26 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No A — Bu matemi sancağı da, Ehlibeytin " Ehlibeyt uğruna can verenlerin Sararmış başları takip ediyordu. Bunlarm arkasından; Serdar Ömer tepeden tırnağa kadar zırhlar giy- Miş olan Şimmer, Sinan, İbni Haccaç Vesair kumandanlar geliyordu. (E- Mirülmüminin) denilen Yezidin za- ferini temin eden bu adamlar, atla- Tnm üzerinde dimdik durmakla be- Taber; hepsinin çehrelerinde, meçhul korkunun endişeleri seziliyordu. Ehlibeytin kadın ve çocuklarından Mürekkep olan kafilenin manzarası, anların kalplerini acı bir hüzün Ve elemle titretiyordu. j Huzurda Bütün Küfe halkı, derin bir hicap Ve ıstırap altında ezilmekteydi. Fa- kat, Toni Ziyadın korkusundan; hiç bir kimse, hissiyatını izhara cesa- tet edememişti. Serdar Ömerin bu meşum zafer a- layı böylece geçerek, doğruca (Ema- Tet sarayı) na gitmişti. Ve orada; mi Ziyat tarafından, merasimle is- fikbal edilmişti. İbni Ziyat; bütün kumandanlara Altın sırma ile işlenmiş kaftanlar Biydirmiş.. Askerlere de, ihsanlar ve tiyafetler vermişti... Ondan — sonra da, (Ehlibeyt) i görmek istemişti. Başta (Zeynep) olmak üzere, bü- tün kadınlar ve çocuklar; İbni Ziya- Üm huzuruna getirilmişti. Bunlarmn Yırtılmış, parçalanmış elbiseleri, kan- larla ve göz yaşlariyle bulanmış çeh- teleri, o taş yürekli İbni Ziyada bile birdenbire bir ürküntü vermişti. (Zeynep), o m e sefil halin- | de bile vekar ve manevi - haşmetini Muhafaza etmiş.. İbni Ziyada selâm Vermiye bile lüzum görmeden, doğ - Tuca sedirin üst köşesinden geçerek Yuhi azametinin derecesini göstermiş t İbni Ziyat, (Zeynep) in bu azame- tini rencide etmek istemişti: — Ey (Ali) nin kızı!.. Gördün mü? Hak, bizde imiş... Eğer böyle olma- Baydı, Cenabıihak, bizi muzaffer et- Mezdi. — * Demişti... Zeynep, derhal irkilmiş: ' — Yaâ, İbni Ziyat!.. Bu zafere, kat' İyyen mağrur olma... Kardeşim Hü- Beyin; neticenin böyle olacağını bil- Miyecek derecede cahil değildi. O, /— bile bile kendini feda etti... Şunu iyi - bil ki; Kerbelâ sahrasında dökülen kanlar, size hiç bir zafer kazandır- Mamıştır. Bu kanlarm her zerresin- den yeni bir kuvvet fışkıracak.. O Masum şehitlerin intikamını alacak- tır. Diye cevap vermişti. Bu hakaret, İbni Ziyada çok Aacı gelmişti. Derhal, (Zeynep) in katli İçin emir vermişti. Fakat orada bu. lunan Küfe eşrafı; İbni Ziyadm a. Yaklarma kapanarak, bin müşkülât. la İbni Ziyada bu emrini geri aldıra- bilmişlerdi. Yezidin sarayındaki sefahat Aradan bir ay kadar geçmişti. (Emevi saltanatı) nm merkezi” o- lan(Şamı- Şerif) şehri; — bermutat — zevk vewneşe içinde idi... (Emirülmüminin.. ve, Halifei Müs. limin) denilen (Yezit) in sarayımdan, Çilgın saz sesleri sokaklara taşıyor- du. Coşkun (Yâ, leyl!..) Bedaları, Müstesna nâralarla karışıyordu. - Saraym, en serin mermer kaâsın- da, mermer havuzlardan - fışkıran Sular ,portakal ve kebbat