2 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

2 Ekim 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— “Gördünüz mü? Bu vak'a ispat ediyor ki, siz de bizim gibi aldan- mış bulunuyorsunuz! ,, ” | â Vali düşünceliydi ve şağı yukarı dolaşıyordu. Hakon ile karşılaşınca sordu: — Hancı Süenou sizin burada tu- tulan Türk korsanını tanıdığınız! söyledi. Doğru mudur? Onun için mi geldiniz ? — Evet... Tanırım... Onu buraya ben yolladım, — Nasıl tanıştınız? Size iyilik yaptığı, İngiliz korsanlarının elle - rinden karınızla çocuklarınızı kur - tardığı da doğru mudur? — Evet... Hepsi doğrudur. Haya- tımızı ona borçluyuz. Ö, fena bir a- dam değildir. — İyi ama bu adam buraya geldi- ği zaman kendisini gemisi batarak kurtulan bir Ispanyol tayfası olarak tanıtmış. Türk olduğunu saklamış. Buna ne dersiniz? — Türk olduğunu benden sakla - madı. Hattâ geçenlerde buraya ge- len Türk gemisinin tayfalarından olduğunu, fakat kaptanlarile bir iş- ten ötürü kavga ettiğinden hapsedil- diğini, bunun üzerine kaçtığımnı söy- ledi. İzlandalı bir kızı sevmiş. Onu arıyacaktı. Buraya onun için gel - Mmişti, Hakon'un gözleri merakla açıldı ve mühim bir ip ucu yakalıyan a - damlar gibi yüzünde büyük bir se - vinç görülmedi. — Bir kız mı? Adı ne imiş? — Adını bilmiyormuş. Fakat gö - rürse tanırmış. Kız da onu seviyor - muş. Onu bulunca annesine babası- na söyliyecek ve eğer evlenmeye ra- zı olursa burada bile kalacaktı. Hakon, yeniden ve zaferle gülüm- — Bu kızı nerede görmüş?.. — O kadar uzun uzun könuşma - — Gördünüz mü? Siz de bizim gi- bi aldanmış bulunuyorsunuz? Siz - den bir Türk olduğunu gizlememiş, fakat burada kendisini bir İspanyol gibi göstermiş. Size kızın da kendisi- ni sevdiğini söylemiş, Halbuki adını söylemekten de çekinmiş... Biz bun- larım hepsini öğrendik. O genç kız da aramızdadır ve bu Türk korsanı o genç kızı kaçırmak için buraya gel- miştir. Fakat Allah bize yardımcı ol- muş, buna vakit bırakmamıştır. Bize mektup yazarak haber veren adamı da elbet bulacağız. O zaman — Yazan : Kadircan Kaflı — ger Rozenkrans size bildiriyor: Ken- disini İspanyolfimiş gibi tanıtarak şehrimize gelen ve burada yakalanan Türk korsanını mektupla valiye bil - diren her kim ise kendisini tanıtsın, yarın mahkemeye gelsin. Hükümet ona büyük bir mükâfat verecektir.., Fakat ne o akşam ne de ertesi gün hiç kimse çıkıp ta: — O mektubu ben yazdım. Demedi, Eğer Dertli Hasan henüz muha - sarada iken kendisinin Türk olduğu nu açıkça söylememiş olsaydı hancı Suenou valiye gönderildiği söylenen mektubun uydurma olduğunu söyli- yecekti. Çünkü bu mektubu sahiden birisi yollamış olaydı, meydana çık - maması için bir sebep yoktu. Kendi kendine soruyordu: — Fakat madam ki, uydurma de- gildir, yazan adam niçin meydana çıkmıyor? - O gün öğleyin ve akşam, hancı Su enou, kızı ile birlikte Dertli Hasana yemek götürmüşler, rahatı için ne lâ zımsa yapmışlardı. Margrit bu yaban cı delikanlıya karşı derin bir sevgi gösteriyor, babasına: — Ona bir fenalık yaparlar diye Arnavutköyünde batmıştır. Hüseyin kaptanın idare - sindeki Sür'at motörü Arnavutkö - yünde Akmtı burnuna geldiği vakit tekne delinmiş, sür'atle su alarak a- kıntının da tesiriyle motör batmıştır. mişler ,sahilden sandalla yetişen po- lisler, Hüseyin kaptanı ve tayfalarını ölümden kurtarmışlardır , turan 60 yaşlarında Onnik bahçesin- de dolaşırken kuyuya düşmüştür. On- nik kuyuya düşerken başı taşlara çarparak parçalanmış ve adam kuyu- dan ölü olarak çıkarılmıştır , nm evlerinde 140 kilo kaçak şarap bulunmuştur. Eleni ve Evranya hak- kında tahkikat yapılmaktadır . tahkikatı belediye müfettişleri tara- fından tamamlanarak mesuller tesbit edilmiştir. taksimi gibi suiistimale ait kısmın tahkikatı da yakında bitirilecektir. bir motör battı İçindekileri, etraftan yetişenler kurtardı Dün Arnavutköyünde bir motör gün Motördekiler etraftan imdat iste - dir . Zavallı adam! Çengelköyünde Yenimahallede ©- Şarap kaçakçılığı Imroz adasında Eleni ve Eranya- Hamallar işindeki yolsuzluk Hamallar işindeki idari yolsuzluk Hamal tayini, hamal hisselerinin Askerlik işleri | o kadar korkuyorum ki... Yap - lar, değil mi? diye tekrar tekrar so- ruyordu. Dertli Hasanla gözgöze gelince kı- zarıyor, başını eğiyordu. Hasan bu sevimli ve güzel kızı be ğenmiyor değildi. Fakat beğenmek başka sevmek başkadır. O şimdi yal- nız sart kızı seviyordu. Bir aralık hancıya sordu: — Mahkemeye kimler gelecek? Suenou birer birer isimleri say- dıkça: Ğ — Başka....Başka kim var? Diye sorgularına devam ediyordu. Fakat hancı bir türlü Estrit'in a- dını söylemiyordu. Hasan o geceyi merakla geçirdi ve pek az uyuyabildi. Sabah erkenden vali konağının et rafına gene büyük bir kalabalık top lanmıştı. Muhakemelerin açık ve herkesin önünde yapılması âdetti. Halbuki Dertli Hasanm muhakemesine gele- cek olanlar pek çok olduğundan hiç bir binaya sığmalarına imkân yok - tu., Bunun için parlâmento toplantı- ları ve seçimler gibi bu işin de kırda dan başka çare bulunama her şey daha iyi lacak. Yarın sabah muhakeme başlıyor. Bu ada- Mın suçsuz olmadığını, burada çok fena şeyler tasarladığmı, fakat © mektubu gönderen adamın buna en- gel olduğunu siz de anladınız sanı - rım. Şimdi gidiniz. Yarın görüşü - Hakon, durgundu. Hasanın büsbütün suçsuz olduğu- nu iddia edemiyordu. Vali ona yalan söyliyecek değildi ya... Fakat buna rağmen Hasana bir fe nalık gelmesine de bir türlü razı ola- mıyordu. — Hakkmız var. Fakat onun bu küçük suçlarını affetmekle bana ve bizim kasabamıza yaptıği büyük iyi- liğe karşılık vermiş olaıîağız_ Bunu esirgememenizi rica edenıîı. — Orası mahkemenin bileceği şey Hakon hana döndü: Bunları anlat H Suenou arkadaşı gibi çabuk yıl . madı. Hattâ vali hakkında: — Türk korsanları şehrin önüne geldiği zaman valinin nasıl korktu - ğunu biliyoruz. Ve unutmadık. Şim- di bir Türkü ele geçirdim diye bütün acıyı ondan çıkarmak istiyor. Böyle- likle halka karşı “iş yaptım.,, diye ö- vünecek. Tabansız herif... Az daha bu korkaklığı yüzünden şehri de a - teşe verecekti. ! Diye göylendi durdu. ' © akşam şehrin sokaklarında iki askerle bir dellâl dolaştı. “Heeeeyyyy! Duymadık, işitme - dik demeyin. Danimarkanm büyük Dördüncü Kristiyan adına İz - lândalıların işlerini yapan vali Hol - ya yep mıştı. Kasabanm dışarısında küçük bir dere vardı. Bu derenin bir tarafı bir tepeye dayanıyor, diğer tarafı ise beş altı yüz kulaç uzadıktan sonra kayalar yükseliyordu. Vali işte bu kayalığın önüne tah - tadan yüksek bir yer yapmıştı. Ora- ya hâkimle valinin, âzaların ve şa - hitlerin oturmaları için, kaba tah- tadan iskemleler konulmuştu. Vali konağının önüne biriken halk- tan başka bu meydanlığı da sabah er kenden büyük bir kalabalık doldur- maya başlamıştı. Güneş üç dört mız rak boyu yükseldiği zaman hiç ol - mazsa beş altı bin kişi toplanmış bu- lunuyordu. Izlândada muhakemeler pek seyrek olduğu ve kısa sürdüğü için herkes merak ederler, giderler - di. Bir defada her şey anlaşılır, ka- rar verilirdi. Yirmi kişilik bir müfreze Dertli Hasanın bulunduğu yerin kapısına geldi. Bir zabit ona: — Haydi kalkınız! Gidiyoruz. Dedi. Hasan zaten bu emri bekliyor - du. Hemen doğruldu ve yürüdü. Ka- pıda hancı ile karşılaştı, — Hiç merak etmeyiniz, kurtula - caksmız. Diyordu. Suenou daha söyliyecekti. Hattâ dün olduğu gibi onunla kol kola yü- rüyecekti. Fakat zabit hancının omu zuna dokundu: — Artık ayrılmız. (Arkası var) lam ve askerliğini yapmamış erlere: de sınıfı 316 dan 327 (dahil) doğum- lular . çu, Muhabere, İstihkâm, Demiryol, Nakliye, Hava smıfı 316 - 330 doğum- lular . hil) doğumlular . doğumlular . lanma günü 21 - Birinciteşrin- 936 o- lup bugünde sevkolmak üzere şube- ye geleceklerdir. Bedel vereceklerin bedelleri de 20 - Birinciteşrin - 936 günü akşamma kadar kabul edilece - ğinden bugünün geçirilmemesi. lanma günü 13 Birinciteşrin 936 olup bu smıftan olan erlerden bedel vere- cekler 12 Birinciteşrin 936 günü ak- samıma kadar bedellerini verebilir - ler. ise toplanma günü 20 Birinciteşrin 936 olup bu smıftan olup ta bedel vereceklerin de 19 Birinciteşrin 936 akşamma kadar bedelleri kabul edile- cektir , rin celbinde sevke tâbi eratın şimdi - den hazır bulunmaları .Şubeye müra- caat tarihi ayrıca bildirilecektir, dahil erat . rat. dahil erat. Askerliğe davet Üsküdar Askerlik şubesinden: Birinciteşrin 936 çağrılması; Sağ- zere 1 — Bir buçuk seneliklerden piya- 2 — İki seneliklerden süvari, Top- rine lerin 3 — Jandarma smıfı 316 - 331 (da- d —a Deniz sımnıfı-316 « 331 (dahil) Bir buçuk ve iki seneliklerin top - Deniz sınıfından olan erlerin top - Jandarma smıfından olan erlerin Eşyalardan ilk parti dün gönderildi . 29 Teşrinievvel Cumhuriyet Bay- ramında Ankarada açılacak olan el- işleri sergisine iştirak edecek san'at- kârlar eserlerini Ticaret Odasındaki büroya göndermeğe başlamışlardır. Gönderilen eşyalardan ilk partisi dün akşam Ankaraya gönderilmiştir. Bu- gönderilecek ikinci parti arasm- da tahnit edilmiş muhtelif kuş kol - leksiyonu vardır. Bunlar çok güzel - Ticari ıstılahlar Beynelmilel Ticaret Odaları komi - tesi Türkiye şubesi tarafından ticari ıstılâhlar hakkında bir eser vücuda getirilmiştir. Bu eser, ticari satışta satıcı ve alıcmın hak ve vecibeleri hakkmdaki teamülleri ihtiva etmek- tedir . Kurtuluş Bayramı hazırlığı 6 Teşrinievvel İstanbulun Kürtuluş Bayramı için ciheti askeriye bir program — hazırlıyarak belediyeye göndermiştir. Bunda kurtuluş bayra- mına iştirak edecek kıt'atın isimleri vardır. Proğram belediyenin progra- miyle karşılaştırılarak kat'i şeklini a- lacaktır . Beyoğlu Halkevinde haftalık temsiller Beyoğlu Halkevinden: Evimiz gösterit şubesi bu yıl her hafta, aşağıda gösterildiği gibi üç temsil verecektir , Birinci temsil, İstanbuldaki orta, lise ve yüksek mektepleri öğretmen- lerine ve talebesine mahsus olmak ü- cumartesi günleri saat 14 de ve- rilecektir , İkinci temsil, halka mahsus olmak üzere, cCumartesi günleri saat 21 de verilecektir . Üçüncü temsil, Halkevleri üyele - mahsus olmak üzere, pazar gün- leri saat 14,30 da verilecektir , Mekteplere mahsus birinci temsil- çağırı kartları doğruca mektep direktörlerine gönderilecektir . Halka ve Halkevleri üyelerine mah sus ikinci ve üçıincıl temsillerin çağrı |kartları cuma ve cumartesi günleri evimiz direktörlüğünden alınacaktır . Eminönü Halkevinden : 2 - 10 - 936 cuma günü saat (17,30) da evimizin Cağaloğlu merkez salo - nunda Bay Turhan Tansel, Montre muahedesi münasebetiyle Çanakkale- de yapılan törende edindiği intrbaları konferans halinde anlatacaktır . Bu konferansa bütün vatandaşlar gelebilir . . * « Şişli Halkevinden: Fransızca, İngilizce ve Almanca derslerine başlanmıştır. İsteklilerin Nişantaşı Rumeli caddesindeki Halk- evimize gelerek kaydedilmeleri, » Beşiktaş Askerlik Ş$ubesinden: Aşağıda doğum itibariyle 1936 Teş l1— Bir buçuk senelik 316 - 317 2 — İki senelik 316 - 330 dahil e- :—i — Jandarma ve deniz 316 - 331 devrimi, Dr. İzzettin Şadan, tereddi edebiyatı, İsmail Hakkı, Hayatım, Memleket, dış sosyete, ilim, teknik San'at haberleri ve resimler , YENİ NEŞRİYAT $ MARI ANTUYANETi. Mari Antuanet Sevgili kralımın yanından sarkan ipi tan Fransa Kralı On şağı kata kadar sında gecelik entarisi, lamış olduğu elbiselerle lizlerden geçerek sokak mış olduğu arabaya kadar geliyor. onu bekliyorlar, ları bekliyen büyük yol ce vakti dolaşmak lâzım... tün felâkete sebep olmuştür . Bir müddet zaman da arabayı a- tr ki gece karanlığında görünmüyor- du. Fersen kral ve ailesinin binmiş ol- duğu arabayı diğer büyük arabanın nerken ayaklarının çamur olmasını bile istemiyor.. Nihayet sabahın iki buçuğunda yola çıkabiliyorlar. Yarım saatlik bir rada yeni atlar koşulacak, yorgun hayvanlar değiştirilecek ve asıl yo- la başlıyacaklar. Fakat ayrılık zamanı da gelmiştir. Mari Antuanet yegâne sevdiği — ve itimat ettiği adamdan burada ayrı- lacaktır. Kral Fersenin onlarla gel- Bil.. Fakat münasip görmüyor. Belki YENİ ADAM İçindekiler: İsmail Hakkı, Gençli - Bin yerleri Halkevleridir. Kısa tetkik- ler. A, Aykırın mektubu. İ. H. Kadın Ve Erkek davası. Ulak, Bitaraflık. Bedri Rahmi, Yarım asırlık resim Sergisi, Fevzi, Menfur çocuklar. Dil nelik sergisi dün açılmıştır. Sergide üç sınıfın eserleri teşhir edilmiştir. 24 senelik eski bir yurt olan bu kıy- Türk Kadınları Biçki Yurdunda Türk kadımları biçki yurdunun se- dilen yanındakilere karşı karısının sevdi - ği adamımn hep beraber bulunmasını istemiyor. Belki de Fersen'in de on- larla beraber tehlikede olmasmı ar- Zu etmiyor. Kral ve ailesi emniyette oldukçan ve bir yere yerleştikten sonra Fersen gelip onları bulacak - tır. Buna karar veriyorlar. Şafak sö- kerken Fersen atına biniyor. Son bir defa arabadaki sevgilisine yaklaşa - rak yüksek sesle: — Allaha ısmarladık, Madam De Korff!! diyor. Yeni koşulmuş zinde atlar arabayı bözuk kaldırımlar üzerinde sürüklü- yor. Herkesin keyfi yerinde. Kral her zaman olduğu gibi neş'eli. Çocuklar uykudan uyanmışlar. İçlerinde yal- nız kraliçe neş'esiz. Kral ve ailesi kendisini bu küçücük arabâda sa - rayda olduğundan daha serbest his- sediyor. Etrafında yüzlerce hassa askeri ,kapıda nöbetçiler yok. Biraz sonra On Altmcı Lüi'yi hiç terketmiyen en sadık dostu ken- disini gösteriyor: Bu dost, kralm iştahasıdır. Herhangi bir yerde ve herhangi bir şekilde daima kendisi- Metli müesseseden bu sene 30 talebe diploma almıştır. Sergide teşhir e- eserler cidden güzeldir; ni hissettiren kuvvetli bir iştaha... Paketler açılıyor, gümüş tabaklar içinde yemekler hazırlanıyor. Ta - vuk kemikleri ve boş şişeler araba- nın penceresinden atılmağa başlıyor. Çocuklar bu umulmaz seyahatten pek memnundurlar, Kraliçe yanm- dakilerle konuşuyor, kral da hiç görmediği köylerden geçerken etra- fma bakıyor ve memleketini öğreni- yoör. Önüne açtığı bir haritaya baka . rak bulundukları mevkii tesbit edi. yor. Sabahın altısmda vardıkları köyde gene yorgun atlar değişiyor, Yenileri koşuluyor. Orada da kim- se pasaportlarını sormuyor, Eğer arızasız olarak Chalons şehrini de geçerlerse korku kalmıyacak, Yol- da genç Duc de Choiseul birkaç atlı . Sevgili Uuyanmaması hiç gürültü etmeden yatmağa ha - zırlanıyor. Bileğine kralm yatağı bermutat sarı- Yor, ve uykuya dalıyor. Diğer taraf: Altıncı Lüi a- çıplak ayak, arka- elinde hazır- F iniyor. O- rada giyindikten sonra bomboş deh- kapısma va- rıyor. Bütün aile efradının topıa:a. Çoluük çocuk herkes heyecan içinde "Fersen herşeyin tamam olduğunu görünce hemen arabacı yerine atlı- Yor ve atları sürmeğe başlıyor, On- arabasına varmak için bütün Paris şehrini ge. Fersen daima buralardan, bu yollardan geç- miştir, Fakat hiçbir zaman kendisi ON raba kullanarak değil.. Karmakarışık sokaklar karşısında kalınca şaşırı - yor. Yolunu kaybediyor ve bir hay- li boş yere dolaşıyor. Sonra büyük arabanın bütün hazırlıklarınım bitip bitmediğini anlamak için de muay - yem bir yerden geçmek istiyor. Bu suretle de iki saat vakit kaybediyor. İşte bu kaybolan saatlerdir ki bü. ramakla geçiyor. Bu dört atlı bü - yük araba öyle bir şekilde saklanmış tam yanına kadar götürüyor. Yer - ler çok çamur olduğu için inip bi- yoldan sonra Bovdye varıyorlar. O- Mesini istemiyor. Sebebi malüm de- Çeviren; Rezün 4 B yayıyayy yegâne Sevdiği adamdan burada ayrılacaktır için | muhafız ile beraber kral; bekliyor. Nihayet öğleden SOnra <.. , te Chalons'a varıyorlar. Hiçbir fena maksat beslemeden, SIFf te.. merak ile birkaç kişi 3rabanm ete rafmı alıyor. Paristen İP araba ge- lince herkes taze havadisle,; Yolcus lardan sorar, mektup Veya , , var mı diye merak ederd'l. Bu ara. banm hususi olduğunu bira, sonra farkettiler ve seyahat eden insanla- rm kim olduğunu merak ©€tmiye başladılar. Arabanm. pek a'üqü ve yepyeni olduğunu görünce İçin g, . lerin de zengin ve kibar Oldu,5 a hükmettiler. — Onlarla ğen “'şn'lâk, kim olduklarımı anlamak medîleı— Bu sıcak yaz gününde bü kada. üuzun bir seyahatten sonra Nede, va rabadan inmiyorlardı? Neden birey bardak şarap içip biraz gezinmiy lardı? Ayakları da mı uğuşmamMiışt, » Uşakları da efendileri kadar Sükü ti ve mağrurdu? Ne garip İnsanla, dt bunlar!. Kulaktan kulağa fisil | damıya başladılar. Nihayet, biraz sonra araba h"îı ket etti, gittiler, Fakat nasıl olduş Kim söyledi? Ne oldu? Orası Max lüm değil. Bütün Chalons şehri ya- Tim saat sonra kralın oradan geçti- ğini öğrenmişti. Kral ve ailesi bundan haberdar değillerdi. Yorgun olmalarma rağ- dört- lecek istasiyonda Choiseul askerle rile beraber onları bekliyecekti ; tık ondan sonra saklanmıya hâ kalmıyacaktı. Arkalarında kuvveti olduktan sonra serbestçe se« yahat edeceklerdi.Fakat oraya yaklaş gelmiyorlanh:ı Merak etmiye ba;şla- dılar,, Güneş batmak üzereydi. Ake şam olmuştu. Ufukta ne Choiseul, ne de askerleri vardı. Nihayet bi- raz sonra bir tek asker göründü. Bu Mutlaka onları karşılamağa geliyor. du. Yanlarına yaklaştığ aştığı zaman dular; “Ea — Choiseul nerede? — Gitti, — Ya askerler? — Bir tek asker kalmadı, hepsi Bittiler, (Arkası var) I — “BOÖRSÜ | 1 TEŞRİNİEVVEL ÇARŞAMBA, Paralar —ai Alış Batış — —ii Sterlin 620,— 625 ;]Dulu 122,— 126: (o;m _982’-— 4f—_ Cekler N A lll Londra üzerine 625.50 Nevyork 0'79.('5 ğenm, 3,44,71, rüksel k 4.,69,40 Florin 1,44,79 Mark 2,00,75 Prag 19,63,14 iyana 4,34$,10 Stokholm (10, Madrid ŞZ;Ş'ŞĞ Esham Çai eirs hrokakasi © İş Bankası Mü 82, BRL e İN düzer ke — Aradol eç 60 Tn 2385 HRSI 6 16 23,85 Şirketi Hayriye Pa '!I!'ramvıy ;g; omonti N; y Aelrioı L ı;'Ş: slan Çiment : Merkez Bınkaoıı N Osmanlı Bankası ;3.25 Şark Merkez Eczanesi S';; Mısır tahvilleri ç e —i l B t 3 1911 TIII lgâ ŞYi 97 — Tahvilât îıhum 10, nadolu I ve II kupon kesi çe esik » TI : :3':: pE Mümuıil 43'40 (*) Di üzeri: i manıııur.&r Paralar üzerinde müuamele ol. çi men vaziyetten mMmemnundular, Ge- tıkları halde hiçbir dost askere rast

Bu sayıdan diğer sayfalar: