- 935 Z i Ormqnla(ıjığ;; _İIVVğVHaldedrğr? Ne Y a_;"ır(;ablıgız?» | Bu Gidişle Bir Gün Saçsız Bir Kafa Gibi Anadolunun Cascavlak Kalmasından Korkulur | Bir yandan balta, bir yandan yan- gınlar ve her taraftan saldıran müte- ahbitler bu gidişle memleketi saçları dökülmüş bir kafa gibi cascavlak bı - rakacaklardır. Bir mütehassısın kale- minden çıkan bu yazı dikkatle okun- Mmağa değer. ağaç sevgisi her şeyden baş- edikçe ve memleketin ağaç - in öz ülküsü olmadıkça yamayız. Orman: atı üzerinde oyna- ptikları etkileri ve ot memleketlerin ne büyük fe- dakârlıklarda uklarını ve or - manlara ne kadar önem verdiklerini münevverlerimiz arasında bilmiyen yok gibidir. Memleketimizin orman — itibarile zengin olduğunu ve hattâ yalnız Kas tamonu ormanlarının Fransa orman - larına denk olduğunu hiç #ıkılmadan yazan kitaplar vardır. Halbuki memleketimizde sekiz bu- çu kmilyon hektar orman olduğu söy lenebiliyor ve deniliyor ki: “bunun Üç buçuk milyonu — bataklık, sazlık, fundalık ve artanı da koru ormanıdır. Ve ormanlarımız memleketin yüzde on birinden ibaretmiş. Fransa ormanları (1) otuz yedi mil yon hektardır. Yol şimendiler kena- radaki ağaclıklarla köy, kasaba, şe - bir hudutları dahilindeki meşcereler bu hesaptan hariçtir. Kaldı ki, bugün zekiz buçuk milyon hektar ormanımı olduğu da şüphelidir. Çünkü bu he Sap hakiki mesahaya müstenit değil- dir. Ulu orta söylenilmiş, bekçiler - den, fen memurlarından alınan ma- lümata kısmen de ötedenberi müdü- Tiyet merkezlerinde asılı bulunan ce' vellere dayanmaktadır. Bu cetvi deki rakkamın ise hakikf bir tetkik so hucu olmayıp, şundan bundan alınan malümat üzerine doldu! kkaktır. Ön yıl evvel teşkil edilen amenaj- man grupları memleket ormanlarının haritalarını yapmış olsalardı, belki bundan bir istifademiz olurdu. On se- nedenberi yapılan mukaveleli orman haritalarının halen hiç bir değeri tur. Çünkü mütcahhidin çıktığı bir Ormana ikinci mütcahhidin girdiği Hektarın dörtte birinde veya şerit halinde yapılan tecrübelere istinader hakiki serveti tahakkuk ettirmek te imkânsızdır ve bu servete istinaden Yapılan devlet hesapları hatalıdıı hatalr tesbitten ötürü mukavele deti biten ormana ikinci istekli çık - maz. Zira ikinci istekli birincinin çık- tığı ormanda işinc yarayacak ağaç kalmadığını ve bırakılmışsa bile ya - Pacağı müceseseye ve girişeceği ta - ahhüdata kargılayamıyacağını - bilir, jamenajman plân ve haritalarındaki ra kamlara güvenerek işe girişmez. Şimdi belli başlı ormanlarımız A - yancıkta Zingı Karalere, lgaz, Alaçam, Eskere, Cehennemde- re, Muzvadı ve adları Ziraat bakanlı- ınca belli ve mahdut bir kaç orman- dan ibarettir ki bunların da bir kısmt halen işletilmekte, bir krsmı da yolsuz luktan işletilmemiş ve muhafazaları Müteahhidin — çıktığı Börülen manzara ise beş on bin fidan la kavlı eğri ağaçlar ve piyasada sürül miyen çapta karışık ve yaşları birbi, he uymıyan irili, ufaklı ağaçlar ve Bürü enkazdır. Ormanlarımızın her yerde durumu aşağı yukarı buna ber- Zer. Bu durumu ve ormanlarımızm keyfiyet bakımından da fakirliğini Bözönünde tutan Ziraat Bakanı sayın Muhlis Erkmen satışı durdurmuş ve Ormanlarımızın hekiki vaziyetlerini tesbit ettirmeğe başlamıştır. Yalnız bu tesbit işi devam ederken Mevcut ormanları korumak işinde ö- ihtiyaç - vardır. | rizamnan 6 mcı maddelerindeki 25 kuruş, 75 kuruş gibi cezalarla orman | lar muhalaza edilemez, Muhafaza kad mali imkân yoksa yolsuz kat'iyat cezalarını arttırmalı suçluları da ihtisas mal vermelidir. Bunun için bir iki madde- lik kanun lâyıhası hazırlayıp Büyük Kamutaya vermeli. Ancak ağır mü delerle yolsuz katiyat san düşmanlarını yıldırınak Dört yıldanberi Kamutaydan Ziraat Bakanlığı iraat bakanlığından Kamutaya, Kamutaydan Şürayı Dev- | lete gidip gelmekte olan orman ka - snu bir türlü çıkmadı. Bu kanun çı- caya kadar elimizdeki ormanlar daha ziyade azalacak, En iy keyi Kamutaya bütün açıklığile bil - dirip diğer kanun çıkıncaya kadar pa ra ve hapis cezalarını arttıran bir ka- nun lâyıhasını vakti zayi etmeden | Kamutaya sunmaktır. Yeni kanun lâ- yıhası 102 maddeden ibaretmiş, baş- ta ormanların tarifi ve amacı, orman- larda yaylak, kışlak ve meraların mül | et hükümleri, — mürakabe hakkı, mülkiyet hükümlerine ait davaların bakılma yolu, ormanların taksimi, sı nırlama (umuma, müecsseselere ve şa- | hıslara orman ayırmak ve mülkiyeti. ni vermek) ağaçlandırma, yasak işle- ri, tali mahsulâttan sureti istifade ve cera işlerinden bahismiş. Halbuki bun | lardan önce yapılacak Öönemli bir iş varsa o da mevcudu muhafaza etmek- | tir. Sınırlama, hedef, vesaird gibi şey ler ormanlarımızın bugünkü tehlikeli | dururmuna göre boş teferrüattır. | asen, köylülere ayrılacak orman kalmamış gibidir. Çünkü intifa kanu nu köylerin yakınında bulunan orman tehli- Antalyadan bir mehtap ları baltalatmıştır. Geçimi yalnız o- dunculuk ve kömürcülüğe bağlı köylüler baltalıklarını muhafaza e - derler. Örnekleri Belgrat ormanmın arka taralındaki köylerde, Şile vesair flarda görülmektedir. Fakat çimleri kömürcül bağlr olmryan karşı manları dir edecek olmadı olan meuluk — ve köylülerin yürekten sevgileri yokt dıkları bü dar da sevi, in, ormanlar bunla: imaktadır e Binaenaleyh, köylülere yırmak tehlikeli bir iştir. Yapı | muayyen aylarda köyl oy rolü tak eleri yi n elin- ksek surunun n nda vermek- Mahalli ihtiyaçlar ve ti verilecek ağaçlarda bölgenin direktö- rü ve mühendisleri âmenajman gruplarınım her yıl muayyen mevsim- lerde toplu olarak ve bizzat işaretle- yecekleri ağaçlardan verilmelidir. Bu suretle güvensizliğin de önüne geçil- miş olur Yangınlara gelince usta köksel araştırmalar ya- vilâyet kuvvetlerde: t için ve pilmalı, yangın mevsiminde merkezlerindeki bütün istifade edilmeli ve müşterek bir t matname yapdmalı. Yangın söndü meğe gelenler başıboş birakılı Küreği ve kazması olmr yangın yerine götürlüp “hay! huy1,, di ye bağırtmakta ve ateşin karşısınd terletmekte bir fayda yoktur. | (4) Bazıları hiç düşünmeden atar- | lar ve derler ki 'bizim Kastamonu or manlarımız Fransanın bütün orman- larına bedeldir... amalı. n köylüyü Rxş tir. N Mersin (Hususi) — Burada, dikkati üzerine çekecek iki ceb- he vardır: ! 1 — Ekonomi 2 — Kültür. Bir ticaret şehri olduğu için kültürü bir türlü genişlememiş- Her ulusun burada murahhas ları var ve bunlar hiç rahatsız e- dilmeden kendi havaları içinde | yaşıyorlar. Hattâ yarattıkları bu kozmopolit hava ortasında, Mersin Türklüğü rahatsız bir durumdadır denebilir. Türk varlığının, — Mersinde gürbüzleşmesi, ve hinterlândını dolduran yüzbinlerce öz türkün an gelen bir yabancı - nın haberdar olması için kültü- rel bir mücadelenin zamanı gel miş ve geçmiştir bile. Bundan dolayıdır ki, (İçel) imizin mer- kezinde kültür işleri üzerinde fazla durmak ulusal bir borçtur. Maamafih, Mersin Kültürü bu tehlikeyi sezen ve yapılacak mü cadelenin kazanılması için lâ - zım olan irade ve ülküye sahip idealist insanlarım elindedir. On lara güvenebiliriz, Kültür direktörü beyanatta bulunmağa, salâhiyettar olma - dığmr söylediği için Mersinin kültürel vaziyetini kendim tet- kik ettim. Ve bura ilk okulları- nm, elbirliğile açtıkları sergi, istediğim malümatı bana verdi. Elde ettiğim bilgiler, resmi cet- vellere dayanılarak, çıkarıldığı için, bence daha iyi oldu. Sergi binasına girince, ilk plânda, iç- el kültürünün bütün kuvvetleri- ni gösteren bir kroki buldum, Bu krokinin altındaki dekopaj gra- fikler de, bütün okullarda tale- benin çoğalışmı, bitirenleri,mu- allimlerin ve yapıların vaziyeti- ni, sekiz senelik bütçe rakamla- rını,, gördüm. Bunların verdiği malümattan açıkça anlaşılıyor ki her yıl, okul, muallim, ve para azalma- sına karşı, okur sayısı çoğalmak tadır. Bir misal olarak haber ve | reyim ki, bu ders yılmda, geçen senenin ayni olan bir kadro ile | 1500 okur fazla okutulmuştur. 1920 dan beri, İçel maarif büt çesi, her yıl yüzde 30 nisbetinde bir eksiklik göstermektedir. An- | cak bu yıldır ki, bu eksilme, dur durulmuş ve bütçe geçen yıla na | zaran 7000 lira fazlasile kabul | edilmiştir. Bununla beraber, o - kulsuz kalan okuma çağındak çocukların yekünu —üzücüdür. | Okutulanların — okutulmayana nisbeti nedir bilir misiniz? Yüz- de otuz... Evet İçel çocuklarının yüzde yetmişi okutulamamakta- dır. Serginin ikinci parçasr çocuk lara ekonomik terbiye vermeğe u 'Mersinde Bir Kültür Seferberliği Yapma- lıyız! Çocukların Ancak Yüzde 30 unu Okutabiliyoruz. Bu Azdır Üstte : Mersin Çankaya mektebinde haysiyet divanı ve kooperatif. Altta : Sağlık heyeti ve dıvar gazetesini yayanlar yarayan eserler için ayrılmıştı. Bizim € >rs âletleri diye yalnız kitaplarda resimlerini gördüğü- müz şeyler, çocuklar tarafından büyük bir itina ile yapılmış, in - sanın dikkatini çekiyordu. Diğer | taraftan İçel hinterlândi dolayısiyle Türkiye cümhuriye- tinin düzgün bir ekonomik hari- tası göze çarpıyordu. Kızların yaptığı işler, ayrıca görülmeğe lâyikti. Bunların üzerinde fazla durmıyarak, okulları himaye e - den kurumlara, ayrılmış bölüm- de duralım: Burada ünız Meretn okul - ları, fakir çocukları için yapılan yardım yekünu 1156 liradır. Bun dan başka şarbaylığın ,Halkevi, Çocuk Esirgeme kurumu ve Kı- zılay cemiyeti ile elbirliği ede - rek, yaptıkları, bir aşevinde, bü- tün ders yılınca, 120 çocuğa sı- cak öğle yemeği verilmiştir. Mil let mektepleri köşesi de, ayrıca verdiği rakamla, gözü çekiyor. İçel gibi küçük bir vilâyette, bu sene 2250 yurddaş okutulmuş, ve bunlardan 1725 ine vesika ve rilmiştir. Bura muallimlerinin bu işleri parasız yaptıklarını bü- yük bir memnuniyetle işaret edi yorum. . İçel vilâyetinde binlerce ço - cuğun okutulamaması, hayli ha- zindir. Fakir çocuklar için Mer- sin gibi zenginlerle dolu bir lima nn yaptığı hayrin yekünu ise ancak 1156 lira tutuyor. Ne a« Ve sonra Şarbayi:k, Halke- , Çocuk esirgeme kurumu ve kızrlay elele verip bir aşevi kü- ruyorlar da bu kadar debdebeli bir “ ittifakr mukaddes” in ne- ticesi ancak yüz yirmi çocuğa şöyle böyle bir sıcak öğle yeme- ği vermekten ibaret kalıyor. Anlaşılıyor ki Mersinde biraz başka türlü çalışmak lâzımdır. Hayır vergisini (!) hiç olmazsa on misli ve “ittifakı mukaddes” aşhanesinin hayrını da yüz mis Hi arttırmağa bakmalıyız. Uzuncaburç*KröyundeYa—ğı'- lacak Araştırmalar Baka- liım Neler Kazandıracak ? Anamor çayı üstündeki büyük köprü bugün bu haldedir? Mersin, (Hususi) Ekonomsal ve turistik kıymetleri mühim o- lan Mersin - Silifke yolu üzerin- de 1 ilâ üç açıklığında 18 adet menfez mütcahhide verilmiş ve ikmal ettirilmiştir. Geriye kalan | 20 menfezin projeleri de hazır - lanmış ve pek yakında bunlar da müteahhitlere verilecektir. Bundan sonra asıl şose kısmına geçilecektir. Bu yolun bir an ev vel bitirilmesi temenni edilir. İçel vilâyetinin 1200 kilomet relik yollarının büyük bir kıs - | mında da toprak düzeltilmiştir. Silifke - Taşucu yolunun esaslı tamiratı bu sene ikmal edilmiş olacaktır. 26 Kilometrelik Mer- sin - Tarsus yolunun otomobil seferlerini zorlaştıran 6 kilomet relik kısmı da bu yıl içerisinde bitirilecektir. 90 kilomerelik ( Taşucu - Ki- lindir ) ve 60 kilometrelik (Ki lindir - Anamor) yollarının dağ lık arazi arasındaki parçaları gayet dar olduğundan otomobil- lerin serbestçe geçebilmeleri i - çin bu dar kısımlar Ağustos ayı içinde çalışılıp genişletilecektir. Anamur çayı üzerinde ve 81 metre uzunluğunda, ayakları be ton, üzeri ahşap köprünün nok- san kalan bir gözü de çok yakın. da tamamlanacaktır. Anamor - Alanya, Anamor « Çamalan - Armenak yolları aç- tırılmıştır. Fakat Anamor — A yolu üzerinde henüz, oto- ler — işleyememektedirler, Bu yıl içerisinde, bu yol ikmal e- dildiği takdirde Antalya ile Mer sin bağlanmış olacaktır. Silifke — Mut — Karaman ve Mut — Armenak — Kara - man yolları tamamlanmıştır. Konya vilâyetinden Armenaka ve Karamana gitmek isteyen bir yolcu otomobille Silifkeye gide- bilmektedir.