Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ULUS 26 MART 1937 CUMA Yarın 12 sayfa ON SEKİZİNCİ YIL. No: 5623 ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE 5 KURUŞ — Karabük fabrikaları — Temel atma töreni 3nisanda İnönü tarafından yapılacak Karabük demir ve çelik fabrikalarının temel at- ma töreni 3 nisan cumartesi günü Başbakanımız İsmet İnönü tarafından yapılacaktır. Sümer Bank Umum Müdürlüğü, endüstri haya- tımızın bir dönüm noktası olan bu tarihi memleketin gösterdiği alâka ölçüsünde olabilmesi için zengin bir program hazırlamıştır. törenin, Törene, bakanlar, mebuslar, müsteşarlar ve ga- zeteciler davetlidirler. Şehrimizden 2 nisan akşamı hareket edilecek, 3 nisan'da temel: atma töreni ya- pılacak, aynı akşam Karabük'ten hareket edilecek ve 4 nisan sabahı şehrimize dönülmüş olacaktır. Başbakanımızın vereceği açış söylevine büyük bir ehemiyet verilmektedir. Italya - Yugoslavya anlaşması imzalandı Başbetke : Belgrad mülakatı Falih Rifkı ATAY İtalya Dış Bakanı Kont Ciano- nun Belgrad seyahati, yalnız iki komşu devlet arasındaki münase- betler değil, Şarki Akdeniz, Orta- avrupa ve Balkanlarda barış ve sükün durluğu bakımından mesud bir hâdise teşkil eder. Belgradda imza olunacağını bildiğimiz poli- tik ve ekonomik iki anlaşmanın hiçbir sır ve şüphe ciheti olmadı- gını biliyoruz: “Kaydetmeye bile lüzum yoktur ki İtalya - yugoslav yakınlığı ile Tuna havzasında ve Balkanlarda tatbik edilecek poli- tika, Avrupanın bu bölgesinde hiçbir devlete karşı bir çevirme maksadı gütmemektedir. İlk he- def, herkesle iyi komşuluk müna- sebetleri kurmaktır.,, Giornale d'İ- talianın bu hükümlerine Prag ve Bükreş politika muhitlerinin işti- râk etmekte olduğunu gelen tel- graflardan anlıyoruz. Aldığımız malümata göre, Belgrad mülâkatı ingiliz basın âleminde dahi pek iyi akisler bırakmıştır. Etyopya hâdisesinin Şarki Ak- deniz vaziyeti üzerindeki menfi tesirleri ne kadar ağır olduğunu biliyoruz. Bu hal, ne balkanlı müt- tefiklerimiz, ne de Türkiye ile İtal- ya arasındaki menfaat tezadları veya politika anlaşmazlıklarından değil, Milletler cemiyeti vazife ve mesuliyetlerinden doğmuş olduğu için, sebeb zail olduğu zaman, ko- laylıkla tasfiye edileceğine şüphe yoktu. Vaziyetin normalleşmesine Centilmen Agreman esas teşkil et- ti. Tabit münasebetlere dönmek bakımından, mühim bir merhale de Milano mülâkatı olmuştur. Ha- tırlardadır ki Dış Bakanımız Tev- fik Rüştü Aras Milanoya gittiği zaman, Balkan antantı konseyinin de reisliğini yapmakta idi. İki va- zife ve sıfattan istifade eden Tev- fik Rüştü Arasla, Şefinin dış poli- tika davâsını büyük salâhiyetle temsil eden Kont Ciano arasında Türkiye ve Balkanlarla italyan münasebetlerine aid konuşma pek samimi olmuştur. Milano mülâka- tında, Centilmen Agremanın e- hemiyetini takdir eden bu millet- lerin, tabit temayülleri tezahür et- ti. Esasen Balkan antantı devletle- rinden Türkiye ve Yunanistanla İ- talya dostluk muahedeleri ile