Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Büyük — Türk inkılâbı orrrrrorrrrrrrrs Ba ş|a rken No. 21 Kısa bir zaman Ziya Şakir sonra silâhların Yazan : yakılması faciası zuhur etmişti Salih Efendi, esasen misafirper - ver bir zat olduğu için bu misa- fireti, memnuniyetle kabul etti. Re- fikası da, bu meseleyi tasvipte bir beis görmedi. (Çünkü, Salih Efendi o tarihte henüz (her müslümanın dört zevce almasina taraftar) değil- di. | Istanbula- mektup gönderildi. Ev- rak istenildi. Fakat aradan iki gün geçtikten sonra; bu kadmm, işi bir ça- İtmıma getirerek usullacık sinsi bir yılan gibi Salih Efendinin odasına girdi: — Efendi!.. Açık konuşalım... Be- nim, hiç kimse ile davam, nizaım yok. Ben buraya bilhassa senin için geldim. Dedi.. Ve başörtüsünü bir tarafa &tarak siırma gibi saçlarını Salih Efendinin önüne döküverdi. Salih Efendi, bir adım geriledi. Karşısındaki mahlükun, vicdanını zehirlemeğe memur edilen bir yılan olduğunu hissetti. Fakat onu kor - kutmadan söyletmek istedi. — Çabuk söyle.. Benden ne isti- yorsun.. Ne bekliyorsun?.. — Anzavur Paşa ile birleş, o ka- dar... Ondan sonra.. sen benden ne istersen iste... Her şey.. her ikbal.. her devlet senin.. Bu kısa muhavere, daha faz! de- vam etmedi. —Kadın, o dakikada tevkif edildi. Ve, — aklımda kaldı- ğına nazaran, galiba — ertesi gün kuvvetli bir muhafaza altında Mu- danyaya gönderildi. Oradan da vapu- ra bindirilerek İstanbula defedildi. Misal: 3 — Gene o sırada, Hürriyet Itilâf fırkası erkânmdan — sabık müftü ve mebus — Ömer Fevzi efen- di, (Ertuğrul) gazetesi müdiri Ah- met Refik bey ile gazetenin muharri- ri (Z. Ş.)i (sureti mahremanede bir mülâkat için) evine davet etti, (1). Ve, davete ica'bet eden bu iki zatı, bü- - yük bir,izzet ve ikramla kabul eyledi. Gayet derlitoplu ve lisanma hâkim olan Ömer Fevzi efendi, bir saatten fazla süren bu mülâkatta birçok mi- saller ve deliller göstererek bu iki zatı mesleklerinden çevirmek istedi. Bunun mümkün olamıyacağını görün- ce, hiç olmazsa İstanbul hükümetine ve bilhassa Anzavura karşı kullanı- lan şiddetli lisanın tadilini Tica etti. Ve buna mükâfat olmak üzere de: — Şu dünyaya gelişten maksat, refahı hal ile imrarı evkat değil mi? Böyle meçhul bir gaye ve akıbet için bunca mahrumiyetler içinde fedayı nefsedeceğinize, müspet ve nafi bir tarik ihtiyar ediniz. Dünya ve mafi- hanızın ziyadesiyle mamur edileceği- ne bizzat ben tekeffül ederim. Diye, parlak ve hudutsuz bir vait- te bulunmaktan çekinmedi. Bu iki zat; Ömer Fevzi efendiye lâzımgelen cevapları verdiler ve bu tekliften bahsederek icap eden ma - kamları ikaz eylediler. Istanbul matbuat müdiriyetinin, yalan ve dolandan mürekkep olan yu- kardaki beyannamesinde, (Gelibolu civarında Akbaş ile sair mahallerde- ki harekâti ahitşikenane) den neda- met ederek bunun (netayici vahime- si)jni düşünenlerin itaatinden bahse- dilmektedir..Beyannameye bu cümle lerin dercedilmesine sebep, (Dramalı Rıza) meselesidir. Muhterem okuyucularımız çok yi hatırlarlar ki merhum (Köprülülü Hamdi bey), emsalsiz bir cüret ve kahramanlıkla (Akbaş hadisesi)ni ya rattığı zaman, yanındaki cesur arka- daşlarından biri de, (Dramalı Rıza bey)di. Dramalı Rıza, bu büyük hizmette çok mühim rol oynamakla beraber, (Bigada) dürüst ve akılâne bir şe - kilde hareket edememiş; o sırada o havalide büyük bir kuvvet ve nüfuza malik olan (Kâara Hasan) ile hoş ge- çinmek lâzımgelirken, bilâkis onunla lüzumsuz bir rekabete girişmişti. Bu sebeple de, Kuvayı milliyenin mevki- ini müşkülleştirmişti. Bu hadiseler, Dramalı Rıza aleyhi- ne kaydedilmişti. Kısa bir zaman son- ra da, Anzavurun baskını ve silâhla- rın yakılma'faciası zuhur etmişti... Filhakika bu silâhların yanmasında, doğrudan doğruya Dramalı Rıza ka- bahatli değildi. Böyle olmakla bera- (1) Ertuğrul gazetesi muharriri (Z. $.) © tarihte (Müdafaai Hukuk Cemiyeti) nin (irşat ve istihbarat) işlerile yabancı lisan- larla yazılmış mektupların unıörlüiü va- zifesini deruhde etmişti. Onun için., Ömer Fevzi Efendi ile bu mülâkat, faydalı bir- takım netiralar wermişti. * ber, kabahat ve mes'uliyet doğrudan doğruya Rızanın sütüne yükletilmiş; bundan dolayı da Çerkez Etem bey tarafından idama mahküm edilmişti. Eğer Rıza o sırada Etemin eline geç- miş olsaydı, hiç şüphesiz ki o daki- kada idam edilirdi. Fakat Rızanın Akbaş hadisesindeki fedakârlığını bi- len ve takdir edenler onu kaçırmış- lar, Bursaya göndermişlerdi. Çerkez Etem, derhal Bursaya ha- ber göndermiş: Dramalı Rızanın ya, orada derhal idam edilmesini; veya- hut da kendisine gönderilmesini iste- mişti.. Fakat Bursa müdafai hukuku Çerkez Etemin bu tekliflerini reddet mişti. Bursa müdafaai hukukunun 'bu mertçe hareketine rağmen hayatı- nı muhakkak bir tehlike içinde gören Dramalı Rıza şöyle bir teklif derme- yan eylemişti: Çerkez Etem; nasıl olsa benim başımı yiyecek. Bari siz, benim yü- zümden bu adamla derde girmeyin... Bana biraz para verin. Ben İstanbula gideyim. Birkaç arkadaş tedarik ede- yim, Damat Feridi geberteyim. Hiç olmazsa memlekete, son bir vazife i- fa edeyim. Demişti... Bursa müdafaai hukuku milletin hakkını ancak elindeki prog- ram dairesinde müdafaayı deruhte etmiş olduğu için, Dramalı Rızaya cevap verilmiş: — Hizmet ve fedakârlığına muka- bil biz sana bir miktar para veririz. Hayatını kurtarmak için, İstanbhula da göndeririz... Oraya gittikten son- ra, yapacağın işlere asla karışmayız. Denilmişti.. Ve, Rızaya bir miktar para verilmiş; İstanbula gönderil- mişti. Silâhların yanma meselesinden do- layı omuzlarma yükletilen mes'uliye- (tin ağırlığına bir türlü tahammül e- demiyen Dramalı Rıza; hem bu leke- yi silmek; hem de türet ve pervasız- Poliste Taşçılar caddesinde bir yangın oldu Taşçılar caddesinde Havuzbaşı so- kağındaki zeytin tüccarı Nikolâki - nin üç katlı mağazasından yangın çıkmıştır. Bu yangında üst katmn o - dalarından biri ve tavan yandıktan sonra gelen itfaiye tarafından ateş söndürülmüştür. Yapılan tahkikatta ateşin mangaldan çıktığı ve binada- ki eşyaların üç bin liraya sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Yaralanma vak'aları Son 24 saat içinde şehrimizde ya- ralama ve yaralanma vak'aları ol - muştur. En mühimlerini aşağıda ya- zıyoruz: 1 — Kabataşta mezarlık sokağın - fik, evlerinin bahçesindeki ağaca çık tığı sırada dal kırılmış Tevfik aşağı- ya düşmüş ve yaralanmıştır. Yara- lt hastaneye kaldırılmıştır. 2 — Paşabahçede İncir köyünde oturan Abdullah ile Mehmet, bir ço- cuk meselesinden kavgaya tutuşmuş lardır. Bu kavgada Abdullahın karı- sı Hatice ayırmak için aralarma gir- diği sırada Mehmet tarafından biçak la kolundan yaralanmıştır. Suçlu ya- kalanmış, kadın hastaneye kaldırıl- mıştır. 3 — Beyoğlunda Arap Cami ma - hallesinde oturan İnebolulu Eminin üç yaşındaki kızı Nebahat, kiracıla- rmım çocuğu dokuz yaşındaki Petro ile evlerinin taraçasında oynarlar - ken Petro Nebahati itmiş ve kızı merdivenlerden yuvarlamıştır. Ne - bahat baygın bir halde hastaneye kaldırılmış, suçlu çocuk yakalanmış- tır. 4 — Beyoğlunda Arap Camii ma- hallesinde oturan Börekçi Hasan ile aşçı Mustafa bir alacak yüzünden kavgaya başlamışlardır. Bu kavga- da Mustafa Hasanı yaraladığından yakalanmış, yralı da hastaneye kaldı ı'ılmış!.ır v İki otomobil çarpıştı Dün saat 14 te Tophanede iki o - tomobil çarpışmıştır. Bu çarpışma şiddetli olduğu halde insanca hiçbir zayiat olmamıştır. Hâdise şöyle ol - muştur: 2505 numaralı şoför Fahrinin ida- İN AT Mit bil Beosil lığını göstermek için, Istanbula gider | T gitmez; -derhal-Damat Feridin -katli teşebdbüsüne girişmişti. Fakat bunu muvaffakıyetle başarabilmek için ken disine, (milli harekâta ve Akbaş va- kasma iştirak ettiğinden dolayı neda- met hissederek, İstanbul hükümetine iltica etmiş) gibi bir poz vermişti... Işte, Rızanın bu hareketi, İstanbBul hükümetinin eline bir senet vermiş; ve (kuvayı milliyenin en mühim un- surları, İstanbula iltica ediyor), gibi neşriyata esas teşkil eylemişti. (2) Halbuki,. Anadolu Kuvayı Milliye mensuplarının İstanbula iltica etme- İeri şu tarafa dursun, bilâkis, İstan- bul ve civarında bulunan hamiyet er- babı, gizli gizli Anadoluya akın edi- yor; (Ankara) da (Büyük Türk in- kılâbının yaratanı) olan (Mustafa Kemal Paşa) nın etrafında toplanı- yordu. Gün geçtikçe kalplermdekı yurt ve milliyet hisleri biraz daha coşan 'ha- miyet erbabının bu Anadolu akınları, Istanbul hükümetini kudurtuyordu. Damat Ferit paşa, dahiliye nazırı Reşit beye bundan dolayı şikâyetler ediyor; ÜUsküdar mutasarrıfı Ziver beyi huzuruna celbederek, haşır ha- şır haşlıyordu. Usküdar jandarma alay kumanda- nı Remzi, tabur kumandanı Nail, Kartal müfrezesi kumandanı Münir, gene müfreze kumandanlarından Ali Beyler; en güzide jandarmalarını seç- mişler; Istanbul hükümetine hizmet metinden Tophaneye geldiği sırada tam dikimhane önünde oralarda ma nevra yapan 1934 numaralı şoför Kâzımın idaresindeki- otomobil ile çarpışmıştır. Bu çarpışmada Fahri- nin otomobilinin tamponu ve radya törü kırılmış, çamurluğu ezilmiştir,» Kâzımın otomobilinin ise sağ man yeteri ve takse saati kırılmış, ön lâs- tikleri yerinden fırlamış ve arka ça- murluğu ezilmiştir. Insanca hiç'bir za yiat olmamıştır. Yalnız vak'a tam tramvay yolu üzerinde olduğundan tramvay seferleri bir müddet dur - muştur. Polis, vak'a yerinde tahki - katını ikmal ettikten sonra seferle - re tekrar başlanmıştır. Ölçü sahtekârlığı Ölçü sahtekârlığından suçlu Sami Benbesal hakkında polis uzun za - mandanberi tahkikat yapmakta idi. Zarphane müdürlüğünce tetkik edi - len mühür ve damgaların sahte ol - madığı kanaatine varılmış ve polis- çe de hâdisede bir sahtekârlık olma- dığı anlaşılmıştır. Evrak, dün polis- ten adliyeye gönderilmiştir. MEVLÜT Adliye nazırı esbakı merhum Na- zım Paşanın hafidi ve doktor Ömer Nazımın oğlu merhum Edip Nazımın istirahati ruhu için... Bu ayım 20 inci pazartesi günü öğ- le namazını müteakip Teşvikiye ca- miinde mevlüt okunacaktır. etmeyi reddetmişler (Bursa) ya geçe- rek milli hükümetin şerefli bayrağı altına girmişlerdi. (Kuleli idadisi) nin müdiri Salih bey, mektebin dahiliye zabiti ve mu- allimlerinden bir yüzbaşı, iki mülâ- zim, otuz nefer, yetmiş talebe, sekiz süvari ve bir mitralyozla Anadoluya geçmek için bir gece ansızın mektep- ten hareket etmişlerdi. Çamlıca - A- lemdağı yoluyla, ileri doğru geçip gi- deceklerdi. Fakat orada, İstan'bul hü- kümetine sadık olan jandarma takım kumandanı Salih efendinin müfreze- sine tesadüf etmişlerdi. Salih efendi; firarileri abluka ederek geri çevir- mek istemişti. Fakat, bu mukaddes yolun yolcularını, geri çevirememişti. (Arkası var) (2) Dramalı Rızanın* Ferit Paşaya süi- kast tertibi ile bunun Ssİrası TAN ABÖNE VE IİLAN ŞARTLARI Türkiye Dışarı için için Bir aylık ae e. Hğ5 —— ” .. *#— 8— 6 ” . e *1 7'SO 14 — 1 yıdlık .. . , 14 — 28 — İlân için İlâncılık Şirketlerine mü racaat edilmelidir. Küçük ilânlar doğrudan doğruya ıdarcmızce almabilir. Küçük ilânlarm 5 satırlığı bir defalık 30 kuruştur. $ satırdan faz lası için satır başıma 5 kuruş alınır. Bir defadan fazla için yekündan 94 10 kuruş indirilir. Günü geçmiş nüshalar 5 kuruştur. . # geldiği zaman arzedeceğiz — Z. S. da oturan on iki yaşlarındaki Tev -| | İzmit kâğıt fabrikasından bir görünüş P B AK l "TAN, çok bol ve Manisa, (Tan) — muştur. Yeni yılın üzüm mahsulü iyi olacak Son dolunun bir hayli zarar verdiği anlaşılmaktadır. Zararım 30 - 40 bin lira arasında bulunduğu yolundaki tahminler müba- lâğalı addedilmektedir. Doludan bilh assa dağ eteklerine yakın bağlar fazlaca zarar görmüşlerdir. Bu yıl üzüm, çok bol ve kalite itibariyle de çok iyidir. Fiatlar da çok tutumludur. Sıcaklarım şiddetini arttırması üzerine, şehir tboşalmış, birçok - aileler bağ itulelerine çekilmişlerdir. Sıcaklar şimdiden gölgede 35 dereceyi bul- nun deniz tarafındaki duvarı ansızın Üç çocuk ezilerek öldü Çanekkale, (Tan) — Eceabad kasabasındaki göçmen kereste deposu- çökmüş ve bu sırada duvarın gölge- sine sığınarak oynıyan halaç Ahmedin 7 yaşındaki oğlu Yaşarla, boyacı R.ıza_vı_m 6 yaşındaki kızı Sıdıka ve 8 yaşındaki Mustafa enkaz altında ka- larak ezilmişlerdir. Taşların altından ölü olarak çıkarılan cösetleri hükü- met doktoru muayene etmiş ve ölümün ezilmeden mütevellit olduğu tes- bit edilmiştir. Sulh hâkimi tahkikata el koymuştur. Nazilli civarın;ia- Şirin bir köy: Mesçitli Nazilli, (Tan) — Mesçitli köyü Yazılar köyünün iki kilometre do - #usundadır. Burası 74 haneli ve 232 nüfuslu bir köydür. Halkı, Mende « res ovasındaki diğer köylere ait tar- laları otlaklama ve ekmek ve ekse- riyetle amelelik etmek suretiyle geçinmektedir. Köyün akar suyu ol- madığı gibi, içme suları da bir iki kuyudan alınmaktadır. Mescitlerin yıllık köy bütçesi 100 liradır. Köy çocuklarından bir kıs- mı Yazırlı mektebine gitmektedir - ler. Mesçitli, iki yıldanberi karakol merkezidir. 3427 nüfuslu karakol takasında dört “aydanberi hiç « bir kası kaydedil! iştir. * Oği Halksporu 6 Id Yurd& oy l Karadeniz idman yurdu, Bafra 1 maglup ettı Samsun, (Tan) — Samsun lik maçları devam ediyor. Birinci fi - küstür, geçen hafta sona ermiştir. İkinci fiküstürün merak ve sabırsız lıkla beklenilen ilk maçı da bu haf- ta Karadeniz şampiyonu ldman Yur- du ile Bafra - Halkspor Birliği ara- sında yapıldı. K Dört bine yakın bir seyırci kütle- si önünde yapılan bu maç, çok heye- canlı ve güzel oldu. ldman Yurtlu- lar sahayâ tam kadro ile çıktılar, Bafra - Halksporlular da liseden al- dıkları Üç oyuncu ile takımlarını takviye ederek en kuvvetli bir şekle sokm Oyuna Idman Yurdunun hir hücu- mu ile başlandı. İlk dakikalar, Yurtluların Halkspor kalesine yap - tıkları mütemadi hücumlarla geçti. Onuncu dakikada Yurt kalesine uza- nan tehlikeli bir akını durdurmağa çalışan İdman Yurdu müdafilerinden birinin yaptığı favul üzerine hakem penaltı cezası verdi. Bafra - Halk - spor, Çakırm güzel bir plâsesile ilk ve son goöllerini yaptılar. Buna 1Id- manyurtlular, henüz iki dakika geç- meden S0l “içleri Celâlin topu göğüs ile kaleye kadar sokmasile mukabhe- 'le ettiler. Bundan sonra, oyun ta - mamile Yurtluların hakimiyeti altın da geçti. On altmcı dakikada orta haftan güzel bir pas alan santrfor Salâhaddin beki de gecerek Yurt hesabımna ikinci golü kaydetti. 26 m- cı dakikada güzel bir akınla Bafra - Halkspor kalesine inen Hüseyinin ayağile üçüncü gollerini yapan 1d - manyurdu 38 inci dakikada bir göl daha yaparak devreyi 1 - 4 lehleri- ne bitirdiler. Idmanyurtlular bugün çok güzel oynuyor, buna mukabil Bafra - Halk spor Birliği en fena oyunlarından ı bir arada birini gösteriyordu. Tİkinci devre başladığı zeman bu hal daha bariz bir şekilde görülmeğe başladı. 1d manyurtlular — tehlikeli — akınlarla Bafra - Halkspör kalesini mütema - diyen sıkıştırıyorlardı. 11 inci daki- kada sağ iç Murat sıkı bir şutla ta- kımıma beşinci ve dokuzuncu dakika- da da altıncı golü kazandırdı. B u göolden sonra sinirlenen Halksporlu- lar favullü oynamağa başladılar. Ha kemin bu sebepten bir iki oyuncula- rını sahadan dışarı çıkarması üzeri- ne oyunun bitmesine yirmi dakika kala sahayı terkettiler. Oyun yirmi dakika eksik olarak İIdmanyurdunun 6 - 1 galibiyetile bitti. Bundan sonra Bafra Gençler Bir- liği ile Samsun Karadeniz Gücü ara sında fiküstürün ikinci maçı yapıl- dı. Bu maçta Karadeniz Gücü güzel bir oyundan sonra ikiye karşı altı sayı ile Bafra Gençler Birliğini yen- d ZM "dasız çocuklar için Herekede Mescitlinin düzlüğünde yüzbaşı Hasan Akkoyunun teşebbsü ile in * şasına başlanılan yeni karakol bi * nası tamamlanmıştır. Yeni bina, "ti katlı ve beş odalıdır. Yeni jandar * da Taluuı nok sünlarene ı’vmn' ehti casiz a BT yeni binaya taşınmıştır. Karakoı mıntakasında ve karıncalı dağ ete* ğinde sıralanan 9 köy telefonla bi ribirine ve ilçeye bağlıdır. Dokuz köyden yalnız üçünde mektep var- dır. K ga İti Herekede kamp İzmit, (Tan) — Bakımsız ve g- bir kamp açılmıştır. Kamp, bir buçuk ay devam edecektir. Kampm ihti * yaçlarını idarei hususiye ile talebt himaye heyetleri ve Hereke fabrikâ- sı temin etmektedir. I Küçük Haberler j * Manisa, (Tan) — Halkevi tem” sil şubesi, Mavi yıldırım piyesini bit yük bir muvaffakıyetle temsil et miştir. * Balıkesir, (Tan) — Halkevi köycülük kurulu faaliyetini çok art” tırmıştır. Bü arada, seyyar sinemâ ile köylerde kültürel filmler göste * rilmekte ve ayrıca sağlık hak da konferanslar verilmektedir. Bâ* yndırlık, tarım, ekonomi, i J M baytar işlerile meşgul olacak heyet” — ler bir gün evvel yapılan toplantıd$ köycülük kurulunda calışmak ihtisas gruplarıma tefrik edilmiş V — hemen köycülük programını haııl'l" mağa koyulmuşlardır. * Sıvas, '(Tan) — Mmtaka mücâ” dele baytarlarından Rıza Tun baytar direktörlüğüne tayin miştir. Bit — LiLYAN Fiyatlarda hiçbir Tepebaşı Bahçesi de yalnız 3 gün için angaje edilen sinema yıldızı ve WENN DU JUNG BİST GEHÖRT DIR DIE WELT filminin mümessi- ıştirakile FOLİES...1936 Revüsü Şerefine BUYUK GALA müsameres: PAZAR GÇgygünü saat 17 de DiETZ' zammiyat yoktur MATİNE H Â $ b | Ş 1 | |