4 Büyük Türk inkılâbı rorrorororrrsrsa Başlarken No. 24 Yazan : Ziya Şakir Bu ürküntü bütün âsilere sirayet etmek istidadını göstermişti Ayni zamanda, Boluda Binbaşı Hayri Beyin riyasetinde askeri heyet tarafından teşkil edilen (Kuvayi İnzi batiye) müfrezeleri de Bolunun garp cihetinde ve Mudurnu şosesi üzerin- de Tepederbende doğru ilerlemişler- di. Bolu Kuvayı İnzibatiyesi, seri a- teşli bir top ile mücehhezdi. Disiplin altına girmek istemiyen Asiler, birdenbire irkilmişlerdi. Çün- kü; Geyve boğazında Fuat Paşanın kumanda ettiği kuvvetlerin, Kuva- yı İnzibatiyeyi fena halde mrpalq- dığını haber aldıkları gibi, Denizli cephesinden gelmiş olan erkânı harp miralayı Rafet Beyin de Mudurnuda toplanan kuvvetlerin başma geçerek burada muntazam ve müteaddit top ve mitralyözlerle mücehhez bir kuv- vetin harekete hazırlandıklarını işit- mişlerdi. Bu ürküntü, bütün âsilere sirayet etmek istidadı göstermişti. Bu da, is yanı idare edenlere büyük bir korku vermişti. O zaman âsilere bol para- lar verilmiş; Ankaraya gidildiği tak- dirde bütün şehrin yağma edileceği vadedilmiş, bu suretle ikna edilen bir kısım Çerkez ve Abazalar, Bo- luya gönderilerek oradaki Kuvayı İnzibatiye, bunlarla takviye edilmiş- ti. Fakat âsilerin elebaşıları, daha hâ lâ muvaffakıyetlerinden emin değil- lerdi. Bunun için bir takım hilelere müracaat etmişlerdi. Bu maksatla da, Müdafaai Hukuk Cemiyetine men Bup olan eşrafı, rehin olarak elle.ri_n- de bulundurmak teşebhbüsüne giriş- mişlerdi. * Düzcede isyan başlar başlamaz, si- lâhlanarak dağa çıkmış olan Müdafa &i Hukuk mensupları, daha hâlâ dağ- dan inmemiş ve kaşabaya gelmemiş lerdi. Âsiler, her şeyden evvel bunla- rı elde etmek istemişler; kendilerine mektup göndermişlerdi. Bu isyanın psikolojisini ve âsilerin hrleti ruhiyelerini gösteren bu mek tup,-kıymetli ve tarihi ,bir. vesika, ol- duğu için, aşağıya aynen dercediyo- ruz: — Aynen kopya — Kürt Zade Mehmet, Çak- mak Zade Ahmet Efendi ve rüfekasi le, Vezir oğlu Emin ve Beci Kariyeli Abdullah Efendilere “(Hilâfetpenah Efendimiz Hazret - lerinin' iradei seniyelerine ve hükü- meti meşruai merkeziyenin beyanna mesine tevfikan, cihada iştirak eden Düzce kazası ümerası ve ayni zaman da filen mücahede ile kan döken he- yeti müsellâha huzurile vukubulan içtimada; küçük,büyük bilüâmum aha linin müttefikan ve müttehiden çalış maları iktiza ettiği halde sizlerin ha rekâti umumiyeden hariç,ve Musta- fa Kemal paşa ile beraber fikir taşı Mmanız, hiç bir vakit caiz görülmedi. (Bilüâmum müslümanlar ve tebai Osmaniye, bu gibi iradei şahaneye imtisaline dinen ve ahlâken ve ka- nünen mecburdur... Bu mecburiyet - ten, kimse müstesna ve hariç tutula- maz. (Binaenaleyh eşraf avam, zen- gin, fakir, cümleten bu harekâta iş- tirak zaruridir. Binaenaleyh; sizlere berveçhiati, teklifatı iblağa; Hüsnü Efendi, ve Hacı Davut ağa ve Kuşçu Zade Hacı Mustafa Efendiler memur edilmiştir. '1 — Dinen harekâtı inkılâbiyeye, filen iştirak eylemeniz için, serbestçe merkez kazada daima hazır bulun- manız lâzımdır. 2 — Filen iştirakiniz bu suretle tebeyyün eylediği takdirde; mazide ve halde mâddeten ve manen bütün mes'uliyetlerden teberri etmiş addo- lunarak, en samimi bir vatandaş muamelesi göreceksiniz. Hukukunuz .heyeti âliye,ve hükümeti şahane nez dinde mahfuzdur. Ve cümleten bü husus ile mükellefiz. Bu bapta şizi kat'iyyen temin ederiz. 3 — Teklifatı vakamız' kabul e- dilmiyerek hali ihtifada devamınız takdirinde İradei şahane ye ve fetvayı şer'i şerife âsi telâkki olunarak, hukuku medeniyeden, he- yeti milliye kararile, ıskatınız tabi- idir. Bu bapta tevellüt edecek mes'- uliyeti maddiye ve maneviyenin mes' ulü hakikisi, sizler olacaksmız. Bu bapta 24 saat mühlet verilmiştir. İsbatı vucüt ve filen iştirak eyle- mediğiniz takdirde, âkıbet vahim ola gaktır. 9 Mayıs 336 — Heyeti âilyeden Mustafa Kamil Şuayyip — Şevket D Abdülvehap — Sefer Ö- mer Bu mektubu alan Kürt Zade Meh met âfendi ile arkadaşları, düşün - müşler; taşınmışlar.. evlerinin, bark larının, mağazalarının, fabrikaları - nın yağma ve tahrip edildiğini nazas rı dikkate almışlar; evlât ve ayalle- rine de bir takım fenalıklar yapılma sından korkarak vukubulan teklife muvafakat etmek mecburiyetinde kalmışlardı. Asıl garip ve ibrete şayan olan va ziyet, bundan sonra başgöstermişti.. Kürt Zade ile arkadaşları, Orhan da ğından indirilerek kasabaya getiril- miş; doğruca hükümet dairesindeki büyük salona sevkedilmişti. Biraz sonra, âsilerin başlarında bulunan birkaç softa salona gire - rek: — Hoş geldiniz Ağalar, Efendi - ler... Şu anda hepiniz; şer'i şerif mu cibince birer mürettüt ve dinsizsi - niz. Çünkü, Halifemiz Efendimiz hazretlerinin fermanı ve onun şehis- lâmının fetvası mucibince amel et- miyerek İttihatçılar ve Farmason- larla beraber hareket ettiniz... Bina- enaleyh,tecdidi din ve iman etmeniz, lâzım gelir. Haydi bakalım... bizimle beraber kelimei şahadet getirin. 1- manınızı tazeleyin. Demişlerdi...Hepsi de,din ve imanı bütün ve ağırbaşlı birer müslüman olan bu zevata, birkaç serseri softa- nın bu teklifi çok ağır gelmişti. Fa- kat; ahval ve vaziyet, onlara bu tek lifi de kabul ettirmişti. Ondan sonra bu zatlar oradan kal dırılmış; Kürt zade hanımnmın üzerin- deki bir odaya hapsedilmişti. 10 Mayıs gecesi, kasabada bulu - nan eski İtihatçılarla, Müdafaai Hu kuk Cemiyeti ile alâkadar oldukları zannolunanlar kâmilen tevkif edile- rek öteki mevkuflarla birleştirilmiş- ti. - İlk karar, bu mevkufları elde re- hin gibi tutmak merkezinde iken; ba zı âsi reislerinin - teklif. ve talepleri üzerine bu karar değiştirilmişti. Şim di bu zavallılar hakkında, pek feci bir karar verilmişti. Gerek bunlar ve gerek evvelce tevkif edilmiş olan sivil ve zabit bütün mahlpuslar; sa- baha karşı kâmilen öldürülecekti. Her nasılsa bu katilana karardan haberdar olan bir genç; her ne paha sıma olursa olsun bir manevra çevir mek; ve artık tekarrür eden bu faci anın önüne geçmek istemişti. Bu genç evvelâ usulcacık kasaba- dan çıktıktan sonra, telâş ile âsi re- islerinin bulunduğu yere gelmiş: — Ali Fuat paşa, bir fırka asker- le, Akyazı üzerinden geliyor. Ortalık ağarmadan evvel, kasabayı kuşata- cak . Demişti. Bu haberi alan âsiler, büyük bir telâşâ düşmüşler; kasabayı derhal terketmek istemişlerdi. Ve.. kasaba- yı terkederken de, bütün mevkufları öldüreceklerdi. Fakat elebaşılardan bir kısmı, da ha sükünetle hareket etmişler, Ak- yazı tarafına keşif postaları gönder mişler; gelen haberin doğru olup ol madığmı tahkike girişmişlerdi. O gencin getirdiği haberin yalan olduğu tahakkuk etmişti. Ve bu da âsileri fena halde öfkelendirmişti... Ortalığı velveleye veren genç aran- mış ise de ele geçirilememişti. O za man, bu haberin mevkuflar tarafın- dan ortalığa dehşet vermek için ter tip edildiğine hükmedilmiş,artık bun ların öldürülmesine sureti katiye- de karar verilmişti. (Arkası var| TAN ABOÖNE VE İLAN ŞARTLARI Yahya Haa nni için için Bir aylık . .. . 135 —— Yi z 0i v aeb a ea 8— GÜT ŞElğ a a ve M SO N Ha 1 ** * e — 28 — İlân için İlâncılık Şirketlerine mü racaat edilmelidir. Küçük ilânlar doğrudan doğruya idaremizce almabilir. Küçük ilânlarm $ satırlığı bir defalık 30 kuruştur. 5 satırdan faz lası için satır başma 5 kuruş alınır. Bir defadan fazla için yekündan 9, 10 kuruş İndirilir. Günü geçmiş nüshalar 5 kuruştur. Poliste Mahmutpaşeda sigortalı bir evden yangın çıktı Mahmutpaşada Süruri mahallesin- de Hasanın evinde bir yangın çık - mış fakat derhal söndürülmüştür. Fakat yangın şüpheli görüldüğün - den polis tahkikatını tevsi etmekte- dir. Mesele şudur: Bu binada Mah - mut adında biri kira ile oturmakta- dır. Yanğın ikinci kattan çıkmıştır. Zabıta ve itfaiyenin ilk tahkika - tında, binanın içindeki eşyanm 6 bin liraya sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Yangının çıktığı katta araştırmalar yapılmca merdiven başındaki kili - min altından gaz kokusu geldiği his sedilmiş ve şüpheler artmıştır.Keyfi yet müddeiumumiliğe bildirilmiş ve adliye de tahkikata el koymuştur. Yi ne ayni sofada masanın altında bu - luhan bir çocuk oturağı içinde gaz ve etrafta gaza bulanmış paçavralar bulunmuştur. Kiracı Mahmut birkaç gün evvel ailesini memlekete yollamıştır. Bu - nun üzerine yangının kasten çıkarıl- dığı şüphesi artmış ve Mahmut sor- guya çekilmiştir. Mahmut her şeyi külliyen inkâr etmiş, yapılanlardan haberi olmadı - ğını söylemiştir. Bunun üzerine Mah mut nezaret altına alınmıştır. Hâdi- seye el koyan müddeijumumilik tah - kikata devam etmektedir. Balta limanında acemi bir yüzücü denizde boğuldu Deniz mevsimi artık iyiden iyiye başladığından denizde boğulmalar - da çoğalmıştır. Gerçi alâkadarlar boğulmaların önüne geçmek için ten ha ve tehlikeli yerlerde, açıklardam denize girmeyvi menetmişse de birçok kimseler gizli gizli hemen her taraf- ta denize girmektedirler. Bu yüzden Balta limanında bir bo- ğulma vak'ası olmuştur. Hâdise şöy- le geçmiştir: Bahçivan Receple arkadaşı Bek - taş Balta limanma giderek kıyıda soyunmuşlar ve denize girmişlerdir. İkisi de bir müddet yüzmüşler ve son ra yorulmuşlardır. Bunlardan Bek - taş karaya çıkarak dinlenmeye baş- lamıştır. Fakat arkadaşı Recep yüz- mesine devam etmiştir. boğuk sesleri gelmeye başlamıştır. Bektaş sesin geldiği tarafa dönünce arkadaşmın boğulmak üzere olduğu- nu görmüştür. Bektaş hemen denize atılarak arkadaşma doğru vüzmeye başlamıştır. Bu aralık Refik Paşa caddesindeki evinden denizi seyreden Mehmet adında biri denizde birinin boğulmak üzere olduğunu görünce polise koşmuştur. Fakat polisler vak'a yerine gelince Recehin denizde kaybolduğunu görmüşlerdir. Hâdi - seyi duyan gelmiş, işiden koşmuş deniz kıyısı bir mahşer olmuştur. Bu nun üzerine denize sandallar çıkarıl- mış, Recep aranmış fakat, bulunama- mıştır. Hâdise etrafında tahkikat yapan bir muharririmiz Bektaşla konuş - muştur. Bektaş şunları söylemekte- — Ben