ağaçları. hm çiçekleri arasında dağılıyor.. Ren Bârenk papağanlar, tavuslar, güver. tinler, manzaranım letafetini arttı- Tyordu. Ortada bir maymuün - dolaşıyordu. Bu maymunun başında (Ülemâ) ya — Mahsus bir kavuk, sırtında da uzun Ve yeşil renkli bol bir cübbe bulunu- — Yordu . Altın pullarla işlenmiş, gayet yumu. | fak deriden bir şilteye uzanmış olan (Yezid) ; çılgm bir neş'e içinde şa - v W b li Kerbelâ Faciasını İşliyenler, U STi Daki| diberlerin çıplak göğüsleri üzerinde gezdirirken: — Yâ, Ebâ Kavs!.. Yâ benim şeyh islâmım.. —Bu, ham sofuluktan vaz geç. (Kitap) m söyledikleri yalandır. Gerçek olan bir şey varsa, ancak, zevk ve neş'e yaratan şaraptır.. Gel! Sana da bir şarap vereyim.. Diye, maymuna sesleniyordu. (Ebâ Kays) adı verilen maymun, _kı_ışup geliyor. Yezidin verdiği şarabı içiyor. 5 Hayvan şehvetinin en iğrenç eserleri. ni gösterirken, Yezid, kahkahalarla gülmekten bayılıyordu , Feci manzara! Birdenbire sarayda bir telâş belir- mişti. Sokak tarafından karma karı - şık birtakım sesler işitmişti.. Yezit, etrafmdaki yarı çıplak kadımları silk- miş; pencereye koşarak sokağa igöz gezdirmişti. Gördüğü feci manzara - dan tüyleri ürpermiş.. korku ve heye- can içinde geri çekilmişti . Manzara hiç bir kalbin tahammül edemiyeceği derecede feciydi.. Günler ce devam eden yolculuktan, toz top - rak içinde kalmış olan yüzlerce 1ske- rin ortasında, çıplak atlear ve develer üzerinde kadide dönmüş kadınlar ve YAZAN: ZİYA ŞAKİR çlarına Kesik Başlar Takılı Mızraklarile Sarayın önünde Görününce Ye ş zidi Müthiş Bir Korku Sardı çocuklar.. bunlarım arkasında da, mız rakların üzerine geçirilmiş, günlerce güneşin altında kalmaktan kurumuş ve simsiyah kesilmiş başlar.. Yezidin kalbine büyük bir ürküntü vermişti... İradesini kaybederek : — Bunlar, kim?. Demişti... Ankasından biri, kısaca cevap vermişti : —» Ehlibeyt.. Yezidin çehresi ,bembeyaz kesil . mişti. Ağır, ağır, geri çekilmişti. Bir anda, ne yapacağını kestirememişti. Dalgin ve düşünceli bir halde, Kaâyi bir baştan öteki başa kadar geçmiş, odasma girmişti.. İkindi vakti gelmişti. O civarda bulunan minarelerden birinde, hazin ve muührik bir ezan sesi işitilmişti.. E- zan: — Eşhedü Enne Muhammeden Re. sulullah.... £ ”Artık bize acı...,, Cümlesine gelince; sokakta feci bir feryadü fiğan yükselmişti.. Yezidin sarayının duvarları dibinde bekleşen, sefalet ve yorgunluktan bitap bir hele gelen Ehlibeyt, çektikleri ıstı- raba dayanamamışlar : (Arkası var)) LOKM Çocuklara Bahar mevsimi ilerledikçe hava tebdili için bir yer bulmak tasası daha ziyade beliriyor. Keseleri ge. niş olmıyanlar için havatebdili bi- raz da sıkıntılı bir düşünce amma, her yıl güzel mevsimde yer değiş- tirmek, sağlık bakımından, çok iyi bir âdettir. Hele çocuklar için ha. vatebdili büsbütün lüzumlu bir şeydir. Bir çocuk açık havalı yerde ne kadar çok oturursa sağlığı o kadar emniyet altında olur. Mektep ya- şından önce çocuğu bütün yıl açık havalı yerde oturtmak onu şehirde oturtmaktan şüphesiz daha iyidir. Bazı çocuklar şehir içinde - otur. dukları kadar hastalıktan kurtula. madıkları halde şehirden çıkarıla- rak açık havalı bir yere götürülün. ce hastalık hemen geçer. Mektep yaşına Varınca, iş biraz karışır. İlkmektep belki her semt- te bulunur. Fakat daha yüksekle. ri her semtte yoktur. O halde ne yapmalı? Sağlık işiyle çocuğu o- kumak lüzumunu biribiriyle uyuş- turmıya çalışmak lâzım, Bu da mek tep tatilinde çocuğu havatebdiline götürmekle kabil olur. Zaten mek. tep tatillerinin Uzunca sürmesinin hikmeti de bu olsa gerek,.. Ancak, çocuğu nereye götürme- li? İstanbulda âdet hemen daima deniz kenarına yahut denize yakın bir köye gitmektir. Denize uzak şehirlerimizde bir yaylaya, yahut dağ yamacında köylere giderler. Halbuki havatebdili yerinin, deniz kenarında, yaylada, yahut dağ ya. macında bulunması ehemmiyetsiz değildir. Bunlardan herbirinin te - siri hastalığa göre değişir. Ayni hastalıkta bile, bir hasta- lığın yerleştiği uzva göre, iş deği. şir, verem hastalığı kemiklerde ol- duğu vakit deniz kenarı iyi geldiği halde, akciğerde olduğu vakit ço. ğuna deniz zararlı olur. Bu kadar ehemmiyetli bir hastalıkta herke. sin kendi hekimine danışarak 0- nun sözüne göre havatebdili yeri - ni seçmesi zaruridir. Boyunlarında bezleri şişmiş ço- -cuklar deniz havasından istifad h AF VZ i hei öi likak Ü AN HEKİMİ ÖOĞÜTLER ARDİRRR Havatebdili ederler, fakat denizden gelen rüz. gârlardan korunmak şartiyle, Kemikleri az çok çarpık raşitik çocuklar için de deniz havası, hem de kumlar üzerinde güneş banyosı iyidir. Bunların aksine olarak, ekze. malı çocuklara deniz havası hiç iyi gelmez. Onları yüksek, rutubetsiz, mümkün olunca, bin metreden yük sek yerlere götürmek lâzımdır. Çocuklarda kansızlık - ilerlemiş olursa havatebdilinden istifade et- meleri güç olur. Bereket versin ki böylesi çocuklukta az görülür. Hafif derecede olunca yüksek yer. lerin havası iyi gelir. Kalp hastalıklarında hem yük- sek yerden, hem de deniz havasın. dan sakınmak İâzımdır, Kalp has. talığı romatizmadan ileri gelmişse rutubet te zarar verir. Onun için pek yüksek olmiyan, etrafı da ka- palı yaylalık bir yere götürmek zaruri olur. Nefes hastalıkları — Veremden ileri gelmiyenler — yine yaylaya lüzum gösterir. Hem yüksek yer. den, hem deniz kenarından sakın-. mak lâzımdır. Nefes darlığına tu. tulmuş astmatik çocuklar için iş büsbütün karışır. Kimisi deniz ha. vasına, kimisi de yüksek yer hava- sına dayanamaz, Tecrübeden baş. ka çare yoktur. Böbrek hastalığına deniz hava- sı iyi gelmez, Yüksek yer havası lâzımdır. Sinirli çocuklar için münasip bir havatebdili yeri bulmak güç olur. Deniz havası da, yüksek yer havası da sert gelir. Çocuğun uykusu kaçar. Çabuk öfkeci olur. Deniz. den uzakça, pek te yüksek olmıyan bir yer bulmalıdır. Yalnız, gecele. ri yatağına kaçıran çocukların de- niz kenarında güneş banyosundan istifade ettikleri çoktur. $ TFT TUT EKÖOÖNOÖOÖMİ Eşya ve navlun naklinde Erganıter Kıymetlendi D ri istekli olarak geç- miştir. Merkez bankasında tahvillerin, senetlerin müba- delesi geniş mikyasta devam etmiştir. Anadolu tahvil ve senetlerinin kıymetleri yine bir miktar yükselmiştir. Tah viller 41,35 lira, mümessiller 43,60 lira, hisseler 24,50 lira ya çıkmıştır. Sivas - Erzu - rum hisseleri 95 merkez ban kası 92, Aslan çimentosu 14,45 liradadır. Türk borcu Paristen 264 frank gelmiş ve borsamızda 19,60 liradan açı larak 19,60 #irada kapanmır, tır. Yortular münasebetile bu- günden itibaren gelecek pa - zartesi akşamına kadar Pa ris borsası kapalı olacağın - dan Türk borcu hisseleri içi! ancak İstanbul borsası fiyat- ları takarrür etmiş buluna - caktır. Milli hisse senetlerimizden Ergani tahvilleri borsada ba şa baş olarak kıymetlenmiş - tir. Yüz lira kıymeti olan bu tahvillerin dün alıcıları art- mış ve tam yüz lira üzerin - den muamele — görmüştür. Hem piyangosu hem kupon tevziatı yaklaşmış olan bu tahviller bugün piyasanın en kuvvetli muamelelerine yer vermiştir. ün borsa muamelele- Piyasaya Taze Yumurta Geliyor Havaların günlerdenberi lodoslu 'e sicak gitmesi her tarafta tavukla- ın yumurtlamalarını tesri etmiştir. Şimdiden piyasaya taze yumurta gel. üye başlamıştır. Taze yumurtalar ir kuruşa kadar alımmakta olduğun. an yümüurta piyasası da düşmiye baş ımıştır. LIMAN HAREKETLERI Bugün limanımıza gelecek vapur- ır: Saat 12 de Güneysu Karadeniz- len, 16,15 te Uğur İzmitten, 6 — da jyeyyar Karabigadan, 6,80 da Anafar a Bandırmadan, 9,380 da Erzurum Mersinden, Bugün limanımızdan gidecek va - yarlar: Saat 8,30 da Tayyar Mudan- vaya, 19 da Seyyar Karabigaya, 19 la Bartın Ayvalığa. Çocuklarda kulak | lıkları. na da deniz kenarı havasının zara- rı olur. Denizden gelen hüzgâr hastalığı artırır. Halbuki yüksek | bir yerde uzunca bir müddet ka. lınca hastalık hafifler, ( T 25 MART PERŞEMBE PARALAR — Sterlin Bl3— 618.— Dolar 123.— 126.— Fransız Fr, YiL— ll4— Lire(k l 120.— ıâş__ Belçika frangı 80.— b Drahmi —e 18.— 22.— İsviçre Fr. 565.— Siğ a Leva 20.— 23.— Şiling 2l— 23 Florin 63.— 56.— Çekoslovak kro, — 70.— 15 Mark 25.— 28.— Zloti - 20.— 22.— Pengo 2l— 23.— Ley 12.— — 48.— 5S2.— İsveç kuronu 30— 82 Altın 1040.— 1041.— Banknot 2AT— — 248— ÇEKLER Londra 617.— 618.— Nevyork 0.7968 0.7905 Paris 17.2375 17.2075 Milâno 15.0356 15.0162 Brüksel 4.7025 4.6945 Atina 88.5737 88.43 Cenevre * 34756 3.47 Sofya 64.5056 644012 Amsterdam 1.4469 14442 Prag 22.71 22,6740 Viyana 4.2337 4.2265 Madrid 11.4667 11.4482 Berlin 1.9696 1.9664 Varşova — ge' 41734 4.1666 Bud. 4.0113 4.0050 Bükreş 108.2658 108,09 Belgrat 34.6840 34.6270 Yokohama 2.7786 2.774. Moskova 24.65 24.69 Stokholm 3.1434 3.1383 Kolaylıklar Gümrük ve İnhsarlar Vekâl&ti navlun nakliyatını muntazam bir rekse mal sahiplerine kolaylıklar vardır. Yeni talimatnamenin bütün esaslarını neşrediyoruz Türkiye limanlarındaki eşya ve şekle sokmak ve bilhassa güm- rüklerdeki muameleleri basitleştirerek gerek nakliyecilere ve ge- göstermek üzere mühim bir ta- limatname hazırlamış ve bunu gümrüklere bildirmiştir. Bir Nisan- dan itibaren tatbik edilmiye başlanacak olan bu talimatname — ile eşya ve navlun nakliyatında eskisine göre bir çok değişiklikler Bu talimatname, yalnız Türk liman ları arasındaki yerli ve yahut güm. rük resmi verilmiş ecnebi eşyanın nak linde tatbik edilecektir. Ecnebi liman- larma uğrayan, Türk vapurlarının eş- yaları için yine eski usul tatbik edi. lecektir. ayni zamanda da talimatna - me Marmara havzası haricinde kalan iskelelerde müteber olacak, şimdilik Marmara iskelelerindeki nakliyat eski si gibi devam edecektir. ç Talimatnamenin değişen mühim e - sasları şunlardır: VERİLECEK BEYANNAMELER 1 — Mal sahipleri veya namlarına hareket edenler nakledecekleri eşyala rı hareket limanlarındaki gümrük ida relerine bir beyanname ile bildirecek- ler ve bu beyannameler birisi asıl di- ğeri gümrüklerin dahili muameleleri- ne mahsus olmak üzere iki nüsha o - larak hazırlanacaktır. Beyannamelerde eşyanın cinsi, ne- vi, miktarı, safi veya gayrisafi sikle- ti, kıymeti, kapların nevi, markası, nu marası ve miktarı ile gönderenin ve alacak olanın adresleri bulnacaktır. Mahreç gümrüğünde bu beyan - nameler tetkik edildikten sonra mü- hürlenecek sahibine verilecektir. Mahreç gümrüğünde kuvvetli bir şüphe uyanmadıkça dahili ticaret eş- yası hiçbir zaman açılıp muayene edi lemiyecektir. Ayni zamanda eşyalar gümrük ambarlarından da geçirilme. den tüccarın mMmağazasından doğruca nakil vasıtalarına yükletilmesi ser . best bırakılacaktır. Bu suretle evvelce bütün eşyalar üzerinde istisnasız ola- rak yapılan kontroller kaldırılmıştır. Yalnız gümrük idaresi kuvvetli şüphe halinde eşyaları bulundukları mahal- lerde kapların dışından muayene ede. cek ve lüzum görürse açarak ambar - lara nakledecektir. Vapur kaptanları dahili ticaret eş. yalarmı gümrükten tasdikli birinci nüsha beyannamesi ile alarak eşyanm çıkacağı gümrük idaresine manifesto lariyle birlikte teslim edecektir. BEYANNAMEDEKİ EŞYA VAPURA YÜKLENMEZSE Beyanname muhteviyatı eşyanın bir kısmı vapura yükletildiği ve di - ğer kısmı da makul ve mücbir se - bepler dolayisile yükletilemiyerek ge ri kaldığı takdirde beyanname sahip- leri gümrükte kalan ikinci nüsha be. yannameye meşruhat verilmek ve ih- racat manifestosu ile mütabakatı te min edilmek üzere vapura yükletilen ve yükletilmeyen eşyanın cinsi, mik. tar ve nev'ini ve mücbir sebeple. ri mahreç gümrüğüne bildirecekler ve geri kalan eşyayı hangi vapurla sev- kedeceklerse bu hususta yeni bir eş- ya gönderiyorlarmış gibi tekrar be . yanname tanzim edeceklerdir. Kaptanlar çıkış iskelelerinde eşyanın manifestosu ile birinci nüsha beyan - namesini gümrük idaresine verdikten sonra eşyaları doğrudan doğruya sa . hiplerine vereceklerdir. Bu suretle da- hili ticaret eşyası çıkış gümrüğünde dahi ne kontrol edilecek ve ne de güm rük ambarlarına uğratılacaktır. Denizyolları vapurlarmdan gayrime rakiple yapılacak nakliyatta da eşya sahipleri veya namlarına hareket e . denler de eşyaları diğer nakliyatta ol Gümrük idareleri eşyaları kolcu neza- reti altında nakil vasıtalarına yükle- tilmelerine müsaade edecektir. BEYANNAME ALINMIYACÂK MALLAR Beyannamelerden biri kaptana veri lecektir, Kaptanlar çıkış iskelelerinde gümrük idarelerine manifesto ve be- yannameleri verecekler ve idare de eşyanın çıkarılmasına müsaade ede « cektir. Kuvvetli şüphe olmadıkça bu. rada da muayene edilmiyecek ve güm- rük ambarlarına konulmadan serbest bırakılacaktır. Hacmi istiabisi 20 ton dan aşağı gemilerden manifesto aran mıyacaktır. Yolcu beraberinde ve el biletile nak ledilen ticaret eşyası beyannameden müstesna tutulacaktır. Halbuki eski. den en ufak bir eşya için muhakkak beyanname almak lâzımdı. Bu tali « matname ahkâmiına aykırı hareket eden iş sahipleri, vapur ve gemi sahip ve kaptanları hakkında gümrük ka «- nunun 109 uncu maddesine göre ceza tatbik edilecektir. B ti şirketi toplandı Bomonti ve Nektar müskirat şirke ti, dün senelik umumi toplantısını yap mıştır. Toplantıda şirketin idare heye ti ve mürakip raporları okunarak ka. bul edilmiş, heyeti idare ibra edilerek faaliyetine devam eylemesi kararlaş- tırılmıştır. Bomonti hisse senetlerine bu sene verilecek temettü birkaç gün sonra tesbit edilmiş bulunacaktır. ZAHİRE BORSASI i heyeti 25. 3. 937 FIATLAF CINSI Aşağı Vukarı Buğday yumuşak 5 15 —— Buğday sert 6 16,5 62 Buğday Kızılca Ç -- Arpa 4 12,5 41 Çavdar 4 25 $3 Mısır sarı 4 30 a tnca Afyon ince 30 çöeir ğ Zeytin yağı E. E 66 67 Zeytin yağı E. 63 20 —— Zeytin yağı 2. Y. 55 — 56 2 Zeytin yağı Sabu. S1 20 52 GELEN Buğday 408 Ton Arpa 105 » Çavdar 15 » Fasulye Ây'e Un $i. » Kepek T .. Yapak - 5 « Zeytin yağ 1 A a GİDEN Arpa 250 Ton DIŞ FlIATLAR K İ Buğday: Liverpul 6.56 Kr. — Buğday: Şikago 645 « Buğday: Vinipek 663 » Arpa: Anvers $.53 » Mısır: Londra 817 » Keten T.: Londra 7.900 » Fmdık G. Hamburg 048 » Fmdık L.: Hamburg 709,32 » Borsa muameleleri i tekli Dün şehrimize 24 vagon buğday, 6 vagon arpa, bir vagon çavdar gelmiş ve istekli olarak satılmıştır. İhratcat, — çılar sert buğday, çavdar, biralık a B pa almakta devam ediyorlar.. İhracat için 3 - 4 çavdarlı sertler 6,25 k : tan satılmıştır. Arpalar 4,12 - 4,18 ku duğu gibi iki nüsha beyanname ile mahreç gümrüğüne bildireceklerdir. K N TALEA N ruşa kadar verilmiştir. Mısır fiyatla rı 4,30 kuruştur. K

Bu sayıdan diğer sayfalar: