28 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

28 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Federasyoncu Erkândan Bazıları Değişecekmiş | Biz onlarsız ne ederiz?! gap Klü plerin h ali nice olur? Baylar yerlerine, biz de onlara çok alışmıştık IYAZAN: EŞ Geçende Ankaradan gelen bir REF ŞEFİK) haberde; vaziyetleri dolayısile merkeze gidemiyecek olan federasyoncuların yerlerine başkaları nin tayin olunacağı bildiriliyordu... Ba. İnsanlar ne gariptirler!.. zan farkına varmadan alıştığımız birçok lüzumsuz şeylerden ay- rılamayız. Eski perdelerimizin üstünde toz yuvalığı yapan arşm arşı farbalaları ilk bıraktığımız günlerde nekadar aramışıktır... Şimdi itibardan düşen saçaklı kol — tukların püskülleri tıraş edildiği ei talarda canımın epey sıkıldı; tırlarım.. Tek kapılı aynalı Sen rw üstlerindeki tepeliklerin Füzüm - suzluğu herkes tarafından farkedilip kaldırılınca yatak odalarını kaç za - manlar keleş bulmuştum. Mevkilerindeki esas rolleri, kendi- liğinden çıkmış veya başkaları tara- fından yapılmış hareketlerin — peşini| takipten ibaret olanlara karşı duydu. | umuz alışkanlıklarda da, eski per- deler, divanhane koltukları ve tepe- likli dolaplarınkine benzer hisler ka. rışıktır Şimendiferlerde olmaz amma, va-| purlarda çok tesadüf edilir. Koca ge. miyi kendi idare ediyormuş gibi, gi vertede bir aşağı bir yukarı çalımlı çalımlı dolaşan, kaptan kasketli sey- yahlara elbet rastlamışsmızdır. İlk saatlerde canmızı sıkan kaptan kas. ketli tüpe alıştığınız, Onu Sey Fölerek eğlendiğinizi, ertesi güm gü verteye çıktığınız zaman hissedersi. | niz. Onu güvertede göremezseniz göz leriniz bilğihtiyar arar.. Baskalarınm yaptığı işlerde kera- metin kendilerinden geldiğini farze- denlere dair güzel bir hikâye de var. dır: “Haremağası ile kayıkçı Mişo- nun hikâyesi.,, Bir giin Karanfil Ağa Üsküdardan Beşiktaşa geçmek üzere Mişonu yade kayığma biner, Şabuk, şabuk! emrini verdikten sonra arkaya kuru. Vur. Mişoncuğun bütün gayretile attı- fı her kürekten sonra: — Bre kâfir çıfıt) Sana şabuk, şa- buk soyledim. Diye gümüş savatlı bastonu ile MI. #onun kafasına vurmıya başlar. Mi- $on bastondan kurtulmak için bir ça- Te düşlünür. Yedek İpinin bir ucunu kayığın arkasına bağlar, bir ucunu da haremağasmın sırtından aşırarak eline verir, ve: — Ağam siz söyle baş tarafa ge. çiniz. Ben kürek çekerken siz de ka- yığı öne doğru çekersiniz O zaman daha çabuk gideriz. Haremağası kayığın ucunda bir işe yaramıyan yedekçiliğini yaparken bağırmıya başlamış: — Gördün mü şimdi ne sabuk gi diyoruz? Bak Bak! Sular kayığın u- cundan nasıl yarılıyor?.. Değiştirilecek (o federasyoncuları - muzin hakkındaki haberi okuduğum! vakit bilmem neden böyle şeyleri ha- tırladım. Galiba biz onlara çok alıştık. On.| ları perde farbalalarını, koltuk (o Sa- çaklarmı, aynalı dolaplarm tepelikle- rini ve kaptan kasketli seyyahları a Tadığımız gibi arıyacağız. Keyfimizi bozmasalar bari... Kerametlü efendiler mevkilerine, bizler de onlara pek ısınmıştık vesse- 8m! Söke Spor Klübünde Söke, (TAN) — Söke spor klübü yıllık kongresi de toplanarak yeni İ- dare heyetini seçmiştir. Başkanlığa Rıfkı Ulusoy, azalığa da Nazım Öz- baş, Mustafa 'Tuna, Hamit, Mustafa Öztürk intihap olunmuşlardır. Aydın mmtakası spor teşekktilleri-| in en kuvvetlisi olan Söke klübü ilg maçlarma iştirake karar vermiş ve İA. grubunda m pejr Balıkesirde Futbol Müsabakaları | (TAN) — Mıntaka mu- lanarak spor kurumu - Balikesir, rahhasları & Halikawrda dünyanın en kuvvetli! fenisçisi olduğunu profesyonelliğin- de de isbaf eden Ingiliz Perry i Amerikalı - Kendini “Gösteriyor Profesyonelliği kabul ettiktem 80n- ünyanm en kuvvetli profesyonel tenisçisi addolunan Amerikalı Vines- le Amerika şehirlerinde maçlar yap. mıya başlıyan Ihgiliz Perry sori mma- cında mağlüp olmüştur. Ingiliz şampiyonunun -Amerikalıya yenileceğini ümit edenler çoktu. Hat- tâ Vinesle Perry'nin ilk karşılaşma- larında herkes Aemrikalıyi tutmuştu. | Halbuki Ingiliz ezici bir oyunla Ame- nün hizamnimesine göre sımtaka Jİ İve kupa fikistürünü tanzim etmiştir. Bu tertibe göre a futbol mü) sabakaları 7 şubatta başlıyacaktı Mıntaka 3 gruba ayrılmış Ankarada Güreş Müsabakası |, Ankara, 27 (TAN) Halkevi | #por komitesi $ şubutfa başlamak ü-| zere güreşçiler için bir'müsubaka ha- sırlamıştırı —Şimdiden 60 kişi kaydo- dilmiştir. Eskirimcilere bir çay ziya- feti verilmiştir. Yugos'av - Eu'gar Spor Temasları Belgrat, 27 (TAN) — Yugoslav - yanın ağır siklet hoksörlerinden İvan rikalıyı iki saniyede yenmişti. Üçüncü müsabakalarını yine bü - yük bir kalabalık önünde yapan bu) ondan Amerikalı galebeyi| ebilmiştir. Fakat Amerika- İmam galib eti kolay elde edileme -| tir, Ingiliz çok güzel mukabele Kada Yo14 ş ve Vines ancak beş sette Ingi. ira -|lizi yenebilmiştir. Bu iki şampiyon turnelerine devam edeceklerdir. temin e Bu maç Bulgar luk paktının İm: iki memleke ndan sohra da ve Bulgarista bâdisesi olarak karya; Avustarya takımının 1 « 2 galibiyetine sebep olan penaltı bu vaziyette çelmelenen Avusturya oyuncusu yüzünden verilmiştir. | Açık renk for- meli iki Frahsızın Avusturya muhacimini kale çizgisi üstünde düşürdükleri görülüyor) Fransa - Avusturya maçıiçin düşünceler Fransa - Avusturya milli takımla: | hassa seyretmek üzere İtalyadan Pa rının maçına dair uzun tafsilât geldi.| rise gelmiş olan İtalyan tek seçicisi Avrupa inin Usanından Fran | Pozzo Fransız gazı lerine kanaati sız takımının Avustuya talumma)| ni şöyle söyle 1-2 mağlüp olması Fransızlarm le -| — Fransız fudbolünün ilerlediğini hinde tefsir edilmektedir. ve yeni yeni genç istidatların parla - Müsabakanm İki devresinde kar - | miş olduğunu gördüm. Avusturya ta şılıklı hâkimiyet tesis eden oyuncu - | kımı da seri oyuncular önünde bir lar tam müsavi şekilde çarpışmışlar | daha seyretmek üzere gelmiştim. Ma dır. Hattâ bazan Fransızlar sür'at iti | lümya sizin Almanya İle çarpıştığı » barile daha miiessir görünmüşleriir. | nız gün biz de Avusturya ile karşı - Avustury: takımınm galibiyeti pe| laşacağız. naltıdan attıkları gol farkile olduğu | Bu gidişle Fransız futbol Avru - na nazarin 2-İ neticenin Fransızlar | panın çekinilecek kuvvetlerinden bi- lehine görülmesi tabiidir. ri olacaktır. Esasen o dereceyi de bul hazırlıklara başlamıştır. Fransa - Avusturya maçını bil .| muştur. dg itrek, içi erilen ve mak istiyen kısık bir ağ layış, çıplak duvarlara çarparak soğuyor. Dışardaki yağmur sesi, şimşek çakısı, bu soğuk hıçkırığı bir gürültü haline sokuyor... Yağ- mur kamçılaşıyor, göz yaşı dini . ” yer, pancarlaşan bir yumuk el 1s. * İsk yanaklarda dokunarak, kıza ran gözle uğuşturuyor. Susan hıçkırık, göğüste hırıldıyor. . Vela İri çift k, çıplak çi- emenin üzerinde korka. rak yilina yavaş ilerliyor. Gür bir eki su testisine doğru giden dokuz, on yaşlarında, kısa ve yırtık pantalonlu, kocaman ve ağlı paltolu, uzun ve dağnık saçlı ni testiye u « salıyor. Sabahtanberi, mektep ye- mekhanesinde hademenin öğle ye- meğinden sonra sepete doldurdu - ğu ekmek artıklarından unutul - çük dilimden başka mi- e bir şey inmiyen küçlik, ku - an ağzımı ıslatmak, yanan ate. şini dindirmek için testiyi başma dikiyor. Tek bir damla bile yok... Ve çıplak bacaklar biribirine çarparak kapıya doğru ilerliyor... Sabahleyin annesinin: — Hadi Defol mektebine! sö- zlinden başka bir şey İşitmiyen yavru öğleyin evde kimseyi bula- mamış ve tekrar aç aç mektebe, yemekhaneye koşmuştu. Öğleden sonra Ümitle eve giren vücut, dönmüş, dolsşmış, annesini bekle- miş ve karanlıkla beraber odaya kapanarak ağlamış, ağlamıştı Şimdi o şişkin ve kırmızı göz « ler kinle * perdeleniyor.. Kapının önünde durarak #öreddüt geçiri - yör. ve göcük' yağmurun altmda ağır sesini gök gürültüsüne kata. rak koşuyor... B ir Beyoğlu içkili lokanta - sınm önünde omuzları dik, kalın, kaysı renkli bir palto, tüylü bir fötr, parlak bir kundura (ve içi kürklü eldiveniyle gurur ça - karak bir taksiye işaretteden genç, yılan derili bir iskarpin üstünde belini incelten kürklü bir manto « nun içine gömülen ve kaybolan ta - vus tüylü şapkalı, esans ifraz © den bir bayanla taksiye bindi. Otomobil taşıdığı bir “çift, in şampanya kokun neş'esinden, âza- metinden cesaret almış gibi ka - | ranlığı delerek #on sür'atle Ayas- paşaya saptı. Birdenbire zmk di . ye durürken başbaşa, gözgüze © lan “çift,, sarsımtı ile dudak du - dağa geldi. Şoförün dudaklarınm a- rasından fırlıyan büyük bir kü - fürle kapmın açılması bir oldu. Ve şoför yerde, yağmur suyuna ka - rışan kanlaria ürkerek, bir. şey yapmadan sür'etle (direksiyona geçti.. Hiçbir şeyden haberleri ol. mıyan, dudakları üzerine kapanan gilti yine sarsarak sür'atle ilerle- di ve mermer bir apartımanın Ö- pünde durdu. İçkili lokantadan gülerek taze taze çıkanlar, teksiden sarsılarak ölgün ölgün çıktılar. Maroken bir portföyün içinden çıkan on liralık kâğıt, şoförün €- linde küçülmek isterken, bir mo- tosiklet gürültüsü, sarhoş çiftle, korkak şoförün yanında dikildi. Şoför, polisi görünce şaşırdı. On liralık kâğıdı bir beşlik ve dört gümüş lira ile asabileşen kürklü eldivene uzattı — Ne o, On lirayı alsana! — Aftedersiniz.. ha! Veriniz. — Haydi kerakola.. Bir çocuğa çarpmış, ayağını kırmış, başını yarmışsn — Hayır, ben değilim. İsterse- niz sorun müşterilerimden.. — Böyle bir şey oldu mü efen. dim?. — Hayır — Haym... , — Otomobil, yolda durmadı ve- ya sarsılmadı mi7. Bayan epeyce düşündü. Hatır - lar gibi oldu: Haniya sarsılmış sılmıştık. — Peki amma ne münasebet?.. — Şoför de inmişti, küfretmiş- şey. sar. ti. , — Peki ne münasebet canım ?, — Ne demek, ne münasebet? . İşte bayan söylüyor. Sizde bir düşününüz bakalım. İşte sarsıl » mışsınız, haniya — Evet, amma! Ben Jâstik pat. ladr zannetmiştim de küfrelmiş ve inmiştim. Bak bay hatırlamı- yor. İsminiz nedir efendim ?. — Suat Gönüler. Bayan nişan « lım Aytenyaka? — Hadi! Gör hesabmı karakola. hadi?! da gel irik bir aynanın karşısın. da, donuk gözlü, soluk yüz lü, somuruk dudaklı bir anne, za- yıflamış küşlarına İşkence yapı - yordu. Aynada; «oğlunun mektep kitakır #lş'mektepi defterini testinin yanında duruyor gördü. “Mektebe gitmedi ise acaba, ni. çin evde yok?.,, diye düşündü. Ve seriye fabrikada iş bülm kocasını, dün sabahtanberi gör - mediği oğlunu düşünmiye başladı. Dün geceki Tiks ile bu sabahki perişanlığı mukayese etti, Dilin den Allah ve namus düşmyen bir ellilik karmın on dört gündenberi evine mekik dokumasından sonra edindiği ve geceleri sırtma geçir- diği gece tuvsletinin kırık iskem saz 28-.1.937 BaYTaN Cikan ANA Jedeki buruşuk haline baktı.. Bu dalgınlık içinde kapı çalndı. Ak dırmadı. Bir daha çalındı. İstemi. yerek kapıyı açtığı vakit karşısın. da bir polisin belirdiğini"gördü. Cemil kızı ve Hüsevin karısı Sabiha siz misiniz?. — Evet benim. . Karakola buyurun. Neden? Hayırola?. Oğlunuza, dün gece Ayaspa bir otomobil çarpmış... Sabiha dün geceki Ayazpaşa sarsmtısını ve motosikletli polisi hatırladı — Ne diyorsun?. — Çocuğun hastanede... Sen gel şimdi karakola da... Tepesinden vurulmuşa dönmüş. tü Sabiha... Acele giyindi ve poli se uyarak ilerledi. .. şada arakolda başlıyan sessiz layış, hastanede fazla» ığlünun cebinde bulu» nan Kayseri damg neye düşen oğul m 1 oldu. yaz karyolada, beyaz örtü na dalan küçük n gözler beyaz zarfın içinden çıkan beyaz kâğıt üzerin de dolaşmıya başladı “Şeker karıcığım! On beş gün Içerisinde senin ve oğlumun raha- ti için çalıştım, Kendime iş bula. madım. Ancak evimizin kiraamı ö- diyecek para bulabildim. Sen çamaşır yıka. Hiç üzülme, Birkaç gün sonra geliyorum. Senin ve oğlunun gözlerinizi öperim. Ve Sabiha, Aytenyaka yaftasi » le hayatma devam etti, Ja maktu an — Nazillide Spor Hareketleri Nazilli, (TAN) — Nazillinin en &- hemmiyetli spor hareki nden olan orta okulları lig maçları bu hafta Nazilli orta okulu ile Aydın san'at okulu ârasmda büyük bir kalabalık önünde yapıldı. Tik devreyi her iki tarafın canlı bir oyunundan sonra kırkıncı dakikada Alinin yaptığı sar yı ile Nazilli orta okulu 1 - 0 kazan- di. Ikinci devre mukabil akınlarla geç ti ve san'at okulu 2, Nazilli de i gol yaparak oyunu 2-2 beraberlikle bitir. diler, 21-1 - 937 cumartesi günü bes eylli spor klübünün kongresi Halke- vi salonunda toplandı. Eski ( idare heyetinin hesapları tetkik edildikten sonra yeni idare heyeti intihabi ya- pıldı. Reis Haydar, ikinci reis Fi seyin, sekreter Nimet, kaptan Etem muhasebeci Mus&mmer, idare memu- ra Halil, murahhas Kümran ittifak la seçildiler. Bulgar Başvekili Döndü Sofya, 27 (Radyo - TAN) — Bek grattan dönmekte olan Bulgar Baş- vekili Köseivanof'a, Stoyadinovie'in hususi kâtibi refakat etmiştir. Bul- gar - Yugoslav paktımın imzası, her iki memleketin serbest bir hüsnü ni- yet sahibi olduklarmı göstermiştir. Açık muhabere: Okuyucularımızdan Bülent Bergeye Boyunuzun 175 olduğu halde göğ- sünüzün darlığından şikâyet ediyor ve yapacağınız hareketleri soruyorsu Duz. Bu hususta tam bir iğman şekli tavsiye edebilmek üzere sizl görme- miz ve uzun boylu tetkik etmemiz, tavsiye edeceğimiz hareketlerin yap” Uğı tesirleri kontrol etmemiz lâzım“ dır. Sizin Için de güç olacak bu vaziye i dişünerek en pratik ve hareketle rin doğruluğunu kendiliğinden kon * trol eden bir egzersiz tavsiye edece“ ğiz. O'da Lobutlarla oynamaktır. Lo but hareketlerile göğsünüz ve omuğ başlarınız genişler, Bılassa göğsü açar hareketlerle bir sy muntazam uğraşırsı büyük farkı siz 'de gö” rörsünüü —————— —— Bulgaristanda Kadınlara Seçim Hakkı Sofya, 27 (TAN) — Yeni seçim kanunile yalnız.Sofyada, belediye 5* mine 75 bin kadın iştirak edecek * tir. Bunlar, yalnız anne olanlardır. * Bulgaristanda Grip Sofya, 17 (TAN) — Grip, Bulgar! tanda bütün — şiddetiyle hüküm sürüyor. Sıhhat müdürlüğünün ald” bir karara göre, burada, hüküm doktorları mahallelerde, gribe ksrf şiddetle mücadele edeceklerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: