Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| | | b i M , FH K t | » ; y | Bi y > a ç g ş SAĞLK TZEZE ee ÖĞÜTLERİ L . Bi B b Deniz suyu içilir mi ? Nasrettin Hocaya bir gün: “Kar- la ekmek yenilir mi?” diye sormuş- lar. Bir okuyucumuz da bana: “De- .niz suyu içilir mi?” diye soruyor. Hoca akıllı ve zarif bir adam oldu- ğu için, hiç olmazsa sual sormak için beni ona benzettiğinden dolayı, okuyucumuzun mektubu pek hoşüu- ma gitti. Fakat — yazık ki — ben Hoca gibi kestirme cevap veremiyeceğim. Buna sebep ilkin Hoca kadar akıllı ve zarif olamadığım, sonra da İstan- bullu olduğumdur. İnsan İstanbul- lu olunca, deniz suyu hususunda Nasrettin hoca gibi kestirme cevap veremez. Çünkü bu zamanda İstan- bulluların en çok içtikleri Terkos gölünün suyu büsbütün bir deniz suyu sayılamazsa da, vaktile deniz suyuna en yakm sulardan biri ve ancak davarların yahut beygirlerin sulanılmasma elverişli sayılırdı. Ba- na bu suali soran okuyucumuz da Istanbullu olduğu için, terkos suyu- nu bile bile içmemiş olsa bile bir mambadan gelmiş sandığı herhangi bir suya karışmış olarak içmiş ol- ması pek muhtemel bulunduğundan sorduğu sualin cevabını kendi ken- disine vermiş sayılır. Zaten bundan müteessir olmağa bir sebep te yoktur. Terkos suyu - nun yakınlığı herhangi bir deniz su- yuna değil, ancak Karadeniz suyu- “nadır Karadeniz suyu ise bütün dünyadaki deniz sularının en tatlısı değilse bile en tatlılarından biridir. Meselâ Akdeniz suyunun bir litre - sinde 38 gram tuz bulunduğu halde Karadeniz suyunun bir litresinde an cak 17,6 gram tuz vardır. Bütün dünyanm denizlerindeki suyun va - sati tuzluluğu bir litrede 35 olduğu- na göre Karadenizdeki tuzun mikta- rı vasatiden haylice aşağı demektir. Buna da sebep, bilirsiniz ki, bütüh Avrupa kıt'asında akan tatlı sular- dan üçte birinin yalnız Karadenize dökülmesidir. İstanbula bu kadar güzellikler verdiği halde, bu şehri büsbütün tat- l1 ve gani bir akar sudan mahrum bırakan tabiat hiç olmazsa — bu eksiği tamire çalışmak üzere — Ka- radenizin suyundaki tuzun miktarı- nı azaltmıştır. Istanbulun 'da başka medeni şehirler gibi büsbütün tatlı ve bol suya kavuşması ancak Meriç nehrinin sularını buraya getirmeğe bağlıdır. Bu da İstanbullulardan da- ha birkaç neslin dayanamıyacağı derecede çok masrafa bağlı olduğun- dan, o vakte kadar Karadeniz su- yuna yakım Terkos suyunu içerek tabiate şükretmekten başka yapa - bileceğimiz bir şey yoktur. Deniz suyuna yakm bir su içtiği- mizden dolayı biz İstanbullular bi- raz iftihar da edebiliriz. Çünkü de- niz suyu pek eski zamanlardantari — değerli bir ilâç sayılır. Daha ilk bü- — ; yük hekim Ipokrat deniz suyunu in- sana kaşıntı veren hastalıklara kar- şı tavsiye etmişti. Eski Romalılar kölelerine kuvvet vermek ve onları daha çok çalıştırabilmek üzere şara- ba deniz suyu katarak içirirlerdi. Daha s“nra da büyük hekimlerin hepsi ,bizim Bergamalı Calinus, yine bizim Aydınlı İskender, İstanbullu Aktuarius ,en büyük Türk hekimi İbni Sina deniz suyunu daima öv- müşlerdir. Buna, sakm, eski zaman kafası di- » ye dudak bükmeyiniz, Daha pek ya- kım zamanda, 1904 yılında, Parisli hekim Guinton, hayatın başlangıcı- nı denizde olmuştur ve deniz suyu canlı her cismin hayatını kuvvetlen- dirir, diye deniz suyunu deri altına şırınga etmeği mühim bir tedavi u- sulü olarak icat etmişti. Onun ve- remli hastalara tatbik ettiği bu u- sulün modası geçmişse de, deniz su- yundan günde iki defa otuz, niha- yet elli gram kadar içmenin mide hastalıklarından bazılarına, — hele inkıbaza karşı ilâç olduğunu söyli- yen hekimler hâlâ vardır. Bu tedavi on, on beş gün sürer. Siz de, sevgili okuyucu, denız Ssu- yu içmek isterseniz, Boğazın en yu- karı taraflarında ve karaya uzak bir yerinden alarak içiniz. Fakat her halde önceden hekiminize danışmız. LOKMAN HEKİM Bulgaristanda yıldırımdan ölenler Sofya, 19 (Tan) — Resmen bildi- rildiğine göre, geçen Haziran ayında Bulgaristanda yıldırımdan 129 kişi ölmüştür. Bunun 89 u erkek 40 1 da kadındır. Bu seneye kadar yıldırım- larım bu kadar insanca zayiat verdik leri hiç görülmemiştir. Birkaç gün önce Klisvrada bir ağıla yıldırım düş Mmüş, 250 koyunu öldürmüştür. SOSYAL MESELELER Ziraatte amele buhranı TAN | B_u_ seneki mezunlardan l1 Amele kâfi miktarda mevcut mu- dur, değil midir suali müspet — bir cevap bile alsa, ayni ehemmiyetle düşünülecek ikinci mesele de veri- len ücretin miktarı nisbetidir. Uzun ve derin görüşlü Başvekili- miz ve İktısat Vekilimiz her vakit, her fırsatta istihsalâtımızda mali - yet fiyatlarımızı asgariye indirmek hususunda irşadatta bulunuyorlar. Bu hedefe yürümek hakikaten en büyük iktısadi amacımız olmalıdır. Almanya, Japonya sımai sahadaki tefevvuklarını bu prensipe medyun- durlar. Fransada ise bilâkis, yük - sek maliyet fiyatları bu memleket için bir kaygu ve tehlike kaynağı olmuştur. Maliyet fiyatının aşağılığı, mali- yet fiyatını- terkip eden muhtelif elemanların indirilmesi ile mümkün ve kabildir. Halbuki, sıkı bir he- sap tutulursa görülür ki, meselâ, pamuk ziraatinde amele -yevmiyesi elemanı — çapa ve toplama — umum istihsal masrafının yüzde el- lisine, hattâ biraz fazlasına mua- dildir. Bu takdirde, yevmiye Ücre- tinin vasati kırk kuruştan, vasati bir liraya fırlaması ile bu tereffüüin bütün maliyet fiyatı üzerindeki te- sirini hesap etmek kolaydır: Amele ücretindeki tereffü, bu hakikate müstenit rakamlara nazaran ve ge- çen seneye göre yüzde 250 nisbetin- de olursa, umum maliyetin yüzde 125 artacağı basit bir hesapla anla- şılır. Ziraat ve sanayi arasında bariz bir fark Şimdi, bu vaziyet karşısımda zira- atle sanayilin çok bariz farklarından biri yine göze çarpar. Herhangi bir fabrika işlerken, istihsalâtının bir cüz'ü olan herhangi bir eleman ay- kırı bir muvazenesizlik — gösterir, maliyet fiyatımı ve fabrikanım mali zindegisini tehlikeye koyarsa, alıma- cak tedbir basittir: Fabrikanın ka- pısına nihayet kilit vurulur, iki, üç, beş ay normal ve zarar vermiyecek şerait ve fiyatların avdeti halel Ameleye verilen ücretlerin miktarı nisbeti - Ziraat ve sanayi arasındaki bariz fark - İstihsalâtta maliyet fiatinin ehemmiyeti mak için, mahsulü kurtarmak lâ- zımdır. Ve bu vaziyet karşısında O amansız eski kanun, arz ve talep kanunu bilâmerhamet caridir. İIste- nilen ücreti vermiyen, amelesiz ka lır, amelesir kalan, mahsulünü, bir senenin emeğini, masrafını, hattâ bütün iktısadi hayatmı tehlikeye koyar. Tabir biraz amiyane, lâkin doğrudur: Altta kalanın canı çıkar, yine amansız, merhametsiz ve ipti- dai bir kanun hükümran olur: Za- yıflarm ortadan kalkması, ıstıfa kanunu.. Lâkin böyle anormal şerait devam ederse, en kuvvetlilerin bile zayıf düşeceğine ve her yıkılan küçük ve- ya büyük ziraf teşebbüsün de bir milli ziya olduğuna nazaran mese - le, üzerinde uzun uzun tetakkuf edilecek derecede mühimdir. Satış fiyatlarımızın tayini elimizde de - ğgildir. Arz ve talep, bu hususta da ve daha vâsi mikyasta hükümfer - madır. Klering mukaveleleri saye - sinde hükümet, ziraate tasavvurun fevkımnde bir yardım yapmıştır. İs- tihsal şeraitini bir intizama — koöy - mek, maliyette bir istikrar temini ne çalışmak ta bu büyük iyiliği tet- viç edecek bir tedbirdir. İstihsalin maliyeti korunmalıdır Meseleyi telhis edelim: İstihsalin maliyeti korunmalıdır. Mümkün ol- duğu kadar dun maliyetler matlup- tur. Lâkin, aşağı maliyetler, mali- yeti terkip eden elemanları birer birer ele almak, onları asgari dere- ceye indirmekle mümkündür. Bu elemanlar arasında amele yevmiye- si en mühim rolü oynuyor ve ziraa- timiz terakki ettikçe oynıyacaktır da.. Bu seneki gibi amele ücretleri- nin her türlü hesap ve mantik ha- rici yükselmesine mâni olmak lâ- zımgeldiği gibi nisbetsiz aşağı üc - retlerin de — meselâ bir iki sene evvel 10 kuruşa kadar amele işle- tilmiştir — önüne geçebilecek ted- birler mak- bilir. Normal - ve -zinde-birsanayi | için bu tedbir nihayet bir kâr nok- sanıdır ve öldürücü bir yara — de- Ziraate gelince: Bu hareket ser- bestisinden tamamen mahrumdur. Meselâ, intaş eden bir pamuk ça- palanmak, ottan temizlenmek ihti- yacmdadır. Bu hususta on günlük bir teahhur, mahsulü birden tehli- keye koyar. Artık durulmaz, yürü necektir. Seyreklenecek bir pan - car, toplanacak bir üzüm, tütün ve- ya pamuk hep ayni vaziyettedirler. Artık ücretlere maliyet düşüncesi, rentalibilit& kaygusu hâkim değildir. Evvelce yapılan masrafları kurtar- halledilmezse bir seneden diğer se- neye muayyen bir mahsulün mali- yet fiyatının birle Üüç arasındaki nisbet dahilinde tehalüf edeceğini ve hayatımız olan ziraatimizin bir bakara partisine benziyeceğini ka - bul etmek lâzımdır. Devletin şimdi- ye kadar iktısadi sahada aldığı ted- birlerin mutedil,mantıki, hesaba müs tenit bir zihniyete tercüman oldu- ğuna — nazaran, böyle sakat kısrmlarının da yakın bir atide ayni zihniyetle bertaraf edileceğine bir an dahi şüphe edile- mez. Ziraat Mühendisi Osman METO düşünmek, teşekküller kur- | iktısadiyatımızmı Poliste yeni tayinler yapıldı Ankara, 19 (Hususi muhabirimiz- den) — Aşağıda isimlerini mektep numaralarile tayin edildikleri yerleri yazdığımız polis memurları İstanbul polis mektebinden bu sene çıkmışlar dır. 49 uncu devresini bitiren İstan - bul polis mektebi bu suretle Türk za bıtasına yeni ve kıymetli elemanlar yetiştirmiş olmaktadır. Yeni polisle- re meslek hayatlarında