2 Ekim 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 2 <10986 (S TAN Yeıik — aüi < aa giğinüini * İi ni adai ae dd aa güeü ——-- UL Yeni sehri yapnak, abideleri korumalk Şehrin imarı için İki şey lâzım iİnmnhan « Kanun Liman üç merhalede yapılabilir. Heyeti umumiyesi yedi milyona çıkacaktır. Bu masraf on senede ödenir Tahakkuku kolay bir. Haya!: Sarayburnu mahallesi — Bir şehirci için Baye, tasavvur- larmın tahakkuk ettiğini görmektir. Bu nadir imkânı €lde çden şehirci kendini bahtiyar addedebilir. Hemen her Yaratıcı ve san'atkâr için bir hakikat olan bu sözleri ba- na, İstanbul Belediyesi İmar Büro- sunda, şehrin işlerile meşgul olmak üzere getirtilmiş olan Wagner söy- ledi, Berlin gibi bir şehrin bazı ma- hallelerini yapmış olan bu kıymetli ilinı ve san'at adamı İstanbulun ima rı hakkında yapmakta olduğum gö- rüşmelerle yakından alâkadar oldu- ğunu bildirdikten sonra, kendi dü- şüncelerini uzun uzun anlattı. 'Aşa- ğıya hulâsa ediyorum: - Evvelâ liman sonra imar — Her şeyden evvel, yani şehrin imarma başlamadan evvel yapıla - cak esaslı ve büyük bir iş vardır: Limanı tesbit etmek. Bence, bu - günkü liman İstanbul için kâfi o madığı gibi, zamanımızın icap et - tirdiği teknik vasıtalardan da mah- rumdur. Esasen bu sebepten, İ5s - tanbulun liman olarak ehemmiyeti kaybolmuştur. Ve Pirede asri, tek- nik vaşıtalarla bir liman yapılmış alması hunda amil olmuştur. İstanbulun bugünkü limanını kü- çük ticari eşyalarla kabotaj yapan we 'hariçten gelen yolcu vapurlarına tahsis ederek, Yenikapıda büyük ti- cari eşyalar ve ihracat emtaası için bir yeni liman yapmak lâzımdır. Li- man, Bizans zamanında Teodoz li - manrı denilen yerde ve civarında ya- pılabilir. Gazi bulvarının başladığı yer de buradadır. Hâli arazinin ve bostanların olduğu yer sanayi saha- sı olur ve kolayca demiryoluna bağ- lanabilir. Teferruata girmeden söy- lJiyeceğim şeyler şunlardır: Üç rıhtım, iki havuz Limanda üç rıhtım olacaktır. Rıh- tımlar sahile muvazi bir şekildedir, ve aralarında iki havuz vardır, Ha- gırladığım bir plânda, sahil rıhtımın uzunluğu 900 metredir. İkinci ve bu sahile muvazi rıhtımın İç tara- fı 500, dış ve öteki rıhtıma bakan tarafı 700 dür. Bu sonuncu rıhtı - mın içi 550, dışı 1200 metre uzun- luktadır. Bu rıhtımların heyeti mecmuası 3800 metre tutar ki, bu- günkü İstanbul limanının iki buçuk misli demektir. Bu mutasavver li - manın önüne, rıhtımlara muvazi 0- larak, lodosa karşı bir de dalgakıran yapmak lâzımdır. Uzunluğu tahmi- nen 800 metre kadar olacak bu dal- gakıran, 600 metrelik Haydarpaşa dalgakıranından — büyük olacaktır. Bundan başka limanın içinde — bir sabih havuz olacaktır ki, gelecek va- purlar orada tamir edilebilsin, Hem böyle bir havuzu olmiyan liman. Limandan güzel bir manzara Eski Bizans İmparatorlarımın ot merdivensiz bir eve benzer, Liman kaça mal olacak — Çok güzel. Fakât böyle — bir liman çok pahaliya "mal ölmaz mi ve yaprlacak masraf kısa bir zâaman- da kapatılbilir mi? — Anlatayım. Bu liman, şehrin istikbali, imarı ve ekonomik vaziye- tinin inkişafı için elzemdir. Pek ta- bit bunu belediye bütçesile yapmak kabil değildir. Hükümetin de yar - dımı lâzımdır. Buna rağmen, bu li- man pahalıya mal olmaz. Çünkü, evvelâ tedricen ve merhale merha- le yapılabilir. Sonra yapılacak mas- raf, nihayet on senede limanın va- ridatı ile kapatılabilir ve daha son- ra, böyle bir liman büyüklük itiba- rile Hamburg limanının dörtte biri kadar olacağından ve teknik — bü- tün vasıtalara malik olacağından, İstanbulun ticari ve iktısadi vaziyeti ni düzelteceği gibi, yukarda söyle - diğim gibi, imarı için en esaslı nok- tayı halletmiş olur. Limanın heye- ti umumiyesi 7.100.000 liraya çıka- caktır. Bu paranın yarım milyon li- rası, yapılacak istimlâk için kâfidir. Eğer para bulunamaz da merhale merhale yapılmak istenirse, üç mer- halede yapılabilir. İlk merhale için 1.700.000, ikinci merhale için 2.300.000, üçüncü merhale için 2.600.000 lira sarfetmek lâzımdır. Bütün bunlardan başka, bu liman yapılırsa, ihracat için. Anadoludan Haydarpaşaya gelen emtaa, doğru - dan doğruya ve hiç nakliye masrafı etmeden — buraya getirilebilecektir. Daimi, muvakkat antrepolar, soğuk hava depoları bulunacağından, mal- lar bekliyebilir. Limandan ne istifadeler edilir Hariçten gelen büyük ve eşya yük lü vapurlar, doğrudan doğruya bu- raya gelecektir, lüzumsuz nakliye işleri ortadan kalkacaktır. Iktısadi faaliyet artacaktır. Bu limanın ya- pılması ile, şehrin bugünkü kâra methali olan Sirkeci istasiyonu da büyük ticaret eşyalarının teşkil et - tiği rahatsızlıktan — kurtulacaktır. Çünkü ben, ticaret istasiyonunu Ye- dikule olarak tasavvüur ediyorum. Sirkeci, yolcu ve küçük ticaret eş- yaları için kullanılacaktır. Büyük bir otomobil yolu Bundan başka Sirkeciden başlıya- rak, Floryadan geçmek üzere Çanak kaleye kadar bir otomobil yolu da urdukları bu yerlere mükemmel tasavvur ediyorum ki, bu tahakkuk ederse, hem çok ucuza mal olacak- tır, hem de şehrin- göbeğinden baş- liyan bir otomobil yolu dünyanın hiçbir şehrinde olmadığı için çok şayanı dikkat olacaktır. Ayni za - manda, bu otomobil yolu, Florya - dan sonra, müstakbel Londra - Is- tanbul yo!uxğ da bağlanacaktır. Bugünkü liman — Peki. Istanbulun bugünkü li - manı ne olacak? — Olduğu gibi kalacak ve yalnız küçük ticaret eşyası ile yolcu — Va- purları buraya yanaşabilecekler. Bu günkü halile, limandan istifade edi- lemiyor ve rıhtımlara gayet kısa bir müddet esnasında eşya çıkarılabili - yor. Bu rıhtımların İstanbul ve Ga- lata cihetlerine San Fransiskoda ol- duğu şekilde Şirket ve Akay vapür- ları için iskeleler yapılacaktır. Bun- lar havuz şeklindedir. Vapur, orta- larıma - girer ve bir taraftan — halk girerken, bir taraftan çıkar. Böyle- ce, hem vakit kazanılmış olur, hem daha az vapurla daha çok sefer ya- pılarak iktısat edilmiş olur ve köp- rülerin manzarası ve Üüzerinden ge- genlerin sıhhati korunmuş olur. Limandan sonra imar kanunu Şimdi, bütün bunlar yapıldıktan bir zengin mahallesi yapılabilir sonra, İstanbulun imarını düşünebi- liriz. Daha imara başlamadan ve li- manı yaptıktan sonra bir imar ka- nununa ihtiyaç vardır. Bu kanün, istimlâk meselelerini en ucuz şekil- de belediyeye temin edecek, inşaat yapılması memnu olan mıntakaları gösterecektir. Belediye, inşaat ya- pılabilecek yerleri de tayin edecek- tir ve o zaman, bu muayyen minta- kalarda inşaat yapılırsa, şehrin ima- rma, başlanmıştır diyebiliriz. Bugün, İstanbulda, senede iki bin bina ya- piliyor. Eğer bunlar, kanun mev- cut olmuş olsaydı ve bir plân dahi- linde yapılmış olsalardı, çok iyi o - lurdu. Zira, Istanbulun imarı için belediye masraf edemez. Bu, şahsi veya kollektif, fakat