Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—— 3-7 036 İ Dahiliye işyarları 'Memurini muhakemat kanununda değişiklik Dahiliye Vekâleti bir kanun lâyihası hazırladı Ankara, 2 (Tan) — Dahiliye Ve : - kâleti, memurin muhakemat kanunu !nun 15 inci maddesinin tadili hakkın oda bir kanun lâyihası hazırlamış- “tır. Memürin kanununun 15 inci mad “desile memurlarm vazifei memuriyet a’lerinden ileri gelen veya vazifei me- /|—Muriyetlerinin ifası srrasında kendile !rile beraber bulunan memur olmryan şahıslarla birlikte işledikleri cürüm- “lerden dolayı yalnız memüur olmıyan şahısların muhakemesi memurun tâ- |bi olduğu mahkemede yapılıyordu. İ teklife göre, memurun, memur Jolmıyan suç ortâklarmın da hazırlık “vesilk tahkikatı memura yapılan mu- samele gibi yapılacaktır. 15 inci mad |denin değiştirilmesi teklif edilen şek (Hi bildiriyorum: | “Müşterek suçlarda ayni veya | muhtelif smıflara mensup memurlar, |madun mafevke tâbi olmak Üzere îmi mahkemede muhakeme olünur. M larm birinci maddede mez- îkü!' suçlarından memur olmıyan şa> îh“l&!du methaldar olduğu takdirde |haklarmda memurin muhakemat ka onunu hükümleri dairesinde tahkikat ;Y?Pıhr. Muhakemeleri memurun tâ- 'bi olduğu mahkemede rüyet olunur.., Sıcak dalgası - Bir vapurda yüklü kömürler ateş aldı r gavılla, & VLÜİJ, —— Doi l Ar İYantine maden kömürü götürmekte Ankarada Teşrinievvelde ziraat sergisi açılıyor Ankara, 2. (A.A.) — 29 tesriniev- velde Ankarada Türkiye Genel Ziraat sergisi açılacaktır. Ziraat vekâle- tinin Cumuriyettenb İ leket ziraatımm inkişafmı göstermek mak- sadiyle tertip ettiği bu sergi baytar, orman ve ziraat kısımlarına ayrıl- Baytar kısmı zootekni, hastalık- lar ve hayvan yemleri adındaki bü- yük şubelere ayrılmıştır. Ziraat kıs- mınm, bağcılık, meyvacılık, sebze- cilik, hububat, bakliyat, yağ istih- sal edilen nebatlar, nesiç nebatları, tıbbi nebatlar, ziraat san'atleri, arı ve bal, ipek tavuk gibi şubeleri var- dır. Orman kısmında Türkiye orman- larınımn, 'orman ağaç çeşitlerinin mın taka mintaka mevkileri ve amenaj- man usulleri gösterilmiştir. Sergide teşhir edilmek üzere ha- zırlanan büyük tablolar, kabartma haritalar, grafiklerden * her mahsu- lün 1935 senesindeki vaziyetini gös termekle beraber 12 senelik vaziye- tini de kolayca mukayese etmek ka- bil olacaktır. Bundan başka Türkiyenin bir su haritası yapılmaktadır. Bir çok modellerle iptidaf ve mödern sulama usuülleri mukayese edilmiştir. Baş- ka bir harita Türkiyenin iklimini ve bu iklime göre ziraat usullerinin taksimini göstermektedir. Hububat; pamuk ve mısır ve patates islâh is- tasyonlarının çalışmalarının netice- leri, kuru iklimde ziraat usullerinin değiştirilmesi suretiyle alınan mu- vaffakiyetli neticeler sergide göste- rilecektir. Sergiye memleketin her tarafm- dan hububat ve meyva numuneleri ektedir. Bunlardan .B zası kabil olmıyanların tabir cesa- mette sun'i nümunelerini Ankara Kız ve erkek enstitüleri talebesi çok büyük -bir- muva ffakiyatla — hazırla> maktadır. f Memleketimizde bukadar geniş olan 7,500 tonluk Ariadni ismind 'bir Yunan şilebinin içindeki kömür tlantik denizinde havalarm çok sı- sak olmasından dolayı iştial etmiş- fir. Otuz tayfası bulunan vapurun |Süvarisi Brezilya sahiline yanaşmış |İse de gemideki yangımım başka va - İ Pürlara da sirayet etmesinden kor - kulı i i |kulduğru için Arladni açık denize çı- |karılarak kendi âleminde yanmağa Obirakıdmıştır. Vapurun — kaptan ve “tayfası kurtulmuşlardır. Negüsü tahkir eden İtalyan gazetecileri Cenvre, 2 (AA.) — Evvelki gü tevkif edilmiş olan 8 İtalyan lwı?: 'isi, evvelce bildirildiği gibi, hududa Bevkedilmemişlerdir. Kendileri bu gece İsviçreyi terketmeğe davet e - dilmişlerdir. Gazeteciler, Vaux Kan- ftonu dahilinde kâin ve Cenevreye birkaç mil mesafeda bulunan Cappete ş:!.?J'ı'dılıırıtliı-. Orada vakayiin yeni in- kişaflarma intizar etmektedirler. î"egyl edildiler Cenevre, 2 (A.A.) — Cenevre kan tonu hükümet koenseyi başkanı Ni - | gm “kole, dün akşam, İtalyan gazetecile- Frine derhal Kanton smırları dışında | tir. Eı.u;w lâzımgeldiğini tebliğ et - Miştir. Bu tebliğ, saat 22,30 da ya - :ıdxğ! ve İtalyaya giden son tren t 22,52 de hareket ettiğinden ga- er, otellerine giderek bagğajla- hazırlamağa vakit bulamamış - ar ve Vaux Kantonu mevkilerinden Ti olan Coppet'e otomobil ile git- karar vermişlerdir. 23,52 de eket eden gazeteciler Berne'deki talyan elçisi, Cenevre İtalyan genel Honsolosu ve birçok arkadaşları ta - afımdan teşyi edilmişlerdir. Yalyan gazetecileri & diyorlar? — Milâno, 2 (A-A.) — Şimalt İtajyan eri İtalyan gazetecilerinin Ce maruz kaldıkları muamele kmda çak şiddetli neşriyatta bu - makta ve bu muameleyi protesto Terinoda, çıkan gazetta del Popo- Milletler Cemiyetinin, gazetecile. 1 Yakalanması gibi metotlarlar preg ni kuvvetlendireceğini ve Avrupa birliğini tekrar temin edeceğini , Bu hâdise, Milletler reforma mühtaç olduğu İspat eden yeni bir delildir. manasiyle ilk defa açılacak olan bu sergi bir buçuk ay devam edecek ve Türk ziraatçısının her şubedeki iler- leyişini gösterecektir. h HaaiT . İSON HABERTİF Nüfus yazımı Dahiliye Vekâletinin mühim bir tamimi Doğum, ölüm, evlenme vak'aları gizli kalmıyacaktır Ankara, 2 (Tan) — İç Bakanlık gizli nüfus yazımı hakkındaki kanu- na, göre, gizli nüfus vak'alarınm vak tinde haber verilmemesinden kimle- rin mes'ul tutulacakları hakkında vilâyetlere bir tamim göndermiştir. Bu tamime göre, aile reislerinden giz H kalan nüfusları ve haber verilme - miş evlenme, ölüm vaka'larını muh- tarlara ve belediyelere bir haziran 1935 tarihine kadar bildirmemiş olan larm tutulan gizli nüfus vak'aları para cezasına tâbi olacaktır. Muhtarlar ve belediyelerin bu iş- ler için memur ettikleri kimseleri giz li nüfusları evlenme ve ölüm ve kây- bolma vak'alarını 1 temmuz 1935 ta rihine kadar bu işe ait deftere ya- zarak vali ve kaymakama teslim et- memiş bulunanlar yine para ceza - sile cezalandırılacaklardır. Köyünde gizli nüfus vak'ası bırakan muhtar ve ihtiyar heyetleri yine para ceza:- sile cezalandırılacaklardır. Yeni ölüm vak'alarını 10 gün içinde haber ver - miyenlerle yeni doğum ve evlenmele ri vaktinde haber vermiyen doğum sahipleri ve evlenen erkekler hakkım da,da ceza tatbikine girişilecektir. Gümrükte 65 yaşını dolduran memurlar Ankara, 2 (Tan) — Gümrükler u- mum direktörlüğü, 65 yaşımı doldur- uş olan memurlarını tekaüde sev - kedecektir. Bu memurların 14 tem- muzda vazifelerine son verilecektir. Hüküâmet doktorları arasında yeni değişiklik Ankara, 2 (Tan) — İstanbul hü- kümet doktoru Rifat Bürhaniye ba - lediye doktorluğuna, Adana memle- ket hastanesi eski rontken mütehas- sisi Naci Konya memleket hastanesi rontk mütehassıslığına, açıktan _Yununlshndı İthalâtın tahdidine karar verildi Atina, 2 (Tan) — Ekönomi Ba - kanı Dekazos bugün Berline hareket etmiştir. Bakan Berlinde Almanya İktisat Nazırı Şaht ile Atinada baş - lamış olan müzakerelere devam ede- cektir. Ekonomi Bakanma biraz son ra Londradan dönecek olan Finans| — Bakanile Milli Banka direktörü de il tihak edecektir. Bu heyet Almanya ile Yunanistan arasındaki ticari ve iktisadi vaziyeti tesbit edeceklerdir. Yunanistanda ithalâtın tahdidi doktor Salih Münir, Ezine hükümet doktorluğuna, Kavak hükümet dok- toru Esat Sinop hükümet doktorlu- ğuna tayin olunmuşlardır. Menşe şehadetnameleri Ankara, 2 (Tan) — Muamele ver- gisi kanununa göre, orijinal fatura ve menşe sehadetnamelerinde yazılı bulunan rublelerin, bir ruble üç Fran sız frangı muadili olmak ka - bul edilerek ona göre muamele ya - pılması alâkalılara tebliğ edilmiştir. MMM AAA N Rektörün beyanati Y- ———BAŞI 1 beş altı üniversitesini gezerek gel- dim.. Korkmadan söyliyebilirim ki, dünyanın en çok çalışan üniversite- lerinden biriyiz. Üniversiteye bağ - ir herkes kendine düşen vazifeyi yapmış olmakla sevinebilir ve övü- nebiliriz. Umumi netice çok iyi Yıl sonu münasehetile bütün Fa- kültelerde profesörler meclisini yeni yılın verimi üzerinde konuşmalara çağırdım. Geçen yılki konuşmglar- la, muykayeseden çıkarılan umumi neticeye göre, Üniversitemiz ilerle - me yolunda yürüyor. Profesörler bu yıl veriminin iyi olduğunu söylü- yorlar. Hattâ bu yıl alman talebe- nin de umumi olarak daha iyi gelmiş olduklarını anlatmışlardır ki, bu li- selerin de iyileştiğini gösteren önem- li bir hâdisedir. Ben, yılbaşında bü- tün talebeyi kabul ettiğim sırada bu intibar almıştım. Kültür Bakan- lığınm ve onun başında bulunan sayın Arıkanın durmadan çalışmala- rile bu yıl lişelerden daha iyi talebe alacağımızı umuyoruz. İmtihanların Fen Fakültesinde fizik dersinin ne- ticelerile bazı fakültelerin inkılâp dersi imtihanları neticeleri belli ol- madığından bu fakültelerin vaziyeti tesbit edilememiştir. Fakültelerin vaziyeti Diğer neticeler şunlardır: Tıp Fakültesinde son sınıf taleBesi 159 kişidir. Bunun 113 ü mezun ol- muş 46 sı ikmale kalmıştır. Mezun olanların 37 si pek İyi, 60 1 iyi, 16 sı orta derecededir. Üçüncü doktorayı vererek son sı- nıfa geçen talebenin sayısı 158 ve ik- male kanalar da 47 kişidir. Geçen- lerin 52 si pek iyi, 64 Üü İyi derece- dedir. İkinci doktora imtihanlarına gi- renlerin sayısı 275 tir. Bunlardan 225 i muvaffak olmuş, 50 si ikmale kalmıştır. Bunlar da iyi ve pek iyi nisbeti yüksektir. Ancak 28 kişi 'İorta derecede terfi etmiştir. Dişçi mektebinin son sınıf talebesi 34 kişidir. Bunlardan 19 u geçmiş, 15 i ikmale kalmıştır. Bunlar eski Darülfünun talebeleridir. Altıneı sömestr talebesi 65 kişidir, Bunlardan 46 sı muvaffak olmuş, 19 u ikmale kalmıştır, Dördüncü sömestr talebesi 34 ki - şidir. 19 u muvaffak olmuş, 15 i ikmale kalmıştır. Hukuk fakültesinde Hükuk Fakültesinin eleme imti - hanlarmda müuvaffak olup ta sözlü imtihanlara girenlerin sayısı birinci sınıfta 174, ikinci smıfta Tiİ, üçüncü sınıfta 142 kişidir. Birinci smıfta $7 kişi terfi etmiş, 28 kişi Üssümiza- nı doldurmuş olduklarmdan bir veya iki dersten ikmale, yine 49 kişi de müutlak olarak ikmâle kalmıştır. PJ ARARAR AAA AM AA HERGÜN BİR FIKRA ye müfettişi İsmail Hakkıdan dinle- Atina, 2 (Tan) — Dün Metaksas | dim ile Yunanistan bankası müdürü ara- da yapılan bir görüşmeden son - ra ithalâtım tahdidine karar verilmiş Dün Atina ticaret odasında topla- nan Atina ve Pire tüccarları hükü - metin yabancı memleketlerden ithal edilecek emtia ve eşya hakkımda kay duğu tahdidatı protesto etmeğe ka- rar vermişlerdir. | — Küçük Haberler * Ankara, 2 (Tan) — İngiliz anlaş masma bağlı 2 sayılı listede yazılı 451 tarife numarasıma dahil eşyanın.| Ingiliz anlaşması mer'i kaldığı müd- detçe memlekete serbestçe sokulma- kararlaşmıştır. z * Ankara, 2 (Tan) — Gümrükler müdürlüğü, metromurabbar Üüzerin - den resme tâbi tutulan tazyik edil- miş gazlerin zurofu demir üstüvane- lerin gümrük resminin İş'arı ahire kadar dipazito suretile almmasını gümrüklere bildirmiştir. “ * Ankara, 2 (Tan) — Gümrük ve | inhisarlar bakanlığı, merkezde şube- larin başında bulunanlarla, baş mü- dürlerden ve müfettişlerden gayri mer resmi yazılara ari- le birlikte sicil numualu'ğı da yaz- karar vermiş ve bu kara » malarma rımı teşkilâta bildirmiştir, Eskiden İstanbulda ağzının tadı- nı çak iyi bilen insanlar vardı. Öy: le ki, daha ilk yudumda, içtikleri suyun, hangi su olduğunu anlarlar- dı, Şimdiki gibi, kapalı şişeler için- de buz gibi Terkosu, Karakulak, :_a;dclcn niyetine afiyetle içmezler- i. İşte bu ağzının tadını bilenlerden biri de, Şamda mektupçu olan, adı- nt hatırlıyamadığım bir zatti. İzzet Paşanın valiliği zamanında, mek. tupçu, ikide bir: Z — Ah, şu İstanbulun suları.. diye içini çeker, dururdu. İzzet Paşa bir gün kendisine: — Mektupçu bey, dedi, Belli ki, sulardan anlıyan bir adamsın, İs- e H T AA : k suyu varı sa, [ıını'ııdın birer nümune getirte- çeğim, Biribirilerinden ayırt edebi. Tirsen aşkolsun derim sana.. Mek « tupçu, derhal cevap verdi: —— Ben böyle bir imtihana girme. ğe hazırım! Aradan epeyce zaman geçmiş, mektupçu, vali ile tutuştuğu bu bahsi, çoktan unutmuştu. Bir akşam, İzzet Paşa mektupçu- nun da bulunduğu bı':':ı'yufeue: — Getir bakal '—’u "ı Teti birini! Emrini verdi. Mektupçuya şişedeki sudan doldurup bir bardak BAA /A/ AAA A // / A A AAA AAA Şam Valisinin sofrasında .. Taşdeleri suyunun başında, sıhhi- ttılar. Bir yud alır alı haykırdı: — Aman Yarabbi!,, Taşdelen su- yu içiyarum! — Haydi canım,, alay ettiler. O ısrar etti: .-—İqdılııı değilse elimi kese - Sonra, birer birer öteki şişeleri açtılar, Mektupçu, her sudan tadar tatmaz : ” — Bu Karakulak.. — Bu Kayışdağı.. — Bu Göztepe.. — Bu Sırmakeş.. diye söyleniyor, söyledikleri de bir bir. çıkıyordu. Nihayet vali, gizlice, içinde bütün iyi sulardan biref parça bulunan bir bardak su. yu mektupçunun çenesine dayayın- ca, adamcağızda şafak attı. Bu öy- le bir karışık su ki, lezzet itibarile 'lığbi' suya H A M b Pç bir müddet düşündükten sonra gü - lerek valiye döndü: — Siz, bana bu su ile birlikte bir de l;unyı lâboratuvarı ihsan buyu- FUN ,, — Ne yapacaksınız? — İçinde kaç su olduğ öğre- San de.. diye INCİDE İkinci sımıfta 40 kişi smıf geçmiş, 6 sı Üssümizanı doldurmuş olduğun- dan bir dersten ikmale, 25 kişi de mutlak olarak ikmale kalmıştır. Üçüncü smıfa gelince, 54 kişi me- zun olmuş, 50 si üssümizanı doldu - rarak ikmale, 31 i de mutlak olarak ikmale kalmıştır. Edebiyat fakültesinde Dil derslerinin A kuruna devam eden 1037 kişidir. 1009 u imtihana girmiş, 821 i muvaffak olmuştur. B kurunda 1601 kişiden 1063 kişi geçmiş, 197 kişi ikmale kalmıştır. Bunlar yaz kurlarına devam etmeğe başlamışlardır. Asıl Fakültenin imtihanlarında bi- rinci ve ikinci sömestrde 165 kişiden 120 si imtihana girmiş, 37 si geçmiş- tir. Üçüncü, dördüncü sömestrlerin 80 talebesinden 67 si imtihana gir - miş, 5i muvaffak olmuştur. Eski rejim talebelerinden mezuniyet imti- hanlarına giren 56 kişiden 16 sı me - zun olmuştur. Umumi neticeler İlk devrede pürüzsüz terfi nisbeti ve dereceleri çok memnuniyet veri- cidir. Pariste Hukuk Fakültesinde tahsilde bulunan iki talebemden al- dığım mektupta herbirisinin imtiha- na girdiği 8 kişilik gruplarda birer Fransızla kendilerinin muvaffak ol- dukları ve kalan altının da ikmale kaldıkları yazılıyor ki, bu nisbet ta- lebemizin ve Üniversitemizin muvaf- fakıyetini gösterir,,, Her işi tam yapan Büyük Koruyu- cu Ve kurtarıcımızm ve hükümetinin yarım adama değil, tam adama ehemmiyet verdiğini gözönünde tu - tarak tam mezun olan ve yetişmek için çalışan talebe arkadaşlarıma te- gekkür eder, ikmale kalan arkadaş - larıma da muvaffakıyetler dilerim.., Boğazlar meselesi versitenin bu seneki [fğğg verimi mükemmeldir!" Soyadı ! Bugünden sonra artık soyadı alış verişi bitti. Kendi arzusile bir soyadı almış olanlar rahat.. Almryanlardan para cezası alacaklar ve - istedikleri gibi bir soyadı verecekler. Umarım ki, bizim karilerden kim- se böyle bir cezaya uğramaz. Şimdi artık soyadı şahsi hüviyeti- mizin ilk unsuru olunca buna dair öteberi lâflar etmenin sırası gelmiş demektir. Bir kere gözüme ilişen gayet ga - rip bir terslik var ki bunu mutlaka tashih etmeliyiz. Meselâ bir arkada- şmızdan bahsederken hangi Ali, han gi Veli olduğunu tasrih etmeden. — Bizim Ali! Dersiniz. ya! İşte soyadı böyle kullanılmaya başladı. — Bizim Özcan. Yahut: — (Tekatan) 1 gördüğün var mı? Gibi görüşüyoruz. Bu — yanlış bir şey. Bu tarzdaki lâübali hitap ve zi- kirler daima küçük ad denilen şu bi- zim eski adlarımızla yapılmalıdır... Eğer hangisi olduğunu sorarlarsa o zaman soyadını söyliyerek hüviyeti- ni tamamlarsmız. İkinci hatırlatmak istediğim nok» ta da herkesin eski ismini imza ye - rinde kullanmayıp yalnız bir baş harfini yazarak alt tarafa soyadını yazmasıdır. Kimin ne soyadı aldığımı aradan hiç değilse on sene geçmedikçe öğren memize imkân yoktur. Onun için es- ki isimlerimizi de soyadile birlikte imzaya karıştırırsak fena olmaz. Ama diyeceksiniz ki; — Ya sen?! Neden B. Felek diye imza atıyorsun?. Ben ötedenberi öy- le atıyordum. Benim gibi eskidenbe- ri atmava alışmış olanlar yine öyle ce atmada devam edebilirler, B. FELEK Nurullah Esat Ankarada Ankara, 2 (Tan) — Sümerbank umum direktörü Nurullah Esat Kay seride yaptığı tetkik gezisinden dön müştür . Teknik Komite her hususta uyuştu — Cumartesi günü derhal umumi müzakerelere başlanılması isteniyor (Başı 1 incide) kapalı bir deniz ilân edilecektir - o halde Karadenize giriş başka hiçbir devletin gemilerine miüsaade edilmi- yecektir - veya Karadeniz açık deniz ilân edilecek - ve bu taktirde de sa- hildar devletlere Boğazlardan girme v& çıkma salâhiyeti tammesini ver - mek lâzımgelecektir. Fakat Montrö konferansma işti - râak eden devletler Karadenizi kapa, lr bir deniz olarak kabul etmek iste- medikleri takdirde, Sovyet' Rusya, sahildar devletler gemilerinin Bo - ğaziçi ve Çanakkaleden seri geçmelerini istemek hakkını haiz bu lunmaktadır. Japonyanın bu talep karşısında takmdığı kat'i vaziyeti bilhassa mev zubahseden Pravda gazetesi, Japon- yânım Karadenizle hiçbir şekilde a- lâkadar olmadığını ve bu vaziyetin, Savyet aleyhtarı prensip ve politika smm bir neticesi olduğunu yazmak- ta ve ezecümle demektedir ki: * Karadenize serbestçe girme ve çıkma hakkı ancak gahildar memle- ketleri alâkadar edecek bir mesele- dir. ve Karadenizin sahiplerinin de ancak bu devletler olması pek aşi- kârdır. Bu hakikatların yalnız Ja- ponya tarafından değil, ayni zaman- da Moöntrö konferansına İştirak e- den diğer bazı devletler tarafından da idrâk edilmemekte — olduğunu söylemek lâzımgeliyor, Şurası da şa- | yanı teessüftür ki, Türkiye bile, Ka- radenizde sühildar devletlerin hak- ları bakımından katf ve tebellür et- miş bir vaziyet tâkımmamıştır. Tev di etmiş olduğu projede, Türkiye, Karadenizde sahildar memleketler gemilerinin çıkış hakkını, bu mem- leketlere ziyarete gelen gayri sahil- dar memleketler için tavsiye ettiği 15 bin tenilâtoluk hald'de indirilme- sini teklif etmektedir. Gerçi Türk projesi Karadenizde sahildar mem- leketler için daha geniş — çıkış im- Rip neticeyi size söyliyeceğim! Sefrada bir alkıştır kaptu. Mek- tupçu, bu bardağın içinde bütün iyi suların bir araya karıştırıldığını an- lamıştı. Salâhaddin GÜNGÖR kânları kabul etmektedir. Fakat,bu devletlere menaup muhtelif harp ge- milerinin çıkışını, Türkiye tarafm- :::l verilecek husust miüsaadelere rinin Karadenizden çıkarak, Baltik denizine, veya bahrimuhiti Şimalf veya Pasifik denizine giderek Sov- yet Rusyanın diğer sahil kuvvetleri- ni takviye edebilmesi için Türkiye- nin müsaadesini almak gerekecek- tir. Halbuki, sahildar olmıyan dev- letler gemilerinin yapacakları ziya- ret için böyle bir müsaadenin alın- ması mevzuu bahis değildir. Kara- denizle alâkadar bir meselede,bu de- nizde sahildar olan memleketlerin sahildar olmiıyan devletler sırasma indirilmesi hiçbir zaman varit ola- maz. Çünkü sahildar olmıyan deav- letlerin yegâne menfaatları yapacak ları ziyaretlerden ibaret kalmakta- dır. Türk teklifinin, kendisi ile dös- tane münasebetlerde —bulunan ve Türkiyenin menfaatlarını gözeten Sovyet Rusyanın menfaatlarını ge- bestçe | reği kadar gözetmediği — aşikârdır. Şurası da aşikârtlır ki, Türkiyenin bu hareketinde, Sovyet Rusyaya muhalif bazı ecereyanların Türk po- lilitikası üzerinde yaptıkları tesir- ler görünmektedir, Türkiyenin Mönt rö konferansında takmdığı vaziye- tin, her iki memleket arasında uzun müddettenberi mevecut olan münase- betlerden bekleniletek kadar Rusya- ya karşı dostane — olmadığını teea: süfle kaydetmek mecburiyetinde bu- lunuyoruz. Eğer Türkiye bu meselede müuta- vasıt bir hal çaresi bulmak arzusun da ise, — ki buna — varılması için Litvinof Türk tekliflerini esas bil- meyi kabul etmiştir — bu çare, aşa- ğıdaki şartları gözetmelidir: 1 — Rusyanm da bütün genişliği ile gözetmeye hazır bulund ğu Tür- kiyenin emniyet ve menfaatları. 2 — Emniyetini Karadeniz dışın- da da müdafaa etmek mecburiyetin- de olan Sovyet Rusyanın da dahil olduğu Karadenizde sahildar mem- leketlerin menfaatları, $ — Karadenizde sahildar memle- ketlere yardım edilmesinin istiyehi. lecek olan Milletler Cemiyeti statii sünün nazarı itibara alımması,«; Makalenin sonunda, Pravda gaze» tesi, kendi emniyetinin müdafaasımı Türkiyenin emniyeti müdafaasından üstün addetmediğini, ve kendi men- faatlarmın korunmasını da dünya sulhunun kerunmasına tercih etme- diğini yazmaktadır, Sovyet Rusya » nın dilekleri, umum! sulhun temini- tutmaktadır. Bu itibarla, Sovyet harp gemile- ne matuftur.