7 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

7 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kırmazlar, sık sık kabul ederler. Amerikalı bir gazeteci geçende si. nema yıldızlariyle ayrı ayrı konuş- muş, onların seyircilere tavsiyelerini toplamıştır. Bu tavsiyeler ekseriyet- le çok garip, tuhaf ve komiktir. Bir- kaç tanesini burada yazalım. Greta Garbo seyircilerine şunları tavsiye ediyor: 1 — Kadım seyircilerim bize benze. mek için boşuna zahmet ediyorlar. Zayıflamak için günlerce aç durmak, en güzel yemeklerden mahrum kal- mak hiç hoş bir hareket değildir. 2 — SBSeyircilerime mühim tavsiye- lerimden biri de şudur: Sinema yıldı- zı olmıya heveslenmemelerini bilhas- 8â rica ederim. Çünkü sahne ve Btüdyo hayatı kadar boş, yıpratıcı, nefret verici bir şey yoktur. Yıldızlı- ğin sönü sürünmek, sefil _olmaktır. Con Kravford'un tavsiyeleri de gunlardır: 1 — Seyircilerim hayatta neşeli ol- mak istiyorlarsa sinemaya gitmesin. ler. 2 — Her zaman kahkaha - atabil- mek için neşeli bir hayat geçirmek için bol bol portakal yesinler. 3 — Kadın seyireilerim ipek çorap giymesinler. Çünkü ipek.çorap insa- nı sonunda betbaht ediyor. Erkek yıldızlardan Gari Küuper şu tavsiyeleri yapıyor: 1 — Bol bol seyahat.. Emin olunuz ki seyahat, paradan da kiymetlidir. Gözü kör olsun, o kadar bayıldığım halde başrma gelen yıldızlık belâsı yüzünden hiç seyahat edemiyorum. 2 — Türklerin meşhur patlıcan dol. ması yemeğine bayılırım. Neşeli ol- mak istiyen seyircilerin bol bol pat- lıcan yesinler, 3 — Aşk daima yalancıdır. Aşık En güzel yıldızlardan Diana Bella Meşhur yıldızlardan seyircilere yapılan garip tavsiyeler Sinema yıldızlarının boş vakitleri hiç yok gibidir. detli bir mukavele ile bir kumpanyaya bağlı olan yıdızlar, istira- hat zamanlarını bile, kumpanya direktörlüğünün tanzim ettiği programa uygun olarak geçirmeğe mecburdurlar. Bununla bera- ber sinema yıldızları gazetecilerden çok hoşlanırlar. Uzun müd- Onları hiç | Bu haftanın Filimleri Saray: Balalaika, Türk: Dokuzuncu senfoni ve be- kâr evliler. Melek: Canlı film ve kadın isteyin- ce, İpek: Canlı film, Sakarya:! Kermes eğlenceleri ve alçaklık. Yıldız: Moskova, Sanghay. Sümer: Sözde kızlar. Alkazar: Kızıl çayır ve hücum ta- buru. Tan: Kadmları severim Şark: Brodvay Melodi. Asri? Aşk bandosu ve Singapur korsanları, Milli: Çapkın genç ve kızıl çayır. Hilâl: Bay Tekin. Azak: Mavi Valsler, Dans — kor- sanları ve kokaraça, Alemdar: Bay Tekin. Üsküdar Hale: Königsmark. Kadıköy Hale: Yeşil Domino. meyiniz. Hele aşkla başlıyan izdi . vaçların sonu felâkettir. Işte Marlen Ditrih'in tavsiyeleri de şunlardır: 1 — Sarı saça bayılırım. Fakat başkasımnda gördüğüm parlak sarı saç ları da kıskanırrm. Kendilerini bana sevdirmek istiyen seyircilerim, şayet sacları sarı ise ,siyaha boyasınlar. 2 — Şişmanlamaktan da hoşlanı- rım. Keşki şişman olsaydım. Fakat o kadar uğraştığım halde hiç muvaffak olamryorum, 3 — Hayatta en çok sevdiğim ye- mek şudur: Elmalı hindi dolması. Se- fircilerime bunu iştiyak ile tavsiye olmaymız. Sizi sevenlere de yüz ver-|ederim. Y GAHL PATRICK T 2 - 98 M eshur Dedikodu Sinema Dünyasından Haberler Maruf Fransız yıldızlarımdan Mad. len Ozere geçen gün çok ağır bir ka- za geçirmiştir. Güzel yıldız Pariste Şanzelize bu.lvarmda giderken yanm- dan hızla geçen bir otomobil çarpmış kızcağız yere yuvarlanmıştır. Bereket versin çarpma çok hafif olduğu için vücudunda tehlikeli bir arıza yok- tur. Sadece güzel yıldızım, yere düşme neticesinde yüzünde yaralar, bereler hâsıl olmuştur. Burnu da yere carp. tığı için fena halde kanamıştır. e Fransız yıldızları arasında sesinin güzelliğiyle meşhur olan Rene Sensir için artık yumurta yemek yasaktır. Yumurta yüzünden yıldızm güzelli. ğine halel geldiği doktor tarafından tesbit edildiği için artık yumurta ve yumurtalı yemekler yemiyecektir. . Sevimli Fransız artisti Danielle Darrieuc'un Holivuta gideceğini yaz- mıştık. Artist Üniversal şirketi tara- fından 3 sene için angaje edilmiştir. Senede iki film çevirecek ve altı film içih bizim paramızla bir milyon lira alacaktır. Artiste kocası Fransız re- jisörlerinden Hanri Decoin refakat edecektir. b Bğyaı perdenin mahmur bakışlı, cazip yıldıılarmdan K Gail Patrick “Hangisi güzel?,, meselesi Holivudu bullak yine allak ediyor| Bir zamanlar Holivutta büyük yıldız modası vardı. Deret? | derece ilerliyen güzel yıldızlar,günün birinde anlıyan - anla* mıyağ kim olursa olsun herkesi kendilerine bağlar, kendilerint güzel dedirtirlerdi. Meselâ bir Lili Damita beyaz per- de üzerinde dünya seyahatine çıkar, Çinde bir âsık, Japonyada bir sev- dalı, İranda bir gönül delisi, Turan- da başka bir âşık tedarik ederdi. Fa- kat insanların maymun iştahlı olduk- ları malüm. İIşler böylece devam e- derken bıkmağa başladılar. Artık Greta Garbolar, Marlen Dit- rihler, Jan Gravford ve saireler in- sanları avutmaz oldu. Sinema kum- panyaları dünyanın en hassas baro- metrelerinden daha hassastırlar. İş- ler böylece sarpa sarınca başbaşa ve- | rerek bunun sebebini anladılar. İnsan lar, hep ayni manzarayı hep ayni güzelliği görmekten bıkmışlardır. İyi amma bunun bir çaresini bul- mak, beşeriyetin, kalabalığın parası- nı sinema veznelerine almak lâzım. Bu işi düşünürlerken meşhur sine- ma girll'lerini ortaya çıkardılar. Pü- rüzsüz vücutleri, güzellik ölçülerine tamamile uygun boyları posları ye- rinde, taşkın kalçaları, mevzun ba- caklarile birer heykele benziyen bu kızları sinema perdesine verdiler. Bir müddet te bunların saltanatı geldi çattı. Artık operet filmlerde deste deste, boy boy çıplaklıkları rejisörün insaf ve merhametine kalmış genç kızlar belirdi, Bir zamanlarda bunlar sürüp git. ti. Dünyadaki tuhaf insan zevkleri- le mücadele halinde bulunan film kumpanyaları, gün geldi ki, insanla- rın çıplaklığa da kanıksadıkldrınıl sSezuntı. Bunun arkasından bir keşif daha: Korkunç filmler. Evet, hemen hepi- mizin hatırındadır ki, birkaç sene evveline kadar sinema âlemini bir korkunç filmler heyulâsı sarmıştı. İki yüzlü adam, canavar yaratan 'dok tor, Düsseldorf vampiri ve saire ve saire gibi birçok ürpertici, terletici, hattâ, hattâ insanı sinemadan dışa- rıya fırlatıcı filmler gördük. Kim bi- lir, her halde, korkmak ta insanlar için bazan bir ihtiyaç halini alır ki, bu filmler de oldukça tutundu. Bun- larım da modası geçti. Üste para Ve- rerek, yüreklerini ağızlarına getire- cek müşteriler devede kulak kalın- ca, işi değiştirdiler. Bu sefer, hepi- mizin yüreğini derinden kavrayan bir çare keşfettiler. Bize öyle geli - yor ki, bu yeni keşfedilen sistem sa- yesinde sinema oldukça uzun zaman mevzu değiştirmek zahmetinden kur tulacaktır. Yeni sistem pek gariptir. Doğrudan doğruya insanlardaki mi tenevvi, çeşni değiştirmek âdetlef” ne uyan bir sistemdir. Devamlı bir yıldıza yer vermedt” yıldızı çırılçıplak soymağa lüzum bvğ rakmadan, müşterileri zangır zan& titretmeden, sinemaya bağlamak cap edince son şekli bulundu. Şimdi, herhangi meçhul bir ge'“* kızın güzelliği, cazibesi, endamıi sesi esinde hakiki bir yıldız gili| sinema âleminde birdenbire parl&m. sı, birdenbire sönmesi mümkündü" Bu suretle Holivut bir taraftan ye” yeni istidatları kontrol ediyor, taraftan - da yıldırım hızı ile film )'* dızı değiştirmeğe cabalıyor. Hiç şüphe etmemeli ki, böylet? sinema perdesine birdenbire ylll'lıı olarak çıkmak hevesinde on binlef” ce genç ÂAmerikan kızı vardır. Ve bunlar, tabir caizse sıra beklemek!” meşguldür. Ancak, rejisörün, seçmf si ilkönce ğüzelliğe istinat ettiği iç? Holivut bir güzellik meydan muhâ * rebesinin alıp verdiği bir yer olmuf” tur. Kim güzeldir? Esmer mi, sarış? mı, esmerken kendi kendisini sariştP yapıvermiş olan mı, iri ağızlısı M ufak ağızlısı mı, hangi burunlusü hangi yanaklısı güzeldir? Bu, öy!” altından kalkılması, bir kavga, mü” cadele, noktai nazar ihtilâfi mevzü” ki, pek yakında Holivutta kı_vam" kopmıyacağına kimseyi inandıramB" Her yiğitin kalbinde bir aslan ğr m geriei: civuvuuun yığıL Tejisorrerlm gönlündeki aslanlar da şüphesiz U' muhteliftir. Bir kerecik parlayıp sö” necek olan bir yıldızı muazzam bif genç kızlar ordusu arasından bulüp çıkartmak aslanınm en büyük mari * feti olacaktır. Bir sinema oynatmak için girişi * len bu kocaman eziyetler, bu kor g kunç seçmeler esnasında sinema oy” natacak yerde akıllarını oynatacd! rejişörlerin çıkması da uzak bir ihr timal değildir. Çünkü, zavallı adaf güzelliği komşusuna imkânı yo vermiyen on binlerce inatçı guzehn arasından bir tane seçecek seçmce)" kadar da anasından emdiği sütül burnundan çağladığını hissedecekti” Güzellik bu, kim kime bağışla" Aynaya bakıp ta: — Ben güzel değilim! diyen ça larmış derler. TELSKOP — Bir ingiliz kadını çocuğu olduğu Meşhur Sinema Artistinden nu iddia ediyor mahküm Amerikada ve Avrupada kadınla- rın en fazla takdir ettiği meşhur si- nema artisti Clark Gable 'in başın- dan bir 'macera geçmiştir. Amerikan Bazetelerini fazla işgal eden mühim bir istintak sevimli artistin lehine in kişaf etmeğe başlamıştır. Mesele şudur: İngilterede otüuran 47 yaşlarında Madam Norton sinema artistinden doğmuş bir kız çocuğu olduğunu id- dia etmiştir. Bu iddia resmiyete dökülmüş ve Clark Gable Hollivutta müstantik ta Clark Gable az kala oluyordu rafından sorguya çekilmiştir. Sine * ma artisti kadının iddia etti ğ tarihlerde kat'iyyen Ingilte rede bulunmadığımı söylem i sede kadın iddialarında artisti çıldlr.' cak hale gelmiş ve sinir buhranlif isri etmiştir. Sinema geçirmeğe başladığı bir sırada aV; katlarmım 'bulduğu şahitlerin şehâ tile vaziyetini biraz düzeltmiştir. — | df | Şahitler sinema artistinin InI:”' Kadmifn iddia ettiği zamanlarda bl liformiyada olduğunu isbat etmis” dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: