“No, 74 YAZAN: ZİYA ŞAKİR Kerbelâ Faciasını İşliyenler, Uçlarına Kesik Başlar Takılı Mızraklarile Sarayın önünde Görününce Ye zidi Müthiş Bir Korku Sardı Bu matemi sancağı da, Ehlibe; Ye Rhlibeyt uğruna can verenler Mararmış başları takip ediyordu. Bunlarm arkasından; Serdar Ömer tepeden tırnağa kadar zırhlar giy- Miş olan Şimmer, Sinan, İbni Haccaç Vesair kumandanlar geliyordu. (E- Mirülmüminin) denilen Yezidin za- lerini temin eden bu adamlar, atla- Ham üzerinde dimdik durmakla be taber; hepsinin çehrelerinde, meçhul lr korkunun endişeleri seziliyordü. Ehlibeytin kadın ve çocuklarından Mürekkep olan kafilenin manzarası, kanların katplerini acer bir hüzün Ve elemle titretiyordu. Huzurda Bütün Küfe halkı, derin bir hicap Ve vstrrap altında ezilmekteydi. Fa- kat, İbni Ziyadın korkusundan; hiç bir kimse, hissiyatını izbara cesa- Yet edememişti. Serdar Ömerin bu meşum zafer a- lâyı böylece geçerek, doğruca CEma- Pet sarayı) na gitmişti. Ve orada; i Ziyat tarafından, merasimle İs- tikbal edilmişti. İbni Ziyat; bütün kumandanlara | Alim sırma ile İşlenmiş kaftanlar Biydirmiş,. Askerlere de, ihsanlar ve tiyafetler vermişti... Ondan sonra da, (Ehlibeyt) i görmek istemişti. | Başta (Zeynep) olmak Üzere, bü Hin kadınlar ve çocuklar; İbni Ziya- dm huzuruna getirilmişti. Bunlarm Yırtılmış, parçalanmış elbiseleri, kan- larla ve göz yaslariyle bulanmış çeh- #eleri, o taş yürekli İbni Ziyada bile de bile vekar ve manevi Muhafaza etmiş. İhni Ziyada selâm Vermiye bile lüzum görmeden, doğ - Yuca sedirin Üst köşesinden geçerek Yuhl azametinin derecesini göstermiş vw İbni Ziyat, (Zeynep) in bu azame- tini renelde etmek istemişti: (AH) nin kızı! Gördün mü? Hak, bizde imiş... Eğer böyle olma. Maydı, Cenabıhak, bizi muzaffer et- Mezdi, Demişti... Zeynep, derhal irkilmiş: | — Yü, İbni Ziyat!.. Bu zafere, kat” İyyen mağrur olma... Kardeşim Hü- teyin; neticenin böyle olacağını bil. Müiyecek derecede cahil değildi. O,| bile bile kendini feda etti... Şunu iyi| bil ki; Kerbelâ sahrasında dökülen | kanlar, size hiç bir zafer kazandır.| Mamıştır. Bu kanların her zerresin-| den yeni bir kuvvet fışkıracak. O Masum şehitlerin intikamını alacak- tar. Diye cevap vermişti. İ Bu hakaret, İbni Ziyada çok acı| imişti. Derhal, (Zeynep) in katli İçin emir vermişti. Fakat orada bu.| lunan Küfe eşrafı; İbni Ziyadm a.| Yaklarma kapanarak, bin müşkeilât. | la İbni Ziyada bu emrini geri aldıra- bilmişlerdi. Yezidin saraymdaki sefahat "Aradan bir ay kadar geçmişti. (Emevi saltanatı) nm merkezi ©- lan (Şamı- Şerif) şehri; — bermutat — zevk veneşe İçinde idi... (Emirülmüminin.. ve, Halifei Müs. limin) denilen (Yezit) in sarayından, Sılgm saz sesleri sokaklara taşıyor. du. Coşkun (YA, leyii.) sedaları, Wüsteşma 'nâralarla karışıyordu. — Baraym, en serin mermer kaâsın- da, mermer havuzlardan fışkıran #ular portakal ve kebbat ağaçları. | bin çiçekleri arasmda dağılıyor.. Ren | Birenk papağanlar, tavuslar, güver. | tinler, manzaranm Jetafetini arttı. yordu. Ortada bir maymun - dolaşıyordu. Bu maymunun başında (Ülemâ) ya Mahsus bir kavuk, sırimda da ürun Ve yeşil renkli bol bir cübbe bulunu- Yordu . Altin pullarla işlenmiş, gayet yumu. Bak deriden bir şilteye uzanmış olan de şa- n |diberlerin çıplak göğüsleri üzerinde in! gezdirirken: — Yâ, Ebâ Kevs!.. Yâ benim şeyh islâmm.. o Bu, ham sofuluktan geç. (Kitap) ım söyledikleri yalandır. Gerçek olan bir gey varsa, ancak, zevk ve neş'e yaratan şaraptır. Gel! Sana da bir şarap vereyim. vaz Diye, maymuna sesleniyordu. (Ebâ Kays) adı verilen maymun. koşup geliyor. Yezidin verdiği şarabr içiyor. Hayvan şehvetinin en iğrenç eserleri. mİ. gösterirken, Yezid, kahkahalarla gülmekten bayılıyordu , Feci manzara! Birdenbire sarayda bir telâş belir. mişti, Sokak tarafından karma karı - şık birtakım sesler işitmişti.. Yezit, etrafındaki yarı çıplak kadınları silk- miş; pencereye koşarak sokağa göz gezdirmişti. Gördüğü feci manzara - dan tüyleri ürpermiş.. korku ve heye- can içinde geri çekilmişti Manzara hiç bir kalbin tahammül edemiyeceği derecede feciydi.. Günler ce devam eden yolculuktan, toz top - rak içinde kalmış olan yüzlerce aske- rin ortasında, çıplak atlar ve develer üzerinde kadide dönmüş kadınlar ve Çocuklara Bahar mevsimi ilerledikçe hava | tebdili için bir yer bulmak tasası aha ziyade beliriyor. Keseleri ge. niş olmuyanlar için havatebdili bi- raz da sıkıntılı bir düşünce amma, her yıl güzel mevsimde yer değiş- #irmek, sağlık bakımından, çok iyi bir âdettir. Hele çöcuklar için ha. vatebdili büsbütün lüzumlu bir şeydir, ir çocuk açık havalı yerde ne | kadar çok oturursa sağlığı o kadar emniyet altında olur. Mektep ya- şından önce çocuğu bütün yıl açık havalı yerde oturtmak onu şehirde oturtmaktan şüphesiz daha iyidir. Bazı çocuklar $ehir içinde otur. dukları kadar hastalıktan kurtula. madıkları halde şehirden çıkarıla- rak açık havalı bir yere götürülün. | ce hastalık hemen göçer. Mektep yaşına varınca, iş biraz karışır. İlkmektep belki her semt- te bulunur. Fakat daha yüksekle. ri her semtte yoktur. O halde ne yapmalı? Sağlık işiyle çocuğu o- kumak lüzumunu biribiriyle uyuş- turmuya çalışmak lâzım. Bu da mek tep tatilinde çocuğu havatebdiline götürmekle kabil olur. Zaten mek. tep tatillerinin uzunca sürmesinin hikmeti de bu olsa gerek... Ancak, çocuğu nereye götürme- li? İstanbulda âdet hemen daima deniz kenarına yahut denize yakın bir köye gitmektir. Denize uzak şehirlerimizde bir yaylaya; yahut dağ yamacında köylere giderler, Halbuki havatebdili yerinin, deni kenarında, yaylada, yahut dağ ya. macında bulunması #hemmiyetsiz değildir. Bunlardan herbirinin te - siri hastalığa göre değişir. Ayni hastalıkta bile, bir hasta- liğin yerleştiği uzva göre, İş deği. şir, verem hastalığı kemiklerde ol. duğu vakit deniz kenarı iyi geldiği halde, akciğerde olduğu vakit ço. ğuna deniz zararlı olur. Bu kadar ehemmiyetli bir hastalikta herke. sin kendi heki danışarak o- nun sözüne göre havatebdili yeri - ni seçmesi zaruridir. çocuklar.. bunları arkasında da, miz rakların üzerine geçirilmiş, günlerce güneşin altında kalmaktan kurumuş h kesilmiş başlar. Yezidin ntü vermişti... İradesini kaybederek : — Bunlar, kim?. Demişti... Arkasından biri, kisaca cevap vermişti £ — Ehlibeyt... mişti. Ağ, ağır, geri çekilmişti. Bir landa, ne yapacağını kestirememişti. | Dalgın ve düşünceli bir