Ars: .KUM AR HATIRALARI GENERAL GALIP ANLATIYOR: — i Hicaz harekâtında büyük tehlikeler €ndinigösteriyordu U vak'alar, mahiyetleri de » Mağ, , £ tirilerek Araplar ara - caz | J#Yiliyor, ve hükümtein Hi - Beşi, Sine hıristiyanların gir - titiz müsaade ettiği şeklinde Kiş Sâilerek, askerlerimiz âra » ey, Almanlar bulunduğu neti - da ,, “irliyordu. Şimdi Mevlâna Diğan IğI beyannamede bu pro - İY: benim ağzımdan ve be- aleminde tasdik ettirmek yo- #ramakta idi, b itaç büyük tabakayı dolduran dip ların göze görlinmiyecek N şöyle mahirane bir cüm “a arlmiştı: ii mizde hıristiyan oAlmanlar lana duğunu söylüyorlar. Bu ya- sig İnanmayınız. Bununla be- * Hicaz arazisine hıristiyan- teki rmesinde bels yoktur. Ni - keli e saadette Me i, yanların girmesine müsui Sülmekt, idi. İN “YlAna, bunu teyit için yazı - Ri a bir de hadis ilâve et - mai bir beyannameyi imzala - izi ben, aleyhimizde söylenen *rİ tasdik etmiş olacaktım. Ban X Mahmut Hasan mâını ta- e) DİF Mevlânanm oyunlarına “"ihayet. vermek lâzımgeldiğini gay çe Du haini, derhal Taiften di- Sikarttım. tip va ini örfi divanıharbe ve » Bak Yik olduğu cezaya çarptır - Yi ye belki mümkündü. Fakat hiza dise yüzünden aleyhimizde pig, “e eden düşmanlara yeni bir tm, Vermiş olacaktım. Vazgeç. K i'alarımızm biraz evvel an Midey, lattığım vaziyetine göre Yerde bir taburla takviye edecek e. oradaki taburları, birkaç yi, Vel Mekkeye çekerek, Ciğde- ag lye etmek hatırıma gelme - dı) İeĞİİâi, Ancak, her askerin ol Ribi benim de tasavvurlarım İlya idari ve siyasi birtakrm tyler dikilivermişti. Bunlardan çmt sayayım: — Büyük bir sabırsızlıkla bek Yol ERİZ ve son günlerde Rabiğ Baş bulunduğunu tahmin etti d, > Pahri Paşa kuvvetlerini Cid- Ma Rabiğ arasında karşılamak di, e > Ciddenin tahliyesini mütes- bay Eliz Kuvvetleri tarafından *dileceğine şüphe yoktu. Şu me, Emirin ekmeğine de yağ sür EZ “lacaktık. Yani, mülki mesu- Ziyade, Emaretin vilâyet - yeli edip, İttihat ve Terakki İt aleyhinde İngilizlerle an Olduklarına dair ortaya atı- Yalanları, teyit eder mahiyet- Me hldise icat etmiş olacaktık. i— Garnizon, tamamile tahli- Süleceğine göre, nakliyat için A Sedar imkânsızdı. İaşe key Ri i, de son derece müşküldü. Hâ Aş, Pirİbirlerine lehimli birçok a urla ve tehlikeler karşimı- “kiyordu. vE Fahri Paşanm Rabiğ yoli- Beyiinesi muhakkakt. Çünkü İpe Hüseyin (Mübeyrek)in, ma- olan sadakati dolayısile.Ra * ç için bir istinat noktası va #diyordu. : Pay Ekli vaziyete göre, Fahri Brian Rabiğ yakmlarına kadar Yok İlerliyebileceğinde şüphe » bilyük tehlike ise şu İdi: «> Ancak bundan sonraki yol, * bağlı olan kabileler arasm- Böçeceği gibi, denizden de düş AES NLARIN İ TAN a YAZAN | General Gelip, Milli Savaşta Konyada vali "Mustafa Kemal Paşa” gönüllü alayına sancak teslim ediliyor man tehdidi altında bulunuyorlar» dı. Eğer Cidde, tahliye edilirse, çok mühim olan ikinci istinat noktası dan da mahrum edilen o yorgun müfreze, müthiş bozguna uğratıl - mış ve bu suretle de düşmanın €- mellerine hizmet edilmiş olacaktı. Yorgun müfreze dediğime, bilhas- sa dikkatinizi çekerim; O günkü umumi isyan vaziyetinde Medine" den Mekkeye kadar kızgın çölller- şa mülfrezesinin kolayca ilerlemesi, bir mucize ile kabil olabilirdi, Mu- elze devri ise, çoktan geçmişti. Müfrezenin, külliyet!i cephane ni, en az yirmi beş günlük erzak - Di, #u yerleri arasındaki mesafe İ- çin sularını ve sair eşyasını taşı - yacak develerden başka iki ve üç mefere bir binek hesabile ayrıca bir hayli deveye de ihtiyaç vardı. Bundan başka, sıhhiye teşkilâtı mü kemmel olmalıydı. Rabiğ ile Me - dine arasındaki su haçlarında İki üç menzil noktası, daha evvelden İşgal ve tahkim edilmiş bulunma» bydı. Sonra, bu müfreze, muntazam bir düşman karşısında tek bir he - defe yürür gibi hareket etmiye - cekti. Yürüyüş kolu, her yanından müteaddit çeteler tarafından taciz LEE Bugünkü program 12,30 plâkla Türk musikisi, 3.05 muhtelif plâk neşriyatı. Akşam metriyatı; — 18,30 Varyete rmusö- ki Ambasadörden naklen. 19,30 Konferans: Selim Sırrı Tarcan tarafmdan. 20 Müzeyyen şe arkadaşları tarafmdan Türk müsikisi ve halk şarkıları, 20,30 Bay Örer Riza ta fendan arapça havadir. 20,45 Belma ve arc kadaşları tarafmdan Türk musikisi ve halk şarkıları: Saat Ayarı, 21,15 Orkestra. 22,10 Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı, 22.30 plâkla sololar, opera ve 0- peret parçaları 23, son .“. Günün program özü Senfonik konserler: 18 Roma: Victor de Sabata'nın idaresin- de; 18 Katoviç, Varşova: Senfonik komme 22.15 Prag: Çek füharmenisi, Hafif konserler; 12.50 Bükreş: Romen halk tnusikisi: 13,03 Varşova: Küçük orkestra, şarki; 17 Kolon- ya: Orkestra, sopran, tenor; 18 Nis—Kot— Dirür: Radyo orkestrası; © 18.30 Viyana: Hafif musiki ve dans havaları; 1833 Prag:| Orkestra, şarkı; 19 Nis—Kot—Dazlir: Kon. ser nakli; 19.20 Lâypzig! Plâk musikisi; 1945 Bükreş: Plük konseri; 19.50 Buda gan musikisi; 2008 Brüno, Pra, siki: 70.15 Pari« P.T.T, Relgrad: Plâk konseri; akşamı; 21.40 Roma: Karışık konser: edilecekti. Bu seh dâr ve canibdarları a; tiln gün harp ederek geceleri de ti alacaktı. Ne rmda, ve kışla alan üç katlı bir bina vardır. Birinci katı kârgir iki katı kerpiçten. Bunu yüz sane Vahahitar pişdar, dim. k, bi. yak yapmışlar, Vaktile, adı gidi kendi de belki kale imiş, Sonraları, bir aralık hükümet konağı olmuş ve bir zaman da, merhum Mithat Pa. şa İle arkadaşlarma zindanlık yap- muştı, Mithat Paşa ile arkadaşları Ah - | Bekirin nezareti altında, Çerkes İbrahim ve çavuş Mem zenci Ali çavuş, Mahmut çavuş ve birkaç arkadaşı tarafından iple bo ğularak şehit edilmişlerdi. Ben bu çanileri, vak'adan epeyce sonra, Yemende tanıdım, Yaptıkları hiz | ğa, kaymakamlığı ? başılığa, zenci Ali yüzbaşılığa, Mah mut ta Kolağalığa terfi ötmişlerdi. (Arkası var) Dün akşamki i Tramvay Kazası Dün akşam, ihtiyar bir kadınm ö. Tümüyle neticelenen bir tramvay ka İzası olmuştur. Hâdisenin tafsilâtı şu- ln Abdülmalikin idaresindeki 99 numaralı Beşiktaş — Fatih araba- sı, Necatibey câddesinde giderken altmış yaşlarında Martiçe adında bir kadına çarpmıştır. Çarpışm şiddetin. den kadın yere yuvarlanmış ve teker- lekler arasmda kalmıştır. Güçlükle, ifade veremiyecek bir halde arabanm sitmdan çıkarılan ih- tiyar kadın, kaldırıldığı hastanede öl miiştlir. Hüseyin Abdilmalik yaka. lanmış ve yapılan sorguda, kendisinin #umitaksiri olmadığmı, arka firenin düşmesi yüzünden arabayı durduta madığını söylemiştir. Vak'a mahallinde yapılan ilk fenni diayene neticesinde, arka firenin düşmüş olduğu görülmüştür. Bu va- ziyete nazaran, ölüme sebebiyet suçu ile tevkif edilen vatman ihmal ve- ya noksanı olmadığı anlaşılmaktadır. | rep: Radyo orkestrası, Radyo orkestrası. Abraham'en Mz orba: Belin'nin darkı; 2320 Belgra 2140 bilano: Pâ ven Hawai" opereti; Paris P'T.T.: Varyete neşriyatı; 22 Buda. Beşte: Orkestra; 72.10 Bükreş: Radyo or- “İ Puritani" operas Mektep Müsameresinde güzel oldu Çapa Kız Öğretmen Okulunun gi lonu.. Sıralar tâ nihayetlere kada: Önlerdeki koltuklarda Ben kapıdan İçeri girer girme konferans sa- talebe ile dolu.. tmenler yer almışlar. » Göğsünde yeşil bir kordelâ bulunan ve bununla müsamere tertip veyâ idare heyetinden oldi z yakalı bir genç Sahnede talebel birinci perd ski z4 için ayaklarımın ucuna Basarak ileri elbisesi giyen ge e oynanmiyan deki bir kostümle: olmadığını siz ki, sahne anlaşılan siyah önlüklü, be- ız beni karşılıyor. bir müsamere prog'amının en uzun numarası olan üç perdelik (Özyurt) piyesinin ii uyorlar. Ve işte ben de bunun orum. Sahne- kızla bu piyes iç ve hepsinin âyni devre ait iylemek bence ukalâlık ölür, Hiç şüphe- oynayan ve bu sahneyi terti eden. ler benim kadar ve belki de benden daha tarih arından bundan duha büyü! nilmez ya), sen mektep müsamer: z tadına ermemiş Ol ğinin ahengi ukça, İnşat ve temi er çocukça, mizansen ç çocukça. Fakat bütin bu çocuk- çinde bir insanlık hı rolünü yapan saf yü, genç kız enin temiz ahengile bir mekter iii deği; “Emidtör sahhele- « ceniyt ErtiStieri mertebesine yükseliyorları! Tam ben yerime oturduğum za- i alkışlarin kâpanı- zel bit piyano konseri nel perde bittiği piyano ile müzik ik in cü perdede bütün talobeler salıne de mllkemmel ve kusursuz oynu- yorlar. Yalnız, kız oldukları için narin ve ince yücutlarile, incecik #eslerile erkek rolünde olar nuşmağa başladığı zaman bazün arkadaşlarmın kahkabâlarile kar- şılaşıyorlar, Üçüncü perdeden sonra oynanı- lan zeybek bulezi fevkulâde mü - kemmel. Ve esasen seyirciler te rafından © kadar çok alkışlanıyor ki, tekrar ediliyor. Ve şunu söyliyeyim ki, ben bir mektep ameresinde değil, bi- sanat sahnelerinde bile bu kadar mükemmel bir bera- ber oynayış görmedim derseni belki bir mübalağa sayılır. Fakat mübalağa değil, hakikattir. Bunu takip eden numara bir perdelik bir komedi. Mevruu da şu: Zengin bir Musırlı bayan tara- fmdan açılmış bir kız mektebi var. Bu bayan çok müiteassıpdır ve genç kızların kır gezintilerine çık- masını İstemiyor. Fakat bir gün genç kızlar o kadar rica ediyorlar ki, mektep müdürü buna müsaade ediyor. Fakat akeilik olacak genç kızlar dişarı çıkar çıkmaz Mahr Peyker Hanrmefendi, yani mektö- bir. sahibi mektebi ziyarete geli - yor. Müdür talebelerinin gezmeğe Bittiğini itiraf edemiyor. Sıkmtı i- şindedir. Fakat üşüyen ördeklere ini bilirler. Fakat bir mektep sahnesi aksesu. bir zenginlik de'iste- rinin bugüne ka- uğum ve bügün zevki. hususiyeti de bu değil duyuluyo! Yazan: Suat Devriş aramaz, müdürün diye; talebeler ge Şe kadar Mali Beyker Hai Yalamak için, kâh-deli bir talebe, kâh kurşuncu bimem ne molla, eye girip meyve çalan iğlan çocuğu, kâh bir mahcup ir kekeme “ve sarsak ir genç r spor meraklısı rolle riai yaparak sahneye çıkıp onu meşgul ediy Mahi P nü Yapan genç kiz, jestleri ve bil hassa Arap şivesile konuşuşunun mükemmelliği ile bir sanat kabili- yeti gösteriyor. Fakat sahnede 5 dakilmda bir muhtelif bir şabsi - yeti temsil eden Zerrin rolündeki talebe ber türlü sitayişin fevkinde kalıyor, * Ve insan onu seyrederken ergin bir artist Beyredörmiş gibi z€ duyuyor, Bundan sonra Çobanm Rüyası balesi de pek Fakat işte şimdi açılıyor. Canlı mankenler defilesi, Selçuk Kız Enstitüsünde yapıl miş güzel elbiseler, birer, birer sülineden geçecek, Evvelâ çocuk- lar çıkıyor. İki güzel çocuk, biri- sini tanıyorum. Meslektaşım Re - | in güzel yavrusu.. Üze- rine giydirilmiş elbiseleri ne ka - dar da kendine yakıştırıyor. Hele mavi plâj pijaması ve mavi Fran. sız bahriyelisi şapkasını andıran plâj şapkasile ne cana yakmi olu- yor. Bu güzel pijama bu küçük a- facana ne de yaraşıyor. Bunda sonra kadın pija - ması, bir sabahlık teşhir ediliyor. Pijamaların ikisi de güzel, biri yah pantalon, yeşil câket, öteki blödüsaks, bir de pembe sabahlık var. Pembe sa- bahlığın boynun - daki çiçekler da- ha yumuşak bir £- pekliden, meselâ vuslden olmalıy - dı. Gündüz elbise - leri içinde göğ- sünde geniş, tu- runcu hir korde- lâsı olan nefti el- bise, nefti fötr, tu runeu tüylü tirö- liyen şapkasile en iyker Hanımefendi rolü- Röportaj Selçuk Kız Enstitüsünde Genç kızlarımızın 'müsamereleri çok Genç kızlarımızın elleriyle hozrlanan Çiçek sergisinden güzel bir köşe Temsil verenlerden başka bir por iyisi, maamefih etrafı kürklü bl kostüm tayyi söhneye v görünen ipek ka» cuk harçlarla are bunu süslen- 4 müsamerede e k şey" yalniz: — Pek güzel ve pek muvaffak olmuş bir müsamere... n kendi çıkarkön söy“ hesabıma bir bir sel v bu haki insanım. Ve bü mektep müsameresi yors gun kafamı, kırda geçirilmiş bir ilkbahar günü gibi tazeliği ile w gen , temizliği ve safiyeti ile dinlendirdi. Bu kadar ist ki gençler atlı, olgun ve z6- iren bu mektebin retmenleri ve idareci » kâten tebrike ve teşvike Romanya Sefiri Romanya Sefiri M. Telemague kıy metli misafirimiz Romanya Hariciye İNazırmı karşılamak üzere dün İstam- | bula gelmiştir. Salı günü burada bulunması bekle nen Romanya Hariciye Nazırma eşi de refakat edecektir. Balkan ,Matbuat Birliği Kongresi Ankara, 6 (TAN) — Atinada 14 gubatta açılacak olan Balkan Basm Birliği kongresinde Türkiyeyi Yaşar Nabi temsil edecektir. Yunan Ataşenavalı Türkiye ile Yunanistan arasındaki yakınlık dölayısile Yunanistan An- karada bir ataşensval bulundurma. ga lüzum görmemiş ve bu vazifeyi lâğvetmistir. Yunanistanın Ankara Ataşenavali Albay Ekonomo Atina Bahriye Mek tebi direktörlüğüne tayin edilmiştir İzmirde Türkkuşu Dersleri Izmir, (Tan) — İzmir "Türkkuşu şubesi bilfil açılmış, nazari derslere hava kurumu binasında başlanmıstır. Türkkuşuna otuz dokuz üye kayde » dilmiştir. Bunlarm beşi bayandır.