20 - 7-986 Londrada tevkifler Bazı yerlerde silâh ve cephane bulundu! Kral hanedanının emniyeti için tedbirler almıyor Londra, 19 (A.A.) — Geçen ve kast dolayısile kral hanedanmın : niyetini sağlamlaştırmayi Üre tuf teğbirler yakında takviye O cektir. Daha şimdiden ni mumiye idaresi, gece gündüz hüküm darm şahsını muhafazaya seryak güzide kuvveti artırmak için yeni mi i yin etmiştir. fettişler tayin meni yakında Fransa» 'ahat esnasmda em - makamları arasında görüşmeler ya - pılmıştır. aramalar Londrada yapılan Polis birçok Londra; 19 (â-A.) — yaba ar yapın ve mik im miktarda patlayıcı Mar en Kephane bulmuştur. Jrlânda eimhuriyet partisine mensup 8 Kel | ye m Sulh yolunun alemdarıyız (Başı 1 rd rbi çıktığı zaman W i AN kendimizi wi den uzak barp Te: nil Bunun sebebin ler, bizim harbe ri # tün dünyanm ne en 27 vu ifade eğer: G8“ diğerine sormuştu: yeterde Dia neden harbe kö- 7 cevap aş ai "Türklerin bir bal al icin lc aramak lâzım mı? Ortada yz at A ör üre ür ENİ tâbi oldu, kolların arasına katıldı... binlerce sene harp maları üzlerce, hattâ güliz E bir yolensu va Ölen bir millete burün “Sulh ve rün alemdarı,, ünvanının inilir si, tarihin en beklenmez bir sidir, maddeler, #t- | yük! Yugoslavyada Mühim bir kaçakçılık rezaleti meydana çıktı Belgrat, 19 (Tan) — Bütün Yugos lavyada büyük heyecan ve nefret u- yandıran bir skandal meydana çık- mıştır. Hâdise şundan ibarettir: Bodi ve Novakoviç isminde iki ©s- ki nazır, İspanyanın Belgrad elçisile birlikte bir kaçakçılık teşkilâtı yapa- rak hükümet hazinesini milyonlara baliğ olan bir zarara uğratmışlardır. Elçinin teğril masuniyetinden iti fade ederek memlekete büyük mik- darda muhtelif kıymetli eşyala. «-« muş olan bu iki nazır 25 milyon di . nar tazminat vermeğe mahküm edil miştir. Elçi ise derhal azledilerek ge ri çağırılmıştır. Hükümet )ki nazirin bütün menkul ve gayri menkul emva Jini haezetmiştir. Lâkin hâdise bu - nunla bitmemiş ve halkı hayretlere | düşüren yeni bir vaka buna ilâve ol- muştur. Bu defa, hariçte bulunan ve tevkif edilen kaçakçı nazırların va - ziyetinden haberdar olmıyan şeriki cürümleri, Bodi ve Novakoviç ismine 63 parça Acem halısmı iri vagona ikliyerek Belgrada göndermişler - dir Hükümet bu halılara da vaz iyet etmiştir. | Küçük Haberler | | 9 Ankara, (Tan) — San'atkâr Salâhaddin Refik Ekonomi Bakan - tığmın hariçte ve dahilde tertip ve iştirak edeceği sergilerde fahri mü- şavirlik mii ie İni ri ühaddin Ret isası dahilinde Di dekorasyon işlerile meşgul ola- SAS Rakara, (Tan) — Devlet Hava Yolları yeni bir çalışma programı hazırlamaktadır. Bu programa gö | re, önilmüzdeki yıl içinde memleke- tin muhtelif yerlerine hava seferle- ri tertip edilecektir. İdare bu ser - visler ikmal edildikten sonra, kom- şu memleketler arasmda servisler kuracaktır. * Ankara, (Tan) — Yüksek Zi - raat Enstitüsü talebesinden İ ki Alman teslihatı Muayyen bir hadden fazla arttırılmıyacak Frankfurt, 19 (A.A.) — Frankfur ter Zeitung, diyor ki: “Almanyanm sulh plânı konferans lı veya konferanssız ve müşterek bir metot kabulü mümkün olmadığı tak dirde bir taraflı olarak merhale mer- bale tahakkuk ettirilecektir.,, Ayni gazete ilâve ediyor: “Bizim silâhlı kuvvetimiz her tür- Wi adaletsizliği defetmeğe kâfidir. Biz bunu 7 mart tarihinde isbat et. tik, Almanyaya karşı yapılacak her türlü tecavüz ve her nevi ittifak bizi hiçbir veçhile şaşırtmıyacaktır. U - güncü Reich, komşularımımızın itti. faklar siyasetinin kayak yolundaki hakiki veya zahiri teslihat artırma- larmı telâfi edecek derecede kuvvet lidir. Bununla beraber Almanya ilk vermiş olduğu sözün ilerisine geçmi yecek ve bir hadden ziyade silâhları ni artırmıyacaktır. Radosta Almanlar Tayyare karargâhı mı kuracaklar ? Sofya, 19 (Tan) — Dnevnik gaze tesine Romadan bildirildiğine göre, Italya ile Almanya arasmda hâsıl olan bir hava itilâfı mucibince Rodos adasmda Almanyaya, İtalyanlar ta- rafmdan bir tayyare karargâhı te- min edilmiştir. İzmirde dolnadırıcılık yapan bir kadın telif namlar altnda dolaşarak saf 45 larında genç bir kadın yaka- İK Bu kadın, simdiye kadar Saniye, Emine, Ayşe, Fatma adlarile hayli iş görmüş, nihayet yakayr ele vermiş ve adliyeye teslim edilmiş- ir, ; Hırsız kadın, bundan bir milddet, evvel, bir doktora müracaat ederek altı ay kadar yanımda çalışmış, bu sarda, oğluna git olduğunu, göyliye- o orta Anadolu #ın- Hile “Droresorlari > le Tberahar yaptığı tetkik seyahatleri, enstitü De alâkalı mahfellerce alâka ile ta- kip edilmektedir. Gençlerimiz yap- tıkları bu tetkikleri bir rapor halin- ve asırlardan beri ilk defa olarak evi” eksik olmazdı. On" meülünini bali ça senedir inkişaf Tedilen kuvvetler, macera arkasında m? olup gidebilirdi. Z elave derecelere çıkardı. Smm Halbuki Balkanlar, er Tüst ve temiz bir Türk - Tağu kaim oldu. bu ma iy rl yap ME vurmak hu da yoliyie, erkâniyle “e uymayan Yere olarak bozma Börü yollardan Bu vaziyetlere tamamile han Şü neticeye van bir. dakikada sarfedilmis bir söz de” varmayı tabii bakmea, Milli gu- tecerrüt gartile de varıyor ki sulh Ye sartesi günü Dantzig hükümeti er Pinle görüşmesi muhtemeldir. “İlhtilâf nereye varacak ? * Paris, 19. (A.A) — Figaro gaze- tesinde d'Armesson, Danizig mese- Cemiyetinde reylerin parçalanacağı- nı hesap ederek buna güvenmekte- dir, Fakat ikinet ihtilâf odoleyisile Leh efkârı umumiyesinin artık sa bırsızlanmağa başladığı zannolunu- yor. Londrada, Fransa ile Ingiltere» nin “büyük deniz devletlerinin sü- NN | kötu! nun nizam ve emniyet için tehlike hakkmda teemmül etmeleri fena olmaz.,, Populaire gazetesi, diyor ki : “ Leh efkârı umumiyesi, Dantzig de bir hükümet'darebesi yapılması. nı kolaylıkla kabul oetmiyecektir. Beck, pek yakmda bunun farkma 'Humanite gazetesinden . “ Cumartesi günü (buraya gele cek olan Fransızlarla İngilizlerin ve bir yangının baş gös- termiş ve eke bir hududu li oldı u Zi dar mümkün değil dir.» Atatürk Türkiyesi için ye pek haklı bir m karışık dünyanın en mü Ez * “Sulh yolunun alemdarı, sıfatı pa lâyik bir milletin emniyetli ellerin- de bul TAN rek bir fotoğrafla birkaç saf kızı mevhum oğluna istemiştir. Zavallılara birçok cihazlar hazır- Jattıran ve onlarm bir miktar para- larmı alarak ortadan kaybolan hir- sız, bir milddet sonra Bergamalı Fatma ismile meydana çıkmış ve ak- rabalık iddiasile bir Bergamalıyı da kandırmış, tekrar kaybolmuştur. Şimdi mevkuf bulunan bu kadınm Torbalı belediye ebesi Mediha ismi altımda birçok doktorları kandıran dolandırıcı olduğu anlaşılmaktadır. Karahan da dünkü trenle geldi Sovyet Rus sefiri Karahan dünkü trenle Ankaradan şehri- mize gelmiştir. Ayni trenle şeh- rimize gelen Başvekil İsmet İ- mönü, hususi vagonunda Kara- hanı kabul ederek görüşmüşler- dir, e Tahkikat derinleştiriliyor. TAN kızları dolandıran ve hırsızlık eden; Izmir, 19 (Tan) — İzmirde muh, | ikinci tabı'la anlaşmanm imzalandı- Memlekette heyecan Ordu Salı sabahı saat 9 da Çanakkaleye giriyor — Başı bi rak imza haberini gece yarısma ka» dar bekleyeceği gelen malümattan anlaşıldığından lâzım gelen tedbirle- rin alınması için valilere direktifler verilmiştir. Gerçi, fener alayları ya- piacak, salı günü ise konferanslar verilecek, bütün memleket dönana - câktır. Miting hazırlıklarma şimdi - den başlanıldığı bildiriyor. Gayri askeri mıntaka, ordu tara « fendan imzayı mütcakıp derhal işgal edilecek, sah sabahı saat dokuzda Bayramiçteki müstakil fırka, halin tezahürleri ve alkışları arasında Ça- nakkale sehrine girecektir, Ayni gün, Çanakkalede mitingler yapılacak ve şehitliklere gidilerek Cümhuriyetin büyük zaferi olan yeni Boğazlar anlaşması etrafında konfe- ranslar verilecektir. Bundan sonra İngiliz ve Fransız mezarlıklarına gi- dilerek merasimle çelenk konacaktır. Ankarada heyecan Ankara, 19 (Tan) — Anlaşma ha-| beri, Ankarada tarifi imkânsız bir| sevinç ve heyecan uyandırmıştır. Bütün şehir, bayram içindedir. Hal- kım tekâsüf ettiği Samanpazarı, Ye - nişehir, Ulus meydanı gibi yerlerde yapılacak toplantı hazırlıkları şimdi den başlamıştır. Bu meydanlarda top anacak halka konferansın imzasını dakikasiyle bildirmek için tertibat a. İnmaktadır. Atatürkün heykeli lenk konacak, Ankaralı), iti kuran Mili Şefe ve Bi bakan İsmet İnönline minnet ve şik. ranlarını bildireceklerdir. Ulus gazetesi gece yarısı yapacağı ğmı Ankaralılara müjdeliyevekler - dir. İ Ankarada miting salı günü tam saat 16 da yapılacaktır. Ankara rad yosu gece saat 21 de Boğarlar hak- kında bir roportaj yapacaktır. Bugün Cümhuriyet Halk Partisi Misakı Milli Nahiye Ocağının birin. | ci gezintisinde bulunan Parti Genel sekreteri ve Dahiliye vekili Sükrü! Kayn, orada bulunan kalabalığa İ «. Biri salı güümü Ulas meydanın. | da yapılacak Montrö bayramına da- vet ediyorum.,, demiştir. Boğazlar komisyonu mülga! Ankara, 19 (Tan) — Boğazlar ko- misyonu anlaşmanın o İmzalandığı dakikadan itibaren mülga olacaktır. Hariciye Vekâleti, Amiral Mehmet Ali Dalayın istifasını kabul etmiştir. Komisyonun şimdiye kudar toplan - miş olan evrakı ve arşivleri Cenev. rede Milletler Cemiyetine gönderile - cektir. i Resmi tebliğ | Montrö, 19 (A.A.) — (Resmi teb. liğ) — Montrö konferansı, dün saat - | Boneour, enternasyonal « JSadakatinden ve hali hazir şeralte ar 1,30 da aleni bir celse akdetmiş ve yeni mukavelename projesinin kati metnini tasvip eylemiştir. Lord Stanley, konferansın muvaf fakiyetinden dolayi memnunivetini izhar etmiş ve başkana, genel sek- retere ve konferans o #ekreterlerine 7 HERGÜN BİR FI hararetli teşekkürlerini bildirmiştir, TAİ KRA İİ AT İİ Sobada yanan "Meşveret, yea Ahmet Sabri Inhan an- taz — İkinci Abdülhamit, bir tarih- le şiripençe çıkarıyordu, Hastalığı ilk günler iyi teşhis edilmediği 9€ yahut gizli tutulduğu için Avrupa gazetelerinde türlü rivayetler mey- dad aldı. Bu aralık, Pariste çıkan “Meşveret gazetesi, Abdülhamid enragö” başlığı altında padişahın kudurduğunu yazmıştı. Ben henüz Galı lisesinde talebe idim. “Meşveret,, in bu nüshası, her ne- ndsa elime geçti, Gizli gizli snf arkadaşlarıma mubassır gördü. Elimden gazeteyi kaptı. Be- ni de doğruca mektep müdürü Ab- dürrahman Şeref merhumun yanı » na çıkardı. Hiç unutmam. Bir kiş günü idi. Müdiriyet odasının sobası gürül gürül yanıyordu. Abdurrah - ari Şeref, Meşveret gazetesini tit- parmakları arasında ak e buruştura» — Bu gazete, sende, ne arıyor. İtidalimi kaybetmemeğe çalışıyor dam: — Sokakta buldum! dedim. Abdürrahman Şeref, çok heyecan keyli, Daha doğrusu, böyle her tara- fi sapır sapır titremesi, heyecanlı görünmeğe mecbur olduğu içindi. Ben, merhumun elindeki gazete - yi alarak; yeminlerle onu inandır. mağa çalışıyordum; — Vallahi, içinde ne olduğundan haberim yoktu. Yolda bulup cebi- me koydum. Bu gazete. Böyle söylenerek sobanın yanına kadar yürüdüm, Abdurrahman Şe » ref; benimle meşgul olmuyor, yal- nız hidetli hiddetli söyleniyordu. Bir aralık, gizlice sobanın kapağı n< açtım, Meşveret gazetesi, bir sa- niye sonra, alevler arasında idi. Ab- durrahman Şeref, gazeteyi ateşe at- tığımı görünce, ilkin: — Ne yaptın? diye ürsüme yürü mek istedi. Fakat sonra, tekrar yu- muşadı; — Çocuğum, dedi. Böyle tehlikeli şeyleri Bir daha eline alma! Sonra, hem sen yanarsın, hem ben yana - reml,, “ Geniş bir nefes alarak; — Fena mı ettim, müdür bey, dedim, kendimi de, sizi de yanmak. tan kurtardım. Her ikimizin hesabı- na Meşveret yandı!.. Abdurrahman Şeref, yüzüme bir baba tokatı indirip, beni sınıfıma gönderdi. © Salihattin GÜNGÖR irincide Bütün murahhas heyetleri şefleri, bu teşekkürlere iştirak etmişlerdir, Japon delegesi mukavelenamesinin, Milletler Ce- miyetinden çekileliden beri, Japon- yanın imzaladığı ilk mukavelename- Yi teşkil edeceğini o kaydeyledikten sonra, Türkiyenin isteklerine müza- haret için hükümetinin yaptığı gay- retlerde karşıluştığı güçlükleri teba rüz ettirmiş ve İleri sürmek meebu- riyetinde kaldığı ihtiraz kayrtlarma rağmen Japonyânin mukavelename yi kabul cylediğini görmekten dola- yi sevincini izhar eylemiştir. volitis, Türkiyenin muvaffakiyeti nin, Yunanistan için de bir muvaf- fakiyet olduğunu tebarüz ettirmiş ve Türkiyenin, konferanstan bütün dünya huzurunda, enternasyonal meşruiyete alemdar, milletler “ara- sında medeniyet şampiyonu ve sul hun teşkilâtlandırılması müdafii o- lerak, manen bir kat daha Oo yüksel- miş olarak çıkmakta bulunduğunu kaydeylemiştir. Pal Boncour da, Montrö konfe- rantunın, bu kadar tam bir muvaffa- kiyetle biten pek nadir enternasyo- nal konferanslardan o birisini teşkil etr skte olduğunu tebarüz ettirmiş- tir. Bu muvaffakiyet, bu konferan- sa İştirak eden bütün devletlerin göslermiş oldukları anlaşma zihni yetine medyun bulunmaktadır. Paul meşruiyete tik uymuyan bir o mukavelenamenin tadili için intihap ettiği yoldan do: layi Türkiyeye karşı gösterilen tak- dir hislerine iştirak eylemiştir. Başkan Bruce ise demiştir ki : “ Poltis, Türkiyenin (o meşruiyet alemdarı olduğunu söylemekle, kon- Teransa iştirak edenlerin hepsinin hislerine tercüman olmuştur. Tür Sato, Boğazlar İp N Veznedar gururu Bu yazımdan veznedarların kız « mıyacaklarından, hattâ bana hak ve- rerek ve güllmsiyeceklerinden emi- nim, Efendim. Bizde çok tesadüf edilen ir tip vardır. Bugün ondan bahse - dip onu gülünçleştirmiye çalışaca - ğım. Bu tipin karakteristiğini (vezne - dar gururu) sözile izah edebilliyo - rum. Bu tipin kendine alt hiçbir şeyi yoktur. Ne bilgi, ne geçmiş hizme - ti, ne sermayesi ve ne sadakati, O - nun yalnız gururu vardır . Basında bulunduğu İş sanki tama- men kendi malı, kendi eseri ve ken- di sahası İmiş gibi atar, tutar, yapar ve yıkar. Tıpkı bir veznedarm başkalarının parasımı alıp verdiği, harcayıp top- ladığı gibi, Bu tipler maalesef veznedarlar - dan çoktur ve veznedarlar gibi emin de değildir. Onların başlıca hüneri gururlarıdır. Ben gerçi bunlara (vemmedar guru- ru) teşhisini koydum ama bunun da bir sakat tarafı vardır. Vemedar hiç değilse o kadar para kendisine emni- yet ediliyor diye bir gurur hisseder. B. FELEK e — hürmet hissi beslediklerini gi ğe de parlak bir vesile teşkil etmis- tir, Bunlar, arasında Paul Boncour un. Japon murahhas: Sato'nun, İ- kinci reis Politis'in ve bütün Bal kan devletleri murahhaslarının sö?- leri ehemmiyetle kaydedilmek Icabe der, Tezahürat arasında Türkiyenin bu konferanstan bir kat daha büyümüş ve yükselmiş olarak çıktığı yalnız bizlerin nazarı dikkatini celbetmek- le kalmamış, ayni noktaya bir çok murahhaslar tarafından nutukların-” kiye yalnız kendisinin önünde bu- lunduğu bir davayı halletmekle kel. mamış, fakat ayni zamanda, Millet- ler arasındaki ayrılıkları hal için ta- kip edilecek güzel bir nümune gö termekle dünyaya yı Ümit edelim ki bu une, y idealin doğmasına, yardım etsin.,, Evvelki günkü toplantıya dair Ajans muhabirinin verdiği tafsilât , Montrö, 19 (A.A.) — Anadolu a- jansmm hususi muhabiri bildiriyor: Montrö konferansı dün — yaptığı iki mühim celse ile, en nihayet can- li günlerinden obirini o yaşamıştır. Bunlardan gizli yapılan birinci top- lantıda, tahrir komitesinin muhtelif akorlara göre tertip ederek tabet- tirmiş olduğu yeni mukavele projesi rels tarafından madde madde reye konmuş, ve bazı maddeler hakkımda küçük birer müzakereden sonra ka- bul olunmuştur. 10 dakikalık bir teneffilsten sön- ra yine gizli celseye devam olundu- $u vakit, Doktor Tevfik Rüştü A- rr: Lozan muahedesinin o 23 üncü maddesinin derdesti imza olan mü- kuvelede tatbik şekli tespit edilmiş, olduğunu ve Türkiyenin Lozan sulh muahedesinin diğer ahkâmma, bü- tün teahhüdatma olduğu gibi sadık kalması tabii bulunduğunu, ve bu meyanda askeri o mezarlıkların ba- kımma, murakabesine ve ziyaretine lâzım gelen teshilâtı şimdiye kadar olduğu gibi göstermekte bittahi de- vam edeceğini söylemiştir. Bundan sonra büyük salona geçil miş, ve bu sefer gaztecilere ve sa- miine de açık bulunan resmi celse. ye başlanmıştır. Reis Bruce, yeni tanzim ( edilen mukavele metninin hususi celseler. de madde madde okunarak kabul ç dilmiş olduğunu ve bu vesile ile şim di mukavelenin heyeti umumiyesi- ni e koyacağını söyledikten #on- ra, kimse söz istiyor mu?,, sualiyle bütün delegasyonların reylerini yiz muştur, Hiç bir taraftan itiraz vaki olma- dığmı gören reis, yarım dakika ka- dar bekledikten sonra dar bekledikten sonra “Yeni Boğaz- lar mukavelesi ittifakla kabul edil miştir... cümlesiyle Türklerin bu en haklı davalarını konferansta hazır bulunan bütün milletlerin tasdik et- miş olduklarını bütün dünyaya etmiştir. Bunu müteakip Lord Stanley ile baç''yan nutuk serisi, bir konferansı cidden yllksek bir llya- katle idare etmiş olan reis Bruce'e karşı bütün heyetlerin teşekklir duy gularmı bildirmekle beraber bir ta. raftan da Atatürk Türkiyesi hak- kımda ayni heyetlerin ne derin bir de işaret edilmiştir. İmza meresimi, pazartesi akşamı Taviçre saativle saat 22 de biyik merasimle Montrö-Palas salonlarm da yapılacaktır. , Radyolar yarın18 den itibaren mütemadiyen neşriyat yapacak Ankara, 19 (A.A.) — 24 temmuz 923 tarihli Lozan muaheslesi ile kabul edilmiş olan Boğazlar rejimini, bey- helmilel vaziyetin yarattığı huzur - suzluk karşısında yurdumuzun em - niyetini temin maksadiyle yeni.şera- ite intibak ettirmek için hükümeti - mizin daveti üzerine alâkadar devlet lerin iştirakiyle Montröde toplanmış olan konferans, dünkü toplantısında, yeni mukavele projesini tasvip etmiş bulunuyor. Yurdumuzun müdafaası bakımm - dan olduğu kadar, Avrupanın buğün kü siyasi durumu İtibariyle de, dö - müm noktası teşkil eden bu netice, yarın lsviçre saati ile 22 de yapıla- cak olan imza merasimi İle Türkiye harici siyasetine dalma hâkim olan dürüst ve açık hareketin bütün mil- letlere imtisal nümünesi teşkil ede - cek bir vesikası haline gelmektedir. Bizim emniyetimiz ve dünya bari gımın emniyeti için yıllardanberi üze- rinde o kadar hassasiyetle durarak ballini büyük bir sabırsızlık'a bekle- diğimiz Boğazlar meselesinde varıl « mış olan bu netice, bütün memleket içinde büyük bir sevinçle karşılan - mıştır. Bugün muhtelif yerlerden aldığı - mız telgraflar bunun en güzel ifade” leridir. Anadolu Ajansı, bu tarih! hâdise- nin safha safha memleket içinde ya» yulmasını temin için elinde bulunan bütün imkânlardan istifade ederek yarm saat 18 den itibaren devamlı bir neşriyata başlıyacaktır. Gerek Ankara ve gerek İstanbul radyoları, yarınki emisyonlarında Boğazlar mu kavelesine sit haberlere en geniş bir yer ayırmakla beraber saat 23 den itibaten de daimi olarak açık bulu- nacak ve Montröden, imzaya tekad- düm eden saatlerdeki hava ile imza merasimine git olarak alacağımız ha berleri devamlı surette neşredecekler Biz, 22 Haziranda ilk toplantısını yapan ve Milletler Cemiyeti konseyi ve asamble toplantılariyle inkıtaa uğ ramış bulunmasma rağmen Boğazlar konferansının hir ay kadar kısa bir zaman İçinde ve beynelmilel münase batia ender tesadüf edilen bir muvaf fakıyetle bu davamızın halledilmiş bu lunmasından dolayı karilerimizi en İçten hislerle tebrik etmeği bir vazi- fe savarız.