Sağl iseler ——— ÖĞÜLERİ Deniz banyosunun şartları Bu yil yaz gecikti. Acaba hiç mi gelmiyecek, derken karpuz kapuğu denize düşüverdi. Bizim o sevgili ye- deniz banyolarma başlamak adeta farz olur. Okuyucuların deniz ban- yosunun şartlarını kendilerine hatır- latmazsam gücenirler diye, geçen yıl söylediklerimin bazılarını tekrar et - mek için tehlikesini de gözüme alarak vazifemi İfa edeceğim. Ilkin banyonun vakti: Saaton ile on yedi arasında, ancak yemekten sön Pa Üç saat içinde denize girmemeğe dikkat etmek şartiyle, Bir de, çocuk- ları öğleden evvel denize sokmak doğru olmaz, öğle yemeğinden üç sa- at sonrâ götürmek lâzımdır. Çünkü gocuk aç karnma olunca banyodan #onra lâzım olan “aksülâmel,, gelmi- yebilir. Banyodan önce güneşte biraz 1s1n- mak, fikat terlemeden iinmak iyi o- lur. Terli iken denize girmek pek fe- nadır. Denize girerken, birdenbire girmek ! Üzere,plâjda koşarak girmek derince kenarlarda atlamak âdettir. Devizde iken boş durmamak, hareket etmek, en iyisi yüzmek tavsiye edilir. Ka- nm başa toplanmaması için başı mü- #emadiyen ıslatmayı unutmamalıdır. | Hava nekadar serin olursa denizde | © kadar az durmak lâzmıdır. Bundan başka denizde kalmak müddeti deni - | zin dalgalı olup olmamasına, çocukla» rm yaşma göre değişir. Dalgalı gün- lerde az durulur. Cocuklar yaşlarına | göre bir, nihayet üç dakika kalırlar. sonra günden güne arttırılarak sekiz yaşından aşağı çocuklar beş dakika, daha yukarı yaştakiler on dakika ka- | lırlar. Iyi yüzme bilenler on beş yirmi da. kilka denizde kalabilirler.Fakat bazan denizin pek sakin olduğu günlerde,| hava da iyice sıcak olunca, saatlerce denizde kaldıkları halde zarar görmi- yenler vardır. Her halde titreme gel- meden denizden çıkmak şarttır. Hele #kinei defa titreme gelirse onun teh- Hikeli olacağını hiç hatırdan çıkarma- malıdır, Günde bir defadan ziyadesi de, sağlık bakımından tehlikeli olur. Bir mevsimde yirmi, nihayet otuz banyodan ziyadeye çıkmak fazla ve zararlı olur, Aradasırada, fasıla ver- mek iyi olur, yorgunluğun önünü alır. Küçük çocukları yaşlarma göre iki, üç günde bir kere denize sokmak ih- tiyatlıdır. Denizden çıkarken de, birdenvire, koşarak çıkmak lâzımdır. Vücut ça- bucak kurulanır ve gene çabu-uk bir friksiyon yapılır. o Kurulanırken de vilcudun biraz nemli kalması fena ol- maz. Çamaşırlar iyice kurumuş, “a - kat ıwmmamış olmalıdır. Giyindikten sonra titreme gelirse ayakları sıcak suyla yıkamak ve ha- reket etmek lâzım olur, Banyodan sonra titreme gelmese bile hareket etmek iyi bir eşydir. Sıcak bir şey, meselâ çay veya daha iyisi ıhlamur içmek de iyidir. Fakat bir saat geç- meden katı bir şey yememek İzım- dır. lik günlerde deniz banyosu fazla yorgunluk, baş ağrısı, yüze kırmızı. ık verir. Bunlar deniz banyosundan vazgeçmeyi icap ettirmez, yalnız iyi- ce alışmcaya kadar fasılayla girmek Tüzumunu gösterirler. Fakat banyoda yahut banyodan sonra baygınlık ge- irse, o vakit mutlaka bir hekime mu- ayene edilip, bilinmiyen bir hastalık —..eaaeeeesesese Rizeden ayrılırkan otobü hayırlı yolculuklar temenni edilme- si, benden baska Trabzona gidecek bir dişçiyi de alâkadar ediyor. Ara- bamız, her köşede kadrosuna bir iki kişi ilâve ediyor, Artık yükümüz tam.. Göz alabildiğine kadar uzanıp giden yeşilliklerin zevkine daha do- yamadan Iği deresinin kıyısına gel- dik.“ Su, coşkun gürültüleri ile köp- rünün mühim bir kısmını alıp gö- türmüş. Geri kalan kısmın ü r Zi kakmağa çalışıyorler. “—- Ha ylasa.. haydi yi ses- re kadar çıkan yumruk kadar bir yu varlak,kocaman bir kazığın üzerine mütemadiyen inip çıkıyor. Herkes, bagajı yüklendi. Aralık tahtalar- dan âltımızda akan suya hiç bek- madan yarı yola geldik. Bu yolculuğu yapanlarm en ağırı ben ve bir de benden fazla bir ka- dındı. Ben kurtuldum, fakat kadı- nı taşıyan, fazla çekemediğinden ikisi de beraber dereye yuvarlandı. lar ve biraz sonra sırsıklam, güçlük- le karaya ayak basabildiler. Bereket bu düşen ben değildim, yoksa giydi- gim tek elbiseyi kurutmak için hay- lice zahmet çekecek ve belki de bir hastalık yakalıyacaktım. Tesadüf, bu. civarda karşiya geçe- mediği için akağında o bekliyen bir otobüsçi bizi karşılaştırdı. Fekat bu evvelkinden daha küçük, bir yeni kamyon, bu ise kaptıkaçtı. On altı kişi ve bir de ufaktefek, her- kesin yükünü bu arabanm nasıl al- dığına el'an akıl erdiremiyorum. Yalnız arabamızın bütün kapıları fora olmuştu. Bu şekilde Ofa kadar gelebildik. Of kazasında ortaya dikilen bir heykelden başka bir şey yok. Kar- makarıştk birkaç ev yolun üst ta- rafma tırmanmış. Onümüzdeki çar- şıda da açık dükkün pok kalmamış. fazla kalmıyarak ileriki macerasına atılmak üzere makinesini hemen İş- letti ve Of'un dar sokaklarından bir, iki guz basmasile meydanlığa bizi çıkardı. Şimdi Sürmeneye doğru yollanıyorduk. Arkamızdaki Rizeli müşteri: “— Gazeteci arkadaş, Allah aşkı- na bu çektiklerimizi yaz. Yağmurlu havalarda bu köprülerden çektiği - miz dertler pek çok. Bütün dereleri sırtta geçmekten harap olduk.” Arkadaşımızm dediği gibi bu su- lardan sırtta geçmek bakikaten müşkül. Vaziyet bu şekilde devam ederse, civarlarda sırtta adam taşı mak üzere“Köyler tesis edilecek ve yeni bir meslek türemiş olacaktır. Otomuobilimiz Of'u uzaklarda bi- raktı, birkaç evi ile beraber mina- resi görünen sahildeki camide ar- kadaki sisler arasmda kayboldu. Şimdi o Sürmeneye yaklasıyorduk. Sürmenenin hududu on kilömetro içine dağılmıştır. Çok güzel evler kilme küme biribirlerinden haylloe uzak bu yolun etrafıma sıralanmış- lar ve bütün bunlsrm nüfusü da üç bini aşamamış bulunuyordu. Asıl göbekte kalan şehrin çarşısı büyü- cek ve buranm en güzel bir mağ elinde bulunuyordu. Burada biraz dinlendik, ilerisi için ümitler besle - dik, fakat mağaza sahibi: — Sürmenede kalmız, ileriki de- rölerden bugün hiç geçen olmadı. Coşkun akıyor, Siz de oralara takı- bulunup bulunmadığını anlamak lâ- zıradır, LOKMAN HEKİM YENİ NEŞRİYAT ş.m PERŞEMBE GAZETESİ Pergembenin 68 nci sayısı çıktı. Dolgun mündericatı arasında İbrs- him Alâettinin makalesi, Kandemirin Asfalt yolun kerameti isimli röpor- tajı, Nizamettin Nazifin ben ve bana benziyen adam yazısı, Güzide Sabri- nin Hicran gecesi isimli edebi romanı, Sermet Muhtarm küçük hikâyesi, Su adiye plâjmda, bizde beykeltraşlık, güzide bir heykeltraşımzın söyledik - leri, meraklı seyahat romanı, uzun yaşamanm sırrı, Akdenizde yeni bir sayfiye moda oldu başlıklı yazılar. resimli fıkralar, karikatürler ve sine- ma sayfası vardır. Wp kalacak ve belki de Üzerinize bir Kırıkeğe deresinden leri arasında kalım bir iple yüksekle- | Postasıtir veren bu kirici arabamız ! zası da Kulaç Şevket oğullarınm| Sürmene deresinden de yağmur düşecektir. Bu tatlı nasihatleri keşki dinlemiş olsaydık. Muhakkak Trabzona eriş- mek için büyük bir kuvvetle girdi- Rimiz otobüsümüz biraz ilerde Sür. mene deresinin kenarında takılıp kaldı. Hepimiz tektir aşağı indik, kenarda fazla bir kalabalık derenin üzerinde yuvarlanan bir kamyonun hali pürmelâlini seyrediyorSular üs tünde çalışan dere tahlisiyesi belle- rine kadar sıvanmış beysz donları. nı bile ıslatarak fındık çuvalları karaya taşıyorlardı. yeti görerek otobüsümüzle suyun içinden geçmek kuvvetini gösterebi- lecek babayiğit bulunamadı ve tek- rar yaya şehire dönerek bir kayık bulduk ve bununla bir buçuk saatte kürekle derenin hariçteki ağzından karşı yakaya sağ ve salim geçebil- dik. Fakat burada bizi alacak ara- ba yoktu. Şimdi kayık ta bizi bıra kıp gitmiş ve hepimiz bu yakada kalmıştık, Bereket gözüpek goförü- müz her ihtimali gözönüne alarak dere tahlisiyesine para dağıttı. Ara- basını suya boğazma kadar soktu. Bir taraftan makinesini işletti ve di- ğer taraftan etrafını alan ıslak don- lular ile su içinde yalnız başı görü- nen mandalar gibi bir an yüzdükten sonra bu sahile yavaş yavaş çıkabil- di. Sevinçten kendisinden geçen müşteriler ile beraber alkış ve heye- canla kahraman şoförümüzü karşi - ladık, Artık makinenin darlığını kimse düşünmeden herkes kendisi- ne bir mevki buldu ve hattâ fazla kalanlar da üstüne ve kenarlara da- gilabildi. z dık. Iki, üç kilometro daha gitme- miştik ki, yine bir dere karşımıza dikiliverdi. Bunun da ismi Küçük- dere imiş. Fakat bugün büyük de- aktarma için geçiliyor Bu elim vazi-| Yolumuza tekrar devama başla-| TAN Rizeden Irabzona Üçsaat süren müşkül, üzüntülü, bir otobüs yolculuğu hikâyesi Sular üzerinde çalışan dere tahlisiyesi, bellerine kadar donlârı bile ıslanarak fın dık çuvallarını karaya taşıy orlardı. keşif kolu da elleri nde değneklerle suyun derinliklerini. ölüyorlar sıvanmış - beyaz Bir başka keşif saya kapılan otobüs re olmuş, dalga yapsrak denize akı- yordu. Obür yakada sıralanan ars- balara bakılırsa, bugün bu dereyi) Ş: atlıyan babayiğit hiç olmamiş. Su- | yun üzerinde dekolteler ile dolaşan gotörlerden mürekkep bir keşif ko- lü, ellerinde değnekler İle suyun « rinliklerini ölüyorlar. Kendilerine yol arıyorlardı. Bu grupa bizim $0- förümüz da iştirak etti. Göğüeleri- ne kadar çıkan derinliklerde karşı sahilin şoförlerile bizimkiler buluş- tular ve şimdi hep birden çalışma- ğn başladılar. Bu çalışma çok de- vam etti ve netice yels ile ortalığı kapladı. Çünkü ne onlar bu tarafs ve ne de biz o tarafa geçebilecektik. Arkaya da dönmemiz cinde, çünkü haylice güçlükle atlat- tığımız bir iki dere de gerimizde bi- zi korkutuyordu. Sırtta geçmek im- kânı yok, çünkü su bazı “yerlerde boğaza kadar çıkıyordu. Haydi s0- yunup yüzelim diyoruz, fakat eşya- ları kim getirecek? İşte tam bü dert yanığı arasında arkamızdan biri bağırdı. Döndük baktık, bizi Sürmene deresini aşıran kayıkçı Vaziyeti bildiği için yavaş yavaş ar- kamızdan acele etmeden buraya ka” dar gelmiş ve bizi ikinci defa olarak kurtarmak istiyordu. Sevinçten bu adamın boynuna atılacaktık. Ada- mın peşine düşerek yine derenin ha- ricinden volta vurmağa basladık. Bereket deniz güzeldi ve bizi bir saatlik bir kürek mücadelesinden sonra bir azlığın kenara Çikara- bildi. Sazlıkta biraz Yürüdük, fa- kat önümüz batak, Biraz İlerimizde göseyi gördüğümüzden bir iki kah- raman ayaklarını sıvadı, ileri geçti. Geçemiyenler de güverte yolcuları- nın sırtma binerek bu müşkülü at- latabildi, Şimdi karşıki sahile geç- miş ve bizi Trabzona ulaştıracak başka arabalar obulabilmiştik. Eski araba o yakada kalsın, biz bu kısım- dan su basmış yolları aşarak bütün sür'atimizle ilerliyorduk. Uzaktan bir dere uğultusu duyduğumuz 24- man yeniden korkuyor, fakat şolö- rümüz: — Korkmaym bu Kara deredir, fakat köprüsü sağlam. Işbe her su sesinde bir heyecan geçirerek, fakat başka bir arızaya takılmadan sabah pek erken çıktığı- muz Rizeden akşam Karanlığında Trabzona varabiliyorduk. Halbuki yol seksen kilometro... Sait ÇELEBİ imkân hari-| HAFTALIK Pazar, 197: 19.7.936 Pi RAĞ 20,05: Halk musikisi (orkestra); 2050: a koro ve orkestra; 21.20: Skeç: 28: ın müsikisi; 23,35: Plâk; 24: Dans VARŞOVA 16,55: Bayroyt'tan (maki) “LOHE! NGRİN” operasi 22 ler; 22. Eğlenceli neşriyat; 2: İ musikisi; 28: Dans plâktarı, R. Vagner'in operası; 22.05: Haherler; 72.30: Radyo salon orkestrası; 264: Haber- ler. BUDAPEŞTE 19,30: Radyo salon orkestrası; 20,55: Vağner'in “LOHEN- ikinci kısmı; VIYANA iü rmasiki; 21,05: Gubert'in eserlerin Çigan musikisi (Peş- teden). BELGRAT 2020: MM neşriyat, reklim; 22: Halk şarkıları; 23: Haberler, spor; 23,20: Rad yo orkestrası; 24: Konser nakli Pazartesi, 20.7.936 PRAG 2030: Karışık radyo popurisi; piyes (orkestralı); 23,20: Plâk; nakli, 2130: 24; Konser VARŞOVA 20,39: Salon orkestrası (sopran, tenor seslerle); 21,30: Sözler; 22: Çift piyano ile Leh dansları; 22,30: Iskoçya halk mu- sikii; 2325 Dans. BÜKRES 18: Radyo salon orkestrası; 19: Sözler; y Konserin devsmr; 20: Konferans; 20,20: Plâk İle dünkü ve bugünkü dans i lar; 2105: Çift piyano konseri; 2140: Şarkılar; 22.05: Harpa müsikisi; 2245; Konser nakli; 23,45: Fransızca ve alman- er haberler, BUDAPEŞTE Me Mussolini hakkında konferans; 21 İ kestrane; 24: Dana pil VİYANA npiyat haberleri; 21: Halk Riçhard Sirmas'an plüklarm. : 23: Haberler; 23,10: Eğlenceli or- konseri; 24,05: Konserin devamı; 1,40: Silving kuarteti, BELGRAT & 20,30; alilli neşriyat: Halk şar- 21,80: O- 2,30: Radyo Orkestrası; 33; Haberler 2320; Plâk; 25,59: Dans plâkları. Salı, 21.7.9368 PRAG 20,10: Nedbal'in “ANDERSON” adlı o- peretinin radyo montajı; 21: Linz'den ns- kil: Brukner festivali (senfoni); 2240: Plâk; 23: Haberler; 23.20: Plük; 24: Kon- ser nakli, VARŞOVA 20: Şarkılar (Subert, Suman); if orkestra musikisi; 21,30: Edebiyat; 22: Orkestralı “Köylü Düğünü” adi meş- riyat; 2230: Keman konseri (Betoven); 23,20: Dans. 20, Romen halk gark. ları; 2130: Plâk; 22,45: Senfonik plâklar; 23.20: Konser nakli; 2445: Yabancı diller» le haberler. BUDAPEŞTE » lüsrif” adlı piyes; 2220: Çigan ikisi; 23: Haberler; 23,20: Piyano kon- seri; 24: İngilizce konferans; 24,20: Car, VIYANA 21: Filârmonik konser (Brukner'in eser- inden); 22. Haberler; 23, (şarkılı); 1: Gece musikisi, BELGRAT , 21: Viyanadar nekil (Brukner seniloni- si); 22,30: Halk şarkıları; 23: Haberler; 23,20: Konser nakli, Çarşamba, 22.7.936 PRAG 20.20: Milli dans havaları; 20,50: Skı 22.10: Oda musikisi (Bethoven); 23.21 Pi Konser nakli, VARŞOVA 18,30: Şark şarkıları; 18,50: Muhtelif; 20: Pouüler orkestra konseri plâkları; Haberler eserlerinden konser; 22.30: “Piya: kı; 23,15: Kuartet; 23,45: Dans. BÜKREŞ 18: Eğlenceli musiki; 19: Haberler; 1,45: Fransizca Konser nakli, 20,30; Plâk; 21,38: kestra konseri; 24,25: Fransızca konferans, VIYANA 20201 Piyane, musikisi; 21: 22.3: mali evsi lenceli #rmiki. BELGRAT Karışık şarkılar; berjer; 23,20: Karışık şarkılar. Perşembe, 23.7.936 PRAG 20,10: Etki şarkılar; 20.30: Dans hava larından mürekkep radyo popurisi; 21,4 Leo Fal'in "Dolar Prensesi” opereti 23.20: Selen orkestrası; 24: Konser nakli 2025:| Haberler; 22: Or- Operetler- Haftanm haber İc- 13,10: Org ve piyano : 23,40: Dans plâkları; 24,30: Eğ 21,20: Köman 21,50: Plik; 22: Mizah; 25: Ha- 11-71-9836 PROGRAM VARŞOVA 20: Piyes; 20,40; Piyano konseri; 21105 Eski şarkdar: 22,30: Kentet Re - Mi piyano konseri; 23.15: Dans musikisi. BÜKREŞ 16: Mü mus s gerin devamı; 20: Konferâne; 2 İonsel konseri; 21,10: Radyo salon orkes trast: 22.30: Habe: 22.45: Bayan Ajda Helta şarkı söylüyor; 23,10: Orkestrii | 2345: Ecmebilere haber servisi, BU DAPFŞTE rkaz 21: Kigan masikisi; Kon A Skeç; 22,40: Haberle, 24: Caz bant, YIYANA 20,30: Piyano - gark; 21: adlı Bernhard Shav'un piyesi, ler; 23,10: Eğlenceli musiki; 24,0* serin devamı; 24,45: Dans musikisi, RELGRAT 2: Radyo orkestrası; 22: Konuşmalar? 2230: Halk şarkıları; 23: Haberler; 23,209 Halk şarkıları. “Pygmalias” > Haber» Kon ; | Cuma, 24.7.936 RAĞ rr; 21: Şiir ve mesir keç; 23,20: Çembal ale» tile konser: 23,45: Rusça haherler; 246 Konser nakli, VARŞOVA 20: Leh musikisi (senfoni); 71,50: Har berler; 22,05: Küçük radyo orkestrası; 246 Dans. BUKREŞ 18,15: Radyo salon orkestrası; 19: Bor 19,15: Konserin devamı; 20: Konfe - 20.21 Same pa sarkıları); 2 ler; 'DON PAS- 21,15: Dinizetti KAL” öğre 23,45: Ecnebi dillerile ha” berler. BUDAPEŞTE Piyano refuzatile keman konseri; özler; 21: Budapeyte konser örkes 22,15: Konferans; 23,05: Plâk; 2345 nca konferans; 24: Çigan musikisi. YIYANA > Eğlenceli orkestra musikisi; 21.30: Dollinaeiln Siüm gününün ikinci yıl dö * nümü münasebetile Şuşnig tarafından kon- ferans; 22: Sı kı 23: Haber - ler; 23,10: Ernani" (plâk); 24,40: Viyana musikisi, BELGRAT 2): Zagreb'te nakil; 23: Haberler; 28, 20: Radyo orkestr. Curnartesi, 25.7.936 PRAG 20,15: Marş ve valler; 21: Eğlenceli danslar; 22: Senfonik konser; 23,20; Sa” lon orkestrası; 24: Konser nakli, VARŞOVA 20; Klâsik valsler; 21,15: Uzaktardaği İ yarddaşlara mahsus neşriyat; konseri (piyano refakatie); Ba musiki; 243 Duns plâkları. operüsi onlerans; 70.20 | Operet ilmlerden plâklar; 2i: Temsil 2245: Ceyms Kok tari; 23.6 Gilerle haberler; 24: Plâk (ispanyol mesi" kisi). BUDAPEŞTE 19,45: Piyano konseri; 20,20: Muhtelif konuşmalar; 21,25: Eğlenceli neşriymti 22.50: Haberler; 22,50: Çingene musikisi 23,45: Radyo salon orkestrası, VIYANA 20,10: Bethovem” #itasikisi | (plsk): 2i* Dollfuss'un İkinci yl dönümü münasebe * le meşiiyai 145: Orkemira (oda mo kisi); 231. Haberler: 23/10: sikii 2405; Gece musiki BELGRAT 20,50: Je şarkıları; 2145: Milân'dan nakil: kanyi'ni “CAVALLEREN RUSTICAN operası; 23: Haberler; 23,205 24: Dans plâkları. —şş a Karaköy köprüsünün dubaları değişiyor Karaköy köprüsünün dubaları d€ gistirilmektedir. Bu suretle köprü yavaş yavaş baştan başa tamir gör” mektedir.Önllmüzdeki hafta da köp” Eğlenceli mw“ bası tebdil olunacaktır. Bu — itibari# pazartesi sabahı köprü son defa ağ” iacak salt sâbahmdan itibaren cum8” ya kadar kapalı duracak, cuma 48“ bahı tekrar açılacaktır. Almanya Türkiyeden sünger satın alıyor Süngereilik şirketi müdürü Ha?” di, yanında Berlin sünger tüccar” dan Kuremetis bulunduğu halâ? Bodruma gitmiştir. Kuremetis 'Tür yeden 50 bin liralık sünger satm mıştır. Ayni zamanda sünger de ve sünger avmda mütehassıs O” lan Kuremetiş Bodrumda sünger 8” cilığinın ıslahı ve Bodrumun bir * merkezi olması için tetkikatta nacaktır. ————— Cankurtaran arabaları geçerke” bütün vesait duracak Can kurtaran arabaları bütün nakil vasıtalarının derhsl © e maları lâzım iken yalnız tramvsj tavakkuf etmektedir. Belediye alikadarlara verdiği bir emirde #5 mek İ ba, bisiklet, beygir de dahil ol - İizere can kurtaranlar geçerken ie tün nakil vasıtalarının derhal m İları yerde durmalarını bildirmi#” rünün âçılır kapanır tarafındaki dit ği | | |