12 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

12 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beşiktaş - Güneş Fenerbahçe - Galatasaray bu hafta oynuyorlar Lig maçları pazar günü Şeref Stadında oynanan Ve- TAN — 12-1.937 FUKARA OLUMU za fa -Anadolu müsabakasile nihayetlenmiş oldu. Fakat buj bitiş figistüre nazarandir. birkaç lig müsabakasının tehirine sebep olmuş ve bu iti- barla üç beş maç artakalmıştır. Nihayet Romen C. F.R t | SPORCU YILDZ İs günkü teması dört lik ma birden yaptırmamış sabaka! mektir. mayt faydalı bul Beşiktaş — G Ğ ay — Fenerbah Anadolu İstanbul Eyüp Anadolu — Topkapı Eyüp — Galatasaray Güneş — İstanbulspor Beykoz — “Topkapı — Fenerbahça Beşiktaş — Hilâl Pikistürde gösterilen Fenerbahçe lspor — Süleymani ileymaniye müsabaka. Jar evvelisi gün bittiğine göre te deki Pazardan ıya başlanacaktır olduğu | ren oynan Bu hesapça cihetle hemen bu haftı maçlarının değil, belki € en mühim ve en heyecanlı karşılaş ilk tehir maç yalnız ei yüzücüsüdür. Ingiliz milli yüzme ta- kımını üç olimpiyatta temsil eden Güneş Filliş Harding bir sinema kumpan- yası tarafından çok yüksek bir üc- na seyirci olacağız demekti ir. Zate Mik maçlarında klüplerin birinciden retle angaje edilmek üzeredir. dördüncüye kadar cetvelde nasıl bir sıra yer alacaklarmı bu haftaki kar. r, şılaşma meydana çıkaracaktır. So! ya da sym zin ss) Temsili Maç- » lar Yapılacak!.: rita Beşiktaş stadmda Eyüp — SU. leymaniye ve Anadolu — Topkapı maçları yapılacaktır. Bal- Kuleli, Hentbol — Şampiyonu Askeri liseler arasında Iki fikistür halinde yapılan Hentbol müsabaka. Jarı nihayet bulmuştur. Kuleli mi geçen sene olduğu gibi bu de hiç yenilmeden şampiyonluğu ka.' mil yanmıştır. Memleketimizde iki senedir yalnız askeri okullar arasmda yapılan Hent bol müsabakaları at leri inkişaf ettiren mü spordur. Futbol sahasmda futbol taktiğine ve onun kaidelerine çok benziyen ve el ile oynanan Hentbolun memleke. timizdeki bütün okullar tarafından| tatbikini tavsiye ederiz. İki senedir) A biç yenilmeden şampiyonluk kaza-|laşm nan Kuleli sporcularını bu değerli|mil muvaffakıyetlerinden dolayr tebrik | seçicisi bir idi ederiz. jetti. İtalyan N ili Takımı kanlara Geliyor a, İl (TAN Muhab miştir. Balkan kup evvel Sofyada Bulgar ve müddet erek Fransa milli ta ar milli takımı bir da Balkan merkezlerin. çıkacak ve Sofyada Bul ar milli kımı ile karşılaşacaktır. Fransız Milli Takımı Yenildi milli tak karşi. hazırlanan (Fransız sunu Fransiz tek sn maçında tecrübe el milli takim » Spor klübüne karşı Paris. yen Fransız tek seçicisi pet Fran. ana. ! Slâvya Fransada Galıp Prağm meshur Slavyası Fransa. hım iki kuvvetli cenup takımının muh | cedet teliti ile yaptığı maçı 1 — 0 gelibi milli takım namzetlerini Vi yetle bitirerek dönmüştür. lılar 1 — 0 mağlöp etmişlerdir. İki defa berabere kaldığımız Yugoslav milli takımile yaptığımız maçlardan bir hatıra: Yugoslav kalesi önünde Hariçle yapılan bazı temaslar | e kadm bana: — Kocam öldü, dediği zâ. man büyük bir acı duydum. Çünkü ocasımı çok sevdiğini bilirim Ne zaman, diye e dum... Nasıl oldu ?.. Hiç haberimiz olmadı? — Öldü, işte dedi kadar var. — Vah, vah dedim. Neden öldi öldü... Bir e Kadın yamalı çoraplı ir ol vaziyetinde bir yordu. Uzun sene- lerin verdiği bir. itiyatla ellerini göğsü tistünde birleştirm duruyordu. Ötedenberi n nıdığım bu halk kadını, kendi ma- temile ş etmek cesaretini gös- ra ben tafsilât xsteyince anlatmıya başladı: - Abdullah senelerdenberi ağ- zına Sicak bir lokma sokmamıştı ki... O midecağızı bir zeytin ta- nesi görse gurul gurul, gurulda- mıya başlardı... Midesi gida alm ya almıya bozuldu. Biribi Yanakları on kerre 'yıkan - mermerşahiye" dönmüştü. tarafından baksan öbür tara- İ fı görünüyor, bacaklar tel süpür. cöpü, yz küçülmüş, küçülmüş. Ona nisbet te. gözler büyümüş, büyümüş, o yüzü tamamile kapa . kuyusu gibi... Diş. r.bon belli yemek yemek İstiye istiye bir uzadılar hanım, bir uza. dılar.. O derileri gerilmiş dudak- lardan dışarlara fırladılar, ne ya- zim efendi - aslan gibi a- damdı. Vaktinde Tesalya arebesinde onu askere aldılar Bir de Dumlupmarda 8 len bıraktı, Fakat bir- denbire yanan mum gibi erimiye başlayınca, getirdim belediye dok- torunu. “Zâfiyet, dedi, Onu bes- lemek Wi & pirzola y riniz. Bol tereyağ, reçel, yumurta, böbrek, bal.” Ne bileyim ben, dok- torun günlü gani, sayıp durdu. Za- vallı rahmetlinin de yutkunmak - tan bademeikleri şişti, Doktor gi- dince de: “Hatun, bir daha bana doktor çağırma. O saydıkça yi çekleri ben yutkuna, yutkuna hunnak oldum.” dedi.. Bir daha doktor çağırmadım ama o gün - den gine fenalaştı, nihayet tanrısına ka- bir kere... zannediyordum. Birdenbire hafifçe güldü: — Fıkara dirisinde de kepaze olüyor, ölüsünde de. Vakıâ derler ki, insanlar bir doğarken, birde ölürken birdir, Fakat ne ölümde, ne de doğumda birlik, beraberlik var.. Karagümrükte otururuz. Ö- turduğumuz evde dört aileyiz. Bir biz.. bir manav Osmanlar, bir m unacılar, bir de mal sahibi Faiz- el Nefise... Nefise malüm, gümüş gözlü eimrinin biri. Ondan İnsa- niyet beklemezdim. Esasen ma - nay Osmanların ve mevunacıların daha insan olduğunu zanneder - dim ama, yanılmısım hanım. Fa- izci Nefiseye: "Nefise Hanım kar- deş, kuzum, efendi fenalaştı, sen- de zemzemişerif vardır, Verir mi- sin?” dediğim zaman: “Kardeş, darılma, veremem. Şimdi zemzem yince bulunmuyor. . Beş sltm lira versen bir yerden bulamaz- sın. Bende bir yudumcuk kal- miş” deği, Hay insallah tez gün- de zemzeminden kana kana İçsi; Manav oOsmanların küçük efend'nin fenalastığını #ryunra: n hiç görme - zikı çiğ adamı sey: Ve efendi çene atarken korkup Öyle bir der act bağırdı ve k ki, tam son ne- nde hastayı o ürkütüp sıçrattı teslim edince tabii Gelip be göt suyu vermişler, Fakat ma doldu. * nsan ölüs I sevse, O ölür ölmez cena- z€sini kaldırmak vim ma düşü Yor... Halbuki hansm, iki elim be- nim de yanıma gelec ağlar ımca bizle komşulara ne ilem « ettiler, ler. Bir de kendimi 80- Idum, Bütün kapılar yü- züüme kapandı, Kendile den ce naze için borç istemiyeyim diye. A, hani müslümanlık varmış, ha- ni komşuluk varmış, hani insanlık varmış... Yok hanim. bunların bi- ri yok... ir müddet efendinin yata- ğınm başında ağladıktan sonra omuzuma vurulduğunu işit tim. Başımı döndürdüm. Mavuna- cıların gelini: dedi, hava sıcak. Cenazeyi kaldırmak lâzim, Sonra kokar... Gidip bekçiye bildi- river.” Siz z, diyecek- tim. Bir de baktım, kadıncağız odadan çıktı, süzülüverdi. İçerden çocuğun hıçkırıkları ge liyor: “Anne... Moruğun cenazesi bu âkşam çıkmazsa ben evde ka lamam,” “Çıkar kızım çıkar.” O kocakarı yok dedi. Ben korkuyorum. İlâhi çoc Beş dakika sabrın yok mu? Ölen öldü. Elbette onu bir çukura atacağız... Ah hanım iğim. O zaman şöyle | bir rdum. Bütün ömrüm gözümün önünden geçti ve kendi kendime: “Kız Safiye, dedim. Çocuklu! ahretlik diye seni birtakım iman- sızlarm yanma verdiler. Kış £ü- nü, çıplak ayak çeşmeden su tasi- maktan canın çıkardı. Çocukluğu- nun tadını tatmadın, gelinler £ö- ıya heves ederâin , çektiğin . eziyet canma tti. o Mahallenin sakasma Bir nikâh kıydı herif. Bir ak takamadm. Gelinlikte kaldr. Evlendin. rahat nediyordun. ankan'n Da- Büyüd Ah yazan, KAN tütünde ç dım... Herkes gebe kalınca aş örer. Turfanda meyvalar yer. Sen ge- YA Aş erip gebelik nazi et- mekte de hevesin kaldı. onun da tadını çıkaramadın... Tam doğu- rarağın sıralarda efendini Tesalva muharebesine yolladılar. Uç gün- lohusa iken tütüne döndün... unda hevesin kaldı, erinde hevesin kal tüp gelin sahibi yı düşü- in. Onda da murada ereme- Efendi Tesalya harbini bi- Eşkiya takibine yolladılar, rı bitirdi, ordusu - Onu bitirdi, bilmem ne ilkan muharebesi çıkmış Orava gitti... Ço u sen tün. Kâh tahta kâh çama- şır, kâh basmahane, velhasım.. ne n hevesini aldın, ne bir t oğlan, şöyle bir m üç, on beş mi ne olmuştu. Bü- yük muharebö' “patlak verdi. “E- fendt ihtivar oldu, Oğlan da tov, mazlar dedim. Fakat göğü Kw olası İmam, oğlanı büyük, galiba efendiyi de kliçük yazmış kütüğe, Bu defa ikisi birden gitti. Oğlan dönmedi. Efendi, Dumlupmardan sonru döndü büylükana- hile, kaynana ğında kaldı... TAP na acıyı tatmak için müsaade e- der mi? Havdi, al kuru kafanı, mevtayı kaldırmak İcin bekciyo gitv Tük tirdi hürriy Safiye, Allah sa. VW gittim bekçi, “Hu. de- dim, bekçi baba. Bizim efendi sizlere ömür, öldü.” Bekçi beni ter Ne biliyorsun?” “Bilmez olur , dedim. Ya- nmda idim.” “Adamm öldüğünü ecek kadar akıllandın da bek- ve mahallede bir sene p; meden oturulamıyacağmı bilme - din mi?” “Aman bekçi baba, de- dim, Şimdi #ırasi m. “Ya na zaman sırasıdır. Aha!,. Ne zaman size para istemiye gelsek bizden bucak bucak kaçarsınız.. Ancak ölecek te, o zaman yakasma yapt- Hem bekçi parasmı bir hem de ölürler, Sen şacaksımız... sene vermezler, #onra da öldüklerini bilirler. kotanm mezsin “Bilemez miyim «Ben bilemem de kim bilir?” “Belediye doktoru. O gelip öldü, derse mesarifatını gö- ürslin, Cenazeyi kaldırırız.” “Bu belediye doktoruna haber vermek bekciye dilkmez mi?” Bekçi omuz- larmı slikti: “Bekciye para vermek mahallı * Nacar beledive hekimine ben m, Ev getirdik. Ölmüş kâğıdmı. aldık Raporunu yazarken doktor: “Ko- canm bahasmın adı ne" diye 89- Tünea: “Bilmiyorum o pasam, de- dim.” “Hiç insan bilmez olur mu?” “Hiç sormadım kendisine” “Ver nüfus kâğıdını.” “O da yok NÜ fusu malüm olmıyan adamın ce- evvelâ nüfusun e düsmez mi tesbiti lâzım lardır © görmemiştim. o Dokto, “Defin için ruhsatname vermek merkeze, merkezden nahiyeye, ba» hiyeden merkez nüfus kalemine. Nüfus kaleminde yeni apükat wektebinden oçıkmıs. bir çocuk varmış... ledi. “Mademki n olduğunu anlamak için u malüm, askerlik Gene olan Üsküdara gitmiye ka” rar verdik... Fakat akşam olmuf cepta para da yok, ceketi kalmış, bari fiseye vereyim de bir yol parsff versin, dedim, Bir de ne bakayım eeketin yerinde yeller © esiyor Ben bekçiye ettiğim zaman piri 5 guüp, vdayı karişti bulmak ümüidile olacak. Parayı > lamamış. Eski ceketi alıp gitmiğ* Fitrafa bakındım. Bir şey ypk* Yalnız, açık pencerenin içinde ye” igür kalmış oymalı bir çekmec? vardı. Onu aldım. Faizciye götü” düm, Çıkardı otuz kuruş verdi Bütün bunlar oluncıya kadar 8 şam olmuştu. O gece Usküdar8 gidem; Odama girdim. Gaz “ ğı imbasımı yaktım. Sanki ihtk Ye mışıl mışıl uyuyor... Birdef içim burkuldu. Dünyaya ağami zemzemsiz. kapıyan biçare kocs * Kur'an okutma yle şeye o hevefi olmaz amma... Gönül bu... Okun” madan giderse efendi cer gr demez gibi geldi bana taşındım. Mahallede bir Safins# Molla vardı. Beş vakit namazi” da bir kadm... Müslüman mı mü# lüman, Bir Mevlüd okur, bir Yİ sin okur, hüngür hüngür eğ Böylece sabah akşam Kur'an oki” yan, namaz kılar, oruç tutan Pİ kadın... Elbet te merhamet eğe” gelir, efendinin başında bir Yâsinİ rif okur, dedim, Çıktım. Kadıni# e gittim, çaldım kapıyı... Çif tı karşma, anlattım derdimi. “Y# âzımdır. Bedava okunma? pek istiyor Safinaz Moli dedim. Okunmazan azap duya” zannediyorum, İtikat bu.” k des, dedi. Darılma ama her seyi” dilenelliği olur, bunun olms#” Paran yoksa, sen buna mukabil © fendinin eski ceketini filân ver sevap yerine gelsin.” (“Ah 8” deş, dedim. Paltoyu, pantalof çoktan s8 zi vardı. Onu da çal finaz Molla pek hiddetlendi: manlık kale ranızı, pulunu verirsiniz. Amma mı vakaya, o zama metini anlarsmız.” dedi sını hiddetle yüzüme kapadı. (Arkası 11 incide)

Bu sayıdan diğer sayfalar: