Edeb iyat Gecesi mi? Edebiyat Fa- kültesinin ilk e- debiyat gecesi Böyle bir edebi ziyafetten ken- di memleketin. de bütün bir ha yat mahrum kalmış olan bir yazıcı, bir edebiyat sever olmak si- fatile sonsuz bir tehalükle koşuyo- rum, Ve Fransız Tiyatrosunun fu- ayesine kadar dolu olduğunu gör- düğüm zaman ayni açlık ve susuz- Yuğu benim kadar hisseden daha bir sürü kimsenin bulunduğunu gö rüyorum. İstanbulda hiç bir eğlence, hiç bir müsamere bu edebiyat gecesi. nin gördüğü rağbeti görmemiştir. Bütün milnevverler, evvelâ üniver- site talebeleri sonra hocalar, do- çentler, profesörler, genç ve ihti - yar şairler, Hüseyin Rifat ve Ah- met Muhip... İki hudut çizen nü- mune olarak evvelâ gözüme çarpı. yorlar. Locadayım trafıma bakmıyorum. İşte Hüseyin Cahit, işte Şüküfe İşte İsmail Habip. Yusuf Ziya, Orhan Seyfi, Salih Zeki Ak. tav, hattâ “Dağları bekliyen kiz, müellifi aziz arkadaşım Esat Mah. mut Karakunt bile en biylik bir a- lâka ile en ön arada... Fakat etrafıma bakmdığım kâfi diyorum. Biraz da sahneye baka- yım... Sahnede bir kürsü... Küreli- nin önünde siyah reye pantalonu, siyah jaketile bir zat... Elinde hiç bir diploması olmadığı halde kendi mesnislle ve cehdile bir ordinaryus Profesör seviyesine yükselmiş olan Könrülü konuşuyor. Esas itibarile konferansının te şi şu: “Divan edebiyatı esas itibe- rile mill edebiyat çerçevesi dişm- da birakılmamal.,, Bu sözler bize yepyeni bir Köp- rülü tanıyor. Hayret ediyoruz. Pakat o bize aşağı yukarı şu söz- lerle izah ediyor: “Bugüne kadar yeni edebiyatı yaratmak yeninin Üzerine nazarı dikkati celbetmek için eskiyi reddetmiş göründükle- rini ilâve ediyor: “.— Mazilerini ve milli tarihleri. ni bilmiyen milletler hiç bir zaman istikbal yaratamamışlardır. Türk milleti kendi admı kullanarak bir siyasi teşekkül vücude getirdikten sonra milli varlığınn kıymetini da Nihal ha iyi anladı. Köprülü bu sırada çok alkışlanı- yor... Tiyatro pek sıcak biraz nefes almak için fuayeye kadar çıkıyo- rum.... Dönüşümde sahnede Sadet- tin Nüzheti buluyorum. Elimdeki dolgun proğrama bakıyorum. Türk Halk Edebiyatı hakkmda bir konferans... Münevver tabakâ- larda bir zamanlar hece vezninin hiç mergup olmadığını hattâ bu nevi eserlerin tabı bile edilmediği- ni söylüyor. Fakat halk edebi tınm her şeye rağmen inkişaf etti- ğini ilâve ediyoruz. u konferansm Üzerine perde indikten biraz sonra perde yeniden açılıyor. Dede Korkut bir beyaz pösteki üzerinde oturuyor, ayaklarında, arkasında kahve ren- &i bir maşlâh var.. Ak sakalir bir zat... Deli Dumru masalmı okuyor. Bundan sonra Yunus Emre çiki- yor, kına boylu, kırmızı yanaklı, siyah çember sakallı bir Yunus Emre.. Elinde iki balta saplı bir asa var.. Ve okuyor: Aşıklara sohbet gerek Zahitlere cennet gerek Mecnunlara Leylâ gerek Bana sen gerek sen... Perde alkışlar içinde kapanıyor. Yeniden açıldığı saman sahenede bulunan Köroğ'udur. Zavallı Köroğlu. - Genç bir sesle okuyor! — Benden selâm olsun Bolu Be- yine, - Gidip © dağlıra yaslanmalı- Hayır... Buna Ancak Müsamere Adını Verebileceğiz Pir Sultan Apta | dir, Bu şiir de bitiyor. Bundan sonra Pir Sukan, Pir Sultanm arkas. dan Karaca oğlan çıkıyor, Ve ne den bilmiyorum. En güzel mısralar kahkahuyla dinlenilip öyle alkışla- nıyor. Kime gülüyorlar?. Beyitlere mi?... undan sonra musiiiden haki- katen pek iyi anladığını gör düğüm bir zat sahneye çikiyor. Profesör Adnan... Ve musiki hak- kında bir konferans veriyor ve bu- rada aşağı yukarı şu,tezi müdafaa ediyor: “Türk musikisini Garplılar ta umuyorlar. Alaturka denilen şark musikisile hakiki Türk musikisi a rasmda büyük bir fark vardır., ve bu iddiasını plâklarda çalman Hü. seyni havasile, Köroğlundan bir parça ile bize anlatıyor. Bundan sonra Doçent Ali Nihat Tarlan çikiyor ve konuşmuya baş- byor: — Bana Füzuliden, O Bakide: Nefiden, Nedimden, bahset, dedi- ler... Ben “benim haddim mi, de- dim. Onlar beni takdim edebilir mi, Ben onları nasıl tanıtırım! Evvelâ acıklı bir hâdise karşısm da olduğumu zannediyorum. Bana öyle gelilyor iki. aczini izhar eden Doçent hepimizin önünde Doçent- Wkten istifasını veriyor... Fakat, hayır, üzülmeyiniz. &onferansmı pek mükemmel söyliyen bu değer- K münevver sırf bir cümle oyunu yapmış ve benim anlıyamıyacağım | kadar ince bir tevazu göstermiş, Doçentin değerli konferansı yi- pe Füzuli devirlerinin kıyafetine bürünerek çıkan Füzüliler, Mihri Hatunlar, Bakiler, Nefiler, Nedim ler, Frinet Hanımlar, Şeyh Galip- ler ve ilâh.. ve Sâh takip ediyor. (İlâh, ilâh diyorum. Dünkü ga- zetelerde bazı arkadaşlar geceye gitmeden evvel programa bakarak havadis uydurduklarından profe- sör Ahmet Hamdinin de konuştu- ğunu yazmışlar, Halbuki vakit ge- ciktiği için şair bize konferans vermemiştir.) unun Üzerine, makyajı Recai Zade Ekremdir, hissini ve- ren bir genç sahneye çıkıyor ve Namık Kemalin meşhur kasidesini okuyor, — Köpektir zevk alan sayyadı biinsafa hizmetten, Allah., Allah diye düşünüyorum neden Recai Zade Hkreme Namık Kemalin kasidesini okutmuşlar... Fakat yanılmışım.. Bu Recai Za- de Ekremi temsil eden genç değil- miş... Maşalanmış (kont) sakalile güzel taranmış saçlarile karşımda | Ayran çelebi ve efendi hir vat nlsn Kontes Hannah Kral Zogo Birkaç gündür telgraflar Arna - | vutluk Kralı Ahmet Zogonun evlen. İ mek üzere olduğundan bahsediyor « İdu. Bu haberlere göre Kral Zoğo Ma car Kontesi Hannah Mikesle evlene. | cektir. Macar Kontesi eski Macar Başvekili Kont Betlen'in yeğenidir. Tirana matbuat müdürlüğü bu ha - beri tekzip etmiş bulunuyor. Fakat Londra gâzetecileri Viyanada Kon - tesle görüşmüşler, Kontes bunlara: “Bu meseleye dair bir şey söyli » yemem. Fakat çok geçmeden buna dair resmi malümat alabileceksiniz,. demiştir. Şişlide Konser ve Konferans Şişli Halkevinden: 8 Ikineikânun taşı Rumeli caddesindeki Halkevimiz. de Doktor Muzaffer Şevki tarafından zayıflık hakkında bir konferans ve 12 kişilik mandolinata takımı tara fından da bir konser verilecektir. Herkes gelebilir. Zonguldak Armelesinin Sıhhati Zonguldak kömür havzasında amele için bir sıhhat komisyonu kurulmuş. tur, Komisyon, nerelerde hastane, dis- panser ve revir açılacağı, ve nerelerde doktor bulundurulacağı hususunu tes bit edecektir. ——— man. Recai Zade Ekrem zannmı veri- yordu, Fakat işte şimdi Recai Za- de Ekrem karşımda ve o tatlı bir sesle, tatlı şiirlerinden birini oku- yor.. Onu müteakıp gözlüklü bir yine makyajlı ve kostümlü bir Ni- gür Hanım kendi parçalarmı ve Fazıl Ahmet bizzat bir şiirini o- kuyor. #arken bir dostum koluma dokunuyor: — Edebiyat gecesini nasi bul- dun. — Edebiyat gecesi mi diyorum. Ben edebiyat gecesini bulamadım. Mükemmel tertip edilmiş bir mek- tep müsameresinde idim. Ve mek- tep müsameresine göre, dekorlar, kostümler iyi idi. Fakat bunun çok beğendiğim bir rejisör tarafm- dan tertip edildiğini duyunca suku tu hayale uğradım. Nef'i fazla mağrur, Karaca oğlan fazla has- 8a5. Nedim fazla Karagözlü, Mih- ri Hatun çok hissiz, Fitnat Han fazla korkaktı. Baki harikulâde güzel okudu. Füzuli sandukanın yanında fazla (mistikti)... Edebiyat gecesi... Bizim İstedi- ğmiz edebiyat gecesi bu değildir. Edebiyat ogecesi (münakaşalara mevzu olacak, hepimizi en aşağı altı ay işgal edecek. Yeni şeyler duyacağımız, öğreneceğimiz, yeni ediplerin kendi eserlerini okuya- cakları, Üzerlerinde münakaşalar edilebilecek bir gecedir. Edebiyat, müsameresi İle edebi- yat gecesini biribirinden ayıralım. Münevver gençlik, oraya gelen gençlik ezbere bildikleri bu şiirleri medikleri veya henüz düşünmedik. leri tezlerin miinakaşası karşında kalmalıydı. Biz edebiyat fakültesinin genç- lerinden bunu bekledik... Suat DERVİŞ :| ne kadar, izin vermiştir. Zabıtadan Evleniyor mu ? | cuma günü akşamı saat 21 de Nişan-| Ankara, 6. (Tan muhabirinden) —| genç Hâmitten şiir okuyor. Sonra | bir kere daha dinliyeceklerine bil | Bu'unmadı Bimlâk Bankasmda geçenk maaş Levzii sırasında veznedarlardan birinin beş bin lira açığı çıkmış ve ya pılan ilk tahkikat sırasmda da bu paran başveznedar tarafından vez. | nedarlardan birine verilen para mik- tarı fazla gösterilmek suretile yok e- son * | dildiği iddia olunmuştur. Banka, bu işle alâkalı olması muh- temel memurlara, tahkikat neticesi - | yaptığımız tahkikata göre, meram- bahis 5 bin lira henüz bulunmuş de- ğildir. Piyasada Dün | Alış Veriş Cansız Geçti Dün Hıristiyanların yortusu oldu. undan piyasada bazı dükkânlar ka. palı kalmıştır. Borsalarda da hararet- İl alış verişler olmamıştır. Avrupa İtelgrafları buğday fiyatlarında üç pu. van düşüklük kaydettiği için zahire borsasına gelen malların mühim bir İ kasmı satılmamıştır. Dün kırk vagon buğdayla sekiz vagon çavdar gelmiş. tir. Çavdarm nisbetine göre, satış - lar 6,13 İle 6,35 kuruş arasında olmuş- tur. Yalnız arpa isteklidir. Bu aym onunda Jimanımızdan Hamburga üç bin ton buğday, çavdar ve arpa yük. lenecektir. Akün vapurunun geleceği haberleri arpa fiyatlarını beg kuruşa kadar çıkartmıştır. Kadıköyünde Balo Kadıköy Halkevinden: Kadıköy Halkevi sosyal yardım şubesi bu #6 ne Kadıköy Süreyya salonunda büyük bir kış balosu tertip etmişür. Köyün fakir ve muhtacı himaye yurttaşı b! seven ve şübenin azası olan vatan daşların 9 Ikincikânun 937 cumartesi | akşamı verilecek bu baloya teşrifleri- ni rica ederiz. İtalyaya Giden Ticaret Heyeti “Döndü Türk . Italyan ticaret anlaşması müzakerelerinde bulunmak üzere Ro- maya giden Türk heyeti reisi ve Türk Ofis başkanı Burhan Zihni, şehrimize dönmüş, dün Ankaraya gitmiştir. | Istanbul Ofis müdürlüğüne tayin e- dilen Roma ticaret ataşesi Suphi Ziya bekleniyor. Roma ticaret ataşeliğine vekâlet edecek olan maliye müşaviri Halil Mitat, dün yeni vazifesine git- miştir, Ceyhan Köprüsü Tamir Edilecek Ankara, 6 (Tan muhabirinden) — üzünden harap olan Ceyhan köp. rüsünün, eskisinden daha sağlam ola rak, 200 bin lira sarfiyle tamirine ka- rar verilmiştir, PARİS Akdeniz işinde | Fransa aldatıldı mı? Fransız gazeteleri bu meselede şüpheli bir lisan kullanıyorlar * İngiltere ile İtalya arasında imzalanan Akdeniz anlaş) masını, Fransız gazeteleri, ilk bakışta alelümumiğ memnun, dikkatlice tefsir edilince mütereddit ve şüpheli? bir lisanla bahsetmektedirler. Fransız gazeteleri arasındâ? bu anlaşmıya en açık hücumu yapan “L'Humanite” dir Bu gazetede M. Magnien imzasile çıkan şiddetli maka” lenin mühim kısımları: “Vâkıa kısa yazılmış resmi tebliğ de; bu anlaşmanın İngiliz ve İtalya nm Akdenizde karşılıklı teminatın dan ve Haboşiatan isgali dolayısile hâsıl olan gerginliğin izalesinden baş ka bir şey olmadığı zikrediliyor. Fakat hakikatte, bu kadar üzün ve müşkül müzakerelerden #onfa ne İticelendirilmiş olan bu anlaşmiatin asıl ş#ümulü ve içyüzü yalnız o kadar mıdır? Anlaşma maddelerinden birinde; iki taraf Akdenizde statükonun, sulhün ve İngiltere ile İtalyanın mü- tekabil menfaatlerinin teminini ta - ahhüt ediyorlar. Musoliniye göre Bir de Mussolininin taşiri efkârı olan “Giornele d'İtalia,, gazetesinde siyasi muharrir Gaydanm makale - sine bakalım, Gayda; Akdeniz anlaşmasnm bu denizde ve etrafında bir hüküm ma. hiyetinde telâkki edilemiyeceğini yaz dıktan sonra şöyle ilâve ediyor: Bu anlaşma, daha ziyade, Bri - tanyanın, İtalya imparatorluğunun yeni vaziyetlerini tanıması, ayni zamanda İngiltere İmparatorlu - gunu meşgul eden şeyleri hafif - letmiş olmakla ifade edilebilir, İngilterenin kayguları İtalyan muharriri filhakika pek doğru söylüyor. Akdeniz anlaşması yalniz ve yalnız İngiltere imparator- İ luğunun kaygularını hafifletmek üze- re İmzalanmıştır. Musolini İngiltereye, Aksayi Şar kâ giden yolların üstünde engel ol miyacağını temin ediyor. İngiltere - nin bu hüsusta askeri tedbirler al masına razı oluyor. Akdenizin sağ | sahillerine hâktm olan İtalya sol sa- hillerinin hükümranı olan