TÜRKiİYEDE iŞ Osmanlı B HAREKETLERİ ankı Genel HeyetindeBaşkanın Söylevi Dün ekonomi Ös. Mmanlar bankası g drada toplandığını ve Başkı Her bert A. Lavrence'in bir söylevde bu « lunduğunu yazmıştık. sene zarfında ekonomik arsızlıktan bahsettik - demiştir ki: Yüksek fiyatler — Dünya ekonomisindeki dürgün. Süzlüğe rağmen bir çok dahili piyasa- ların nisbi inkişafı karşısında hayret etmemek imkân dahilinde değildir. Geçen senenin bilhassa ortasından- beri, Türkiyedeki iş faaliyeti -bunun en bariz bir delilidir. Fazla hareketsiz geçen altı aydan sonra. clering hesaplarını denkleştir- mek lüzumu, ve bi sipariş ihtiyaçla rin aldıkları n uzun zamandan- beri ümit edilmiyen bir hadde çıkar- mıştır. Bunun içindir ıdı linden fazla yüke-'mniş, tütün üzde $0 fırlamıştır. taraftan hülküm ya fevkalâde — tal Türk pamuğu ve bu yatlarından çok yükseğe çıkmıştır. Ekim mahsulü Diğer Heyeti umumiyesi iti 1ât, 1933 senesindekinde mden daha az olmuş ve pi- h bulmuştur. yeni doğan faali- gayti kabili ret merkez bankasının — rees- | ünün inkişafında bulabi- evvelki 31 kânunu evvelde | on Türk İirasından az iken, ö- 31 kânunu evyelina 12 Mrasından fazla yetin, bir delilini olarak piyasasında kâğıt | iş paraların Merkez bankası 19”3 de pi- kambiyo Ticaret müvazenesi saya arzedilen mikta yesinde ihraç miüessesesi, devle- ı hariçteki alacaklılarına o - | imanlarını kar sılmamış a'h'n mevcudüunu, ve derhal altına * kar bedilecek döviz ihtiyacını şa; kat bir surette takviye etmiştir. Bu kârşılık 1932 de 1933 te yüzde 15,87 olduğu 1934 senesinin nihayetinde 19,83 & çıkmıştır. Bu, bütün dünyada ar- srulusal bir mik- Yasına ve sermayelerin serbestçe te- | davül etmesine dönülmesi için lâzım- | gelen şartların birleşmesine & Hazirana Kadar normal olan vergilerin - geliri 1934 - 3S eksersis sehesinin ilk yedi ayında, yani 1934 senesinin son yed ayında 1933 - 1934 senelerindeki tah- | bütçe tahminlerine nazaran 3 milyon bir fazlalık arzetmiştir. Ergani istikrazı Bütün bu takkamlar, geçen — sene zarfında tamamen mütevazin bir büt- çe ile, ulusal müdafaa için çıkabilecek nagihani masraflara karşı koymak en- dişesile hareket eden, devletin, ener- JİR mali tedbirlerle hazineye yaptığı yardımı ifade edemezler. Krediye yapılan mür c€aâat yalnızçok evvel mi- saadesi alman müsmir bir gaye uğrunda olmuştur: o da teşrini evvel ayında, Ergani istikrazının üçüncü ve son parçası için 4 milyon liralık plâs- mand as - Erzurum demiryol: nun inşasr için de aynı şekilde İakı bu sefer yüzde 7 getiren 30 milyon ralık tahvil çıkarılması düşünülmekte- dir. Demiryolları Hükümet, Afyon Karahisar - An - talya hattı ve 200 kilömetrelik yeni yol kısımları ile geniş demiryolu si- asasını takip ederken, diğer taraftan endüstrileşmeye büyük bir vüs'at ver miştir. Bili: nuz ki bu işe teşeb - büs edı yavaş yavaş ithalâtın bir kısmını azaltarak, ve memlekete ihra- çat yapabilecek bir mevkle getirerek ekonomik bünyesini geniş bir surette de meği düşünmek - tedirler. Fabrikalar İşte, son defa Eskişehir ve Turhal şeker fabrikalarının işlemesi sayesin- de Türkiye şeker hususunda - harice bağlanmaktan kurtulmuş! mensucat ithali, tır. Diğer taraftan Zonguldak kömürü kullanabilecek bir demir sanayii vü - irmek için de etütler yapıl- e hacet nîmxvı:ı*» Madenler .ıaîm'ı,. TÜKTAR0İS areAmşek ü ice 1933 senesinde 480.000 ton kö - mür s.mm,ı bal defa 700.000 tona yükselmii Neti- cede krom istihsali 80.000 tondan 180.000 tona çıkmıştır ve Ergani ha- karn iletilmesi de çok uzun zamı- na müvakkıf d bu miktar son Bankasının Türkiyedeki faaliyetini | anlattıktan sonra, bankanın — diğer | memleketlerdeki faaliyetini izah et - miştir. Alman parası Almanyada yükseltme oyunlarına karşı yapılan bücumlar — âdeta genel seferberlik balini almıştır. Bu mü- | nasebetle (Der Deutsche Volk ) gazetesi şunu yazmaktadır: * Son haftalar içinde Fransada Birleşik A- ada ve İsviçrede ceryan etmiş eyler, para stabilizasoynu hak- daki tahminlerimizi — teyit etmiş- r. Para intizamsızlığının kalkacağı- na ve arsıulusal mübadelelerin önem- i genişleyeceğine kadar da- bu işi behema- silâta nazaran "ti buçuk Mmilyon ve vermiştir. Bu KIRMIZI VE SiYAH STENDHAL ca bir tavurla onun omuzlarını | sıktı, M. de Rönal'i bırakıp ter- biye edilecek çocukları olan bir devlet memurunun yanıma gir- | mesini teklif etti; Julien buna | razı olursa o memur da, kral Philippe gibi — Allah'a öyle ço- cuklar bahşettiğinden ziyade | onları M. Julien'in bulum şehirde dünyaya getirdiği için hamdedecekti. Çocukların mü- rebbisi yılda sekiz yüz frank ala- caktı; hem de bu para kendisi- ne aydan aya değil (M.de Mau- un bunun bir asilzadeye yakışmadığını söyledi), üç ay- dan üç aya peşin olarak verile- cekti. buçuk saatten beri içi sıkılarak bekliyen Julien'e artık sıra gel- mişti. Bir buyrultu kadar uzun ve kusursuz bir cevab verdi. Her şeyi ima ile anlatıp hiç bir şeyi İ açıkça bildirmiyen bu cevabda M. de Rönal'e karşı saygı da vardı, Verriğres halkma karşı adeta ibadete benzer bir naycı de vardı, ünlü ilçebaya minnet- | tarlık da unutulmamıştı. Ken- dinden daha j&suite'ini gördü- ğüne şaşrran ilçebay, kesin bir cevab koparmağa çok uğraştı | ise de beceremedi, Sevincinden | içi içine sığmıyan Julien, bela- gatini bilemek fırsatını kaçırma- dıve yineo cevabı, bu seler başka tabirlerle tekrarladı. Bu kadar söz içinde bu kadar az şey söylemek, kamutay üyelerinin uyanmak tehlikesi gösterdiği bir toplantıyı kazasızca sonuna erdirmek istiyen en beliğ baka- nın bile harcr değildir. M. de Mauügiron kapıdan çıkar çık- maz Julien, bir deli gibi gülme- ğe başladı. Jösuite'ce cerbeze- | ondan gizlemedi; B 22 Haziran CUMARTESİ PARALAR Sterlin Dolar 20 Fransız frangı 20 Liret 20 Belçika Prangı Drahmi 20 İsviçre fr. Florin 20 Çek Kuran Avustarya şilir Mark Zeti Pengo 20 Ley 20 Dinse Yen İsveç Kuron lem Mecidiye Banknot ÇEKLER Kapanış Fransız Frangt İngiliz kirası Dolar Liret Belga Drahmi İsviçre Prangap Leva Florin Çekoslovak kurona Avusturya Pezeta Mark Zloti Pengo Ley Dinar Yen Çernavets İsviçre kuronu ESHAM İş Bankası Mü. N, 6, e Anadolu 96 60 » 6 100 Sirketihayriye Tramvay Bomonti - Nektar Terkos Reji Aslan çimento TMerker Bankası Osmanlı Bankası 'Telelom İttihat değirmencilik T.A.Ş. Gank Teeülameslenize İSTİKRAZLAR 'Türk Bocca T Kupon Keşik 2037.50 7830 M 26,32,50 Ergat $i İstikrazi dahilt 94,50 TAHVİLAT Rihtim Kupon Kesik Anadolu T ve TI i II Kupon Kesik Anadolu mümessil — ——— sebeple muvakkat bir zaman için ye- ni bir takım finansal — çalışmalar lâ- zım gelecektir. Aksiyonların son gün- lerde fırlamasına âmil olan şeylerden biri de devalüasyon (kıymetten dü- şürme) imkânları hakkındaki kor- kudur. Borsa hareketlerinin Dan. Fransa, Birleşik Amerika ve sair ül kelerdeki para siyasası hâdiselerine müvazi bir inkişaf seyrini takip etti- ği manidar olmakla beraber şayanı eseftir. Bu vesile ile şunu gözönüne almak lâzımdır. ki Alman hükümeti siyasasınt hiç bir zaman yabancı ül- kelerdeki dalgalanmalara, noksanlık- lara ve daha kıvama gelmemiş şeyle- re bağlamıyacaktır. 5268 men M. de Rönal dokuz sayfa- lık bir mektub yazdı. Bu mek- tubda kendisine söylenenleri an- latıyor ve son derece alçak gö- nüllülük göstererek akıl danışı- yordu. “Ama o köpoğlu beni ki- min istediğini söylemedi! M. Valenod olacak... Benim Verri- #res'e sürülmemi imzasız mek- tubundan biliyordur... Mektubu yolladıktan sonra Julien, gidip M. Chelan'a danış- mak üzere evden çıktı; güzel bir sonbahar günü, sabahın altı- sında, avı bol bir kıra varan av- € ne kadar sevinirse bizim de- likanlı da o kadar sevinc içinde idi. Fakat papasın evine varma- dan, o gün onu nimetten nime- te sürükliyen Felek, önüne M. Valenod'yu çıkardı.,, Julien için- de ne türlü lüzum duyduğunu kendisi gibi yoksul bir genc, gönlüne Alla- hın ihsan ettiği papaslık arzu- sundan başka bir şey düşünme- dünyada gönül arzusu yetmiyor du ki! Tanrı bağında layıkıyla sinden istilade etmek için he- hizmet edebilmek, bilgili bunça rneli idiamane çare? bu deni | KN gok durgunlaşmıştır. Halı dairesinde mevsim dolayısile satış azdır. İran halıları üzerine tek tük muamele olu- yor. Mücevher satışları da eski harare- tini kaybetmiştir. Tek taş sek kıratta pırlantaların, iyi inci, zümrüt ve diğer taşların alıcısı vardır. Fakat böyleleri bedestana bugünlerde çok az üşüyor. Ev eşyası getirenler de azalmıştır. Gdç mevsimi olduğundan, yazlığa gi- mlerden bazıları ağır ev eşyaların- | dın bir kısmını satışa çıkarmaktadır. Soba satışları daha başlamamı - -Sandal Re-kerrermete, yantaa satıldığı halde; diğer krsim exvı da arttırmanın bararetli oluşu nisbe , değerinden çok fazlaya çıkmak- Geçende, Kızılaya ait, işler halde, | güzel bir otomobil güçlükle 100 lirayâ satılabilmiştir. Öte yandan, 350 - 400 liraya alınmış iyi markalr radyolar 30 - 40 liradan fazla alıcı bulamamak- tadır. Beş lâmbalı, orta dalgaları, pek pü- rüzsüz şekilde alan bir Amerikan radyosuna 11 liraya müşteri çıkma - mıştır. Fakat buna mukabil, dükkân- da 70 Hiraya satılan gramofonların, arttıranları çok olduğu zamanlar 110 liraya kadar çıktığı sık sık görülüyor. Sandal Bedesteni Mezat İdaresi, esnaf malına muhamminleri vasıtasile değerinden daha az kıymet koydur- maktadır. Bunun da sebebi, esnafın aralarında birleşerek tavcılık yaptık- ları ve böylece malın kıymetini art- tırdıkları hakkında ileri sürülen bazı şikâyetlerdir. Bununla beraber, esnaf malı getirenler ştır. Bedestene, daha çok halkın kullan- dıği eşyalar gelmektedir. Mezat yerine, yalnız kıymet biçtir- mek için eşya getirenler de vardır. Bunlar, ufak bir para mukabilinde son zamanlarda işdaşlarının yanında pek de ki çük düşmemek için, mekteb medrese görmesi lâzımdı; Besan çon medresesine gidip iki yıl masraf edecekti; para biriktir- mek boynuna borc olmuştu; bu da her üç aylığı peşin verilen sekiz yüz frank yıllıkla elbette daha kolay olacaktı; altı yüz frank yıllığın her ay verilen pa- ise çabucak harcanıp eriyordu. Başka bir yönden düşünülünce de Tanrı'nın onu de Rönal'in çocuklarına mürebbilik ettirme- si, hele gönlünde onlara karşı büyük bir sevgi uyandırmış ol- ması, onları bırakıp yazacağını göstermez miydi?... Julien, Napoleon çağının o çabucak iş görmek huyu yerine krallık zamanında yayılmış olan bu çeşit belagatte öyle bir mü- kemmelliğe varmıştı ki en so- nunda sözleri, kendisinin de içi- ni sıktı. Eve döndüğü vakit M. Vale- nod'nun uşaklarından birinin kendisini beklemekte olduğunu | gördü; sırtma resmiğ günlere mahsus esvabını giymiş olan bu öğrenmek isterler, Bundan — dolayı, Bedestende göze çarpan eşyanın hep- si satılık değildir. Satılığa çıkarılan eşyanın kayıtları tutuluyor / Mezat yerinin en fazla iş yaptığı ler, pazartesi ve perşembe günle- 24 » 6 - 935 CARSŞI, PAZAR... Sandal Bedestenınde Ne Var, Ne Yok ? | | Son günlerde satışlar durmuştur, halı üzerine iş yoktur, mücevher | satışı hararetsizdir. İşler halde bir otomobil 100 liraya zor müşteri buldu Sandal bedesteninde müzayede ile satış yapılıyor Sandal Bedesteninde bu ara işler | eşyalarını teşhir ettirerek değerini Cumartesi, pazar, salr günleri kıs« men tenha geçer. Çarşamba güz epeyce muamele olur Bedestenin durgun ayları önümlz- deki temmuz ve ağustos ta dahil ol duğu halde üç aydır. Eylülde, satışlar tekrar hararetlenir. Halr ve kilim sa- tışları bu arada başlar. Ecnebi halıla- rı, piyasada az olduğu çin, önümüz deki mevsim içinde satışların yerli hallara münhasır kalacağı anlaşıl « maktadır. Mücevher satışlarr mevsime tâbi değildir. Senenin bütün aylarında, yapılır. Son günler. fiyatı ği mücevherler içinde çok ucu- za kapatılanları olduğu için bunların merzat edildiği günlerde Bedesten cok kalabalık olur, diğer günler nisbeten tenhadır. Sandal Bedesteni, halkın son kırık döküklerinin h: satıldığı bir yer olmak iti radaki satışların daimi mi tında tutulmasına çalışılmakta, bazt esnafın ,herhangi şekilde balkı aldat- masına meydan verilmemektedir. RÖPORTAJCI uşak Julien'i bütün şehirde ara- dığını söyledi, bir mektub getir- mişti. Bu mektubda Julien, o gün M. Valenod'nun evine, öğle yemeğine davet olunuyordu. memişti; daha birkaç gün önce, işe polisi karıştırmadan ona bir sopa atmanın yolunu düşünü - yordu. Yemek saat birde yene - cekti ama Julien, dilenciler ba - kımevi müdürünün çalışma oda- sına saat yarımı bulmadan git - menin saygıya daha uygun ola- cağını düşündü. M. Valenod bir kâad ortasına kurumlu ku rumlu yayılmış, oturuyordu. İri kara favorileri, dal budak sal - maşa benziyen saçları, tepesine yan yıktığı takkesi, işlemeli ter- likleri, göğsünü soldan sağa, sağdan sola haplıyan altın kös - tekleri, kendisine kadınların ba- yıldığını sanan her taşralı para adamının üstünde başında görül mes' âdet olan şeyler Julien'in nü hiç de yıldırmadı; hattâ adadığı sopayı daha çok düşün- meğe bışlıdı. Julien o adamın evine hiç git- | gö Julien onları görünce bu adama İ RADiO SALTS ile çabucak — geçecektir. Hemen bugünden bir kutu alınız ve akşamları deru- nuna kâfi mikdarda koya- cağınız Radio Salts ile bir ayak — banyosu — yapım. Kat'i bir tedavi bulunacak ayaklarınız — hafifleyecek, sancı ye şişkinlikler zail olacaktır. Bütün eczane- lerde satılır yi kabul edemezdi. Fakat bun mukabil Julien, bay müdür gi; nip kuşanırken yanında bulun « mak şerefine nayil oldu. Sonra Madame Valenod'nun salonuna geçildi ve madame, gözleri dolu dolu, çocuklarını Julien'e tanıt tı. Verrieres'in en ileri gelenle rinden olan bu bayanın iri bir ©! kek suratı vardı, o günkü dolayısile de allık sürmüş! mek arasında anaların söyleme si lüzumlu sanılan bütün o bey lik, yapmacıklı sözleri sıraladı. Juliyen'in aklı ma dame de Rönal'deid Julien hisse kapılmaktan ki çınan bir genc olduğü için gör lü, ancak tezadların uyandırdı; hatıralara açılabilirdi. | zaman içinde bir ağlama ihtiy: cı bile duyduğu olurdu. M. lenod'nun evinin manzarası o nun bu meylini bir kat daha at (Arkası vat N. ATAÇ