hususi serma- yelerle olur. Bunlara nihayet devle- ti yaptıracağı binaları ve binaena- leyh hükümet sermayesini ilâve ede- biliriz. Yollar neden bozuktur? Bu kanunsuzluktan doğan bir şey daha var ki, o da yolların bozuk- luğudur. Şimdi, herkes istediği yer- de bina yaptırıyor. Belediye, bura- ya yol yapmıya mecbur kalıyor ve yollarm adedi, uzunluğu çoğalınca, bakmak ihtimalleri de imkânsızlığa doğru büyüyor. Burada, yeni yapı- Bugün bu halde olan bu yol, yarın mükemmel bir oto mobil yolu olabilir xı'lışııı'ı'ln KA R A / GA A / ASA e ee Z Münakaşa köşemiz: Nakil vasıtalar» çok pahalıdır Beyoğlundan P..R. imzasile: Otedenberi, işlerim yüzünden şehrin iş merkezine YâKM oturmak mec- buriyetindeyim. Kira evinde oturuyorum ve yedi: sekiZ S€nedir verdiğim kiraları hesap edecek olursam, muhakkak ki, bir ev Sâhibi olabilirdim. Geçenlerde Kızıltoprakta altı odalı. her türlü konforu Olâf bir köşkün on beş liraya kiraya verildiğini duydum ve düşündüm: Buncâ Senedir şehirde gürültü ve havasızlık içinde Gturuyorum. Kızıltoprak ŞUFASI ne olur, gi- gg_oı-uı. otururum. Hem burada verdiğim yüksek kiradâi kurtulurum. im. Evi görmek üzere kalktım, gittin” fakat evi görmeden döndüm. Günkü, gidip gelme 22 kuruş vapnra, 16 kuruş ta tramvaya ki Ceti d yekün 38 kuruş vermiştim. Derhal vaziyeti, yani ev ve apartman Kİf |rmm niçin şehivde pahalı olduğunu anladım. Ben, Kızıltoprakta oturuf Üm, zaruri olarak, şe_hre inebilmek için hergün 38 kuruş verecektim. Öğl Yemeğini yiyecek, ayr: bir para verecektim. Ve şayet, evden T€ ve mahdum da sinemaya veya bir ziyarete inecek olsalar, müthiş | asraf. Şehir sayfası açarak şehirlilerin ve şehrin dertleriyle “ğç—!hğmu için bu noktaya nazarı dikkatirizi çekmeyi faydalı buluyorum: Sâygılar, ati SA SA SA OĞ MA AAA A, Boğaziçindeki eski Türk mimarisi oraya yakışan en gü- zel mimaridir ve “moddern, mimari asıl budur lan binalarım çirkinliğine de temas edeceğim. Meselâ Boğaziçinde öyle binalar yapılıyor ki!.. Eski Türk ve Anadolu evinin karakteri Istanbula ve bilhassa - Boğaza çok uygundur. Ve size şunu söyliyebilirim ki, asıl modern mimari, bu eski Türk evle- rindedir. Değiştirmiye ve çirkinleş- tirmiye ne lüzum var! Sarayburnunda bir mahalle Wagner'in sözleri, gözlerimin ö « nünde mükemmel bir İstanbul can« landırıyordu. Fakat bürosunun du- varlarmdaki krokilere — daldığımın farkında değildim. Çünkü bütün söylediklerini resimlerle canlandır « mıştı. Ve bir krokide, Saraybur « u'unda mükemmel evlerden yapılmış pır mahalle gördüm. Krokiye işaret » >E eder2l: cordum: — Oh! dedi, bu da bir tasavvur. Vaktile Bizans imparatorları bura- da otururlarmış. Çünkü Istanbulun en güzel yerlerinden biri de bura » dadır. Ben, bostanların olduğu bu yeri, bir zengin mahallesi yapmak tasavvurunda bulundum. Buraya seyyahlar için bir otel, bir plâj, ga- zino da yapmak kolay. Bir taraftan otomobiP yoluna, bir taraftan da Sirkeci İstasiyonuna beş dakikada gidilebilir bir mahalle. Hem de, hiç bir masraf yapmadan bu mahalleyi meydana çıkarmak mümkündür. Hattâ, çok fena olan (Gülhane Hag- tanesini yıkıp yerine mükemmelini de yapmak şartile. ; San'atkâr ve fen adamı Wagner ile görüşen bir kimse için heyecan- | lanmamak, acı hakikatlerle karşıla- şıncıya kadar bile olsa güzel diyar- lar hulyalarma dalmamak kabil de-' ğil, |

Bu sayıdan diğer sayfalar: