20 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ö n ril Boi A el Bır döğme davası Tophanede İstanbul tamirat fabrikasında çalışar. Piroğullarından elli yaşında Ali, dün müddeiumu miliğe bir istida gönd Galata inde ü- çüncü komiser ile iki polis aleyhine bir döv. den ayakları şiştiği için İtalya hastanesinde yat - makta olduğunu söyliyerek orada muayene ettiril - mesini istemiştir. Alinin iddiasına göre, bu fabri . adan bir çok pirinç, nikel ve bronz çalınmıştır. Fabrika sahibi 15 denberi mü: inde çalış- tığı halde kendisinden şüphelerimiş ve polise haber vermiştir. Polis Aliye işkence ederken yine Tophanede otu ran sabıkalılardan Mehmet karakola gelmiş ve hırsızlığı kendisinin yaptığını itiraf etmiştir. Bun , dan sonra Ali serbest bırakılmıstır. Müddelnmumilik, Tabibiadil Enver Karanı has 'aneye göndererek Alivi mmuayene ettirmisir. Verile sek rapora göre tahkikata devam edilecektir. me ve işkence davası açmıştır. Bu İşkence yüzün-| Tıbbiadli iki Raporu Tetkik Ediyor A ğırceza mahkemesinde bir doktor tara- fından tecavüze uğradığı iddia edilen bir kızın muhakemesi yapılırken davacı kızın bekâreti hakknda tabibi adillerden rapor is- tenmiştir. Tabibi adillerden birisi raporunda kızın bekâretinin izale edildiğini yazmıştır. Kız, mahkemede kendisine ecavüz edilirken evvelâ göğsüne yumrukla vurul aığunu ve bundan sonra ba. yıldığı için, tecavüz edildiğini de iddia ettiği için mah. keme böyle bir darbe ile bayılma hâdisesi olup olm- yacağını tıbbradli müessesesinden sormuştur. Mües. sese meclisi, bu iddiayi tetkik ederken davacının kız olduğunu da raporunda zikretmiştir. | âmirlerin imzalarını - İmzaları - Taklit eden -Eski memur - Bazı dairelerin mühürlerini ve taklit ederek - kendi kendisini Beykoz karakoluna polis tayin eden Alinin duruşmasıma — dün Ağırceza mahkemesinde devam — edildi. Müddeiumumi B. Sadun, Uzun — güren iddiasmı söyledi. İddianamede “Ali elbise ve tabanca alabilmek için — polis üçüncü şube müdürlüğüne mü- racaat ettiği zaman merkezden gelen -— tezkere ile şubede bulunması lâzım - gelen tayin emrinin karşılaştırılaca- | — ği ve bu karşılaşma yapılınca da asıl tayın emri bulunmadığı için sahte- — kârlığının ortaya çıkacağı ve bu suret le de hazinenin zararlandırılamıya - — cağı tahlil ediliyor ve Ceza Kanunu. — nun 342 nci maddesine göre bu sah. |- tekârlıktan umumi veya hususi bir | Mmazarrat doğamıyacağı neticesine / varılarak beraeti istiyordu. — Bun - —dan sonra suçlunun avukatı söz aldı: “— Ali, açlık ve sefalet ıstırabile böyle bir iş yapmıştır. Fakat bundan /— ne umumi ve ne de hususi hiçbir za- rar doğmamıştır. Ben de beraetini isterim.,, dedi. Muhakeme, karar - için talik edildi. Bir Çocuk Boğuldu Şarki Karahisar 18 (A.A.) — Yağ- /— Murlardan Alucra ile Karahisar ara- 0 Saçlarmdan yerlerde sürüklenen, yumruk, tokat, — tekme altında vücudu ezilen, acıyan Nazlı hâlâ baz - , ğırıyordu: — Belli!... Onun için kahbeleri nikâhlayıp eve ge- tirdin.., Temizlik işleri yolsuz'uğu Dün Ağırcezada İstanbul Temizlik İşlerinde yapılan bir yolsuzluğun du. ruşmasına başlandı. Davanın sekiz suçlusu vardı. Bunlardan Hakkı, Na- ci, Mustafa, Ali mahkemede bulundu- lar. Rifat, Mazhar, Bahaettin gelme- mişlerdi. Mithatı da iki avukat temsil ediyordu. Suçlular müdafaa. şahidi göstermişlerdi. İlk sahit. Temizlik İş- lerinin eski memurlarından T4 yaşm. da Hüseyindi. Bildiğini şöyle söyledi: — Belediye Temizlik İşleri Müdü- rü Bay Ramiz meflüç bir adamdır. Haftada iki defa ancak vazifesine ge. lir. Bu felcin verdiği tesirle kendisi çok sinirlidir. Önüne konan kâğıtları bazan imza eder, bazan siniri tutunca “Şimdi çıkaramam, dursun,, diye ba- ğırır. Kendisinden kimse bir şey s0 . ramaz. Böyle bir kâğıdın kendisinde on, on beş gün kaldığı da olurdu. Diğer şahitler dinlendikten Sonra, muhakeme, Müddeijumuminin dosya- yı tetkiki için başka bir güne bırakıl. mıştır. sındaki ırmak taşmış, 13 yaşlarında Dursun ırmağa düşerek boğulmuştur. gi itle beraberdin?.. Söyle, ismini söyle... Suçlu doktor, Tıbbıadli müessese- sinin raporuna dayanarak kendisini müdafaa etmiş, fakat kızın ailesi nisa iye mütehassısı ve Kadıköy Şifa Evi sahibi Mahmut Atadan, Haseki has. tanesi nisaiye profesörü B. Tevfik Remziden, Gülhane hastanesi ni. saiye — mittehassısı Esattan Or- taköy Şifa Yurdu sahibi doktor A. sımdan kızın bekâretinin izale edil- diği hakkında raporlar almış ve bun. ları mahkemeye ibraz etmiştir. Mah. keme, Tıbbıadli müessesesinin — ver- diği raporu bozan bu raporları tek. rar mütalealarını bildirmek Üüzere Tıbbıadli müessesesine göndermiş. tir. Trbbıadli müessesesinde —Mü. dür B. Halidin riyasetinde müessese meclisi azasından doktor Hayrullah, Rahmi, Fehmi Rıza, Fethi Recai ile evvelce rapor veren doktor toplan. mıslar ve kızı da getirterek tetkikat yapmışlardır. Verecekleri müşterek rapora göre, Ağırceza —mahkemesi davayı yürütecektir. Mirasa konmak istemişler! Bakırköyünün Halkalı çiftliğinde bir yaralama hâdisesi olmuştur. Çift- liğin kiracısı Mehmedin oğlu Hasanla yanaşması İbrahim sözbirliği yap. mışlar ve Mehmedi öldürerek birisi mirasma öteki de parasına konmak istemişlerdir. Fakat Mehmedin vak. tinde uyanması kendisini muhakkak bir ölümden kurtarmıştır. Hasan ba- basını başından yaralamıştır. Bakır. köy jandarması hain evlâtla yanaş . Mayı yakalamıştır. Mehmet te Cer- rahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. Tahkikat devam etmektedir. TAN 20 - 4 . 93T — ÖNÜMÜZDEKİ PERŞEMBE Sefahetleri - İsrafları - Lüks - Debdebe - eğlence ve kadınlarile SARAY Enirikaları Fransız saraylarının içyüzünü ve sefahatlerini, kralların çılgınlıklarını mükemmel ve nefis bir mevzuda gösteren BÜYÜK FİLM MELBEK'te Baş rollerde: LUCİE - ENGLİSH - WİLLY EİCHBERGER-LEO Slezak Kadın Nasıl Öldü? Bakırköyüne bağlı Firuz köyünde Ayşe isminde bir kadının şüpheli gö- rülen ölümü üzerine başlıyan tahki. kat Adliyeye intikal etmiştir. Hâdi. senin tafsilâtı şudur: Köyde oturan rençber Ramazanın Emine isminde bir karısı vardır. E- mine, ayni köyden Hasanla gayri. meşru münasebette bulunduğu için Ramazan kendisini ceza mahkemesi. ne vermiştir. Muhakeme devam e- derken köy muhtarı karı kocayı ba. rıştırmıştır. Bir hafta evvel Emine, evini badana yaparken Ramazan bir. denbire eski günleri hatırlamış ve bir odunla Emineyi dövmiye başlamış. tır, Kayınvaldesi Ayşe işe karışmış ve kızını kurtarmıya çalışırken Ra- mazanın