bir- birlerine bağlı idiler. Müttefik Yugoslavya ile dostluğumuzu ye- rülediğimiz İtalya münasebetleri- nin aymı surette tanzim edilmiş ol- Yeni anlaşma dünya barışının daha ziyade kuvvet bulmasına yardım edecektir “Bu anlaşmada hiç bir şey iki memleketin esasen aleni olan mevcud enternasyonal teahhüdlerine muhalif telakki edilmiyecek,, Belgrad, 25 (Hususi) — İtalyan dış bakanı Kont Ciano'yu getiren tren bu sabah saat yedide hududa varmıştır. İtalyan dış bakanı burada gayet dos- tane surette karşılandı. Bir tayyare fi« losu Kont Ciano'yu selâmlamak üzere uçuyordu. Bir tayyareci olan Kont Ciano tren. den tayyareleri göstererek: — Arkadaşlarımı görüyorum diye sevincini ızhar etti. Erkenden hava yağmurlu idi. Fakat sonra yağmur dindi ve güneş açtı. Kont Ciano gazetecilerin kendisinden bir mülâkat vermesi hakkında ricaları« na karşı dedi ki: — Bakınız hava ne güzel, bulutlar- dan ve yağmurlardan — sonra havanın değişmesi âdettir. Bu doğan güneş de başardığımız işin büyüklüğüne bir semboldür. Biz yalnız Belgrad'da bir anlaşma yapmakla iktifa etmiyeceiz. Belki bunun genişlemesine ve inkişa- fına da çalışacağız. Belgrad'daki çalış- mamız Akdenizde ve Avrupada barışa hizmet edecektir. Bu tariht vazifenin bana verilmiş olmasından dolayı duy- duğum sevinci tarif edemem. Belgrad garında italyan vatandaş- ları, kırmızı yeşil beyaz bayraklarla, Kont Ciano'yu karşılamağa gelmişler- di. İstasyon bu münasebetle baştan a- şağı donanmıştı. Başbakan ve dış işleri bakanı Dok- tor Milân Stoyadinoviç, harbiye, bah- riye, ticaret nazırları, Belgrad beledi- ye reisi Kont Ciano'yu karşılamak üze- re gara gelmişlerdi. Bunlardan başka karşılayıcılar arasında Türkiye, Al- manya, Yunanistan, Macaristan elçile. riyle, Arnavudluk işgüderi de vardı. Bir müfreze asker selâm resmini yapı- yordu. Tren 9,5 da Belgrada vasıl ol- du. Kont Ciano yolcu elbisesiyle tren- (Sonu 6. ıncı sayfada) Yugoslavya Başbakanı Dr. Stoyadinoviç ti | Siyasi. Müsteşarlar Siyasi müsteşarlar dün vekâletlerde çalışmağa başlamışlardır. Bu münase- betle siyasi müsteşarların dün aldığımız resimlerini koyuyoruz Yukarda soldan sağa doğru Nafıra Bakanlığı Siyasi Müsteşarı B. Sırrı Day (Trabzon), Milli Müdafaa Siyasi Müsteşarı B. Necib Âli Küçüka (Denizli), Sı- hat siyasi Müsteşarı Dr. Hulüsi Alataş (Aydın), Ortada: solda İç Bakanlık Si- yasi Müsteşarı B. Muttalib Öker (Malatya), ortada: Kültür siyasi Müsteşarı B. Nafi Atuf Kansu (Erzurum), Ziraat Siyasi Müsteşarı B. Ali Rıza Erten (Mar- din), Sağda altta: Adliye Siyasi Müsteşarı B. Salâhaddin Yargı (Kocaeli), İktısad Siyasi Müsteşarı B. Ali Rıza Türel (Konya) İzmirde bulunmaktadır. Kont Cianonun sözleri “Ttalya ve Yugoslovya Avrupa emniyetine —.ve hizmet ettiğine Belgrad, 25 (A.A.) — İtalyan « Yu- goslav anlaşmasının imzasından sonra İtalya Dış Bakanı Kont Ciano basına şu beyanatta bulunmuştur: “— Başbakan Stoyadinoviç ile be- nim aramda imzalanan ve bu akşam neşredilecek olan anlaşma, onu müza- kere ve aktettiğimiz aynı zihniyet dai- resinde, okunup tefsir edilmelidir. Si- ze, bu zihniyetin ne olduğunu ve an- laşmaların imzasına bizi ne gibi sebeb. kanidir,, lerin sevkettiğini ve keza bu anlaşma- lardan faşist hükümetinin neler bekle- diğini açıkça anlatayım: Bu anlaşmalar İtalya ile Yugoslav- ya arasında barış ve güvenlik demektir. Bu anlaşmaların manası şudur ki, İtal- ya ve Yugoslavya iyi komşuluk politi- ; kasını ele almak ve takib etmek azmin- dedir. Bu politika, yalnız aralarında her türlü anlaşmazlık sebeblerini orta- (Sonu 6. ıncı sayfada) duğunu görmek, bunun gerçeleş- mesine çalışan Türkiye için husu- si bir sevinç sebebi olmuştur. Bel- grad mülâkatının, Göring'in Roma ziyaretinde Balkanlara aid mese- leler konuşulduğu hakkında he- yecanlı haberler neşreden bazı fransız gazeteleri neşriyatı arife- sine tesadüf etmiş olması da dik- «kat edilmesi lâzım gelen bir nok- tadır. Italya Ispanyadan gönüllüleri çekmezse Fransa ve İngiltere İspanyanın denizden ablukasını Paris, 25 (Hususı. — Fransız Dış Bakanı Delbos, dün ayrı ayrı ingiliz elçisi Corc Klark ve alman elçisi B. Velezek'le görüşmüştür. Salâhiyetli mahfiller bu görüşme- lere büyük ehemiyet vermekte- dirler. Sanıldığına göre mevzuunu evelki gün karışmazlık ko- mitesinde B. Grandi'nin İspanyadaki gönüllülerin geri çağrılmasını kabul etmemesi meselesi teşkil etmiştir. B. Delbos her iki büyük elçiye de vaziyetin kötülüğünü anlatmıştır. Fil- hakika İtalyanın karışmazlık anlaşma- bu görüşmelerin sı hükümlerini bozmuş olduğu resmen hiç bir suretle teyid edilmemiştir. An. cak birçok kaynaklardan alınan haber- ler, İtalyanın 20 şubattan sonra İspan- yaya gönüllü göndermiş olduğunu tah- mine müsaiddir. İtalyan esirleri Üüze- rinde bulunan fotoğraflar ve askeri (Sonu 6. ıncı sayfada) düşünüyorlar Sovyet delegesi Maiski Fıkra Hüâlimiz Birinci sayfadaki resimler: Kont Ciano, Grandi, bir italyan zırhlısı, üçüncü sayfadaki resimler: general Franko, fransız komünisti Doriot, al« tıncı sayfadaki resim: Musolini! Birinci sayfadaki resimler: İki Mu- solini, bir faşist kalabalığı, bir italyan zırhlısı, Kont Ciano, süngülü üç ispan- yol, süngülü dört beş amerikan, oto« mobilli bir ingiliz heyeti ile beş kişi«< lik bir arab heyeti. Birinci sayfadaki resimler: Bir Mu- solini, bir hitler, bir italyan zırhlısı, Kont Ciano, birkaç japon.. Tabit Türkiye gazeteleninin sayfa. larını tasvir etmekte olduğumuzu an« lamışsınızdır. Biz Avrupa gazeteleris« nin Türkiyeden hiç bahsetmemekte ol« duklarından şikâyet edip dururuz kendi gazeteleri kendisinden bu kadar az bahseden bir mem!-«ket muharrirleri bu şikâyetlerinde, bilmem, ne kadar baklıdırlar? Bütün mesele Türkiye basınının masabaşı ile yabancı postasına bağlı ol« masından ileri geliyor: bütün kazan- dıklarını kâğıdla çinkoya vermekte ols duklarından, gazetelerimiz tercüme e« sini olmağa mahkümdurlar. Türkiye altında basınında göz avlıyan şatafatı böyle bir hüzün vardır. - Fatay