26 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

26 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ka — 10 it Anlaşması imza (Başı 1 incide) sis olarak; iki memleket arasında de. vamlı bir sulhun idamesi ve tarsini ay ni zamanda Avrupa sulhunun da mü- him bir şartı olduğuna kani buluna - rak, bir anlaşma akdini kararlaştır . mışlar ve bu hususta fevkalâde mu - rahhas olmak üzere, Majeste Yugos - lavya kralı namına niyabet meclisi: Başvekil ve hariciye Bakanı ekselens Doktor Bay Milan Stoyadinoviçi, Ma jeste İtalya kralı ve Habeşistan im. paratoru: Hariciye nazırı ekselans Kont Bay Galeazzo Ciano diCurteles- soyu tayin etmişlerdir. Bu murahhaslar selâhiyetnameleri- ni teati ettikten sonra aşağıdaki hu - Busatı kararlaştırmışlardır: Madde 1, — İki yüksek âkit taraf müşterek hudutlarına ve iki memleke- tin Adriyatikteki deniz hudutlarmma ri ayet etmeyi taahhüt eder. Her iki ta- taftan birisi hiç bir sebebiyet verme- diği halde bir veya bir çok devletlerin bir taarrızuna uğradığı takdirde di - ğer taraf, mütearrızın istifadesini mu cip olacak her türlü harekâttan is. tinkâf etmeyi taahhüt eyler. Madde 2 — Beynelmilel ihtilâflar halinde ve yüksek âkit taraflar müşte rek menfaatlarının tehdit edildiği ve. ya edilebileceği hususunda mutabık kalırlarsa, bu menfaatları korumak için alacaklevı tedbirler üzerinde an- laşmayı taalıhüt ederler. aMdde 3 — Yüksek âkit taraflar, karşılıklı münasebetlerinde harbe, mil li siyasetlerinin bir aleti olarak, mü- racaat etmemek ve aralarında çıkabi lecek bütün anlaşamamazlık veya ih. tilâfları sulh vasıtalarile halleylemek hususundaki azimlerini yeniden teyit ederler. Madde 4 — Yüksek âkit taraflar, kendi topraklarında diğer âkit tara - fin mülki tamamiyetine veya mües - Bes nizamma karşı müteveccih veya iki memleket arasındaki dostluk mü nasebetlerine zarar verecek hiçbir raâliyete müsaade etmemeyi veya — böyle bir faaliyete yardımda bulun- mamayı taahhüt eylerler. aMdde 5 — Yüksek âkit taraflar, aralarında mevcut ekonomik müna- — Bebata, iki memleket arasında mües |— Bes dostluk münasebetlerine daha uy gun yeni bir hamle vermek maksadiy | Ie şimdiki ticari mübadelelerini tak- — vViye ve genişletmek ve keza daha va — Bi bir teşriki mesal şartlarını tetkik — etmek hususlarinda mutabık kalmış- — lardır. Bu bapta en kısa bir müddet — İçinde hususi bir anlaşma yapılacak Ü tr v hi f “Madde 6 — Yüksek âkit taraflar, şurasını kararlâaştırmışlardır ki, bu anlaşmada hiçbir şey iki memleketin — esasen aleni olan mevcüut beynelmi- | lel taahhütlerine muhalif telâkki edil — Miyecektir. Madde T7 — Bu anlaşma beş sen;> — Müddetle aktedilmiştir. Eğer inkıza -— sından altı ay evvel fesih edilmezse | birer sene müddetle kendiliğinden u- — zayıp gidecektir. Madde 8 — Bu anlaşma tasdik o- — Tunacaktır. Meriyete tasdiknamelerin - teatisi günü girecektir. Bu teati Bel- -— gradda mümkün mertebe en kısa za. -— Manda vuku bulacaktır. . İşbu anlaşma Belgradda 25 mart — 19387 de iki nüsha olarak aktedilmiş |— ve yüksek âkit taraflardan her birine — birer nüsha verilmiştir. — İtalya gazeteleri neler yazıyor! — Milâno 25 (TAN) — Koriyera - Dellâsera gazetesi Kont Ciyanonun |— Beyahati münasebetile iki tarafın |— hüsnüniyet ve iyi anlayış sayesinde - Mmüsbet bir teşriki mesai yesunda te- — Mel atmış olduklarını ve iki memle- -— ket münasebetlerinin yeni bir safha /— .ya girdiğini anlattıktan sonra Yugos - lâvyanın Bolşevikliğe karşı açıkça — vaziyet aldığını, bu yolda hareket ser — bestliğini muhafaza ettiğini söylü - — yor ve İtalya - Yugoslavya anlaşma /— Bi tahakkuk ettikten sonra Küçül — Antantın tadilâta uğrıyacağını ilâve - ediyor. İtalyanm hareketi Fransa ve j ve İngiltereye mi karşı ' ya, Küçük itilâfı, ve binnetice Fran- sa - İngiltere emhiyet sistemini za yıflatmak, merkezi Avrupa ile Bal - kanlarda kendisine kıymetli bir mü- zahir bulmak arzusundadır. İngiliz gazeteleri memnun görünüyor Londra, 25 (TAN) — Londra gaze teleri Ciyanonun Belgrat seyahatini memnuniyetle karşılamakta ve bu sa yede Orta Avrupada sulhün takviye edileceğini söylemektedir. Taymis iki tarafı da tebrike şayan görüyor ve iki taraf anlaşmasının İngiltere - İ talya anlaşmasını takviye edeceğini ve bunun İngilterenin Akdeniz siya- setine muvafık olduğunu söylüyor. Mancester Gardiyana göre, Belgrat anlaşması, İngiltere - İtalya Aanlaş - masını model sayacak ve Türkiye ve Yunanistan ile ayni şekilde yapılacak anlaşmalarla itmam olunacak, bu da Londrada memnuniyetle karsılana caktır. Almanlara göre Berlin matbuatından Volkişe Beo- bahter yapılacak anlaşmayı mahdut kalacak sanarak imzalanacak olan yeni paktın küçük itilâfa dokunmıya câağını, Balkan Antantına ve Yugos- lav - Bulgar anlaşmasına ilişmiyece- ğini ilâve ediyor. Doyçe Algemanye Zeytung gazetesi, Fransa siyasetinin ilk defa bozulmadığını anlatıyor. Belgrat mülâkatı mesut bir hâdisedir Ankara, 25 (A.A.) — Ulus gazete- si yarın( Belgrad mülâkatı) başlığı altında aşağıdaki başmakaleyi neşre decektir: x *“İtalya Dışbakanı Kont Cianonun Belgrat seyahati yalnız iki komşu dev let arasındaki münasebetler değil, şarki Akdeniz, Orta Avrupa ve Bal- kanlarda barış ve sükün durluğu ba- krmımdan mesut bir hâdise teşkil e- der. Belgradda imza olunacağımı bil- diğimiz politik ve ekonomik iki an - lagmanın hiçbir sır ve şüphe ciheti olmadığını biliyoruz: “Kaydetmiye bile Tüzüm yoktür ki, İtalya — Yugoslavya yakmlığı ile Tuna havzasında ve Balkanlarda tat- bik edilecek politika, Avrupanm bu bölgesinde hiçbir devlete karşı bir çevirme maksadı gütmemektedir. İlk hedef, herkesle iyi komşuluk müna- sebetleri kurmaktır.,, Giornale d'İta- Ha'nm bu hükümlerine Prag ve Bük- reş politika muhitlerinin iştirak et - mekte olduğunu gelen telgrafla-dan anlıyoruz. Aldığımız malümata göre, Belgrad mü'ikatı İngiliz basın âle - minde dahi pek iyi akisler bırakmış- tır. Etyopya hâdisesinin şarki Akdeniz vaziyeti üzerindeki menfi tesirleri ne kadar ağır olduğunu biliyoruz. Bu hal ne Balkanlı müttefiklerimiz, ne de Türkiye ile İtalya arasmdaki menfa- at tezatları veya politika anlaşmaz- Irklarından değil, Milletler cemiyeti yazife ve mesuliyetlerinden doğmuş olduğu için, sebep zail olduğu zaman, kolaylıkla tasfiye edileceğine şüphe yoktu. Vaziyetin normalleşmesine centilmen Agreman esas teşkil etti. Tabil münasehetlere dön- mek bakımımdan, mühim bir merhale de Milâno mülâkatı olmuştur. Huır- lardadır ki, Dışbakanımız Tevfik Rüştü Aras Milânoya gittiği zaman Balkan antantı konseyinin de reis- liğini yapmakta idi. İki vazife ve sı- fattan istifade eden Tevfik Rüştü A- rasla, Şefinin dış politika davasmı büyük salâhiyetle temsil eden Kont Ciano arasmda Tünkiye ve Balkanlar la İtalyan münasebetlerine ait konuş- ma pek samimi olmuştur. Milâno mü- lâkatında, centilmen Agreman'ın e- hemmiyetini takdir eden bu milletle- rin, tabif temayulleri tezahür etti. E sasen Balkan Antantı devletlerinden Türkiye ve Ynanistanla İ talya dostluk muahedelerile biribirle- rine bağa” idiler. Müttefik Yugcoslav- ya ile dostluğumuzu yenilediğimiz İ- talya münasebetlerinin ayni surette tanzim edilmiş olduğunu görmek, bu- Pariste çıkan Eko dö Pari g Bine göre, İtalya - Yugoslavya ara - - Bında siyasi konsültasyon muahedesi İmzalanacak ve iki taraf biribirine mütekabil taahhütlerde bulunmıya caklardır. Çünkü başka bir hareket " Fransa ile Cenubu şarki Avrupa ara- / sındaki münasebetler ile kabili telif / olmaz. Figa zetesine göre İtal Bi nun gerçekl çalısan Türkivr icin husust bir sevinç sebebi olmus - tur, Belgrad mülâkatmm Göringir Roma ziyaretinde Balkanlara ait me- seleler konusşulduğu hakkımda heye- canlı haberler nesreden bazı Fransız gazeteleri nesriyatı arifesine tesadüf etmiş olması da dıkkat alya - Yugoslav Siyasi Edildi Kont Ciyanonun Belgratta beyanatı Belgrat 25 (A.A.) — İtalyan - Yu- goslav anlaş i dan son ra İtalya hariciye nazırı Kont Ciyano matbuata şu beyanatta bulunmuştur: Başvekil Stoyadinoviç ile benim aramda imzalanan ve bu akşam neş- redilecek olan anlaşma, onu müza - kere ve aktettiğimiz ayni Zzihniyet dairesinde, okunup tefsir edilmelidir. Size, bu zihniyetin ne olduğunu ve anlaşmaların imzasma bizi ne gibi sebeplerin sevkettiğini ve keza bu an laşmalardan faşist hükümetinin ne - ler beklediğini açıkça anlatayım. Bu anlaşmalar İtalya ile Yugoslav ya arasında sulh ve emniyet demek tir. Bu anlaşmaların manası şudur ki, İtalya ve Yugoslavya iyi komşu- luk siyasetini ele almak ve takip et- mek azmindedir. Bu siyaset, yalnız aralarında her türlü ihtilâf sebeple- rini ortadan kaldırmakla kalmıyacak fakat ayni zamanda iki memleketin kendi aralarında her türlü ahvalde de sulhü muhafaza etmek hususundaki kati emellerini tahakkuk ettirecek - tir, Muahedenin metninde bu emelin nasıl bir hukuki şekilde beyan olun duğunu bu akşam okuyacaksınız. Yü goslavya ve İtalya aralarındaki siya si münasebetlerde yeni bir devir â€- mıya ve Romada Passiç ile Mussolini arasında vukubulmuş olan mülâkat- ta krokisi çizilmiş olan itimat içinde dostluk ve teşriki mesai programı - nım gerçekleştirilmesine karar ver - mişlerdir. Böyle bir program iki mem leketin hem müşterek menfaatlerine hem coğrafi vaziyetlerine hem de Yü goöoslavya ve İtalya ekonomileri ara- sında mevcut hayati derin bağlara uygundur. Münasebetlerimizde tahak kuk ettirmek istediğimiz nokta işte budur. Ve ilerde iki memleketin ara- larmdaki iyi komşuluk münasebetle- rini istinat ettirecekleri esaslar bun lar olacaktır. 'Bu noktada Yugoslavya hükümeti nin noktainazarını da ifade ettiğime eminim. Yıkmak İstediğimiz her tür lü itimatsızlıktı. Gerçekleştirmek is- tediğimiz de iki memleket arasında devamlı bir dostluktur. Şundan da eminim ki, bütün bunlar iki memle- ketin hudutlarında bulunan halk üze rinde çok faydalı tesirler yapacaktır. Ve bu halk Yugoslavya ile İtalya ara sında aktolunan anlaşmadan çok iyi neticeler alacaklardır. İtalya tarafın dan, salâhiyettar makamata Sırp - Hırvat - Sloven lisanlarında tedrisat ta bulunulması ve bü lisanlarda ru- hani ayinler yapılması hususunda verilecek talimatı Başvekil Stoyadi- noviçe bildirdim. Bu anlaşmanın müzakeresini ve ak dini takip ederken yalnız karşılıklı istifadelerimizi istihdaf etmedik, Bi- lâkis, Avrupanın ve her şeyden ev - vel Adriyatik havzasmın ve bize en sıkı münasebetlerle bağlı bulunan memleketlerin emniyetine hakiki bir yardımda bulunmak istedik. Faşist hükümeti şuna derin tarzda kanidir ki, Avrupaya Muhtaç olduğu uzun sükünet çalışma ve kurma dev- resini temin etmek için her şeyden ziyade aralarında müşterek hududlar olan devletlerin kendi aralarında an- laşması, itimatlar münasebetler tesis etmesi, her türlü ihtilâf sebeplerini izaleye çalışması ve fili teşriki" me- saf şartlarını yaratmaları zaruridir. Beşeri her teşkilâtta olduğu gibi mil letler camiasında da ilk vazife kom- şusu ile iyi geçinmektir. Faşist hükümeti, İtalya ile Yugos lavya arasında İyi ve emin münase betlerin inkişafından bütün Avrupa- nın istifade edeceğine ve Yugoslav- ya ile İtalyanın Avrupa emniyeti me selesine en ameli ve en müsbet bir şekilde hizmet etmiş olacaklarına ka ildir. Her iki hükümetin 7> bu ayni fi - kir etrafında azimlerini toplamış ol- malarmdan ve benim de ve bu gaye uğurunda mümtaz Başvekiliniz Sto- yadinoviç ile bu derece ameli ve fili bir eserde teşriki mesaide bulunmuş olmamdan dolayr çok bahtiyardır. Başvekiliniz ile şahsi dostluk ta tesis ettiğimden dolayı bahtiyarım. Yugoslavya ile Ttalya bugünden iti baren iyi komşuluk münasebetleri ve Y J AN I Müzik gecesi alatasaray klübü tarafından hazırlanan müzik gecesi, ev- G velki akşam Fransız tiyatrosunda verilmiştir. San'atkâr Ömer Refik Yaltkaya, büyük muvaffakıyet ka - zanmış ve çok alkışlanmıştır. Yuka - riki resimde genç sanatkârı görüyor- sunuz. BAŞMAKALEDEN DEVAM Yalnız - Kendi Ö I .. .. çümüz (Başı 1 incide) dırır. Bazan sureti haktan görünen bir haberle endişeler uyandırmıya uğ raşılır. Radyonuzun düğmesini han- gi tarafa çevirirseniz sizi bir miktar musiki, bir miktar tatlı lâf ile mas- kelenmiş bir propaganda karşılar. İnsanların teneffüs ettiği hava bile propaganda ile ifsat edilmiştir. Az zamanda çok tecrübeler geçir. miş, dünyanın içyüzünü tanımış bir millet sıfatile bizim bu mikroba karşı epeyce muafiyetimiz vardır. Müdafaa kuvvetlerimizin çok noksan olması - na rağmen ecnebi propagandalarının muhitimizde çok az tesir yapabilme- sinin hikmeti buradadır. Bununla beraber gittikçe silâhları- nı keskinleştiren propagandanın tel- kin kudretini istihkar etmemeliyiz. En evvel gazetelerimizden başlıya - rak hepimizin daimi bir tayakküz göstermemiz lâzımdır. Başka milletlerin kendi hesapları- na bir takım görüşleri vardır. Bun - lar bizi alâkadar etmez, çünkü bizim kendimize mahsus hedefimiz ve öl - çümüz vardır. Bu hedef te dünyanın sulh, huzur ve emniyet dolu bir yer haline gelmesi ve kendimizin azami sür'atle iktisadi ve içtimai inkişaf te min edebilmemizdir, Son moda gidiş halinde karşımıza çıkarılan müfrit sağ ve sol cereyan larına karşı Türk gençliği mücehhez dir. Çünkü Türk genci taklitçi değil- dir. Yabancı bir cereyanı, bunu do - ğuran muhitin zaruri bir gidişi adde- der, fakat bunun başka bir muhitin kendine mahsus ihtiyaçlarile hiçbir alâkası olmadığına kaildir. Memleketimizle yabancı bir muhit arasında siyasi veya iktisadi menfa- at bakımınmdan ihtilâf bulununca bi - zim için bir tek ölçü vardır ki, o da memleketin kendine mahsus ölçüsü - dür. Memleketin propagandaya karşı esaslı müdafaa teşkilâtı kuruluncıya kadar her Türk vatandaşına vazife - ler düşüyor. Bunlar da daima gözünü açık tutmak, akıl süzgeçinden geçir- meden hiçbir telkine kapılmamak ve Türkiyede yalnız bir Türk ölçüsü bulunduğunu harici âlemdeki bütün alâkadarlara anlatmak hususunda pa yına düşen vazifeyi yapmaktır. Ahmet Emin YALMAN katen ve samimi olarak seven herkes tarafindan sevinçle karşılanacağından hiç şüphem yoktur, Bizler kararları mizm ve anlaşmalarımızın, İtalya ve Yugoslavyaya aralarında anlaşarak sağlam ve devamlı olmasımı istediği - miz bağları kurmalarına imkân veren teşriki mesai yolunda yürümeğe başla mışlardır. Bu yola _kınut ve itimadla edilmesi lâzım. hüsnüniyet, realizm, karşılıklı anlayış zihniyeti ve tesanüt hususlarında di - ğer milletlere de bir örnek olmasını ederiz. — 2643931 F Asiler hesabına harp yapan İtalyanlardan 1300 ü esir edildi (Başı 1 incide) saymamaktadır. Deyli Meyil, bir İngi liz-İtalyan yaklaşmasını mümkün gö- rüyor ve Akdenizde mânasız bir reka bete yol açılmamasımı tavsiye ediyor. Mancester Gardyan İngiltere . İtalya buhranının henüz geçmediğini söyle- mektedir. Kronikle gazetesi Fran- sız hükümetinin hattı hareketini kayıtsız ve şartsız tasvip ediyor. Fa - kat Deyli Herald bedbindir. Bu gazete 'ye göre vaziyet ağır ve kötüdür. Ka . rar vermek lâzımdır. Karar verilemez se tehlike istikametinde sürüklenme muhakkaktır, Fransa için tehlike mi var? Paris, 25 (ATN) — Gazeteler İs - panyadaki gönüllülerin geri alınması nın Grandi tarafından serdolunması ve Delbosun Almanya ile İngiltere se firleri ile görüşmesi hâdiselerinden uzun uzadıya bahsediyor. Ekselsyor Alman hükümetinin son derece dü - rüst hareket ettiğini anlattıktan son ra “İtalyan kuvvetlerinin İspanya yarımadasında ' yerleş Fransız hudutları ve müvasale emniyeti için bir tehlike teşkil eder.,, diyor. Maten gazetesi İngiltere ile Fran- sanın bir deniz nümayişi yapmıya mecbur kalmaları ihtimalinden bah- setmektedir, Jurnal de ayni ihtimalden kuvvetle bahis ve Almanyanım İtalyayı yola getirmesi imkânını kaydetmektedir. Gizli bir vesika Paris, 25 (A.A.) — Le Populaire, İspanyol harbiye nezareti tarafından neşredilmiş ve İtalyan esirlerinin üze- rinde bulunmuş olan gizli bir vesikayı neşretmektedir. Menşei Roma, tarihi 19 ikincikânun olan ve Florensa, Napoli, Cagliari or- du kumandanları ile topçu umumi mü dürlüğüne hitap eden bu vesikada şöy le denilmektedir: “İspanyada harekâtta bulunan kı- taatın ihtiyacat ve metalebatına göre cüzütamlar teşkili, Bundan sonra le- vazım itasına müteallik talimat gel - mektedir. Her tabura 30 makineli tü. fek ve 10 mitralyöz verilecektir. Vesikada 6 milyon kurşun ile 120,000 kumbaranın 21 ikincikânun- den evvel Napolide vapurlara yükletil mesi lâzımgelmekte olduğu ilâve edil- mektedir. Türkiye, Cebellüttarıkı kontrol edecek Londra 25 (A,A,) — Reuter ajan . sından: Kontrolun idat vazifelerinin kimle- re tahsis olunacağı noktasında zuhur etmiş olan noktai nazar ihtilâfları bu ayın 29 unda meriyet mevkiine girme si ümit edilen kontrol plânının tatbi- kini geciktirmiştir. Ademi müdahele komitesi İspanyada kontrole memur edilen muavinleri ta. | yin etmiştir. Muavinlerden deniz Alba yı Safiyeddin Türkiye namma Cebelü- tarıkta kontrol vazifesini deruhte ede cektir. , TAN — Albay aSfiyeddin en tecrü beli ve yüksek seviyeli deniz zabitle rimizden biri olup deniz harp filosu kurmay başkanıdır. İngilizce, fransız ca, almanca ve rumcayı çok ivi bilen Safiyeddin uzun zaman deniz harp mektebinde profesörlük etmiş ve bu günkü deniz zabitlerimizden birçoğu nun yetişmesinde büyük hizmeti gö rülmüştür. İTALYA YENİ KUVVETLER HAZIRLIYORMUŞ Moskova 25 (TAN) — İtalyadan İs panyaya sevkedilmek üzere yeni fırka lar hazırlanmaktadır. Siyah gömlekli ler fırkası bunlar arasındadır. Alp kıtalarının İspanyadaki dağlık arazi ye daha elverişli oldukları kanaati ha sıl olmuştur. Prağda çıkan Prago gaze tesine göre Milünodan toplanan İtal- yanlar İspanyaya gitmek isternedikle. rini söylemişlerdir. FAKAT LONDRA BUNA İNANMIYOR Londra 25 (TAN) Hariciye müs . teşarı Lord Kranborn, avam kamara- sında Loit Corca cevaben, İtalyanm Ispanyaya yeni askeri fırkalar gön . derdiği takdirde vaziyetin vahimleşe- de müslümanca nasihatler verdi K halk arasında gülünç bir misal © rak yadolunmaktadır. Asker Yığma Gayreti! (Başı 1 incide) Fransız zabitinin halka şapka aıeyhâ': Halep şehrinde de Türkler ve !_“P' ka aleyhinde tahrikât” yapmak İS$ halkı camilere toplama usulüne ehi miyetle riayet edilmektedir. Bu DU ” susta mühim masraflar yapılmakt” dır. Halkı camilere toplıyan yoböli lara yüz altm kadar ücret verilğ vâkidir. Çünkü bu çirkin vazifeyi KA7 — bul edenleri bulmak gün geçtik$t müşkülleşmektedir. y Kardeşlerimize işkence devam — ediyor Şam, 25 (Hususi) — Gerek intihâ” bat, gerek müşahitlere yapılan ni * mayişler yüzünden, uzun zamandt? Antakya ve Kırıkhanda mevkuf bi” lunmakta olan 25 Türk, elleri keleP” çeli ve boğazları zincire vurulu oldu” ğu halde, süngü tehdidi ve kamçı İ? dövülerek Halebe sevkedilmiştir. Halk, bu facia karşısında çok mü- teessir olmuştur. Fransanın Açığı Çok * Müthiş! Paris, 25 (A.A.) — Kapital gaze” * tesi, Fransanm altı ay zarfmda KO0f kunç bir nisbette açık vermekte ol duğunu yazarak diyor ki: ; Bu açık eylülde 672 milyon, teşriti evvelde 788 milyon, teşrinisanid? 988 milyon, Kânunuevvelde bir mir yar 372 milyon, Kânunusanide bif milyar 546 milyon ve şubatta da milyar 486 milyon franga baliğ Oi * muştur. Sular Müdürlüğü Ankara, 25 (TAN) — Nafıa leti sular fen heyetinde çalışmakt& olan Bay Salâhaddin, 500 lira ücret” le Sular umum müdürlüğüne uylik edilmiştir. K —i HALKEVLERİNDE J Kadın Şairler Gecesi Eminönü halkevinden: 26. 3. 937 cuma günü gecesi sast 20,30da evimizin Cağaloğlundaki mef kez salonunda evimiz kitapsaray yaym şubesi tarafından tertip edilef (Kadın şairleri gecesi) programı a58” ğıya çıkarılmıştır. Bu gece için davetiye yoktur. Hef” kes gelebilir. 1 — Türk edebiyatında kadın şaif” leri: M. Turhan Tan. 2 — Şiir: Yahya Salim. t 3 — Şair Zerrin Taç: Şüküfe Niht' Başar. Ş 4 — Şiir: Bedriye Yeğinsay. j 5 — Divan şairi iki kadın: M. Halit Bayrı. 6 — Tanınmış kadın şairlerinin ©* serleri: Muvaffak Benderli, e | İçtimai konferanslar Evimizde tertip edilen felsefi ve İfe — timai konferansların on beşincisi V? sonuncusu bugün saat (17,30) da yaeddin Fahri tarafından verilecek” tir, Mevzuu (Türklerde felsefi, il hukuki bilgilerin inkişafı tarihçesi V” şartları) dır. Davetiye yoktur. Her * kes gelebilir. e Kadıköy Halkevinden Kadıköy halkevinden: 26 Mart 987 cuma aksşamı sant bi de evimiz salonunda Dr. Bay Sühe) Ünver tarafından (Bundan otuz a5* evvel ruhi tedavf, epidolf sıhhat Mt ceğini, fakat bu gazete şayialarma i- Uğmu sö, : bedi) adlı bir konferans verile

Bu sayıdan diğer sayfalar: