——— —>--— Tnd N (EKONOMİ | Borsada vaziyet Türk eshamı sağlamlaştı Son günlerde borsada Türk esha- pımda terakkiler müşahede edilmek- tedir. Paris borsasından iki günden beri fiyatlar aşağı geldiği halde Türk eshamınin sağlamlığı şayanı dikkattir. Dün Ünitürk Pariste 180 frankta kapanmıştı. Bugün Pariste açılış fi- yatı 179 frank, kapanış fiyatı 177,5 franktı. Ünitürk fiyatı dün İstanbul borsasında 20,90 lira idi. Halbuki bu gün Ünitürk 21 lira ile açılmış, 20,95 kapanmıştır. Pariste kapanış fiyatı - nın aşağı gelmesi fazla tereffüe mâ ni olmuştur. Anadolu tahvilâtında büyük sağlamlık vardır. Anadolu bonoları bugün 45,60 liradan 46,10 İiraya tereffü etmiştir. Anadolu obligasyonları da 43,75 livadan 44,20 liraya yükselmiştir. Türk eshamında görülen sağlam- lık ve hattâ tereffü bunların yüzde 15 - 16 irat getirdiklerine atfedilmek tedir, Birçok sermayedarlar bu fiyat ları çok ucuz bulmaktadırlar. Diğer taraftan Boğazlar meselesinin halle- dilmek üzere bulunması Türk kredi- sini Avrupada sağlamlaştıracak bir â&mil telâkki edilmektedir. Yerli Mallar Sergisi Pazar günü kapanıyor Taksim bahçesindeki yerli mallar Bergisi, verilen karar mucibince 19 temmuzda kapanacaktır. Pavyon sa- hipleri, müddetin uzatılmasını iste - mişlerse de İktisat Vekâleti sergi - nin nihayet on altı gün açık bulun- durulmasına karar vermiş olduğün - dan, bu istek te sergi tertip heyeti ta rafımdan kabul edilmemiştir. Sergi, gelecek pazar günü akşamı saat 24 te !ıapunacaktır. Hususi takas işleri — İktisat Vekâletinden dün İstan - bul Türkofis müdürlüğüne takas iş- leri hakkında yeni bir emir gelmiş- tir. Buna göre takas tetkik heyetle- rinin bulunmadığı yerlerde Ticaret odaları tarafından yapılan hususi ta- kaslara dair bilümum kıymet tak- diri beyannamelerinin, muamelenin ikmali için en yakın takas tetkik heyetlerine gönderilmesi bildirilmiş- İhracat sanayiini korumak için bir kanun hazırlanıyor Iktisat Vekâleti bazı ihracat sana- yiüni korumak için bir kanun proje- si hazırlamaya başlamıştır. Bu ka- nun projesi, memleket dahilinde is - tihsal olunan, fakat iptidai maddesi hariçten gelerek gümrük resmine ve- ya umumi vergilere tâhi olan mamu- lâtm ihraçları halinde vergilerini ia- de ederek harici satışlarını teshil ve teşvik gayesini hedef ittihaz etmek- tedir. No. 84 Âdemle Havva Sinyor Doçelli oturur oturmaz pa- rasını imsak edip lâkırdısını israf- tan çekinmiyen hasisler gibi lâkır- dıya başladı. Meğer bizim şirket aksiyonerle - rindenmiş. Bu itibarla tanıştığına çok memnun olmuş. Belki on beş, yirmi dakika da mütemadiyen şirket işlerinden, madendeki istihsalâttan bahsetti. Birçok şeyler sordu. Ken- dimi gardenpartide değil, borsadaki alrm satım bürosunda zannettim. Bereket kalabalık adamakıllı top- lanmış,cazbant hoş bir parça çalma- başlamıştı. Biraz ilerde, havuzun yanındaki pistte birçok çiftler dans ediyorlardı. Bir aralık Fehmi Raşidin de lâ - kırdıya karışmasından istifade ede- rek Madam Doçcelli'yi dansa kaldır- mağı düşündüm. Kocasına sordum: — Madam dans etmek isterler mi? O maden ve para bahsinin kesil- mesi korkusile önce biraz şaşaladı. Sonra ağzındaki kalm sigarı par- Buğday mahsulü Türkiyede ve bütün dünyada buğday piyasasının vaziyeti Istanbul mıntakası buğday fiyat- ları yeni reköltenin yakınlığı dola- yısile düşmeğe mütemayildir. Son haftanın fiyatları şöyledir: Son hafta Yumuşaklar 6,75-7 Kızılcalar 6 -6,50 Sertler 5,50-6 Ege mımntakası buğday piyasasına az mal gelmesi yüzünden fiyatlar sağlamlığını muhafaza etmektedir. Fiyatlar geçen haftanın ayni ola- rak: Son hafta Uşak sert 6,75 -7 Yerli yumuşak 6 Yerli sert 6,375 Samsun mıntakası buğday piyasa ve fiyatlarında geçen haftaya naza- ran hiçbir değişiklik olmadığı ya- zılmaktadır. Mersin mıntakası: Çukurova buğ- daylarınm piyasaya arzedilmesi ü- zerine fiyatlarda bir miktar düşük- lük görülmüştür. Mıntaka piyasala- rma istekli talepler gelmektedir. Son fiyat durumu; Son hafta Adanada yerli buğday 3,25 - 4,55 Mersinde yerli buğday 4,185-4,173 Kars mıntakasında buğday fiyat- larında bir değişiklik olmadığı bil- dirilmekte, beyaz buğday fiyatları- nın kilosu 4,5 - 5, kırmızıların ise 3,56. 4 kuruş arasında olduğu kay- dedilmektedir. DIŞ PİYASALARDA — Arstulu- sal buğday piyasası son hafta için- de sağlam geçmiştir. Birleşik Ame- rikada sıcaklar devam etmekte ve yağan yağmurlar kifayetsiz bulun - maktadır. Ilkbahar — mahsulünün 1931 reköltesinin ayni olduğu söy -| leniyor. Mezkür sene ilkbahar ürü- | nü 114 milyon buşeli geçmemişti. Önümüzdeki yıl içinde Birleşik Ame- ' rika Devletlerinin buğday ihracat ihtimalleri zayıf telâkki olunmak- tadır. Kanadada mahsul vaziyeti iyidir. | Fakat ilkbahar ürünü için yağmur- ların ehemmiyeti kaydedilmekte ve bundan dolayı kat'i tahminler henüz yapılamamaktadır. Rusyada kuraklığın zarar verme- ğe başladığı söylenmektedir. Bulgaristandan almman haberler vaziyette hafif fenalaşma kaydedi - yor. Balkanlardan ve diğer Avrupa memleketlerinden gelen malümata nazaran, rekoltelerin geçen senekin- den pek farklı olmıyacağı merkezin- dedir. Şimalf Afrikada da beklenilen mahsul aşağı yukarı geçen mevsim ürününe müsavidir. İtalyada birçok sahalarda har- man işleri bitmiş ve mahsul hazır- dir. Yalnız beklenilen yeni kanuni mevzuatım henüz neşredilmemiş ol - ması çiftçileri tereddüt içinde bi - rakmaktadır. Buğday muvakkat ithalâtı üzeri- ne iş azdır. İtalyan müstemlekeleri- nin un talebi artmış olduğundan pi- yasa biraz canlanmıştır. Fotoğraf Tahlilleri Fotoğraflarınızı bize gönderiniz. karakte- rinizıi size söyliyelim! Masum bir karakter. Fakat buna rağmen içinden bazı hadiseler karşı- - jsında derin tees- sür duyar ve bir takım kimseler - den yok yere şüp- helenir. Sonra ken di kendisine va - ziyeti - muhake - me ettiği zaman kendisini — haksız çıkarır. Bir az faz la missidir. Eğer hayatın realitele - rini kabul ederse muvaffak olma - S. B. Figin ması için sebep yoktur. Çünkü o za- man ince zekâsı kendisinin yardımı- na koşacaktır. Mekanik zevki fazla- dır. * . T.dIz Hayatta emellerine muvaffak ol - muş, çalışkan, girgin bir karakter. Biraz mağrur fakat o nispette iyi kalpli bir çehre arzediyor. İyi bir a- ile babası olur. Arkadaşlarına karşı muhabbeti vardır. Fakat onlardan bazılarımdan şüphelenir. Bu şüphesi hiç de yerinde defildir. Çünkü arka- daş seçmesini iyi bilir. * Bay Garbis Gazaroğluna: Mektubunuzu aldık. Bu sütunlarda yapılan tahlillerin Paristen yapılıp geldiğini müteaddit defalar söyledik. Yine tekrar edelim. Bize gönderilen fotoğraflar tasnif edilir sonra Parise gönderilir. Orada profesör Carteret tarafından tahlil edilir, buraya gönderilir. Burada da, tercüme edilerek sırasile neşredilir. Hergün, gazetemize yirmi beş otuz fotoğraf geldiğini de söylersek res- maklarına alarak: — Onh, dedi, tabii! Ayağa kalktım, hürmetle eğildim. Genç kadın bir taze kız neş'esile yerinden fırladı. Kadın vücutlarını ölçmekte ustalaşan gözlerim bu kıv- rak kadını bir çırpıda kavradı. İnce ipekler içinde bir taze pisi balığı gibi oynıyan bu dipdiri vücu- dun hatlarmda insana bir bahar neş'esi veren vahşi bir yonca Hali var, Piste kadar yürürken onun vücut hareketlerini doya doya seyrettim. Şık, koket, minyon bir mahlük. Bir hafif fokstrot çalmıyor. Şimdi onun badem gibi çekik, iri bebekli siyah gözleri içindeyim. Konuşuyoruz. —— Masada bıraktığımız muhavere - den bahsettim: — Kocanız banka işlerini çok se- viyor zannederim.. Bu onu söyletmeğe kâfi geldi. Dans bitip yerimize dönmeden ikincisine başlayıncıya kadar öğ- rendiğim şeyler bu karı kocanın va- ziyetini o- kadar aydınlattı ki derhal teklifsizce konuşmağa başladık. Mısırda ırkları ve milliyetleri ka- rışık pek çok insan var. Bu aile de onlardan biri. Kocası aslen Yunan BORSA inizin tahlil edilmesini ve neşredil- AAA aai —— 16 TEMMUZ PERŞEMBE Paralar Esham Alış Satış İş Bankası Mi 85— ö — " . N 9,90 Sterlin 624,— 630,— " "” Hamiline 9.90 1 Dolar 123,— 126,— Anadolu ?5 60 25,25 20 İsviçre fr. — 812,— 820,— ei 5 M00 41,50 20 Belçika fr 80,— Bâ— Sirkethayriye 16,50 20 Drahmi 22,— » 23,50 Tramvay 18,25 20 Çek kuron 85— 94— Bomonti Nektar 9,30 20 Ley 13,— 16,— Terkos '132.4 20 Dinar 48 $2— Aslan Çimento 9,35 Liret vesikalı 190 - 196,— Merkez Bankası 68,25 Florin 82— B4— Osmanlı Bankası — Avusturya şilin — 22.50 24 — Şark Merkez Eczanesi Kuponsuz 3,70 ari 28.— S$0,— Zloti 19 2— |İstikrazlar ğ Baliner vi eva — — Ve gü - şen Türk Borcu I îgşs Tevec kuronı ti t YF M 19'6: Altm — * 969,— STt e ai M ,i İstikrazı dahili 965,— Banknot azdaaği ö Ergani A. B. C. PYi Srvas — Erzurum I 98,75 Paris üzerine 12,03 Haa ee 63025 (Mısir tahvilleri Dolar 0,79,70 Liret 10,10,80 Yaza e aT Belga 4,71,42 1908 II 97,50 98,50 Cenevre 3,43,50 bit yeEN $3— Sofia » Gi— Florin 11604 |Tahvilât Çekoslovak 19,11,68 Avusturya 4,18,32 Rıhtim 10,25 Mark 1,97,46 Anadolu I ve II 44,25 İsveç kuronu 3,07,85 * HI 45,50 İspanya pezeta 5,80,80 Anadolu Mümessil 46,20 adalılarından, Napolide servet yap- mış ve kendisile orada evlenmişler. Para kazanmak hususunda talii açık olan adam Mısırda meydana dıkarı- lacak servetler olduğunu görmüş, iki yıl evvel Kahireye gelmişler.. Fakat bu gelişten genç kadın memnun de- ğil.. Bütün servete ve yüksek haya- ta rağmen Avrupayı özlüyor. | Geçen yıl bir seyyah vapurile Is- tanbula gelmişler. Boğaziçinin hay- ranı. Ve bütün şikâyetler arasında pa- ra budalası olan kocasının manasız- lığmdan ,zevksizliğinden sık sık bahsediyor. — Çocuğunuz olmadı mı? Dedim. Dudaklarile değil, gözlerile cevap verdi. Bu cevapta o kadar geniş bir ma- na vardı ki, katmer göbekli banke- rin milyonları bu kadar ifadeli ola- mazdı. Kendi tatlı sohbetimizden etrafı- mızda dönen çiftlere bakamıyordum. Bir aralık yanımda ingilizce konu- şan tanıdık bir ses duydum. Mery tanımadığım şişman bir adamla dans ediyor. ; Göz göze geldik. Hafifçe başını eğdi. ini bir müddet bökl iz icap et tiğini anlarsınız zannediyoruz. Saygıl kabul ediniz, -K. Kapu XO0Ol , İç âleminde, insanlarla, eşyalarla istihza eden, fakat içtimaf cepheden daha genç olmasına rağmen inkisar- larla karşılaşmış ve acılaşmış bir ka- rakter. Orta olan zekâsını, mantıkı ile değil, duyguları ile tamamlamak istemesi, bazan hatalar yapmasına sebep olur. Lâkin, yavaş yavaş bu kusuru kaybolacak ve büsbütün baş- ka bir adam olacaktır. Biraz mağrur ve biraz hodbindir. Aile çemberinden uzaklaşmak ister, * D.R. Şeref Hastalık veya bedeni bir eksiklik- ten muztarip bir karakter. Bunun ruhi inkişafında bariz bir tesiri gö- rülmektedir. Hassasiyeti çok fazla - dır. Sağlam esasları olmamakla be - raber, mantıki ve fikri faaliyeti çok- tur. Merdümgirizdir. Mahdut dostla- rı vardır. Fakat bu dostlar üzerinde tesir yapmıştır. İyi bir şef olabilir. Azimkârdır. İnatçıdır. Birinci plânda görünmeği sevmez. O, daha ziyade, kuklalarm ipini çeken olmak ister, Ayni şekilde mukabele ettim. Bu İngiliz kızı ile ayrılışımız o kadar dostane oldu ki, bu ilk tesa- düfümüzde biribirimize karşı hiçbir hı;(ıç duymadığımızı bir daha anla- dık. Hâyat tesadüflerle dolu.. Kadımlar ve erkekler havada uçuşan, yerde gezinen böcekler gibi hep tesadüfle- rin yardımı ile birleşiyor, yine tesa- düfler neticesi ayrılıyorlar. Hayat yürüyor. Durmak yok.. Onun için aşk ebedi değil, Ebedi olduğuna ina- narak hayatlarını zehir edenler de var. Fakat aldandıklarını bilseler nekadar gülünç olduklarını dâ anlı- yacaklar, Ne garip tesadüf. | Ikinci turda Prenses geylâ.n’la karşılaştık. Dans ettiğim kadına bakmak için bana selâm vermeği bi- le unuttu. Zarif Italyan kadınını o kadar keskin bakışla süzdü ki genç kadın heyecanla sordu: — Rica ederim. Uzerimde bir şey mi var. Prenses çok fena baktı. Onu temin ettim: — Bir şey yok. Prenses güzel ka- dmlara çok bakar. Güldü: — Neler de biliyorsunuz? Ben büsbütün başka maksatla Müstakbel eşimi Kadıköyünden “K. S.” imzasile: “ÖOyle bir kadınla evlenmek isti- yorum ki, hayatta daima elele ve- relim, bozuşmıyalım ve biribirimizi bırakmıyalım. Bütün mukadderatı- mı kendisi bağlıyacağ böyle bir kızı araştırıyorum. — Bulamıyo- rum, Bu muvaffakıyetsizlik belki, benim Tâyıkı şekilde düşünemeyi - şimden, ar yolunu bilemeyi şimdne doğuyor. Evleneceğim — ka- dında veya kızda ne gibi hasletler ve meziyetler aramalıyım ki, yarın hayat yolunda el birliği ettiğim eşimle anlaşmış olayım; yahut, is- tediğim en uygun bir hayat arkada- şına kavuşayım. Bana bildirir. mi- siniz?” Sorduğunuz mesele, o kadar mü- him ve çapraşık bir iştir ki, bugün neticesiz kalan evlenmelerin çoğun- da bunu bilmemenin tesirlerini gör- mek kabildir. Bir erkek, kendisine en yakın bir arkadaş seçerken, onu mavi gözleri- le, kumral saçlarile düşünmemeli, karşısındaki arkadaş — namzedinin duyuşuna, düşünüşüne dikkat etme- li, onun Truhunu okuyabilmelidir. Bütün hayat ve mukadderatınızı kendisine bağlıyacağınız bir arka - daşta, yüz güzelliği, göz derinliği, bukle saç, pembe ten hiçbir şey ifade etmez. İstikbalde hayatınıza müessir olacak olan kız, sizinle ni- çin evleniyor, bugünkü vaziyetinize inanarak elini uzatan bu eş namze- di yarın, herhangi bir hayat müca- delesinde mevkiinizi, paranızı, ka- zancınızı kaybettiğiniz zaman he vaziyet takmacaktır? — Hakikaten bu kadın, bu müşkül ve tehlikeli an- larmızda sizinle beraber mücadele- ye girebilecek kudrette midir? Bütün bunları düşünmeğe ve kar. şınızdakinde bu suallerin cevapları- nt araştırmağa mecbursunuz. Böyle bir tetkik yapmadıkça evlenmek, körkörüne tehlikeli bir karanlığa atılmak olur. * Benden büyük bir kâdinla evlenmek istiyorum Mevlânekapıdan D. S, A, imzasile: “29 yaşındayım. Yüksek tahsil gördüm. Mesleğim çok iyi. Şimdi bir yuvayı mes'ut edecek kadar ka- zanamıyorsam da bir iki seneye ka- nasıl bulayım ? üstüne ihanet bile eder. Hele hisl' taban tabana <ıt. 18 senedir ıı"s mamışlar. Halbuki ben ona mes' bir yuva vadettim. O benden & büyük, kocasından ayrılarak eV ceğiz, ne dersiniz?..” bi Olamaz. Kadmın evli olması gi bir vaziyet bertaraf, sizden altı V? büyük bir kadınla evlenmeniz, 608” | örfen, fennen de imkânı yoktur. B“_ gün 29 yaşındasınız. Sevdiğiniz kâ dın 35 tir. On beş sene sonra O yaşında olacak, ve siz 44. O ne olacak? Mecburen, ona ihanet deceksiniz. Halbuki, bu düşünce, zin bugünkü hislerinizle, aş uygun değildir. Hayatta birçok m': İ ceralar geçirdiğinizden bahsediyof * sunuz. Eğer, bundan sonra uslâfl mak maksadile evlenmek niyew'“. iseniz, intihabınız, daha doğrusu HİY — lerinizin intihabı hiç yerinde değil dir. Bilâkis, bu intihap siıi'YEıı maceralara sevkedecektir. Hem le zannediyoruz ki, sizin hissi aşktan ziyade romantik bir mı met ve alâkadır. Halbuki realist materyalist olmanız lâzım. Kü ve mesleğiniz bunu icap ettirir. Doğ' rusunu isterseniz, size yapacağir bir tavsiyeyi söylemeğe çekiniyoru> Fakat mademki istediniz, söyliy€ * lim: Makul olunuz. Soğukk! ğ la düşününüz. Bugünün !çtjl'ıv şartlarile çarpışmağa kalkmak olar bilecek hareketlerden çekininiz. SO!” ra, siz kırılırsınız. çi e gir * || Onun istediğini yapmak ’ mecburiyetindesiniz | İstanbuldan H. H. G. imzasile* » — “Iki senedenberi evli bir. kadtti” | beraber yaşıyorum, bir çocuğu! oldu... yi Beni çılgın bir aşkla s m!l“ karşı mecburi olarak, her istedi' yok diyorum... Fakat a: “Sen M ! sevmiyor, aldatıyor, avutuyors! diyor.. Ikna edemiyorumum “Aldığım maaş ev idare sdewkg dar değil, Askerliğimi henüz y'â, dım,seninle şimdi evlenemem na mukabil:“Kocamdan aynlıwar seninle beraber - olalım, çocuğ“'u ( dar vaziyetim çok başkalı k. Ha- yatta başımdan pek çok maceralar geçti. Hemen hemen kadınlar için- de büyüdüm. Çok sevildim, birkaç defa da 2 - 8 senelik hakiki aşk ma- cerasile mazimi doldurdum. 4 sene- dir evli bir kadını seviyorum. Bu bir aşktan ziyade çılgın bir his gibiydi. önce... Sonra çılgınlıkları süzüle sü- tüle makul ve içli, derin bir aşk ha- lini aldı. Onu bütün kadınların üs- tünde bulmuyorum, belki o kadar güzel de değil. Fakat benim eşim, bir yarım olarak tamıyorum. O ka- dar anlaşıyoruz ki, onunla ben iki yarım gibi bir bütünüz,. Evli bir ka- dını in ne demek olduğ ben de bilirim. Fakat bizi biribiri - mize yaklaştıran öyle uzun sebepler var ki.. Onun kocası kendisinden 22 yaş büyük, zengin bir adam. Istan- bullu ve içli bir kadın olan karısının sâylemiştim, Demek ki Mısıra ben- den çok evvel gelen Italyan kadını çok şeyler öğrenmiş! Prenses Seylân ikinci bir karşı- laşmada beni selâmladı , Uzun boylu bir Ingilizle dans edi- yor. Dudaklarıma kadar gelen bir te. bessümü tutamadım. Eğer bu kupkuru ve bir bayrak direği kadar düz ve uzun Ingilizle yeni tanışıyorsa prenses için yeni bir Nil gecesi şenliği yapmak İmkâ- nı var. Böyle bir Nil gecesinden sonra bu kamçı gibi İngilizi görmek isterdim. Bilmem neden, önce Mery'nin Londra geceleri, sonra da Prenses Seylân'ın Nil geceleri bana bu çeşit adali aşkları düşman yaptı. Sinirle- ri kamçılıyan ve hayali genişlete- rek insana ruhi ve uzvi ihtilâçlar veren bu behimi aşkların reaksiyo- nu pek sert ve elim olüyor. Şimdi kollarımda bir tüy gibi dans eden ve tatlı bir kuş cıvıltısı ile konuşan bu minyon İtalyan ka- dını bana daha çok heyecan veriyor. Hem öyle bir heyecan ki insanı hırpalamıyor, harap etmiyor. Güzel fokstrot ikinci defa bitti. Prens Caferin itina ile ve,zevkle seni baba bilsin, eğer kabul Gf;â sen kendimi öldüreceğim. ÇünNt? sensiz bir dakika yaşamak . yor, seni kendi gözümden kıskanti rum” diyor. İşlediğim cürüm çok büyük, yapayım ?” : Dürüst bir erkeğe düşen tek 'g zifeyi yaparsınız. Hatanızı tamif * dersiniz. Bu yolu o, size Si | Bize söyliyecek başka bir söz düğ müyor. | Mısır tahvilleri ikramiyesi — Kahire, 16 (A.A.) — Yüzde üç ' izli Mısır kredi fonsiye t.ıı.hvıl"’g 1-6-1936 tarihinde | yapılan ke$id” sinde kazanan numaralar : p 1903 de ihraç olunan tahvill!'*d 430,561 numaralı tahvil 50,000, ’&' ayni tarihte ihraç olunan tah den 34.131 numaralı tahvil 1004 frank kazanmıştır. *i | K “ D hazırladığı bahçenin her ROSM çiçğ)fleiıi-lîe Bîlslkîiı;miâi büfeler vaf. — Öönüşte teklif ettim: YA — Biraz serinlemek ister mil"f: Bir çocuk neş'esile muvafakât " ti. Bol kadehini dudaklarmaxzöw : Dedim ki: ğ — Tanışmamız şerefine! Dedi ki: — Tanışmamızm devamı Ne sevimli kadın yarabbi. O kadar çabuk ahbap old“;#'; etrafımızdakilerle meşgul bile © ğ“ yoruz. Galiba ayni hisler bizi —— — Ben ezici ve bunaltıcı bir cesinin havasından kurtulm! # Biraz serin, hafif, taze aşk DAt istiyordum, Rozina durgun, T leşmiş bir ev hayatmmgunhnt% liğinden ve sevgisizlikten görünüyordu. e Bu hisler hemen hemen lY’â:ln icede bağlandığı için pek dost olmuştuk, Ni O kadar ki, on dakika sonrü ji zel bir tango başladığı zamanl " — büifenin önünde bulunuyorduk: — Dedim ki: t TArkast çaf f