eş? TAN 746.935 Dünya Gazetelerine Göre Hâdiseler İngiliz tonajı (100) Maten'den: z Büyük bir nakliyat tayyaresi ile bir çırpıda Londraya gelen Alman fevkalâde delegesi Rib- bentrop'un İngiliz mahfellerile giriştiği konuşmaların yari res mi olduğu ve yalnız deniz me- selesinin teknik noktalarma münhasır kalacağı temin olunu yor. Bu konuşmalarda tonilâto meselesinin görüşülmiyeceği sa nılıyor. Bu görüşmelerin Bir — leşik Amerika, Japonya, Fran- sa ve İtalya delegeleri ile önce yapılan müzakereler nevinden olduğu da rivayet ediliyor, Res mi teminat kati olmakla bera - ber, tonoj işinin görüşülmemesi imkânsız gibi görünüyor. Çün — kü, deniz teknik işleri konuşu — İurken, tonilâto meselesinin sü kütla geçiştirilmesi çok Zor - dur, Le Journa”den: Hitler, her tarafa meydan o- kurcasma 16 martta aldığı ka- rarm sonuçlarından elbet şikâ- yet etmiyecektir. Çünkü: Bir hava paktı akdi için konuşmala rın başlaması, Almanların Ver sailles muahedesini bozarak vü- cude getirdikleri hava kuvveti- nin nevima tasdiki mahiyetin - dedir, Şimdi de, Bir Alman delegasyonu, Londrada resmen kabul - ediliyor. Bu—deleğeler, yeni bir deniz anlaşması ve sta” tüsü yapmak için İngiliz payi — tahtına gelmişlerdir. Bu dar| sulh muahedesinin, başka bir faslının görmllmesi demektir, Konuşmaların ilk araştırmalar- nevinden bir etüdden başka bir sey olmadığı iddia ediliyor. Al- manyanın deniz statüsü, min — hasıran bir İngiliz Alman işi de ğildir, Baltıkta, küç dinleşmesini yo racak olan bu değişikliklerde Rusyanın da söz hakkı yok mu dur? Ya Fransa. Deniz sorusu ile bu derece kayguya düşmüş olan Fransa.. Esasen, bu konuşmalarda, yalnız teknik münakaşalar ya — pılması imkânı yoktur, çünkü, John Simon'un Berlin ziyare - tinde konulan temele göre, Al- manyanm yüzde otuz beş nis- betindeki talebi konuşmalara mevzu olmak gerektir, Söyle — mek lâzımdır ki, Alman talebi Fransa ile deniz beraberliği iş” temcğe muadildir. Fransa ki, Edgar WALLECE tr. Jack yanı başma oturmuş, Parr'ın kendi aleyhindeki yazı- ları bu derece sükünetle okuyu şuna hayret ediyordu, Hattâ bu hayretini saklayamıyarak söyle- di. Parr gözlüğünü çıkardı: — Vallahi ben tenkitten hoş” Tanırım, dedi, Tenkitten hoşlan mayanlar, kendi hatalarını ve: bilenlerdir. Ha'buki ben kendi kafama gö- re, haklr olduğum kanaatinde- yim ve bu yazılar hiç te beni incitmiyor. Küçük banliyö istasyonunda indiler otomobile binerek kâhyası dala gelir sındaki savaşı , İ lenmehtedir. Laparo Façisla diyor İki: ALMAN DONANMASI VE| İNGİLİZLER.N FİKİRLERİ leman Ga Londra Görüşmeleri Alman tonajı (35) yalnız şimal ve Akdenizlerde de gil fakat bütün denizlere şamil bir müstemleke imparatorluğu” nun selâmet ve emniyetini mü- dafaa mecburiyetindedir. Par:s. Soir'dan: Acaba Almanyanm, birha- va paktı aktetmekteki menfaati nedir? Evvelâ; Alman hava kuv vetlerinin meşru ve kanuni oldu ğunu resmen tasdik ettirmektir. Fakat asıl maksat,Alman hasım cephesini tefrikaya uğratmak - tır, Almanya hava deniz kuvv: lerinde uzlaşmaya taraftar gö: nerek Fransız - İngiliz menfa - atleri arasındaki ayrılıktan isti fade etmek amacını takip edi - yor. Resmen kabul ve tasdik e- dilmiş bir hava ve deniz kuvveti le 900000 kişiye kadar çıkarıla- bilecek bir kara ordusuna malik olacak olan Almanyanın ne ka dar müsait bir durum temin et- miş bulunacağı bellidir. Bu uz- laşmalar İngiliz - Alman müna | sebetlerini ıslah edebilir, An- cak Fransayı çok tehlikeli bir duruma sokar. ME İL italya - Habeş işi ve İngiltere dine - ens ihtilâf etrafın- da ingili gazeteleri ara iliz ve Italyan e “İngilizlerin Italyaya karşı 0 lan durumları, İtalyanın Afrikada beğenilmiyen bir komşu olabileceği ve Hindistan yolu üzerinde sıkıcı bir kontrol yapabileceği korkurun- dan ileri gelmektedir. Şaşılacak şeydir ki, ingiltere, Habeşistana öz gen ve medenileşmeye ihtiyacı ol- mayan bir ulas olarak baktığı hal- da çok eski bir medeniyeti olan | Hind ulusu İngilterenin kontrolana mühtaç bulunuyor.,, Giornale italia, Ingil's gazete lerinin /talyanın işlerine harışmaya hakkı olmadığını yazarak diyor kir ingiltere ya normal arsulasal münasebetlerde her devlete tanı » nan haklarla iktifa edecek yahet ta İtolyaya karşı Hobeşistanla birleş- tiğini açıkça söyliyecektir. Bu tak- dirde ise ulusların uyum işinde ya- samaları amacını değil, fakat yal. nız kendi menfaatlarını güttüğün, itiraf etmelidir. Kendi dünya im » | paratorlağunu meşru ve gayri meş- | re bütün vamtalarla kuran Ingilte- | re şimdi müstemlehelerini idare ede | bilmek için rahata mühtaç olduğu- | nu görerek öteki devletleri hareket | siz bırakmak istiyor. Lİ A gelmez, Parr'a beş dakika evvel gelen bir telgrafı uzattı: Emniyet müfettişi okudu: z geliniz. Hâdiseler mühim, Yale,, , Parr hiç bir şey söylemeksi- Ke igrafı Yack'a uzattı. Deli ,: — Ne yazık, dedi, sa - | | at dokuzda bir tren rl — — Zaten ben de o trene bin - mek niyetinde değilim. Seya - hat beni yordu, biraz sonra ol - sun, ne olur? Parr'ı bir iş ve vazife adamı tanıyan Jack bü cevap karşısın- da şaşırdı. Fakat diğer taraf - tan da, her köşesinde cinler, pe riler çıkacakmış gibi gelen bu köşkte ilk geceyi yalnız geçirmi yezeğine de memnundu, Parr telgrafı tekrar aldı: — Londraya hareketimizden ancak yarım saat sonra telgraf haneye verilmiş, dedi, sizin köşk te telefonunuz var değil mi? — Elbet, emrinize âmade, Parr santraldan Londrayi is- tedi. Muhabere temin edilince - ye kadar bir çeyrek saat geçti. | olmakla beraber, ITALYANLAR Arabistanda da gittikçe yaymaya çalışıyorlar U'ordre'den: Hicaz ve Nejd kralı İbnissud un büyük oğlu Emir Suud, Ro- mada bir müddet ikamet etti. Bu ikamet esnasında İtalya ile Hi- caz arasındaki diplomatik mü- nasebetler, genel bir şekilde a- raştırılıp incelendi, Görüşmelerin dayandığı esas ların şunlar olduğu zannolunu- yor: 1 — Hicaz ile İtalyan müstem lekeleri arasındaki münasebet - Ibnissuud lerin düzene konulması, tecimin gelişmesi . : 2 — İtalyanın İslâm dünya - sına tinel yardımı; İslâmlarm bir kütlesi, Habeşistanda, bir kıpti ekseriyeti tarafından zu - lüm ve işkenceye uğramakta - dır, 3 — İtalyanların Erithrâe ve Somali Oo müstemlekelerindeki ordularma Hicaz gönüllülerinin gitmesi hakkında anlaşma, Her halde, İtalya ile Hicaz arasında açık bir yakınlaşma ol Arabistanda İbnissud ile Ye- men imamı Yahya arasında vi- ku bulan muharebede, İtalya, kendisine bir dostluk - muahe - desile bağlı olduğu imamı hima ye etmiş idi. ngiltere İbnissuuda taraftar Hicaz ve Nejd kralının, Yemeni ilhak ederek, Arabistanda büsbütün hegemen bir durum temin etmesini de İs temiyordu. Uzun görüşmelerden | sonra, bir uzlaşma yapılmıştı. İbnissud Yemene karşı yap - makta olduğu muzafferane ta— arruzu durdurmağa razı oldu. Yemen imamı ile Hicaz kralı a- rasında barış yapıldı. Bu mua- hede imam Yahyaya epey men- faat temin etmekle beraber Ye- men ârâzisinin erkinliğini tas - dik etti. İbnissuudun zaferinden biri Arabistanda İtalyan sıyasası de | gişti. İtalya Hicaza yanaştı. O derece yanaştı ki, bir yıl sonra müddeti inkizaya uğrayacak o- Jack emniyet müfettişinin tele - fonla konuştuğunu hölden işi » | tiyordu. Parr delikanlının yanına ge lince: — Düşündüğüm gibi çıktı, dedi, bu telgraf uydurma,. Telefonla doğrudan doğruya Yale ile konuştum. — Telgraf uydurma oldu * ğunu nereden anladınız? — Çünkü artık benim de zih- ni keşif kabiliyetim artıyor, Ya” kında Yale'e rekabet edebilece- gim. . , Geceyi kâğıt oynamakla ge * girdiler, Oyle icini iyi at gecenin on ikisini caldığı za- mem sasirm doğruldlar, Parr irin avrılan orla, Tarle'm miitavaffa hahasmın evvelce g « turdu#n odaver, — Sirin odanız nerede? — Yamhasında, Parr delikanlının odasını ka- pattığını işittikten sonra, cake- tini çıkardı, Fakat büsbütün so- yunacak yerde, valizini açtı, sır- tına eski bir hafif rop dö şambr geçirdi, lâmbayı söndürdü, pen- İtalya nüfuzunu lan İtalyan - Yemen muahede- sinin yenilendirilmiyeceği tah- min olunuyor. Bu değişikliğin anlamı çok açıktır. İtalya, Arabistandaki nüfuzunu çoğaltmağa her za - man çalışmıştır. Bunun için de iki sebep vardır. i — İtalya, İslâm dünyasının ği büyük bir önem at- feder, İslâmın, menfaat arama - yan bir hâmisi gibi görünmek ister. Romayı doğu ile batmm tel noktası yapmak emelinde dir. 2 — İtalya, Kızıl deniz kıyı - larında Arabistan tarafında ve mümkünse Erithröe müstemle- kesinin karşısında bir nüfuz da iresi kurmak emelile Yemen ima mına dayanmak istemişti. Arabistan harbir İtalyanm imam Yahya kuvvetini aslından fazla tahmin ettiğini isbat etti ve İtalya mutad realismi ile du- rumunu derhal değiştirdi. İtalyan “ Hicaz konuşmaları nâ özel ve önem veren şey: İtal i yan - Habeş (o anlaşmamazlığı dır. Negüs imparatorluğu ile mü nazaa halinde olan İtalya, İslâm dünyası ile dostça münasebet - lerini korumak ister. Bunun için de, Habeşistandaki İslâm azlı- ğını himaye ederek düşman ka- lesi içinde kendisine müttefikler imam Yahya temin etmek amacını güdüyor. Bu sıyasa, Hicazda az çok bir muvaffakiyet kazanmış görü - nüyor. Nitekim, İbnissuud, ken- disine Negus tarafndan teklif edilen dostluk muahedesini im- za etmekten şimdiye kadar is- tinkâf etmiştir. Habeşistana karşı kullandığı sıyasada İtalyanın, Hicazm ti- nel müzaheretini temin etmek - le islâm dünyasınm muhabbeti» ni kazandığı da zannedilmemeli dir, Malüm olduğu üzere, islâm dünyası son derece tefrikaya uğ ramıştır. Vehabil | cerenin kanatlarmı açtır. Gece o kadar karanlık değildi. Yatağı © yürüdü ve olduğu gibi uzan ii, Büyük bir cehtle (O uyumağa çalışıyordu. Sabaha doğru, fa - kat gün doğmadan o çok evvel kalktı, gürültüsüzce (o en yakm pencereye giderek dirseklerini dayadı, Çünkü uzaklardan bir motor (o sesi duymuştu, Fakat şimdi ses sada kesilmişti. Lavaboya gitti, serin su ile güzelce yıkandı, yavaş yavaş, a- celesiz kurulandı. Tekrar pen -| cereye geldi. Bir sandalya ala - | rak, köşke gelen bütün yolu göz | altında bulunduracak bir şekil de oturdu. Yarım saat geçmişti. O za - man biraz ilerideki ağaç küme sinden (bir gölgenin çıktığını, biraz yürüdükten sonra kaybol duğunu gördü. Gölge az sonra tekrar göründü. Fakat bu sefer köşke daha yaklaşmıştı. Biraz daha derken, gölge köşkün Yü” nma varmıştı, Parr yavaşça odasından çıktı, El yordamı ile merdivenleri tu- — Niçin bu gülleri teker teker veriyorsunuz? Esgure (Şikago) İSVİÇREDE SUYA DÜŞEN BİR TEKL isviçre ve sosyalizm Maten'dai İsviçrede, Komünist Sosyalist partilerinin teklif ve teşviki üzerine, buhran teşebbüsü hakkında yapılan plebisit 566119 rey (hayır) ve 424528 (evet) ile sonuçlandı. Yani: Sosyalist lerin teklifi reddedildi. Bu teşebbüse göre devlet, bütün yurddaşlara kâfi derece maişet esbabı temin etmek iâ- zımgelecekti. YalnızBerne, Soleure ve Schoffhawse kantonları ile Bâ| iki yarım kantonu teşebbüsten yana rey verdiler, Teşebbüş İsviçre frangını tehdit ediyordu. Zira, Isviçre hükü - meti, kendisine bu iş için lâzım ola- cak paraları, iki üç yüz milyon Isviç- Te frangını, (bir milyar Fransız fran gı demektir) tedarik etmek için, çare siz yeni vergiler koyacaktı. Bundan da tabii olarak enflasyon doğacaktı. Bundan başka teşebbüsün kabulü, bütün alanlarda etatism'in zaferi de- mek olacaktı. Halkın akk selimi bu tehlikeli teşebbüsü reddetti Paris -Soir'dan: U İsviçre ulusu reyini verdi, sosyalist projelerini (buhran teşebbü- sünü) kabul edip etmediğini bildirme ğe davet edilmişti. Bu teşebbüsten maksat: Geniş ölçüde bir ökönemi dirije kurmaktı. Hükümete kanton » larm özgürlüklerine karşı, hakiki