havale ettiği bir darbe ile bacağı kırılmıştır. Bir hafta sonra da Ayşe ölmüştür. Müddeiumumi, Ramazanı dün Sul. tanahmet Sulh Üçüncü Ceza hâkimi. nin önüne çıkarmıştır. Ramazan her- şeyi inkâr etmiş ve demiştir ki: “— Kayınvaldemin ayağını benim karım, yani kızı kırdı. Şimdi bana if. tira ediyor. Zaten onlar ana kız ge. çinmiyorlardı.,, — Hâkim, Ramazanı tevkif etmiştir. İstintak hâkimi tahkikatmı mevku - fen yapacaktır. Müvezziin Neden Öldüğü Anlaşıldı Posta İdaresinin 1800 lirasmı kay- bettiği için tevkif edilen ve Tıbbrad- lide müşahede altında iken ölen Or- han hakkındaki morg raporu dün Müddeiumumiliğe gelmiştir. Orhanın sar'a neticesinde aptesanede duvara düşmek sSuretile kafatası kırıldığı ve bundan öldüğü anlaşılmıştır. Müd. deijumumilik, bu bakımdan tahkikata lüzum görmemiştir. ÖLÜM HABERLERİ ÖLÜM Ordu tüccarlarından Zaloğlu Bay İsmail tedavide bulunduğu Ayasofya- da Yerebatanda Sağlık Yurdu has. tanesinde vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat on buçukta hastaneden kaldırılıp Beyazıt camii şerifinde öğ. le namazını müteakip namazı kılına- rak Edirnekapı şehitliğine defnedi. lecektir. Kendisine rahmetler, keder dide ailesine sabırlar dileriz. İRTİHAL Merhum Sami paşanm kardeşi Hay. rullah paşanım torunu İnhisarlar U. mum Müdürlüğü evrak müdürü bay Necip Kocameni vefat etmiştir. Ce- nazesi bugün Cerrahpaşa hastane. sinden kaldırılacak, öğle namazı Ak. sarayda Valide camiinde eda edildik. ten sonra aile kabristanma defnedi- lecektir. Merhum istibdat aleyhinde çok çalışmış, şürayı ummetin İstanbul muhabirliğini yapmış, hamiyetli va. tansever bir zat idi. Allah rahmet eylesin. quyo Bugünkü program İstanbul: Öğle neşriyatı : 12,30 Plâkla Türk musikisi, 12,50 Havâ ” — dis. 13,05 Muhtelif plâk neşriyatı 14 Som Akşam neşriyatı: 17 İnkılâp dersleri: Üniversiteden naklefi Yusuf Kemal Tengirşenk tarafımdan. 18,30 Plâkla dans musikisi. 19 Çocuk Esirgemt Kurumu namıma konferans: Operatöf Halit — Ziya. 19,80 Eminönü — Halke vi sosyal yardım şubesi namma konferant — Opega_tör Sırrı (Evliliğin muhtelif cephîd" tetkiki) 20 Belma ve arkadaşları tarafın Türk musikisi ve halk şarkıları. 20,30 ÖMef Rıza tarafından arapça söylev. 20,45 Ce 4 Kâmil ve arkadaşları tarafından Türk mü- sikisi ve halk şarkıları. Saat ayarı. 21.15 Tiyatrosu dram kısmı (Antar), 22.15 Ajan$ — ve borsa haberleri ve ertesi günün progrâ, mı. 22.30 Plâkla sololar, Opera ve oper” — parçaları. 23 Son. e Günün program özü Senfonik Konserler: " 21.15 Bükreş Senfonik konser. (Xorı!*" mütcakip plâk musikisi) 21.15 Varşova e ğ fonik konser (Vilna'dan nakil) 21.30 Parif P. T. T. Senfonik konser. vi Hafif Konserler: 13,10 Bükreş Sandu Marku orkestrast 16,15 Varşova Radyo orkestrası. 18 Bükre$ Plâk konseri. 18,30 Moskova Karışık e€s€f lerden konser. 19.15 Budapeşte Plâklarlâ operet parçaları 19.30 Moskova Konsef 20 Breslav Viyana musikili Skeç 20.05 Bül reş Balalayka konseri. 20,45 Budapeşte Konservatuvarın 25 nel #| yıldönümü konserini nakil. 21 Viyanz Bü « — yük koro koseri. 21.10 Breslav Villi Steinef — rin idaresinde radyo orkestrası. 21.40 Viy8 na 1934.1936 seneleri modern musiki rövü: sü. 22.05 Budapeşte Çigan musikisi. 23,49 Viyana Richard Vagner saati (Osvald Ka basta idaresinde) İ Operalar, Operetler: 22 Roma Mülenin Liola operası 22 Brün0 Prag Operada verilecek piyesi nakil. Oda Musiki : j 18.15 Varşova Piyano kenteti (Franflk Liban) 18,30 Prağ Madeni enstrüma! Kenteti. Resitaller: Gül Enver Beş Sene Bir Ay Hapiste Yatacak Asliye Üçüncü Ceza mahkemesi, aun vur Trrver sriiinae - orr genci v sene bir ay hapse mahküm etmiştir. Enver, tam on üç evden ve müessese- den kıymetli kıymetsiz birçok eşya çalmıştır. Bunların bir kısmını yaka. landıktan sonra sahiplerine iade et. miştir. Ayakbastı parası alındığı doğru değil İstanbul hapisanesindeki — mah- kümlardan yüz kadarınm ayakbastı parası aldıkları için başka hapisane. lere nakledildikleri yazılmıştı. İstan- bul C. Müddeiumumiliğinden gönde. rilen bir tezkerede bu nam altında hiçbir para almmadığı gibi yüz mah- kümun da bu sebeple taşra hapisa. nelerine gönderilmediği bildirilmiş- Sarı ibrişimler tüyor. — Yavrum, aç 18 Bud Piyano konseri (Belâ N"j / gy tarafından) 18.15 Roma Piyano kon$ îo.ıo Bükreş Serban Tassian tarafından şaf ılar, Pke kılar. 22.55 Vivana Viyolonsal rasitali ( yano refakatile) 4 Dans Musikisi: k 27320 Hambure, Post Parizyen (Kabart) 4 24.25 dapesti arşova udapeste, s v l Rüşver ATGN DİN Mahkeme Kâtibi İzmir, (TAN) Sulh ceza mahkemit si kâtiplerinden Hakkı; on lira rüşY —— almak suçu ile mahkeme edilmiştir. — Asliye birinci ceza mahkemesi suçü sabit görmüş, Hakkıyı dört ay BaP — se ve 33 lira ağır para cezasına M küm etmiştir. Tecil edilmiş olan buçuk aylık eski mahkümiyetiniN çektirilmesine karar verilmiştir. de Trabzonda Ağaçandırma —— Faatiyeti Pai Trabzon (TAN) Yeni/ Vat — Trabzonluları sevindiren çalışmal » arasında şehrin içini ve dışını d& w. cir ettirmektedir. Fakat artık Osman dayı bu sesleri duymuyor. Me- leğin balmumundan yapılmış sarı yüzünü okşuyor: — Melek.. Melek ne oldun!., Aç yüzünü. gibi yumuşak saşları yüzünü Ör S ğ gözünü, a Gidip geberteyim.. Nerelerde içtin?.. h: 'Ö Şimdi onun üstüne tamamile - çullanmıştı. Dizini göğsüne dayamıştı. Nazlı odada yanan lâmbanın ışı- ğında gözleri hiddetten büyümüş, dudaklarmın etra- fında köpükler peyda olmuş bu yüze bakıyordu.. Babası onun önlüğünün yakasmı sıkıyordu. — Söyle... Söyle diyorum sana nerelerde idin?.. Nazlı içine dolan bir korku içinde bağıracaktı. Fa- kat içinin isyanı bu ölüm korkusuna pek benziyen — hisse de galip geldi. — Dostumdan geliyorum dedi. Kötülükten geli- . | yorum. K Derken, gitgide burulan önlük yakası fena halde — gikıştığı için sustu. Ğ Ellerile yakasını onun parmaklarından kurtarmı « ya çabalarken âdeta hırıldıyarak bağırıyordu: | — Can kurtaran-yok mu?.. ," Işte, şimdi bunun için Melek sakat vücudünü kere- vetten aşağıya attı. Kollarile yerlerde sürüne sürüne ilerliyor... — Baba!.. Baba!.. Bırak.. bırak!.. baba. Allaha; kına... Diye feryat ediyor... Sabriye sokak kapısınm önüne gelmişti. Küçük sandığın üzerine konulmuş olan Jâmba sal- Anıyor... Melek sakat vücudünü zorla sürükliyor. Gözleri kıpkırmızı; * Nazlı acı bir feî'yat, müthiş bir feryat koparıyor . — Can kurtaran yok mu?, Sabriye bu sesin hırıltısına dayanamıyor o da kor- kudan bağırıyor. — Adam öldürüyorlar yetişiniz... — Kahbe seni.. Seni kahbe seni.. Geberteceğim. Hiddetinin cinneti içinde ne yaptığını bilmiyen Os- man nerede ise Nazlıyı boğacak... Fakat birden önlüğün yakasına geçmiş olan par « maklarinm üzerine buz gibi iki el dokunuyor. — Baba!.. Baba.. Bu ipince parmaklı eller onun ellerine umulmaz bir küvvetle yapıştı. — Birak diyorum sana... Bırak onu... Osman içinde birdenbire büyük hir hayretle kar- şısında Meleğin yüzünü gördü. Korkusundan daha sa rarmış, yüzünü! — Bırak diyorum sana, Bırak onu. Ve tırnaklarını büyük bir şiddetle onun ellerine geçiriyor. : . Osman dayınm hiddetten damarları şişmiş yüzü duyduğu büyük hayretle birdenbire kıricı mânasını kaybediyor. Yumuşuyor ve elleri kızının önlüğünde gevşiyor. — Baba.. Baha ne yapıyorsun?, Melek hâlâ, ellerile onun ellerini sarsıyor. — Ne yapıyorsun sen? Yazan: SUAT DERVİŞ Çeneleri titriyor. Yüzünün çizgilerinde hâlâ bti - yük bir korkunun izi var. — Ölüyorum... Ölüyorum... Sen onu değil yalnız onu değil beni de hepimizi de öldürüyorsun. — Melek... Melek.. Osmanm vahşi bir hayvanı hatırlatan bu yüzüne birdenbire inanılmaz bir şefkatin gölgesi sindi. — Melek... Fakat oradan buraya kadar sürüne sürüne gele- bilmek için büyük bir gayret sarfetmiş olan çocuğun takati tükenmiş, korkusu ve heyecanı da buna takı - lınca onu harap etmiş.. — Melek ne oldun.. Babasının elleri üzerinden kayan parmakları ve zayif kolları bir külçe gibi kafasının iki yanından yu- varlandı ve başı Nazlının başmın üzerine yıkıldı. — Melek!.. ğ O artık kımıldanmıyor. Osman dayı her şeyi unutuyor, yerde bir külçe gi- bi yatan büyük kızını brrakıyor doğruluyor.. Meleği kolları arasına alarak çılgın gibi odaya doğru koş « turuyor. — Kızım... Yavrum ne oldun. Baygın çocuğun nefes aldığı bile belli değil. *ok ok Babası üzerinden kalktıktan sonra bir müddet ol- duğ yerden kımldanamadı.. 5 Sonra yavaş, yavaş parmaklarını kımıldatıyor diz- leri üzerinde doğruluyor hıçkırarak, bağırarak âğlı « yor. F — İt herif.. Yezit moruk.. Namussuz... Ve şimdi asabileşen parmaklarile onun yüzüne h — fif şamarlar vuruyor. Ellerini uğuşturuyor. ç Bütün hayatının ifadesi olan miskinlik atalet af feveran eden kanma hâkim oldu artık o kızamaz." Bütün hiddetini döktü. Bütün iradesiz insanlarda ok duğu gibi onda da hiddet şuursuz patlıyor ve birdeğ” — bire kırılıyor. Sabriye avluya giriyor. Nazlıyı yerinden kaldırmıya uğraşıyor. — Kalk kardeşim kalk... Onda ne sarhoşluk kaldı, ne bir şey... yalnız sonsuf AM bir nedametle bütün varlığımı kaplıyan ezicti korku.. Nazlı onun yardımmı istemiyor... Saçları darmad” R. ğınık başını azametle kaldırıyor. Önlüğünü düzeltmiye çabalarken: — Bitti artık diyor ben dolap beygiri gibi g' bağlı sabahtan akşama kadar sizin hesabmıza lamam. Geçti o günler.. Gözlerim açıldı benün:- lerim açıldı.. Kimseye bakamam.. On paramı size miyeceğim... Bu sözleri.. hıçkırıklar kesiyor. ps — Boğuyordu boynuzlu beni... Boğuyordu raki a rasını getirmedik diye... Ben artık bebek de Kimsenin sözünü dinlemem. Geçtim on sekizini “, ğ faili muhtarım. Ve yerde bir şeyler aranıyoT.. Ş : : — Kalk. kalk., Sus herif yine bir şey Y*P” ÖŞ özleri — yorü” Göze Çarkası var) —

Bu sayıdan diğer sayfalar: