstidam muamele gör dü. Bir gün kâğıdımım vekil tara - fımdan imzalandığı hakkında tebşir aldım. Elbise yaptırmıya kalkış - tım. Meğer işin içinde bir yanlışlık varmış büyük bir hayal sukutuna uğradım. İzin alarak yanlışlığı tas- hih etmek için haftalarca uğraş - tım. Herkes havacılık mesliğine o- lan iptilâma hürmet gösteriyordu. Fakat usuller emelimin husulüne imkân vermiyordu. Nihayet kadere razı olmak lâzım geldi. Sevdalrma yakın olmak için beni bir hava kıt'asına verdiler, Şimdi tayyareyi yerden görüyo - rum. Fakat hiç olmazsa havacıitı - ğın sihirli muhitinde yaşıyorum ve bana yüz vermiyen sevgiliyi uzak- tan hayran hayran seyrediyorum.,, Bu meraklı levaziım subayı hava merkezimizde (Fahri Komutan Mu: avini) diye taninmıştır. Eline fır- sat düştükçe İlevazım işlerinden başka işlerle alâkadar olur. Tay - yarecilik bilgilerini merakla takip eder. İptilâ derecesindeki merakı - na mükabil her taraftan sevgi ve alâka görür. Her Müller A rkadaşlar bana dediler ki: 8 — Heyacanlı uçuş hikâye- leri yazıyorsun, Mâizeme mütehas- sısı Bay Muhtarın uçuşunu kendi: sinden sör ye yaz. ; Bay-Muhtarla konuştum.-Alman yadan tahsilden geldikten sonra bir aralık Her (Müller) lakabiyle is- mi geçen kıymetli mütehassısımız Üniversitenin eski farisi edebiyatı profesörü Üstat Feridin oğludur. Vazife işlerinde titiz ve gayretli bir insandır. Mal. zeme muayene e. derken ölümün bin türlü nev'i gelip kendisini — bulsa kahramanca karşı durabilir. Fakat senelerce havacı- lar arasında bulunmasına rağmen havaya alışamamıştır. İnsanların tabii yerinin yer yüzü olduğuna hâlâ kaildir. Bir gün Bay Muhtar emir alı - yor: Malzeme muayenesi için der- hal İstanbula gidilecek, hem de na- lıs? Mühendis Bay Salâhm yeni yaptığı bir tayyareye binilecek ve pilotlukta tecrübesi taptaze olan Bay Salâh -pilotluğu yapacak. Böyle bir sergüzeşte atılmak Bay Muhtarın içinden gelmiyor. Fakat emir emirdir. Canlı canlı gömül - mek hissiyle râsıt yerine tırmanı- yor. Biraz sonra tayyare havalanı- yor. Bay:Muhtar gözünü sımsıkı yumuyor. Havada olduğunu kendi kendine ünütturmiya - çalışıyor. Vakti öldürmek' için birden bine ” kadar sayıyor: , Bir defa, iki —defa, beş defa... Her bin sayı bir ebediyet kadar u- zun geliyor. Nihayet gözünü aralık ediyor. İstanbul üstüne gelindiğini farkedince sevinçten çıldırıyor. Bi- raz sonra yere inilecek, insanların uçmak değil, yürümek şeklinde 0o- lan tabil vaziyetine dönecek. Oh ne Fakat bu tayyare Erenköy üs- tünden ayrılmak bilmiyor. Bir dai- re çeviriyor, bir daha.. Daireler darlaşıyor. Her devirde Bay Muh- tar yeniden ölüyor, diriliyor. Benzin Bitiyor n B ay Salâhın güzellik kraliçe- »si Bayan Naşideye yeni ni şanlandığını, bu devirlerin iki ni - şanlının başbaşa görüşmesi demek olduğunu bu aralık hatirliyor. His, sevda, nişan, evlenmek gibi şey - ler canlanıp bir mahlük şeklinde karşısına çıksa muhakkak - katil olabilecek. Her biri yeniden ebediyet süren devirlerden sonra Bay Salâh gâli- ba benzinin sonuna geldiğini farke diyor. Tayyare hâdisesizce Yeşil - köye iniyor. Bay Muhtarın ilk hissi, pilotun | üzerine atılıp içini dolduran heye- canları biraz hafifletmek... Fakat ertesi sabah ayni tayyare ile dön- menin emir iktizasından olduğun_u ve Bay Salâhm azizlikler yapabi- leceğini hatırlıyarak dişlerini sık- . yor. Ertesi sabah tayyare meydanına geldiği zaman yüzünde renk yok. Biraz sonra havada ebediyetler kâ dar uzun zamanlar geçecek, her da kikada korkudan yeniden ölecek... Bay Salâh yanına yaklaşıyor: — Rahatsız olacaksın, fakat ku- sura bakma, kardeşim. Diyor. Mal- zemenin bir kısmını tayyare ile nakliçin emir aldım. Sana yer yok. trenle dönmek emir iktizası- dır. Nasrettin Hocanin eşeği kaybe- dip bulmak diye tarif ettiği dünya saadetini Bay Muhtar hudutsuz bir şekilde duyuyor. Uçmağı kuş mi - zaclılara bırakarak trene biniyor, vazifesi başına dönüyor. Yeni Volga kanalının maktat ile kanaldan bir manzara EN UZUN BOYLU KANAL Volgadan Moskovaya Açılan Nehir Yolu 128 Kilometredir ovyet Rusyadaki beş senelik plânım en mühim eserlerin- den biri de Volga kanalıdır. Bu kanalın yapılışımda sarfolunan emek ve kazanılan toprak miktarı, dünyanın hay- retle seyrettiği Panama kanalınınkinden daha çok fazladır. ÜDÇ © vac aati X, a îx F ortvo KA î—! F, DS V ddi v F U i ee Jğ m&i:ıâz.. ı 17 gg b_ıuuııâ*?*:* yxcnn , ’.v’ TaC BETİYCE oARCNA 09 el KUĞ VON | #yer C Müsrül —4 k . ei © ,Yeni kanalın krokisi Moskova gazetelerinin neşriya. tıma göre, Volganın Moskovaya kadar getirilmesiyle kazanılan a - vantajlar saymakla bitirilemez. Bu azametli işin başarılmasile Rus yanın dörtte bir nüfusunun yaşa - dığı yerlerin ekonomik vaziyeti ta mamen ferahlamıştır. Günden güne sanayileşen Mos. kovanın ithalât ve ihracatı 17.000 kilometre tutan uzunluktaki Vol - ga nehrinden de yapılabilmek mazhariyetine — şimdi malik ol- muştur .- u mMuazzam eserin hakiki değeri hakkında bir - fikir edinebilmeleri için karilerimize Le Journal de Moscou'dan naklettiği- miz bazı malümatı veriyoruz : On sekizinci asırda tabiiyat â- limlerinden Pallas Volga üzerinde bir tetkik seyahati yaptiğı vakit ilk dikkatini celbeden şey şu ol - muştür : Nehrin hiçbir şeye yaramaz hal- de kendi mecrasının tabil vaziye - tindeki yalnızlığına bırakılmış ol - ması, ve nehrin bütün imkânların dan pek iptidat bir şekilde istifade edilmeğe çalışılması.. Volga bugünkü halinde açılma- dan derinliği seyrüsefere elverişli değildi. Suların yüseldiği kış mev- siminde bile su kesimi az yelken gemileri ve dubalar dahi bazı nok- talarda suyun sığlığından oturup haftalarca kalıyorlardı. O halde büyük nehrin bütün nimetlerin - den istifade şöyle dursun, sana - yileşmemiş — merkezlerin en basit ihtiyaçları dahi o yoldan temin o - lunamıyordu. Moskova ile birleşmiş olan Vol ganın bugünkü Aaçılış miktarı ve hali adıma “Büyük Volga,, denen azametli plânın mühim bir kısmı . dır . Fakat bu kadarı dahi bir mille- tin gürüurünü okşıyacak ve hak - Diyarbekirde Bahar Eğlenceleri ,Diyarbekir, (TAN muhabiri bildi- riyor) — Diyarbekirde bahar eğlen . celeri kendisini göstermeğe başlamış- tır. aharm gelişi Dağ ve Mardin ka - pısı saflarından da anlaşılmaktadır. Hemen her gün binlerce çocuk, ka - dm, erkek Dağkapısındaki düzlük . leri doldurmaktadır . Dağkapısı civarı; akşamları kalaba lıktan geçilmez bir hale gelmeğe baş- lamıştır . Aksaray Halkevinde Yeni Çalışmalar Aksaray (TAN) — Halkevinde ya- pılan umumi toplantıda vali Faik Üs- tün de bulunmuştur. Bu esnada yedi şubeden ancak temsil, güzel san'at- lar ve spor kollarının çalışmaları gö- rülmüş, vali, diğer kolların da çalış- ması için esaslı tedbirler alınması lü- zumunu söylemiştir. Şimdiye kadar canlılık gösteremi- yen Halkevi kolları, hariçte kalmış olan vatandaşlar almmak suretile takviye edilecektir. 'Yeni idare heyet- leri seçilecek, progtamlı bir çalışma ya başlanacaktır. kıyla övünmesine sebep olacak ka dar büyük bir eserdir Voıga ile Moskova arasımda ki nehir nakliyatı lüne ka dar L'oka tarikiyle yukarıda an lattığımız iptidat şekillerde yapı . İırdı. Bu yolun uzunluğu 960 kilo- metreyi aşmiyordu . Büyük sanayi merkezlerinden bi- Fi olan bugünkü Moskovanın esas ihtiyaçları ne L'oka tarikıyla ya. pılan Volga nakliyatiyle, ne de şi- mendifer vasıtasiyle karşılanamaz dı. “Büyük Volga, nlânmmm ikmal edilmiş oları bu safhasiyle nakli - yat meselesi halledilmiş ve dört bı çuük metre kadar su çeken 18,000 tonluk büyük gemilerin rahatça gi dip gelebilecekleri bir yol meyda. na çıkmıştır . Volga kanalmm yapılmasiyle Moskova ile Leningrat arasında- ki nehir yolu tam 1,100 metre kı « salmıştır. Moskova ile Gorki ara. smdaki mesafeden 110 kilometre tasarruf olunmuştur . Bu muazzanı kanalın, göz ka « Maştıran İnşaatı arasında senede 39 milyar kilovatlık enerji temin eden heybetli bir baraj, ayni za « manda 4.300.000 hektarlık kurak araziyi sulayabilecek bir kudrette« dir . Volga kanalı hakkında daha iyi bir fikir edinebilmek üzere şu mu- kayeseleri de yapalım: Meşhur Panama kanalının - u- zunluğu 80 kilometredir. Barajı ve sair teferrüatı olmtyan orta Al manyanın büyük kanalmın tulü 120 kilometreye çıkabiliyor. Vol « ganım uzunluğu ise, 128 kilometre- dir B ir kanalm uzunluğundan zi yade açılması için çıkarı- lan toprak miktarı eserin asıl kıy met ve azametini meydana koyan esaslardandır. Panamanım açılmas için kazılan toprak miktarının 160 milyon metre mikâbı olduğu ve orta Almanya kanalının tamamlanı ması için 80 milyon metre mikâbı kazılmıştır. Volganın Moskovaya kadar ik . mal edilen kısmı için 158 milyon metre mikâbı kazılmıştır. Rusyada görülen en muazzam e- serlerden biri olan Dnieper san « tralmın yapılması için bir milyon metre mikâbı beton atılmasma ih- tiyaç hasıl olmuştur . Halbuki Volga Moskova kanalı için 2,950,000 metre mikâbı be- ton sarfolunmuştur. Volga nehri 23 martta tarihin ilk defa kaydet- tiği bir hâdise halinde barajın men fezleri kapatılarak mecrasında tet. bit olunmuş hayırlı ve ihyalık bir nehir halindedir . İi E

Bu sayıdan diğer sayfalar: