ON SEKİZİNCİ YIL. No: 5622 dın mebusu Dr. Hulusi Alataş. Siyasi müsteşarlıklara kimler tayin edildi? Ankara, 24 (A.A.) — Siyasi müsteşarlıklara aşağıdaki zatların tayi- ni Cumhurreisi Atatürk'ün yüksek tasdikine iktiran eylemiştir: Adliyeye: Kocaeli mebusu Salâhaddin Yargı, Milli müdafaaya De- nizli mebusu Necib Ali Küçüka, Dahiliyeye: Malatya mebusu Abdül- muttalib Oker, Maarife: Erzurum mebusu Nafi Atuf Kansu, Ziraate: Mardin mebusu Riza Ertun, İktisada: Nafiaya: Trabzon mebusu Sırrı Day, Sıhhat ve içtimai muavenete: Ay- Konya mebusu Ali Riza Türel, Başbetke Ayar noktası Falih Rıfkı ATAY Davâmızın tereddüd edecek ta- rafı yoktur: her türlü enternasyo- nal dalgalarına karşı, kendi nas- yonal'imizi müdafaa edeceğiz. En basit kültür işlerinden, en karışık ekonomya — meselelerine kadar, hepsinde, bu müdafaa şuurunu ko- rumak lâzımdır. Cephe yerine şuur tabirini kulllandığımıza dikkat ediniz. Bu memleketin hiçbir menfa- ati (politika menfaati, ekonomya menfaati, kültür menfaati) hiçbi- ri, başka bir memleketin burada aynı şubelerdeki menfaati ölçüsü ile görülüp kıyas edilemez. Bir şa- his veya bir müessesenin maddiğ menfaati harekete getiren herhan- gi bir telkin, ilgili olanlara, man- tık ve hakikatlerin eneyisi gibi görünebilir. Bazen münakaşa ha- linde olduğumuz herhangi böyle bir mesele hakkında bizzat bizim iddialarımıza, yabancı ıddııuln- rın şöyle bir cevab verdiğini /— yoruz: “— Fakat birkaç gün ön- ce xxx şehrindeki türk ticaret- çileri sizinle aynı mütaleada de: gildi!” Bize böyle bir mülâhazada bu- lunanların büyük hatâları, salâhi- yetli ve mesul olanlardan gayri- lerile temas aramalarından ibaret- tir. Salâhiyetli ve mesul olanların, milli her türlü menfaat mülâhaza- larına istinad eden muhakeme öl- çüsü ile, günün işlerini gündelik menfaat düşüncesi ile ayarlamak istiyenlerin dar terazesi arasın- da derin bir fark vardır. Bütün enternasyonallere kar- şı Kemalizm nasyonali: bu is- tiklâlin nefyettiği cereyanlar a- rasında, geniş islâm ve daha mahdud osmanlı enternasyonali de vardır. Avrupayı bir islâm, Bal- kanları bir osmanlı, sonra hepsini, ayrı ayrı, Kemalist türk gözü ile görünüz. Bizim ideolojimiz, ger- çekte, bizim hürriyetimiz üzerine kurulmuştur. Ne maddi, ne marevi, | hiçbir yabancı disiplin zincirine, ne kafa, ne kol, ne de ayak kaptır- mak niyetinde olanlardan değiliz. İç ve dış politikada ve bu poli- tikanın her çeşid değişimlerinde, | hiçbir enternasyonal'in (bunların sayısı hergün artıyor!)| hayalleri- ne değil, kendi nmasyonal'imizin hakikatlerine bağlıyız. Her mille- te göre, dünya, evvelâ güneşin, sonra da kendi yurdunun etrafın- da döner: osmanlı saltanatının peyklikten başı dönmüş olduğu devirleri, tarihte okumuş ve hayatı mızda görmüş olarak, bizler pek iyi hatırlarız. Kendi nasyonalimizin menfa- atlerini unutmaksızın, yalnız bir tek enternasyonal, Cenevre enter- nasyonali içinde her türlü imkân- larımızı kullanıyoruz: o da Millet- ler Cemiyeti davâsını tamamen ve münhasıran, insani, yani millet- ler hürriyeti ve eşitliği gayesinde görmekliğimizdendir. Bizim istik- lâlimiz de bu hürriyetler arasında ve or'->dan biri değil midir? dün geldı Bugün orman mühen- dislerinin toplantısına reislik edecek Cenub vilâyetlerimizde tetkiklerde bulunan ziraat bakanımız B. Muhlis Erkmen dün sabah şehrimize dönmüş. tür. Orman kanununun tatbikleri üze- rinde görüşmelerde bulunmak üzere şehrimize gelmiş olan amanejman gru- pundan 30 mühendis bugün bakanın reisliğinde toplanacaktır. Orman mühendislerimiz eski emni- yet işleri umum müdürlüğü binasına yerleşmişlerdir. Toplantılar, kanunun tatbikine aid hususlar tesbit edilinceye kadar devam edecetkir, Küçük anlaşma ve Balkan anlaşması nazırları toplanyor Bükreş, 24 (A.A.) — İyi malümat almakta olan mahfil- lere göre küçük itilâf ile Bal- kan itilâfı hariciye nazırları, Romanyanın milli bayramı münasebetiyle 15 mayısta bu- rada toplanacaklardır. Ziraat Bakanımız ADlMlZ ANDIMIZD[R İtalyan Dış Bakanı Kont Ciano 25 MART 1937 PERŞEMBE 3 üncüde Fransız parlamentosu 362 reyle kabineye güvenini bildirdi Biri ekonomik diğeri politik iki anlaşma imzalanacak Çekoslovakya, bu görüşmeleri memnuniyetle karşılıyor Roma, 24 (A.A.) — Kont Ciano bu sabah ekspresle Venedik yolu ile Belgrada hareket etmiştir. Geçenlerde yapılan ekonomik ve polıuk görüşmeler neticesinde bu şehirde perşembe veya cuma günü Kont Ciano ile Yugoslavya başvekili ve zakereler olacaktır, Karışmazlık suya düşüyor İtalya lspanyadakı askerlerini geri çekmiyeceğini bildirdi . Ümanite gazetesi, Musolininin iki kolordu daha göndereceğini haber vermektedir. Londra, 24 (A.A , — Havas ajan- sı muhabitinden> — * > Politika görmenleri, Grandi'nin gö- nüllülerin geri çağrılması meselesini görüşmekten sakınması neticesinde va- him siyasi ihtilâtlar olmasından kork- maktadırlar. İtalya elçisinin, Trablusgarb'dan dönen Musolini'nin verdiği karar neti- cesinde bu hususta birdenbire kati o- larak red cevabr verdiği sanılmaktadır. (Sonu 5. inci sayfada) İtalya ile İngilterenin arası gittikçe açılıyor B. Musolininin sö ylediği son nutuk Karışmazlık komitesinde italyan delegesi B. Grandi İngilterede fena tefsir edilmektedir Hatayda İtalyan harb gemileri Akde nizdeki son manevralarında Trablus, 24 (A.A.) mahfillerinde, Duçe'nin İtalya'ya vak- tinden önce dönmesi hakkında bazı ya- bancı gazeteler Hükümet tarafından ortaya atı- lan haberler, hayretle karşılanmaktadır. Hükümet reisinin tesbit edilen ta. rihten önce dönmesinin sebebi, Leptis - (Sonu 5. incı sayfada) tazyik Kendi yaptıklarını türklere yüklüyorlar Haleb, 24 (Hususi) — Sancakta türk. lere yapılan tecavüzler şiddetini artır- maktadır. Bu şiddetli hareketten dolayı kendilerini özürlü göstermek istiyen a- lâkalılar bu defa da türklere tecavüz fili yüklemeye başlamışlardır. Nitekim İskenderunda neşredilmekte olan Elli- va gazetesi 16 mart tarihli sayısında türklerin bir bağa tecavüz ettiklerini yazmaktadır. Satılmış gazete iftirasına şöyle devam etmektedir: “Kara Hüseynili köyü türkleri Mihail Bennaya aid bağa tecavüz ve bağı tah- rib ve dikenli telleri yağma etmişlerdir. Hükümetin bu hâdiseyi gözönüne ala- rak tecavüz edenleri başkalarına ibret olmak üzere şiddetle cezalandıracağını ümid ediyoruz.,, Bir taraftan köylere saldırılan türk düşmanı yobaz tahrikçilerin, silahlı çe- sonra şimdi de (Sonu 5. ıncı saytada) telerin faaliyetinden naib Prens Paul arasında kati mü- İki anlaşma Roma, 24 (A.A.) — “Giornale d'İ- talia”, Belgrad'daki italyan - yugoslav görüşmelerinden bahsederek diyor ki: Biri politik ve biri ekonomik imza- lanan iki anlaşma italyan - yugoslav mü« nasebetlerinde yeni bir devir açmakta- dır. Şurasını kaydetmek lüzumsuzdur ki, italyan - yugoslav anlaşmasiyle açı- lan ve yalnız iki memleket münasebet- lerine değil bütün Tuna havzasına ve Balkanlarda tatbik edilecek olan poli- tika Avrupanın bu bölgesinde her dev- let için bir çevirme maksadı takib et-. memektedir. Biricik hedef herkesle iyi komşuluk münasebetleri kurmaktır. Konuşmalara büyük ehemiyet veriliyor Roma, 24 (A.A.) — İyi haber alan mahafilde kont cianonun Belgrad ziya- retine büyük ehemiyet verilmektedir. Belgrad - Roma arasındaki politik ve e. konomik konuşmaların bir neticeye yaklaşmakta olduğu sanılıyor. Başvekil Stoyadinoviçin senatodaki beyanatı, Ro- ma siyasi mahafilinde hususi bir ehe- (Sonu 5. inci sayfada) Fıkra pahası Bütün meşrutiyet İstanbulu, Saray-« burnu parkından dolayı, bir şehremini« ne isyan etti: — Paran varsa hastalara ilâç ver! Diyorlardı. Bir şehir halkına ha« v a'nın hastaya ilâç kadar lâzım duğunu ancak bir medeni takdir edebilir. Bahçelerinden biri Haydpark olan Londrada meşrutiyet İstanbulu ka-« dar aç ve muhtaç vardı. Türkiyede jilet lâmı yapmıyoruz. Düşününüz, hergün traş olan türkler, bu âdetlerini haftada ikiye indirseler, ne büyük bir döviz tasarrufu olur! Ni- tekim bizim çocukluğumuzda yanağı herdem taze olanlar, yeni güveylerdi. Size medeni diye cebrolunan her şeyi tasarruf edebilirsiniz. Rahmetli Sa vas mebusu Muammer, kendi kanaat ettiği aylığın bütün mebuslara, ve on-« dan aşağısının, derece derece, bütün memurlara neden kâfi gelemiyeceğini anlayamadan vefat etti. Tasarruf ve israf: fakat onların, maddi manevi, birer hududları vardır, 100 kazanan 100 harcar, ve bu hastalık bütün vatandaşlara sirayet ederse, ne şahsi, ne de milli sermaye ve refah kae lır. Fakat 100 kazanan 75 ini kavanoza gömerse, o memlekette medeniyet de teessüs etmez. Çünkü onun esas dayan- cı olan kültür ve âdetleri kurulamaz de. mektir. Yaşamak sanatını elde etmeye çalışı« nız; israf ve tasarruf düsturlarını size en iyi o gösterecektir. İhtiyaçlı, ihtiyaçsız: bu iki tabirin gözünüzün önüne getirdiği insan y« ğınlarını ve onların manzarasını düşü« nünüz - Fatay ve,