No, 66 — Yazan ; Kadircun ou — Murat Reis Bağırdı: “Hay Allahın Belâsı.. Sus, Çenen Kısılsın ,, Burası küçlik bir kasabaydı. Evleri dağınıktı. Ortalıkta derin bir sessizlik vardı ve herkesin uyuduğuna şüphe yoktu. Murat Reis başlıca leventlerine: — Evleri kuşatın! Sl Yunus, Kara Osman, Sakar Ali, Efe Mehmet gibi Jeventlerin herbiri yanlarına beşer altışar levent alarak yaytıyorlardı. Fakat bu sivri damlı, basık ve küçtk evlerden en ya- kın olanın avlusunda birdenbire bir havlama olmuştu. Murst Reis: — Hay Alahın belâsi.. Çenen kı. BS kızgın Söylendi. Sonra Sakar Aliye döndü: — Çabuk şunu haklayıver... Köpek oldukça yüksek bir çitin ar kasındaydı. Durmadan bağırıyordu. atlamak, içeride kovalamak ve slamak için vakit gerekti. Hal - buki her işi gibi bunu da çabuk bitir meliydi. Sakar Ali geniş ve kırmız! kuşağı. nım arasmdaki küçük bıçağı bir an- da çekti. Karanlıkta kısa bir parıl -| tı oldu. Sakar Ali bıçağın sapmdan baş ve şehadet parmaklarile tutarak bir defa sallamış ve köpeğin alnıma doğru fırlatmıştı. Bıçağı o kadar kuvvetle ve ustalık. la atmıştı ki, köpeğin alnını delerek beynine gireceğine şüphe yoktu. Fa- sına vererek karaya çıkarmıştı. Kıyıdan uzaklaşmca küçük bir te- penin Üzerinde taştan yapılmış kü- gük bir manastır göründü. Buradaki papaslar hemen hemen dünyadan u- zak Yaşadıkları için henüz Türk akı- nından haberleri yoktu. O sabah bütün 'papaslar her sabah olduğu gibi dua İçin manastırın kü- çük kilisesine toplanmışlardı. Leventler zaten pek yüksek olm yan duvarları kolaylıkla aştılar. Mihrabın önünde İncil okuyan ihti- yar papas bir aralık başmı kaldırın. ca kapıda dimdik duran yalm kiliç leventleri gördü. Gözleri döndü, ba- cnkları titredi, elleri titredi ve papas lara bakarak: Jj — Kendilerini Allaha verenler kiç bir şeyden korkmazlar... Diye mırıldandı. Fakat adamcağız kendisini Allaha verememiş olmalı ki, bir çuval gibi taşlarm üstüne yuvarlandı. Solak Yunusun arkasında alaylı bir ses duyuldu? — Allah sizi bize verdi. Haber ver- mediyse kabahat bizim değil... Bu Dişli Hasandı. Bir kahkaha attı. Leventler papasların genç ve dinç olanlarmdan dokuz kişiyi önlerine ka tarak manastırdan ayrıldılar. Bir kıs mi da gümüş şamdan gibi bazı de- gerli şeyleri almışlardı. Berunes köylüleri Türk denizcile- rinin kıyılarda dolaştıklarını ve bas kat, köpek, Sakar Aliden ürkerek geriye fırlamış ve biçak ta kaburga kemiklerinin arasına, sapma kadar girmişti. Köpek, boğuk ve son bir haykırş- Is yere yıkıldı. Tam kalbinden vurulmuştu. Fakat evin kapısı da açılarak ihti- yar bir adam görünmüştü . Bu bir balıkçıydı ve Recep Relsin İzlanda kıyılarına geldiğini duyduğu zamandanberi denize çıkmamıştı. | Kendisini bu-Türk-akınna dair anla, tilanlara o kadar vermişti ki, Türk leventlerini henüz görmeden tanımış İunuyordu. a Onlar... Tü kendileri... Kavuklu, külâhir, dar cepkenli, ge niş kuşaklı, kisa şalvarlı ve birer ge- yik kadar kıpırdak insanlar. Biran için gözleri faltaşı gibi açıla rak bakakaldı. kınlar yaptıklarını duymuşlardı. Fa- kat orr x kadar gelebileceklerini um muyorlardı. Bununla beraber köyün ileri gelenlerinden Freund diğerierin den daha meraklıydı. En çok güven diği adamlardan ikisini, iki güzel a- ta bindirdi ve: — Gidin. Türkler nerelere gelmiş ler? Neler yapmışlar? Bu taraflara Dedi, İki atlı iyice silâhlanmışlardr. MEL İDONYA MATBUATINDA GÖZÜMÜZE İLİŞENLER Manchester Guardian'ın yüzüncü yılı Dünyanın en dürüst ve doğru özlü gazetelerinden biri olan (Manchester Guardian) © birkaç gün evvel yüzüncü yıl dönümünü tes'it etmiştir. Bu kiymetli arka- daşı tebrik ederiz. Manchester Guardian yüz yıl evvel haftada iki defa olarak Çık maya başlamıştır. 1836 senesinde Ingiltere gazeteler üzerinde bulu- nan bir kısım resim ve vergileri kaldıfmış, bunun üzerine gazete. ler fiyatlarını indirmiş, satış bir. denbire — yükselmiştir. — Nihayet 1853 senesinde ilânlar üzerindeki vergi ve 1855 senesinde pul vergi. si lâğvedilmiş, diğer Ingiliz gaze- telerile beraber Manchester Guar- dian da yeni ve canlı bir inkişaf devresine girmiştir. Bu maddi yük- lerden ve sedlerden kurtuluş, in. giliz gazetelerini birdenbire seviye itibarile de yükseltmiştir. . 82 karılı adam Varşovada 62 defa evlenmis bir adam tevkif edilmiştir. Bu ada- mın adı Yehuda, yaşı 44 tür. Ka. rılarından 22 si Lehlidir, diğer alt. mışile en yedi muhtelif memlekot- te evlenmiştir. Birisi Fransada, di, Malyada iki köşkü . rından dolandırdığı cihazlar ile senelerdenberi yaşamış, dur muştur. Leh kanunlarında biribi- ri üzerine iki karı alanlara karşı Ağır cezalar vardır. Bu cürmü 81 defa tekrar etmiş olması müşed- dit sebep addedilecektir, . Bol bir evlenme ziyafeti Geçen gün Macaristanda bir çiftlik sahibinin kızı bir mektep hocasile evlenmiştir. Çiftlik sahi- bi etraftan iki yüz dostunu çağır. miş ve buhran senelerini unuttur. mak için misafirlerine şöyle adam- akıllı yedirip içirmiye karar ver- miştir. Düğün ziyafetleri eski Macar an'aneleri usulünce üç gün Yola çıktılar, Bu sırada Kara Osman, Solak Yu- nustan ayrılıyor, iki arkadaşile bir- likte yakın tepelere, yakın yamaçla- ra giderek etrafı gözlüyordu. Kara Osman önce'bir yolun döne- İmecinde üç kişile karşılaştı. Palala- rı gösteriverince çü de ellerini kal- Sakar Ali bir hamlede çiti atlamış dırdılar ve teslim oldular . balıkçıyı da köpek gibi hemen sus- turmak istemişti. Lâkin ihtiyar balıkçı kendisinden umulmayan bir çeviklikle geri dön - müş, eve girmiş kapıyı icerden sür - gülemişti. Evin içindekilere: — Türkler baskın yaptılar. Türk ler geldi. Kaçın!... Diye bağırdı. Sonra evin diğer tarafındaki pen- cereden dışarı fırladı: — Türkler geldi... Kaçm!.. Dağa kaçın! Karanlıkta çılgm gi koşuyor, yo|rüm urun üstündeki evlerin kapılarına — elerine var kuvvetile vurü- , uzakta kalanlara da yerden aldı ğı irili ufaklı taşları ferlatıyorda. Murat Reis: , —— Dağ yolunu kesini,. i Diye haykırdı: Karanlıkta dağ Yolunun nerede ol duğunu bilmeye İmkân Yoktu ki... Her grup birer tarafa düğıldı. Bir köyden farksız olan minimini kasabanın içini çığlıklar, haykırış - rmuştu. BE iel büyük olduğu İçin kac coş ta o derecede hizlt olmuştu . Kasbanın içini ve dışı ezber bi. ten yerliler kolaylıkla dağ yolunu bul Çabuk! kız aldılar. idda Bulandsnes adında bir köy vardı. Sabaha karşı buraya da bir baskın yaptılar. Ön dört kişi da- hn esir ederek Cupavok'a döndüler, gemilerine bindiler. Murst Reis kıyı boyunca ilerliyor Sakat Izlândanm bu taraflarında bir panik başlamıştı. Hiç kimse deni- & ze çıkmıyordu. Köyler ve kasabalar boşalıyor, halk dağlara çekiliyordu. Bu sefer Murat Reis gemide kalmış, leventleri Solak Yunusun kumanda: | Yamacı büsbütün dönünce bir tar lada çalışan dört kişi daha gördüler. Hemen onları da yakaladılar. Fakat daha ileride görünen yedi kişi taban- ları kaldırıp kaçmıya başladılar. Kara Osman iki arkadaşından bi- risine döndü: | daşların yanıma götürüver. Biz de şu kaçanları yakalıyalım. Kaçırma hal... — Sen hiç merak etme... Bunlar koyun gibi insanlar... Yüz tane ol sa gene bir sürü gibi sürer gölürü - Kara Osmanla arkadaşı kaçanla - rın arkasından koşarak uzaklaştı - lar. Mestan, yedi Izlândalıyı önüne kat mış yola girmişti. Çiftçi Freund'un gönderdiği a - damlar beş altı yüz adım ötede se - kiz kişi gördüler. O zamanlarda Danimarkadan İz- lândaya göçenler oluyordu. İki at - k da bu sekiz adamı göçmen sandi- lar, Mestan naj seslerini duyunce geri ye baktı: — Hele gelsinler... Allah gönde - riyor bunları... Yayslıktan kurtula - cağım. Diye düşündü. Silâhlarnı arkadan görünmiyecek ekilde düzeltti. Atlılar acele etmeden yaklaşıyor- lardı, Mestan esirlerin önüne geçseydi hiç görünmiyecekti. Fakat bunu ya- pamazdı. Bu yüzden atlılar bu sekiz kişiden birisinin silâhlı olduğunu far kettiler, Birisi; — Bu bir korsandır... Diyerek atınm başmı geriye çevir- Arkadaşının da, cesarette ondan geri kalır yeri yoktu: «(Arkası var) — Mestan, sen bunları bizim yol! b küçük fasılalarla devam pl Bu onada 4 dana, 2 ka- racn, 3 geyik, 1 domuz, 50 ördek, 20 kaz, 75 tavuk, 16 tavşan, 5 ku- zu, 500 yumurta, 300 litre şarap. 40 litre konyak, 100 şişe bira, 96 litre kahve yenmiş, içilmiştir. Ye- mekler esnasında zevki ve nef'8- yi ifade için kırılan kadehler 87 den ibarettir. Ayni günlerde Macaristanda sebze yemek taraftarı iki mektep hocası evlenmiştir. Bunların ye - mek ziyafetlerinde ekmek, peynir: çiğ sebzelerden başka bir şey yok” tu. İzdivaç pastası havuç, dom” tes, fındık, üzüm ve şeftaliden MÜ” rekkep olarak yapılmıştı. . İncil 705 dile tercüme edilmiş 6 llkteşrin 1536 senesinde Ingi- teredo Tindal isminde bir AdâM müteassıplar tarafından öldürül * müştür. Bu adamın kabahati 'n- cili herkesin konuştuğu dile çevi” rerek halk tarafından tanınması” ni istemekti. Bu günlerde bu adamın dört yü- züncü yıl dönümü testit edilesi” tir. 1804 senesinde İngilterede İNEİ- liz ve ecnebi İncil cemiyeti adında bir cemiyet kurulmuştur. Bu © * miyet Tindalin başladığı işe d© vam ederek Incili 705 muhtelif di- le tercüme ettirmiş va bu dillerde 476.000.000 nüshayı dünya yüzün” de dağıtmıştır. Küin Mari'ye karde$ Ingiltere, Küin Mari Okyanus gemisinin — verdiği neticelerden memnundur, Bu gemi masrafını çıkarmıya muvaffak © olmuştur. Kânunuevvel ortasına kadar Küin Mari 28 gidip gelme seyahati İk- mal etmiş ve 35.000 yolcu taş! - mış olacaktır. Dikkate değen nokta şudur: Kü- in Mari 80.774 ton büyüklüğünde olduğu halde, işletme masrafı me- selâ 52.000 tonluk bir Rengarya gemisinden çok hafiftir. Okyanusu dört günden az bir zamanda kat'edecek ikinci bir bü- RE Bugünkü program Istanbul Öğle seşriyatı — Bast, 1230: Türk mesi; 1250: Havada 1405 Pİ e hafif müzik; 1325: Miyhteğiğ plâk neşri. yatı, Akşam neşriyatı — Saat, 18.30: e Gr » Eşrel Şefik tarafından; 20,30: Necmi ve arkadaşları tarafından Tür k musikisi; 20,30 Safiye ye arkadanlarmın * iştirakile © Türk are şad Orka lari; 21: Plâkla solo 1 — Morari Don İvan uv X ertir vi Kuğular Gölü. ece Şarkıyı, inyonetta, ek Damar, merika yerini sörkeiz Ay oçonlav hate meladileri, 22,30: Ajans haberleri; Ze go sikiYe. » Günün Program özü Senfoniler; zı Prag: Cek filürmenisi; 24 10 ti £ 2110 Lâypei Bar yanerlerinden; 2385 Londra Hafif konserter; isânet'nin “Werther” o- perasır. 22.10 Zürih: Bieckti Versiegelt” operas. Oneretler; 2140 Hsliğe isi, operet: 2245 eee Madame Favarp» bla ai Ofienbaclım Oda musikisi; 21,40 Torino: Kunrteşi i Ki eserlerden kuartar "1; 27 Budapeşte: Es. Fivano, mak); 2020 Viyana: Viyolenmi gan Rd Münih: Prens Louis Ferdinand programı. inme sema ğa *İşiddetle takip edilerek beş gün son. le ÜK Ma TY No. 69 AcıHakiratler Yazan sğiya Şakir Şark Ordusu harekâta Geçince En- Büyük Millet Meclisi , Efükümet, (15 inçi kolordu kumandanı Kâzım Kara Bekir Paşa) y: (Şark ? kumandanlığı) na tayin havalide seferberlik emri v. Ordu, büyük bir intizam gi seferberliğini derhal ikmal e (Kötek) ve (Bardiz) mmtakasınga. mühim bir kuvvet içtima eylemiş > Silâhsız ve müdafaadan'iciz kup. vetler karşısında kahraman kosiler Ermeni kuvvetleri çiçtima eden bu Türk ordusuna da kolayen gelen; çalacaklarını ümit ederek ordulap na umumi taarruz emri vermişler; (836 senesi eylülünün. 24 üncü gu. nü sabahı) birdenbire hududu gay. rek (Bardiz cephesi) nde bulunan ve harp levazımı, ele geçirilmişti... Fakat (Gümrü) muahedesi, bunlar. İdan daha büyük bir megfaat temin ;lemişti. (Büyük Milet Meclisi Hükümetinin aktettiği bu ük mua - hede) yalnız Ermeni davssm: orta- İdan kaldırmakla kalmamış; (Sevr)- de padişah ve halifenin murabhas- ları tarafmdan imzalanan müahede. Yi de yırtmış atmıştı, Ve bü Süret- le de; vaktile (93 Harbi) meticesin. de Osmanir Hükümeti tarafından Çarlık Rusyasına terkedilen — “e son zamanlarda Ermenilere iptikel eden — yerleri, Büyük Millet Mec- lis Tükümeti, kâmilen geri #bvi- tı. Bu; hiç şüphesiz ki maddi Ve manevi, büyük bir kazançtu.) cephesi etmiş; o ermişti. "/Türk kıtalara, kanlı bir ppsyin ... Büylik Millet Meclisi Hükümetini iskat ve imha etmek için cehennem” deki zebanilerden bile müttefik ari- | yan Istanbul hükümeti; gizlice #t- fak ettiği (Ermeni Hükümeti) nin ilk mağlübiyet egerleri gösterdiği zaman, fena halde telâsa gitmii- Ermeni ordularının muyaffakıyetiri temin etmek için vasıtalar aramıya girişmişti. İşte bu sıralarda, Antalya tarikile vermişlerdir. . Baskm, muvaffakıyetle tardeği) mişti. Mağlüp Ermeni orduları ra (Sarıkamış) a girilmişti Ve er. tesi gün de, (Mürdenk) İşgal eği. mişti, Ermeniler; bu kahir Türk tokay karşısında #ersemlemişlerdi. Muh . telif mmtakalarda, perişan bir hale gelmişlerdi.. Eğer Türk ordusu, ha. bir Fransız w bulsa ge- reketine devam etmiş olsaydı, iyiç| ,- Pir Fran 'apurile Tstan) şüphesiz ki bir hafta zarfında tama. pair EAA e ( Mez iy i i caddesi) nin, Salkımsöğüttel miyle eriyip ir ) İramvay hattı üzerindeki köşede bu- Fakat Kâzım Kara a ln birdenbire ordusunun hareketini ta-| p., |. gp erdi tl etmişti. Çünkü, ordusunun geri-| pa Ee) daki Hürriyet 8S şube merkezi tari” trikacılar da Faaliyete Girişmişlerdi j oğlu Nuri, saat 21 de Davutpaşa açık. tanbuldan ne şekilde geldiğini; ve termiti. Bu hâdiseleri bütün tafs B'r sandal pi dalı arzetmemiz çok uzun sürecektir. An- arçalanı Kadırgada oturan küyıkçı Kadri |<2X #u kadarla arzedelim ki; - Je -| 23,30: Torino; 2345: Varşova. larından Kumkapıya gelirken fazla | Büyük Millet Meclisine, ne suretle sinde, mühim bazı hâdiseler başgös. fından Istanbula gönderilmişlerdi. Buradaki merkezi umumt ie (gizli bir müzakere) ve girişeceklerdi ve. Birişmişlerdi. Bu adamlarm içinde bulunan (Delibaşı) isminde biri, bir teklifte lodastan sandalı parçalanmıştır. Bo. | iltihak ettiğini evvelce mufassalan Şulmak üzere bulunan kayıkçı, etraf. | yazıdığımız - (Celâleddin Arif Bey), tan yetisilerek kurtarılmıştır. Üz mmne İ EE “Mari Antuanetin Romanı, Okuyucularımız “Ma - ri Antuaentin romanı,, tefrikamızı o bundan sonra muntazaman o- nuncu sayfanın ilk iki sütununda o bulacak- lardır. ZE Yük gemi yapılırsa daha munta - Zam bir tarife takip edileceği ve en iyi sınıf yolcuların ele göçirile- “eği hesap edilmiş ve Küin Mari tipinde bir kardeş gemi vücuda ge- kararlaştırılmıştır. Altı senedenberi inşaat mühendisliği bir kat daha gittiği için yeni gemi daha büyük tekemmülleri ih- tiva edecek ve daha fazla tasarrut temin edecektir. Yeni bir geminin inşaata başlan- ması sayesinde İngilterenin altmış Şehrinde iki yüz fabrikaya faaliyet fırsatı çıkacak ve bu işlerde bin- lerce işsiz amele kullanılacaktır, Münihte hokkabazlar kongresi Dünyanın en usta hokkabazla- rından dört yüz elli kişi Münihte bir kongre halinde toplanmışla, dır. Her sene en iyi hokkabazlara verilmek üzere vakfedilen bir mü- kâfatı kazanmak maksadilo 450 hokkabaz bir meharet yarışına gi- rişmiştir. Bunlardan biri sahnede havsalaya sığmaz marifetler gös- terirken diğer meslektaşlar mü - nekkit gözile işin iş yüzünü takip ediyor ve mümeyyiz bir heyet si- fatile hükümlerini veriyorlardı. Kongreden sonra genç hokka - bazlar için gizli kurslar tertip edil- miştir. San'atin iç yüzünü göste. ren bu derslere halk kabul edil- memiştir. Gelecek kongre 1937 de Viyana- da toplanacaktır. tirilmesi bulunuyordu... Kendisi, Konya ve civarmda, birçok asker kaçaklarını bazı arkadaelariyle garip bir hayale e elde etmiş, muhtelif vasıtalarla bune yilâyetlerinden altı kapılmış; Şark vilâyette bir hükümet tesis ederek | li kendisine cezbeylemişti. Eğir Kendisi de © hükümetin başına geç- | Istanbul hükümeti müzaheret © te- mek için (Erzurum) da bir entrika | min ederse; baslar i membat yaratmıştı. “İtophyacak, bir derhal başina Şark ordusu hareküta gecer &€€-| kuvvetini çarçab a e çıkaracak., mez, bü entrika kaynağı derhal faa- Se büyüterek (An. kara) ya bir darbe indirmiye mü- liyete başlamıştı. Tabildir ki ordu - vatfak olacaktı. nun gerisi de, bir tehdit ve tehlike içinde kalmıştı... Onun için ordunun hareketi, bir ay kadar tatil edilerek bu pürüzlü işler temizlenmiş. (Sa- cıkartış « Lâloğlu) hettmda bulunan Şark ordusu ,tekrar İleri atılmıştı. Eski kahramanlarının hatırala - rından ve yeni komitecilerinin kanlı hayallerinden ilham alan Ermeni or. duşu, mukavemet edememiş, mağlüp ve perişan bir halde geri çekilmiş - vw. Teşrinievvelin 30 uncu günü, Şark ordusu, (Kars) a girmişti. Ve.. ka- çak Ermeni kıt'alarını takip ederek yedi gün zarfında (Arpaçayı) na kadar olan mıntakayı çiğnedikten sonra (Gümrü) yü işgal eylemiş o) Ermeniler, artık başlarma gele - cek felâketin acı âkibetlerini hisset. mişlerdi. Hareketin derhal'durdurul. masını; ve bir sulh muahedesi İmza etmiye hazır olduklarını istirham ey. lemişlerdi. Şu anda, Ermeni milleti. nin mukedderatı; Büyük Millet Meclisinin vereceği bir tek kararm hükmü altma girmişti. Bir tek; — Hayır!,.. Sözü, belki de birkaç gün zarfın- da Ermeni milletini dünya taribin- den ve dünya cografyasından #ili - verecekti, Fakat.. Türk vicdanı Türk şefkati, Türk merhameti, Türk medeniyet ve — İnsaniyetperverliği buna müsait değildi. Onun icin: Büyük Millet Meclisi, şimdiye kadar geçmiş olan kanlı hâdiselerin he. Merkezi umumiye yapılan bu tek. life, (Zeynelâbidin Hoca), siddetle itiraz etmişti. Buna sebep te, (Kon. YA) da bulunan biraderinin; lArtık buralarda çıkarılacak iş- yan ve ihtilâllerde muvaffak olmak Ümidi kalmamıştır. Yapılacak ker hareket, tamamile aleyhimizedir. Siz İ serbest muhittesiniz. Kaçıp kurtula- bilirsiniz, Fakat bizi; çoluğumuzia, çocuğumuzla mahvedersiniz. | Diye, — bir müddet evvel — ya. #p gönderdiği mektuptu, Konyadan gelen heyet, muvaffak olacaklarma kat'iyyen kani oldukla- ti için fikirlerini kabul ettirmek iş- temişlerdi. Zeynelâbidin Hoca da itirazlarında israr, eylemişti. lArkası var) (1) Bu harekât esnasında kadan teşekkül edeni milli büyük fedakârlıklar , (Zağsakağası oğlu Hamit bey) rafından taltif edilmişti. (1) Son zamanlarda Vaşi mebus olan merhum Muhtar Bey eri ve e alebe Tomanı —— z sapları Üzerine temiz bir sünger çek. > 1 miş; Mrmenilerin bulatirhammı ka. MU Heyecan || MÜKERREM bul etmiş.. Şark ordusuna mütare. " ğ ke emri vermişi. ez . KAMİL i (Bu bahse hitam vermek için, &. saca neticeyi de arzedelim... (Güm. rü) de başlıyan sulh müzakeratını Hariciye Vekâleti numma Muhtar Bey (1) idare etmisti. | Aktedilen sulh muahedesi artık bu kanlı dava. yı sonuna erdirmisti. Ermeni ordu. sunun, — hemen hemen kâmilen —. bütün topları, silâhları, cephaneleri pm İçinde birinci tah» miştir. Ikinci tabı, oçıkmı Türkiyede bu kadar güzel mii roman çıkmamıştır. Tki, ” bitmek ilzeredir, ge Satış yeri; YENi KiTAPÇıI bit. i 1 | i