İngiltere - nin menfaatlerine ilişmiyeceğini ta - ahhüt, ediyor. Vakıa son günlerde İ- alyan kuvvetleri Bahrlahmerdeki Arap limanı olan Assadi-el Fayal'i isgal etmişlerdir. Fakat bu anlaşma dan sonra bu nokta da iki imparator- luk arasında halledilecektir. ine “efendice anlaşma,, deni - iy vesika ile Akdeniz iki tesir altına girmiş bulunuyor. Açık- ça ifadesi budur. Ispanya meselesi Anlaşmada zikrolunan statüko - nun muhafazası cümlesini nasıl ta - yin edeceklerdir? Anlaşmanın imzası sıralarındaki vaziyete göre ise, İtal- va İşgal ettiği İspanya toprakların- #aki vaziyetini idame edebilir, Bütün bunlara rağmen, İtalyanın beynelmilel siyasetteki vaziyeti de değişmiş değildir. Siyah satenden ve kemerli şık bir. elbise Faşist partisinin “Lavaro Fascis- ta” gazetesi 4 Bu anlaşma ile Italya ve Almaf” ya arasındaki münasebatın hafife? liyeceğine kuvvetlendiği | yazılıdırı Ingiltere, Almanyanın İspanya F&? sındaki hâkimiyetinden fevkalâdi” rahatsızdır, Mütehassislara görm yalnız Cebelüttarik Akdenizin beki çiliğini emniyetle yapmıya Af, değildir: Bü” Yüzden Wgiltere hefi ne pahâsina olursa'olsun Bahri: fidin şarkinda “Kıbrıs, Filistin Mısırda, İngiliz hava filolaril boraber kuvvetlenmek İstiyor. İtalya, İngilterenin bu emellerini Garbi Akdenirdeki hâkimiyetinin t# nmması şartile razı olüyor. İşte Muf solininin naşiri efkârı olan gazeteğii Gaydanm makalesinde bahsedilef “İtalyan imparatorluğunun yeni v8 ziyetleri,, budur. Fransa tehlikede mi? İ Netice itibarile, Fransanın bu 4 nizdek! emniyeti tehlikededir. Yakı8” da ayni İngiltere anlaşması gibi bif anlaşmanın faşist hükümetile FrafX sa arasında İmzalanacağına dair çi karılan şayialar bizi tatmin edemef? Bilâkis İtalyanların İngilterenin p&ğ şine katılmış vaziyetteki bir Fra aleyhinde şantajlarnın şiddetlenmö sine sebebiyet verir, ! Le Temps memnun Ni Le Temps gazetesi ise, İngiltere Italya arasındaki bu anlaşmanm AH maryanın İtalya vasrtasile tekrar SÜ sa ve Cemiyeti Akvam cepheleri ne avdetine yarıyabileceğini ve İ8 gilterenin ileri maksatlarmdan birl nin de bu neticeye varmak olduğül nu kaydederek memnun olabileceği ni ilâve ediyor. Laval siyeseti mi? i ransigennt gazetesi şöyle diye Bu anlaşmanın daha uzaktakl ; : defi de, nm sulhü devam ettirmek ist Avrupa manzumesine yaklaştır!l! ğıdır. Fakat İngilterenin Italyaya oan. t İ zi m İtalya vasıtasile Almany#ii gı ,t çıkça yaklaştığı bu anlarda biz Sp, bekliyoruz. Dünya politikası bü Lavalin siyasetine doğru dönü; ken bizler garip bir tezatla o “8 yasate dudak büküyoruz. Sen Bris diyor ki: Jurnal gazetesinde. siyasi mubilk rir Sen Bris diyor ki: fa ö “İstikbalin mânlalarla dolu oÜZBı İ ğunu farkeden İngiltere son 3 lardaki İspanya hâdiselerinde ft üm Almanya ile teşriki mesaisin€ ' sahit oldu. İşte asıl bu tehlikedi” İngiltereyi anlaşmıya sevketti. > da, Akdenizde İngiliz aym müzahereti olmadan lâtin merke” g4 serbestisi temin olunamıyacağın! İlamıştır.