bir diktatörlük vermeği istihdaf ediyor - du. İsviçre ulusu, bugünkü durumun tarak aşağıya ındi, köşkün kapı sı iyice kapalıydı. Gürültüsüzce açıncava kadar biraz vakit geç: ti. Dışarıya çıktığı zaman şüp * heli bir şey görmemişti Fakat uzaktan (oyeniden bir otomobil motorunun gürül ini işarti. Gece gelen adam gitmişti. Kapıyı gene sessizce kapattı ve odasına çıktı, Bu hâdise me- rakını mucip olmuştu. Gelen a * damın tarassut edildiğinin far * kında olmadığı muhakkaktı. Geldiği gibi gitmişti. | Ancak sabah kahvaltısı edi - lirken, bu sır anlaşıldı. Jack e » linde bir kâğıt okuyor. okuyor, tekrar okuyordu. Kâğıdın man zarası Parrm (dikkatini çekti, Sanki Kızıl çenberden bir haber gelmiş gibiydi. Jack kâğıdı uzattı: — Bakın, dedi, bu kâğıdı pen ceremin altındaki bir ağaca iliş- ' tirilmiş buldum. Parr şunları okudu: | “Babanızın borcu benüz ö * denmemiştir. Eğer Yale ile Parr'ı kandırır da, bizi tekip et- devamına büyük bir çokluk ile karaf verdi.,, Gazette de Lausanne'den: Birkaç haftadanberi ülkemizi cis kâbus nihayet zail oldu. İsviçre uhis4 aklın ve aklı selimin gösterdiği yolu takip ederek, buhran teşebbüsünün! gizlediği siyasal ve sosyal vahim tef İlkeleri farkettiğini isbat etmiş oldur Temps'dan: İsviçre ulusu, genel buhran ile şa9 kın bir halde bulunan bütün uluslara âklı selim, soğuk kanlılık ve siva: yiğitlik örneği verdi. Bilmemezlik ve Ümitsizlikle, birçok memleketlerde ve para oyunlarının tehlikeli deneç © lerine teslimi nefsolunurken, Isvicre ulusu, büyük bir ekseriyetle buhran teşebbüsünü reddetti, Bu teşebbüs PA kikat halde, İsviçrenin bihakkin müf” tehir olduğu özgürlükle meşbu, de * mekrâtik rejimi derinden derinden değiştirmeği İstihdaf ediyordu. Dün“ yanın en barışsever ulusu olan İsviç” re, azadlar, ulusal müdafaasını kuv © vetlendirecek kararları da ayni cesâ” ret ve metanetle ittihaz etmişti. N “teşebbüs” “yani (kanun teklifi) şu mealde idi: “İsviçre konfederasy0” nu, ökonomsal buhranı ve sonuçlari yenmek için gereken tetbirleri alır” Bu tedbirler, bütün Isviçre yurdd8$” larına kâfi derece maişet şartları t6“ mininini istihdaf eder. melerinden vazgeçirirseniz, bi borcu affederiz.,, Parr düşündü: — Demek bu gelen adam o” lardan biri... Zaten neye çabuk kaçtığını merak etmiştim. — Hayal meyal gördüm. Za ten ben de onlardan birinin g€ leceğini zannediyordum, Hati daha kötüsünü bekliyordum. Masaya oturdu. Kahvaltını" sonuna kadar bir şey söyleme” Sonra birdenbire sükütu bo?3 rak dedi ki: çi — Acaba Kızıl çenber, gizi Thalia Drummond'u sevdiği biliyor mu? Jack kızardı: i — Neden sordunuz? dedi: Thalia'ya da bir fenalık m Vİ vacaklar dersiniz? 2 — Eğer işlerine gelirse b” # damlar hiç bir fenalıktan ka€ mazlar, Fakat vaktımızı kay9". miyelim, Ben Mari'ı babanız" ii yarete geldiği zaman korkut# şeyi iyice (anlamak istiyoru Heyecan ve (o korku gösterdi sü (Arkası