aza Z.İ.I TAN Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü: rüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya çalışmaktır. Bir taraftan liman, bir taraftan plân Gazetelerde yanyana Iki haber ©. kuyoruz: İstanbul plânm: tanzim ile meşgul olan şehir mütehassısı Proust şehir- deki tetikikatını bitirmiş, plânlarını tamamlamak üzere Parise gitmiş, Onun kanaatine göre limanı Yediku. le tarafına nakletmek lâzımmış. Diğer taraftan İktmat Vekâleti bir İngiliz heyeti ile anlaşarak mev. cut Ilmanı genişletmiye, rıhtrmları büyütmiye karar vermiş. Bu iki haber biribirini tubmuyor- İstanbulun müstakbel plânında W- man nerede olacak, kat'i surette bil. miyoruz, Fakat limanın mevkii kat'i Surette tekarrür etmeden, mevcut liman ye rıhtımları büyütmek ve ge- hişletmek için teşebbüse girişmek Mevsimsiz bir iş olmaz mı? . Anadolu Ajansının biraz daha dikkatli olmasını isteriz Evve'ki aksam radyoda Parisi din- iy, Varki EaAç Antakya haberle rinden bahsederken Hataydaki Türk. | lerin ikiye ayrıldığını, bir kısmının Statiikonun devamma taraftar ol - duklarmı, diğer bir kısmının da istik. Ml istediklerini bildiriyordu. Hatay Türkleri arasında ikilik va. ratan Fransız müstemleke siyaseti- dir, Olmıyan birşeyi propaganda #derek efkârı zehirlemek maksadını takip ettiği meydandadır. a meter aberin nen vermez Mi; | sp O vakit korktuk. Havas Ajansı Fransız hükümetinin bir propaganda vasıtasıdır. Anadolu Ajansı bu ajansın bilhassa Hataya ait haberlerini sıkı bir süzgeçten ge. girmiye mecburdur * Aksi takdirde onun kötü propagan. dasma alet olmaktan kurtulmak müm kün değildir » : Anadolu. Ajansı servislerinde bi. raz daha dikkatli olmasını isteriz. Diplomasi geveliyor fi âdiseler yürüyor a di ları faaliyette. Hükümetleri arasında notalar gidip Reliyor . İtalya ve Almanya İspanyada âsile- re yardm iye başladılar. İngiltere ve Fransa derhal bu Iki hükümete verdiler ve bir ademi mü, defa asker göndermi, Fransa ve bugiltere | ve Romaya notalar gönderir. e hotalar semere pa ta daha verdiler. Notalar mekik Almanlar İspanya te göndererek ait gemileri Malyanlar bir bir taraftan Ra imza se — ais şehrine 6000 asker bbüs, Yine notalar, yine siyasi teşe' ler., dokuya dursun, Bu defa Almanlar İspanyol Fasına Kipte devam ediyor. Den ne olacak”, iyor ki İspanya emu) #etirmekte | bulunduğu <9” geli notalarla, prot rma mlimiciy olmayi y ve BO» tar liseler diplamatlarıa ucize olamaz. Keramet, olsa olsa, keskin bir feraset şaşırtmacasın dan ibarettir. Talih te birtakım tesadüf lerin bir araya gelmesinden başka bir şey değildir..... İşte fenni kafaların, kuvvetli zekâla' rın iddiaları! Hemen haber verelim ki ilâh! bir kaynaktan bazı seçkin kullara bahşedilen bir imtiyaz gibi telâkki edilen ve dini sahada biribirinden tuhaf ve battâ ekseriya zararlı batıl itikatlara yol açan mucize hakkında aklı selim nama fen namma verilen bu İstinafsız, temyizsiz hüküm. lere itiraz etmek mevzuubahs değil; fakat mucize, keramet ve talih tâbirlerile kastedilen ve bugünkü bilgilerimize uymıyan hâdiseleri toptan red ve İn- kâr etmenin de doğru olamıyacağı kanaatindeyiz. Mucize veya keramet diye nakledilen ve vukuları, bazan, sübut derecesine varan hâdiseleri neden ceffel. kalem reddetmeli? Tabiat kanunlarına aykırı geldikle- ve keramet masalları rinden dolayı mı?. Unutmuyalım tabiatin (sırlarını örten perdenin bir ucu bile henüz ta. <——————— TAN Amerikalı profeörün tecrübelerinde osas şudur: Bir kâğıt üzerine yazılıp tarf içerisine kapatılmış bir rakamın ne olduğunu keşfetmek. Mucize, keramet yormuş. Keza kendi hakkında em- niyetaizlik hissederse inhiraf aza yormuş. Bilâkis izzeti nefsine do- kunulduğu, bir iddialı bahis tutul duğu vakit muvaffakıyet ziyadele. şiyormuş. Bir kere 25 kâğıt çekili- şinin 25 inde de muvaffak olmuş! Diğer bir defa da 25 çekişte 25 de- fa doğru cevap vermekten, yani tesadüf kanunundan, ietinan ede. | bilmiş? | rofesör Rhine'in başka ka- dınlar ve erkeklerle yaptığı cem'an yekün 100.000 tecrübeden daha ziyade misal saçmiye imkân kalmadı. Şimdi, kısaca, neticeye İa gelelim: Amerikalı müdekkik duyuları- mız haricinde .havas harici extra- Sensorfe. bir idrak melekesi bu- lunduğu davasını sabit olmuş far. zediyor; fakat ta. bitmiyor. Bu me. lekenin mekaniz. masını da izah et mamiyle kaldırı - mek lâzım. ay Keşfe . Düşüncelerin en veyahut öy. bir şahıstan baş. le zannedilen ta, ia intikeli biat kanunları a caba tabiatta hü, ve talih denilen telepati ,de be. yinlerden intişar a ia ettiği farredilen hut binde kaçmı fakat henüz w. teşkil eder. mümi surette ka. O halde bu gibi bul © edilmiyen hidiselere © karşi ” . Bpaler Banane: kımılması zi - yer diseye o tatbik (o etmiye imkân nesip olan en dilrüst tavır, henüz bir incir çekirdeği daldurmıyan Ü- mi sermayemize mağrur olarak Ke. sip atmak olmasa gerektir. Evvel o hâdisenin doğruluğunu ve sonra da hikmetini anlamıya çalışmak daha iyi olur, antıkçı ve sisten:ci lâtın zih- niyetine bu yol pek mülâ- yim gelmez. Şarkta en çok yayı maş bulunan bu kültürün aramız da da tesirleri görülmektedir. Anglo — Saksonlar, bilâkis, am- pirik — (ameli) — çalışmalardan ve bu yolda araştırmalardan çe kinmezler. Londra üniversitesinde bir kaç sene evveline kadar o hi susi bir teşebbüs mahiyetinde ka- lan Pişisik araştırmalar-Lâboratu. selelerle meğğül olmayi ilmi hay“ siyetlerine mugayir bulmazlar. Bu musahabemizde son seneler içinde Amerikada bir üniversite profesörü tarafından yapılmış 0- lan bazı tecrübelerden bahsetmek İstiyoruz. imali Amerikada Duke üni- versitesi psikoloji profesörü M.J.B. Rhineduyu — hasselerk mizin haricinde (biridrek (perception) hâdisesi hakkmda üç | Yil süren uzun tecrübeler yapmış. Bunlara dair Boston ruhi araştır- malar cemiyeti (Boston Society for Psychical Research)» tarafım: dan neşredilen mufassal rapordan nakletmek istediğimiz. parçalarm okuyucularımızı alâkadar edeceği" Nİ umuyoruz. Ameriks ilim mies- seselerinin en başında geler üç beş üniversitesinden biri olan Harvard Üniversitesi profesörlerinden ve teliflerile tanmmış âlimlerden M. Me Dougali'm bu kitaba bir Mu- kaddeme yazmış olması eserin il- mi kıymetini gösteren bir zamân gibi kabul edilebilir. M. Rhine'in tecrübelerinin esasi güyet basit: Bir kâğıt Üzerine ya- zılıp zarf içine kapatılmış bir raka- mn veya harfin veyahut bir deste oyun kâğıdı arasmdan gelişi güzel çekilmiş ve hattâ ekseriya çeken adam tsrafından bile görülmemiş birikâğıdın ne olduğunu keşfetmek ten ibarettir. 52 kâğıtlı bir deateden çekilmiş bir kâğıdı keşfetmek için 52 de bir ili Tal 52 kâğıt çekilişin- de bir kere llstüne ya rn elir. Bazı şahıslarla yapılan tec- rübelerde bir kaç bin defa kâğrt çekilip te bü üstüne vurdurma hâ- disesi 52 de nisbetinden hayli faz» la miktarda vukubulursa işte “te- sadüf,, ten başka bir sebep bulun- duğunu teslim etmek lâzım gelir. Bu teerlibede muvaffak olan şa» hısta bir keşif —elafrvoyanca— tecavüzlerin, haksızlıkların, ve uy çunsuzlukların önünü almıya çalış. mukadder öikibetin? te devam ediyor * Devletler notaları bırak? daha sür'atle Derli sayayı fiilen madıkça dünyayı felâketten kurtar. mak mümkin olmyacâktır Rauf mevhibesi var demektir B esas Üzerine yapılan tec- rübelerin bazılarını anlat- mazdan evvel tasrih edilmesi icap eden bir nokta var; 52 kâğıtla yapılan tecrtibelerde 52 de bir üstüne vurdurma » te- sadüf ihtimali var demiştik. Tatbi- katta bu hesabın yüzde yüz tahak kuk etmesi mümkün değildir. Neticelerde daima az çok bir inhi. raf görülür. Pek çok sayıda yapi lan tecrübe neticesinde elde edilen en kuvvetli ihtimal bir had gibi a- Imıp O haddi aşan inhirafların te- asdüften başka bir sebepten, faal bir sebepten ileri geldiği iddin olu- pabilir, M. Rhine yaptığı tecrübe- lerde tezah'ir eden bu sebebin bir keşif mevhibesi olduğunu kabul e diyor. Amerikalı profesörlin yaptığı tecrübelerde en kuvvetli inhiraf ihtimali 6.6 imiş. Bu esasa göre &- ger inhiraf bu haddin iki misli o- lursa clairvoyance ihtimali | 1:5, dört misli 1:142, altı misli olursa 1:20.000 görülüyor ki tecrübelerde inhiraf haddinin üç dört misli bir muvaffakıyet inhirafı o görülürse bunu bildiğimiz ruhiyat melekele. rinin haricinde, yahut ıstılaha da- ba uygun bir tabirle ötesinde bir etapsişik melekenin alihutu gibi kabul etmek zaruri, merikalı profesörün bu yol- da İstidatir görülen talebe. lerinden dördü ile Linzmayer, Stu- art, Pratt ve Hübert Pearce ile yaptığı tecrübeleri aşağıda hulâsa ederken bu İsimleri baş harflerile göstereceğiz. D. Ciddi, tahisili kuvvetli bir genç İmiş. Dindar ve mistik olma» dığı gibi ipnotizma edilmiye de ga. yet az istidadı varmış. Beş kâğrtla yapılan tecrübelerde çekilen kâğı- dı çeken adam da görmediği halde 240 tecrübede 95 defa keşfetmiş. Yalnız çeken adamın gördüğü kâ- ğrtları da 360 defada 143 defa keş. fetmiş. . Bir Amerikalı profesör bu suallerin cevaplarını araştır- mış ve uzun tecrübeler ne- ticesinde Şayanı dikkat neti- ce'er almıştır. Bu yazıda bu neticelerin neler olduğunu öğreneceksiniz Yazan: A. Hotinli Demek ki bu 600 tecrübede te- sâdüf kanununa göre “© 20 den 120 defa Ustilne vurdurması icap ederken 238 defa o vurdurmuş. En kuvvetli inhiraf ihtimalinin 18 misli farla! Bu netice duyularımı- zın yardımı olmaksızın vukubulan bir idrak (perceptlon) delili gibi telâkki edilmelidir , En ziyade muvaffakiyet otomo- bil gezintileri esnasında görül müş, L. ile yapılan tecrübelerin bazrla. rında, talebe kendisini istekli gör- mediği vakitler, gayet muvaffakı- yetsiz neticelerde görülmüş. Hele kendisine bir ilâç —amytal— ve. Tildiği vakit keşif melekesini tama . mile kaybetmiş, Tecriibelerden netice çıkarmak i İçin bu tafsilâtm ehemmiyeti var. 8. Üniversitede psikoloji asista- nı imiş. Üzerinde 7500 tecrübe ya» Pılmış. Kaydedilen inhiraf en muh. temel inhirafın 13 buçuk misli gö- rülmüş. Tecrübe celseleri uzadıkça inhiraf a; lıyormuş. Bazan #onla- rma doğru netice tesadüf kanunu. na mutabakat ediyormuş: (fakat | biraz dinlendikten sonra tekrar bü yük muvaffakıyet inhirafları gö- rülmiye baslıyormuş. 8 ile yapılan teertibelerde bir de (müsbet — menfi) iki türlü - ce- vaplar usulüne müracaat edilmiş. Çekilen kâğıt “filân kâğıttır.. di. yeceği yerde "filân kâğıt değildir. diye cevaplar verdiği vakit te mu- vaffakıyet nisbetini ayniyle muha- faza etmin. Bu asistanla yapılan 14500 terriihenin neticesinde vasat | inhiraf 21,16, P. — H. ile yapılan tecrübelerde kâğıtlarm arkaşma dokunmasma bazan milsaade edilmiş bazan da edilmemiş. Kâğrtların arkasma do. kunduğu vakit daha ziyade mu- yok gibi görünüyor. Oyun kâğıdın. dan bir takım fnşialar sadır oldu- ğunu farzetmek —hiç olmazsa simdilik — akla mülâyim gelmiyor. Meşhur fiziyolojist Charles Richet. nin altıncı duyu (hasse) faraziye- sini bir çokları gibi M. Rhine de ka bul etmiyor. Onun mütaleasınca bu keşif meleke veya mevhibesi gayet yksek bir zihin veya beyin faaliyetinin tezahür'erindendir, ya hi bir nevi keskin feraset! İzahı için beyinde ayrıca bir merkez ve» yahut nesiç tasavvur etmiye ha, cet yoktur. in maddi seraitten sıyr'Ima Kabilivetine delâlet edi maddi şernitten os görülüyor ki bu sahada biraz daha ilerlersek ayağı- mız boşa gidecek, metpsişikten me. tafiziğe'düseceğiz. Düralım, ve ta. Hih bahsini'de başka"bir müsaha « beye bırakalım. Manto Modası Son moda Nufria bir manto. Şapke #ötr'dür. Kenarları beyaz tüylerle berenmiştir. İngilterede Mahkümlara Yeni Vazifeler İngilterede bundan sonra mah - kümlar, İngilterenin silâblanması vaffak olmuş. 10300 tecrübenin neticesinde en muhtemel inhirafın —8.6— on mistine yakın 61.5 inhi- raf görülmüş! Tecrübe esnasında bir yabaner. nın gelmesi muvaffakıveti azaltı- programma girecek gaz maskeleri, kum torbaları ve salre gibi harp le- vazımı da yapacaklardır. Medston şehri hapisanesinde bu - lunan mahkümlar, haftada 5000 gaz maskesi yapmaktadırlar. bil bununla İS | diyorlardı. Türklerin. yüzde elliden ş Bugün de bu Fransız Dostluğ irfan eni EN bir kısmını Fransız kültürüne borğlü o - lanlardanım. İkinci o Abdülhamidin istibdadı, #iddetinin nihai mertebesine vardığı bir zamanda, bir çoklarına olduğu gi. bi teselli ve ümit bana, Fransız kay, naklarından geldi. Yurdunun, zül, mün pençesinden ne türlü kurtula cağını, milletimin hürriyetine ne su. retle kavuşacağını (Thiers) in (Fran, sa ihtilâli tarihi) nden tefe'l eder im , Etrafrmızı kuşatan sindan karan. lığı içerisinde, gözlerimize görünen biricik gur Fransa istikametinden gö, rünüyordu. Padişahın zulmüne karşı isyana kalkışanlar, mağlüp olacak . larmı hissedince, Fransaya İltica e çok ziyade . mazarlarında Fransa hakkım ve hürriyetin timsali, civan - mertliğin enmuzeci idi. Meşrutiyetin ilânmda, birdenbire terennüm edecek milli bir hava bulamıyanlar Marseye, zi haykırdılar . Harbi umumi, bizi Fransa İle mu. harebe meydanında karşı karşıya ge. tirdi, Kaderin icabı olan bu husumet samimi değildi. Fransızlarla dövüş - tük, fakat kendilerine düsman olma, dik ve kin beslemedik. Kendilesiyia kucaklaşmak için o mlthiş harbin sona ermesini bekliyorduk. Onlar bize bu fırsatı vermemelie birinci bir hata işlediler. Öbür düş . manlarımızın yapmadKlarmı, İstan bula giren Fransız generali d'Fane - rey yaptı: Mütareke do'ayısiyle ka, pılarını açan bir şehre Romali bir fatih gibi os'ın ile dahil oldu: Bunu unuttuk. Hasbelkaler mağlüp olarık silâhlarını terketmiş © olan mazlim Türklere, Fransa, müstemleke asker. İ lerini musallat etti ve bunlar isle. İ medik cinayet bırakmadılar: Bunu da unuttuk. Vazifelerini yapmıs ol, maktan gayri suçları bulunmıyan ba, zn zata memurlarımız: Guyane ce, henneminde . sulhtan sonra bile, inim İnim İnlettiler.. | Bunudam. nutuk. Ben o vakitler Matbuat Müdürü Umumisi sıfatiyle beynetmi, lel sansiir komitesinde memleketimi temsli ediyordum, — İzmirin işgalin . de 'Türk mathuatının haklı feryatin. kayreti gösteren Fransiz başdeleresi bahriye binbasısı Te Rövürend oldu? Bunu da unuttuk. Atatiirk. yurdu s6. lâmete eriştiren teceddüt hareketle » rini ihtiyar ettiği zaman, onun ve bi. zim aleyhimizde eampazne acan. si tahini pervasızes bir omuzdan öteki, ne çeriren vine meşhur Fransız mu. barriri, akalemi azasndan Mösyö İ Klod Farer'dir: Buna da ehemmiyet vermedik , . Dost'uğumum harareti, gönülle , rimizin üzerine kondurulan bu müte, madi pasları eritiyor, siliyor. süpürü- yorla.. . Hatırladığımız. hatırlnmele istedi ğimiz ancak ve anes ufuk, tefek dostane tesahirlerdi, Kalplerimiz bi- Ter pertavsur gihi bunları büyütmek. ten haz duyuyordu, Ümüt edivorduk ki, bizim samimiye timiz günün birinde, bütün Fransa İ tarafından © tüy olmu derecede ! takdlir slilerek ve niürüzsüz Frans » İ Türk dostluğu ahlâfa nümune olacak, tr. İşte yalnız bunun için unutu. yor. ve tahammül ediyorduk.. Tâtin tahammiilün de, fertler için olduğu gibi, milletler için de bir ta - hammülü vardır. Burün, Fransa Ile bizim aramızda. ilerideki münaseba » tımız üzerinde kat'i surette müessir olabilecek bir dava tehaddiis etmiş - tir. Bir dava ki, bunda haklı olda. Zumuzu bildiğimiz cihetle, bizim için rücu etmeğe imkân yoktur , Ve bu dava, zannolunduğu kadar karışık, çanrasrk değil, bilâkis gayet basittir. Biz, Fransadan, imzalanmış bir ahte riayet etmesini, Hataylı yurt taşlarımıza, Ankara munhedesiyle tanmmış istiklâl hakkının verilmesi. ni İstiyoruz. Fransa İse tereddüt e, diyor. Fransız » Türk dostluğu. böy. lece, tarihin bir dönüm noktasında , dır. Buzünkü Fransa hükümeti, h- tilmal ki bunun ehemmiyetini farket, miyor. Cünkü farketmie olen, on kllsur milvon İnsanm candan dostu. ğunu, gafilâne bir taassuba ve hir inada feda etmeyi elbette m“ dırmaz, Biz, Fransız muhiplerinin ziyade Fransa hesabına öameniiz, Blum kabinesinin bu hakikate bir an evvel vasıl olmasıdır E. Ekrem - TALU Typ larını boğmak husasunde en büyük