15 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

ze 7 YT —— 1 Bir Kızı Zorla Kaçırdılar (o (Jzmirde Yeni mehiyside birz kaşıma hdmi muğla: ><“ |Bir Şirket Fİ e vE del : i Gali Gk YE be yaya Kur uluyor sonra Medihanın bir başkasma nişanlanacağını duyan Münür, | tim e m kızı kaçırmağa karar vermiş, babasının Adanaya indiği bir za- manı kollamıştır. Mediha, tarlada anası ile beraber koza devşi- rirken delikanlı dört arkadaşı ile beraber üzerine hücum etmiş, silâh çekerek kızı zorla kaçırmıştır, Hâdişeye adliye el koymuş, takibata başlanmıştır. Faillerin bugünlerde yakalanması bekleniyor. Hayırsever Bir Vatandaş! Samsun, (Özel aytarımız bildiriyor) — Geçen yıl memleketin öksüz ve fakir mektep çocukların kitap, kalem, defter ve saire ihtiyaçlarma sarfedilmek üzere üç bin lira vermek suretile yük - sek ruhunu ve kültürseverliğini gösteren şehrimiz tesimenlerin - den Aslan Alemdaroğlu her yönemde yoksul olanlara da elinden geldiği kadar yardımlarda bulunmaktadır, Bu defa da kız orta okul talebelerinin artması üzerine genişle- mesi gerekli olan okul inşaatına yardım olmak üzere 150. lira vermiştir. Ayrıca Samsun halkının aldığı ve dün ad koyma töreni yapıl « dığı uçaklarımızın pilot ve makinistlerine Samsun şehri nâmma verilen alti kıymetli halıyı da Aslan Alemdaroğlu armağan etmiş- tir. Samsunlular diğer zenginlerimizin örnek alacağı bu yurdda - şın hayır ve yardımlarını takdirle karşılamaktadırlar. Akhisarda Tütün Ürünü Az! Akhisar, (Özel aytarımız bildiriyor) — İlçemizin en önemli ürünü tütündür. Her sene çok olan tütün mahsulü bu yıl yağmur- suzluk yüzünden iyi değildir. Piyasa 15 ilkteşrinde açılacak tütün müstahsilleri tüccarlarla temaslar yapmaktadırlar, İnhisarlar genel direktörü Mithat bu - rada incelemeler yapmıştır. Piyasanm, müstahsillerimizin yüzü- nü güldürecek şekilde olması bekleniyor. Antepliler Radyodan Şikâyetçi ,, Gaziantep, (Özel aytarımız bildiriyor) — İstanbul radyosunu dinlemek, bizler için kabil olmuyor. Hele radyo merkezi Beyoğlu na taşındıktan sonra, büsbütün hiçbirşey duyamıyoruz. Boğucu, gürültücü bir ses çıkıyor. Bütün diğer Avrupa istasyonlarmı alı- yoruz. Fakat İstanbulu alamıyoruz. Radyo sosyetesinin şikâye - timize önem vermesini dileriz , Antepli Yavruların Temsili Cumhuriyet mektebi tölebelerinden bir grup” Gaziantep (Özel aytarımız bildiriyor) — Mektepler açıldı. Ço- cuklarımız seve seve mekteplere koşmaktadırlar. Her tarafta ol" duğu gibi, burada da bu yıl çok'fazla talebe vardır. Gaziantep mektepleri Türkiyenin en iyi kurulmuş mektepleri arasındadır. Bü tün öğretmenler var kuvvetlerile çalışmaktadırlar. Cumuriyet mektebi talebelerinin bir temsilden sonra aldık&.rı resmi gönderiyorum. ur Diyevde bulunan İzmir ilbayı Fazlı Güleç İzmir, (Özel aytarımız bildiriyor) — İlbay Fazlı Güleç, dört gün süren teftiş gezisinden dönmüştür. Fazlı Güleç bu seyahati hakkında demiştir ki: “-- Köylerde köy işleri Uzerinde tetkikat yaptım. Köylerde temizlik işleri ve onun İcapları sıhhat müdür- lüğünce yapılacak talimatnameye uy- durulacak, içme suları ve mezarlık- İar köy kamununun emri dairesinde ıslah edilscektir. Ağaçların bakılma- 8ı ve kurumaması için ayrıca tedbir- ler alınmıştır. Muzir hayvanlarla mücadele işi daha kuvvetlendirile- cektir. Bunun önüne geçmek ve mü. cadeleden köyler ve ilçeler hesabına menfaat temin etmek için Dikili ve Bergama ilçelerindeki köy ve kasa» baların manevi şahsiyetleri iştirakile bir şirket kurulması kararlaştırıl- mıştı. Vurulacak domuzların bedeli köy ve belediye sandkılarına ait ol. mak üzere, deri ve etleri bu *'rket tarafından satılacak şekilde iş.etile- çektir. Şirketin nizamnamesi »: hazır. lanmak üzeredir. Kısa bir zamanda faaliyete geçilmesi temin 'olunacak- tır, Nüfus sayımı için Kırşehir, (Özel ayt *ımrz bildiri. yor) — Jatatistik Genel yezdirektörü mm Gla anaya imei. nine 03. yımı etrafında fsydelı bir konferans vermiştir. : Kız kaçırma hâdisesi tahkikatı Adana, (Özel aytarımız bildiri- yor) — Yumurtalıktaki kız kaçırma hâdisesinin tahkikatı henliz bitirilme- miştir. Tatlı oğlu Münir, takip edil- diğini anlayınca kızı yalnız bırakıp savuşmuştur. Zabıta kendisini arama- ğa devam etmektedir. Paloda ilçe merkezi değiştirilecek Palo, (Ökel aytarımız bildiriyor) — İlçemizin uray bütçesi 6000 lira olarak tesbit edilmiştir. Uray, bu yıl üç çeşme ile bir hamam ve ilçe yök larını yaptıracaktır. İlçe merkezinin Kovancılar mevkiine nakli mevzuu bahs olduğu için yapılmak üzere olan wray binası ve diğer tesisat geriye bı- rakılmıştır. İlçede son zamanlarda Atatürkün büstü, telefon tesisatı ve İl, ilçe, ka- mun yolları yaptırılmıştır. Evkaf deposunda hırsızlık | göre İ velmasına sebep olan elmayı yemesi: İ mızı rengi görünce nasıl öfkelenerek SAĞLIK ÖĞÜTLERİ RENKLER ve SİNİRLER Zevk ve renk işlerinde aytışma ol- rengi beğenir. Orası şüphesiz, fakat | herkesin zevkine hoş gelen rengi be- ğenmesi, bir tesir yapmasına da engel olmaz. | Meselâ kırmızı renk daima insanı tehyiç eder. Rivayete vwa anamızın cennetten ko » ne sebep te elmanın kırmızı renginden heyecana gelmesidir. Adem ile Hav- va hikâyesine inanmasaniz bile, boğa döğüşünü seyretmişseniz boğanın kır özetine atıldığını görmüşsünüzdür. Onu da görmedinizse çocukların kır- ust renkte her ne görseler hemen kollarını uzattıklarını elbette bilirsi » niz, Kırmızı rengin heyecan vermesin - den büyük musiki üstadı Vagner'in çok istilade ettiğini de rivayet eder. ler. Bu rivayete göre üstet yanında daima kırmızı renkte İpekli kumaşlar bulundurur ve çalışacağı odaya onla» rı serdirerek kırmızıya baktıkça heye cana gelirmiş. Çalışmaktan vazgeçe - rek ölmeğe karar verdiği vakit de o- dasını pembe ve açık mavi kumaşlar. la döşettirmiş... Büyük romancı Bal. zac* da çahşırken kırmızı yünden bir İ mantoya sarrmırmış... i Mavi renk, kırmızının tersine ola. rak, sinirleri sakinleştirir, insana se- rinlik verir. Ateşli hastalıklarda iyi tesir yapar; Dişçilerden bazıları di ağrılarını geçirmek için mavi renkli elektrik lâmbaları kullanırlar. Sart renk insanın fikrini uyandırır. Fikirlerile çâlışan insanalara en iyi gelen renk sarıdır. Çin mandarinleri- min sarı elbise giymeleri, bizde de vak #yle Şeyislâm efendilerin sarı renkte gedik papuç taşımaları ondan ileri gel miş olsa gerektir. Erguvan! renk sinirleri hem sakin- leştirir, bem de tebyiç eder. Haki Is tanbul İmpaartorlarının bu renkte cüb be giymeleri de şüphesiz bir htiküm- dara lâyik olan sırasına göre sakin, 81 rasna göre öfkeli olmak mânasında idi, Yeşil renk muradına ermek mâna. sına geldiği gibi, kederi giderir. Yine vaktiyle bizde hacı rengi sayılması yurt hasretine iyi gelmesindendi. Mor renk salçinlik içinde Kâvga çıkarmadan görüşmeye (İ uğ yünmeğe hevek verir. Kara renk ise en zorlu yarım baş ağrılarına iyi geldikten başka en az- gıri sinirleri de yatıştırmaya yarar. Sar'a hastalığı nöbetine tutulanlanın başlarının üzerine kara ipekli büyü - cek bir mendil atılınca nöbetin geçti gi görülmüştür. Fakat “delilik türlü türlü, enazı yetmiş türlü” olduğu için, bazıları da kara renkten büsbütün azar da, kırmı- zı repkli veya mavi renkli odalarda sa kinleşirler. Fakat en ziyade rahat veren şöy, şüphesiz, hiç renksiz olmaktır. Lokman Hekim —— Dr. HAZIM İ Cerrahpaşa hastanesi sabık cil- İ diye ve zöbreviye mütehassısı, Galatasarayla İngiliz. sefareti arasında tramvay cad. No. 26... 8123 —ş— mma pısımı açık gören iki kafadar, birçok Sıvas, (Özel aytarmız"bildiriyor) — Sıvas evkafına ait depoda bir hır- sızlık vak'ası olmuştur. Depdhun ka- kilim sırtlıyarak götürürken - şüphe üzerine yakalanmışlardır. Hırsızlar hakkında takibata başlanmıştır. betti, Müsaade istemeksizin kalter ye» rinden aldı, kırından çekti, Kılıcın yüzü kandan esmerleşmişti, Sordu: — Bu da ne? — Geçen gece benim evime birisi HINÇ EDGAR WALLACE O'kadar ki Brixan artık kapının açıl. mik istenmediğini düşünüyordu. Bir dakika sonra nihayet kapı açıldı ve Gregory elindeki Iâmbayla göründü. Acayip bir görünüş! Şato sahibi ta- mamile giyinmişti. Belindeki kemer de iki iri tabanca sallandırmıştı. Ka- fası pansumanlarla sarılı, yalnız. bir görü meydanda, sol kolu bandajda... Yürürken de topallıyordu. — Bir kaza geçirdim, dedi. — Galiba fena bir kaza geçirdiniz. — Burada konuşmıyalım, odama geliniz. Gregory'nin kütüphanesinde, ora - da bir itişme, kaloşma olduğunu gös- teren bariz alâmetler vardı. Duvar - daki aynanın biri parça parça olmuş- tu. Brixan başını kaldırmca ocağın üstündeki iki kıliçtan birinin yerinde olmadığını gördü. — Bir şey kaybettiniz mi? Geçir- diğiniz kaza esnasında bir kayıbınız oldu mu? Gregory başı İle evet dedi. İkinci kılıcın manzarasında da bir geyler Brixan'ın nazarı dikkatini cel- girdi. Bir Malezyalı, Bir masal an- lattı, güya ben onun karısını kaçır- mışım. Bana hücum etti, Ben de bit- tabi kendimi müdafaa ettim. — Kârısını sahiden kaçırdınız me idi? — Ne münasebet efendim. Zaten Borneoluların çoğu deli olur. Bir evet veya bayır için hemen üzerinize atılırlar, Ben de onu teskin etmeğe elimden geldiği kadar çalıştım. Brixaa lekeli kılıca baktı. — Evet, dedi, görüyörum, adam- cağız sükünet böldü mi? — Eğer onu söylemek istiyorsa- nız, evet, ben kendimi müdafaa et- tim tabil,, Kollarımı da kendimi evimde geberttirmezdim ya, Ben bir kılıcı başkaları kadar da iyi kullanmasını bilirim. — İyi kullandığınız belli! Foss ne- rede? — Gregory'nin yüzünde bir kıl bi- le oynamadı. — Kimden bahsediyorsunuz? dedi. — Dün gece buraya gelen Fos- tan... — Yalan söylüyorsunuz. gece buradaydı. Ben bitişik (oodadaydım, gözlerimle gördüm. Şato sahibi rahat bir nefes aldı: — Ah, o siz miydiniz? dedi. Evet,» benden para İstemeğe gelmişti. ETİ lira verdim, gitti, Bir daha kendisini görmedim. * Brixan tekrar kılıca baktı ve sor» du: — Foss'un kesik kafasınm Cobham nahiyesinde bulunduğunu söylersem, hayret eder misiniz? teki delikanlıya soğuk ve istif hamkâr bir bakışla — Çok hayret ederim, dedi, eğer icap ederse Fosy'un buradan çıktığı- nı gören bir. şahit gösterebilirim. Bu şahit bir kadındır. Mis Stella Mendorâğır. Beraber yemek yiyor. duk. Mademki bitişik ( odadaydınız, görmüşsünüzdür. Foss Stelladan ev- vel çıktı, gitti. — Çıktı, gitti ama, sonra tekrar geldi, — Onu bir daha görmedim. Eğer hizmetçi kız vardr, gitti. — Gidip gitmediğine kanaat hâsıl etmek isterim. Gregory'nin gözleri bir an maymu pun bulunduğu odaya doğru döndü. Sonra: — Pek âlâ, dedi, geliniz. Koridöra çıktı. Holün methalinin aksi istikametinde on adım kadar yürüdü. Tahta kaplamaların arasın- da hiç belli olmıyan bir kapı açtı. Kolunu uzatarak bir düğmeyi çevir- di, Hele doğru bir merdiven aydın- landı, Brixan şato sahibinin arkasından yürürken, kulenin sadece bir göste rişten ibaret olduğunu anlamıştı. Bu kule cepheden Oo manzarasile gerçek bir kuleye benziyordu. Halbuki bura- maz, derler.Herkes zevkine hoş gelen || renklerden her birinin ayrı | şa SiYAH GÖZLER 15-10-9535 (Otehi Tehornle) Mevzuu Moskvoa muhitinde cereyan eden bir film Çıgan musikisi... Rus taganni heyetleri... Pek mükemmel bir temsil heyeti HARRY BAUR SIMONE SiMONE - JEAN MAX Bu büyük film; mevsimin ilk fevkalâde gala suvaresi olarak Pek yakında SUMER sinemasında verilecektir E VENEDİKDE YAPILAN BEY. NELMIİLEL MÜSABAKADA DÜNYANIN KADIN ARTİST- LERİ ARASINDA BIRİNCİLİĞİ KAZANAN AULA E.S B L SEL'Y 3 p 4 z 3 Bir Abide “ödün ; i Karyoka filminin yıldızları £ GİNGER'le FRED'in 3 ; çok daha süperiyör Filmi ROBERTA yi birinci viziyon olarak |—oZ gösterecektir. inni 21 İLKTEŞRİN gun VEFAT Movses Balekdiian uzun bir has talığı müteakip 13 Birincitnşrin Pa» zar günü vefat etmiştir, Cenazesi yarmki Çarşamba de nm mezkür gün ve mahalde hazır bulunmaları rica olunur. Kadıköyüne Köprüden saat 13,15 de vapur vardır. TEŞEKKÜR zesinde bulunanlara veya edenlere kalbi teşekki lâğ için saygılı yazetenizin tavassu tunu rica i Hasan ecza deposu sahibi Hasan Ahmed Vidinligil taziyet imi ib- Sigortaları halk için Telefon $ ARARAT EEE Li cunda bir başka oda daha var. Gregory tereddüt etti. — Bana niçin inanmıyorsunuz? dedi. Siz pek septik bir adam mışsi- nız. Brixan, ben Hiçbir zaman siziple dikine gitmek istemiyorum. Aşağıya inelim, bir iki kadeh içelim, kavga» Jarımızı unutalım. Ben kendimi biraz fazla rahatsız hissediyorum. — Yok, ben bu odayı mutlaka gör- mek istiyorum. — Anahtar yanımda değil, ip alınız ve geliniz. Şato sahibi nihayet cebinden bir anahtar çıkardı ve bir hayli hilelere daha müracaat ederek, en sonunda kapıyı açmağa mesbur oldu. — Hizmetçim biraz acele gitti, de- $#r dahilden binanın çenahlarından bi- rine ilâve edilmiş iki kattan ibaret ti. İki adam bir kapıdan geçtiler. Dö- nemeçli bir merdiveni ; çıktılar. Ni- hayet bir gece evvel Brixan'ın Bag İ- Ie karşılaştığı koridora vardılar. birinci ziyaretinden sonra tekrar bu- raya geldiğini bir gören varsa, beni tevkif edebilirshiz. Yoksa onu ben mi öldürdüm, zannediyorsunuz? Brixan cevap vermedi. — Yukarda, kulede bir kadın var- dı. Ona ne oldu? — Ha şu sinemadaki herif mi? O. | o Öteki cevap vermeden evvel, ku- nu haftalar var ki görmedim. rumuş dilini dudağı İle ıslattı. . Gregory bir kapıyr açtı: — İşte bahsettiğiniz oda! dedi. —U— MAYMUNUN İZLERİ Brixan sükünetle dedi ki: — Hayır, beni alâkadar eden oda di, birden o kadar ağıt hastalandı ki, hemen kendisini gönderdim. — Tabii bir hastaneye gönderdi- niz. Hangi hastaneye? Odanm manzarası acele bir gidişi teyit edecek bir manzara gösteriyor- du. Fakat bu gidişin tabii bir gidiş olduğundan da şüphe edilebilirdi, Yatak karmakarışıktı, Yastıkta kan, duvarda pas renginde lekeler vardı. Bir sandalye parçalanmış.yere yatı- yordu. Halının üzerinde şüpbeli İeke- ler vardr. Brixan iğilip bu İekelerden birine baktı. Bu İekeler hiçbir insan eline uygun görünmüyordu. ME) AAA ERA DA AAA DADA A OYA EAA Sİ GAGA DEYAAAA ViLLY FORST iR-'AŞK BOYLE BiTTi ZEVKİNE VE GÜZELLİGİNE DOYULMAYACAK BİR FİLM. nümüzdeki perşembe akşamı MELEK sınamasında mannnayınai Numaralı yerler şimdiden satılmaktadır. KIRIK HAYATLAR aldı $ YILDIZ S$i | Annemin ölümü dolayısile cena- || iTTİiHADI Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muameleleri icra eyleriz. TMEMİŞ SENFONİ) Filminin büyük yaratıcısı Fahri talebeye yapdacak yardımlar Kiztlâyın ilçe başkanları bugün s8” at 15 te İstanbul mümessili Generii Ali Çalımlının başkanlığında toplar" caklardır. Mutat konuşmalardan bas” | ka ilkmekteplerdeki gıdasız 2 bin gö” cuğa verilecek yemek işi de bu top” ii ( Yurddaş? İ si Birinciteşrin arsıulasal İ arttırma günüdür. Yurddaş o | diğer uluslardan geri İ için bankaya az da olsa para tr. Ulusal Ekonomi v€j. AA EE MiLLi Ç müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi : Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. 4.4887, 7602 ELEME AAA AAA AAA — Bag'ın bıraktığı izler... dedi. — Burada küçük bir mücadele 0 dü. Bu herif buraya kadar çıktı. His” metçiyi görünce: “İşte karım, işte rım diye bağırdı. — Şimdi kendisi nerede? Cevap yok! — Şimdi kendisi nerede? — Karıyı aldı, başını kıfıp İşi en tehlikesizde böyle “ha lirdim. i Brixan bir sayha kopararak iğil ve yatağın kenarında eline parlak bir şey geçirdi. Kırılmış, fakat ÜZ© rinde hiç kan lekesi olmıyan bir k6lf parçası. Devrilmiş sandalyeleri KA” durdı, bacaklarında aryrmtılar gördü Deği ki: — Burada olup bitenleri ister” niz bem size söyliyeyim: Siz ve dEE tunuz Bag herifi bu odaya girdi bu sandalye parçalandı, Galiba #5” dalyeyi de Bag silâh gibi kullandi Herif ölmeden kağrıığa Mievliii oldu. Kütüphaneye indi, oradan KÜ” & alıp tekrar buraya çıktı. Asıl KP k kavga o saman başlar; ZanGEği yorum. ki buradaki kanların bir & ms da sizin kanlarmızdı. yz Bi km m hep el, 1 Tarkan vii iğ