muvaffaki - yetler ; dileriz: Ankara, vilâyetine: 5l Naci, 53 Emin, 65 Ziya, 78 Mehmet, 62 Ha - san, 79 Mehmet, 80 Niyazi, 81 Fa - ruk, 84 Ali Rıza, 89 Halil, 94 Ali Ri- za, 106 Mustafa, 115 I. Zeki, 117 Cev det, 152 Tahsin, 182 Mustafa, 201 Rıdvan. Antalya vilâyetine: 68 Eyüp, Kenan . Bursa vilâyetine: 56 Hilmi, 71 Ke- mal, 163 Mustafa. Bingöl vilâyetine: 52 Aptullah, 54 Bekir, 59 Sadettin, 61 Bayezit, 63 A- li Rıza, 64 Ahmet, 67 Hüseyin, T0 Rı- za, 72 Zeynel, 73 Osman. Bitlis vilâyetine: 76 Yusuf, 83 Hak kı Şenol, 85 Hasan, 87 Ali, 88 Aziz, 91 Ömer, 93 Cemalettin, 95 Rüştü, 96 Halil, 97 Ömer, 98 Ali, 99 İbra - him. Çanakkale vilâyetine: 5T Ahmet, 60 İsmail, 74 Niyazi. Çoruh vilâyetine: 82 Ömer Ziya, 90 Tahsin, 101 Kâmil, 108 Etem, 109 Mehmet, 110 A, Fehmi, 111 Nuri, 112 Ramazan, 113 İsmail, 114 Ekrem. Diyarbekir vilâyetine: 118 Hakkı, 119 Yaşar, 120 Yunus, 122 Eşref, 123 Nurettin, 124 Hamit, 125 Mus - tafa, Gümüşane vilâyetine: 126 Emin, 127 Mustafa. Hakkâri vilâyatine: 128 Tbrahim, 129 Sadık, 130 Halil, 131 Mehmet, 133 Mehmet Sadık. Istanbul .vilâyetine: 58 Hulüsi, 86 Ahmet, 104 Maksut, 105 Servet, 116 Hüseyin, 134 Ibrahim, 135 Nail, 136 Mustafa, 137 Mehmet, 140 İbrahim, 141 Hasan, 142 Mahmut, 143 Hasan. İzmir vilâyetine: 55 Bilâl, 121 İz- mail; 1697Hâmit 69 aei eli Zai g sana Erzarum vilâyetine: — 145 İsmail, 146 Hilmi. Kırklareli vilâyetine: 147 Hüseyin, 148 Cemil. Konya vilâyetine: 150 Yunus, 151 Sezai. Kütahya vilâyetine: 154 Halil, 155 Ishak. Muğla vilâye'ine: 156 Kemal, 158 Hâmit. Seyhan vilâyetine: 132 Sami, 164 Şemsettin, 194 Şahin, 200 Hayri, 196 H. Nihat. Maraş vilâyetine: 92 Aptülkadir, 138 Zülfikar, 139 Talip, Muş vilâyetine: 157 Yunus Nadi, 159 Yusuf Kemal. Yurdun elektrikleşmesi Ankara, 19 (Hususi muhabirimiz- den) — Beş senelik kalkınma ve ışık- lanma plânında yer alan yurdun e - lektriklenmesi işi alâkalı bakanlıkla- rı ciddi surette meşgul etmektedir. Ekonomi bakanlığının — bunun için kurduğu elektrik etüd idaresi son za- manlarda çalışmasını şu ehemmiyetli noktalar üzerinde toplamıştır: 1 — Yurd içinde su veya başka kuvvetlerden elektrik istihsaline ya- rıyacak olanlarını araştırmak. 2 — Şehirlerde, fabrikalarda, ma- denlere, demir yollarına, çiftliklere, elektrik enerjisi kullanan bütün yer- lere ucuz elektrik verebilecek imkân- ları bulmak; 3 — Büyük endüstri programında- ki elektriklenme işlerini yapmak; 4 — Kurulacak elektrik endüstri- sini yürütebilecek mühendis ve usta- ları yetiştirmek; 5 — Elektrik istihsal ve tevzi ku- rumlarının istatistiklerini hazırla - mak; 6 — Bugün mevcut elektrik san- tranllerinin rasyonelleştirilmesi için gereken tedbirleri almak; 7 — Elektrik enerjisi üzerinden bu gün alımnmakta olan vergiler üzerin- de tetkiklerde bulunmak; 8 — Elektriğe ait malzemeler üze- rinde gümrük tarifelerini incelemek, 9 — Elektrik ücreti tarifelerini ik- tısadi vaziyete göre tetkik etmek. » Elektrik etüd idaresinin bu çok geniş programı, yurd içinde elektri- Elektrik idaresi etüdlerini i ilerletirken Bayındırlık Bakanlığı da yurdun elektrik vaziyetini tesbit etti ğin bir süs değil, bir ihtiyaç olduğu- nu belirtmek ve bu ihtiyacı karşılıya- cak tedbirleri almak olacaktır. Bu tedbirler meyanında memleketin üç muhtelif yerinde kurulacak büyük elektrik santrallerinden başka halen şurada burada ve gelişigüzel kurul- müş olan santrallerin ıslahı da elek- trik idaresinin ehemmiyetli ışleri a- rasında yer alacaktır. Ekonomi' bakanlığınca ve kendi iş sahası bakımından hüsusi bir önem- le kurulmuş elektrik işine baymdır- lik bakanlığı da kendi bakımından alâkalanmış ve bilhassa imtiyazlı şirketler üzerindeki tetkiklerini ec - nebi sermayeli elektrik şirketleri ü- zerinde de yaparak bu şirketlerin yurd için şimdiki vaziyetlerinden da- ha faydalı olabilmelerini temin sa- hasma girmiştir. Yine Bayındırlık Bakanlığı, elek- trifikasyon işinin başarı ile netice- lenmesinde ehemmiyetli âmil olacak bugünkü yurd içi elektrik vaziyetini tesbit etmiştir. Bakanlığm vardığı neticeye göre bugünkü mevcut elek- trik tesisatı (muntazam) ve (gayri- muntazam) olarak ikiye ayrılmakta- dır. Muntazam tesisat, bakanlığın tasdikma iktiran etmiş projelere uy gun tesisattır. Gayri muntazam tesi- sat ise projeleri herhangi bir suretle yapılmış olanlardır Memlekette muntazam olarak ya- pılmış ve gayrimuntazam olarak ya- pılmış 103 elektrik tesisatı vardır, | t Rize vilâyetine: 160 Mustafa, 162 Ibrahim, Samsun vilâyetine: 161 İhcan Er- tuğ, 165 1. Hakkı . Tunceli vilâyetine: 153 Enis, 166 Osman Remzi, 167 Kâmil, 168 Salih, 171 Salih, 173 Hüseyin, 174 M. Ali, 175 A. Şükrü, 176 Mehmet, 178 A. Cevdet, 180 M. Ali, 181 A. Hikmet, 183 Cemalettin. Van vilâyetine: 184 A. Rıza, Kâzım. Zonguldak vilâyetine: 149 Thsan, 170, Mehmet, Elâziz vilâyetine: 177 H. Basri 186 Mahmut, 187 Celâlettin. Eskişehir vilâyetine: 189 Hâmit. Bolu vilâyetine: 188 Mehmet Nu- ri, 190 Refet. Burdur vilâyetine: 191 İhsan, 192 M. Turgut, Aydın vilâyetine: 202 Memiş. Balıkesir vilâyetine: 193 Mustafa. 185 Meşhur kadın dansöz Arjantina öldü Byonne, 19 (Tan) — Meşhur dan- söz Arjantina, dün ölmüştür. Arjantina, yıllardanberi — büyük şöhret kazanmış bir artisttir. Birçok kralların önünde oyniyan bu kadın, bilhassa son seneler içinde muhtelif Ayrupa şehirlerinde bir hayli alkış toplamıştır. $ )  Muntazam t I 27 vilâyet, 34 kaza guyrîmuntamm tesisatı olanlar arasında 13 vilâyet ve 90 kaza vardır, İspanyada vaziyet vahim 20 - 7 - 936 Asiler Madride çok şehirler liğ neşretmiştir. Bu tebliğde, ordu- nun Barselon'da örfi idare ilân etti- Bi, fakat vâsıl olmak istenilen gay&- leri elde edemediği bildirilmiştir. Si- vil muhafızlarla hücum kıtaları ve polis kuvyetleri âsileri mağlüp e:miş lerdir. Asiler, birçok telefat verdik- leri gibi yaralıları da çoktur. Bunla- rım arasında her rütbeden zabitler vardır. Asilere karşı yapılan harekâ- ta hava kuvvetleri de faal bir surette iştirak etmiştir. Malagada donanma, Lejiyon etranjer ile Fastaki İspanyol kıtaatmın İspanyaya — geçmelerine mâni olmak için Boğazı muhafaza et- mektedir. Huelva'da hükümete ta - raftar olan garnizon âsi kuvvetlere karşı harbetmek üzere Sevile doğru yola çıkmıştır. Bilbao'da ahali hükü- meti, valiyi ve cümhuriyeti alkışla- mışlardır. Kadiks'de hükümete taraf tar olan kuvvetler, valiyi ve sarayın- da muhasara altında bulunan hücum kıtaatını kurtarmak için asilere hü- cum etmişlerdir. Evvelki gece, Mad- ridde hiç bir hâdise olmadığı gibi, şehir bu sabah ta normal bir mauza- ra arzetmiştir. Asiler bombardıman edildi Madrid, 19 (A.A.) — Elsol gazete- si, beraberlerinde sivil muhafız müf- rezeleri bulunan maden amelesinin birçok dinamitlerle mücehhez olduk- ları halde âsilere karşı mücadele et- mek üzere Sevil'e hareket ettiklerini yazmaktadır. Ayni gazete, bombalar yüklü olan 40 tayyarenin bu sabah Malaga, Kadiks, Tetuan ve Melilla ü- zerine hükümetin beyannamelerini at mak Üzere Cuatrovientos tayyare meydanımndan havalanmış oldukları nı bildirmektedir. Dolaşan bir şayia- ya göre tayyare yüzbaşısı Rexach, Sevil ve Ceuta asilerini bombardıman etmiştir. İsyan nasıl başladı? Porto, 19 (A.A.) — Dün akşam gelen haberlerde Melilada ve Madrid eyaleti garnizonlarınım birçoğunda askeri kargaşalıklar çıkmıştır. Öğre nildiğine göre İspanyol Fasmdaki as- keri mahafil, haftalardan beri bilhas sa Melila ve Kötada memnuniyeitsiz- tik alâmetleri göüstermişlerdir. Zabit- ler, isyan -etmişlerdir.. Mullllayaki kuvvetlerin başkumandanı General Romerales, zabitleri toplamış ve vazi felerini ifaya davet etmiştir. General Romerales, kendi askerleri tarafın - dan tevkif edilmiş ve öldürülmüş- tür. Albay Solano, kumandayı eline almış ve bu esnada şehirde bir yan- gin çıkmıştır. Sivil muhafızlardan bir zabit, Sosyalist ve Komünist genç lerin yardımile isyanı bastırmağa te- şebbüs etmiştir. Emin bir membadan bildirildiğine göre hükümet kuvvetle cı, âsileri inhizama uğratmışlar ve is yan etmiş olan zabitler Fransız Fası- na kaçmışlardır. Burgoz ve Pampe - lune'de kargaşalıklar çıkmıştır. Mad- ridde sükün hüküm sürmektedir. Kuv vetli polis müfrezeleri, motörlü kuv- vetler ve Sosyalist ve Komünist mlis leri mütemadiyen sokaklarda devriye gezmektedirler. İspanyol Fasında hükümete sadık kalmış kıtaatın başkumandanı Gene ral Morato'dur. Ali komiserlik binası da işgal altında., Casablanca, 19 (A.A.) — İspanyol Fasından dün, akşam buraya gelmiş olan seyyahlar, isyanın cumartesi - pazar gecesi Larache ve Melillada başlam,ış olduğunu söxlemişlerdir. Asiler, Tetouan'daki âli komiserlik bınasını da işgal etmişlerdir. İspan- yol Fasında oturan birçok kimseler, Fransız Fasma iltica etmişlerdir. Ka narya adalarından gelen General Franco, evvelki gün İspanyol Fasına vâsıl olmuştur. Asilere düşman olan haikm bir kısmı umumi grev ilân et: mişlerdir. Birçok katiller vukua gel- diği haber verilmektedir. Robhat ile Fasm İspanyol mımntakasında kâin Laraştaki Fransız konsoloshanesi a- rasında telefon muhaberatı kesilmiş- tir. Umumi grev ilân edildi Madrid, 19 (A.A.) — Amele sindi kaları, sükün tamamiyle teessüs edin ceye kadar umumi grev ilân etmişler dir. Grevler, örfi idare, ilân edilen yerlerde otomatik surette hbaşlaya - caktır. Madrid, 19 (A.A.) — Sol cenah ga zeteleri, sansür tarafından cıkarılmış olan yazıların boş kalan birçok beyaz sütunlarile çıkmıştır. “El Soctalista” gazetesi, Sosyalist partisinin bir be- yannamesini neşretmiştir. Beyanna - mede amele, bu müşkül dakikada sa kin ve müteyakkız bulunmağa davet Başı birincide edilmekte ve amele teşkilâtlarıM'” kayıt ve şartsız olarak tamamen * kümetin emrine âmade bulunduğ' beyan olunmaktadır. Sevil şehri geri alındı mı? — membadan alman telgrafta, hük tin vaziyete hâkim olduğu ve & Generalin tevkif edildiği bildiri tedir. Asiler liderinin bindiği tay) re, hükümete sadık kuvvetlerin elil” düşmüştür. Radyo ile * neşredilen V" tebliğde, bütün eyaletlerin hüküm” te sadık bulundukları bildirilmek* dir. Bazı merkezlerde isyan çıkml: da bunlar pek çabuk bastırılmıiş General Lano, gayri kanuni olarâ” örfi idare ilân etmiş, fakat âsiler WW kümet kuvvetlerine teslim olmuşlu dır. Bir süvari alayı, halkın “Yaşa&” Cümhuriyet,, nidaları arasında ", le'e girmiştir. İspanyanın diğer sımlarında halk hükümete sadık V hükümet vaziyete hâkimdir. cak bir kısmının isyan ettiğini V halkın sivil muhafızlara itaat göst meleri lüzumunu ilân etmiştir. Haf gemilerinde isyan çıktığı hakkmö haberler tekzip edilmektedir. Fev lade emirler vermek hususunda 1 kiye memurlarına saianiyet vel tir. Kabinede değişiklik oldu dilât vücude getirilmiştir. Yeni kâl nede Cümhuriyetçiler birliğine m sup nazırlarla sol cenah cümhuri çÇileri partisine mensup 3 ve milli cü” hüriyetçiler partisinden 3 nazır bult” tino Ascarate, 39 yaşındadır ve suptur. | lerdir. yürüyor, bir : işgal altında — brtA h - Mö: Asilerin başında bulunduğu bildirt Tayyareci Franko B ei N aS dd Gt aa Gd BO sihi müdi Düi di Paris, 19 (Tan) — Yarı resmi Hükümet, Fastaki kuvvetlerHen * Madrid, 19 (A.A,) — Kabinede *? maktadır.Yeni Hariciye Nazırı, J! huriyeti tesis etmiş olan partıye Harp gemileri de isyana iştirak ediyor Paris, 19 (A.A.) — Paris-Soir $f zetesinin Cebelüttarikten bildil ğine göre, isyan etmiş olan kıt! bir kısmı bu sabah Cadiz şehrine &” miş ve Madride hücuma devul mek üzere Sevil garnizonu ile b mek maksadiyle Bu şehre doğrl rümeye başlamıştır. Asilerin bir kısmı da bir torpito muhribi , Alceziras'a gelmişlerdir. A, gazetenin Rabat muhab nin bildirdiğine göre, hükümet rafından Melillaya gönderilen £ lerin üçü, asilere iltihak etınhtk dördüncü gemi de Lorache lim gelmiş ve derhal asilerle muhab General Franco, Melliladan is$” , idare etmektedir. Sanıldığına göre” yan etmiş olan kıtalar, vaziyete ©, kimdir ve nizami muhafaza etmt dirler. General Franco, bizzat ya generallerinden, meselâ Sevil ci fırkası kumandanından takv kuvvetleri almaktadır. Havas Ajansının Cebelü bildirdiğine göre de, bir torpito *7 , ziras açıklarına gelmiş ve birlılç , atmıştır. Altıncı topta, resmi binalar beyaz bayrak Ç Barselonda karışıklıklar : Marsilya, 19 (A.A.) — Burayâ| len haberler, Barselonda karış!#” lar vukua gelmekte olduğu me zindedir. Tafsilât mevcut di ra muhaberat münkatidir . Eyaletler isyana iştirak edi Paris, 19 (A.A.) — Havas / nım Rabattan bildirdiğine göre neral Franko, neşrettiği bir Ta0) graminda, Endülüs eyaleti ile dolit ve Furgos eyaletlerinin V iştirak etmiş olduklarını -bild tedir 94