e 2 GÜNAŞIRI Bekâr odası Kapıyı, hırpani kılıklı bir oğlan açtı. İçerisi, bir kahve odasından farksız: Sigara dumanı dolu. Peykede yağ lekeleri. Oturmadan evvel bir ei vurayım dedim: Tavana bir toz bulutu savruldu. Pencere, açılmıyor: Kalm bir pas tabakası, camla çerçeveyi biribirine lehimlemiş.. Verde, si- garı külleri ve ezilmiş sigara maışları... Önimde iki kişi oturuyor: Birinin ensesinde, sönmüş yanardağ ağızla- rı gibi çiban patlakları. Doğduğu gindenberi tarak görmemiş bir kafa, Ceket bir meyhane listesinden farksız: Üstünde her içkinin ve her meze. nin lekesi var... Öbürü, mintannın kolları sıvalı bir çocuk. Yaşı daha kü- çük olduğu için, geçirdiği seneler, onu, yanmdaki kadar kirletememiş. Fakat, istikbale hazırlanıyor. Onları seyrederken, bacağım tatlı çektim: İri bir tahta kurusu, tombul Yarlunarak yürüyor. Kendimi sokağa dar attım. Size anlattığım bu bekâr odası, belediye memurlarının, saatine, vesikası. ma, ruhsatiyesine bakmaktan, içerisine bakmaya vakit bulamadıkları kira otomobillerinden biridir! - —— GÜ - az — a Kadın polisler Büyük Britanya idaresi kadın po- islerin yaptıkları hizmetleri çok be- gendiğinden hiç olmazsa Londrada bunların adetlerini arttırmağa karar vermiş. Kadın polisler, bundan son- ra fahişeleri daha ziyade nezaret al- tına alacaklar, çocukları himaye e- decekler ve sarhoş kadınları tevkif edeceklermiş. Polis mesleğine gire - cek kadmların yirmi dörtle otuz beş yaş arasında olması lâzımmiş. Bun- dan başka şu şartlar koşulmakta imiş: “Polis olacak kadmların bacakla” rmda varıs olmiyacaklır. Ayakları düz taban olmıyacaktır. Göğsü bü- yük ve etli olmıyacaktır. Bunlar, ne çok güzel, ne çirkin | olacaklardır... Ayrıca iki sile babası polis mesleği- ne girecek bir kadını beş Beneden- beri tanıdıklarma, çabuk sinirlenme- diğine, gayet iyi ahlâk sahibi oldu. Zuma, hiddete sürüklenmeden her- bangi bir münakaşaya girişebilece- ğine dair şehadette o bulunacaklar. miş! Güzel değil mi?.. Çok bekürlar, hem de inatçı o be- kârlar, bu evsafta kadını bulsalar, bunlara polis mesleğini tavsiye et- mezler, derhal kendilerile evlenirler. Gorki'nin hayatı Meşhur ve büyük Sovyet edibi Maksim Gorkinin ölümünden sonra bıraktığı kâğıtlar arasında hayatma dair kendi eliyle yazdığı şu fıkra bulunmuştur. 1878 de ayakkabıcı çırağı; (1879 da ressam çırağı;; 1880 de aşçı ya- mağı, 1884 te komisyoncu; 1885 te ekmekçi; 1886 da şarkıcı; 1887 de gazete müvezzii;; 1888 de intihar et- mek san'ati çırağı; 1890 da kopyeci 1891 de devri âlem seyyahı, 1892 de romancı... Büyük edibin fırtmalı hayatını bundan daha iyi tasvir etmek kabil olabilir mi? Fakat acaba büyük edip olmak için kopyecilik te dahil olmak üzere bütün bu merbaleleri kalet- mek mi lâzımdır? Telefonla nekadar konuşuyoruz ? Dünyada telefonun inkişaf'na dair şayanı dikkat bir istatistik neşredil- miştir. Bilir misiniz dünya yüzünde, hiç olmazsa medeni memleketlerde ne kadar telefon ahizesi vardır? 35 milyon. Telefon mükâlemesine ge- ince bunun miktarı da 35 milyar. dir. Bu hesapça dünyada iki milyar insan olduğuna göre herkes muhak- kak 17 telefon mükâlemesi yapıyor demektir. Fakat yine telefonda gevezelik yapmakta Amerikalılar birinci gel- mektedir. Sözde Amerikalılar çok| ter kendisile görüşen bir muharriri « | mizs hafriyatın yeni şekli etrafımda | Şunları söylemiştir: l #üküti insanlardır değil mi?... Ümitsizler ! Sİ tatlı kaşındı. Pantalonumun pacasmı gövdesinde kanımdan bir damla, yu- Orhan SEYFİ Ds Bilginizi yoklayınız Sorular S5 — Kömür madenleri dünyanm en çok nerelerinde bulunur? S — Madagaskar kimin idaresin - dedir payitahtı neresidir? S — Amerikanın istiklâline hangi bâdise âmli olmuştur? S — lik renkli afişler ne zaman ei S — Entertayp makineleri ne za- man icat edilmiştir? Dünkü soruların cevapları S — Dansig nerededir nüfusu ne kadardır? C — Danzig Polonya ile Almanya arasında Baltık denizi üzerinde ser- best bir şehirdir, Vistül nehrinin man sabınm civarındadır. 200,000 nüfusu vardır. Bu nüfusun mühim bir kısmı da Lehtir. 8 — Köngoyu kim almiştır? C — Kongo ikinci Lepold tara - fından Belçikaya hediye edilmiştir?. 2.880.000 kilometro murabbasdır ve Belçikadan 83 defa büyüktür. $ — Paristeki büyük safer âbide- si ne zamak yapılmıştır.” C — Bu âbidenin yapılması Napol- yon tarafından 1806 da emredilmiş, ! ve sonra Salgren tarafından yapıl - mıştır. 1886 da küşat edilmiştir. $ — Meçhul askere bir Kabir yap- mak ne saman düşünülmüştür? C — Umumi harpten sonra Fran- sada böyle bir kubbe yapılmış ve muhtelif harp cephelerinden mera - simle 12 asker cesedi Parise getiril - miştir, Marpte gözleri ima olan bir asker İçlerinden birisini işaret etmis ve bu zafer âbidesinin önüne meçhul asker nâmı altında gömülmüştür. $ — Bugün lâlelerile meşhur olan | Holandaya ilk lâle soğam nereden | gelmiştir? C — Lâle devri zamanında Edirne- den ithal edilmiştir. | Sandalla seyahat 2Alman Karadenizden şehrimize geldi Almanyanın Altona şehri polis di- rektörlüğü adli muavini Vernergast ve zevcesi lâstik o Padilbot ile Tuna | ve Karadeniz yolile şehrimize gel -| mişlerdir. Bunlar, Peşteye kadar trenle gelmişler oradan Padılbots bi nerek Tunadan Karadenize çıkmış - lardır. Bir Padılbottu da bindikleri padıbotun arkasına bağlamışlar ve eşyalarımı ona koymuşlardır. Vernergast, Hamburg konsolosu - musun bir mektubunu da getirmiş ve dün vilâyete gelerek vali muavini Hüdai Karatabana vermiştir. Yalnız mektup deniz yolculuğunda biraz lanmış olduğundan Vernergast: — Kusura bakmaymız, deniz bi- raz nemli idi. demiştir. Bir akşam gazetesi bunların Kara denizde büyük fırtına geçirdiklerini tehlike atlattıklarını, hattâ zevcesi » nin hastalanarak iyi olunca kara - dan Almanyaya döneceğini yazmış - tır. Kendisile görüşen omuharririmize Vernergast demiştir ki: Görüyorsunuz zevcem yanımda» dır ve hasta değildir. Korkusu da yoktur. Esasen ne fırtma ve ne de tehlike geçirdik. Buradan İnebolu : ya, oradan Trabzona çıkacağız Ve Trabzondan da Irana gideceğiz. İran dönüşü karadan Almanyaya gidece- diz. Gümrüklerde Muayene teşkilâtı da ıslah edilecek Gümrüklerde ıslahata devam edil mektedir. Şimdiye kadar manifesto ve kontenjan şubelerindeki muame- Yât ıslah edilmiştir. rinde salahiyettar bir zatın söyledi lahata baslanacaktır. Gümrük işle - ne göre, birkaç ay içinde, gümrük muamelâtı eskisine nisbetle daha ba sit bir hale gelmiştir, Bu zat, bügün- kü muamelelerin daha sür'atle ya - pıldığını İzah ettikten sonra diyor kiz — Eskiden, İstanbul limanına ge- len bir vapurdaki eşyanm gümrük muamelesine başlamak için tam bir hafta beklemek lâzımdı. Vapur tama mile boşanacaktır, eşya mavnalara yüklenecektir, bundan sonra güm -| rük ambarlarma sevkedilecektir, am | barlar malı teslim aldıktan sonra, gümrük müâmelesine başlanacaktır. Bir malın bu safhalardan geçmesi i- GAL a ear mam Adisababadaki maslahatgüzarımız italyan - Habeş harbinin banlan - gıcmdan az evvel Adisababaya tayin olunan maslahatgüzarımız Nizamet - tinin mezuniyet aldığını dün yazmış» tık. Nizamettin Adizababadan hare- ket etmiştir. Maslahatgüzarımızın, on, on İki güne kadar sehrimize vâsıl olacağı ümit edilmektedir. Nizamettinin Adisababadan uzak İ bulunduğu müddet zarfında, Habe - şistandaki yurttaşlarımızın işleri fah rİ konsolos Buchberger tarafından idare edilecektir. Sultanahmet hafriyatında yeni mozayikler bulundu Sultanahmette seki Bizans eser. lerini bulmak için yapılan hafriyata devam edilmektedir. Profesör Baks- “.- Tomruk sokağındaki B kolun Uluslar Kurumu muhtelif ihtlâf-! dg, çikan Bizans saraylarının ve du- ları sulhen halle yarayan bir müe8-| varlar zeminindeki kazı İlerlemek sesedir. Bütün anlaşamamazlıklar tedir. Burada birçok mimari parça - oraya gelir. Ve güya oradan bir ümit | jar bulunmuştur. beklenir. İşte ümidin mabedi Olan| Sultanahmet camiinin arkasındaki Uluslar Kurumu ümitsizliğin mihrs- kı olmuştur. Bütün ümitleri suya düşen Negü- | ler bulunmuştur. Burada yüz elli met sün Uluslar Kurumundaki nutkun-|ro murabbalık bir mozayik üzerin - 'dan bahsetmek istemiyoruz. de çalışmaktayız. Fazla toprak yü - Çekoslovakyalı gazetecinin de a-| zünden burada barı müşkülâta tesu- samble toplantısmda kendi kendisi - | düf etmekteyiz. Topraklar kaldırı! - ne verdiği ceza bu ümütsizliğin (bir |dıktan sonra çok yeni ve mahalli mo nişanesidir. zayiklere tesadüf edeceğiz. Burada Cenevre ümitlilerin değil ümitsiz- | yaprtğımız sondaj neticesinde yeni TAN SEHİRDE OLANLA gümrüğün muamele Şen ai eee e Ci Ne dersiniz? Vağurlarda pencereler Tramvaylarda giderken sağ ta- raf pencerelerinin açılıp sol tarafta. kilerin kapalı tutulması artık bir belediye yasağı halinden çıkıp bir âdet oldu. Zaten yasak, âdet hali- me gelmelidir ki kolaylıkla tatbik edilsin. Sıcakların hepimizi Göksu testisi gibi sızdırdığı şu günlerde insanları tramvayda soğuk almaması için bu tedbirin sıkica tatbik edilmesi ge- rekmektedir. Lâkin tramvaylar böy- le olup dururken vapurlar maalesef hiçbir kaideye tâbi olmadan ve sa- Tona ilk giren ateşli adamın keyfine göre iki taraflı açılan pencerelerle nezlenin harman olduğu yer halini alıyor. Vapurda, hele sıcak günler. de hava almak istemek en tabii bir vertede üşümekten ve soğuk al- maktan korkanlara mahsustur. O sebeple hava almak için salonda pencere açmağa kalkmeh halkın sıhhatile oynamak demektir. Bu noktayı belediyenin ehemmiyetle KUÇUK HABERLER * Eyiip hava kurumu piyangosu— Hava kurumu Eyüp şubesi tarafın- dan zengin bir piyango tertip edi - miştir. Piyango bu ayın 19 unda çe- kilecektir. * Inhisarlar umum müdürü — In- ta bulunmak üzere dün akşam An - karaya hareket etmiştir. * Polonyalı seyyahlar — Polonya 10-71-86 - R PERİNE i Zecri tedbirlerden son Habeş meselesi i Evkaf idaresi Eski Türk eserlerini tamir ettiriyor neticesi İtalya aleyhine tatbik edile zecri tedbirlerin kaldırılmasma k8 rar verildi. Şehrimizde bulunan Evkaf umum müdürü Fahri, İstanbuldaki tetkikle Tini bitirerek birkaç gün sonra An - karaya gidecektir. Kendisile görüşen bir muharririmize umum müdür, Ev- kaf idaresinin bu seneki faaliyeti et rafında şu izahatta bulunmuştur: “— Evkafın, ekelliyet emlâki Üze- rindeki mürakabesi kanun dahilinde devam etmektedir. Yeni evkaf kanu» nunun tatbikatında henüz müşkülâ- ta tesadüf etmedik. Satılan evlerden alman yirmi senelik vergi tutarı da osulü dahilinde alınmaktadır. Evkafla belediye arasmda şimdilik bir ihtilâf yoktur,yalniz. iki taraf a- rasındaki bazı meseleleri halledecek Olan hakem heyeti çalışmasına de- vam etmektedir. Iki yüz bin liralık istikrazda bu - lunduk. Bu para ile Türk eserlerini ihya ve abideleri tamir etmekteyiz. Ecdadımızın bu ölmez kıymette o - lan yadigirlarını korumak için mun- tazam bir program dahilinde işliye - ceğiz. Bunlarm tamiri için, müzeler umumi müdürlüğündeki eski âsarı ve âbidatı koruma temasa gi rişiimiş, inşa ve tamir tarzları tesbit edilmiştir. Yapılacak İşler başmda, Süleymaniye, Lâleli,Sokullu, Azapks pıdaki Sinanm eseri olan cami, Mah- mut Paşa, Mihrimah camileri gibi e- Bunlardan serleri tamir edeceğiz. son ra da strasma göre diğerlerini tamir ve ihyaya çalışacağız. Bilhassa şimdiye kadar Edirne ve Trakya cihetine ehemmiyet verilmiş, Sultan Selim, üç şerefe gibi abidata 60 bin liradan fazla para sarfedil- miştir. Yalnız zecri tedbirlerden vazgec” mesi hiçbir suretle Habeş meselesi” halletmiş değildir. Çünkü ortada b taarruz neticesi istiklâlini kaybet” miş bir millet vardır. Milletler C. yeti mağlüp milletin hakların gâ” lip devlet tarafından b tanıyacak mıdır? İşte zeeri tedi rin kaldırılmasından Habeş sinin iktisap ettiği yeni veçhe! Bundan sonra Habeşistan hakkı da cereyan edecek bütün diplomatik mücadeleler Habeş topraklarmın İ talya tarafından İlhakınm diğer mi letler tarafından tanmması etrafın Italya Şarki Afrikada kurduğu Y€ ni İmparatorluğun Cenevre tarafı dan tastikini kolaylaştırmak için Mi letler Cemiyeti kâtinliğine gönd ti. Fakat buna rağmen ne er& ne Fransa Şarki Afrikadaki Italyaf futuhatmın tastikine yanaşmadılar. Eden Asamblede İngilterenin ba fi6* rini açıkca beyan etti, Mamafih Asamblenin tastikten ii Avrupa siyaset alanında Italya le tesriki mesaiye meyyal görünen bandıralı Zebroski vapuru 450 Polon yalı ve Estonyalı seyyahla Umanımı- za gelmiştir. * iskân müdürlüğü — Vilâyet is- ramen hitamında teka0t edileceği v bildirilmiştir. Yerine Vekâleten kân işlerinde çalışan hukuk mezun. larmdan Nazmi bakmaktadır. çin, en aşağı bir haftalık zamana mu tevakkıf idi. Şimdi böyle değildir. Va pur limana geldikten sonra, tüccar, beyannamesini gümrüğe gösterir. muameleye başlanır. Gümrük mua - melelerini basit bir hale getirmek için, en mühim merhaleyi geçmiş bu lunuyoruz. Maamafih, gümrük işle- rini dahâ merkezi bir hale getirmek için yapılacak işler çoktur. Gümrük- te en mühim ve en hassas yerlerden biri de muayene teşkilâtıdır. Şimdi bu sahada ıslahat yapacağız. İnhisarlar Vekâleti müsteşarının tetkikleri Gümrükler ve inhisarlar vekâleti müsteşarı Adil şehrimizdeki tetkik - lerine devam etmektedir. Dün de güm Geçen sene Veliefendide yapılan Yarış ve ıslah encümeni tarafın - dan yapılacak yaz mevsimine mahsus Istanbul at koşuları progrümi tes - bit edilmiştir.Yarıslara, Veli Efendi rük baş müdürlüğüne gelmiş ve öğ- leden sonra müfettişlerin yaptığı bir toplantıya riyaset etmiştir. Müsteşar, yeni tegkilâtm tatbika - tma sit meselelerle meşgul olduğu gibi son zamanlarda Istanbul baş mü dürlüğü mmtakası dahilinde vuku - bulan kaçakçılık ve hırsızlık vak'a. ları hakkında da izahat istemiş ve almıştır. Adil tetkiklerinin sonunu aldıktan sonra cumartesi akşamı Ankaraya dönecektir. ————---——— lar üzerinde incelemeler yapmakta - yız. Aygır deposunun içindeki kazı durmuştur. Sebebi ine burada tesa - düf edilen büyük su deposunun Yı - | kılmasma ihtiyaç hâsıl olmasıdır. Bu yüzden buranm İstimlâki lâzimgel- mektedir. Halbuki istimlâk işile an- cak gelecek sene yakmdan meşgul olacağız. Bu sebepten okuldaki haf- çayırındâ 28 temmuz pazar günü baş Janacak ve altı hafta arka arkaya her pazar devam edilecektir, Kaza - nanlara verilecek ikramiye muıktarı on bin altı yüz kırk Mradir. jrinci koşu: Satış koşusudur. Üç yaşıdaki yerli yarım kan İngiliz er- kek ve dişi taylara mahsustür. Ikinci koşu: Dört ve daha yukarı yaşta ve 1986 senesi zarfında ka - zandığı ikramiyeler yektinu 500 lira- yı doldurmıyan halis kan Ingiliz at ve kısraklarma mahsustur, Üçüncü koşu: Dört ve daha yuka- rı yaşta 1986 senesi zarfında iç ko- şü kazanmamış yerli yarım kan A- rap, halis kan Arap atı ve kısraklara mahsustur. Dördüncü kosu: Uç ve daha yuka. rı yaştaki halis kan Ingiliz at ve kıs- raklara mahsustur, Beşinci koşu: Dört ve daha yüka- rı yaştaki yerli yarım kan İngiliz at K At lari başlıyör Bu sene 15 vilâyette at yarışları € tertip ediliyor Istanbul yilâyeti tarafmdan mızlık aygırlardan hâsıl olmuş, da ya rım kan yerli, halis kan Arap ve ya- rım kan İngiliz hayvanlarma mah - sus olmak ve bu koşuların son beşin- re 750 şer lira ikramiyeli iki koşu daha ilâve edilmiştir.Bunlardan birin cisi üç ve daha yukarı yaştaki halis kan Arap ve yarımkan Arap at ve kısraklarına mahsustur. Diğer ikin- ci koşu: Üç ve daha yukarı yaştaki ecnebi kanı taşıyan hayvanlara mah sustur. Bundan gaye, vilâyet halkı. na, vilâyet dahilindeki damızlık hay- vanlarm vaziyetini tanımaktır. On beş vilâyette at koşusu Bu söne onbeş vilâyette at yarışla- rı yapılacaktır. Bunlardan yalnız İs- tabulla Erzurumda yaz yarışı yapi- lacaktır. Vilâyetlerde yapılacak yarışlarda kazananlara şu miktar İkramiye ve- İngiltere ile Fransa Italya ile aral elde edilmiş bir ilhakı tanmmak iste memektedirler. Hattâ Arjantin-itak van futuhatının tastik edildiği tak * tirde Cenubi Amerika Lâtin hükü * metlerinin Milletler Cemiyetinden c€ kileceklerini bildirmiştir. İngiltere v8 Fransa Milletler Cemiyetini veya zayiflatmak yanın hüsnü niyet İngilterenin İtalyan sf yasetini derhal değiştirir. — N, M e 38.800, Adanada 4,400, Kırklarelinöi” 2180, Diyarbekirde 5015, Samsundi 4860, Sivasta 5875. Konyada Balıkesirde 2230, Bursada 4710, Er” zurumda 4555, Istanbulda 10.640, 1 mitte 1150, Eskişehirde 1085 bir“ Gaziantepte 1000 lira verilecektir. Koşular Sivasta 13 ve 20 Eyl Kırklarelinde 20 eylülde, Izmirde 2. 21 eylülde, Bursada 27 eylül ve 4 rinci teşrinde, Ankarada 4, 11, 3 birinci teşrin ve 8, 15, 22, 29 ik teşrin ve 6, 13, 20, 27 birinci kânu? de, Konyada 4 birincitesrinde, Ağ“ nada Ji, 18 birinci teşrinde, Sa” sunda 18, 25 birinci teşrinde yapı” caktır. Koşulara iştirak odecek mal sabif" leri tertip heyetinin hazırladığı pi” zamnameye harfiyen riayet edecek