10 Temmuz 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

10 Temmuz 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN KUŞBAKIŞI | —— 4 Büyük A İN A « Türk inkılâbı ismi Başlarken No. 14 Yazan : Ziya Şakir Mücahitler Mezitli köyü civarında biraz geri çekilmişlerdi Bu dini bütün hocanın temiz bir İ- manlâ yaptığı ateşli telkinati, derhal tesirini göstermişti. Durak köyün - den Derviş ve Emin ağalarla, Urgan kıran köyünden Molla Nasuf ve Be- kir kâhyalar ve Aktaşlı Ali bey gibi kahraman müfreze kumandanlariyle cesur Adana mlcahitlerini, zafer - den zafere sürlklemişti. Nisan ayında Adana cephesi mü- €ahitlerinin faaliyeti, birdenbire #id- det kespetmişti.. Haçkırı, Bileme - dik, Kelebekte kuvvetli bir taarruza geçmişler; Karaisalı kazasmdan Ada naya bir saat mesafeye kadar yek- laşmakla beraber, Duran ve Kelebek istasyonlarını isgal eylemişler; 230 esir ile pek çok silâh ve cephane ele geçirmişlerdi. “Ayni zamanda, şarki Adana cep -| hesinde de, Mersin şehrini tamamiy- le muhasara ederek Fransiz kuvayı işgaliye kumandanına teslim olma - smı teklif eylemişlerdi. Karada, en son ve mütekâmil koskoca bir Fran- sız ordusuna, denizde de muhteşem bir Fransız donanmasına rağmen, ya pılan bu hareket; cidden takdire şa- yan, şahane bir cüreti. Fransız işgal kumandanı, yeniden kuvvet getirtmişti. Filonun dehşetli bombardımanı himayesinde, bunları karaya çikarmak istemişti. Fakat bu hususta, hiçbir muvaffakıyet elde iz edememişti. Fransızlar, içine düştükleri bu müş- kül vaziyeti islah etmek İstemişler.. Bir hayli hazırlıktan sonra; (6 Nisan) sabahı, iki tabur piyade; 12 adet ma- kineli tüfek, 3 zırhlı otomobilden mi. rekkep bir kuvvetle, Mersin şosesinin simal kısmından.. ve, merkezden Ççi- kardıkları sotomatik silâhlarla omü- cehhez- bir tabur piyade ile da ş0se- hin cenubundan taarruza geçmişlerdi. Bu taarruza, Mersin önündeki Fran- &iz donanması da, ağır toplarilş. işti- rak etvsişti. iy Ortalık ağarırken, Mezitli ve Şeyh 'Amori köylerine karşi baskm tarzın. | da başlıyan bu taarruz, hemen her #aat şiddetini artırarak o gün ak- şame kadar devam etmişti. Ve, bu kadar faik bir adet ve ateş kuvvetine karşı, bir avuç mücahidin tam on beş saat gösterdiği bu mukavemet, Fran- #ızlarm bile hayret ve takdirini cel- beylemişti. Mücahitler, Mezitli köyü civarında biraz geri çekilmişler.. Hattâ Fran - sizlar, o gecö bu köyü işgal eylemiş- lerdi... Fakat... biraz sonra mukabil ta Aarruza geçen Türk mücahitleri, em salsiz bir kahramanlık göstermişli Mezitli köyünü İstirdat ettikten son- ra, bütün Fransız kuvvetlerini sahile doğru sürmüşler. Yine; etrafı kat kat siperler ve tel örgülerle mühat olan Mersin şehrine hapseylemişler... Bu parlak zaferde de yine birçok #i- lâh, cephane, hastane levazımı, eşya ve saire ele geçirmişlerdi. Kazanılan bu muvaffakıyetler, A- dananın cesur mücahitlerine büyük bir şevk ve gayret vermişti. Şimal ci- hetlerinde kalan Fransız ve Ermeni kıt'aları, (Pozanti) de muhasara ©- dilmişti. Fransızlar, etraflarını mü- kemmel siperler, telörgüler ve mitral- Yözlerle çevirerek mukavemet göster- mek istemişlerdi. Fakat mücahitler, bu muhasarayı uzatmadan Pozantiye girmek ve ârtık bu mücadeleye bir an evvel nihayet vermek fikrindelerdi. Bunun için taarruz hazırlıklarma gi- rişmişlerdi. Büyük Millet Meclisinin ilk kuruldu Eu günlere tesadüf eden bu hâdise, siperlerine karşı şiddetli bir tasrruz baş göstermişti. Bu, bir taarruz de- gil, iman kudretinin, yurt ve millet muhabbetinin en ulvi bir haşmetini gösteren coşkun bir seldi... Taarruz hatlarında; genç ve gürbüz karaya - Zız delikanlılar arasında başları sım- sıkı sarılmış köylü kadmlar, aksaçlı ve solgun benizli (htiyarlar, eşraf, muteberan, dini bütün hocalar da gö- rülmekte., Milli azim ve imanın bütün kudret ve azametini göstermekteler- di. Fransızlar, ellerindeki okuvvetli | harp vasıtalarma güvenerek kendile- rini şiddetle müdafaa etmişlerdi. Fa- İkat; bu coşkun hamiyet selinin, &r- tık tel örgülerini param parca ederek kendi siperlerine kadar çarptığını gö- rür görmez: bir huruç hareketi yapa- rak mücahitleri iki ateş #rasına alıp Jezmek ve eritmek istemişlerdi. Fakat, kahraman bir Türk kadını. İ plânmı altüst etmiş: Fransız ordusu hesabma kaydedilecek bir felâket hu- #ule getirmişti. Bu kadınım adı, (Hatice) idi... lük nahiyesinin Banzin Çukur köyün- den, Hasan Ağanın refikası ba disi aslan, Emin ve Derviş Ağaların müf- rezesinde çalışan, bir mücahitti. Tam, Fransızların huruç hareketi başlar başlamaz: onların önüne geç - kendilerine klavuzluk etmeyi teklif etmiş.. Gafil kumandanı, kendi yüz kişilik müfrezesinin (Kar Boğa- zı) nda kurduğu pusuya sürüklemiş. Ve koca Fransız kıt'as, osarp ve yalçın Boğaza girer girmez. karşıla- rma gerilmiş.. Gir ve mütehakkim bir sesle — Teslim!. silâhlarınızı atın. Yoksa.bire kadar kırılırsmız.Emrini vermişti. Bu emir, derhal infaz (edilmişti Derin bir şeref ve heyecanla arze- diyorum ki; kumandan ve zabitleri- le.. top ve makineli tüfeklerile tam sekiz yüz Fransız askeri, bu Türk kadının emsalsiz kahramanlığı kar- şısında baş eğmiş. Hiçbir mücadele ve münakaşaya imkân bulamıyarak silâhlarını teslim etmişlerdi. Bu zafer, şu netceyi vermişti. Fransızlar; kendi işgal cephelerinin karşılarında, hergün geçtikçe kuv- vetlenen, ve nizamiye kıt'alarile tak- viye edilen milli kuvvetlerin beyhu- de yöre mücadelenin faydalı bir ne- tlce vermiyeceğini takdir etmişler; hiç bir ciddi esasa istinat etmiyen bu çarpışmalara nihayet vermek İste- mişlerği. Bunun için, (Büyük Millet Mecli- sİ) İle temas çarelerini aramağa başlamışlardı. İşgal mmtakaları ku- mandanları ile İstanbuldaki Fransız siyasi ve askeri mümessilleri (oara- sında cereyan eden muhabereden sonra; -İstanbuldan- Ankaraya bir binbaşı İle bir sivil murahhas yolla- maşlardi. Bu İki zat, Ankarada nazikâne bir şekilde kabul edilmiş. Salâhiyettar zevat ile temasa gelmişti. Fakat iki Üç gün süren bu temaslar, esaslı bir kararla neticelenmemişti. Ancak $u var ki; si temaslar, Büyük Millet Meclisinin Büyük Reisi ile onun mu- hitinde bulunan Türk siyasi ricali hakkında Fransızlara gayet iyi bir fikir vermişti. Ve hattâ, bu zat İs- tanbula avdet ettikten sonra, Fran- #izlarla Türkler arasında bir muk#- renet hüsule gelmişti. (Arkası var) Ankaraya akseder etmez; büyük memnuniyet hissedilmişti... Ellerin - deki kırık dökük silâhlarından ve ge- niş göğüslerini dolduran milliyet aşk ve imanmdan başka hiçbirşeye malik olmıyan bu kahramanları herkesten ziyade takdir eden Mustafa Kemal Paşa; onların böyle siperler, mebzül makineli tüfekler ve sairelerle milceh | hez olan kuvvetli bir müdafaa hattı. | ha birdenbire taarruz etmelerini tec- viz etmemiş.. derhal 4 kudretli cebel topuyla iki sahra topu ve bir kaç mit- ralyöz göndermişti. Bu topların ve mitralyözlerin, sür- atle oraya yetişmesi, mücahitleri bü. yük bir sevinç ve sürura garketmiş- | ti... $ Mayıs günü, ortalık ağarırken, | Türk: topları, ilk defa olarak gürle- miş.. Toros dağlarmda, sürekli inilti. ler husule getirmişti. Bu top sesini işiten mücahitler, tık, o anda zaptedilemiyecek (hale gelmişlerdi. Üç taraftan Türk bom- TAN ABONE VE ILAN ŞARTLAR! Sigortalı Normal Bir defadan: farla icin o yekündan “e 10 kuruş indirilir. Memleket harıcma sigortalı abone yazılmaz. Günü gecmis nüshalar $ kuruştur Fransiz erkânı harplerinin bu kahir| .Muhayyele kuvveti !. Muhayyilesi kuvvetli adam anlatı- yor: — Muhayyilem bana rüyalarımı el ile tutulacak bir hule getirmiştir. Ve ben rüya âlemimi gündelik haydtımın hizasına getirdiğim gibi günlerimi bi- rer rüya gibi seyretmenin kolayını bulmuşumdur. Sizin rüyalarmızdaki (oyamaclar, dağlar ,atlar, denizler hep kuş tüyü kadar yumusak, ve birer oyuncak kadar miniminidir. Sizin rüyalarınıza giren herşeyin ömrü o oyuncaklarm ömrü kadar sahte ve muvakkat ok duğu halde benim rüya âlemim hızm- dan bir damla kaybetmeden gündüz“ rucu, bıkti- rıcı gelen gündelik hâdiselerin kaba, çirkin ve zehirli pürüzlerini gündelik hayatıma karışan bu âlem bir zımpa- ra kâğıdı gibi törpüler, yum uhayyilesinin kuvvetine rek gündüzleri gece, geceleri gündüz- İ yapan dostum buna benzer bir çok şeyler daha anlattı. Onun için barda- ğı kırk paraya su satan ufak kulü- na doyum olmiyan o birer o dereden farksızdı. — Ben muhayyilemin yardmmiyle bu miskin sucu dükkânlarına yüzüs- tü uzanır, tramvay, otomobil çatla. rından bir dere uğultusu icat eder ve suyumu böylelikle bir suyu içercesine, kana kafa içerim. — Ne mutlu sana dostum dedim. t amma, dedi .Gel de bu sa. adeti deli doktorlarına anlat bakalım, Geçenlerde önümde yiiriyen bir 2. damcağızın boynu silrahi armaduna benziyordu. Muhayyilem büyük bir «srarla “önünde yürüyen bu adam halis bir sürahi armududur, sen onun yürüdüğüne bakma!.,. dedi, Ve ben de adamın boynuna sarıldım diye — beni timarhaneye tıktılar. O adamın adam değil sürahi armudu olduğunu deli doktorlarına anlatana kadar. çektiği. mi ben bilirim. Dostumun gözleri garip parıltılarla yanmağa baslamıştı. İçimden: Eyvah! dedim, muhayyile kuv- veti bı! Ya benim zavallı kafamı Trabzon fındığına benzetip kırmağa kalkarsa! Güpegündüz rüyalar gören dostu - mun yanından yrşdmm çekilme debili uzaklaştım. Bedri RAHM , Okuyucu Mektupları Şişhane yokuşundaki çeşme Şişhane yokuşunun başında İtfa- iye karakolunun yanındaki den su alan sakaların patırdısından ve nöbet bekleme yüzlinden çıkan ve her gün eksik olmıyan kavga ve gürültüden ne bir sabah uykusu ne de gece kabil değildir. Bu meyanda dile alınamiyacak - derecede çirkir? lâflar da üstelik caba. Polis bile bu hergünkü kavgalara müdahale et” mekten bıkmış usanmıştır. Kafa ki- rılması, göz patlaması yüzünden de vuku bulan hâdiselerden dolayı di asap oynamasın diye perdeleri bile“ kapamak o meebüriyeinde kalındığı bir çok imzalı aldığımız mektuptan anlaşılmaktadır. Bundan başka o ci- f var halkımın bir kovva su almalari- na da imkân olmadığı bildiriliyor. Çünkü bir kova su alabilmek için lâ- akal iki saatten fazla beklemek lâ- zımmış. Merci aidinin nazarı dikka- ti celbedilmektedir. BEZEME DERN SE MUESSİF BIR İRTİHAL Şehrimizin maruf kâğıt ve kırta- siye tüccarlarından merhum Bay A- li Asgarın eşi, Ekmel, Riza ve İf. fetin anneleri Bayan Hatice Asgari | bulunduğu Karlsbad şehrinde vefat #tmiştir. : Mütenasip bir Endam J Roamme' Karas'üri (Onine) ve Ka- erleri vücudu kmaktzn. tesantbü tamn car Bavimliğina halal gelenek” sizin röle yarmuşalır ve Indatlr. Fiyatlar > Kumanlar 6 liradan. Koras'or (Daima) sutyanla beraber. 20 Siradan Tharan, Satış yeri yalnız © Mağazam 13 Ns Piya aramada BÜYÜR tamsilât. beler, dibinin çakılları görünen, tadı. çeşme» | Bir heyet Bartın civarında maden tetkikleri yaptı Bartın, (Tan) — İktısat vekâleti maden arama enstitüsü genel direk- tör muavini Abdullah, arama enstitüsü azazından profesör Zamri, Bartı- na gelerek şarbay İbrahim Gökbeyrakla beraber kömür mmtakası olan Arita gitmişlerdir. Karabük demir madeni fabrikasma lâzım olan ma - den kömürünün mahallen tedariki için fenni tetkikatta bulunulmuştur. Profesör Dr.Granik sondaj yerlerini gösteren haritalar Üzerinde mahal. len tetkikler yapmıştır. Haritalar tamamlandıktan sonra sondaja baş- lanacaktır.Heyet Safranbolu yolu ile Dadayın Azdavay maden kömürü mmtakasını tetkike gitmiştir. Bafrada tütün piyasası' Bafra, (Tan) — Bafra tütün piyasası normal bir şekilde devam et « mektedir. Geçen yılım kurak geşmesi yüzünden mahsulün az oluşu ve a- Uerlarm istekli bulunuşu fiatların yüksek ve köylüyü memnun edecek bir şekilde geçmesini tevlit etmiştir. Mahsul tonga kilosu 80 - 135, gör - mez 20 - 30, başbağlı pastal Kilosu 125 » 275, başıbağlı görmez de 25, 40 kuruş arasında muamele görmüş tür. Bir buçuk milyon kilo olan 1935 rekoltesi tamaneyle satılmış gibidir. Geriye pek az miktarda tütlin Kkalnıstır, Onün. da ahcm hazırdır. Pu yi fazla miktarda tütün zeriyatı yapılmıştr. Hav ar uygun giderse 936 rekoltesi dört milyon kilayu bu- lacaktr. Ziraat bankası da tütün zürrama büyük mikyasta yardim et - mektedir. Samsunda Kızılay haftası merasimle başladı Samsun, (Tan) — Burada Kızilâ; haftası evvelsi gün başlamıştır. Haf- tanm ilk günü Kızılay merkezinde toplanan hükümet erkânı, tumko'- mutan, subaylar, ve büyük bir halk kütlesi önde silel bando olduğu hal- de Gazi parkma giderek - Atatürkün anıtına bir çelenk “koymuşlardır. Bundan sonra. Kızılay: kurumu bâş- kanı Dr. Osman Nuri “Ertekin bir söylev İç yurttaşlarımızın ba» şına gele herhângi bir felâket kar- şısında yardım elini uzatan Kızılayın 13 yıldanberi yapmış olduğu işler ve hizmetlerden bahsetmiştir. Gece, < Küzimpaşa: sinemasında büyük bir müsamere verilmiş, mü- müsamerede maskeler baş doktoru Nurettin tarafından halka gaz mas- kelerinin kullanılışı öğretilmiş ve kızılay maske fabrikasmın imal et: tiği maskeler gösterilmiştir. Haftanm her gününde kızılay aza- ları sırayla halka konferanslâr vere- rek, felâket günlerimizde yardıma koşan bu hayır evimizin iyiliklerin- den va wantığı is wa. hismatlardan İnegölde İpek böceği yetiştirenler artıyor İnegöl, (Tan) — Bu yıl koza fi atleri iyi gitmektedir. Bugüne ka - dar 60-93 arasında dalgalanmıştır. Dut ağaçları soğuktan bozulduğu i- çin birçok böcekçiler böceklerini at mağa mecbur olmuşlardır. Burada yaprağın kilosu dokuz kuruşa ka- dar çıktığı hayretle görülmüştür. İki pahet böcek yetiştirenler arasın- da -hendi yapraklar da olduğu hal de- yüz liradan fazla yaprağa para verenler vardır. Br kaç seneden be- ri yeniden yetiştirilmeğe başlanan dut bahçeleri önümüzdeki yılda İne gölde koza ürününün çok artacağı kanaatini vermektedir. Bu artış es- hiden olduğu gibi İnegölde yine bir iki ipek fabrikasının kurulması ih- tiyacını doğuracaktır. Çifişi nözesiz İnegöl, (Tan) — Ara vermeden devam eden yağmurlar çifçinin ne» şesini kaçırmışıtır. Orak mevsimi geldiği halde, vaziyet müsait olma- dığından biçilememektedir. Yenice köyünde dört köylüye yıl- dırım isabet ederek bi öldür müş © ötekilerini de yaralamıştır. bunlar kırda yağmurdan sinmek i- İ gin bir ceviz ağacının altına sığın- mışlar, o sırada gök gürültüleri ara» sında gelen bir yıldırım ba faciayı meydana getirmiştir. — H.U. bahsederek Kızılaya aza yazılmala- rma çalışılmaktadır. Şehir baştan başa kızılay bayrak- ları ile donatılmış ve her tarafa afiş- ler, vecizeler asılmıştır. Hiç.durma- dan çalışan Samsun Kızılay kurumu buradaki sosyal yardım ödevini faz- lasiyle yapmaktadır. Seneden sene- ye geliri artan bu hayır müessese - mize Samsunlularm gösterdiği ilgi çok büyüktür. Giresun kamununun adı değiştirildi Balikesir, (Tan) — İlimiz ilçe mer 'kezine bağlı Giresun kamununun adı (Savaşdere) olarak değiştirilmiştir. * Balikesir, Tan) — Konakpmar kamununa bağlı Akça ve Bereketli köylerinde kültür bakanlığının beş sınıflı plânma uygun olarak birer o- kul 5 Köylüler sevinç içersindedir. Yeni okuma devresine kadar okul inşaatı- nın bitmesi için gayret gösterilmek- tahin Bafrada bu yıl bir ortamektep açılacak * Bafra, (Samsun muhahirimiz bil- | diriyor) — Son senelerde.mekteple- re karşı yapılan fazla müracaatlar. dan Bafrada bir ilk okulla bir orta mektebe şiddetle ihtiyaç olduğu an- laşıldığından 935 bütçesine konan tahsisatla tam devreli bir ilk okul kurağı inşa edilmiştir. Bu yıl yapıla» Orta mektebe tahsis edilen binanın bugünkü vaziyeti cak olan orta okul için de güzel bir bina tefrik edilmiştir. Yakında bina- nm tamir ve tefrişine başlanacaktır. Bafralılar mektebin tamir ve tefri - şine sarfedilmek üzere 4 bin küsur liva tahansildn heslemmenela meden

Bu sayıdan diğer sayfalar: