SAYI: 92 — 3395 On Birinci YIL SAHİB ve BAŞMUHARRIRI e Mahmut SOYDAN | SAYISI 5 KURUŞ .. 3 incide : Peyami Sala'am “Kalde rumda titab “, Orhan Se Tim'in “ Suya düşmek ” fik- ealeri, 3 üncüde : — Ankara haberleri — Galib Ataç'm kroniği — Felek'in fıkrası : “ İp canbazı dei Aris Hüdai Akdemir'in Mi Bide casamlak” tefrika se — Sağlık öğükdleri $ ikide 1 savaşım en müdhiş cs. © Matmazel Doktor 6 mesda 4 Memlekette TAN — Seviş meler, evlenmeler, Tinddez Spor. de 4 Avrupa gazetelerine göre “— hâdiseler i ouncüda : PİA3. iouncuğa : Kazan Hanlığı son gün leri — Ekonomi, 11 ipeide £ Kadın ve Moda 12 incide 4 Gürel sanatlar 13üneüde: (İngiliz gemil Kâğ Kâğı ane 23 Temmuz - SALI» 1935 ISTA NBUL öyünde 3 Bir anda Kâathane köyünü harabezara çeviren ateş dalgaları içinde itfaiye çalışıyor . . . “Edirneyi İstiyoruz!,, Diyen Bul- garları Susturmanın Tek Yolu! İki sene kadar Bulgaristanda kal- 'dım, Meşhur Muşanofun Başbakanlı- ğı zamanına tesadüf eden bu iki sene fında, Bulgar denilen acayip yar radı fert olarak, millet olarak, mümkün olduğu kadar, tanrmağa Şa” lıştım. Hazırlar ve politikacılar ile konuştum, âlimleri ve çiftçileri ile konuştum, askerleri ve komitecileri ile konuştum ve şu neticeye vardım: | — Bulgar askeri cesareti ile meş- hurdur amma, Bulgar istiklâlinden. beri Bulgar ordusu bir tek harp ka- zanamamıştır A — İstiklâlleri tarihi olan 1878 den birkaç sene sonra hemen Sırplar» Mm savaşa kalkıştılar : Yenildiler. B — 1912 de Balkan savaşını yap- tılar, yenildiler, C — 1916 da girdiler: Yenildiler. Bulgar askeri bir ke- re Pilewnede kazandı. Karan- madı, Gazi Osman deteyüyelle'sa ran Ruslar ve Eflâk - Buğdanlılar harbi kazandı, Bulgarlar da parsayı topladı. Tarihi hakikat şudur ki, Balkanlara ayak attığı günden ve tâ Bizans devrindenberi Bulgar tari- binde Bulgar ordusu hesabına yazı- lacak bir tek askeri zafer yoktur. 2 — Kan içicilik kanlarında olan Bulgar komitecileri, bir siyasa! ülkü fedayileri değil, ya o, ya bu, fakat dalma en çok verenin elinde ci- "ayet âletlerinden ibarettir. Make- donya komitesinin kırk senelik tari- hi bu iddianın örnek hazinesidir. 3 — Bulgar çiftçisi gayet çalışkan, Şok tutumlu, fakat dehşetli kaba, Ayni zamanda korkunç derecede ca- bildir. Bulgar çiftçisinin karakteris. tiği birçok Bulgarlarda olduğu gibi bileciliktir, 4 — Bulgar sydını (münevver) fe- Da bir hamuru kitabın ve güzel san' a Yuğutabileceği kadar yontulmuş- ur; 5 — Bulgar politikacisi, yeryüzün- de daha aşağısı ve daha fenası ta- savvur olunamıyacak kadar düşki düz. Güya en yamanları olan ve dip- Jomattan ziyade ihtiyar, bitmiş bir kargayı andıran Ma - telif vaziyetlerde ve meclislerde ya kından tanıdım. Bütün kurnazlık is teklerine / rağmen, biçare, Genel Savaşa k bir adamdır. 'Bulgar pol kacrlarının acemilikleri ile büyük bir kısmının ayni hizada ve o kadar hız- la koşan İkinci kusurları, siyasal ah- lâksizirklarıdır. Bunların yüzde sek- #eni iktidar sandalyesini yalnız zen- gin olmak hursile isterler. Bulga ristanda politika kavgalarının o dere- €e şiddetli olması bundandır. Bir Bulgar nazırının zengin olması için altı ay nezarette kalması kâfi gelir. Herhangi bir cumuriyet İdaresile herhangi bir monarşi arasında karak- teristiklerden biri de. cumuriyetle idâre edilen memlekette derhal skan- dal, halini alan berbangi bir suğisti, malin, bir monarşide tabii addolun. masıdır, Bu bakımdan, Bulgariş. tan monarşisinde «uijgej. mal hayret uyandıracak kadar tabi hal almıştır. Misal: İstanbu. liski bütün Bulgaristan: çalıp çırpan adi bir soyguncu, korkunç derecede cüretkâr bir baş hirsizdı. Tatarpa, zartıkta bir geceyarısı kendisini ya, ka ik ağzını, burnunu, kulağını, bir ağaç kütüğü gibi doğrayıp öldü. ten zabit Harlakof.ayni İtanbulişki. tadır, fakat son on senede Hariciye Nazırlığı etmiş bir Bulgar nazırı da- ha tanırım ki, yalnız akdettiği istik- razlardan aldığı para ile Bulgaris- tanda değil cv. değil konak, bütün bir şehri satın almış ve çaldığı şeh- re adını takmaktan da korkmamış- tir. o Şimdi, harplerden bitkin çıkmış, manevi kaliteleri çürümüş, her ba- kımdan kuvveti tükenmiş ve asker. liği sıfırdan da aşağı hale gelmiş o- Jan bu kalabalık, Umumi Savaş 80- nundâ eli kolu bağlanarak büsbütün kımıldanamaz hale girdiği gün- denberi, yâlnız malihulya ile bes- lenebilir bir hasta halindedir. Kim ona, amma kuru olsun, fakat bol ha- yal verebilirse, iktidara o geçmekte» dir. Altr ay, bir şene, tecrübe, tatbi. kat, malihulya gerçekleştirilmeyince, bu seter eşle, ider, ilden erik © gelerek içinden çıkılmaz o bir Cercle Vicicux - fesat gemberi için. de, Bulgar milleti, eriyerek avutulur, avutularak erir. Bu genel politikanın tarihçesi şu olmuştur : | — Umumi Savaş sonunda vaziye- ti kurtarmak için çiftçiler Ruslar ile anlaşıp, Yugoslavlar ile birleşmek istediler. Bu İsteği bir taraftan Rus- lar Bulgaristanı komünizm sahasi hâline koymak için kullandılar, kan gövdeyi götürdü; öbür taraftan Yu- goslavlar Makedonya isini cezri hals letmek yoluna döküldüler ve Bulgar ların birleşmek isteklerini ayakları- na kadar gelen Bulgar devlet adam- ları İle beraber istiskal ettiler. Yu. goslavyanın Bulgaristanı adam yeri- ne koyarak konuşmağa başlaması ta. rihi, Lozan hududunu çizilinesile tarih, Bulgar politikasının ve Trakya komitesinin nihayetsiz tezvirata baş- lama devrinin de başlangıç tarihidir. başlar, 2 — 1925 te çiftçiler ezildikten sonra iktidara geçen” demokrat kas bineler, etraflarındaki komşuları bi- & göstererek, « birleşirir diye, meşhur avunma ve vakit karanma siyasetlerine baş ladılar. Biri Yugoslayyayı, Yunanistanı, Romanyayı zamân zaman biribirimize gözdağı gi- bi kullanmağa kalktılar. Muşanof bu politikanın €n son, fakat aklı arra en akıllı sembolü Balini almıştı. Am- ma çok sürmedi: Balkan misakı dört devleti birleştirerek Bulgarların bu şantâj politikasma da son çekti. Son gekince, en büyük kozları ellerinden gitti. Ellerinden gidince, büyük ko zu fevt edenleri attılar. “Yugonlay ya ile kendilerini birleştirmek iste. TArkası 3 üncüde) Al: Naci KARACAN ni lerinden dört mil 1 ğ ve İrangilsı aldı, ertesi gün hela Se İİ BUGÜN 5 inci SAYFADA| kok ortasmda bırakıp Avrupaya kaç» | ti. ve hi, çaldığım yiyor 1 Tamimi İl ZEFALKAYA BAŞLADIK. söylemeğe lüzum yok, çünkü hayat ——/ Kâathane köyü baş- tan başa yanıyordu! 32 Ev Yandı, 3 Yaralı Var Açıkta kimse bi- rakılmadı, hepsi yerleştirildi Yangın nereden çıktı, nasıl büyü- dü, neler oldu? Dün Köathane köyünde bütün köyü yakabilmek istidadı gösteren büyük bir yangın olmuş» ve kö yanıp kül slmaktan bir yazarımız Kâathane köyüne gönderdik. Yazarı- mız gördüklerini ve arâştermalarını şöyle anlatmaktadır: Kâathane köyü Könthane köyü, Çağlayan kasrın - dan gidilirken, derenin solundaki dağ eteğinde, eski ve hepsi ahşaptan yapıl mış 200 evli bir köydür. Yangın saat 12,15 sularında köyün üst tarafında Ramazanın sahip ve Şa“ banın kiracı olduğu ahşap evden çık- mıştır, Bu ev İki katlı ve eskidir. Yan» gını ilk olarak köylü kadınlardan Hüs niye görmüş ve : e — Yangın var, yanıyoruz, yetişin! Diye bağırmağa başlamıştır. Bu #es üzerine köyde telâş baş ve köylüler fırlamışlardır. Fakat ateş âni de saçakları sarmış. kâra dumanlar © rafr bürümüştür. Bu sirada son derecede rüzgâr esmekte olduğundan ateğ, YA nındaki ikişer katlı ve ahşap evlere #i- rayet ederek büyümeğe yüz tutenuğ- tur. İttaiye geç mi kaldı? Bü telâş esnasında itfaiyeye de t€ lefon edilmek istenilmiştir; lâkin an“ laşıldığına göre yangın jandarmaya geç hâber verilmiş, bü suretle itfaiye” ye telefon edilmesi de biraz gecikmiş” ör Beyoğlu itfaiye grupu telefonla yan gın haberini alınca hemen birinci grup yola çıkmıştır. o Ancak itfaiye köye geldiği yakit yangının dal ba » dak saldığını, dört evin birden tötu- şarak ateşler içinde olduğunu yöf! tür. Grup'hemen dereden su atesi söndürmeğe başlamakla berabe" Jandarma Komuten! evinde yan gm çıkan Şabanın çocuğu ile Remzinin sorgusunu yapıyor. ikinei. üçüncü, dördüncü gruplerm da gelmesine lüzum gösterilmiş ve bu ruplarla birlikte itfaiye komutanı İhsan da yangın yerine gelerek birden köyü sarmak istidadını gösteten âte- şin söndürülmesine uğraşılmıştır. Altı koldan aleş llbaylık Jandarma Komutan Bin- başı İzzet, Beyoğlu ilçebayı Danis, Sa siyer Jandarma Komutanı Hilmi de yangın yerine gelerek söndürme işle- rine bakmışlardır. Rüzgârın şiddetin- den ve evlerin eski, tahtadan olma sından dolayı yangın beş altı kola &y- rılmış, hattâ alev parçalarının atlama» sından ve kıvılcım düşmesinden kö- yün alt kımında bazı evler de tutuş- muştur, TArkasi 7 incide) Bayındıt bir halden taş ve toprak yığını haline göçen mahalleler. 2 Ev Konu Anayı yavrusuna bağlı” yan en kuvvetli sebep onun yüzünden çektiği ıztıraplar- dır. Bir gün bana bir gebe ka- dın geldi. Bir metro boyu i vardı. Böyleleri odoğura- mazlar, onu söyledim. — Ben ölüme razıvım, socuğum olsun... dedi, hüngür hüngür ağla- maya başladı. Çocuğu sağ olarak aldım, fakat kendisi şok yaşamadı, öldü. General doktor Besim Ömer, ge- niş koltuğunun içine gömülürken: — Ooo!, dedi, pek önemli bir sor. | gu bu.. Koca sevgisi mi ağır basar, | yaksa çocuk sevgisi mi?, Birden kes | tirip atamıyacağım doğrusu... Bu öy- | le bir şey ki, kadının en ince duygu tellerine dokanır, Kadın var, çocuğu &: fedakârl:k ola süz, Kadın var, çocuğumu . bir yük gibi başından atmak İçin türlü ça- relere başvurur, Fakat işi, umumi bakımdan ele alırsak, şu neticeye var kadındaki ana | sevgisinde, mantık ve muhakeme aranmaz, Ana, , BESİM ÖMERE BİR GÜ Telefon TELEFON | çocuğunu, ne İçin, neden dolayı sevr | 1 Medi İldre ve Matbaa £ Yandı! : 2asts, Yüze işleri : 24310. 24310. Koca Sevgisi mi, Evlât Sevgisimi? “Besim Ömer ,,le ştuk Memleketin vücudiyle şeref duyduğu değerli hoca BESİM OMER diğini düşünmeksizin sever. Onu İse ter nikâhlı kocadan peydahlamış ol- sun, ister nikâhsız doğursun, çocuk ana için birdir. Ananm bakımından her çocuk; meşrudur. Çünkü; nikâh lt çocuğu da, nikâhatz çocuğu da de- karnında taşır. Onu kendi e besler. Hele dünyaya: getirip te emzirmeğe başlayınca analık duy» gosu, büsbütün uyanır. Çocuğun - dan ayrılmamak için, canını razıdı”, Bilmem, dikkat ettiniz mi? ir müddet meme. verdikten #onra, Ana ile yavrusu arasında bir tanışma meydana gelir. Çocuğun gülümseme» LArkası 3 üneüdeğ N BİR KADIN GELDİ... şirketi Hükümet tarafından tayin edilen kontrol heyeti dün şirkette işe başladı Telefon şirketinin hükümete devru teslimine kadar bütün muamele ve teş kilâtını kontrol altında bulundurmak üzere Ankaradan şehrimize gelen msü- rakabe heyeti dün sabahtan itibaren | işe, başlamıştır. Mürakabe heyetini teşkil eden Bayındırlık Bakanlığı mü nakalit direktörü Kadri, Ankara Tele fon direktörü Niyazi ve Posta Telgrai Genel direktörlüğü telsiz mühendis - lerinden Fuat dün sabah erkenden şir ket merkezine giderek, şirket direktö- rüne hükümetten aldıkları emri teb- liğ etmişler ve kendisinden şirketin teşkilât ve muamelit: hakkında iza- hat almışlardır. Heyet bundan sonra akşam geç vakte kadar şirketin bü - tü sisatını gezmiş ve tetkik etmiş- lerdir. Bu tetkikler esnasında Jlruru görülen yerlere Posta ve Telgraf ida resinden getirilen mütehassıs bazı kim #eler kontrol olarak yerleytirilmişler - dir, ŞArkası 7 incide) Hükümet kurumu heyeti üyeleri şirkette