halde, Kaâyi bir baştan öteki başa kadar geçmiş, odasma girmişti. İkindi vakti gelmisti. O civarda bulunan minarelerden birinde, hazin ve muhrik bir ezan sesi işitilmişi zan: — Eşhedü Enne Muhammeden Re. sulullah.... , "Artık bize acı... Cümlesine gelince; sokakta feci bir feryadü fiğan yükselmişti. Yezidin sarayının duvarları dibinde bekleşen, sefalet ve yorgunluktan bkap bir hele gelen Ehlibeyt, çektikleri ıstı- raba dayanamamışlar : (Arkası var)) GĞGUJTLERİ Havatebdili ederler, fakat denizden gelen rüz. gârlardan korunmak şartiyle. Kemikleri az çok çarpık raşitik çocuklar için de deniz havası, hen de kumlar üzerinde güneş banyosu iyidir. Bunların aksine olarak, ekze. malı çocuklara deniz havası hiç iyi gelmez, Onları yüksek, rutubetsiz, mümkün olunca, bin metreden yük sek yerlere götürmek lâzımdır. Çocuklarda kansızlık ilerlemiş olursa havatebdilinden istifade et- meleri güç olur. Bereket versin ki böylesi" çocuklukta az görülür. Hafif derecede olunca yüksek yer. lerin havası İyi gelir. Kalp hastalıklarında hem yük- sek yerden, hem de deniz havasın. dan sakınmak lâzımdır, Kalp has. talığı romatizmadan ileri gelmişse rutubet te zarar verir. Onun için pek yüksek olmıyan, etrafı da ka- palı yaylalık bir yere götürmek zaruri olur. Nefes hastalıkları — Veremdeh ileri gelmiyenler — yine yaylaya lüzum gösterir. Hem yüksek yer. den, ham deniz Kenarından sakın». mak lâzımdır. Nefes darlığına tu. tulmuş astmatik çocuklar için İş büsbütün karışır. Kimisi deniz ha. vasına, kimisi de yüksek yer hava- ına dayanamaz. Tecrübeden baş. ka çare yoktür. Böbrek hastalığına deniz hava- si iyi gelmez, yüksek yer havası lâzımdır. Sinirli çocuklar için münasip bir havatebdili yeri bulmak güç olur. Deniz havası da, yüksek yer havası da sert gelir. Çocuğun uykusu kaçar, Çabuk öfkeci olur. Deniz. den uzakça, pek te yüksek olmıyan bir yer bulmalıdır. Yalnız, gecele. ri yatağına kaçıran çocukların de- niz kenarında güneş banyosundan istifade ettikleri çoktur. Çocuklarda kulak hastalıkları. na da deniz kenarı havasının zara- rı olur. Denizden gelen hüzgâr hastalığı artırır. Halbuki yüksek Boyunlarında bezleri şişmiş ço- cuklar deniz havasından İstifade bir yerde uzunca bir müddet ka. lınca hastalık hafifler, Yezidin çehresi bembeyaz Kesil .| EKONOMİ Eşya ve navlun naklinde Kolaylıklar Erganiter Kiıymetlendi ün borsa muamı ri istekli olarak geç miştir. Merkez bankasında tahvillerin, senetlerin müba. delesi geniş mikyasta devam etmiştir. Anadolu tahvil ve senetlerinin kıymetleri yine bir miktar yükselmiştir. Tah viller 41,35 lira, mümessiller 43,60 lira, hisseler 24,50 lira ya çıkmıştır. Sivas - Erzu - rum hisseleri 95 merkez ban kası 92, Aslan çimentosu 14,45 liradadır. Türk borcu Paristen 264 frank gelmiş ve borsamızda 19.60 liradan açı larak 19,60 tirada kapanı tır. Yortular münasebetile bu. günden itibaren gelecek pa - zartesi akşamına kadar Pa ris borsası kapalı olacağın - dan Türk borcu hisseleri içi! ancak İstanbul borsası fiyat- ları takarrür etmiş buluna caktır. Milli hisse senetlerimizden Ergani tahvilleri borsada ba sa baş olarak kiymetlenmiş - tir. Yüz lira kiymeti olan bu tahvillerin dün alıcıları art- mış ve tam yüz lira üzerin » den muamele © görmüştür. Hem piyangosu hem kupon tevziatı yaklaşmış olan bu tahviller bugün piyasanın er kuvvetli muamelelerine yer vermistir. Km Piyasaya Taze Yumurta Geliyor Havalarm günlerdenberi Todoslu ve sicak gitmesi her tarafta tavukla” ım yumurtlamalarını tesri etmiştir. jimdiden piyasaya taze yumurta gel. ye başlamıştır. Taze yumurtalar ir kuruşa kadar almmakta olduğun. ın yumurta piyasası da düşmiye baş ımiştır. LIMAN HAREKETLERİ | Buçün limanımıza gelecek vapur- ir; Saat 12 de Güneysu Karadeniz- ten, 16,15 te Uğur İzmitten, 6 da eyyar Karabigadan, 6.30 da Anafar a Bandırmadan, 9,30 da Erzurum Mersinden. Bugün limanımızdan gidecek va - varlar: Saat 8,30 da Tayyar Mudan- aya, 19 da Seyyar Karabigaya, 19 ünal işi il 25 MART PERŞEMBE PARALAR e lam ıd 613— 123— 111— Sterlin Dolar Fransız Fr, Liret Belçika fcangı Drahmi Milâne, Birliksel A Belgrat Yokohama Moskova Stokholm 3.1434 Yeni talimatn esaslarını n Gümrük ve İnhsarlar Vekâldti amenin bütün eşrediyoruz i Türkiye limanlarındaki eşya ve navlun nakliyatını muntazam bir şekle sokmak ve bilhassa güm- rüklerdeki muameleleri basitleştirerek gerek nakliyecilere ve, ge rekse mal sahiplerine kolaylıklar göstermek üzere mühim bir ta- limatname hazırlamış ve bunu gümrüklere bildirmiştir. Bir Nisan- dan itibaren tatbik edilmiye" başl, eşya ve navlun nakliyatında eski; vardır, Bu talimatname, yalnız Türk liman ları arasmdaki yerli ve yahut güm. İrük resmi verilmiş ecnebi eşyanın nak Ende tatbik edilecektir. Ecnebi liman- Jisrına uğrayan, Türk vapurlarınn es- yaları için yine eski usul tatbik edi. lecektir. ayni zamanda da talimatna - |me Marmara havzası haricinde kalan| lerde müteber olacak, şimdilik rmara İskelelerindeki nakliyat eski si gibi devam edecektir. > Talimatnamenin değişen mühim € - sasları şunlardır VERİLECEK BEYANNAMELER 1 — Mal sahipleri veya namlarına hareket edenler hakledecekleri eşyala rı hareket limanlarındeki gümrük ida İ velerine bir beyanname ile bildirecek» ler ve bu beyannameler birisi asıl di- geri gümrüklerin dahili muameleleri ne mahsus olmak üzere iki nüsha o - israk hazırlanacaktır. Beyannamelerde eşyanın cinsi, ne- vi, miktarı, sefi veya gayrisafi sikle- ti, kıymeti, kaplarm nevi, markası, nu marası ve miktarı ile gönderenin ve alacak olanın adresleri bulnacaktır. Mahreç gümrüğünde bu Beyan - nameler tetkik edildikten sonra mü» hilrlenecek sahibine verilecektir. Mahreç gümrüğünde kuvvetli bir şüphe uyanmadıkça dahili ticaret eş- yası hiçbir zaman açılıp muayene edi lemiyecektir. Ayni zamanda eşyalar İgümrük ambarlarından da geçi İden tüccarın mağazasından doğruca nakil vasıtalarma yükletilmesi ser » best bırakılacaktır. Bu suretle evvelce bütün eşyalar üzerinde istisnasız ola rak yapılan kontroller kaldırılmıştır. Yalnız gümrük idaresi kuvvetli şüphe halinde eşyaları bulundukları mahal. lerde kaplarm drşından muayene ede, cek ve lüzum görürse açarak ambar » lara nakledecektir. Vapur kaptanları dahili ticaret eş. yalarını gümrükten tasdikli birine nüsha beyannamesi ile alarak eşyanm çıkacağı gümrük idaresine manifesto lariyle birlikte teslim edecektir. BEYANNAMEDEKİ EŞYA VAPURA YÜKLENMEZSE Beyanname muhteviyatı eşysnn bir kısmı vapura yükletildiği ve di » ger kısmı da makul ve mücbir se - bepler dolayisile yükletilemiyerek ge ri kaldığı takdirde beyanname sahip leri gümrükte kalan İkinci nüsha be. yannameye meşruhat verilmek ve ih- racat manifestosu ile mütabakatı te min edilmek Üzere vapura yükirtilen ve yükletilmeyen oşyanm cinsi, mik. tar ve nev'ini ve mücbir sebeple. ri mahreç gümrüğüne bildirecekler ve geri kalan eşyayı hangi vapurla sev- kedeceklerse bu kususta yeni bir €$- ya gönderiyorlarmış gibi tekrar be - yanname tanzim edeceklerdir. Kaptanlar çıkış iskelelerinde eşyanın manifestosu ile birinci nüsha beyan - namesini gümrük idaresine verdikten | sonra eşyaları doğrudan doğruya sa . hiplerine vereceklerdir. Bu suretle da- hili ticaret eşyası çıkış gümrüğünde dahi ne kontrol edilecek ve ne de güm rük ambarlarına uğratılacaktır. Denizyolları vapurlarından gayrime rakiple yapılacak nakliyatta da eşya| sahipleri Yeya namlarına hareket e denler de eşyaları diğer nakliyatta ol duğu gibi iki nüsha beyanname ile mahreç gümrüğüne bildireceklerdir. anacak olan bu talimatname ile sine göre bir çok (değişiklikler | Gümrük idereleri eşyaları kolcu meza- İreti altında nakil vasıtalarına yükle- tilmelerine müsaade edecektir. BEYANNAME ALINMIYACÂK MALLAR Beyannamelerden biri kaptana veri iecektir, Kaptanlar çıkış iskelelerinde gümrük idarelerine manifesto ve be- yannameleri verecekler ve idare de yanın çıkarılmasına müsade ede « tir. Kuvvetli şüphe olmadıkça bu. r zayene edilmiyecek ve güm- İrük ambari bırakılacaktır. Hacmi istiabisi 20 ton dan aşağı gemilerden manifesto aran mıyacaktır. İ Yolcu beraberinde ve et biletile nak ediler müstesna tutulacaktır. n ticaret eşyası beyannameden Halbuki eski, için muhakkak âzımdı. Bu tali - ahkâmına aykım hareket İden en ufak bir e beyanname almak matname eden iş sahipleri, vapur ve gemi sahip ve kaptanları hakkında gümrük ka - nunun 109 uncu maddesine göre ceza tatbik edilecektir. Bomonti şirketi umumi heyeti toplandı Bomonti ve Nektar müskirat şirke ti, dün senelik umumi toplantı yap mıştır. Toplantıda şirketin idare heye ti ve mürakip raporları okunarak ka. bul edilmiş, heyeti idare ibra edilerek ne devam eylemesi kararlağ- İterilmiştır. Bomonti hisse senetlerine bu sene verilecek temettü birkaç gün sonra tesbit edilmiş bulunacaktır. ZAHIRE BORSASI 25. 3. 937 FIATLAE CINSI Aşağı Vukarı Buğday yumuşak Buğday sert Buğday Kızılca Arpa Çavdar Mısır sari Alyon ince Zeytin yağı E E Zeytin yağı E. Zertin yağı 2. Y. Zeytin yağı Sabu. GELEN Buğday Arpa Çavdar Fasulye Un Kepek Yapak Zeytin yağ GİDEN 250 Ten DIŞ FIATLAK Buğday: Liverpul 6.56 Kr, Buğday: Şikaro 645 Buğday: Vinipek 683 Arpa: Anvers 53 Mısır; Londra 477 Keten T.: Londra 190 Fmdik G. Hamburg 1032 | Fmdık L: Hamburg 1032 Arpa Borsa muameleleri i tekli Dün şehrimize 24 vagon buğday, 6 vagön arpa, bir vagon çavdar gelmiş ve istekli olarak satılmıştır. Ihratcat, çılar sert buğday, çavdar, biralık ar. pa almakta devam ediyorlar. Ihracat için 3 - 4 çavdarlı sertler tan satılmıştır. Arpalar 4,12 - 418 ka © ruşa kadar verilmiştir. Mısır fiyatla v1 430 kuruştur. “