12 Ocak 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

12 Ocak 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e A YE * Bir aralık refikam "Bizim kümeste e 4 Şeytana uymamak . a için mi > kümese " . girmiş! Evvelki gün polis geç vakit meş- hut suçlar müddeiumumiliğine Elâ- | zizli Ahmet isminde bir sabıkalı ge- | tirdi. Nüzhet isminde bir de dava- cısı vardı. Ahmet sabıkalıydı ve po- | lis nezareti altında iken Niğdeye kaçtığı ve sonra tekrar Istanbula geldiği laşılıyordu. Nüzhet, da- vasını şöyle anlattı: — Dün gece evde oturuyorduk. bir patırdı var, dedi ve pencere- den bakınca bir adamın sürünerek kümese girdi ördü. Hemen dı- sarıya fırladım. Kümesin içinde Ah- medi ensesinden yakaladım. Fakat © benim elimi ısırdı. Can acisile kendisini bıraktığım için kaçtı. Po- lis onu sonradan tuttu. mış olacak lınmıyacak Mahkerelerde Mü öpüşüp Dün polis meşhut suçlar müddelumumiliğine 28 yaşın. da Piruze adlı bir genç kız verdi. Davacısı da akrabala- rından ve komşularından Fe. ride İsminde bir kızdı. de, müddelumumiye davası. nı izah ederken dadi ki: — Bay müddelumumi, ben bu sabah evimizden Gidiyordum. Feride: refime, namusuma cak sözler söyledi. Kendisini dava ediyorum. Müddeiumumi üddeiumumilikte üşüp barıştılar Sonel, davacının yaşını sor. du, Feride 16 yaşında idi. Da- va hakkı yoktu, Müddeiumu. mi polisle annesi Nazifeyi ça. Ğırdı. Annesi gelince, müd- delumumilikteki hava değiş. ti. Foridenin yine akrabasın. dan ihtiyar ve genç bir çok şahitler de vardı. Onlar Nazi- feye ve Feridaya yalvardılar, Feride, müddelumumniden izin aldı. Piruze ile Ferideyi barıştırdılar, Şimdi . salonda bir öpüşme faslı başlamıştı. Feride Piruzenin elini (öptü. Piruze Feride ablasının ya. naklarını öptü. İhtiyarlar ve gençler biribirlerinin ellerini ve yüzlerini öptüler. Müddei. umumi de davanın düşmesine karar verdi, Feri, diye tükürdü. Suratım tükrük içinde kaldı. Bununla da öfkasini alama. ki bana ağıza a. küfürler etti. Şe- dokuna. Hikmet Müddeiumumi, sözü suçluya ver- mişti. Ahmet bu iddiaları şöyle reddetti — Bu yaştan sonra bir kadın ba- na musallat oldu. uydum. Kadınla berabor Fatihten oraya kadar geldik. Fakat sonra beraber gitmekten vazgeçtim. Fa - kat kadın sülük gibi bana yapışmış- fı, kurtulamadım. Nihayet davacı»! nın arsasına canımı attım. Tek şu şeytanın elinden kurtulayım diye... Yoksa hırsızlığa girmiş değilim. | Müddeiumumi sordu: — Şeytan da seninle beraber! geldi mi? — Hayır onlar sokakta kaldı- lar, Müddeiumumi suçluyu Sulta: dert yal — Dün sabah in sol tarafında bi Çantayı Dal ek seyi eee Kaparak Kaçmış! Dün Sultanahmet Sulh Ikinci Ce- za hâkimi Muammer isminde bir sa- bikalıyı 9 ay hapse mahküm etti. Muammerin davacısı Emine isminde bir genç kadındı. den geçiyordum. Muammer keme - çıktı ve hemen elini cebime| Hiralikdan Iki tevkıf Kararı Dün geç vakit Müddeiumumiliğe Şükrü ve Hasan adlı iki suçlu geti- rildi, Pelis mahkemeye dolu bir de çuval getirmişti. Çuvalın içinde araba koşumları ve çizmeler vardı. Davacıları da arabacı Resuldü. Sa- baha yakın iki kafadar Resulün ahı- rına girmişler ve koşumlarla çiz- meleri çalmışlardır. Dün Kapalı- çarşıda satarlarken de yakayı ele| Hâkime şöyle Yenicami kemerin- gizlenmiş. Birden- Radyo Bugünkü program aat 12,30 Plâkla 12.50 Havadis, 13.05 a hafif muzik, 13.25 . 14 mu telif plâk neşriyatı . | Akşam neşriyatı: Saat 18.30 Plâk la dans musikisi, 19.30 Konferans: Doktor Fahreddin Kerim tarafın - dan, 20 Vedia Riza ve arkadaşları ta, rafından Türk musiki ve halk şarkı ları, 20.30 Cemal Kâmil ve arkadaş. ları tarafmdan Türk musikisi ve halk şarkıları, 21 Saat ayarı ve Şe.| hir Tiyatrosu Operet kısmı tarafın. dan bir temsli, (o 22 Ajans ve Borsa haberleri ve ertesi günükü proğram. 22.30 Plâkla sololar . . Günün program özü Senfonik konserler: 2130 Bükreş: Radyo senfonik or. kestrası, 22 Stokholmdan naklen Av| rupa postalarma senfonik konser (Berwald, Söğerman, Stenhammer.) Erfif konserler; 13.10 Bükreş: Orkestrası, 16.40 Lâypalg: Hafıf musiki. 17.10 Ostra. Vals ve marşlar, 16,15 Radyo salon orkestrası, Yarın akan SUMER Siremaind Altın sesli kadın, (GİTTA ALPAR) ın rakibesi ve Berlin ve Dresf Operası meşhur muganniyesi MARİA CEBOTARİ'nin şerefine ve gençliğine ithaf edilen BEYAZLI KIZLAR MEKTEBİ Maedchen in Weiss " filminin ilk iraesi münasebetile büyük MUSİKİ GALASI MARİA GEBOTARİ; bu filmde en güzel ve nefis Opera parçaları taganni edecektir. Sahne arkadaşları: İVAN PETROVİTCH ve GPORGES Â- LEXANDER. Büyük bir musiki ziyafeti olacaktır. Lütfen yerle. rin evvelden aldırılması rica olunur, Telefon: 42851 Tehlike — Kan — Ateş — Heyecan — Sergüzeşt Cinayet Masası Yakında il pes EF K' de Şarkı söyliyen... Dans eden... ve gülen Viyana... Viyana Operetlerin'n en cerbezelisi... Bebekler Perisi 'Puppenfee* Baş rollerde: Bütün Viyana kabarelerinin iştirakile MAGDA SCHNEİDER WOLFF ALBACH — RETTY ve PAUL HORBİGER Önümüzdeki Perşembe akşamından itibaren SAKLA Y Sinemasında 4" Kâtip Aranıyor Bugün ve bu akşam Dikkatli, intizamlı lisan ve & iğ | hesap bilen bir kâtibe ihtiyaç İİ 1 L L İ vardır, Eski yazıları bilmelidir. Daktilo ile süratli yazı yazma- SİNEMADA İROSEe i Marie Yarın matinelerden! ği lıdır. Maaşı 50 liradır. Askerliği ni bitirmiş olanlardan o istiyen ler yazı nümuneleri, tereümet halleri, fotoğrafları ile posta ku tusu 406 ya müracaat etmeli. uni "İdaldırarak çantamı aldı. Arkada) vermişlerdir. Polis, Şükrüyü yaka.| 1815 Bükreş: Plâk konseri, 1845|ğ) dirler itibaren i li Üekei Ca a eMeSİ-İ m onu ormuzundan yakaladı fa | adıktan sonra kendisinin (3) muh; | Kolonya: Küçük orkesza, 19 LAy | amman AN AYLARI ; kat e kaşmıya muvaffak oldu. Biz) telif hırsızlığın suçlusu olduğunu da | 8? Halk dans ve şarkıları, 1040 ÖLÜM eli aa © glam, daraltan Mahe | elemanda, Olene kala gts emişi. Sullanabmet Sul YA Ores Sapa, 20 Ter) | Yann ayatndan, Bele eki); EMİN FIYATMON m EĞİ ERE Trans! a dn m. i . | M2 yun adlı hiç | şeviklikle çantamın işindeki para “e Ce gı vr e Harit mus, 20.20 Büğüpeşie; PlAK| İstanbul Maarif müdürü Mazafal > Barün 1304" in mi genç, geçenlerde Asliye İkinci Ce-|/e"! Sıkardı ve boş çantayı. bana| tevkif etti ve Müddeiumumilik te | seri 2025 Varşova: Köylü ban.| Yahya ile Kırklareli İnhisarlar Mü .| O SÜRTÜK ie “ za mahkemesinde 14 ay hapse mah, | doğru yere fırlattı ve: Şükrüyü tekrar yaptığı diğer hırsız- dürü Naşet Yahyanm anneleri Ba . Son hafta 1 küm olduktan sonra hâkimler heye- | kemesinde bu hakaret davası rildi. Mahkeme Mişonun suçunu sa- bit gördüğü için kendisini 4 ay 20 etti, $ gün hapse mahküm etti. bi hâdiseyi iza! hâki; Mahalle Mümessilleri | | tevkif etti. Hakkında Kanunun esas hükümlerine aykırı hareket eden veya hakikate uygun olmıyan beyanname veren mahalle mümessilleri hakkında kanuni taki. bat yapılacaktır. tevkif etmiştir. Yorgunluktan bir şey düşünecek halde ol mıyan Yusuf bu fevkalâde muamelelerin se. bebini aramadan uyuyor ve ertesi gün tekrar gidi - yordu. Fakat giderken memnun ve güleryüzlü idi Bıraktığı birkaç mecidiye ile evin bu kadar sıkmtısız geçinmesine Bayret etmiyor, daha doğrusu hiçbir şeyin farkma varmıyordu. Bir tek derdi Muazzezdi. Ondan ayrılmak olmasa işinden bile memnun olmıya başlıyacaktı. Her gittiği yerde karısının güleryüzü, erıldıyan çocuk sesi onu takip ediyor ve yüzünü rüya görenlere mahsus tatlı bir tebessüm kaplıyor- du. Karısı her zamankinden güzel v: idi. Ona bu iyiliği veren, son günlerde azalan maddi sıkıntılardı. Sonra kocasının haberi olmadan ya; tığı şeylerin hi te fena bir şey olmadığına dair beswdiği kuv kanaat, ve bunu kocasından saklaması sebebinin $ırf onunla manasız münakaşalara meydan verme- mek olduğu düşüncesi Muazzeze tam bir vicdan sü- künu veriyor ve onu kocasının karşısına, kendini da- ha çok güzelleştiren bir cesaret ve neş'e ile çıkarı yordu. Yaptığı şeylerin memnun olmadığı esasını bir ke- re kabul ettikten sonra, farkında olmadan daha ilç- ri gitti. Daha doğrusu götürüldü. Annesinin de iştirakile oturduğu sofralarda ri da görünmiye başlamıştı. Şakirin ve Muazzezin anneleri â8 bunu İçiyorlardı. Muazzez bir müddet ısrarla reddettikten sonra bir gün bu beyaz ve ya- kicı mayiden de tattı. Hafif ve tatlı bir baş dönme- sini kahkahalar takip etti. Başka akşamlar bu kadehler arttı. Böyle gece. lerde Şakirin annesi ile Şahinde Hanım çok kere biribiri arkasına odadan çıkıyorlar ve uzun müddet görünmüyorlardı. Bir kere Şakir babasına gözle- rile çıkanları gösterip manal: manalı gülerken Mu- azze bu bakışı yakaladı, fakat bir şey anlamadı. Şahinde ile bu kadın arasındaki münasebetin şekli — Al hanım bağırıp durma, de- tine sövmüştü. Dün meşhut suçlara | di. Kaçmasına devam etti. Çan - bakan Asliye Dördüncü Ceza mah-| tamı aldım, fakat bomboştu, sonra - İpolis kendisini yal Suçlu Muammer, her şeyi itler Eminenin anlattığı gi- kendisine ceza verdi ve| Bir Kadın Tevkif Edildi. | Dün Dördüncü dığı Racebi :cabin- lıklardan dolayı tahkikatına devenr edilmek üzere polise gönderdi. di. Fasulye Gia Çalan Suçlu inkâr| Yahya isminde sabıkalı bir genç, Yemişte 495 kiloluk bir çuval fa - sulye ile yakalandığı için tevkif e- Dün Sultanahmet Sulh Bi- İrinci Ceza mahkemesi bu davayı İ bitirdi... Yahyanın fasulye guvalını çaldığı sabit oluyordu. Fakat suçlu malın kendisine ait olduğunu isbat edemiyordu. Hâkim Reşit kendül ni bu noktadan 6 gün hafif hapse hküm etti. ttiler. Bundan son-! İstintak hâkimi MEMLEKET ROMANI onu hayrete düşürüyordu. Munzzez içinde bulunduğu hali dalma kendine tabii göstermiye çalışıyor, Yusufa bir şey belli et- miyor ve bundan biraz da korkuyordu. Fakat bir akşam Şakir Beyler yanlarında uzun boylu, sarışın bir adamla birlikte geldiler. Annesi bu yeni misafire çok itibar etti. Elile mezeler ha- zırladı. Edremit harbin ilk mahrumiyetlerini duy- mıya başlarken Şahindelerin evinde o eskisinden daha güzel ve bol yemek yeniyordu. Muazzez an- cak sofra başmda ve birkaç kadeh içtikten sonra misafirin yeni kaymakam olduğunu öğrendi. Şaş- km şaşkın onun yüzüne baktı. Demek babasının ye- rine bu çıyan suratlı adam gelmişti. Bu çıyan suratlı adam bir müddet sonra sarı diş- lerini gösterip sırtarak Muazzezin yanağını sikti, Başı dönen Ve alnını avucuna dayıyarak uyuklar gibi sallanan genç kadın başını kaldırıp yanmdaki- ne baktı ve sinek kovalar gibi elini salladı. Sonra tekrar daldı. Gitgide coşan kaymakam onu oturduğu yerden çekip kucağına almak istedi O zaman Muazzez ayağa kalkarak, odadakilerin yüzüne aptal gözler- le baktı, sallana sallana dışarı çikip odasına gitti ve yatağına serildi. .. Fakat bu mukavemet te uzun sürmedi, Muazze- zin kollarında simdi birkaç altın bilezik vardı. Bir akşam Yusuf bunların nereden geldiğini sordu. Muazzezin aklına birdenbire, bir zamanlar Yusufun dosu, 21 Viyana, Prağ: Fok orkes. trası, 21.10 Berlin, Lâypzig: Orkes - tra, tenor, Sopran, 21.10 Kolonya: Yeni sesli film musikisi iplâk) 22 Stokholm: Avrupanm nakledeceği| kdnser, 23 Varşova: Noel şarkıları, karo, 23.05 Budapeşte: Radye salon orkestrası, Operalar ; 22 Roma: Verdinin Marsehera) operası Operetler; 20,19 Prağ: O Yeni operetlerden (up balls in GULUUZKLAR: 50 ş —. AYR. evinden kaldırılarak | EMİR T'VATROSU Operet kınnsl yan Emine Naciye vefat etmiştir. Cenazesi bugün #aat on bir buçuk ta Modadaki ilecektir, Mer- emlak Yarn aksan ham hayyam ki Tan) Nİ onan rrdan rahmet dileriz . ik mk tane” < rahamm operetlerinden İi İm li Ve Resitaller Mde 1815 Roma: Keman Klazinet re ,| ÇOCUK TIYATROSU FATMACIK sitali, 1830 Prağ: Klarinet resitali, 19.20 Budapeşte: Şarkı o resitali, 2030 Bükreş: Mandolin konseri, 20.55 Bükreş: Şarkılar (Georg Ra - Baylar Teksayt ve Teksayt Ekstra sizTR6İ tehlikeden koruyor. 1, 3, 6 ve 12 5İ Kuyucaklı Yusuf 0 parçalar, 17.30 Varşova: Paul Ab - SABAHATTIN ALI Hilmi Beylerin hediyesi bir bileziği nasıl eğribüğrü yapıp attığı geldi ve şaşirır gibi oldu. Sonra: “Annem verdi. Eskiden kalma şeylermiş. Çekme- cede duracağına kolunda dursun dedi!” diyerek işin içinden sıyrıldı. Bu nevi yalanları daha kolay uydurmıya başla- mıştı. Yusufa karşı yalan söylemekte bir mahzur görmüyor, onu adeta bir çocuk Kİbİ avutmak, oya- lamak İcap ettiğini zannediyordu. Bu düşünceler onu Yusufu biraz da küçük Görmiye alıştirmıştı. Şimdi. içinde yaşamıya başladığı âleme nazaran Yusuf pek basit ve biraz sıkıcı İdi. Sonra, aman yarabbi, her şeye nekadar çâbuk İnanıyordu? Alt katta, sokak üstündeki odada Yeni peyda olduğunu gördüğü bir masanın ne olduğunu sormuş, Şahin- de de; “Telgraf müdürlerinin! Yeni taşmdıkları evlerin- de koyacak yer yokmuş ta dursun diye bize birak- tılar!" deyince dudak büküp Yürümüştü. Halbuki bu esnada Muazzez ne büyük heyecanlar geçirmiş. ti! Yusufun odaya girerek dolapları açacağını, ora- da gene son günlerde peyâ8 Olan peçete ve çatal bıçak takımlarını göreceğini sanmış, onun müthiş hiddetini ve kendisinin her şeyi ağlıyarak itiref edeceği ve af diliyeceği anı beklemişti. Ona bir par- ça da kızıyor ve bu kadar Vurdumduymaz olmasına #aşiyordu. Bazan yatakta doğruluyor, idare kandi » lini kenardan alarak kocasmın sükün içinde uyu - yan yüzüne tutuyor V€ SVAZ avaz bağırmak İsti- yordu: dulesku). 23,10 Milâno: Şarkılar. ambalajlarda eczanelerde bulunurs | , yakala beni!., Yusuf! Ben neroys | Fakat yavaşça idareyi yerine bırakarak yorganı i Üstüne çekiyor, kocasmın sakin uykusuna katişini- ya çalışıyordu. Daha her şey kaybolmamıştı, fakat Muazzez ken- disini dayanılmaz bir cazibenin çektiğini, kendi ira» | desinin onu bu yoldan döndürmiye kâfi gelmiye- ceğini anlıyor, arasıra coşan bir hissin sevkile ken- dini daha kuvvetli bir insana sürükletmek, burâ* | dan uzaklaşmak istiyordu. Bu insan Yusuftan baş” | ka kim olabilirdi? Halbuki o da her şeyden haber- #iz, atını timar ediyor, köylere gidiyor, ve ayrılır. ken de, alay eder gibi, karısının avucuna birkaç gü“ müş mecidiye sıkıştırarak: “Al karıcığım, idare etmiye çalış!” diyordu. N Nasıl olur, yarabbi, nasil olur da Yusuf hiçbir şeyi sezmez, yavaş yavaş bütün Edremitte çalkan” mıya başlıyan dedikoduların bir parçasıni olsun duymâzdı. Namuslu tanman komşular ve ahbapiar bunlarla münasebeti kesmişlerdi. Eğer mahalleli müştereken bir harekete geçmiyorsa bunun sebebi | işe kaymakamın da karışmış olmasında, fakat, de ha ziyade, bu gibi şeylere önayak olacak kimsele rin askere alınmiş bulunmasındaydı. Geride kalan ihtiyarlar veya sakatlar üstlerine yıkılan maişet derdinden gözlerini açacak halde değillerdi. 4 Muazzez bazı günler deli gibi çırpmıyor, “Yusuf, Yusuf!” diye bağırıyordu. Onun her şeyi haber al masını, eve gelip kendisini dövmesini, hattâ bıçak” lamasını, ortalığın altını üstüne getirmesini isti yor, ancak o zaman bu işlerden sıyrılabileceğini 86“ ziyordu. Yoksa kendisi asla ona gidip her şeyi söy” liyemez veya annesinin arzularına mukavemet edi? Yaska bir vaşayış şekline dönemezdi. Zaten bu dah$ feci olurdu. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: