22 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

Iki Ad Kullanan Bir Adam : “ Bahçesaray'da Murad Oğlan, Kazan'da Mamış Bırdı Han !,, Evet... Ki hiçbir şeye adam, ağımı açmı baka kalmıştı. Hele sırada sağ kal sarak hafifçe eğilip — Mamış Birdi Han çekilmeme mü saade buyururlar mı? Dediğini duyunca büsbütün tuhaf- Jaşıvermişti. Gür sak: adamın kollarını daha fazla boş bırakmamak İster gibi, dal- gın dalgm ilerledi, bir dakika son- ra gür sakallı adam onu göğsü üs- tünde bir evlât gibi sıkıyor ve ku- mandana: — Gidebilirsin - diyordu - Iri yarı adam koşarak uzaklaşınca biran onun ayak seslerini dinlediler. Sonra gür sakallı adam genci kolun- Gani çekti ve bir iki adım geriliye- rek kapıyı kapadı Şimdi, büyük bir zevk ve zengin likle döşenmiş geniş ve sıcak bir odada bulunuyorlardı. Sessiz sessiz bakıştılar, Fakat bu genç neye bire, afallayıvermişti? Atlıların kumandanı sokakta ken- disine Mamış Birdi Handan bahset- tiği zaman Kuyoğlen onu takip et - mek için ufak bir tereddüt göster- mek şöyle dursun, çok sevdiği anla- şılan atından bile tek kelime söyle- len ayrılmıştı. — mak sokaklardan geşip kö- çük evin baş odalarına gelinciye ka- dar, beklediği bir davete icabet edi- yormuş gibi bir tabiilik içinde bulu- han Kuşoğlan; kumandanın duvara dayanmasına ve öte tarafa beklenilen bir işareti veriyormuş gibi boşalan zemberek sesine ve hattâ halkı tara- fından hiç tanınmadığı bu Kazan şeh- rinde kırk atlı u birden kendine yardım için gelmiş olmasına kat'iy- yen hâyret etmemiş olan bu Kuşoğ- Yan, neden böyle şaşalayıvermişti ? Mamış Birdı'nın yüzünde ise tat Ir bir gülümseme dolaşıyordu. Zeki parıltılı gözlerini gence dikmiş, 0- nun bir şeyler söylemesini bekliyor» du. Nihayet oğlunun şaşkınliğına acımış bir baba tavrı ile: — Yavrum. « dedi - neye konuş- muyorsun ? Ve gençten yine ses çıkmadığını görünce kahkahalarla gülerek: —A Kuşoğlan! - dedi kumrusu gibi pis pis nin adın Kuştur amma ine çok güvenen ve etmiyen genç ve şapşal şapşal et Mirza Rüstem... böyle, birden- kendin bir Pars gibisin. Haydili! Durma! Bah- çesaray'dan ne haber getirdin bana. Söyle! Murat oğlan ne haldedir? i Ve yine kahkahalarla gülmeğe baş- ladı, İşte o saman genç. sinirli bir ha- rekette bulundu. Kafasını toparla - mak istiyormuş gibi sol elinin baş- Parmağı ile iki kaşının arasını dür- terek; — Benimle daha fazla istihza et- meyiniz - dedi- Murat Oğlan da siz- siniz, Mamış Berdı da yine siz. Bah- çesaray'da bir başka ad ve Kazan'da bir başka nam ile yaşadığınızt anl- Yorum ve yine anlıyorum ki, kâh av avlamak, kâh bir vazifede bulunmak bahanesile Kırım'dan uzaklaştığımız günleri siz burada geçiriyordunuz. “Bu niçin böyledir? Niçin siz iki'ad taşıyan bir insansınız?” Bunları öğ- renmek İçin içimde bir merak uyan- | dığını sanmayınız. Fakat merak etti- fim bir başka şey var. — eği yn ettiğim bir şey. Kolay kol nlaşmıyacağını İ bildiğiniz Kuşoğlanı gre diğ Yere bol tüylü ayı postları seril « mişti, Bunların aralarından, altların- daki Bubara cicimlerinin (1) neş'eli bir bahar gününde toplanmışa benzi- yen renkleri görülüyordu. Duvarlar, ipekli Iran ve Bülücletan halılarile örtülmüştü. Gür sakallı: adam, geri geri gide rek, bir duvar boyunca uzanan geniş bir sedirin üst Üste ipekli yastıklar atılmış bir köşesine yanlanıverdi. Bu sediri ve bunun tam karşısındaki du- var boyunca uzanan İkinci bir sediri örten koyu vişne çürüğü bir kuma- sın üstüne sarı sırma İle kanatir ej- derler işlenmişti. Delikanlı üstündeki karlar eridiği için her tarafından sular damlıyan püsküllü yamçısını omzundan yere düşürerek devam etti: — Bana Kazan"; ağ emret- tiğiniz ande s5: basta VE yam Şiğiniz eme “Gen elinizi öpüp uae tığınız meşin para sörbasını aldıktan sonra Bahçesaray'da bir dakika dur. madem, Kıroğlana eğerini vurdum. atladım ve bastım mahmuzları İ Tanabileceği neticesine Moskova'da oturan bir İvan Birdi Han ile gi susunu tıpkı kendi tarafınızdan ve rilmiş bir emir gibi yerine götürme mi söylemiştiniz ve ilâve etmiştiniz ki, Mamış Bırdi Hanm başırmağa galıştığı işler, damarlarında iyi kan taşıyan yüreği temiz ve gözü pek her yiğidin yapmaktan şeref duyaca- ğı işlerdir. Bunun için Kıroğlanı çatlatmak ister gibi koşturdum. Ka- zan'a girince ilk işim Pahatur Can'ı aramak oldu. Çünkü siz Manus'un yerini ancak o bilir demiştiniz. Fa- kat ne konağında, ne de saray atlıla- rmm hanımda kend bulamadım. Sonra, çok yorulduğum için erken - den yattım. oMuratoğlan, * Mamış Bırdi'nin avucunun içi gibi- Raporunu (Baş tarafı 1 incide) bütlin ihtimaller düşünülmüş ve tet- kikat yapılmıştır. Bu incelemede, ka- davranır: eksik bulunan parçalarının da bina dahilinde başka yerlerde bu- di varılmış ve evvelki gün akşam, apart manıtı bütün çatı ve bodrum kısımı araştırılmıştır. Muddei umumi ve po lis âmirlerile mahalleyi iyi bilen bir zattan mürekkep olan keşif heyeti a- raştırmada en ufak bir kemik parça sı dahi bulamamışlar ve bu apart - manda bulunan kemiklerin yalnız bu 32 parçadan ibaret olduğu neticesine varmışlardır. Sorguların verdiği sonuç Tahkikata esas olmak üzere evvel ce evde oturanlar tamamen tesbit 0- Tunmuş ve ifadeleri alınmıştır. Öğ rendiğimize göre, Emlâk bankasın - dan bu apartısanı satın glan Sungur lu şirketi direktörü Sait Ömer, a * artmanın henüz bir senelik sahibi- şeker fabrikasında memur bulunan eski mülk sahibi Sudi izahat vere - cektir. Evde oturanları tamamen ta- | yin edebilmek için Alpulluda bulu- nan Sudi, İstanbula çağrılmıştır. Su- dinin vereceği malümat, tahkikatta meçhul kalan tarafları biraz daha ay- dınlatacaktır. Tamirat tekrar baş'adı Tahkikat ba tatil olunan tamirata dün tekrar baş- lanmıştır. Yıkılan sıvalar gözden ger girilmiş ve aralarında iskeletin di - ğer parçalarının bulunup bulunma - dığı araştırılmıştır. 1 Sıvalar arasında en ufak bir par - çaya bile tesadüf olunmamış ve dün bunların dışarıya taşınmasına ve ya- pının ee izin verilmiştir. İskeleti bülan ustalardan Dimitei ve Kostantin işlerine devam etmek- *edirler. Kemikler temiz mi? be günü morga zönderilen kadavra üzerinde Tıbbr Adlinin ra » poru henüz Adliyeye gelmemiştir. “Tahminlere göre, kadavra parçaları bembeyaz ve ecza İle silinmiş bir hal dedir. Buna nazaran, cesedin mütefes «ih bir halde olmadığı, koku neşret- mediği ve bilâkis teşrih tatbıkatında kullanılan iskeletler gibi temiz bir halde anlaşılmaktadır. Dün yazdığımız gibi, keşif heyeti- nin de noktai nazarı bu kemik par- — Bana Kazan'da dostunuz Mamoş | çaların bir doktor veya bir top tale- "ın pek büyük emelleri vardı wmemi ve her âr- | dir. Orada ne İ İ — Uçarak mr geldiniz buraya? | Morg İki Gündür" Kapalı p Bu hususta daha ziyade Alpullu | | olursa Mamış Han mutlaka bilir” demişti. Bunun için Kıroğlanm — nallanmasını geciktiren serserilerle boğuşurken gelen atlıla- rın beyi Mamış Bırdı'dan bahsedin- ce hiç hayret etmedim. Lâkin ne söyliyeyim? Mamış Birdı Han diye karşıma sizin çıktığınızı görünce ka- fam allak bullak oldü. Gür sakallı adam yine gü — Hayır. Senin gibi. Atıma bin- dim ve gel (1) At kilr karıştırılarak | nevi kilim, örülmüş bir (Arkası var| Veremiyor besinin teşrihi tatbikat yaptıktan sonra başka bir yere evini nakleder- ken büraya bıraktığı zannı üzerinde | # Müh: toplanmaktadır. Evde oturanları iyi bilen bir #3t vaktile bir doktorun burada oturdu” ğunu söylemektedir. Diğer taraftan çatı arasında bulu» | nan kazak, pantalon ve saire de İS * keletin çıktığı yerlerle hiç alâkası olmıyan başka bir kenarda bulunmuş tar, Sonra bu 32 parça kemiğin †| tavan arasına muntazam surette Aç! bulunan bir delikten bir el uzanacak kadar mesafeye konması bu ihtimali bir parça daha takviye etmektedir. A EL İİ neşriyatı, 19.50; men musikisi, 20.20: Mi e | cn komleranı. 24.10: Plik. - Duyumlar. Varşova 21: Sözler, 21.10: Plâk. 21.45: Duyumlar. | Übevd — Lületide Sıkı — Kücükpazarda Ai Rıza Baysal geldi Kiracısı bulunduğu katında böyle bir ceset çıktığını duyan Ziraat ban” kası enspektörü Ali Rıza Baysal, bi” | kâyeyi gazetelerde okumuş ve HAY” ret etmiştir. Ali Rıza Baysal, endi$e ve merakla evvelki gün Ankarada” | et etmiş ve bu sabah evine gö” | Ali Rıza Baysalın da merkesce İ fadesi alınmıştır. Tahkikat evrak müddei umumiliğe verilmiş ve iş 4” tık adliyeye intikal etmiştir. İ Morgun raporu Öğrendiğimize göre morg, rapor” nu henüz vermemiştir. Bütün tahsi" katm karanlık taraflarını rapor âY © dınlatacak ve kemiklerin teşrih *4* bikatımda kullanılan bir iskelet PA gaları mı, yoksa gizli bir cinayeti” &seri mi olduğunu ortaya koyacak - tar. Dün ve evvelki gün hafta tatili do- layısile morgta kemikler üzerinde ra yapılamamıştır. Bugün her e esası ipuçuları o meydana gıkacaktır. — 7 ——— > Yunan harici borçları Atina, 21 (Hususi muhabirimiz - den) — Yunan borçları, esham hamil leri gönderdikleri yeni bir mektupta hükümetin tayin ettiği yüzde 39 miktarının arttırılmasında israr © miştir ve Yunanistanın ekonomi du- rumu kendilerine hak verme'cte oldu- ğunu söylemişlerdir. Hükümetin bunlara verdiği tevap- ta Yunanistanın yüzde 35 den fazl? bir şey vermesinin mümkün olmadı ğın tekrar etmiştir, | tamda Kanmık — N FAYDALI BiLGiLER BUGÜNKÜ PROGRAM İstanbul i Fransızca ders, 1 Estegaço orkestrası. Ro- Haberler. 20.30: Radyo car ve tango orkestralar; ve Ba- yan Bedriye Tüzün, Türkçe sörlü eserler. 21.30: Son: haberler, © borsalar. 21.40 Mandolin küarteti. Bayan Paterelli idare- | sinde. 22.10: Plik neşriyatı. Bükreş 13-15: Plâk ve duyumlar. 18; Orkestra 19: Duyumlar. 19.15: Konserin süreği, 20 Sözler, 20.20: Plâk, 20.50: Duyumlar, Zi: Sözler. 21.15: Kemanla birlikte klâsik kılar. 2205; Çift piyano konseri. 2230: | Duyumlar, 2250: Röle konseri, 2415: Duyumlar. "23.35: Konserin süreği » Budapeşte l 3155 ; Konlerans, 22: Senfonik konser, 23: Dayumlar. 23.05: Spor. 23.10 Küçük yo orkestrası Prag 20.10: Plik. 20.25: Sözler, 21.15: Söz- ler, 2 Saksofon solo, 2145: Radyo piyesi Duyamlar. 22.30: Çek Hilar monisi taralmdan komser. 2115 : Söz“ ler, 330: Plâk, 2348; Almanca dayan Hamburg 21: Duyumlar, 21.10: “Evde yıkan, ad. k skeç. 22: Popüler konser. 23: Dayum- lar. 23.25: Milizikli yayım. 24; Plato kon. ser orkestrası Breslau 20.30: Şarkılı yayım. 21: Kısa duyum- lar. 21440: “Der Blawe Montag,, adir rad- yo piyesi. 23: Duyumlar. 23.30: Gece mü- siği Münih 31: Duyumlar, 2110: Radyo orkestra ». 2230: Sözler. 23: Dayumlar, 220 Ara. 24: Dans müziği, . SİNEMALAR TİYATROLAR * Şehir Opereti: Tepebaşı Be - (TAN)IN OYKUSU 9 —— ŞAİRİN İMTİHANI Yaradan şaire portakalların nasıl yaratıldığını sordu. Şair bir Yâhza te- reddüt etmeden cevap verdi: — Tesadüf, Yaradan gülümsedi ve: — Acayip!.. dedi. Maamafih devam et, Şairin gözleri karanlığı içtikçe parlayan bir çift kedi gözü gibi haz- İa parlıyordu, Bu sual en çok sevdiği ve üzerinde günlerce mühayyilesini ve zekâsı: bilediği bir suzldi. Sesi- lediye bahçesinde 25 perşembe, | ge portakallar kadar dolgun ve renk- 26 cuma 27 cumartesi 28 pazar saat tam 21 de “Deli Dolu,, ope ret 3 perde yazan Ekrem Reşit rı temin edilmiştir. # Melek: Aşık Rahibe — Aşk kelepçesi. 5 Sık « Seytan Kız ve maske altnda # Ehamre ; Del nişanlı — Garsonlar sal # Yaldır ı Sibirya mahkümları — Sergi reyi Kral. # Alkazar » Çin Karsı 7 İnekr Renhur — Derisi âşıklar. Çaraviç — Arslan adam. Sümer » trbacak rad # Üsküdar Hâl : me, İsimsiz adamı, NÖBETÇİ ECZANELER Ba gece möhetçi o eesaneler sunlardır © Eminönünde Hesnii Haydar — Alemdarda Cemil — Sehasdebasmea 1. Hakkı — Ak: saravda Nuri Ziya — Samstyada Ridvan | — Sehremininde Narı — Kıragümrükte Arif — Büyükadada Şinasi Rıra — Hey- belide Mehmed — Bakırkövünde Merker — Fenerde Emilyadi — Masköyde Yeni Türkiye — Kasımpasada Yeni Turan — Kadıkövünde Paik İskender — Altıyolda Mahal — Reyiltasta Rıza Berok- | Pangaltıda Güneş — Taksimde Karakin Kürkeiyan — Onatada Hidayet — Kurtulusta Necdet Ekrem — Eyüpte Hikmet eczineleri. LİMAN HAREKETLERİ görün limanımıza çelerek vapurlar * 6.30 Gülnihal Bardırmadan 9 İnebolu Mersinden 1430 Cumüriyet Karndenizden 15 Güneysu izmirden 16.15 Ayten İzmitte 1700 Asya Mudamyadan gerin Umanımızdan girecek vaparlv ' inat 9 Gerze Mudari yaya 21 Saadet Bandermaya o CABUK SIHHİ YARDIM TEŞKİLÂTI Bu numaradan imdat otomobili tesir, 44998 HASTANE TELEFONLARI Çerrahpasa hastanesi. Cerrahpuşa | 21603 Gureba Hastanesi, Şehremini Yeni- 2017 bahçe, Hareki kadınlar hastanesi Ak saray Haseki cad. 32 hane hastanesi, Gülhane Kuduz hastanesi, Çapa Emrin akliye ve anabiye has, tanesi, Bakırköy Reşadiye kışlanı ii bir ton bularak anlatmağa başladı: | — Portakal nardan bir parça son- tıldı. Bütün meyva melekle- aldıkları fikirler üzerinde ra i siz Meal mi nl uğraşıyor ve binlörçe meyva eekisi Bebek VeJŞiğli taslakları yapıyorlardı. Siz onlardan beğendiklerinize can veriyordanuz. Narı yarattıktan sonra gözdeleriniz arasına giren en san'atkâr melek bir İ sabah koşarak yanımıza geldi ve siz- y. | Narı yaratan melek rüyası si — Duzdaban bas | yundaki dinlemenizi riça etti nda bir yal diz yağmuru görmüştü. Gökten iki yumruk büyüklüğünde yıldırlar dü- şüyordu, Bu yıldızların. çoğu suya düşüp kayboluyor, bir kısmır s6 bo - koyu yeşil ağaçların dai nıyor ve yaprak üneş parçamı gibi sarkıyor. den rüyasını rına #AP da bil lardt. Narı icat eden meleğin rüyası ya: tadanâ portakal fikrini ilham etti Şair sözünü şöyle bitirdi: — Eğer narı İcat eden melek o ge- ce rüya görmeseydi belki dünya bu en güzel renkli meyvadan ve benim Hisanım bu en dolgun portakal keli. Narı mesindön mahrum kalacaktı icat eden melek portakal rinde bir sürü eskiler ha; lardan birinciliği portaka turuaç, Üçüncülüğü limon, cülüğü. Yaradan seirim sözün — Saçmat,. Yalan! yalan söylüyorsun. Bu bir meziyet tir şairim. Sonra Yaradan ellerini çırptı. Me- Jekler şairin günah defterlerini ge tizdiler. Çünkü şairin sevap defter Teri yolu. Ufacık ele Kp Terk lar, Yüz paral I Yazan : Bedr: RAHMİ rim Birinci sevap! Şairin bir gün ak- Ima esmiş, yediği şeftalilerden bir tanesinin çekirdeğini rssız ve kurak bir yola gömmüştü. Şeftali çekirde- gi tutmuş ve bir gün o yolda susuz- İuktan çatlıyacak iki yolcunun su - suzluğunu gidermişti. Ikinci sevap: Şair açlıktan ölmek Üzere bulunan bir köpeğe sandüvi- çinden bir parça vermiş ve bu saye- de beş dakika daha fazla yaşamıştı. Uçtncü sevap: Şair günlerden bir cumartesi günü üç saat yalan söyle memişti |, Yaradan tekrar paralık cep defterinin yanında bak- kal defterleri kadar k narı defter ler yükseliyordu. . Yaradan, günah defterlerinden. birisine. ufak bir göz... attı, İlk gözüne İlişen satır şu olmuş” tu: gülümsedi. Yüz — Şair hayatı boyunca 1978 kişiye yalan söylemişti. Bunların araların» da her soydan insan vardı. Yaradan dudaklarımı büktü ve şai- ri baştan aşağı süzerek: — Benim peyzamberlerimin hepsi de şairdi, en kıymetsizi senin porta- kal hikâyesini gölgede bırakacak ha- ya! sahibidi. Fakat hiçbir tanesinin Sdam aldattığını görmedim. Salr kendisini müdafaa etmek is- tedi — Yaradan! dedi, sen benim kafa» tasımı zekâların en kesifi ife doldu- rup yeryüzüne fırlatıverdin. Ben bu zekâyı senin esrar düğümlerini öz“ meğe hasredecektim, Fakat bu düö- ğümlerden bir tanesini bile çözemi- yeceğimi anladım. Ve zekimin bir kısmını senin güzelliklerine kafiye aramağa harcadım, Arta kalanile de | senin bana verdiğin en büyük hedi- mı hiçbir şeyden mahrum sarfettim. an nefretle: — Kısacası yalnız kend! nefsin için etrafmdakileri İstismava kalk - tınlı, Dedi ve sonra gökçürültüsü gibi bir sesle meleklerine bağırdı: — Cehenneme! Ve şairi cehenneme attılar. Gele- cek yazılarımdan birisinde size şaf- rin cehennemdeki öntibalarını anla- baş sahifesinde üç tane sevap vardı. | tacağım. Makedonya iht lâlcileri Sovyetlerin ikinci beş serbesti bırakıldı senelik plâni Sofya, 21 A.A. — Geçenlerde yaka lanan bütün ihtilâlci Makedonyalılar illerin birinde hapsedilen şefleri Pet ro Traikolf müstesna olmak frere, Özgür bırakılmışlardır. —— Fransada yeni bir âbide Paris, 21 A.A, — Cumur Başkanı; yanında Senato ikinci başkanı, sü ve hava bakanları olduğu halde bu sabah, “Aisne,, ilinde Ulehibreni'de ikinci Marn muzafferiyeti içim dikil- miş olan anıtın açılma töreninde bur Yunmuştur. —— Yeni bir hava postası Roma, 21 A.A. — Bu ayın 23 ünde Brendizi - Hartum, Kassao ve As - mara arasında yeni bir hava postası işlemeğe bağlıyacaktır. Bu posia haf tada Iki kere yapılacaktır. Uçak pilo- tu olan İtalyan diplomatları arasın. da asbaşbakan B.Medici Del Vascello 60179 | vardır. a sizi Moskova, 21 A.A, — İkirici beş senelik plânın üç milyar 500 rubletik üçüncü yıl ödüneü 1 temmuzda 452 milyon 389 bin ruble fazlasile kapan- miştir, —— Yeni İngiliz seç'mi Londra, Z1.A.A. — Halit Ond'da verdiği bir söylevde Baldvin bilhase sa şunları söylemiştir: "Bugünkü kadar kuvvetli olmasa bile gelecek parlâmentoda kuvvetli bir çoğunluk elde etmek umudunda- yım. Bundan sonra Baldvin, genel «e - çimlerin on iki ay sonra olacağım is şaret etmiştir. — Belfast'da karışıklıklar 21 A.A, — Son kargaşa » lıklarda yaralananlardan bir kişinin Bel daha ölmesi ile bu kargaşalıklardaki blü sayımı sekize çıkmıştır.