7 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

” KARI vlimlın P,.. z ? 2987 TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI hmet Emin YALMAN TAN'ın irde, h hedefi: Haberde, fi ü er şeyde temiz, dü- - st, samimi olmak, kariin azetesi olmıya çalışmaktır. GUNUN MESELELERİ <v7vu SN Radyo neşriyatının tesiri bidük gee İstanbul Tradyolarında Yat ölçüde yapılan MPÇS neşri- yi demu_ı&îîl'înl göstermiş ve bü- hk Bir alâka uyandırmıştır. Arap- Pa Mm“e'"hln bir takım müfrit propa- n tesirinden kurtulması, bi- 8 Te bymmlamyzaş ” MN he ea ” Arap memleketinin istiklâli- ,üvî:“d" taraftar olduğumuzu, em- * ” Ve dostluğa dayanır münase- medi' kurmaktan başka birşey İste- N Bimizi idrak etmesi çok kıymet- bir neticedir. Mahdut bir emek ve külfetin mah- #©lan bu güzel netice, Türkiyenin İ sesini harice duyurmanm ne verimli ve faydalı olabileceğini defa daha ortaya koymuştur. u(hk Şükür hükümetimiz*bu ihtiya- etmiştir. Ankaradaki büyük İstasyonunun bir an evvel vü- getirilmesi ön safta devlet me- =üeıi sırasında telâkki edilmekte- 3 ) Basm bütçemiz ğ Fakat Türkiyenin sesini harice du- için yalnız radyo kâfi değil- Ür. İsi etrafile düşünmek ve bütün sistem kurmak lâzımdır. Başka memleketlerin matbuat büt- Selerile kıyas kabul etmez kadar kü- Sücük bir bütçe ile çalışan basım ge- Tel direktörlüğüne, esaslı bir prog- Tam dairesinde iş görmek İçin İcap maddi imkânlarım verilmesi Hatay işinin çetin günlerinde he- Pimiz, haricin sesimizi duymaması Yüzünden aciz içinde kıvrandık. Mak- harici âlem tarafından İSİn iyi bir neticeye varması, — &- fi günlerinde hariçte geniş neşri- Yat imkönlarına duyduğ şiddet- ş ihtiyacı unutturmamalıdır. Memleketin sesini vakit ve Zamâa- Tmda her vasıta ile harice duyur- Mak, milli korunma sisteminin en ile- Ti hattı diye telâkki edilmelidir. ) HarîCe giden gazete telgrafları Diğer düşünülecek bir mesele de, “h"içh muhabere hususunda telgraf Ve telefon ücretlerinin bir'an — evvel j lmesi ar dır. Dün- Yanm havadis merkezleri, ecnebi mu- habirlerin gördükleri kolaylıklara gö- faayyün etmiştir. Roma, Viyana, m”"eş. Belgrat çok kolaylık gösterir olduğu için oralarda büyük muhabirlere tesadüf edili- Yör, Memleketimizde meslekten yetiş- tiş Muhabir bulunduran ecnebi ga- eri çok azdır. Başlıca engel de Batbuata mahsus tenzilâtlı ücret bu- tmamasıdiır. Bu meselenin ehem- Tüyeti büyüktür.Çünkü ecnebi gazete et herşeyden evvel kendi muhabir- rinden aldıkları haberlere yer - ve- th%' Burada muhabir yoksa, yahut STaf ücretlerinin yüksekliği — yü- “ünden az ve kısa haber verirse her- banei bir meseledeki görüş tarzımızı 'Ce duyurmıya ait bir imkân elden hç"“! olur. -! Bir Köpek Çocuğu Isırdı n &matyada Hacı Evhad mahalle- de 55 numarali evde oturan Müs- du:um çocuğu 6 yaşmdaki Kemale, Sokakta oynarken, bir köpek Sâl- ü Ştr. Köpek, çocuğu bacağmm- hı”ı';_u.kaba etinden ve kollarından ısIT- Yaralr çocuk, kuduz — hastanesine a Tilmış, köpek müşahede — altma TAN 5 K Tarihten Sayfalar nadolu — topraklarının üstü kadar altı da zen- gindir. Dünyanın hiçbir köşe- si Anadolu toprakları kadar altında zengin madenler sak- lamaz. Tabiat altın, gümüş, plâtin, bakır, demir, kurşun, simli kurşun, civa, şap maden- lerini Anadolunun her tarafı- nafserpmiştir. Küçük Asya- da bu gibi madenlerin bol olu- şu altın ve gümüşten ilk defa sikke icat etme şerefini de bu topraklara vermiştir. M eskükât tarihçileri ilk defa sikkenin Milâttan yedi a- sır evvel Manisa taraflarında ba- sıldığında ve buradan — Yunanis- tan yoliyle batıya geçtiğinde itti - fak ediyorlar. — İslâmi devirlerde Anadolunun muhtelif yerlerinde ve bilhasa Ahlat, Erzurum, Er - zincan, Aksaray, Eğirdir, Harput, Samsun, Simav, Sinop, Sivas, To- kat, Kastamonu, Konya, Kayseri, Gümüş, Gümüşpazar, Lölön — Lolüva, Mardin, Malatya, Nusay- bin ve Vanda Ka- rakoyunlular, Ak koyunlular, — Sel- çuklular, — Men - kuç oğulları, E- retnaoğulları, Ka- raman — oğulları, Timurlular, Ay- dın oğulları, Ar- tık oğulları, Tür- kistan Hakanları tarafından — sik - keler — basılmış « tır Bu paraların basılması için icap eden madenler de yine bu toprak- lardan çıkarılmıştır. Osmanoğul - ları zamanında da yurdun bir çok yerlerinde işlenilmiş ve paralar kesilmiştir. Fakat yıkrlan devir zamanında her türlü istihsal —membalarımız miz de muattal bir hale gelmiş ve unutulmuştu. 22 sene evvel yazıl- mış bir eserden aldığım şu satır - ları bizde madenciliğin nasıl öldü- ğünü pekâlâ gösteriyor: — a Nat ai M emaliki Osmaniyede gümüş istihracatı gayet azdır. Ba- husus altın hiç yok gibidir. Vak - tiyle Gümüşhanede, Gümüş Hacı- köy, Keban madeninden çıkarılan simli kurşunlardan epeyce gümüş çıkarılırdı. Fakat bunca seneler - denberi madenin yüzündeki damar- lardan cevherler çıkarılıp elhale- tühazi pek derinlerde kaldığından ve madenlerin etraflarındaki or - manlar kesilip bitirilmiş olduğun- dan ve buralara sahilden munta - zam yol ve şöse bulunmadığı ci- hetle maden kömürü nakli dahi mümkün olamadığından bir taraf- tan masarifi istihsaliyenin pek Zzi- yade artmasına mukabil diğer ta- raftan gümüşün fiyatı pek ziyade tedenni ettiğinden bu madenler büsbütün — terkolunmuştur. El- yevm bir parça işliyen yalnız Bo- ğa — Bulgardağı madenidir. Bu madenden çıkarılan gümüşler de - rununda binde dört miktarında al- tın bulunuyor. Bir kaç senedehberi işbu maden civarında Konyadan Adanaya gi- den Bağdat demiryolu inşa edil - mekte olduğu cihetle bütün ma- den amelesi yol inşasında çalışmı- ya gittiklerinden Bulgardağı ma- deninden dahi hasılat almmamak- tadır , on zZamanlarda hükümeti- mizin madenlerin işletil - mesi için büyük bir enerji ve faa- liyet sarfettiğini sevinçle görüyo- ruz. Ankarada — faaliyete geçen maden araştırma enstitüsü yurdun bir çok yerlerindeki madenlerde tetkikatıpnı bitirerek bazı maden - lerimizi işletmiye devrettiğini de gazetelerde okuyoruz. Ben de Baş- vekâlete bağlı bulunan İstanbul Maliye hazinej evrakında iki sene- denberi Anadoludaki denlari miz hakkında araştırmalar yapı - yorum. Ahmet Refik (Osmanlı devrin - de Türkiye madenleri) adlı kü- cük bir eserinde (967 — 1200) Anadoludaki Madenlere Ait Eski Vesikalar YAZAN: ibrahim Hakkı Konyalı yılları arasında Türkiyede çıkan momdemlarIe bw gaudlemlerim. âşletile, mesi hakkında divanı hümayun Mühimme defterlerinde kayıtlı ba- zı hükümleri neşretmiştir. Yalnız, bu neşriyat noksandır. Mevcut vesaikin binde biri bile de- ğildir. Ahmet Refik Anadoluda ancak Bilecik, Kigi, Gümüş Keban, Ergani, Ispiye, Maraş ve İnegöl- deki madenleri tesbit edebilmiş « tür . h Ben yalnız Mühimme defterleri üzerinde değil, daha başka vesika- lar üzerinde de durarak Anadolu- nun başka yerlerinde de bir çok madenlere rastladım. Maden araş- tırma enstitüsüne çok faydalı o- lacağını sandığım bu vesikalar - dan bazılarını (TAN) da neşre- deceğim. Benim tesbit ettiğim madenler arasında Bozkır, İnegöl, Gümüş, Espiye, Ardamoç (Çıldırde), Gü- müşhacıköy, Ergani, Tevfik, Ke - ban, Çamardı — Bereketli (Niğ - dede), Nif, Manisa, İzmir, Birgi, Aladağ, Gülek, Bulgardağı, Küre-, inühas, .Kastamonu, — Bigadiç, Kâhte, Borga, Biga, Zare (Sıvas. ta), Balye, Agonya, Gedis, Kânâ- bat (Haniıceditte), Naipli, Delikli taş, Yazıpımarı, (Yahyalı ve Çam ardı kazalarında) ki gümüş, altın, demir, bakır ve kurşun ocakları ve madenleri de vardır. u yazımda Bozkır altm ve gümüş madeninden bahse- deceğim: Bu vesikalar arasında bulunan 1207 tarihli bir ilâmda Bozkır madeni hasılâtmdan külçe kur - şunların bu mğdenin emini tara- fından Alâiye iskelesine nakline ve hifzetmiye Tosun Yazıcı ismin- de bir hıristiyanın memur edildiği anlaşılmaktadır. 1214 tarihli bir takrirde de Bozkır madeninden istihsal edilen ve maden emini ta- rafından gönderilen altın ve gü - müşlerin İstanbul darphanesinde para kesilmek Üzere ifrazcılam_ teslim edildiği yâzıldığı gibi 1224 tarihli bir ilâmdan da Bozkırı bağlı köyler halkınm çoğu K&dl Abdurrahman Paşa ve avenesinin tazyiki yüzünden dağılmış oldu%x- larından madenin işletilmesi için diğer kazaların da madene rapte- dilmesi bildirilmektedir. Ti devirde de madenlerin en tehlikeli düşmanları eşkıya — idi. Bir başı kesildikçe yerinde kırk baş biten esatiri ejderler gibi A - nadoluda tenkil edilen bir çete ye- rine kırk çete daha türedi. Bunlar daima madenleri basarlardı. 1216 H. yılında Altıparmak çetesi, Boz kır madenini basarak emini Kapıcı başı Aliyi öldürmüştü. Selim TI bu çetenin tenkili için 2 Cemazi. yülevvel 1216 tarihli bir hükmün- de çetenin Alâiye mutasarrıfı İb- rahim Paşanım da yardımı alına. rak imhasmnı bildirmektedir. Bu getenin imhasından sonra yazılan ve ayni hükme bağlı olan ve hazinei evrakım (469 darpha- ne) numarasında kayıtlı bulunan vesika da şudur: Bozkn' madeni emini Plup şenaati eşkiya ile ihrazı rütbei şahadet eden kapıcıbaşı Â- li ağanm idamına mütecasir olan Altıparmak ve avene ve tebaası bâ yümnü tevcihat evliyayı nuama ahzu —girift — ve cezayı sezâları O “— Sekiz senedenberi ilkmektep - lerde hocalık ediyorum. Mesleğinde az çok muvaffak olmuş bir mualli - mim. Maarif Vekâleti tek kitap ka - nununun neşrinden sonra, ilkmektep kitaplarından bazılarını yazdırdı. Ye- niden de bazı kitâp müsabakaları a- çılacağını duyuyorum. Riyaziyedeki ihtisasımı düşünerek gelecek sene a- çılması muhtemel olan hesap ve hen- dese müsabakasına girmek, bunlar için birer kitap hazırlamak istiyo - rum, Ancak, müsabakanın ne zaman ya. prlacağını, ne şekilde olacağını bilmi. yorum, .Beni lütfen tenvir eder mi . siniz?..” *Büyük Millet Meclisinin tek kitap kanununu kabul etmesinden Sonra, derhal harekete geçilmiş, bildiğiniz gibi yurt bilgisi, okuma ve tarih ki- tapları vekâlet tarafmdan yazdırıla- rak okutturulmrva baslamıstır. | ları lübiy * i | FIKRA İ İ Eşekler ve Yabancı Fotoğrafçılar Yazan: Dr. Vedat TÖR Her nedense, Türkiyeye gelen Av- rupalı fotoğrafçıların çoğu, eşekleri. mizi çok seviyorlar. Halbuki esek, Avrupada tanımmaz bir hayvan değil- dir? Fil, zürafa ve gergeden gibi vah. Şi ve “exotigne,, bir hayvan da değil- dir, O halde acaba neden memleketi: mize gelen Avrupalı fotoğrafçıların çoğu bn mahlüka karşı bu kadar mec duyarlar? Bu sualin cevabını ben, kendi hesabrma, bir hayli ara « dım, ve bir türlü bu'amadım. Öyle ya, eşek fotoğrafı almak için Türkiyeye gelmek zahmete değer mi? Türkiye öyle bir memlekettir ki, her entellek. tiülel alâkadar oldufu sahada kendisi- ni tatmin edecek bir çok hususiyetler bulabilir. Tabiat güzelliği mi istiyorsunuz? Türkiyede tabiat güzelliği, bir — res. sam paletindeki renkler kadar çeşitli ve nüanslıdır. Türkiyenin bir ucunda kar yağarken, bir ucunda portakal toplanır. Orada deniz, dağ, orman ve step iklimleri her zaman yanyana icra ve mirimiranı kiramdan hâlâ Alâiye sancağı mutasarrıfı Ibra. him Paşa ve madeni mezkür emi- ni Abdurrahman Efendi kulları dahi muktezayı memuriyet ve ha- miyetleri üzere Bozkır ve civarın- da olup —şenaati mezkürede zil- yed ve padaş olan havene ve fe- sedeyi bertipki iradei âliye def ve temini bülâdü ibada sarfı kudret ederek iktizası üzere şerleri kat ve nizamı kaviye bend ile müte- kevvin olan şüruru eşkıyayı ber- vechi —sühulet — defeylediklerini ve emini mumaileyh kulları dahi kermiyeti imali madeni mucip 0o- lup esbabin tedarik ve idadma ve amelei madenciyanı evvelkinden ezyed olarak celp ve cevher ma - garalarının fetih ve küşadıma bed- eylediğini bu defa bâ tahrirat in- ha eder. Bir mi ldettenberi mer- butatı madende rünümayı zuhur olan işbu fesada mebni ve be- tahsis hasbeliktiza madenden if- raz ve serbestiyeti temme ve mu- afiyeti kâmile ile Üsküdar ocağı mamuresine Trabtolunan Kireli, Seydişehri kazaları ahalilerinin imali maden hususunda ianet ve imdatları bertaraf olduğuna meb- ni kusur kalan Bozkır, Belviran, Kaşaklı, Yekşar, Göçükebir — ve Beyşehri kazaları ahalileri cevher nakli ve söğüt ve kütük ve leva - | zimı sairesi tedariki emrinde te- | havün ve bataet edecekleri mel. huz olmakla medeni mezkür niza. mıma miktarı zerre arızai veln tetarruk etmemek vechile sali - füzzikir Bozkır ve Belviran ve Kaşaklı ma Yekşar ve Göçikebir ve Beyşehri kazaları ahalileri ke- mafissabık imal ve idarei maden emrine iktıza eden hizmeti lâzime. lerini bitamamiha edâ ve ifa eyle- meleri için emini mumaileyhe ve kudahayı merkuma kudat ve nü - vabmma, müuhtar ve iş erlerine hita- ben bir kit'a emri şerif isdar bu- yurulmak babında....) KUYUCU MEKTUPLARI Kitap Müsabakaları , 936 — 937 ders yılında yalnız Al - fabeler için bir müsabaka açılmış - I. Bu müsabakada kazanan eser, tek kitap halinde — hasılmıştır. Hâlen mekteplerde okutturulmaktadır. Duyduğumuza göre, 937 — 938 ders yılında yazdırılacak, yahut, mü- sabakaya konulacak kitaplar, yeni aile bilgisi ile tabiat tetkiki dersleri- ne ait olacaktır. Şimdilik, hesap ve hendese kitapları için bir müsabaka açılması mevzuu bahis değildir . Ancak, kanun hükmünü yerine ge- tirmek maksadiyle hesap ve hende - seler için öbür sene faaliyete geçi - lecektir. i Şimdiden-hazırlanabilirsiniz. Fa . kat, kanuna göre, vekâlet, müsabaka açmakta, yahut müsabaka açmıya - rak istediği bir müellife yazdırmak - ta tamamen serbesttir. Şu hele na - zaran bir sene sonra, riyaziye ki'- e yaşar, Arkeolojik alâkalarınız mı var? Tükiye, bütün gecmiş medeniyet- lerin randevu diyarıdır. Orada bütün bir insânlık tarihinin âbidelerini bulabilirsiniz. Politika adamı mısınız? ' O halde Türkiyede, bir milletin na. sıl en kısa bir zamanda yoktan var olduğufu, ve Atatürk gibi eşsiz bir insanın rehberliği altında nasıl binbir türlü ekonomik, kültürel ve natürel |düşman kuvvetlere karşı kahraman- bu mücadelenin müsahhas realizasyon - ca bir mücadeleye giriştiğini ve larını görerek dünyanm bu karanlık ve karısık anlarında insanm aklı se- | limine karşı daldığınız pesimist dü. ısünrplerıh-n beyninizi yıkayınız. F'a- Tür. 'ki_vo_u- gelmek zahmetini ihtiyar et- kat, eşek fotoğrafı almak için meyiniz, Eşek meraklısı bir yabancı fotoğ. rafçı ile şöyle konuştum: — Neden bu eşeklere karşı bu ka- dar alâka duyuyorsunuz? Bu sualime yabancı fotoğrafçı şu cevabı verdi: — Eşeklerinizle iftihar edeceğir'z yerde onları hor görüyorsunuz. — Neden iftihar edecek mişiz? — Öyle ya, milli mücadeleniz esna. sında köylünüzün esşekleri nlmas.:ı idi.... Muhatabımın sözünü kestim: — Milli köylümüzün eşekleri hiç şüphesiz cok işimize yaradı. Fakat biz, motörlü nakliye vasıtalarını eşeklerimize ter- cih ederdik. Eşek, fakrımızın bir sen. bolüdür. Türk köylüsünün fakirliği ile istihza etmek istiyeceğinizi aklıma getirmem, Fakat size bir teklifte bulunayım: Madeniki eşeklere karşı bu kadar büyük ve insani bir meclübiyetiniz | yar, klering yolu ile onları sizin gcü- | zel atlarmız ve kamyonlarınızla de. giştirelim, ister misiniz? 4 mücadelemiz esnasında tapları için bir müsabaka açılıp &- çılmıyacağı da şüpheli demektir. e Balığı Ne İle, Nasıl, Nerede Avlıyayım? Balık avıma meraklı bir oku- yucumuz soruyor: » Zevk için tatil günlerimde balık avlamıya gidiyorum. An- cak, acemiyim. Hangi aletlerle, hangi balıkları, nerelerde tutabi- lirim, bunu şimdilik bilmiyorum. Bu hususta hazırlanmış bir eser var mıdır? Kitabın adını bildir « menizi rica ederim..,, Size, bir balıkçılık kitabının ismini söylemeden evvel, Balık - çılık ve Avcılık mecmuasmı ta- kip etmenizi tavsiye — ederiz. Aradığınız avlanma şekillerini, avlanmanm ne ile ve nasıl yanı- lacağını, ne vakitler ne balrklar avlanabileceğini bu mecmuada hulacaksınız.,, basadkün di

Bu sayıdan diğer sayfalar: