— 22-10-9885 TAN Gündelik gazete Başmuharriri Ahmet Emin “ Yalman Tan'ın hedefi: Haberde, fikirde, herşeyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariip gazetesi olmaya çalışmaktır. e Günün Meseleler m En büyük mesele İsmet İnönü bu defaki Anadolu seyahatinde memleketin © mühim meselesine parmak bastı, | İhracatı arttırmak için fiyatları düşürmek lâzım. Bombayın 30 ku- ruşa sattığı pamuğu biz 45 kuruşa salamayız. n Fiyatları düşürmek için İstihsalâtı arttırmak lâzım, Başkalarınm yüz kilo pamuk veya buğday aldıkları yerden biz elli kilo alırsak fiyatı dü- şüremeyiz. İstihsalâtı arttırmak için ise bir- çok şeyler lâzım: Toprak var, İnsan yok, Türkiye top | raklarmın ekilen kışmı yalnız mev - cudun onda biridir. Onda dokuzu orman, mer'a, yaylâ halinde muattal duruyor. Binaenaleyh birinci mesele nüfus meselesi. İnsan olan yerlerde para yok. Çift. gi istediği kadar ekebilmek için muh- taç olduğu krediyi bulamıyor. Demek ki ikinci mesele para ve kredi meselesi, Nüfus ve para olan yerlerde alet yok. Köylü hâlâ iptidai zirant alet - leri kullanıyor. Bu yüzden komsu memleketlerin ayni topraktan on aldıklarına mukabil biz bir slabiliyo- ruz. N Şu halde üçüncü mesele: Fenni a- let meselesi, Bütün bunların mevcut olduğu yer- lerde de bilgi yok. Köylü tohumu seç- mesini, seçilen tohumu kullanmasını, metodik oalamasmı hitmivar Dert derdi açıyor. Ve mesele büyü. dükçe büyüyor. Demek ki memleketin ew derdine temas edilmiş olu- yor: Köy ve köylü meselesi, İsmet İnönü her elini uzattığı me- seleyi, her benimsediği davayı hallet- miş, her başladığı işi başarmıştır. Şimdi köy ve köylü meselesine vazı- yet ediyor. Memleketin en mühim derdi de hal yoluna giriyor, demektir. ... Artık rahat uyuyabiliriz, Çöp ve sinek meselesi haklındaki neşriyat nihayet Belediye Reisimizi| harekete getirdi. Evvelki gün cöp Bi ile alâkadar olanları toplayıp bu işin halini emrettiler, bu münasebet- le gazetelere de beyanalla bulundu- lar, Bu beyanattan şu iki cümleyi yoruz: “Şunu da hatırdan çıkarmamak lâzımdır ki, Mecidiye köyüne ve gimdi çöp atılan yere, ÇÖP yeni dökülmüş değildir, Yülerdanberi oraya çöp dökülüyordu. Bu defa bir miktar artmıştır, Unkapanında- Ji çöp aktarma Yerine gelince. bu- ras zaten eski çöp iskelesi yeridir.,, Eh doğrusu şehrin sıhhati ve te- mizliği meselesinde bu mantıkla ha- rekrt eden bir Belediye Keisimiz ol- duktan sonra rahat uyuyabiliriz. a Cemiyetinde t Matbunk niyetinin Yaaa. yeti dün ilk toplantısını Yapmış, mu- hasebeciliğie Suit Kesleri. idare mi. dürlüğüne Fuat Duyarı seçmiştir, İdare heyeti 27 Tegrinievvelde şeh- rimize gelecek olan Yugoslav gazete- cileri şerefine bir çay ziyufeti vermo- r vermişĞir. Ks bayrammda da bütün gazetecilerin cemiyet binasında top- lanıp bayrami hep birlikte kutlulama- ları kararlaştırılmıştır. . © Jstanbul Basın Kurumundan: Cumhuriyet bayramma tesadüf * den 29 - 10 - 1986 perşembe günü ak. Samı saat 19 da Basın Kurumunda bir bayramlaşma toplantısı yapılacaktır. Üyelerden istiyenler o akşam Kurum merkezinde beraberce akşam Yemeği- Bi Yiyebileceklerdir. Ancak yanekte kalmak istiyenlerin 50 kuruş teblidot Parasmı aym 27 sine kader Kurum kâtipliğine vererek isimlerini listeye Yazidırmaları lâzımdır. kdenizin vaziyeti i- çin yakın bir tarihe kadar kullanılan “müsavi kuvvetler arasında (siyasi müvazene,, cümlesi, zanne- diyorum ki, yerinde kulla - nılmış bir cümle değildi. Çünkü Akdenizde devletle - rin müsavi kuvvetlerine isti- nat eden siyasi bir muvaze- ne yoktu. Bilâkis Akdenizin siyasi müvazenesi pek yakın bir zamana kadar İngiltere- nin ağır basmasile hâsıl olan garip bir müvazene olmuştu ki, İngiltere bu faikıyeti da- ma Fransa lehinde kullan - mış, yani ilişilmez telâkki e- dilen. İngiltere Port Said: yo nun da emniyetini temin et- miştir, pF tahtelbahir ile tayyarenin keşfi, Akdenizdeki bü vaziyeti bir denbire değiştirdi ve İtalya ile İngiltere arasındaki an- anevi dostluk ta kırıldığı ta- İrihte bu iki yeni keşif İngil- İtere için müthiş bir tehlike - nin tehdidi oluverdi. Ve İtal ya teşkilâtlanma cehdile ve coğrafi vaziyetle pek kısa bir İzamanda hava silâhlarında 'İngiltereyi fersah, fersah geç miş bulunuyordu. Bir sene- İye yakındır. İngiliz, İtalyan gerginliği daimi surette de- vam etmektedir. Ve İngiliz- ler tarafından yarım ağızla bir iki defa güzel Akdenizin mavi göğünü kaplıyan kur- şun rengi bulutların sıyrıl- ması için bir iki tecrübe de yapılmıstır. Fi bunlardan da bir netice elde edilemedi. Çünkü söy- lediğimiz gibi bu tecrübeler tam yü- rekten yapılmamıştır. Meselâ İngil- tere anavatan filosunun Akdeniz | den çekilmesi için emir veren Bah- riye Nazırı Sir Samvel Hor ayni zamanada da Akdeniz kuvvetleri- nin istikbalde teksir edilmesi lâ- zım geldiğini büyük bir katiyyetle söylüyordu. İşte o istikbal de bugündür ve buğün İngiltere deniz kuvvetlerini teksir eylemektedir. Bundan baş. ka Malta yeniden azami bir şekil - de tahkim edilmekte ve Kıbrıs A- dası da harp liman: olarak kağıt lanmaktadır. Bundan başka İngil- tere—Misir ittifakı da İngütereye oldukça mühim bir yardım temin etmektedir. Çünkü bir kaç sene içinde sulh zamanımda 100,000 kişi- lik bir kuvvet derecesine çıkacak olan Misir ordusu müstakbel bir Akd BIR ALMAN GÖZİLE : Rİ iveiliz Toptamani Renan. TornakLanı irdktan TOPRAKLEK İl YP be yermi vii eniz Meselesi YAZAN: ALMA harbe en aşağı bir milyon askerle iştirak edebilecektir. ingiltere; Habeş harbinde Ak- I deniz devletlerle yaptığı an- aşmayı ortadan kaldırmıştır. Am. ma buna mukabil Montreux'de 1- talyanm reyini almadan (Sovyet gemilerinin Akdenize serbestçe gi- rip çıkabilmelerine rast olmuştur ve şimdi de Yunanistan üzerinde nüfuzlu olmıya ve Türkiye ile ga- ” ne gayret sarfetmektedir, ” Tabii bütün bunlar | İtsi emniyetini ve dostluğunu kazandı. racak şeyler değildir. Akdenizde kendisine gösterilen muameleden dolayı İtalya Millet- ler Cemiyetine küsmüş ol “asla, deniz konferanslarına iştir. et* memekle ve beynelmilel muahede- a İmzasını atmamakla be- eskiden bir Roma gölü, bulunan Akdenizde şimdi bir mah- bustan başka bir şey değildir. Zngilterenin son O zamanlarda İÜ Filistine oradaki karışıklık” ları bastırmak için yolladığı A5 kerler henüz avdet etmiş değildir ve bilhassa “Duc de Lanesater!)in İngiltere Kralı Duff Cooper'in re- fakatinde Balkanlarda, Yunanistan ve Türkiyede dolaşması, bu seya- hat esnasında ilç Kral ve iki Reisi- cümhur ile görüşmesi ve bir diğer devletin de Hariciye Vekili ile bu - Tuşması İtalyanm İngiltereden ürk“ mesinin çok yerinde olduğunu gös” terir. İngiltere Kralmm mütenekkiren yaptığı bu seyahatin mânası haki- katen pek büyüktür, Esasen İngiltere Montreux'den evvel yani Habeşistan o meğelesin- deki sdemi O muvaffakıyettenberi Belgrat ile Bahri Ahmer arasındı- ki vaziyetini düzeltmeye ve bu 8i- retle istikbalde İtalyanm arzuları" na karşı cephe almıya çalıştığı bir sır değildir. Kralm Atina ve Korfo seyahati İtalyanın yeni bir dost kazanmaması için yapılmıştır. Bu- na karşılık ta İngiltere Montreux de Türkiyeye karşı büyük bir dost luk göstermiştir. BINBAŞISI Welsch Mareşal Fevzi Çakmakla daha bir takım askeri rical ile iktısat, mali- ye, bahriye ve bâriciye vekilleri bulunacaktır, deniliyor. Bu heye- tin iki devlet arasmdaki siyasi, askeri, iktisadi mali bir beraber çalışma esası kurmak Vazifesile mükellef olduğu söylenmektedir. Bu ziyaretten evvel Türk harp gemilerinin Maltayı ziyaretleri de İtalyaya karsı bir İngiliz — Türk dostluğu nilmayişi olarak telâkki edilebilir, vaa indi İlaiyun gözet * İngilterenin Akdenizde çok tehli- keli bir siyaset takip etmekte ol- duğu mütaleasındadır. Ona göre bilhassa İngilterenin bu politikayı tam Lokarno toplantısı ile uğragıl- dığı sırada yapması, İtalyasız ya- pllamiyacak olan bu konferansı Yine gayri muayyen bir tarihe ka. dar atacaktır, gard dahili harp te gimdi İtalyanm © vaziyetini daha nazikleştirmiştir. Eğer İs. OKUYUCU tupta hülürüten deniliyor ki: . “Kosıklıda — outuruyorum. Kizim Usküdar San'at Mektebine yazdır dım. Tramvay pasosü almak istedim, İstanbul tramvaylarında ve Şirketi Hayriyede, talebe pasosu ücretleri birdir, mıntaka farkı yoktur. Kavak Para ücret verir. Halbuki Üsküdar tramvuyları, pasoda mıntaka farkı Bözetiyor ve bu da çocuk babalrma pahalı geliyor, Sonra paso almak da kolay değil, İki, üç kere gidip gelmek ve yüz ku. Tu kadar da bir para sarfetmek lâ zim, Üsküdar Tramvayları İderesinin Paso almakta çocuklara kolaylıklar göstermesini, sonra mmtaka farkı Gözetmiyerek ücreti azaltmasını dile rim. Böyle bir fark gözetilmeden, talebe meselâ altmış paraya taşısa, Socuklara ve ailelerine yerinde bir Yardımda bulunulmuş olacaktır.,, Şimdi İngiltere için mesele, Tür- kiye ile bir mütekabil yardım mü- ahedesi imzalamak (meselesidir. Bu, olacak mı? Eğer bu olmazsa İngilterenin Akdeniz politikası ne vaziyete düşecektir? — “ Şikteşrinde Türkiye Başvekili İ ismet İnönünün riyasetinde bir delegasyonun Londraya gide- aa Karlimiz, yalnız on beş yaşma ka. olan talebeye paso verilip diğer- lerine verilmemesinden de ikâyet ediyor, “Bir insan on beş Yeli ye- lince para tale- başlayıp belikten çıkar mı?,, diyerek bu had- din biç olmazsa on sekiz yaşa iblâğı- ni da istiyor. Nüzarı dikkati eelbey- leriz, Tanımadığımız isimler Ömer Hüseyin imzasile mektup gön ceği söyleniliyor. Bu delegasyonda deren diğer bir okuyucumuz da ayni lil Yİ Ta ebe ve Vesaiti Nakliye Hikmet imzasile aldığımız bir mek- lardan Köprüye kadar talebe, yüz panyada kızıllar kazanacak olursa İtalya, Moskova, Ankara, Belgrat ve Parisin kızıl çemberi İçine stk. şıp kalacak, ya mücadele © etmek yahut ta ezilmeye mahküm ola. caktır. General Frankonun | İtalyaya hediye ettiği söylenilen Balear A- dalarma yerleşmeyi İtalya (o kabul edecek midir? Şimdiki halde buna De evet, ne de hayır denilebilir. Yalnız bizee Italya bunu kabul edemez ve ka- bul etmemeldir. Çünkü bunu ka- bul edince icabmda Fransa ve İn- giltere ile iki cephede muharebeyi kabul etmiş olacaktır. Fakat böyle olmasına o rağm de eğer İtalya Frankonün hediye lerini kabul ederse bir Italyan Ma, hon ve Sentasının Akdeniz müva. zenesini veya ( müvazenesizliğini büshüt edemeyiz, değil, mi?, .... Ve işte bunu bilince de İngilte- renin kızıl bir Madrit hükümetini neden ufak bir belâ olarak kabul ettiğini ve onu başma gelebilecek diğer belâlara tercih ettiğini anla” mak pek kolaylaşır. Akdenizin gökü bulutlarla sarıl. mıştır. Bu bulutları dağıtmak için ancak bir tek çare vardır. O da İ- talya İle İngilterenin tekrar barış- ması ve anlaşması. Çeviren: H.H. mevzua temas ederek diyor ki: “Konstantinöpl,, Smima, Sorti, Antigoni, Halki, Prenkipo gibi yerler tanımıyoruz, Istanbul, İzmir, Kmalı, Burgaz, Heybeli ve Büyükadayı bili- riz. Bunu anlamamakta israr göste venlere «caba ne zaman anlatabilece. ğiz?,, Mahpuslar hakkmda bir fikir |“ H.,, İmzasile mektup gönderen bir kariimiz diyor ki: “Cezadan maksat suçluları tedip Ve terhip etmek, sairlerine 4e bir ib- ret nümünesi vermek, böylece suç vu Suunu meneylemektir. Ancak, ceza» nm teşdidi suçların Yukuunu mehet- memekte olduğu görülüyor. Bu vazi- za evlerine kapıyarak, bunlarm infakı iaşe ve ibatesi için dört milyon Jira sarfetmek ve bütçenin masraf cihe . tini bu miktar kabartmak, iktrat noktasından doğru mudur acaba? Şöyle bir fikrim var: On sekiz yaşından yukarı ve kırk beş yazına kadar olan mahbisları, kendilerine Jâakal ellişer dönüm ara. (zi vererek şark vilâyetleri merkezi. rinde iskân etmek, bu yaşlar haricin. İ deki mahpuelardan sülüs cezalarını | ikmal eyliyenleri de affetmek, dört milyon lira. masrafı adamakılı ip. dirmek olacaktır. Bu tasarruf ise az bir şey değAaE. İL e | “— Bu akşam ineceğimiz yet karşısında, otuz bin mahpusu ce-| Tarihi Dedikodu Bir Telepati Numunesi Sultan Mahmut Yeniçeriyi kaldır . dığı gün Esat Efendi dört yüke idi, Vefada oturduğu için Vefa mey. danında Yeniçerilerin kalktığını, leyanını, gidip gelmelerini, konuşma, larını, silâh atmalarını seyretmiş, Karaceheünem İbrahim Ağanın Sa raçhanebaşından Horhora giden cad. de üzerinde ve Ptmeydanmda patlat. tağı topları duymuştu. İ Esat Efendi büyüdü; saraya bal. tac yazildi. Bir talihi mahsus eseri olmak üzere Âdile Sultan'n sarayına verilmişti. Adile Sultan, Sultan Mah. mudun kızı İdi, Sarayı Salıpazarında idi. Bu saray simdi Güzel San'atlar Aküdemisinin yerlestiği Çifte saray. lardır ki, Çirağan yangınından sonra Meclisi Meb'usan Dairesi olmuştur, Esat Efendi zeki İdi; cevval idi; İ güzel sözlü idi, Güzel hali ile kendini herkese sevdirirdi. Nitekim Büyük Reşit Paşaya da kendini sevdirdi; Büyük Reşit Paşa Balta limanında hizmet etti, çubuğunu doldurdu. Ya Adile Sultanın İltimasile, ve İ yahut kendi arzusile Büyük Reşit Paşa Esat Efendiyi çirağ etmek is. tedi; mübaşir tayin etti; eline müha. şirlik fermanı verdi; tâ Erganiye gönderdi. Esat Efendinin elindeki ferman bin deve fermanı idi. Her de. ve istasyonunun angarya vereceği develerin adedi fermanda yazılı idi, Esat Efendi Engürü (Ankara) dan başlıyacak, mürettep olan miktar de- veyi alacak, kürvana katıp Ergani bakır madenine gidecek; bin deve ham bakır yükleyip Tokadâ, Tokat kalhanesine teslim eyliyecekti. Engürüden başlıyarak (o merhale merhale, Esat Efendi develerini to- parlamağa, önüne katmağa başladı; Malatyaya gelinciye kadar... Malatyaya develer ve deveciler gi receği akşam kürvanbaşı herkesi to» parladı; yüksek sesle bir nutuk ver. di. Dedi kiz konak yeri Malatyadır; Malatyada bir safir Şeyh Mustafa Efendiyi, akşam yemeğinden sonra ziyaret etmek memleketin âdeti ve kaidesidir. Misa- fir olacağınız evin sahibi sizleri Seyh Mustafa Efendi ziyaretine götüre » cektir. Bir müskülünüz, halledilecek | bir meseleniz var ise dergâhm eşiği. ne ayağınızla bastığınız zaman duru. huz. Biraz ilkininiz; müskülümüzü kalbinizden sorunuz, Şeyh Efendi kalbinizden sordağunuz suali keşfe - der, namazlar kıldıktan sonra söh- bete başlar ve sözlü sizin müşkülünü. 76 nakleder. Öğrenmek istediğiniz “eyi siz sormadan size söyler, k Esat Efendi, bu mijdeden pek sa. “ndi. “Üç aydır çoluk çocuktan ha ber alamadım, Bari onları sorup sağ. tıklarından bir haber alayım,, dedi, 'Vaktaki Şeyh Mustafa Efendinin ziyaretine gidildi: Esat Efendinin a- Yağı dergühm eşiğine basta; fakat, soracağı suali umuttu. Resit bendesi olmak itibarile, zihinleri © yaman İşgal eden en büyük mesele Moskof meselesi idi. Esat Efendi kal. binden sordu: “— Moskofan hakkından gelecek Yar mıdır?,, Yatsı namazı kılındı. Kahveler içir. di, çubuklar çekildi. Söhbet başladı Seyh Efendi miitemadiyen söyltiyor, tatlı tatlı anlatıyordu. Birdenbide; © “— Esat Efendi, Faap Efendi. Moskofun hakkmdan gelecek vardır: Günesin doğduğu taraftan kısacık boylu, bakır yüzlü adamlar zuhür e. decektir. Bu adamlar Moskofun hakkından gelecektir. , Şeyh Mustafa Efen, haneti suhür etti. Sultan neki > vrinde Rus - Ja; gi Japon muharebesi oldu. Port Arthure düştüğü gün - Yant E öleli on yl olmustu. iz Abdurrahman Adil EREN “e m Montrö,, Pulları Montrö mukavelenamesinin bir ha. tırası olmak Üzere sürşajlı pullar vü. cuda getirilmekte olduğu malındır. Bu pullar Yüz bin seri olarak tertip edilmiş olup, beher seri 8 ia sörşajlı Türk polundan ibarettir © Bu pullar tek olarak gat i tali fakat 6 tanelik bir seri melezi Yeni pullar 29 Teşrin Cumhüriyet bayrammda tedavile çıkarılacaktır, il SE sal nn alani Mz e a elli > indi Ahmaşza