No. 4 Yazan: MÜMTAZ FAİK izciler... Cenubun | polis hafiyeleri.. Buğday tarlasında kekliğin Murra Murra bir acayip nesnedir ki, bu- Talarda çok mergup ve makbuldür. Murranın tiryakileri vardır. Onu iç - meden yapamazlar. Murra bizim bil- diğimiz kakuleli bir sade kahvedir. © Daha doğrusu kahve hülâsası, yani © tabiri diğerle kafeindir. Onun için değil midir ki, zaten bir şırmga am- pulü miktarında içilir ve taamı da tıpkı - dostlar ağzımdan ırak - kinin gibidir. Bunu içen adamlarm ömür. lerinde bir daha sıtma yüzü görmiye ceklerini ben temin edebilirim. İyi 'bir Murra elde etmek iyi bir kokteyi yapmak kadar müşküldür. Kahveyi önce bir ibrikte adamakıllı kaynat - mak, onu süzmek bir ibrikte daha © kaynatmak, bir dâha süzüp bir dah kaynatmak ve işi “cebri âlâ,, ile hü- © lâsa etmek icap ederse 9 uncu kuv- vete kadar kaynatmak gerektir. Bu suretle koyu, simsiyah bir madde el- “de edilir ki, işte bu nesne halis Mur- râ olur. Bunu kaynatırken içine bi - — raz da kakule karıştırdınız mı dey - 'meyin keyfine... Bütün cenup vilâyetlerinde bu Mur. ra denilen âguyu büyük cezvelerle| sokaklarda dolaştırırlar. Adamm ya nında bir sürü kulpsuz fincan vardır. Bu fincanların içine bir yudum ko - yar. Siz bunu içtikten sonra bir tek| daha verir. Bu suretle Murranın bü- tün porsiyonları tamam olur. © — Murranın en birinei tesiri şifabah- şası insanları açıkgöz yapfnasında - dır, Bu “doz,, u aldıktan sonra haddi “Oniz varsa gözünüzü kapayın ve uy- ku uyuyun.. . © Biltün cenubum içtiği Mürra, giy- diği kahke bezi, yani Amerikanbezi, yediği yufka ekmeği ve bulgurdur. . İzciler — Hey bana bak ağam banada bir Murrat... Hasan dayı Murra içer de ben iç “mez miyim ?,, Anteptenberi Murranın hayli tiryakisi olmuş, ve Istanbula © gidince kakuleyi Misir çarşısında bu İur muyum acaba diye düşünmiye lam , pen EE bak ağam bana da “bir Murra! Diyince Hasan dayı; göz Jerini benden tarafa çevirdi ve uzun boylu beni süzdü. Halimden, çehremden giyinişim - © den ve lehçemden bir Istanbul uşağı olduğumu anlamış ve belki de Murra İçmeme hayret etmişti OLâkırdıya © başlamak için: — Sen de tiryakisin galiba ağam? © Dedim. : Gözlerinin içi güldü: — Ne demezsin? Dedi. Günde beş altı tane içmeden rahat edemem. © Bir sigara uzattım, aldı. Ve bu sigara © ile beraber konuşmıya da başladık. © Once dereden tepeden, havadan 8u - © dan lâf ettik. Sonra kendisine Diyar “bekirdeki bir ahbabından bir selim sarkıttm ve sordum; — Nasil burada kaçakçılık varmı? — Ne gezer dedi, eskidenmiş on - olar. Şimdi kuş uçmuyor. © — Haydi canım sende, hudut böy le olur da kaçakçılık olmaz olur mu? “Hiç olmazsa tek tük olur. — Eh tek tük vardır fakat onlar “da çabuk yakalanıyor... Çünkü ya - man izciler var... © İzciler? İzci, benim bildiğim eski keşşaf - yürüdüğünü bile anlıyanlar — Yok canım, dedi, Evliya nerede izci nerede?.. Ixisinin arasında dağ- lar kadar fark var. Bak bakayım ba- na ağam ben evliya mıyım?. — Yool,, — Halbuki ben izciyim... — Evet ben izciyim. Meselâ sana bakmca, senin bir Istanbullu oldu - gunu, gezmek için bu taraflara gel- diğini, merakir bir adam olduğunu söyliyebilirim. Bu benim için o kadar mühim, o kadar hayret edilecek bir fal değil - di, Eğer İzellik bu ise, ben de şu meşhur Hasan dayı kadar izci sayı- labilirdim. Çünkü ben Hasan dayının aşağı yukarı 50 yaşında olduğunu bile keşfedebilirdim. — Yoo! dedi. Dahası var. Bu kadar İla olsa beş para etmez. Fakat ekin - leri biçilmiş bir tarlada yürümüş bir | hayvanın izlerine bakıp ta bunun keklik mi yoksa çil mi olduğunu an- hyabilir Omisin?.. o Anl'ıyamazsın. Halbuki ben tanırım.. Bak #ana bir izci vak'ası anlatayım: Vaktile bura- larda bir eşkiya takip ediliyordu. Bu eşkiyanm kim olduğu malüm değil di, Fakat günün birinde bir çeşme - nin yanında birtakım izler görüldü. Tabii ayak izleriydi bunlar, Aradı - lar, taradılar, Fakat heriflerin kim olduğunu bulamadılar. Bizim bir ih- tiyar izci babamız vardı. Nihayet 0- İnu çağırdılar. Baba izlere bir baktı. Ve sonra dedi ki: “— Bunlar iki kişldir. Bir tanesi yalmayaktır. Obürüsünde postal var dır. — Tabii yalmayak'izlerle * postalr ayırmak mümkünü, . « — Dinle evlât dinle... Sonra bal anlatmıya başladı: “— Buradan gelmişler matralarr nı doldurmuşlar, Bir tanesinde mav zer var. Mavzeri sol omuzuna mat - rayı sağ tarafina asmış. Ötekinin a- yağı hafif topaldır. Bir tanesinin sol gözü kör.sağ kulağı sağırdır... Nasıl bunları da izden anlamak mümkün mü? Ben hayret içinde bakıyordum Ha san dayı da hikâyesine devam edi - yordu: w.. Sonra babanm verdiği izahat Üzerinden yürümiye başladılar. Ve nihayet adamları bir köyde yakala- dılar, Hakikaten izci babanm verdiği izahat harfi harfine uyuyordu. Biri- sinde bir mavzer vardı. Mavzeri sol omuzuna matrayı sağ tarafına as - meştı. Baba çeşme kenarındaki izle- re bakarak, mavzer dipçiği izinin pos talın solunda olduğunu görmüştü. Biraz İleride yanyana yürüyen çıp - iak ayaklarla postal izlerinin arasm- da yerde damla damla #u lekeleri yardı, Onun için matra postallmın sağ tarafında asılı demekti. — Peki ya matra yalınayağm sol tarafına asdı İse?.. — Olamaz çünkü su İzleri postal izlerinin yakininde idi. Demek mat- rayı postallı taşıyordu. — Otekinin ayağı da topal demiş.? — Çünkü iki ayağınm İzi biribiri- ne uymuyordu. Demek bir ayağı ha- fifge sekiyordu. — Güzel dedim. Fakat bir tanesi nin sol gözünün kör olduğunu hasıl anladı? — Çünkü o hep kenardan gitmiş- ti... — Ya sağırlığı?... — Sağırdı, çünkü arkadaşma doğ- ru eğilmiş kulağını öne vermişti. lar yani şu bizim izcilerdi. Bundan © başka türlti bir izci olacağını aklı - “ma bile getirmemiştim. — Izeciler?.. © — Evet izciler var. Bunlar gökte © (kuş uçsa, bir tarlada keklik dolaşsa bilirler... Evliya mxlmlar?. Parlak gözleri içinde bir alev par mız: dudaklarının arasından meyda na çıktı. Bir elile şakak başını kaşı: ae gili: 17 — Eğildiğini nereden anlamış?.. — Çünkü postal izlerile matradan damlıyan suların izleri arasındaki mesafe onu gösteriyor. Ve postal iz- lerinden birisi ötekine nisbetle da - ha hafif görünüyordu. — Bu kadar şeye dikkat edilince elbet bu netice bulunur... — Hayır, Bulunmaz bunun için tecrübeli bir izci olmak lâzımdır. Bak dinle sana kendi başımdan ge - çen bir hikâyeyi anlatayım da şaş ta kal! Z Talebe Cemiyetleri Birliği eshedilen Üniversite Telebe Cemiyetle- sinin tasfiye işlerine başlo- nılmıştır. Bu cemiyetlerin birçok hesapları ve muame- leleri vardır. Bunlar pey- derpey holledilecektir. Bu meselelerin #esbifi için ce- miyetlerin kongre yapma- ları mevzuubahis değildir. Fe'hedilen - cemiyetler, şimdiye kodar talebelerin ders votiyetlerini kolaylaş- fıran bazı işlerle de uğraş mışlardır. Bu itibarla yine yalnız talebenin mektep ve ders hayatına Git işlerle meşgul olmek üzere bir “Yüksek Mektep Talebe Te- şekkülleri Konfederasyonu" kurulacağı söylenmektedir. Edeb yat Gecesi Üniversite Edebiyat Fakültesi ta. lebe'ori tarafından tertip edilen Fde-! biyat Gecesi, bu akşam sant 20,30 da | Fransız tiyatrosunda yapılacaktır. Geceyi Fuat Köprülü açacak, son- ra birçok hatipler Divan, Osmanlı, | Halk edebiyatiyle Edebiyatı Cedide haklonda konferanslar verecekler - dir. Bu konferansları verenler kon - feransın mevzuuyla alfkadar devrin kıyafetini taşıyacaklardır. Bundan başka şehrimizde bıtunan bütün sairler ve bu meyanda Yahya Kemal, Faruk Nafiz gibi tanmmış ze. vat hugine kadar yazdıkları siirler - den bir kaçını bizzat sahneye çıksrak olwwacaklardır. PAehivat Garesi, her sene ayni ge AN | İ fabrikasını satışa çıkaran şebeke OHANNES KIMDİR ? M ili Emlâk Müdürlüğü ve polis iki gündenberi mü- him bir sahtekârlığın tahkikatile meşgul bulun- maktadır. İddia şudur: Karaköyde Yenişehirli Muiz sokağında 68 numaralı bir konserve fabrikası vardır. Bu fabrika İstanbulun işgali senelerinde kaçmış olanlardan Artin oğlu Ohannes Cancıyana aittir ve hazine namına kaydedilmesi lâzımdır. Bu gibi karışık işler peşinde ko- şan bir şebeke fabrikaya konmak için Beyoğlunda Çukur- cuma sokağında oturan Ohannes diye bir adam uydur- muş ve fabrikayı Satışa çıkarmıştır. Polis, yaptığı tahkikata) Müdürlüğüne yapılan ihbar ve id. fabrika sahibi (OOhannesin| disya göre, simdiye kadar mektum 5-1-937 size Büyük bir konserve | Bir şirket 600 ton buğday aldı enebi şirketlerin temettü » lerini ancak Türk malları ile harice çıkarmaları Kizimyeldi- ği için İstanbulda bulunan bir eo nebi şirket, ODerincede vapura teslim şartiyle Ziraat Bankasından 600 Won buğday satın almıştır. Banka, bu buğdayı şirkete 8 buçuk kuruştan satmıştır. Piyasada şayi olan bu haber &- İri sürülmü firari olduğunu ve şimdiye kadar da memlekete dönme- diğini tesbit ettiği için Em- lâk Müdürlüğü derhal fabri- kaya el koymuş ve tahkika- ta da başlamıştır. Şimdi mevhum Ohanes aranmakla- dır. Barodan muvakkat bir müddet i. çin çıkarılan avukât Andra Pirminin de bu İşin avukatlığını yaptığını ile- tür. Emlâk Müdürlüğü, bu şebeke hak. kında tahkikatma devam etmektedir. Hâdise bir iki gine kadar müddeiu. mümiliğe aksedecektir. Bu da başka türlüsü Ayni daire, ikinci bir sahtekârlık tahkikatma girişmiştir. Hâdise şu- dur: "Taksimde Köseoğlu apartmanının Sahibi Mihal geçen sene ölmüştür. Bu. nun yalniz bir refikası İle Aleko is- minde bir oğlu vardır. Aleko firari- lerden olduğu için Milli Emlâk Müdür üğü bütün mülklerine bezine namı. na el koymuştur. Bu ailenin Küçük- pazarda Karanlık sokakta kıymeti ol- dukça yüksek bir de arsaları varmış. cede tekrar edilecektir. “Nur bulunan N olmasıdır. Geçirdiği tedaviler İ Mehmet Râğıp, aslen Adapazarlır | dır. Sanatında usta bir kurduracıdır. Günün birinde frengiye tutularak cin. | met getirmiş, ve çalıştığı imalâthane- | den akıl hastalıkları hastanesine gö-| türülmüştür. Yapılan tedavi Meh.| met Ragıbm muvakkaten iyileşmesi- ni temin etmiş ve kendisi hastaneden çıkmıştır. Fakat, Ragıbm deliliğini duyanlar ona iş vermekten çekindikleri için bu adam bir müddet işsiz dolaşmış, ak. rabasmdan birinin gönderdiği para İ- le maişetini temine çalışmıştır. Fa. kat, bu sırsda muntazam İğne teda- visine devam edemediği için akli mü- vazenesi tekrar sarsılmıştır. Son günleri. Nihayet, son günlerini ölü olarak bulunduğu yere yakın bir mahzende geçirmiştir. Ölüm gecesi, cinnet kri. zinin son dereceyi bulduğu ve Ragıbın ihtilâçlar içinde öldüğü anlaşılmak- tadır. Bu malümat, cinayet şüphesini or- uosmani esrarı çözüldü Mehmet Ragıbın Müth'ş ihtilâç- ler içinde can verdiği anlaşılıyor dö cesedin I kalan bu arsa son zamanlarda sulul- mıştır. Ve satış ta gu şekilde olmuş tur: Köseoğlu Mihalin Eftalya ismin. de bir kızı olduğu iddin edilmiş ve bu mevhum kız Mihal namma varis. lik iddis ederek aldığı sahte veraset name İle arsayı satmıştır. Şimdi bir taraftan Kösemihal ailesi, diğer ta- raftan da Milli Emlâk Müdürlüğü bu sahte satışın tahkikatiyle meşgul ol. makta ve Eftalyayı aramaktadır. Şim diye kadar bu sahte varis Eftalya bu. Ilunamamıştır. Tahkikata iki cepke den devam edilmektedir. Her talebe pasodan isi fade edecek Biltiin mektep talebelerine tram - vaylarda tenzilât yapılması için ve - rilen karar etrafında şirketle Nafıa Vekâleti arasında temaslar devam etmektedir. Bu meselenin şimdiye kadar geçirdiği safhalar şudur: Şirket, 926 tarihli mukaveleyi ileri süreyi bütün dülebeye paso verilme. miştir, Bu mukavelenamenin 18 cı madesinde *“Mekâtibi âliyeden gayri ve 15 yaşma kadarki mektep talebesi ancak mek- tep zamanlarına münhasır kalmak ve mekteple ikametgühleri o arasındaki hatta muteber olmak üzere paso als- bilir” fıkrası vardır. Fakat 339 da yapılan muaddel muka velename ile ücretler tesbit edilmiş ve bu mukavelenamenin birinci med. desine “asker ve mektepliler için 2,5 kuruş” tabiri konulmuştur, ki, bu G. 1. Rejmi le Mem ekete Ik Gren Eşya İkineikânunun birinci (o gününden itibaren tatbikine başlanan G. 1 re- jimi ile Avrupadan o memleketimize lk giren mal, üç kalem eşyadır. Bu eşya tababette kullanılan tellerle mücehhez elektrik cihazı ve çerçeve si deriden mamul gözlüktür. Bir doktora ait olan bu cihazın gümrük resmi 597 kuruş tutmuştur. Eşyanm kıymeti ise 262,75 liradır. LR BİRKAC SATIRLA aymakamlar bugün vilâyette bir toplantı yapacaklar ve İş kanununun tatbikatı etrafında görü- seceklerdir madde mutlâktır ve bilâ kaydü şart uruosmaniye camiinin arka avlusunda bulunan ce- | bütün mekteplerdeki, yaşları ne olur. set hakkındaki tahkikat görülen lüzum üzerine | sa olsun bütün talebeye samildir. yeniden derinleştirilmiştir. Buna sebep, hâdisenin bir ci- nayet eseri olduğu yolunda birtakım ihbarların yapılmış Fakat, bu karar ancak Dir hafta tatbik edilebilmiştir. 339 mukavele sindeki birinci maddenin 328 tarihli muksvelenin 16 ncı maddesini tadil ——İetmediğini ileri stiren şirket, o zaman bu talebi kabül ettirerek Yeni bir ta- rife hazırlamıştır. Nafia Vekâleti tarafından mukave. lWename üzerinde yapılan etrafı tet- kikler, ilk mukavelenin 328 mukave. lesiin mütemmimi olmadığını göster miş ve 330 mukavelesindeki mektep- li kaydının bilâ kaydüşari Zikredil- diği neticesine varılmıştır. Şirket, Vekâletin bu haklı iddiası karşısında müsbet cevap vermiştir. Vekâletin mümessilleriyle bu işin tatbik tarzı etrafında görüşmelere başlanmıştır. Yaş ve mektep derece. si tefrik edilmeksizin bütün mektep- buğday . Pulatlı 7,10 - 7,15 arasında satılmıştır: Şu hesaba göre, iki günlük mlivare « ber istekli olarak kapanmıştır. Ge- len 90 ton arpa 4,37, 80 ton çavdar beş kuruş yirmi iki buçuk paraya susam 18 kurusa, sarı musir 4,35 - 5 kuruşa verilmistir Dört Yangın Başlangıcı Dün, dört yerde yangın olmuştur? İ 1 — Galata Beyzade soküğında | Yorgiye ait bina altındaki kahveden yangın çıkmış. söndürülmüştür. Bina 9000 liraya sigortalıdır. Seben nraş- 2—“Kalyoncükullgunda Sö'mğ”” maralı evin soba bacası tutuşmuş, sön dürülmüştür. 3 — Ankara caddesinde, Kefeliza. de Hamdiye ait Mitatpaşa banınm kolörifer bacası tutuşmuştur, ateş. si- rayetine meydan verilmeden söndü- rülmüştür. 4 — Beyaztta Türbekapısında kah veci AH, tavan arasmda dolaşırken kibrit çakmış, oradaki otların tutuş. ması neticesinde yangın çıkmıştır. A. teş itfaiye tarafından söndürülmüş - tür. Feriköyündeki Su Deposu Belediyeye bağlı sular İdaresinin, Feriköyünde yaptırdığı su deposu- inun inşaatı bitmiştir. 7500 metre mikâbt su alacak olan bu havuzun yanma şimdi de bir su tevziat odası yaptırılmaktadır, Odanm inşaatı da bir buçuk ay sonra bitecektir. Komünistlik Suçluları Sorguya Çekiliyor Yedinci istintak hâkimi Ramazan, dün iki gün evvel tevkif edilen 13 komünistlik suçlusunun isticvapla - rma başlamıştır. RR lilerin senenin her ayında ve her gü. nünde tenzilâtlı pasolardan istifade edebilmeleri bir bütçe ve bir formali- te işi olduğundan bu kararın tatbiki bir buçuk ay kadar uzayacaktır. Şİ gi 7 i Bugünkü Hava: KAPALI Meteoroloji istasyonların verdi- tadan silmiştir. Olüm, geçirdiği kri- zin tabii bir neticesi addedilmekte - dir, Ceset, sapa bir köşede bulunduğu için hâdisenin ancak birkaç gün son. ra farkına varrlabilmiştir. Gözleri- nin fareler tarafından oyulmasi da bu yüzdendir. Kat'i raporlar ve tahki - 'kat evrakı bu gekil dahilinde hazır - lanmıştır. . stinye - Büyükdere yet bulacaktır © yolunun İnşaatı bu ay sonunda niha- . ski senelere ait hayvanlar tetkik! mercii olarak kazanç tetkiki itiraz komisyonları münasip görülmüştür.) ün hava tazyiki 768 milimetre o- | kilometre #ür'atle esmiştir. Öğleden Mİ larak kaydedilmiş, hararet azami 6,| sonra fasılalı yağış görülmüştür. il linday Gün:5 Kasım:59 Zi malümata göre, bugün hava ek -| | ş555 Hicri 1802 Rum #eriyetle bulutlu ve yağışlı geçecek-| | Şevval: 22 23 Birineikânun tir. Rüzgâr, muhtelif istiikametlerden esecektir, Ege mmtakasındâ, Karı- deniz sahil mntakasında yağışın de- di ii etmesi ihtimali mevcuttur. Dünkü have Güneş: 7.26 — Oğle: (o 12,19 Ikindi: 14,41 — Akşam: 16,53 1831 — Imsâk: Yatsı: 539 asgari 1,5 santigradı bulmuştur. RUS gür, şimal istiksmetinden saatte be$