yorulduktan sonra çıktım. Karada dinleniyordum. Recep hâlâ yüzüyordu. Seslendim, çık artık, de- dim. Aldırmadı. Bu sırada Recepten boğuk boğuk sesler geldiğini duy - dum. Baktım ki, Recep boğulmak ü- zere, Hemen denize atladım. Bir müd det sonra Recebin yanımma vardım. Bulunduğumuz yerde akıntı çoktu. O çabalanırken kurtarmağa savaş - tım. Gözlerimle görüyordum, ölüyor du. Fakat nekadar uğraştımsa akm- tının yüzünden onu kurtarmaya mu- vaffak olamadım. Kapının önünde elinde bıçağıyla bağıran adam Tahtakaledeki apartmanlardan bi- rinde asansörcülük yapan Hasan ve Adil evlerinde oturdukları sırada ka- pı kırılırcasına çalınmağa başlamıs- | tır. Pencereden bakmışlar ve orada |elinde bir biçakla birinin kapıda dur-! duğunu ve kendilerine doğru bağır-! dığımı görmüşlerdir. Gürültüyü du -| yanlar sokağa dolmuş ve Hasanla A-İ dil aşağıya inmiştir. Biraz sonra hâ- | dise anlaşılmıştır. Karahisarlı Ah - met olduğu anlaşılan biçaklı adamın bir kız kardeşi varmış ve bu kız kar- deşinin İsak isminde bir de sevgilisi | varmış.Bu adam kız kardeşinin biri sile seviştiğini duyunca gazebe gel - miş ve biçağını kapınca kardeşinin sevgilisini aramağa başlamıştır. İsa- ğm evini gösterenler yanlış tarif et- tiklerinden Karahisarlı Ahmet İsağa gidiyorum diye Hasanla Adilin evine tecavüz etmiş. Mütecaviz yakalana - rak tahkikata başlanmıştır. TAN Bu aralık karaya Recebin - boğuk |: MEMLEKET MANZARALARINDAN : Zonguldak PLEML 'e Kh ' RANA Yenişehir civarında son yağmurların tahribatı Yenişehir, (Tan) — Bu yıl yağmurların zamansız yağması yüzünden şehir mahsulâtı mühim zararlara uğ ramış,çiftçi beklenilen neticeyi ala- mamıştır. İnegöl ve Bileciğin ambarı denilen Yenişehirde mahsulün yağ- murlar yüzünden gördüğü zarar, çiftçiyi daha şimdiden müşkül bir va- ziyete sokmuştur. Ekinin az olması yüzünden buğdaym kilosu 3,5 ku- Tuş, arpanın kilosu ise yüz paradır. Çiftçi, ziraat bankasının bu havalide mütayaaya başlamasını arzu etmektedir. Trabzonda bir cinayet Trabzon, (Tan) — İki gün evvel şehrimizde bir cinayet olmuş, Çinikız isminde bir kadın öldürülmüştür. Verilen tafsilâta göre, Çinikız, birkaç gün önce İstanbuldan gelmiştir. Kadın, Meydan çarşısında bir kuyumcu dükkânına uğradıktan sonra yoluna devam ederken Halil İbrahim ismin- de birinin tecavüzüne uğramıştır. Halil İbrahim, elindeki bıçağı kadının boğazına saplamıştır. Çinikız, aldığı yaraların tesiriyle biraz sonra öl- müştür. Suçlu, yakalanarak tahkikata başlanmştır. Cinayetin sebebi, he- nüz belli değildir. Elâzizde büyük ve modern bir h astane küruluyor Elâzizde eski Elâziz, (Tan) — Hastane ihtiyacı- nı nazarı dikkate alan ilbayımız Tev- fik Gür, yeni bir plân hazırlamıştır. Bu plâna nazaran, çok modern ve bü- yük bir sağlık yurdu kurulacaktır. Eski memleket hastanesi, kardo vazi. yetinin Müsaadesizliği — dolayısiyle tam bir faaliyet gösterememektedir. memleket hastahanest Yeni hastane 75 yatakk olacak, lâboratuvar, eczane ve poliklinikleri ile idare kısımları ayrı ayrı binalar- da bulunacaktır. İcabı halinde yatak adedi yüze çıkarılabilecektir. Hasta- ne için kırk bin liraya yakın para harcanacaktır,. Inşaatın bu sene bit- mesi mukarrerdir. İnegöl Halkevininköycülük faaliyeti İnegöl, (Tan) — Halkevinin köy- cülük şubesi köy gezileri yapmakta- dır. Üyeler köy evlerini ziyaret ede- rek sıhhi durumu incelemekte, gere- ken çareler Dr. Tevfik, öğretmen Rüş tü ve Mehmet tarafından anlatılmak- tadır. İlk yapılacak işler arasında önem verilecek cihetler su, halâ ve gübre liklerdir. Köylünün sıhhatini bozan bu üç müzmin derde kökünden bir çare bulmak için halkevi yorulmaz bir azimle işe başlamıştır. Halkevi köycülük şubesi bu Mmaksatla - kışın köy muhtarlarmı ve gençleri kurs a- çarak okutmağa karar vermiştir. İzmir belediyesinin — yeni imar hazırlıkları İzmir, (Tan) — Yeni sene beledi" ye bütçesinin tatbik sahasına geçme" si dolayısile bu ay içinde şehrin telif yerlerinde hızlı bir fafaliyet göze çarpmaktadır. İzmirin çalış" kan Belediye Reisi Dr. Behçet U& yanında belediye heyeti fenni; olduğu halde hemen her gün şehri Proğramlı —bir suretts dol yol, lâğım, park gibi halkın ve şeh* rin en lüzumlu ihliyaçlarını ma ! linde tetkik etmekte ve yapılmağd başlanan işleri gözden — eçirmekte" dir. Bu faaliyet cümlesinden olarak son iki ay içinde İzmirin en kesif i5“ kân mıntakası olan ve Kadifeka eteklerinden İzmirin şirin körfezin kll!bdkışı Li yukarı Raloları de birçok yollar tamir edilmiş, şeh- ri yukarıdan aşağı takip eden V€ çok esaslı bir ihtiyaç ol-n İplikçi V€ Dokuzeylül sokekları k lizasyon" ları yapılmıştır. Güzelya'ıda, Tept- cikte ve Kâzım Özalp bulvarları ü- — zerinde yupulmuktu Utun ÜÇ Üüsir | lâ bu mahalleler hal'sının büyük bif ihtiyacına karşılık vere ektir. ŞCÜ'; rin diğer kısımlarır " | yapılacak ydl ve lâğımların proje ve keşifleri d€ bitmek üzeredir. Eski ve harap İ#” mirin fena bir sembolü olan atli tramvaylar bir sene oluyor ki artık :îrdondan kalkmıştır. Bandırmd rke taşı döşeren birinci kordonul! tefrişi bu ay içind. bit -- üzeredir: Geniş trotuvarı üzerine dikilen pal" | miyelerl; birinci kordon şimdi Cüf huriyet Türkiyesinin imar faaliyet! hökkatla'saniürdü gelec eenii bilere güzel bir fikir verebilecek vA” ziyttedir. Birinci kordona amut VA* ziyette bulunan büyük yolların dt nize bakan methallerine çam ve rd miye gibi İzmire çok yakışan ağaç” larla ve türlü çiçekrerle bezenmif güzel bahçecikler yapılmıştır. Be" lediyenin Birinci kordonda işletmek üzere münakasa açtığı son sistef' otobüslerin ihalesi bu a, sonund ç yapılacaktır. Satın alı k o #j lerin ihalesi bu ay sonunda yapıl4” caktır. Satın alınacak otobüsler mü” zotla işleyecek ve azami konf! haiz bulunacaktır. n y Dod Küçük Haberler ] | * Ordu, (Tan) — Memleket hastâ” nesi dahiliye doktoru Zeki Mes'ilt — tarafından verilen zehirli gaz kuf#” ları nihayet bulm 'ıstur. # * Fethiye, (Tan) — Halkevi bafr — kanı Şaban Kmay, büyük bir halk K kütlesi önünde çocuk terbiyesi ve #” — le mevzulu bir konferans vermişti” * Fethiye, (Tan) — Halkevi göt * terit şubesinin hazırladığı Akım deö tanı ile bir facia vodvili müke bir şekilde temsil edilmiştir. MüZ — şubesinin iştirakile halka iyi bir B7 — ce geçirtilmiştir. b Lindberg -Berline davet edildi $i Berlin, 19 (Tan) — Hava Naf — General Göring, halen Londrada Fj lunan meşhür Amerikalı tayya'” Lindbergi Berline davet etmiştir- Lindberg Alman askeri ve sivil W va teşkilâtı tarafından misafir 9dı cektir. Bu daveti kabul etmiş * » Lindberg Temmuzun 28 inde Ber'Tiç vâsıl olacak ve kendisine parlak ? istikbal merasimi -