7 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 14

14 J Başmakaleden Mabat Bir Haftalık Tarih (Başı 1 incide) rıstaki askeri üsleri gibi bir nevi as- keri levazım merkezi olduğu İtalyan lar tarafından temin edilmiştir. İki taraf arasındaki muhtelif me - seleler normal diplomasi yollarile halledilecektir. Habeşistan — vaziyeti fiilen zaten tanımmıştır. Hukukan ta. nınması, Milletler Cemiyetinin gele- cek toplantısında Habeşistan, cemi - yet âzalığından sakit olunca kendi kendine tahakkuk edecektir. İtalya - nın Montrö mukavelesine iltihakına ait müzakerelerin tamamlanması da ayni suretle bir zaman meselesidir. , Belgrat buluşması D oktor Tevfik Rüştü Aras, Bel gratta bir gün kalmıştır. An- | kara ile Belgrat arasında yakmlık, iki taraf devlet adamlarının, müşte - rek alâka davet eden işleri her vesi- le ile beraberce gözden geçirmeleri- ni tabii bir itiyat haline koymuştur. Doktor Stoyadinoviç ve Doktor Tev- fik Rüştü Aras, Akdeniz vaziyetini, Milâno mülâkatını, Hatay anlaşma - sının dostça neticelerini gözden ge - çirmişler ve iki hükümet arasında her vakit olduğu gibi tam bir görüş bir- Bgği bulunduğunu tebarüz ettirmiş - lerdir. Romanyalı misafirimiz alı günü dost ve müttefik Ro manyanım Hariciye Nazırı memleketimize gelecek ve harici va- ziyeti beraberce gözden geçirme İişİ Ankarada M. Antonesko ile- tekrar edilecektir. Bu buluşmanın da iki Balkan müttefiki arasındaki görüş birliğini ortaya koyacağına ve arada- ki sıkı ve samimi dostluğun tezahü- rüne güzel bir vesile daha teşkil ede ceğine şüphemiz yoktur. Ayın 14 ünde Balkan matbuatının ve 15 inde Balkan devlet adamları - nm Atinada başlıyacak görüşmeleri de Balkanlar arasında günden güne artan bağları bir kat çoğaltmak ve kuvvetlendirmek için bir merhale o- lacaktır. Hitlerin. nutkunun tesirleri alkanlar haricinde Hitlerin nut- kuna-ait münakaşalar devam ediyor. Nutkun bilhassa İngilteredeki tesiri menfidir, Hitlerin silâhları tah dit etmek esası hakkında müsbet bir şey söyliyecek yerde her memleke tin müdafaa ihtiyaçlarını bizzat tayin etmesinde srar etmesi, eski müstem. lekeleri istemesi ve Sovyet Rusyanm Avrupa cemiyetinden ihracında açık tan açığa ısrar göstermesi, İngiltere de bedbinlik uyandırmıştır. Ameri - kada, Ruzvelti Avrupa işlerinde mu tavassıt bir rol oynamıya teşvik eden ler de bedbinlik duymuşlardır. Ftansada telâkki daha sakindir. Harp mesuliyeti beyannamesinin yır- tılması ve Versay muahedesinden ge ri kalmış ne varsa sepete atılması, 'Fransada, çok gariptir ki, heyecan “ uyandırmamıştır. Temps gazetesi bu- — mu “ameli bir neticesi olmıyan nazari — bir hareket,, diye sükünetle karşıla- mıştır. Rusya hakkındaki iddiaların uyandırdığı müşkülât unutulmamak — (a beraber Hitlerin Fransa ile ihtilâf — (t mesele kalmadığı ve sürpriz devri- — nin geçtiği hakkında söylediği sözler — jyi bir tesir uyandırmıştır. Delbos ta- yafından söylenen bir nutukta arada hedef itibarile birlik bulunduğu, usul Jerde ihtilâf olmakla beraber konuşup | anlaşmak mümkün olduğu teyit edil miştir. J aponyanın dahili işlerinde bü- yük bir galeyan vardır. Bu wvaziyet Avrupada dikkatle takip edi- liyor. — Japonyanm garp üsüllerini kabul — ettiği gündenberi Japonyada biribiri- — de çarpışan iki kuvvet vardır: Biri ha — Tiçte hoş geçinmek istiyen iş.ve para — kuyvvetidir, diğeri de eskiye bağlı o- lan ve fütuhat arryan askeri kuvvet- Ü tir. 1931 senesine kadar iş âlemi orta- lığa hâkim olmuştur. 1931 senesinden beri aradaki çarpışma hâd bir şekil- de devam etmiştir. 21 ikincikânun — 1987 günü Hirota kahinesi, askeri ta | rafa körükörüne itaat ettiğinden do- Jayı hücumlara uğramıştır. Bunun — Üzerine meclis tatil edilmiş, kabine de gekilmiştir. Yeni kabineyi teşkili tek- Jif edilen General Ugaki bir vakitler ordunun mevcudunu tenkis el ol- — gası dolayısile askeri fırkaca sevil- — miyen bir adamdır. Herhalde Japon — dahili buhranma kolay kolay — esaslı bir çare bulunacak gibi görünmüyor. Japonyada galeyan Hariciye (Başı 1 incide) mümessili müşavir Gruev, protokol şefi Belinov ile Türkiye, Romanya, Yugoslavya ve Yunanistan elçileri ve Türkiye Elçiliği memurları tarafın - dan karşılanmıştır. İki nazır, istasyon salonunda sami- mi surette konuşmuşlar ve bilâhare bu konuşmalarına, Bulgar Başvekili- nin eksprese takılan vagon salonun- da devam eylemişlerdir. Köseivanof, Türkiye Hariciye Vekilini bu salona davet etmiş ve ilerdeki istasyona ka dar geçirmiştir. Dragoman ile Sofya arasında, Dr. Tevfik Rüştü Aras, Bulgar gazeteci- lerini kabul ederek, Millâno ve Bel grat konuşmalarından çok memnun olduğunu bildirmiştir. Dr Tevfik Rüştü Aras, Bulgar — Türk münasebetlerine de temas ede rek bu münasebhetlerin çok dostane mahiyetini tebarüz ettirmiştir. Dr. Aras, Bulgar — Yugoslav pak- tmm, Balkanlarda sulhun takviyesi- ne mühim surette yardım edeceğini beyan etmiş ve nihayet Türkiye Baş- vekili İsmet İnönünün, Yugoslavya Başvekil Dr. Stoyadinovoç'in ziyare tini iade etmek üzere, önümüzdeki ilkbaharda Belgrada gideceğini bil - İsmet Inönü'nün Belgrat ziyareti Ankara, 6 (Tan muhabirinden) — Bu ayın 25 inde başlayacak olan kon sey içtimalarında bulunmak üzere Cenevreye gidecek heyetimizin| ha - reket günü henüz tesbit edilmiş de- ğildir. Heyetin aym 21 veya 22 sinde bu- radan ayrılması kuvvetli bir ihtimal dahilindedir. Hariciye Vekilimizin Atinadan sonra Bağdat ve Tahrana gideceği yolundaki haber hakkında hariciyemizin salâhiyetli makamları ademi malümat beyan etmektedir - ler. Diğer taraftan Başbakan İsmet İnönünün Yugoslav Başvekili Stöya- dinoviçin memleketimizi ziyaretini i- ade maksadile Belgrada gitmesi mu- karrer ise de şimdiden bu ziyaretin tarihini tesbit etmek mümkün de - ğildir. Fakat mart ayı içinde olması kuvvetle muhtemeldir. Anteneskonun Ankara ziyareti Ankara, 6 (Tan muhahirinden) — Bu ayın onunda Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Arasla - refikası, Ro - manya Hariciye Vekili Antenesko ve refikası şerefine Hariciye köşkünde bir akşam yemeği verecektir. Ayın on birinde de Antenesko ve eşi, An kara Palasta Hariciye Vekilimiz şe- refine bir ziyafet vereceklerdir. 12 Şubatta Tevfik Rüştü Arasla değerli misafirleri Atinaya mütevet- cihen Ankaradan ayrılacaklardır. Italya ve Milletler Cemiyeti Roma, 6 (A.A.) — Siyasi mahafil, Kont Ciyano ile Dr, Rüştü Aras ara. gımda vukua gelen Milano mülâkatı dolayısiyle yapılan ve İtalyanın Mil- letler Cemiyeti mesaijsine iştirak ey- liyeceğini bildiren tahminlerin esassız olduğunu tebarüz ettirmektedir. Türk — Fransız anlaşması hakkında Paris, 6 (A.A.) — Delbos, bugün, İsyeçin Paris elçisini kabul etmiş tir, Elçi, Delbostan Iskenderun San. cağı meselesinde Milletler Cemiyeti konseyi raportörü olan İsveç harici- ye nazırı Sandler namma Türk — Fransız anlaşmasmın filiyata konma- sma matuf tedbirler hakkında ma - lümat almıştır. Cenevrenin faydası Paris, 6 (A.A.) — Anadolu ajan. sınm hususi muhabiri bildiriyor: Ayandan Maria Roustan “Tribun de Nation” da diyor ki: Sancak müzakeratında ehemmiyet yverdiğimiz cihet an'anevi Türk — Fransız dostluğudur. Diğer bahisler nin faydası, İngiliz — Fransız tesa- nüdü kazançları yanmda bilhassa Türk — Fransız dostluğunun bütün kıymetini muhafaza etmesinden dola. yı duyduğumuz seyinç çok büyüktür. Milano mülâkatı ve Fransız maftbuatı Paris, 6 (A.A.) — Anadolu ajan. sının hususi muhabiri bildiriyor: Milano mülâkatı burada âlâka ile Ahmet Emin YALMAN ikinci derecede şeylerdir. Cenevre - .. Vekilimiz son görüşmeden çok memnun tefsirler hayırhahanedir. Gâzeteler Türk — İtalyan münasebatımnın tarih- çesini yapmakta, yaklaşmayı, Akde- nizde Centlement Agremen'le başlı- yan salâhin mantiki bir neticesi Say. maktadırlar. Tan diyor ki... Temps gazetesi diyor ki: “— Centlement Agrement Şarki Akdenizde fiili vaziyetin tanzimi su- retiyle mantiki bir mütemmime muh- taçtır. Diğer taraftan Türkiyenin emniyeti için Montrö mukavelesinin tam semeresini vermesi de İtalyanım iştirakine bağlıdır. Ancak Boğaz- larm Romanın tabirince Rus emper. yalizmine âlet olmaması hususunda Italyan kaydi ihtirazisi diplomatik yollardan kolay hallolacağa benze - miyor. Herhalde Italya Montrö'ye iştirakini Türk — İtalyan meseleleri- nin umumi tanzimine ve Şarki Akde- nizde iki tarafın emniyetine matuf si. yasi bir karşılığa tâbi tutmak arzu- sundadır. Sefaretler vasıtasiyle mü- zakerat, Nnazik olacak ve hayli za - man istiyecektir. Binaenaleyh Mila. no mülâkatı ilk konuşmalar mahiye- tindedir. Ve ehemmiyeti yapılacak anlaşmanın sarih hedefi üzerinde iki nazarın Mutabık kalmış olmasında - dır. Bu bir başlangıç olmakla be - raber devamlı salâh için zaruri olan manevi şeraiti şimdiden yaratmış bu. lunuyor.” Türk — Rus dostluğu İnformation, Petit Journal, Türk - Rus dostluğunun selâbetini teyitliye- rek buna ihtimal vermiyorlar. İtal- yanm da komünizme muarız olmak- la beraber o kadar sarih bir hasma- ne politikaya girmiyeceğini sanıyor- lar. İtalya sulperver ise... Pertinax, Echo de Paris'de diyor ki: “— İtalya sahiden sulhperver ise bu konuşmadan istifade edebilir. Mi- lânoda akdedilmiş bir şey yoktur. Müzakere sefaretler vasıtasile ola - caktır., Balkan Memleket'e- rine vize ücreti Türk - Yunan Turizm Ç M | .. .. Heyetinin Dünkü Toplantısı Türk - Yunan türizm heyeti dün saat beşte Yunan General Konsolosu M. Gaphos nezdinde bir toplantı yap- mıştır. Hazır bulunanlar arasında Türkiye Turizm klübü reisi Reşit Saffet Atabin, Yusuf Razi, Merkez Cümhuriyet Bankası Direktörü Na- zif, Ticaret Odası Genel Sekreteri Cevat Nizami, Belediye Turizm şu- besi müdürü Kemal Ragıp, Liman Şirketi Direktörü Rauf Manyas, Türkofis Direktörü Suphi Ziya ve birçok Yunanlı dostlarımız hazır bulunmuşlardır. | İçtima neticesinde Türk - Yunan turizm hareketinin artması maksadi- le şu kararlara varılmıştır: 1 — Vize resminin indirilmesi 2— Transit vizesinin kaldırılması 3 — Türkiyenin yaz turist saha - sı, Yunanistanm kış sahası addedil- mesi şartile Türkiye ve Yumanista- nm müşterek bir saha addedilmesi 4 — Turistler için otel ücretlerin- de tenzilât 5 — İstanbul Selânik - Atina arasımda şimdi iki defa olan yataklı yerine hergün doğru yataklı, doğru vagon ve doğru posta- (Şimdi bazan İstanbul - Atina postası Londra pos tasından ziyade vakit almaktadır.) 6 —İki memleket arasında ya Türk, ya Yunan veya muhtelit bir deniz hattı ihdas edilmesi 7T — İstanbulla Atina arasında doğru hava hattı 8 — Turing Klübün Tumca seya- hat rehberi çıkardığı gibi Yunanis- tanım Türk seyyahlar icin türkçe bir seyahat rehberi neşredilmesi 9 — İki memleketin demiryolu is- - takipxoım'ıvdm» Umşınşiygtlp yapılan | X d tasvonlarma biribirlerine ait tıjrîm TAN Millet meclisinde evvelki SOi abü — günkü günkü toplantısını görüyoruz. Evvelki gün Millet Meclisinde “Teşkilâtı Esasiye” kanununun tadili et- rafında yapılan münakaşalı müzakere esnasmda söz alanları burada gö- rüyoruz. Yukarıda Parti Genel Sekreteri Şükrü Kaya, altta Teşkilâtı E- sasiye Encümeni Reisi Şemsettin (Sıvas), ortada da Kamutayın evvelki (Başı 1 incide) için umumi hükümler dairesinde mu- ameleye tâbi tutulmuştur. Ahlâksızlık şebekesi Dört buçuk aydanberi tahkikatı devam eden ve bu müddet içinde za- man zaman birtakım isimlerin dedi- kodu mevzuu olmasına sebep olan ahlâksızlık şebekesi üzerinde de şun- larr' söyledi: #—- Ziraat Bankası muhasebe mü- dür muavini Rıfkı ile hizmetçisi Ra- şidin birtakım küçük çocukları ev- lerine toplayarak ahlâklarını bozduk ları haber alınmış ve bunun üzerine zabıtaca derhal sıkı bir surette araş- tırmalara girişilmiştir. — Çocuklar, Rıfkınım evinden çıkarken yakalan- mıştır. Bunlardan ikisi on beş ya - şından küçüktür. Kendilerine namus haricinde muamelede bulunulduğu - nu söylemişlerdir. Bu cihet maznunlarca da itiraf o* lunmuştur. Bunun üzerine memuri- yetimizce derhal iş ele almmış, tah- kikata devam olunarak hkâdisede bak kal Ahmet çavuşla, bisikletçi Ali Os- manın da müşterek oldukları anla - şılmıştır. 4 Dört mevkuf Fiilin ağır cezayı icap ettiren suç- lardan olması dolayısile Rıfkı, Raşit; Ali Osman ve Ahmet çavuşların tev* kifleri istenmiş, sulh hâkimliğince sorguları yapılarak tevkiflerine kâ- rar verildikten sonra haklarında hü- kuku âmme davası açılmış ve iş ilk tahkikata tevdi olunmuştur. Gerek zabrtanın ve gerekse me - müriyetimizin derinden derine yâp- mış olduğu tahkikata rağmen hâdi- se yukarda söylediğim eşhasın dar çerçevesine inhisar etmiş, başkâ 'f’_ir kimsenin bu fiille alâkadar olduğu ciheti tesbit olunamamıştır. Elyevm ilk tahkikat devam etm*ktedir. İşin pek yakmda muhakeme safhasma in tikal edeceğini ümit ediyorum. Ş Şiddetli ders ş Mahkemenin kararı bittâabi şimdi- den kestirilemez. Ancak sahsi kana- atime göre, küçük cocukları behim! hazlarma kurban eden bu- şahıslara ilânlarınm asılması ç Bu kararlarm tatbiki için ğ]eıîım eden Kemal Ragıp, Turing ğükrü ve Yunan dostlanmlî_&dan M. Fufas ve M, Siskidesden mürekkep bir. icra heyeti kurulmuştur. Bu heyet ilk tıoplantı):w perşembe ü saat dörtte yapacaklır, gm'ltpla.nu sonunda Reşit Saffet Ata- bin İktısat Vekâletinden -gelen mü- him bir tezkereyi okumu_ştur. Bu tezkereye göre hükümetimiz Ba.lk_an memleketlerine olan pasapo.rt_ vize ücretini indirmeğe prensip itibarile hazır bulunmaktadır. : Hileza Bir ahlâksızlık şebekesi Cumhuriyet mahkeme ve kanunları lâzım gelen dersi vermiş.olacaktir. Bu vesile ile şunu da tekrar etmek isterim ki, ceza kanunumuz vatâan - daşlarım Irz ve namusuna taarruz yolundaki hareketleri büyük bir has- sasiyetle nazara almıştır. Bu gibi fiil ve hareketlere cesaret edecek kim- selerin başlarında Cümhuriyet mah- keme ve kanunları demirden bir el gibi bulunmaktadır.,, e Bizim Hususi Tahkiklerimiz Ankarada Yenişehirde bir sokakta esrarengiz bir ev var, Pencereleri daima kapalıdır. Burası Zıraat Ban- kası muhasebeci müuavini ve eskiden Bankanın İstanbul şubesi kambiyo şefi Rıfkının evidir. Bir, iki hafta evvel bir mektep mü- dürünün zabıtaya bir ihbarı bu eve dikkati celbetmiştir. Mektebe devam , eden - talebeden bir ikisinin velisi çocuklarmı — geç yakte kadar mektepte alıkoyan hu- susi, derslerin ne olduğunu müdür - den sormuşlardır. Bu yolda hususi dersler olmadığı için müdür, işin i- çinde münasebetsiz bir cihet oldu - ğunu derhal ”farketmiş ve zabıtaya haber yermiştir. Yapılan tahkikler şu çirkin haki- kati ortaya koymuştur: Rıfkı, uşa: ği Raşit, bakkal Ahmet çavuş ve bi- sikletci Ali Osman birlik olarak bir kaç mektep çocuğunu baştan çıkar- mışlardır. Ali Osmanm saatle kira - ladığı bisikletler yem diye kullanıl- Mış, tecrübesiz çocuklar adım adım çirkin bir yola sevkedilmiştir. Yeni- şehirdeki perdeleri daima kapalı ev- de içki, hattâ eroin kullanılarak ço- tukların iradesi gevşetildiği söylen- mektedir. Mahiyet: Bir zabıta vak'ası Hâdisenin mahiyeti nihayet — bir zabıta, vak'asıdır. Böyle insanlıktan uzak, gayri tabii itiyatlı insanlar dün yanın her tarafında tesadüf edilir. Fakat hükümetimiz, Türkiyenin dürüst ve temiz içtimai muhitlerinde böyle çamurlu, çirkin itiyatlara hiç- bir yer kalmamasına büyük bir e- hemmiyet verdiği için meseleyi bü- yük bir hassasiyetle ele almıştır. Cü- tümlerini itiraf edenler tevkif edil - mişlerdir, Ankara Müddeiumumisi Baha Arr- yesinin bu suçlulara lâyık olduğu ce- zaları vereceğine şüphe etmiyoruz. Ortada hareketlerinden Henüz mesul bir yaşta olmıyan birkaç zavallı tec- rtübesiz çocuk vardır. Bunlar zaruri olarak mektepten kovulmuş, hayat- ları kırılmıstır, Aileleri elhette derin kanm dediği gibi Cümhuriyet adli - |« T.2- VT İ Elektrik şirketi- nin yolsuz Hareketleri (Başı 1 incide) kemesine verilmişti. SON HADIİSE Son defa Istanbul tramvay şirked' ni kaçakçılık kanununa göre, — SU9 teşkil edecek mahiyetteki hareketle” le memleketimize bazı eşya soktuğü ve bu eşyanım güya zühülen başkâ yerlerde kullanılması yüzünden vaki kaçakçılığı tesbit eden gümrük idâ- resi, vaziyeti Nafra Vekâletine bildif mişve müşterek bir komisyon teşki* lini teklif etmiştir. GUMRUK HAKKI Yine gümrük idaresinin bildirdiği” ne göre, tramvay şirketi gümrükteli geçirdiği eşya için 3000 küsür lira tüe tan gümrük hakkını da vermeyi ida* reye teklif etmiş bulunmaktadır. Gümrük idaresinin bir komisyon teşkil etme teklifini Nafıa Vekâleti" muvafık bulmuş ve komisyona iki azâ - göndererek şirketler nezdinde derhal tahkikata başlanmasını bildirmiştir « Komisyonun teşkili işte bu esas da“- hilinde olmuştur. Nafıa ve Gümrük Vekâletlerinin â“ zâlarından müteşekkil komisyon, kefl dilerine tahkiki emredilen hususlar üzerinde bir hayli çalışmışlar ve müe masil kaçâk mahiyetinde bir takıml işlerin izleri üzerinde tetkiklerini de- rinleştirmişlerdir. ) MÜŞKÜL VAZIYET ' Şirketin uzun bir zaman geçtikteni sonra, zuhülen gümrüksüz geçirdiği eşyanın bugün parasını ödemiye kal- kışması hususi kanununa göre, mü“- him ve müşkül bir vaziyet doğurmak. tadır. Çünkü bu.suretle gümrükteni geçen eşyanın ve bu eşyaya ait fatu- raların bir takım formaliteye tâbi ol« duğu malümdur. Tramvay şirketinin bu son yolsuZ hareketi etrafında hassasiyetle duran makamlar, bu tarzı hareketin vö suç mevzuu olan eşyanın da, elektrik — şirketinde olduğu gibi, ihtisas maha kemesine verilip verilmiyeceği hak * kında şimdilik - bir. şey. söylemenin / doğru olmadığını bildirmektedirler. Vekâlet, bu meselede de azami has« sasiyet göstermektedir. ISTANBULA GELEN HEY'ET ÇALIŞIYOR Elektrik şirketinin 1923 senesinden sonra memlekete soktuğu bütün te- sisat levazımı üzerinde tetkikatta bile lunmak üzere kurulan heyet şehrimi- — ze gelmiştir. Bu heyet, iki günden- beri Metro hanında çalışmaktadıre Komisyon, bu malzemelerin yurda na sıl sokulduklarmı ve ne şekilde, ne« relerde kullanıldıklarımı tesbit ede- cektir. | HURDA FIYATINA Iİlk tahkikata göre, bazı malzeme- nin hurda fiyatına satıldığı anlaşıl* mıştır. Bu malzemenin eskidikleri züâe man dahi satılmaları takdirinde güm rük resminin kanunen ödenmesi icap etmektedir.- Halbuki şirket, bu re- simleri vermemiştir. Tetkiklerin bü nokta üzerinde toplandığı anlaşılıyoru Tramvay şirketinin alâkadar ser“ vis şefleriyle direktör Gindorf, baş- mühendis Blanşar, yol dairesi şefi Giller ve hattı haval şefi Feri'nin mâ« lümatlarma müracaat edilmiştir. Bu tetkik ve tahkikatm bir müddet — daha devam edeceği ve alınacak ne-. ticenin Nafıa Vekâletine bir rapof halinde bildirileceği anlaşılmaktadır. — Yeni İngiliz Ateşesi (Başı 1 incide! Türkiyeye üçüncü defa olarak ge“ Tiyorum. Burada ilk Ingiliz hava ata: — şesiyim. İlk defa olarak ta ataş€ mesleğine giriyorum. Ankaraya git” tiğime çok memnunum. Yüksek irfi- fada, açık havalı, tam höşlandığım tarıda bir yer... Beş aydanberi münhal bulunan İngiltere sefareti deniz ataşeliğine de yeni bir ataşe gönderilmek üze“ redir. bir matem içindedir. Birkaç saniye* lik zevki için hayat yıkan, ev yıkâl insanların, mal çalmak için cana KT yanlardan farki yoktur. Bunlar arâ” — sında idrak seviyesi daha yüksek ole | ması lâzım gelenlerin mânevi mest- liyeti belki de daba ağırdır. aa v0 me be ae —a ae u vv O n ver ö Drt we d Ün ai —e d a0 üi L A